Katalog

17 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Hizbullah’ın İsrail’in Hayfa kentine füze yağdırması sonucu 8 kişi yaşamını yitirdi BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Ortadoğu yangını büyüyor ? İsrail’in dün Lübnan’a düzenlediği hava saldırılarında 45 sivil öldü, 111 kişi de yaralandı. Ölenlerden 8’inin hem Lübnan hem de Kanada vatandaşı olduğu bildirildi. Dış Haberler Servisi İsrail, Lübnan’a yönelik en ağır hava saldırılarını gerçekleştirirken, kuzey bölgesi günün ilk saatlerinde Güney Lübnan’dan yönelen Hizbullah füzeleriyle vuruldu. Başta Hayfa olmak üzere, Nahariye ve Akko kentleri ile kent yakınlarındaki birçok yerleşim birimi füze saldırısına uğrarken Hayfa Tren İşletmesi tamirhanesinde çalışan 8 kişi öldü. İsrail Demiryolları İşletmesi kuzeye yaptığı seferleri iptal etti. Yetkililer, bazı füzelerin, tren istasyonu, petrol rafinerisi ve yakıt tanklarının yakınlarına düştüğünü söyledi. Hizbullah, Hayfa’ya onlarca füze fırlattıklarını, saldırılarda, kent yakınlarındaki rafinerinin hedef alınmadığını bildirdi. Hizbullah televizyonu El Manar’ın haberinde, ‘‘İslami Direniş, İsrail’i yeni bir aptallık yapmaması konusunda uyarmaktadır. Saldırılarda petrokimya tesisleri bilerek hedef alınmamıştır. Ancak gelecek sefer, Hayfa ve civarındaki herhangi bir hedeften sakınılmayacaktır’’ ifadesi kullanıldı.Saldırılarda Raad2 ve Raad3 füzelerinin kullanıldığı kaydedildi. Hizbullah’ın sahip olduğu füzeler, İsrail’in Lübnan sınırı yakınlarında yaşayan yaklaşık 750 bin kişiyi tehdit ediyor. Sadece Hayfa’da 270 bin kişi yaşıyor. Hayfa, Lübnan sınırına 35 kilometre uzaklıkta bulunuyor. İsrail, Körfez Savaşı’ndan bu yana ilk kez, Hayfa’ya Patriot füzesavar bataryası yerleştirdi. İsrail ordusu, Tel Aviv sakinlerine uyarıda bulunarak olası füze saldırısından önce sirenlerin çalınacağını ve derhal sığınaklara girilmesi gerektiğini bildirdi. Başbakan Ehud Olmert, Hizbullah’ın saldırılarını ‘‘İsrail halkına yönelik haince bir savaş’’ olarak nitelendirdi ve ‘‘İsrail bu durumu kabul edemez’’ dedi. Olmert, saldırıların bedelinin ağır olacağını söyledi. Savunma Bakanı Amir Peretz de Hizbullah’ın ağır bir bedel ödeyeceğini vurgulayarak, örgüt hedeflerini ‘‘nerede olursa olsun’’ vuracaklarını kaydetti. Lübnan’ı vurmaya devam eden İsrail’i hedef alan füze saldırıları dün gün içinde de devam etti, Hayfa ve Nahariye ile Kiryat Motskim, Kiryat Haim ve Şavei Zion füzelerin hedefi oldu. İsrailli bir güvenlik yetkilisi, saldırıların İran yapımı Fagr füzeleriyle düzenlendiğini iddia etti. Bir üst düzey askeri istihbarat yetkilisi de füzelerin Suriye yapımı olabileceğini ileri sürdü. Gerçek Derin Devlet Piyasa Güçleri Olmasın? Derin devlet bir ülkede meclisin, hükümetin ve bürokrasinin yerine toplumdaki siyasi, iktisadi, askeri, kültürel oluşumları yönlendiren güç veya güçler topluluğuna verilen addır. Aynen “karaborsa’’ gibi; görünen piyasalarda işleyen mekanizmanın yanında görünmeyen piyasaların yönlendirdiği bir mekanizma vardır. Gizli, kanun dışı, kural dışı bir piyasadır bu. Bir ülkede meclis vardır, ondan çıkmış hükümet vardır ve işleri fiilen yürüten bir bürokrasi bulunur. Siyaset, iktisat, güvenlik ve kültür işleri gerçekte o ülkenin “meşru organları dışındaki’’ güçler tarafından yürütülüyor ve yönlendiriliyorsa bir derin devletin varlığından söz edilir. Meşru organlar göstermeliktir. Türkiye’nin yakın tarihinde derin devlet en fazla askere yakıştırılmıştır. Elinde askeri gücün (silahın) bulunması bunun tek nedeni değildir. CumhuriyetKemalizmordu bağları, bu kavramlardan rahatsızlık duyan iç ve dış çevrelerin derin devleti orduya maletmelerinde en önemli nedendir. İslamcı siyasiler, toprak ağaları, bölücüler ve 1980 sonrasında bazı sermaye çevreleri bu cephenin doğal üyeleridir. Ama derin devlet bu kadar “sığ’’ değildir, göründüğünden çok daha derinlerdedir. Vitrinde sunulan derin devlet resmi bir örtüdür, bir ambalajdır. Onun gerisinde, daha derinlerde gerçek derin devletler ve örgütler bulunur. Washington, Londra, Berlin, Paris gibi merkezler ve onların güdümündeki güçler gerçek derin devleti oluştururlar. 12 Mart’ı ve 12 Eylül’ü derin devletin (askerin) işi sananlar arkadaki gerçek derin devleti saklarlar. Öndekiler sadece maşalardır. Bazen 35 general bazen de daha geniş bir kadronun kullanıldığı bir operasyondur. Ama kesinlikle Türk ordusu değildir. Çünkü Türk ordusu, henüz piyasalaştırılamamış bir ordudur. Lübnan’da 45 kişi öldü İsrail saldırılarında dün toplam 45 kişi ölürken 111 kişi de yaralandı. İsrail’in dün Sur kentinde bir binaya düzenlediği füze saldırısında 16 kişi öldü, 56 kişi yaralandı. Beyrut’un güneyindeki Aitaroun köyüne düzenlenen saldırıda ise 8 kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi yaralandı. Ölen 8 kişinin hem Lübnan hem Kanada vatandaşı olduğu ve yaz tatili için Lübnan’a geldikleri belirtildi. İsrail’in Lübnan’a düzenlediği hava saldırılarında ölen sivillerin sayısı 148’e ulaştı. Yeni sömürgecilik, ‘yeni derin devlet’... Yeni derin devletin adı serbest piyasadır. “Serbest piyasa’’ tanımı aslında yanlıştır. Sömürgeci güçlerin kullanımına sunulmuş bir özgürlüktür bu. Yeni liberalizm, liberal piyasa gibi adlar aynı anlama gelir. Truva Atı’nın hikâyede olduğu gibi gizlice sokulmasına hiç gerek yoktur. Ancak burada piyasayı (ülkeyi) ele geçiren yabancı askerler değildir. Yabancı şirketler ve onların yerli ortakları birlikte çalışırlar. Serbest piyasalar azgelişmiş ülkelerde zehrin ve uyuşturucunun akıtılacağı kanallar gibi çalışırlar. Yabancı dev tekeller piyasayı, iktisadi, ticari, mali değerleri işgal ettikçe siyaseti, savunmayı, kültürü de denetimleri altına almaya başlarlar. İşte gerçek “derin devlet’’ budur. Damarlara şırınga edilen zehir ve uyuşturucu toplumu yavaş yavaş sarar sarmalar. Kimse bunu fark etmez bile; çünkü ülkeyi işgal eden askerler, toplar, tüfekler yoktur. Yabancı mallar, “sponsorlar’’, yabancı tekeller, yabancı sözcükler ve ardından yabancı eğitim ve misyonerler bünyeye yavaş yavaş yerleşirler. Ve bu sihirli dönüşüm masum bir serbest piyasa üzerinden yapılır. Piyasaya egemen olan yabancı güçler kimse fark etmeden ülkeyi ele geçirirler. İşte gerçek derin devlet budur. Halka sahte derin devletler gösterenler gerçeğin su yüzüne çıkmasını önlemek isteyenlerdir. Serbest ve dışa açık bir piyasa, dış ticaret politikalarının AB’ye tek taraflı teslim edildiği bir düzen; yani piyasanın yönetiminin Avrupa’ya, ABD’ye, IMF’ye ve yabancı tekellere devredildiği bir yapılanma, derin devletin ta kendisidir. Mustafa Kemal’in, Cumhuriyeti gençliğe emanet ederken kastettiği işgal kuvvetleri, ordularıyla değil şirketleriyle piyasa üzerinden Cumhuriyeti tasfiyeye başlamışlardır. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Beyrut’un güneyindeki banliyö bölgelerinde yaşayan halk füzelerin yerle bir ettiği evlerinden can havliyle kaçtı. Şam ve Tahran hükümetleri İsrail’i Suriye’ye dönük olası bir saldırı için uyardı Kapsamlı operasyon mesajı Hayfa saldırılarının ardından İsrailli Tümgeneral Udi Adam, Lübnan’ın güneyinde yaşayan sivillere, bölgeyi terk etmeleri çağrısında bulunarak, sınırın Lübnan tarafında geniş kapsamlı bir harekât başlayacağının mesajını verdi.İsrail operasyonlar şefi General Gadi Eisenkraut, İsrail özel komandolarının Lübnan’daki kara operasyonlarına katıldığını söyledi. Suriye ve İran’dan gözdağı Dış Haberler Servisi Suriye, İsrail’in her türlü saldırısına doğrudan karşılık vereceğini bildirdi. İran da, İsrail’in Suriye’ye saldırması durumunda korkunç kayıplara uğrayacağı uyarısında bulundu. Lübnan’a saldırılarını sürdüren İsrail’in sürekli Hizbullah’ı desteklemekle suçladığı Şam ve Tahran yönetimleri, dün sert açıklamalar yaptı. Suriye Enformasyon Bakanı Muhsin Bilal, Şam’ın her türlü İsrail saldırısına doğrudan karşılık vereceğini söyledi. İsrail’in Lübnan’a saldırı düzenlemesinden bu yana ilk kez resmi açıklamada bulunan Bilal, ‘‘İsrail’in Suriye’ye yönelik her türlü saldırısı, Suriye’den sert, doğrudan, sınırsız ve her yoldan karşılık görür’’ dedi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Lübnan’ın İsrail saldırıyla başa çıkması için kaynaklarını bu ülkenin kullanımına koyacaklarını söyledi. Esad, Lübnan Devlet Başkanı Emil Lahud ile önceki akşam yaptığı telefon görüşmesinde, Lübnan ile dayanışma mesajını verdi ve Suriye’nin kaynaklarıyla yardım önerisinde bulundu. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefi, İsrail’in Suriye’ye saldırmasının büyük bir hata olacağını belirterek ‘‘İsrail’in böyle bir hata yapmamasını umuyoruz. Çünkü cephenin genişlemesi Siyonist rejimin hiç düşünmediği kayıplarla karşı karşıya kalmasına yol açar’’ diye konuştu. Asefi, İran’ın Hizbullah’a silah verdiği yönündeki savları da yalanladı. Asefi, ‘‘Bunlar tamamen yalan. Bu iddiaları kabul etmiyoruz. Biz şimdiye kadar Filistin ve Suriye’ye insani ve manevi yardımda bulunduk, bu yardımları sürdüreceğiz’’ dedi. İran Devrim Muhafızları’nın da Hizbullah’a yardım ettiği iddialarını yalanlayan Asefi, Hizbullah’ın güçlü bir örgüt olduğunu, kendini koruyabilecek güce sahip olduğunu birkaç gün içinde gösterdiğini söyledi. Asefi, ‘‘Şu anda Siyonist rejim baskı altındadır. Bu yüzden de insanlık dışı girişimlerde bulunuyor ve iftira atıyor’’ şeklinde konuştu. ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail’le ilgili kararları veto ettiğini anımsatan Asefi, Washington’dan Ortadoğu siyasetini gözden geçirmesini istedi. ‘‘İsrail şu anda kendi eliyle oluşturduğu bir bataklığa düşmüştür’’ diyen Asefi, İsrail’in bölgedeki başka ülkeleri de bu bataklığa sokmaya çalıştığını söyledi. BM ve AB temsilcileri Lübnan’da BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın özel temsilcisi Terje RoedLarsen ve Avrupa Birliği (AB) Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana dün Lübnan’a giderek Fuad Sinyora ile görüştüler. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek yaptığı açıklamada, İsrail yetkilileri ile günde birden fazla görüşme yaptıklarını belirterek hafta başında iki askerinin kaçırılmasının ardından İsrail’i Beyrut’u işgal etmemeye ikna ettiklerini söyledi. LÜBNAN’IN ATEŞKES ÖNERİSİNE DESTEK YOK HANİYE: BOYUN EĞMEYECEĞİZ İsrail’e ‘savaşırken dikkatli ol’ uyarısı Dış Haberler Servisi İsrail Lübnan’a saldırılarını yoğunlaştırırken ABD Başkanı George Bush, İsrail’in, ‘‘kendini savunma hakkı bulunduğu’’ yönündeki fikrini yineledi ve Lübnan’ın ‘‘acil ateşkes çağrısına’’ destek vermedi. G8 zirvesi için Rusya’nın St. Petersburg kentinde bulunan Bush, İngiltere Başbakanı Tony Blair ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada, ‘‘İsrail’e mesajımız, kendini savunması, ancak bunu yaparken sonuçlarına dikkat etmesidir. Sonuçta kendisini dizginlemesi konusunda uyarıyoruz’’ dedi. Bush, açıklamasında, İsrail’e, Lübnan topraklarına düzenlediği saldırılara son vermesi çağrısında bulunmadı. Bush, ‘‘Şimdi hepimizin birlikte çalışmasını gerektirecek, sadece Hizbullah’a değil, onları finanse eden İran’a ve yataklık eden Suriye’ye net mesaj göndermenin tam zamanı’’ dedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, G8 liderlerinin, Ortadoğu’da çatışan taraflara güçlü bir mesaj gönderilmesiyle ilgili ortak açıklama konusunda anlaştığını söyledi. Merkel, açıklamada, İsrail’e yönelik saldırıların durdurulması, İsrail’in askeri operasyonlarına son verme çağrısının yanı sıra Lübnan hükümetine yönelik destek ifadelerinin olduğunu vurguladı. Tony Blair de, bölgede havanın yumuşaması gerektiğini belirterek G8 liderlerinin, ortak tavır almak için çaba gösterdiklerini kaydetti. Bölgede bir ‘‘aşırılık ekseni’’ bulunduğunu söyleyen Blair, bu nedenle dünyanın buraya müdahalesinin güçleştiğini belirtti. Blair, aşırılıkların Suriye ve İran tarafından beslendiğini savundu. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice Bush’un görüşünü destekleyerek, İsrail’in Lübnan’a saldırılarının neden olduğu sivil ölümlerinin artmasından endişeli olduklarını, ancak bölgede acil bir ateşkesin sorunu çözmeyeceğini söyledi. Rice, İsrail Başbakanı Ehud Olmert’e, ‘‘operasyonları masum sivillerin acı çekmeyeceği şekilde yürütmeleri’’ talebini ilettiğini söyledi. Gerilimin giderek tırmandığı Ortadoğu’da itidal çağrısında bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac da, Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılması konusunda Bush ile ‘‘tamamen aynı fikirde olduğunu’’ söyledi. Rusya’nın St. Petersburg kentindeki zirveye katılan ve Lübnan’ın güvenliğini tehlikeye sokan bütün kuvvetlerin durdurulması çağrısında bulunan Chirac, BM’nin kaçırılan İsrailli askerlerin salıverilmesi ve İsrail’e füze saldırılarının durdurulması için bölgede başlattığı girişimleri tamamen desteklediğini söyledi. Chirac, Filistin lideri Mahmud Abbas ile diyaloğun yeniden başlamasının kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. Öte yandan Suudi Arabistan, Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora’nın yardım talebi üzerine bu ülkeye 50 milyon dolar bağışta bulundu. Bir Suudi yetkili, Kral Abdullah’ın 50 milyon dolar bağışın Lübnan’a hemen ulaştırılması emrini verdiğini söyledi. Gazze’de vahşet devam ediyor ? İsrail, bir kez daha Gazze Şeridi’nin kuzeyine girerken Refah’ta İsrail tankından açılan ateşte 75 yaşındaki bir Filistinli kadın yaşamını yitirdi. Dış Haberler Servisi İsrail ordusu tanklar ve saldırı helikopterleri desteğinde bir kez daha Gazze Şeridi’nin kuzeyine girdi. Dün sabaha karşı bir İsrail uçağının bir grup silahlı Filistinlinin olduğu bölgeye füze fırlattığını kaydeden görgü tanıkları, savaş uçağının bir ambulansa da bir füze atarak olay yerine yaklaşmasına engel olduğunu ifade ettiler. Filistinli hastane yetkilileri, 3 Hamas militanının öldüğü, aralarında 4 yaşında bir erkek çocuğunun da bulunduğu 11 kişinin yaralandığını bildirdi. Refah’ta İsrail tankından açılan ateşte 75 yaşındaki bir Filistinli kadın öldü. Gazze Şeridi’nin kuzeyinde seyir halindeki bir araca İsrail’in düzenlediği top ateşinde ise 3 kişi yaralandı. Gazze Şeridi’nin kuzeyine girdiği yönündeki haberleri yalanlayan İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin Gazze’nin kuzeydoğu köşesinde, İsrail’in Sderot kasabasının karşısına gelen bölgede ‘‘operasyonlar yaptığı’’ kaydedildi. Gazze Şeridi’nden İsrail’in Sderot bölgesine 8 Kassam füzesi fırlatıldı. Füzelerden birinin bir okula zarar verdiği, diğerlerinin boş alanlara düştüğü belirtildi. Lübnan’ın ateş altındaki başkenti Beyrut’tan dün de çok sayıda Türk yurttaşı ayrıldı. (Fotoğraf: AA) Lübnan’dan Türkler de dahil çok sayıda kişi tahliye ediliyor Yüzlerce yabancı ayrılıyor Dış Haberler Servisi İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırısı nedeniyle Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülke, vatandaşlarını Lübnan’dan tahliye ediyor. Dün sabah Beyrut’taki Türk Büyükelçiliği’nin sağladığı otobüsle çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu 24 kişi daha Beyrut’tan Türkiye’ye hareket etti. Türk Büyükelçiliği yetkilileri, bombardıman başladığından beri iki otobüs ve kendi tuttukları özel otomobillerle 160 Türk vatandaşının Türkiye’ye döndüğünü açıkladı. Büyükelçilik yetkilileri, Türk yurttaşlarının talebinin çok olması durumunda gelecek günlerde özel feribot seferi düzenleyebileceklerini kaydettiler. Ülkedeki karışıklık nedeniyle pek çok ülke yurttaşlarını tahliye ediyor. Kanada Dışişleri Bakanlığı, bu ülkedeki vatandaşlarına pasaportlarını ve gerekli belgelerini ellerinde hazır bulundurmaları çağrısında bulundu. Avustralya Başbakanı John Howard da ülkesinin vatandaşlarını Lübnan’dan tahliye etmek için bir plan hazırladıklarını duyurdu. Howard, Lübnan’da 25 bin civarında Avustralyalının yaşadığını, vatandaşların tahliyesi için en uygun yolun Rum kesimine feribotla geçmek olduğunu belirtti. Rusya da Filistin ve Lübnan’daki vatandaşlarını tahliye etmeye hazırlandığını açıkladı. 126 İspanyol vatandaşının tahliye edilmesinden sonra İspanya’nın ikinci bir tahliye işlemine hazırlandığı belirtildi. İngiltere de yurttaşlarının tahliyesi için bölgeye iki savaş gemisi gönderecek. Savunma Bakanı Des Browne Kraliyet Donanması’na ait HMS Illustrious ve HMS Bulwark savaş gemilerinin bölgeye gitmek üzere hazır bekletilmesi yönünde talimat verdi. HMS Illustrious halen Cebelitarık’ta, HMS Bulwark ise Barcelona açıklarında bulunuyor. Sinyora’ya destek mesajı Filistin Başbakanı İsmail Haniye, Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora’ya bir mesaj göndererek Filistin hükümeti ve halkının desteğini iletti. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde Filistinlilere ve Lübnan’a yönelttiği saldırıları ‘‘vahşet’’ olarak niteleyen Haniye, bu saldırıların halklarını ABD ve İsrail’e boyun eğdirmeyeceğini, aksine onların güç ve kararlılığını arttıracağını kaydetti. CUMHURİYET 11 K