Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 HAZİRAN 2005 ÇARŞAMBA
HABERLER
Koray Aydın'ın danışmanı Dinçer, 'Emniyette 7 gün kaldım, sağ çıktığıma şükrediyorum' dedi
Yüce Divan'da işkence iddiasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Eski Bayındırhk ve tskân Bakanı
Koray Aydının Yüce Divan'da yar-
gılandığı da\ ada tanık olarak dinle-
nen enıştesi Erkan Hancıoğlu. hesa-
buıdaki 500 bın dolan liseyi bitirdik-
ten sonra ticaret yaparak biriktirdi-
ğini savundu.
Tanık olarak dinlenen Koray Ay-
dın'ın enıştesi Erkan Hancıoğlu, Ha-
lil Ibrahım Aydın Şırketi'nin 2000 yı-
lında kurulduğunu, hesap defterleri-
nin de Soruşturma Komisyonu'na ve-
nldığını belirterek "Defterleri verme-
mizdeki amaç üzerimize aüh iftira ni-
teliğindeki suçlamalan teaüze çıkar-
maknr" dedı. Yargıtay Başsavcı Ve-
kılı Abdurrahman YaJçınkaya nın
"500 bin doiaruı vergisini ödediğinizi
belirtiyorsunuz. Bu parayı nereden el-
de ettiniz* sorusunu, Hancıoğlu, şöy-
le yanıtladı: "Liseyi bitirdikten soora
• Koray Aydın'ın yargılandığı Yüce Divan'da dün tanık olarak dinlenen danışmanı Dinçer,
tutuklandığı sırada gördüğü işkence nedeniyle 3 günlük rapor aldığuıı söyledi. "Bu ülkede belli bir yer
tarafrndan işkencenin kollandığını" savunan Aydın da '•Danışmanım orada figüran gibi ezildi gitti. Sırf
bana yönelik. istifamı sağlamak için polisin yaptığı çahşmalarda bunlar ezildi" diye konuştu.
Yolalan İnşaat Malzemelerifinnasın-
da çahştım. Izun süredirticaretiniçin-
deyim. Ticarette kendimizideyetiştir-
dik. Büyüklerimiz de bunu takdir et-
tiler. her sene elde cttikJeri kârdan bi-
ze \ardim etmişlerdir,teşvikve hız ka-
zandırmak amacıyla. Herhangi bir
harcanıam yoktu, biriktire biriktire
bu günlere gektik."
Yalçınkayarun. "6 trüyonlıık ciro-
yu neye bağhyorsunuz" sorusunu da
Hancıoğlu. *Toptanayız.Türkiye'nin
her köşesine mal satıyoruz. Ciro arü-
şı bu nedenle" diye karşılık verdı.
Duruşmada. Ankara 1. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülmekte olan Vur-
gun davasında sanık olan bazı Bayın-
dırlık Bakanlığı bürokratlan da tanık
olarak dınlendi. Eskı Yapı îşleri Ge-
nel Müdür Vekıli İlkutlu GönülaL bir
hafla kaldığı emniyette fıziki değil, ma-
ne\î işkenceye maruz kaldığını belir-
terek "Bir hafta nezarette kalan bir ki-
şininifadesinm özgürbir ortamda ahn-
dığmı söylüyorsanız,kabulederimarna
benim ifadem özgürbir ortamda ahn-
madı" dedı.
'Anadan doğma sgydular'
Aydın'ın danışmanı Sedrettin Din-
çer, 2001 yılının eylül ayında operas-
yonun başladığını, bır gün müsteşa-
nn kendısini arayarak DGM savcısı-
nın görüşmek istediğinı bildirdiğini ve
kendisinin de mahkemeye gittiğini
belirterek şöyle konuştu:
"Mahkemeye gfttiğimde savcı be-
nimle konuşmadan emniyete gönder-
di Olayla böyle tanışüm. Emniyette 7
gün kaldım. sağ çıknğıma şükredho-
rum Emniyette işkence ve eziyet gör-
düm. Yemek, su yoktu. Bitkm haldey-
dim. beynim çahşmjyordu. Anadan
doğma soyup ifademi öyle aldüar. Da-
ha burada söyleyemediğim şeyler var.
Sa\ crya ifade verirken ayaklanm çok
kötüy dü, onlan gösterdim. Savcı bak-
ü ve 'Beni ilgilendirmez' dedL"
Tutuklandıktan sonra dönemin mil-
letvekilı Orhan Biçakçıoğhfnun Dın-
çer'i ziyaret ettiğini, ayaklanndakı sı-
kuıtı üzerine Adli Tıp Kurumu'ndan
3 günlük rapor alındığını ve savcılı-
ğa suç duyurusunda bulunulduğunu
anlatan Koray Aydın, Bıçakçıoğlu'nun
bunlan kendisine anlattığını ve hatta
"Danışmanım ne hale getinnişler, sen
burada oturuyorsun" diye sitem etti-
ğini kaydetti.
'İşkence koüanıyor'
Hukuki süreçlerden sonuç alamadık-
lannı belirten Aydın. "Bu ülkede bel-
Bbir yer tarafindanişkencekoflanıyor*
dedi. "Danışmanım oradafigürangi-
bi ezikti gitti. Sırf bana yönelik, istifa-
mı sağlamak için polisin yapoğı çahş-
malarda bunlar ezildi" dıyen Aydın,
buradan bır bağlantı kuramadıklannı,
afakı, lafa ve mışli mışh söylemlere
dayanarak olayın hazırlandığuıı kay-
detti. Yüce Divan. bir sonraki duruş-
mavı 23 Haziran'a erteledi.
kaybolan
"arkadaşlannur
DARBENİN ENVANTERİ ÇIKACAK
78'liler
12 EylüVle
hesaplaşıyor
ANKARA (ANKA) - 12 Eylül dönemınde
mağdur olanlarca kurulan 78'liler Vakfi, 12
Eylül ve sonrasında, "öJen arkadaşlannın"
tümünün fotoğraflannı bulmak ıçın Türkiye
çapında bir tarama çalışmasına gırişti.
Geçen yıl 12 Eylülzedeler için çıkanlan yasa
sonrası kurulan 78'liler Derneği, 12 Eylül
1980'ın 25'ıncı yıldöniimü nedeniyle ilginç bir
kampanya başlattı. Dernek, ılk olarak bir "12
Eylül envanterT çıkarma karan aldı. Buna
göre, 12 Eylül'ün ışlediğı tum suçlar,
Türkiye'ye, Türk demokrasisıne verdiği
zararlar ve 12 Eylül'ün haksızhk ettiği kişiler
ve kesımlere ilişkin sayısal boyutlan ortaya
koyacak çalışmalar yapılacak. Dernek.
^ _ ^ _ ^ _ ^ _ , _ _ _ envanter çaiışması
^ 7 o ' i : ı - r için 12 Eylül
r- /« llier müdahalesı ve
Demeği. 12 Eylül sonrasında
müdahalesi ve çatışmalar, işkence
sonrasmdaölen
ve kaybolan
arkadaşlannın
fotoğraflanna ^ . ,
,
&
, ., , . . tumune ulaşabılmek
ulaşabılmek ıçın ı ç ı n bu- Türkiye
tarama çalişmasi taraması başlattı.
baslattl Bunun için ölenlerin
fotoğraflannı
bulmak amacıyla
Türkiye çapında görevlendirilen gruplar arama
çalışmalan yürütüyor. Aynca ılan ve afişlerle.
"12 EyfüTde öien arkadaşlanmızm
fotoğraflannı amonız" duyunılan yapıldı.
Ölen \e kaybolanların yakınlanyla kurulacak
iletişim sonucu toplanacak 12 Eylül ve
sonrasında devletin güvenlik güçlerince
öldürülen ve kaybolup hâlâ kendilerinden
haber alınamayanlann fotoğraflan,
"12 Eylül emanterinde"' yer alacak.
MSB'NtN YENİ FORMÜLÜ
Şehit tazminatı
için PKK'li
yakınlanna dava
DfYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Savunma Bakanlığı, Diyarbakır'rn Lice
ilçesi kırsaünda şehit olan bir erin ailesine
ödediği tazminata karşılık, aynı çatışmada
öldürülen teröristlerin ailelerine tazmınat
davası açrı. Lice kırsalında 1 Ağustos 2002'de
askerler ile PKKKONGRA-GEL üyesı
teröristler arasında çıkan çatışmada, er
Osman Altınsoy şehit olurken örgüt
üyelerinden Diyarbakır Lice doğumlu Vedat
Koç, Muş Bulanık doğumlu Veysi Azar, Kars
Kağızman doğumlu Mehmet Ergön.
Diyarbakır merkeze kayıth Mehmet Kadri
Çiçek ve Sürt Kurtalan doğumlu Mehmet
Kaplan da öldürüldü. Bu çatışmadan sonra
Altuısoy'un yakınlan MSB aleyhine tazmuıat
davası açarak 3 milyar 502 milyon lira aldı.
Mahkeme başvuruyu kabul etti
Askeri mahkemenin bu karannrn ardından,
olayın sorumlusunun teröristler olduğunu
savunan MSB, Lice Suih Hukuk
Mahkemesi'ne verdiği dilekçe ile
tazminatın Altınsoy'un öldürülmesine
neden olan örgüt mensuplannın yakınlan
Şemsettin Ergön, AKye Ergön, Abdulkerim
Koç, Feride Koç, Reşit Çiçek, Süleyman
Kaplan, Nafize Kaplan, Mehmet AM Araz
ile Mülkünaz Arazdan alınması talebuıde
bulundu. Mahkeme dilekçeyi kabul
ederek dava için duruşma günü belirledi.
Duruşma önümüzdeki günlerde başlayacak.
Serglye polis baskını
Diyarbakır'da faahyet yürüten Doğu Bilinısel
Araştırmalar Kooperarifi'nce düzenlenen "Savaş
Tanıklan Anlatıvor" adlı sergi, polis tarafindan
basüdı. BöJgedeki çaüşmalarda yaşamını yıtiren
askerler ve örgüt üyelerinin fotoğraflan ile
ailelerinin anlatımlaruun yer aldığı sergide terör
örgütü propagandası yapıldığı iddia edildi. Savcıhk
karanjla binaya giden pohsler, Mehmet Taü,
Eylem DÛan Polat, Necla .4kka\a, Hacı Şirin ve
Mahmut Büyükba>Tam'ı gözalüna aldı. 45
fotografa e\ konuiurken serginin tanıOnu için
kooperatif binasına asılan afış de poKslerce
söküldü. Uzun süre bina içüıde kalan polis, giriş
çıkışlan da engelledi. Bina içindeki kapah odalar,
mahkeme karannın gebnesinin ardından birer
birer arandı. Baskın sonrası Dryarbakır Barosu ve
İHD'li a\ııkatlar olay yerinde inceleme yaptı.
(Fotoğraf: GLXŞ.\H DURAK)
PKKOPERASYONU
Ankara'da
15 öğrend
gözaltında
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- Ankara Emniyet
Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şube
Müdürlüğü ekipleri,
terör örgütü
PKKKONGR.A.-
GEL mensubu
olduğu savıyla 15
kişiyi gözaltına aldı.
Terör örgütüne bağlı
olarak Dem-Genç
(Demokratik
Gençlik)
yapılanmasını
oluşturmaya çahştığı
bildirilen söz konusu
kişiler, önceki gün
düzenlenen
operasyonla evlerinde
gözaltına alındılar.
Çeşitli üniversitelerde
öğrenci olduğu
bildirilen kişılerle
bırlikte çok sayıda
örgütsel dokürnanın
da ele geçirildiği
kaydedildi. Ankara'da
yapılan operasyona
bağlı olarak Eskişehir
ve Sıvas'ta da terör
örgütü
PKK/KONGRA-
GEL mensuplanna
yönelik
operasyonlann
yapıldıgı bildirildi.
Oğuz Yorulmaz'ın annesinin konuşması yakın çevresince engellendi
Ozel korumalar araştınlıyor
Nurhan Yorulmaz.
LEVTNTGENCELLÎ
BIHSA - Özel tımcı polis Oğuz
Yorulmaz'ın cenaze töreninde oğ-
lunun Susurluk ilişkıleri nedeniyle
öldürüldüğünü iddia eden ve "Ben
yavrumu memur verdim çete yapn-
lar. Oğlunıa sahip çıkmadılar. Meh-
met Ağar. Çiller şundi konuşsun.
Yavrumu devirenler de inşallah dev-
rilecek. Bu işte Susurluk parmağı
var, bepsini açıklayacağun" diye ko-
nuşan Nurhan Yorulmaz'ın gazete-
cilere açıklama yapması, yakm çev -
resince engellendi.
Sabah erken saatlerde Oğuz Yorul-
maz'ın Hamitler'deki mezarına giden
anne Nurhan Yorulmaz, gazeteciler-
le görüştürülmezken Oğuz Yorul-
maz" ın dayısı olduğu bildirilen bır kı-
şi, "Annesi cenazede acr> la bazı şey-
İer söylenüş. Söyledikleri yanhş an-
laşılabüır. Biz adalete güveniyoruz.
Nurhan Vonümaz,gazettcilerekonuş-
mayacak" açıklamasmı yaptı.
ÖmerLütfü Topal cinayeti ve Su-
surluk sorgulamalannın önemli isim-
lerinden olan Oğuz Yorulmaz'm,
Bursa Kervansaray Otel'deki Han
Bar'da, NilüferTurizm'in sahibi Hü-
seyinKayapah nın oğluyla koruma-
lannın kanştığı iddia edilen bir kav-
ga sonucu öldürülmesine ilişkin so-
ruşturmanın bugün tamamlanması
beklenirken Bursa polisinin "dene-
tinısiz bırakılan ve büvük sorun ol-
maya başlayan özel korumalarta il-
gfli'' bir araştırmaya Cumhuriyet Sav-
cılığı'nın talimatıyla başladığı öğ-
renildi. Hüseyin Kayapah'mn, baş-
koruması olan ve olaydan sonra ka-
çan Alpaslan Çınar ın önceki akşam
polise teslim olduğu öğrenilirken
Nilüfer Turizm'in sahibi Hüseyuı
Kayapah'nın da, korumalanyla ilgi-
b bilgisıne başvurulması bekleni-
yor. Oğuz Yorulmaz'm öldürülme-
siyle ilgili olarak Mustafa Kayapa-
h.BüalGüvenç, ÜnalAkbuhıtİğur
Abay, Lütfî Bilir. Hüdayda Bulum,
Murat Selli ve Çoşkun Numan'ın
daha önceki ınşkılerının de cinayet
soruşturması dışında aynca araştnl-
dığı öğrenildi.
Kaya'ya 7.5 yd hapis istemi
Enerjide yolsuzluk iddialan üzerine vekillikten istifa eden AKP'li Kaya, 'çıkar amaçlı
suç örgütü adına faaliyette bulunma ve ihaleye fesat kanştırma' suçlanndan yargılanacak
ANKARA (Cumhuri>«tBüro-
su) - Enerji Bakanlığı'na bağlı
kuruluşlarca gerçekleştirilen ba-
zı ihalelerde yolsuzluk yapıldıgı
iddiasıyla başlatılan yolsuzluk
operasyonu sonrası milletvekil-
liğinden istifa eden AKP'li Ce-
mal Kaya hakkmda da\a açıldı.
Kaya hakkında, "çıkaramaçh suç
örgütü adına faaliyette bulunma
\e ihaleye fesat kanşnrma'' suç-
lanndan 3 yıl 4.5 aydan 7 yıl 6 aya
kadar hapıs isteniyor.
Organize suçlara bakmakla gö-
revlendirilen Ankara Cumhuri-
yet Başsavcı Vekili HamzaKeieş,
Kaya'nın mılletvekilliğinın düş-
mesınin ardından başlattığı so-
ruşturmavı tamamlayarak Anka-
ra 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne
dav^a açtı. Soruşturma sırasında,
Ezgi İnşaat Şırketi'nin ortağı tb-
rahim Selçıık. eskı EÜAŞ Genel
Müdür Vekili Önder Piyade \e
eski EÜAŞ Genel Müdür Yar-
dımcısı Sen'et Üst'ün telefonla-
nıun mahkeme karanyla dinlen-
diği belirtilen iddianamede, bu
kişilerin, Kaya ile yaptığı ve suç
unsuru taşıyan görüşmelerin kay-
da girdiği belirtildi.
Kaya'nın, Enerji Bakanlığı'nda
baskı ve şiddete dayalı örgütsel
bir yapı kuran Selçuk'un ihale-
lerdeki etkinliğini bildiği, bu ne-
denle bağlantı içinde olduğu öne
sürülen iddianamede, Selçuk ile
Kaya'run karşılıklı "baba" tabi-
rını kullanmalannın ve kınm mik-
tarlannı bırlikte önceden karar-
laştırmalannın. ihalelerdeki işbir-
liğini ortaya koyduğu savunuldu.
İddianamede, özetle şu görüşlere
yer venldi: "Kaya'nın, Urfa Do-
ğalgazBoru Hatn, Özlüce,Karga-
nıış. Kuzguncuk ihaleleri ön aşa-
ma safhasında,ihalenin kendisine
verihnesi, kınm miktarlannın ön-
ceden belirlenmesi, bu yönde Sel-
çuk'un, Üst ile Piyade'yi etki altı-
na aJması ve böylece görevliJeri
tehdit veya hediyej1e baskı altına
alarakihaley e fesat kanşördığL ÇH
kar amacına yöneKk örgüt kuran
Selçukla birükte hareket ettiği ve
işbirügi yaptığı anlasılmışör."
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Sermaye ile Devlet
Arasına Sıkışmak
Geçen hafta Ankara'da ikjinç ve yararlı bir sem-
pozyuma katıldım. Ankara Üniversitesi iletişim Fa-
kültesi ve lletişimliler Vakfı'nın Basın Yayın ve En-
formasyon Genel Müdürlüğü ile bırlikte düzenle-
dikleri "Yurtdışındaki Türk Medyası" sempozyu-
mundan yurtdışında çalışan bir gazeteci olarak
çok şey öğrendim.
Her şeyden önce, Türkiye'den yurtdışındaki Türk.-
çe basının nasıl görüldüğünü, yurtdışında farklı ül-
kelerde çalışan arkadaşlann kendi alanlan ile ilgili de-
geriendirmelerini birinci elden dinleme ve konuyu tar-
tışma olanağı elde ettim. Aynca sempozyumu dü-
zenleyen ekibin yöneticisi Yrd. Doc. Dr. Abdülrez-
zak AKun, henüz kendini Türkiye'de iyi duyurama-
dığı anlaşılan, Avrupa'da çalışan Türk gazetecilerin
meslek örgütü Avrupa Türk Gazeteciler Birliği adı-
na benim de kısa bir açıklama yapmama olanak
sağladı. Böylece ATGB de, bu önemli platformda,
yine önemli bir sorunun, basın çalışanlannın örgüt-
lenme sorununun dile getirilmesinin bir aracı olarak,
ilgililerin adres defterinde yerini almış oldu.
• • •
Sempozyumda ortaya çıkan kısaca şudun Av-
rupa'da bir Türk medyasından söz etmek zordur.
Avrupa'da Türkçe medya denilince Türkiye'de ya-
yımlanan gazetelerin yurtdışı baskılan ve Türk TV
kanallannın yurtdışından izlenebilirolması aklagel-
mektedir. Gazetelerin göçmenlerie ilgisi ya da on-
lann medyası olma adına yapabildikleri, göçmen
kitlesini tam olarak ıfade etmeyen eklerden ibaret-
tir. TV kanallan ise daha da geridedirler. Bir iki ka-
nal dışında göçmenler için özgün programlar şim-
dilik yoktur. Yapılanlan küçümsemeyelim, ama
göçmenler için yapılan programlar, ilgilendikleri
kitlenin sorunları, beklentileri, alışkanlıklan, tarzla-
n konusunda yeterli bilgi ve birikime sahip değil-
dirler. Zaten Türkiye'den yayın yapan gazete ve TV
kanallanyla bir göçmen medyası da oluşmaya-
caktır. Türkiye, lobi anlayışıyla değil kültürüyle bu
önemli görevin olsa olsa destekçisi olabilir.
Umanm, bu sözlerden, Türkiye kökenli yayınla-
n küçümsediğim anlamı çıkmıyordur.
• • •
Sempozyumda ortaya çıkan acı gerçek ise, ya-
nm yüzyıla yaklaşan göç hareketinin daha işin ba-
şında olduğudur. Göçmenler yurtdışında bir Türk
medyası oluşturacak noktaya henüz gelememişler-
dir. Yayımlanan gazete ve dergiler bir anlamda de-
neme yayınlannı andırmaktadır. Göçmenler açısın-
dan "yerii" bir TV kanalı da daha kurulamamıştır.
Bundan daha acısı, göçmen basınının kendisi için
kurtuluş yolunu kamu-devlet desteği ya da serma-
yenin kâr amaçlı girişimleriyle sınırlıyor olmasıdır.
Avrupa ülkelerindeTürkçe medya açısından her
iki yol ya da yöntem de çıkmaz yoldur. Türkiye'den
gelecek devlet desteği, sorunun çözümünü lobi an-
layışına hapsetmekte, bulunulan ülkenin devletin-
den alınacak destekler ise sorunu, ne olduğu bel-
li olmayan "uyum" ya da "asimilasyon" endeksli
yayına koşullandırmaktadır. Sermaye destekli ya-
yına gelince, o da doğallıkla ve dünyanın her ye-
rinde olduğu gibi, özgürlükçü biryayını olanaksız-
laştırmaktadır.
Kuşkusuz gelecekte tüm bu yöntemlerin yan
yanayaşadığını göreceğiz. Ama yurtdışında özgür
birTürkçe yayın ısteyenlerin tercihi ve çabası, ser-
maye ile devlet arasına sıkışmış bir medya olma-
malıdır.
Yurtdışındaki Türk medyası sempozyumu bu
kanımı doğrulayan ve güçlendiren uyancı bir sem-
pozyum oldu. Düzenleyenleri bir kere daha kutlu-
yorum.
e-posta: guray.oz@cumhuriyetcom.tr
YARGITAY CEZA GENEL KURULU
'Demirel rimmet
suçundan
yargdansın'
AINJKAR4 (Cumhurijet Bürosu) - Yargıtay Ceza
Genel Kurulu, Halk Bankası'ndan Yahya Mu-
rat Demirel'ın şirketlenne usulsüz kredi akta-
nldığı iddiasıyla açılan davada, Demirel ve 4 ki-
şinin Bankalar Yasası'ndaki "zanmet" suçun-
dan yargılanmasına karar verdi. Istanbul 4. Ağır
Ceza Mahkemesi, sanıklar Yahya Murat Demı-
rel ıle Demirel 'in şirketinin yöneticileri Gökalp
Baştürk, Şaban Ayhan Tathgil ve Emine Meb-
tap Ceylan ile dönemin Halk Bankası Genel
Müdür Yardımcısı Hüsnü BarbarosOlcay hak-
kında Halk Bankası'nı dolandırdıkJan gerekçe-
siyle açılan davada, beraat karan vermişti. Ka-
raruı temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Ce-
za Dairesi, beraat karannı bozarak, sanıklann
"dolandıncıhk" suçundan mahkûm edilmeleri
gerektiğine karar vermişti. Yargıtay Başsavcı-
lığı ise bu karara itiraz etmişti. Başsavcılığın iü-
razında, Halk Bankası'ndan Demirerin şirket-
lerine nasıl usulsüz krediler aktanldığı sıralan-
dıktan sonra, 2003 yılı sonu itibanyla banka-
nın bu işlemlerden ka\-naklanan zarannın 350
trilyon lira civannda olduğuna dikkat çekildi.
Somut olayda Halk Bankası yöneticileri ve ça-
lışanlan için TCK'nin zinımeti düzenleyen 202.
maddesinin uygulanma olanağının kalktığı be-
lirtilen itirazda, sanıkJar hakkında daha lehe
düzenlemeler ıçeren Bankalar Yasası'ndaki zim-
met hükümlerinin uygulanması gerektiği be-
lirtildi. Yargıtay Başsavcılığı, Daire'nin suçun
sübuta erdiğini kabul karanna katılırken suçun
nitelemesinin dolandıncıhk değil, Bankalar Ya-
sası'nın 22. maddesindeki zimmet olduğuna
işaret etti. Başsavcılık, sanıklann bu maddenin
üçüncü fıkrasının ikinci cümlesıne göre ceza-
landınlmalan gerektiğini kaydetti. Söz konusu
düzenleme, "zunmet suçu, bankayı aldatacak
ve fiüîn açığa çıkmamasını sağJajacak her tür-
lü hüeli faalrvette bulunmak surctn le işlenmiş-
se fafle on iki yddan aşağı olmamak üzere ağır
hapis ve meydana gelen zarann üç kaü kadar
ağır para cezası verihr" hükmünü içenyor.