14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2006 PAZAR 6 HABERLER Artan şiddet olaylarının eğitimi zorlaştırdığını belirten EğitimSen: Acilen kriz masası oluşturulsun PAZAR ORHAN BURSALI ‘Kral çıplak, suçlu meydanda’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen ile Türk EğitimSen, okullardaki şiddet konusunda uyarılarda bulundu. EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, dün sendika merkezinde düzenlediği basın toplantısında, okullarda yaşanan şiddet ve çeteleşmenin eğitim sistemini tehdit eder hale geldiğine dikkat çekti. Dinçer, olaylar nedeniyle son 2 ayda dokuz öğrencinin yaşamını yitirdiğini, 35 öğrenci ve öğretmenin yaralandığını belirtti. Son dönemde EğitimSen yetkililerinin okulları gezerek şiddet olaylarının artmasına ilişkin bilgi aldığını belirten Dinçer, çok ilginç durumlarla karşılaştıklarını dile getirdi. Bir okulda camların tel örgülerle kapatıldığını, neredeyse bir cezaevine döndürüldüğünü anlatan Dinçer, ‘‘Arkadaşlarımıza bunun nedenini sorduğumuzda; ‘Başka şekilde koruyamıyoruz’ dediler’’ bilgisini verdi. Ankara’nın Çinçin olarak anılan semtinde ise eğitimcilerin artık ders yapamaz hale geldiğini söyleyen Dinçer, ‘‘Bir başka okulda yapılan aramada, bir öğrenci ajandasının içini oyup içine sustalı bıçak Sigara, Gazetecilik, Bilim Meryem, hasretliğe dayanamayıp Milano’dan dört günlüğüne geldi.. Ortak mekânlarda, diskoteklerde, kafelerde, birahanelerde, işyerlerinde.. sigara içimi yasağının nasıl bir sıkılıkta uygulandığını anlattı! İşin ilginci, diskotekten sigara içmek için dışarı çıkanların sayısı da giderek azalıyormuş.. İçmemeyi tercih etmek artıyormuş.. İşyerlerinde bile! Böylece birçoklarınca ‘‘çevreye uyum’’, ‘‘sosyal alışkanlık’’ gibi nedenlerle sigaranın zincirleme yakılması olgusu, ‘‘uygun ortamlar’’ oluşturulduğu takdirde sona eriyor, ‘‘ihtiyaçları kadar’’ sigara içme olanağı sağlanıyor... Bugün de ‘‘Dipnot’’lara devam edeceğim.. Bu tartışmanın ‘‘Cumhuriyet’’ içinde olması, okurları endişelendirmemeli. Biz bir sürü konuda tartışıyoruz. Fakat bu konu bütün kamuoyunu ilgilendiriyor; bu bakımdan, toplumda kabul edilecek genel eğilimleri ortaya koymaya, düşünceleri berraklaştırmaya hizmet ettiğimiz kanısındayım. Değerli katkılarda bulunan yüzlerce okura teşekkürler.. belki bir başka yazıda onlardan kısa alıntılar yaparım.. ??? Sigara tartışmasında epey mesafe alındı. Sigarayı ve sigara içmeyi görülmemiş bir saldırganlıkla savunma ‘‘özgürlüğü’’nden, yelkenler biraz düşürülerek ‘‘Evet sigara içmeyenlerin de hakkı var’’a gelindi.. Bu da bir aşama, ama hâlâ derin sorunlar var. 1) Önce olayı düzgün ve çarpıtmadan ortaya koyalım: Evet, odalarımız yan yana. Bizim ofisimizin kapısı kapalı. Bir kişi dışında, hiçbirimiz sigara içmeyiz. Yandaki kapı ise açık. Orada üstelik çok içen iki kişi oturur. Biz kapıyı açınca koridorda kesif bir dumanla karşılaşırız ve açık kaldığı sürede de odamıza duman girer. İsteğim şu oldu (hiçbir nezaketsizlik yok!): Sigara dumanı koridora doluyor, kapının kapalı tutulması bizi rahatlatır. Hepsi budur! Gelen yanıta göre, diğer odaların kapısından ve koridordan bize neymiş.. 2) Okurlarımıza müjdelerim. Koridorda sigara içmeyi yönetimimiz yasakladı. Birçok ortak mekânda da arkadaşlar sigara içmeyi yasakladılar.. Aşağıda sigaracılar için ‘‘lüks bir kafe’’ yapılmıştı zaten, ama kullanılmıyordu... Yönetim, sigaranın sadece ayrılmış özel mekânlarda içilebileceği noktasında değil henüz, istenen odalarda sigara içilebiliyor.. Şimdi ‘‘başkalarının da içmeme özgürlüğü’’ olabileceği ışığı kafalarında nihayet yananlara düşen bir iş var: Kapılarını kapalı tutmak (kapı açık!). 3) Kapısı açık odada sigara içmekle koridorda sigara içmenin bir farkı yoktur! Şimdi bu sorumluluğu bekliyoruz! Sigara içilen odanın kapısı açık olduğu sürece, oda ‘‘kendine ayrılan özgürlük alanı’’ falan değil, sigara içiminin paylaşıldığı ortak kullanım alanıdır! Koridorlar kimsenin ‘‘kişisel özgürlük alanı’’ değildir! Dahası, odalar bile sadece kullanım alanlarıdır! 4) Kaldı ki, sigara içilen oda yalıtılmış değilse, kapısı kapalı bile olsa, hava sirkülasyonu ile diğer odalara ve her yana yayılır. Bu nedenle işyerlerinde sigara içim odaları kuruluyor! Şimdilik bizim yapabileceğimiz geçici fedakârlık, kapalı odalarda içilmesini, kısmetimize ne miktar duman düşüyorsa sineye çekmektir.. Tüm binada içimi yasaklanıncaya kadar! ??? 5) ‘‘Birlikte yaşamanın temel kuralının, demokratik toplumlarda karşılıklı fedakârlıktan geçtiği’’ genel bir doğrudur. Bir genel doğrunun, birçok özel noktada doğruluğu biter, özel durumlar devreye girer.. Örneğin sigara içiminde ‘‘karşılıklı fedakârlık’’tan söz etmek, ‘‘Ne yapalım, bak ben bazı yerlerde içmiyorum, ama artık sen de biraz sigara içme fedakârlığına katlanacaksın!’’ demektir.. Kişinin istemediği bir eylemi zorla paylaştırmaya kalkışmaktır! Bu, sigara içmeme hakkını özünde tanımamaktır. Sigara içmeyen, ancak kendi özgür iradesiyle sigara içilen bir ortamda bulunabilir, isterse kendi mekânında veya ortak mekânda içilmesine istisna olarak izin de verir, ama bu hak sadece ona aittir.. 6) Gazetecilik, bir kampusta örgütlü ve bilinçli olarak gösteri amaçlı namaz kılan öğrencilerin fotoğraflarını yayımladıktan sonra, üniversitenin rektörünü bundan sorumlu tutmak değildir! Bu, ‘‘boyun koparma!’’ tipi gazetecilik, bir başka tür paparazziliktir! ‘‘Ben kelleni uçurayım, sen sonra kendini savun!’’... 7) Gazetecilik ‘‘gerçeği araştırmak’’ ile yakından ilişkilidir.. Bu açıdan da bilimin araştırmacı özelliğiyle çakışır.. İki meslek de ‘‘araştırmacılık’’ üzerine kurulduğu halde, ikisi arasında okullarda bile bırakın fikri teması, bir dirsek teması bile ne yazık ki kurulmaz! 8) Sadece gazeteciliğimize değil, tüm düşünce tarzımıza ve olaylara bakış açımıza, epey bir bilimsel bakış, düşünce bulaşmak zorundadır.. Hele kamuoyu oluşturucusu rolüne soyunan bizlere! İyi pazarlar. ? Bakanlığın sadece sempozyum düzenleyerek okullarda şiddeti azaltmasının mümkün olmadığının altını çizen Alaaddin Dinçer, acilen bir kriz masası oluşturulması gerektiğini söyledi. Bakan Çelik’i eleştiren Dinçer, “Sorunu başka yere havale etmeye gerek yok. Rüzgâr ekenler şimdi fırtına biçiyor. Kendi yarattıkları canavarla şu anda uğraşıyorlar ya da uğraşıyor gibi görünüyorlar” dedi. yerleştirmiş’’ dedi. Okullarda erkeklerin yanı sıra kız öğrenciler arasında da çeteleşme eğiliminin arttığını kaydeden Dinçer, tehlikeli gruplaşma ve çeteleşmelerin ilköğretim okullarına kadar indiğini vurguladı. çıplak, suçlu meydanda. Başka yere havale etmeye gerek yok. Rüzgâr ekenler şimdi fırtına biçiyor. Medyada bu konuların yer almasının gençleri kışkırttığını doğru bulmuyorum. Aksine, olaylar tüm boyutlarıyla basında yer almalı. Medya bunu abartıyor, kışkırtıyor derseniz ben de o zaman döner derim ki: Suçlu bugüne kadar bu ekonomik düzeni uygulayanlardır, devam ettirenlerdir. Kendi yarattıkları canavarla şu anda uğraşıyorlar ya da uğraşıyor gibi görünüyorDinçer lar.’’ Öğrenciler mafya izliyor Türk EğitimSen de okullarda artış gösteren şiddet olaylarına yönelik, Türkiye genelinde 7. ve 8. sınıftan 1136 öğrenci arasında bir anket yaptırdı. Hangi tür televizyon dizilerini tercih ettikleri yönündeki soruya öğrencilerin yüzde 21’i mafya, 19.5’i komedi yanıtını verirken yüzde 44.8’i ise aksiyon, macera, korku, gerilim türünde filmleri izlediğini belirtti. Öğrenciler arasında en çok oynanan oyun türünün yüzde 66.5 ile savaş ve dövüş oyunları olduğu ortaya çıktı. Araştırmadan, öğrenciler arasındaki taciz oranının yüzde 92 olduğu sonucu da çıktı. Türk EğitimSen Genel Başkanı Şuayip Özcan ise okulda şiddetin önlenmesi için Türkiye genelinde imza kampanyası başlatacaklarını söyledi. BAKAN ÇELİK’E ELEŞTİRİ Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece sempozyum düzenleyerek okullarda şiddeti azaltmasının mümkün olmadığının altını çizen Dinçer, acilen bir kriz masası oluşturulması gerektiğini söyledi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in okullardaki şiddet olaylarının medya tarafından abartıldığı ve yayımlanan haberlerin gençleri şiddete özendirdiği yönündeki iddialarını da değerlendiren Alaaddin Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Kral ANTALYA’DAKİ KAVGADA 7 ÖĞRENCİ YARALANDI Öğrenci şiddeti durulmuyor ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Beşiktaş’taki bir ilköğretim okulun Öğrenciler arasında şiddet olaylada bir öğrenci tarafından kalbinden rına bir yenisi daha eklendi. Antalbıçaklanan F.C.’nin beyin ölümü gerya’da önceki gün ‘‘kızlara laf atma’’ çekleşti. F.C.’nin ameliyatını yapan meselesi nedeniyle çıkan kavgada 7 Memorial Hastanesi Kalp Damar öğrenci yaralandı. Olayla ilgili 10 Cerrahisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. öğrenci gözaltına alındı. Bingür Sönmez, F.C.’nin beyin ölüAntalya Lisesi ile Muratpaşa Lisemünün gerçekleştiğini söyledi. Sönsi’nde okuyan öğrenciler arasında mez, ailesinin, F.C.’nin organlarını bakız meselesi yüzünden başlayan tarğışlama kararı aldığını belirterek tışma, kavgaya dönüş‘‘Kalp dışındaki bütün tü. Öğrenciler, okul organlar kullanılabileönlerinde sürekli po ? Antalya’daki olayla cek. Şu andan itibaren lis bulunduğu için, organ alma prosedürü ilgili 10 öğrenci kavga yeri olarak Albaşlatılacak ve doku tagözaltına alınırken tındağ Mahallesi’ndenımlamasının ardından, Beşiktaş’ta bir ki pazaryerini seçti. 34 saatlik bir prosedüilköğretim okulunda rün ardından bu geceHer iki okuldan bir öğrenci 10’ar öğrencinin kayarısından sonra organ rıştığı kavgada bıçak tarafından kalbinden alımları gerçekleştirileve zincirli sopalar kulcek’’ diye konuştu. bıçaklanan F.C.’nin lanıldı. Yaşları 15 ile F.C.’nin şu anda böbrekbeyin ölümü 17 arasındaki öğrencileri, karaciğeri, pankregerçekleşti. Ailesi lerin kavgasında bir as ve kornealarının kulF.C.’nin organlarını kişi bıçaklandı. 6 öğlanılabileceğini ifade renci de aldığı darbeeden Sönmez, ‘‘Koordibağışlama kararı lerle yaralandı. nasyon Kurulu’na doku aldı. Mahalle sakinleritetkiki örnekleri bildirinin haber vermesiyle lecek ve ardından onlaolay yerine giden polis ekiplerinin rın uygun gördüğü ekipler gelerek ilmüdahalesiyle kavga son bulurken, gili organları alıp nakil için götürecekyaralılar Atatürk Devlet Hastanesi ler’’ dedi. Hastanede basın mensupve Antalya Devlet Hastanesi’ne kallarının sorularını yanıtlayan Baba Ali dırıldı. C. ise eşinin daha önce organ bağışı Liseliler, burada görüntü almak iskonusunda duygusal davrandığını teyen gazetecilere de saldırdılar. Tebelirterek ‘‘Oğlumun diğer kişilerde davi edildikten sonra taburcu edilen yaşamasını istiyorum. İnşallah oğlum 7 öğrenci ile biri kız üç öğrenci göorganlarıyla diğer insanlara hayat vezaltına alındı. recek’’ Muş’ta 14 terörist öldürüldü TUNCELİ (Cumhuriyet) Muş’un Şenyayla bölgesinde gerçekleştirilen operasyonda 14 PKK’li öldürüldü. Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı’nca 3 gündür yürütülen operasyon kapsamında bölgeye helikopterle çok sayıda asker indirildi. Dün öğle saatlerinde kış kampından çıkan ve eylem hazırlığında olan bir grup PKK’liyle sıcak çatışmaya girildi. Çatışmada 14 PKK’li öldürüldü. Yetkililer, bölgedeki PKK’li grubun tamamen yok edildiğini açıkladılar. Bahar aylarında eylemlerini sıklaştırmaya çalışan PKK’nin Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki kış kamplarında yaklaşık 2 bin 300 silahlı militanın faaliyet gösterdiğini belirten yetkililer operasyonların BingölTunceli hattına ve Kuzey Irak sınırına doğru genişleyeceğini söylediler. obursali?cumhuriyet.com.tr Yeni Sahne önünde şenlik ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tiyatro sanatçıları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve yurttaşlar, Kızılay’daki Yeni Sahne’nin yıkılması kararına karşı eylem yaptı. Ankaram Platformu Yeni Sahne Girişimi tarafından dün tiyatro önünde ‘‘Yeni Sahne Yıkılmasın! Yeni Sahne Bizim Şenliği’’ düzenlendi. Şenlikte sanatçılar birer konuşma yaparak Yeni Sahne’nin yıkılması kararını protesto ettiler. Country’nin yıldızı öldü ? LOS ANGELES (AA) Country müzik yıldızı Buck Owens 76 yaşında öldü. Aile sözcüsü Jim Shaw, Owens’ın evinde öldüğünü bildirdi, ancak ölüm nedeniyle ilgili açıklama yapmadı. Owens, 1993’te gırtlak kanseri tedavisi görmüş, 1997’de zatürree nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı. Ünlü şanatçı, 1960’lar ve 1970’lerde onlarca ünlü parçaya imza atmıştı. Gazeteci cinayet işledi ? KONYA (Cumhuriyet) Karaman’da gazetecilik yapan Cengiz Eryiğit (40), tartıştığı Duran Kızıldoğan’ı öldürdü. Edinilen bilgiye göre Gevher Hatun Mahallesi Doğu Kent Kooperatifi’ndeki evine gelen Eryiğit, eşi Hatice Ergiyit’le Kızıldoğan’ı otururken gördü. Kızıldoğan’ın üzerinde eşofmanıyla evinde oturmasına kızan Eryiğit, bir süre Kızıldoğan’la tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine 4 çocuk sahibi Eryiğit, Kızıldoğan’ı av tüfeğiyle vurarak öldürdü. Eryiğit’in, Kızıldoğan’ın eşiyle aşk yaşadığı dedikodularından etkilendiği ileri sürüldü. CUMHURİYET 06 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle