21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Moskova Senfoni Orkestrası Aspendos’ta ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Dünyanın en prestijli senfoni orkestralarından biri olan ‘‘Moskova Senfoni Orkestrası’’, 26, 28, 30 Temmuz, 2, 4, 7, 16, 18 ve 21 Ağustos tarihlerinde, Aspendos Antik Tiyatro’da konser verecek. Kondüktör Vladimir Ziva yönetiminde, 70 kişilik seçkin müzisyen kadrosu ile birçok ülkede konser veren Moskova Senfoni Orkestrası, dünyanın en usta sanatçılarından oluşan bir kadroya sahip. Orkestranın dinleyicileri arasında Putin, Berlusconi, Chirac ve Blair gibi dünya liderleri de bulunuyor. 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN AYDINLANMA EMRE KONGAR Atatürkçülük ve Ulusalcılık Kötü İdeolojiler midir? Atatürkçülük. Kendi başına bir ‘‘izm’’: Kemalizm. Ulusalcılık. O da bir ‘‘izm’’: Nasyonalizm. ??? ‘‘İzm’’ ne demek? ‘‘İdeoloji’’ demek. Peki ‘‘ideoloji’’ ne demek: Dünyayı ve toplumu anlamaya yönelik tutarlı bir inanç ve düşünce sistemi demek. Son zamanlarda moda oldu. Pek çok köşede okuyoruz: ‘‘İzm’lere bağlı olmayın’’. ‘‘İzm’ler kötüdür’’. ??? 1960’lı ve 1970’li yıllarda ‘‘izm’’ denince akla gelen ideolojiler, Marksizm, Leninizm, Maoizm, Komünizm, Sosyalizm idi. Sonunda 1980 darbesini gerçekleştiren egemen güçler, ‘‘ideoloji’’ sözcüğünü neredeyse yasadışı ilan etmişlerdi. ‘‘Sen ideolojik konuşuyorsun’’ denildiğinde, aslında ‘‘Sen komünistsin, vatan hainisin’’ demek isteniyordu. ??? Oysa ideolojisiz insan olmaz. Hatta her insanın (genellikle birbiriyle tutarlı, ama bazen de birbiriyle çelişen) birden çok ideolojisi olabilir. Demokrasi de bir ideolojidir, din de, laiklik de, hümanizm de. Örneğin bir insan, birbiriyle tutarlı olarak hem demokrat, hem dindar, hem laik, hem de hümanist olabilir. ??? Son zamanlarda dinci ve liberallik adı altında dincilik yapan yazarlar, 1960’ların, 1970’lerin geleneğini geri getirdiler ve ‘‘ideoloji’’ sözcüğüne yeniden olumsuz bir anlam yüklediler. Bunlar, bu kez, ‘‘ideoloji’’ sözcüğünün eşitliğine Kemalizm, Nasyonalizm ve Laisizm kavramlarını yerleştirerek, bu kavramları karalamak için ‘‘ideoloji’’ terimine de saldırmaya başladılar: ‘‘Atatürk iyidir, Kemalizm kötüdür!...’’ ‘‘Milliyetçilik, ulusalcılık, nasyonalizm, faşizmle eşittir, kötüdür! ...’’ ‘‘Laiklik iyidir, laisizm kötüdür!...’’ gibi ipe sapa gelmez, kendi içinde çelişen, oksimoron vecizeler yumurtlamaya başladılar. ??? Herkes için bu ‘‘izm’’lerin günümüzdeki anlamlarını bir kez daha yineleyelim: Günümüzde Kemalizm, ne tepeden inmeciliktir, ne jakobenlik, ne de tek parti yönetimini istemektir. Günümüzde Kemalizm, uluslararası toplumun saygın ve eşit haklı bir üyesi olmayı istemek, dintarım toplumlarının inanca dayalı otoriter yapısını değil, endüstribilgi toplumlarının insan haklarına dayalı demokratik yapısını benimsemek ve bunları gerçekleştirmek için de bilimin yol göstericiliğine inanmaktır. Günümüzde milliyetçilik ya da ulusalcılık veya nasyonalizm, ne ırka dayalı bir devlet ve toplum yapısını arzulamaktır, ne farklı din, ırk, dil sahiplerinin bir arada yaşamasına karşı çıkmak, ne de onlardan birini dışlamak veya öne çıkarmaktır. Günümüzde ulusalcılık, ulusal çıkarları, öteki ulusların (özellikle de komşularımızın ve A.B.D.’nin) kendi çıkarlarını savunduğu ölçüde, eşit ve adil olarak savunmaktır. Kafakarıştırologlara kulak asmayın sevgili okurlarım. Katı atık sorunu ? İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye İstatistik Kurumu’nca (TÜİK) yapılan araştırmalara göre, geçen yıl ülkemizdeki 309 milyon ton kapasiteli toplam 18 düzenli depolama tesisinde, 7 milyon 78 bin 179 ton atık ortadan kaldırıldı. Ayrıca 44 bin ton kapasiteli 3 yakma tesisinde 30 bin ton tehlikeli atık ortadan kaldırıldı. Kompost tesislerinde de 29 bin ton kompost üretildi. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Faruk İşgenç, bu rakamın toplam depolama gereksiniminin yüzde 25’ini oluşturduğunu belirterek ‘‘Türkiye’de çevre düzenlemeleriyle ilgili yenilikler lüks olarak görülüyor’’ dedi. Sadece 18 tesisin yetersiz olduğunu belirten İşgenç, Türkiye’de 3 bin 227 belediye olduğuna dikkat çekti. “HAN KAPISINA SIĞMAZ, FINDIK KABUĞUNA SIĞAR..” Engelli yurttaşın, kurum tarafından iptal edilen malul maaşı yaşamını yitirdikten sonra bağlandı SSK raporları dikkate almadı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de zihinsel engelli ve bakıma gereksinim duyduğu için 1993 yılından bu yana SSK’den maluliyet aylığı alan Mehmet Gökerti (48), ‘‘çalışamaz’’ raporunu kabul etmeyen SSK Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan davanın sonucunu göremeden yaşamını yitirdi. Ağabeyinin vasisi konumundaki Murat Gökerti, hastane raporlarını dikkate almayan genel müdürlüğe karşı dava açacaklarını belirterek ‘‘Bence bu olayın ardında art niyet var. Ağabeyimle ilgili raporlarda yer alan ifadeleri, bir çocuk bile anlar. Türkiye’de bizim konumumuzda olanların, böyle bir acıyı yaşamalarını istemiyoruz’’ dedi. Akraba evliliği nedeniyle zihinsel engelli doğan Mehmet Gökerti’ye, 1993 yılında SSK Buca Hastanesi’nden alınan rapora dayanarak malul maaşı bağlandı. SSK Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Tahsisler Dairesi Başkanlığı, 15 Aralık 2004 tarihinde sağlık kurulu raporunun yenilenmesini istedi. Ancak İzmir Eğitim Hastanesi’nin 03.02.2005 tarihinde verdiği ‘‘Bu haliyle çalışarak hayatını kazanamaz. Kontrol muayenesi gerekmez. Başkasının bakımına muhtaçtır’’ içerekli raporu, SSK tarafından kabul edilmedi. SSK’den gelen yanıtta, ‘‘Göndermiş olduğunuz rapor genel müdürlüğümüzce incelenmiş olup, rapor tarihinde hayatınızı kazanamayacak derece malul olmadığınıza karar verilmiştir’’ denildi. Bu süreçte vasisi Murat Gökerti’nin cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere çeşitli kurumlara yaptığı başvurular değerlendirmeye alınırken Gökerti 2004 yılında kesilen 360 YTL’lik maaşını alamadan, 26 Mayıs 2006 tarihinde 15 yıllık şeker hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdi. Yakınlarının maaşın yeniden bağlanması için İzmir 3. İş Mahkemesi’ne açtıkları dava ise 26 Haziran 2006 tarihinde sonuçlandı. Gökerti’nin yaşamını yitirmesinden 1 ay sonra verilen kararda, maaş kesme işlemi iptal edildi. Murat Gökerti, ağabeyinin yaşamını yitirmesinden SSK’nin sorumlu olduğunu savunarak kurum aleyhine dava açacaklarını söyledi. Kurumun ağabeyinin durumuna duyarsız kaldığını ifade eden Gökerti “Art niyet olduğunu düşünüyorum. Dava açacağım” dedi. Mehmet Gökerti davanın sonucunu göremedi. ekongar?cumhuriyet. com.tr; www.kongar.org CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle