Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAZİRAN 2005 ÇARŞAMBA CUMHURtYET
liı.I\.\_Jl ıUIVİJ- ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Özince, yurtdışmdaki bankalar karşısmda, yerlilerin aleyhine olan düzenlemelerin değişmesini istedi
usal sermaye koruntnah
9
Ekonomi Servisi - Türkiye
Bankalar Birliğı _(TBB)
Başkanı Ersin Özince,
bankacılıkta ulusal ser-
mayerun korunmasının
önemini vurgulayarak
olağanüstü dönemin
özelhklerini yansıtan
sektördeki düzenlemele-
rin normalleştirilmesini is-
tedi. "Vurtdışındaki banka-
lar karşısmda, yurtiçindeki
bankalann aleyhine olan"
bazı kısıtlamalann da kaldı-
rılması gerektiğini belirten
Özınce, dün toplanan TBB Ge-
nel Kurulu nda yaptığı ko-
nuşmada şunlan söyle-
di: "•LTuslararası
rekabeteaçıkol-
• Türkiye Bankalar Birliği Genel Kurulu'nda konuşan TBB Başkanı Ersin Özince, ulusal
kurumlann değerinın korunması ve rekabet güçlerinin arttınlması gerektiğini belirtti.
Özince. "Yurtiçi sermaye oluşumu bir ülkenin büyümesinin en temel ıtici gücüdür. Ulusal
sermaye aynı zamanda bir ülkenin finansal sektörünün belkemiğidir" dedi.
manın yanında ulusal kurumlan-
mızın değerini korumalı \e reka-
betgüçterinin artmasını sağjama-
hyız. Eğer projeler ve \annmlar
öncelikk ülkenin kendi kaynakla-
n ile finanse edilir ise daha verim-
li,dahakârtı ohırvegüçlü ülke pa-
rası üzerinden büyütûlür. Yurtiçi
sermaye oluşumu bir ülkenin bü-
yümesinin en temel itici gücüdür.
Uhısal sermaye aynı zamanda bir
ülkenin finansal sektörünün bel-
kemiğidir. Ulusal sermayenin bü-
yütülmesi ve geliştirilmesi için
ulusal tasarruflann özendirilme-
siveverimli kullanılması gereküf
Özince, bu konuda "TnüHyetçi
değiL milH sermayenin güçlendi-
rilmesini kastettiğmi'" sözlerine
ekledı. Merkez Bankası borçlan
dahil kamu dış borç stokunun
GSMH'ye oranının yüzde 32,
özel sektörün dış borç stokunun
GSMH'ye oranırun ise yüzde 22
olduğunu söyleyen Özince, şöy-
le devam ettr "Özel sektör dış
borçlannda dikkati çeken önem-
B nokta. banka dışı kesimlerin
yurtdışuıdan kullandıklan kredi-
ler toplamınm Türki>e'deki şube-
lerden ahnan kurumsal kredik-
rin üzerinde olnıasKÜr. Bu konu-
da en öncmli talebimiz. yurtdışın-
daki bankalar karşısmda, yurti-
çindeki bankalann aleyhine olan,
yerkşik bankalann döviz kredisi
kullandınlmasım kısıtlayan dü-
zenlemelerin değiştirilınesidir.''
Bankalann hâlâ geçmişte yaşa-
nan suçlara tepkı olarak getirilen
düzenlemelere tabı olduğunun
altını çizen Özince, yasal çerçe-
venın bir an önce "olağan duru-
ma geçitaıesinT istedi.
Özince, son dönemlerde görü-
len iflas ertelemelennin risk yö-
netimini güçleştirdiğinden ve
sözleşmelerde erken kapatma du-
rumunda kredi verenin uğradığı
zarardan da yakınarak, bu konu-
da AB ile uyumlu düzenlemeler
yapılmasını istedi.
Genel Kururda konuşan Dev-
let Bakanı ve Başbakan Yardım-
cısı Abdüllatif Şener de birçok
ıyileşmeye karşın sektördeki ba-
zı yapısal sorunlann sürmekte ol-
duğunu belirtirken "Banka ve Si-
gorta Muamelat Vergisi (BSMV)
gibi maüyetlerin sürmekte oldu-
ğunun hükümetolarak farkında-
ytz. Önümüzdeki dönemde kamu
fınansmanı imkânlan eherdiği
ölçüde sektörü rahatlahcı yeni
adnnlar atdacak" diye söz verdi.
HALKBANK'TA ATAMA
Yenipatron
Hüseyin Aydın
ANKARA (AA) - Halkbank Genel
Müdürlügüne Hüseyin Aydın getırildi.
Aydın halen, Ziraat Bankası'nda Yöne-
tim Kurulu Başkan Vekili görevini de
yürütüyor. 1959 yılında Artvin'de do-
ğan Aydın, 1981 yılında Ankara îktısa-
di ve Tican llimler Akademisı Ekono-
mi fakültesinden mezun oldu. Alman-
ya'nın Düsseldorf şehnnde bulunan
Goethe İnstitude'de Almanca dil kursu-
na katılarak iyi derece Almanca öğre-
nen Aydın, bankacıhk sektörüyle ilgili
çeşiüi seminerler ve kurslara katıldı.
Özbekistan-Türk Bankası'nda dene-
tim kurulu üyesi olarak da görev alan
Aydın, halen Ziraat Bankası Yönetim
Kurulu Başkan vekili, Macaristan Halk
Bankası ile Fintek A.Ş'nin Yönetim
Kurulu üyesi ve Birlik Hayat Sigorta
A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı olarak
görev yapıyor. Evli ve ikı çocuk babası
Aydın, iyi derecede Almanca biliyor.
30 SALÎSEDE BÎR ÜRÜN
5 Avrupalıdan 1 'i
Vestel müşterisi
ADANA (AA) - Vestel Dayanıklı
Tüketim Mallan Pazarlama AŞ Ge-
nel Müdürü Levent Hatay, Vestel'in
her 30 salısede bir üretim yaptığını
açıkladı. Hatay. Vestelin yenı mağa-
zasının açıhşına katılmak üzere gel-
diği Adana'da, Türkiye de 1200 den
fazla mağazası bulunan Vestel'in yet-
kilı bayi sayısının 737'ye ulaştığını
belirtti.
Hatay, yılbaşı itibanyla yapılan he-
def programın aksamadan sürdüğünü
ve ılk 4 aylık verilerin, doğru yolda
olduklannı gösterdiğini belirterek
"Tetevizyon, çamaşır makinesi, buz-
dolabı klima. müzik seti ve uydıı abcı-
lar olmak üzere 2005yıh hedefuniz 35
miryon ürün~. Her 30saüsede bir üre-
tim yapmamız da doğru yolda oldu-
ğumuzu gösterijor" dedi.
Başkırdistan'm başkenti Ufa'ya 65 milyon dolarlık yatmm yapacak
Anadolu Cam Rusya'da büyüyor
• Rusya'da inşaatı
devam eden
üçüncü yatınm için
kredi sağladıklannı
anlatan Anadolu
Cam Yönetim
Kurulu Başkanı
Yenigün, bu
yatınmla yurtdışı
üretıminin
Türkiye'deki
üretimi aşacağını
söyledi.
Ekonomi
Servisi - Ana-
dolu Cam,
Rusya Fede-
rasyonu'ndaki
3yatınmıolan
Başkırdistan'm başkenti
Ufa'da inşaatı süren cam am-
balaj fabrikası ıçın Avrupa
Yatınm ve Kalkınma Banka-
sı'ndan(EBRD) 32.5 milyon
dolarhk kredi aldı.
Kredinın yansı EBRD'nin
kendi kaynağından. dığer ya-
nsı ise ABN Amro ve Calyon
Bank'tan sağlandı. Ruscam
Gorohovets ve Ruscam Pok-
rovsky'den sonra 3 cam amba-
laj fabrikası olan Ruscam Ufa,
65 milyon dolar yatınmla ger-
çekleştirilecek. Fabnka işlet-
meye alındığında Anadolu
Cam'ın yurtdışı yatınmlan
Türkiye yatınmlannı aşacak
tki fınnın yer alacağı fab-
rikada yıllık 240 bin ton cam
ambalaj üretimi yapılacak.
Halen inşaatı devam eden
fabrikada 1. fınnın bu yılın
sonunda, 2. fınnın ise 2006
yıh ortasında işletmeye alın-
ması öngörülüyor.
Bu yatınmla Anadolu
Cam'ın Rusya Federasyo-
nu'ndaki üretim kapasitesi,
yıllık toplam 750 bin ton dü-
zeyine ulaşacak, Rusya bira
şişesi pazanndaki payı yüz-
de 27'den yüzde 60'a yükse-
lecek. Krediye ilişkin Ufa'da
düzenlenen imza töreninde
konuşan Anadolu Cam Yö-
netim Kurulu Başkanı Te-
oman Yenigün. Rusya paza-
nna çok uygun bır zamanla-
ma ile girerek büyük mesa-
fe katettüdenni belirterek, en
ileri teknolojileri getirerek
pazann yeniden yapılanma-
sını ve gelişmesini sağladık-
lannı anlattı.
Yenigün, halen Rusya'nın
en büyük cam ambalaj üre-
ticisi konumunda bulunduk-
lannı ve gelecek için de çok
iddiah olduklannı vurguladı.
Fabrikanın
açüışuıa gelen
Novartis Dünya
Başkanı Daniel
Vasefia (sağda),
söz konusu
yatınmın
Türkiye'ye olan
inançlannın bir
göstergesi
olduğunu, ihraç
ediknülke
sayısınm 40'tan
50'ye çıkacağını
sövledi. Vasella,
Bakan Murat
Başesgioğlu'na
plaket verdi.
Novartis'ten 100 müyon dolarhk yatırım
Ekonomi Servisi - Ilaç sektörünün
önde gelen firmalanndan İsvıçre
kökenli Novartis'in üretim
kapasitesini arttırmak amacıyla
kurduğu Kurtköy'dekı fabrikası
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Murat Başesgioğlu'un
katılımıyla açıldı. Yaklaşık 51 bin
metrekarelik alana kurulan ve
hıpertansiyon, yüksek kolesterol
ve ağn tedavilerinde kullamlacak
ilaçlann üretileceği fabrikada 500
kişiye de istihdam sağlanacak
Novartis Türkiye Başkanı Altan
Demirdere. son teknolojik
altyapıyla hazırlanan yeni tesisin
üretim kapasitesini iki katuıa
çıkararak yılda 80 milyon paket
üretmeyi hedeflediklediklerini
söyledi. Yeni üretim tesisleriyle
mevcut olan yüzde 40'lık ihracat
potansiyelini yüzde 80'e
çıkaracaklannı da dile getiren
Demirdere yeni tesise yapılacak
yatınmlann beş yıl içerisinde 100
milyon dolara ulaşacağını da
vureuladı.
Türkiyede bir
ilk: Sivaslens
İSTANBUL(ANKA)-
Yılda 1 milyon çiftin
üzerinde kontakt lens, 400
bin çiftin üzerinde de
intraokular lens ithal edilen
Türkiye'de lens fabrikası
açıhyor. Türkiye'de. ilk defa
kontakt ve intraokular lens
üretilecek. Sıvas Ticaret ve
Sanayi Odası ile Anadolu
Tıp Teknolojileri AŞ
Yönetim Kurulu Başkanı
Osman Yüdınm, TÜBtTAK
desteğiyle ileri teknoloji
kullanılarak üretim
yapılacak lens fabrikasını 11
Haziran günü açacaklannı
belirterek fabrikanın yılda
bir milyon çift lens
üretecegini kaydettı. Sıvas
Organize Sanayi
Bölgesi'nde 5 milyon
dolarlık bir yatınm
yaptıklannı belirten Osman
Yıldınm, fabrikada
kullamlacak makineleri
Rusya'dan getirdiklerini
söyledi.
TİCARİDE ÖTV ERTELENDİ DÜNYA TÜRK MAKARNA8IYİYOR WOLFOWITZ İŞBAŞINDA
GümrükMusteşariığı, tamm değişikliği nedeniyle hafifti-
cari araçları binek otomobıl sınıfına sokan ve bu şekilde
Özel Tüketim Vergisi (ÖT\') yüklerıni artıran Gümrük Ge-
nel Tebliği'nin uygulama tarihini 1 Ağustos'a erteledi.
Dünkü Resmi Gazetede yayımlanan kararla, hafifticari
araçlara ilişkin düzenlemenin uygulaması ıkınci kez erte-
lenmiş oldu Söz konusu araçlarda
ÖTV'yi yüzde 10 olarak belirle-
yen yasal düzenleme halen
TBMM'de bulunuyor. Tasarımn
en geç iki hafta içinde Genel Ku-
rııl 'da ele alınması beklenivor.
Büyük makarna üreticileri arasında bulunan Türkiye nin, 438 bin
tonhık üretimle dünya sıralamasmda 5. durumda yer aldığı açık-
landı. Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Yönetim
Kurulu Başkanı M. Serdar Sangül, dünya makarna üretiminin
birkaç ülkede yoğunlaştığmı dile getirerek İtalya nın 3 milyon
100 bin 843 ton ve yüzde 32 likpayla dünyamn en büyük üretı-
cisi konumunda olduğunu, İtalya yı ABD ile Brezilya 'nın izledi-
ğini anlattı. Sangül, büyük makarna
üreticileri arasında bulunan
Türkiye nin 438 bin tonluk üre-
tımle dünya sıralamasmda 5. sı-
yer aldığına dikkat çekti.
27 KATLI OLACAK
tstanbuVa
lyıldızlı ikiz kule
Ekonomi Servisi - Lüks otel zinciri
Kempinskı ile ASTAŞ, tstanbul'da 7
yıldız standardında lüks konut ve
ofislerden oluşan yan yana 27 katlı iki
akıllı kuleprojesi için işbirliği yaptı.
Mecidıyeköy Esentepe'de yapımına
başlanan ve 2007 başında hizmete
açılması beklenen projenin maliyeti.
arsa bedelı de dahil yaklaşık 100 mily-
on dolar olacak.
Her biri 125 metre yüksekliğinde
olacak kulelerde en küçüğü 80
metrekare. en büyüğü 300 metrekare
kullanım alanına sahip 168 lüks konut
ve 40 ofis, 30 hızh asansör, 20 yürüyen
merdiven bandı, bin araçlık otopark ve
çarşı yer alacak. Kuleler, 900 kişiye
dcğrudan istihdam olanağı sağlayacak.
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK
ABD yönetiminin "Şahin" ekibinden Irak savaşı "mi-
marlanndan " eski Savunma Bakan Yardımcm
Paul Wolfowitz, 184 ülkenin üye olduğu Dün-
i ya Bankası Başkanlığı nıyarın resmen dev-
. ralıyor. 61 yaşındaki Wolfowitz, ABD Baş-
• kanı George W. Bush tarafından Dünya
>. Bankası Başkanlığı 'na önenldi. Bush 'un
'• bu önerisi, başta Irak savaşına karşı çıkan
ülkelerde olmak üzere dünya çapında tepki
uyandırdı. Ancak Batı Avrupa ülkeleri,
Bush 'un önerisini kabul et-
me yoluna gitti.
EKONOMİ POIİTİK
ERİNÇ YELDAN
AB Sürecinde Türkiye
önümde Ekonomik Entegrasyon dergisinin son
sayısı var. Uluslararası iktisat ve ticari birliktelıkler
konuları üzerine yapılan teknik çalışmalann yayım-
landığı söz konusu dergide Miroslav Jovanovic
imzalı bıraraştırma(*) dikkat çekici. "AB'ninDoğu-
ya Genişlemesi: Kanşık Bir Son Oyun mu, Yoksa
Sürekli Bir Yanı/sama mı?" başlıklı makalede ya-
zar, AB'deki son genişleme sürecinin iktisadi bo-
yutlarını irdeledikten sonra sözü Türkiye'nin olası
üyeliğine getıriyor ve şu tespitleri yapıyor: (1) Bil-
diğimiz anlamıyta Avrupa Birliği artık sona ermiş-
tir, (2) Türkiye eğer "Avrupalı kimliğini" ispat etmek
istiyorsayakın tarihi ile yüzleşmeli ve (Almanya'nın
yapmış olduğu gibi) Ermeni soykınmını tanımalı; (3)
Osmanlı'dan beri sürdürdüğü "genişlemeci" siya-
setine son vermeli; (4) Kıbns'tan tüm askerierini
çekmeli ve yasadışı el koyduğu vartıklan iade et-
meli; ve (5) Kürt "azınlığa " yönelik siyasetinı yumu-
şatmalıdır. Ve nihayet, (6) Türkiye'de bölgeselleş-
me ve özerklik konusunda güçlü istekler bulun-
maktadır ve Suriye, Iran, Irak gibi ülkelerle komşu
olan Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak çok ma-
liyetlidir.
Avrupa Birliği Ekonomik Kom/syonu üyesi Sa-
yın Jovanovic'in, son derece teknik iktisadi çalış-
malann yayımlanmakta olduğu uluslararası bir ik-
tisat dergısinde, Türkiye'nin üyelik müzakerelerini
sadece "siyasi" değişkenler açısından analız etme-
si kuşkusuz yadırganacak bir durumdur. Ancak,
konunun özüne inildiğinde de Türkiye'nin AB üye-
liğine giden yolun artık "iktisadi" bir konu olmak-
tan çıktığı, giderek "siyasi" birsorun olarak değer-
lendirilmekte olduğu açıkça görülmektedir.
• • •
Fransa'nın pazar günü almış olduğu "AB Ana-
yasası'na hayır" oyu birçok kesim tarafından "Tür-
kiye'nin AB üyeliğine hayır" olarak değeriendiril-
mektedir. Sonbaharda olası bir genel seçim süre-
cine girmesi beklenen Almanya'da da Türkiye'nin
tam üyeliğine sıcak bakmayan Hıristiyan Demok-
ratlann iktidara gelme olasılığı, Türkiye'nin iktisat
gündemini karamsariaştırmaktadır. Durgunluk ve
işsizlik kıskacından kurtulamayan Fransa ve Al-
manya, biryandan krizin faturasını Türkiye'nin ucuz
işgücü fazlasına yıkmak isterken diğer yandan da
Türkiye'ye siyasi bir şantaj uygulamayı planlamak-
tadır.
• • •
öte yandan Türkiye, ekonomik istikrar ve kalkın-
ma stratejisıni(?) tamamen AB üyeliği müzakere
sürecine ve IMF programının uygulanmasına en-
dekslemiş durumdadır. "İki kurumsal çapa" diye
anılan bu süreçte, Türkiye özgün büyüme ve kal-
kınma hedeflerini yitirmiş ve geleceginı bütünüyle
yabancı sermaye yatınmlan beklentisine indirgemiş
görünümdedir. Türkiye'nin bütün yapması gere-
ken "beklentileri olumlu idare etmek" ve önüne su-
nulan "ev ödevierini" yerine getirmekten ibarettir.
Bu konuda IMF'ye sunulan 26 Nisan tarihli Ni-
yet Mektubu'nun yaklaşımı son derece çarpıcıdır.
örneğin Mektubun 32 ve 33. paragraflan, "Türki-
ye'nin uzun dönemli büyüme stratejisini" tartış-
maktadır. Burada "yatmm" sözcüğü sadece "ya-
bancı sermayeyi teşvik ve özelleştirmeler" bağla-
mında yer almakta; "tasanuf" sözcüğü ise hiç te-
laffuz edilmemektedir. Türkiye'nin büyüme süre-
cinde ulusal tasarruf kavramı artık gündemden çı-
kartılmış gözükmektedir.
Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin müzakerelerin on-
on beş yıl sürmesi beklenmektedir. Bu süre içinde
sürekli olarak "beklentilerin olumlu idaresi" ve
"Bugün AB ve IMF için ne yaptın " sorulan ile oya-
lanacak olan Türkiye'nin geleceği, ulusal ve ulus-
lararası spekülatörlerin kaprislerine terk edilmiş
durumdadır.
(*} Miroslav Jovanovic (2004) "Eastem Enlarge-
ment of the EU: A Topsy-Turvy Endgame or Per-
manent Disillusionment?" Journal of Economic
Integration, Cilt 19, No 4, sf: 830-868.
Mazot desteği 30 kuruş
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Recep Taj^ip Erdoğan, bugünden geçerli olmak
üzere çiftçilere litrede 300 bin lira (30 yeni
kuruş) mazot desteği verileceğini açıkladı.
Erdoğan. tüm amaçlannın çiftçinin sırtmdaki
yükü biraz daha hafifletmek. tarlaya ve bahçeye
yeniden bereket getirebilmek olduğunu söyledi.
Başbakan. mazot desteği ödemesinin evrak
karşılığı 3 ayda bir çiftçiye yapılacağmı bildir-
di. Hükümet, hububatta yeni destek sistemi kap-
samında taban fiyat belirlemeyerek kiloda 3 yeni
kuruş prim desteği açıklamıştı.
orfem.vuzak/z cumhurivetcom.tr
Türkıye'de ay sonunu zar zor getiren, evı-
ne ayda yılda bir et giren. çocuklan doğru
düzgün eğitim alamayan, hasta olduğun-
da günlerce hastane kapılannda bekleyen
birine, "küreselölçekte Türkiye'nin halinin
ne olacağına" ilişkin bır soru yöneltırseniz
büyük olasıltkla suratınıza küfrü yersıniz.
"Koyun can derdinde, kasap et derdınde"
misali adamın öncelikli kaygısı haklı olarak
kendi ve aılesıdır.
Hafta sonu Fransa'da yapılan referan-
dumda halkın çoğunluğunun AB Anayasa-
sı'na ret oyu vermesini de bu bağlamda
değerlendırecek olursak:
- Fabrikalann ve yatınmlann hızla doğu-
ya doğru kaydığı,
- Işsizliğin sürekli artüğı, yeni istihdam
olanaklannın yaratılamadığı,
- Yaşlı nüfus sayısının yükselmesi sonu-
cu sosyal güvenlik hızmetlerinın sekteye
uğradığı,
- Diğer kamu hızmetlennde de eskiye
oranla sorunlann yaşandığı
bir ortamda bireyin kendi sorunlan, ge-
leceğe ilişkin güvensizliği ve belirsizlikler
artarken "küresel arenada Avrupa Biriiğı 'nt
güçlendirmeyi hedefleyen" bir anayasaya
'hayır' demesinden doğal ne olabılir?
Birey, Toplum, Küreselleşme...
Oy sa, söz konusu birey ile başka ülkele-
rin bireylennin ait olduğu devasa toplulu-
ğun, ABD ve yükselen güçler Çin, Hindis-
tan ve Latin Âmerika karşısmda hem siya-
si hem de ekonomik bağlamda söz sahibi
dabilmesi ve varlığını daha güçlü kılabilme-
si şart. Dolayısıyla yeni anayasanın, bu açı-
dan bakıldığında, daha vızyoner, dış politi-
ka bağlamında daha bütünlüklü, küresel
rekabet karşısında daha somut politıkalar
üreten bir yasalar topluluğu olduğu görü-
lüyor. Peki, bireyin ve yurttaşı olduğu ülke-
nin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal
açmaz, daha geniş bir halka olan Avrupa
vizyonunun önüne geçmiş durumda ise?
Tabii bu arada 13 yıldan beri ilk kez Fran-
sız halkına Avrupa hakkındaki düşüncele-
rinin sarulduğunu da unutmamak gerek.
Bu süre zarfında kullandıklan para binmi
değışmiş, 10 yeni ülke daha üye olmuş.
Göç korkusu artmış.
Yıne de bu durumda, bireyin, AB'nin
Fransa kadar bu açmazı yaşamayan, ben-
zer sorunlannı bir şekilde farklı politikalar-
la aşabılmeyi başarmış diye üye ülkelerine
de bir göz atıp kendi siyasetçilerinı de sor-
gulaması, başka bır deyişle elma ile armu-
du kanştırmadan anayasayı ayn kefede, iç
siyaset ayn kefede değeıiendirmesi gerek-
mez mi? Aslında bu değeriendırmeyi yap-
mak bireyden çok hükümetlere düşüyor.
örneğin Finiandiya, yaşlanan nüfusu ile
yüksek rekabet gücünü bir noktada buluş-
turmayı başarabilen bir ülke. Küresel reka-
bette son birkaç yıldır ABD'yi bile geçerek
birinci sıradakı yennı koruyor. Bu ülkede
nüfusun giderek yaşlanması sonucu 2020
yılına kadar her 5 yurttaştan birinin işgücün-
den çekılmiş olacağının saptanması hükü-
meti harekete geçirdi. Işveren, sendikalar
ve hükümet bir uzlaşma platformu buldu.
45 yaş üstü ücretlılen mümkün olduğunca
istihdam edebılecek bir formül üretti. Bu
bağlamda, işyeıien çalışma ve ücret koşul-
lannı daha da iyileştirmeyi ve farklı düşün-
ce yapılanna, önenlere açıkolmayı kabul et-
tiler. Buna paralel olarak eğıtım ve formas-
yon programlannı uygulama gündemealın-
dı. Kamuoyunda medya aracılığıyla 'ça/ış-
ma'teşvık edildi. Bu sayede 55 yaş ve üs-
tündekilerin istihdam oranı 1995'te yüzde
35 iken 2004'te yüzde 50'ye çıktı. Fran-
r
sa'da ise yüzde 37'ye düştü. Demek ki ıs-
tenirse, ulusal strateji çerçevesinde ilerle-
me kaydedılebiliyor. Konuya birey ve top-
lum açısından baktık. Çorbaya bıraz da kü-
reselleşme tuzunu ekleyip, Avrupa'nın viz-
yonunu farklı bakış açısı ile sorgulayalım.
Neoliberal ideolojinın yeniden ortaya çık-
tığı 80'lı yıllarda Brüksel de bu küresel dal-
gadan kurtulamadı ve kaçınılmaz olarak
"rekabet ve liberal ekonomi" Avrupa Birli-
ği poiitikalannın kalbine yerieşti.
"Sürdürûlebilir kalkınma" ise ne yazık ki
hâlâ sloganvari bir sözcük, bir ütopya. Oy-
sa her yıl 140 bin metrekarelik ormanlık ala-
nın yerleşime açıldığı, doğal kaynaklann 're-
kabet ad/na'sorumsuzcatüketildiğı birdün-
yada 6.5 milyar ınsanın uygulanmakta olan
model çerçevesinde 'sürdürülebilir' bır ge-
leceğe sahip olması da bir ütopya. Avrupa
vizyonunun, bu konuyu önceliklen arasına
alarak şekillendirme şansı var mı, yok mu
göreceğiz. Türkiye mi? 'Büyûyen ve geli-
şenü!' Türkiye'nin gündemı hâlâ ne yazık kı
Kuran kurslan, Ermeni meselesi, Nâzım
Hikmet şiiri okuyan öğrencinin gözaltına
alınması, türban vetörecinayetlerinden ıba-
ret. Keşke birey, toplum ve küreselleşme
bu ülkede de rfıasaya yatınlabilse...
2 HAZtRAN'DA GELİYOR
IMFzamve
reformlan görüşecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni
üç yıllık stand-by anlaşmasının birinci göz-
den geçirmesıni yapacak olan IMF heyeti
2 Haziran'da Türkiye'ye geliyor. tstanbul'da
özel sektör temsilcilenyle görüşmelerebaş-
layacak olan heyet, çahşmalanna 6 Hazi-
ran'dan itibaren de Ankara'da resmi kurum
ve kuruluş yetkılilenyle devam edecek.
Görüşmeler kapsamında kamu maliyesi
ve para politikası uygulamalanrun değer-
lendınlecek ve 2005 hedefleri doğrultusun-
da mevcut gelişmeler gözden geçirilecek.
Yapısal reform programı kapsamında ise
bankacıhk, kamu bankalan ve sosyal gü-
venlik çalışmalan ele alınacak. IMF birin-
ci gözden geçirmenin tamamlanması ha-
linde yaklaşık 837.5 milyon dolar olan ikin-
ci kredi dilımini serbest bırakacak.