18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA MUMTAZ SOYSAL Olü Toprağı ADAMLAR, "Burada asgari ücret fazla yüksek" dediler. Kimsede tık yok, Oysa başka yerde bunu böyle açıkça söyleyen ve sözlen radyolarla tetevrzyonlarda tekrarlanan bir yabancı çıksa, örnegin Fransa'da, yer yennden oynar ve kıyamet kopardı. Yalnız ışçt sendıkalan değil, partiler ve hükümet de ayaklanırdı. Borç verdiieryada borçlara kefıl oldulardiye her işe burunlannı sokan Dünya Bankası ile (MF denen Uluslararası Para Fonu, denetım ve itiraz yetkilerini kullanarak böyle bir hükme vardılarsa, sorumlulara bunu kapalı kapılar ardında söylemeliyditer. Açıkça ve halkın gözlerinin içme baka baka söyteyebiliyoriarsa ölmüşüz de haberimiz yok demektir ürkTeiekom satışa çıkmış, yabancı alıcılarTürkiye'ye üşüşmöş ve yerfl ortaklaria gizli odalarda koca kuruluşun ıcığınt cıcığını çıkarıp hesaplannı dıdik didik etmekteler; bakanlar, müdürler oniara yardım için koltan srvamış. Ama telgrafçı Manastırlı Hanıdi'nin torunlanndan ağzını açıp konuşan yok. TÜPRAŞ, PETKİM yok fiyatına bırilerine peşkeş çekilmek üzere. Türk Hava Yollan'nın ve ERDEMlR'in satışı ıçın hazırîıklar fayrap; doğaıdan doğruya ılgili sendikalar dışında tüm işçı dünyası aval avat seyretmekte. Sanki şimdiye kadar birçok kamu varlıgındaki talanın seyredilişinden yeteıince ders çıkanlamazmış ve kendilenne hiç sıra gelmeyecekmiş gibi. Ozelle ştirmenin Şakşakçılan Her gün, her an medya sahıiesine çıkıp boş ve kof lafiardan jbaret manfetlerinı bagıra çagıra sergüıyoriar. Bunlann ağababası olan bıri, ölüm döşeğinde biJe, "Özelleştirmede elını çabuk tutsun, yoksa treni kaçıracafız" deyip devlete akıl veriyordu. Kaçacak tren dedigı, gözüne kestirdığı >aiksek kâr getıren birkaç kamu kuruluşuydu. T B lü toprağı yalnız özelleştirme ve benzeri konularda mı söz konusu? Toplumun her aJanında hep aynı uyuşukluk, tepkisiziik ve katlanış, Ekonomınin çok uzağından, bambaşka bir alandan çarpıcı bir örnek mi? Benzerine ancak eskı sömürgelerde ve ulusai dil yoksulu ülkelerde rastlanan "yabancı dildeyükseköğretim"ğıb\ birtuhafiık, yalnız öğrencılert değıl, öğrerim üyelemin büyükçe bir bölümünü de şaşkına çevirip bezdirdiği halde, üniversite dunyasının "kampus"larındapek "âJimane" birteslimıyet. Kampus'un Romadilinde "askerkampı" demek olduğunu unutarak. aşkaidırmak ve bu sınsi ışgale "dur" demek için ne beklenmekte? Yunanın tekrar tzmir'e çıkmast mt? "Sivil toplum örgütlehnde. demeklerde, düşünce kurumlannda. vakıflarda gerekeni yapıyoruz" diyenler varsa, kendılerine söylenmehdır ki, eğer olanlar ıktidar savaştndakı yenilgtnin sonucuysa. kendilennin yaptıklan gen çekişı bir ölçüde geciktirmeye yarayan artçı savaşlandır ve zafer ancak o savaşın "düzenli ordulan" olan partilerce kazanılacaktır. Hiç değilse bir bölümü partileşmelidir. "Ama çok fazla parti var" diyenlere sorulmalıdır "Programıyla kuresel sermaye istJtasının ve yerli işbiriikçilığin ne demek olduğunu anlatan, kendîsinin hangi amaçla örgütlendiğinibelirten, meşrebinize uygun bulup katılabileceğıniz tek bir parti de mi yok? Aradınız da bulamadınız mı?" O TURKIYE GAZETECILER CEMIYETİ 20042005 BAS1N OZGURLÜGÜ ÖDÜLÜ KATILMA KOŞULLARI üemıyetımızın bastn ozgürluğunun önermrB vurgularnak amacıyia koyduğu "Basın Özgürlüğu Ödülu" ner yıi oasın özgürlöğunu savunan ve bu uğuraa çaüa şarfeden kışi ve kuruluşlara ayn ayn venimekledir. Ödüi veniecek ktşı veya kuruluşun. basın özgürlügunu savunma yolunda 1 Hazıran 2004 ile 31 Mayıs düOi> gunıen arasınoaKı çalışmaiarı aegenenoırmede gözönüne aimacaktır. Ödül Adaylıkları: a} Kışısel veya kuruluşların kendı başvurulan, b) Gazete, dergi, TV, radyo veya ajans kuruluştannın yetkililerince aday önentmesı c) 1 ürkıye Gazetecıler Cemıyetı Yöneüm Kurulu'nca aday önerilmesi ile gerçekleşır. Büyük Seçici Kurul: Ozei UOui Yonetmeiıgı uyarınca, Kuruluşları taratıtıdan belırterten temsılcilerden oluşmaktadır. TBMM'de grubu bulunan parülerden birer temsıla, ı umıye baroiar öinıgı temsıiası, lürKıye üazetectfer Sençttkasitemsnlası, Gazete Şahipleri Derneği temsilcisı, istanouı üntversıtesı temsıicısı. lurkıye Gazetecıler Gemıyetı'nden uç temsıicı, Başvuru Suresi: daşvurular, çaltşmaları gosteren belge ve yayınlaıuı ı1 nusha olarak eklendiği btr yaztyta, engeç ü4 Haziran 2005 Cuma günü saat 16.30'a kadar l urKıye Uazeteater Uemıyetine uiaştınimış otmalıdır. NŞI ve Kurujuşıara auyuruıuı. Türkocağı Cad. No: 1 34VI0 CağatoğluISlANBUL lei: (U.üiü) ÎJİ3 K i üü ıaks: (ü.ifikf) büb öü 4ö cmaıı: tgc<5>tgc.org.u u özelleştirme yandaşlannm "şakımalarma" şaşmamak elde değil. Her gün, her an medya sahnesıne çıkıp boş ve kof lafiardan ibaret manfetlerini bağtra çağıra sergılıyorlar. Bunların ağababası olan bın, ö!üm döşeğinde bile. "özeüeştirmede elini çabuk tutsun, yoksa treni kaçıracağız*1 deyıp devlete akıl veriyordu. Kaçacak tren dediğı, gözüne kestirdîği yüksek kâr getıren birkaç kamu kuruluşuydu. Trenin kaçmaması ıçın yapılacak ış ıse özelleştirmeydı. Bunun ıçın "sermayeyi tabana yayraa" gıbı bir gerekçe veriliyordu. Ama oltanın ucnna ıiıştınlmiş yemi, taban denilen küçük balıklardan oluşan kıtle değil. alelacele açgözJü köpek balıkları kapıverdi: hâlâ kapmak içîn bekleşiyorlar. Daha önce de aynntısı ile dıle getirildi: Dünya Bankası denilen IMF'nın ıkız kardeşı. özelleştırmelerın erdemten (! ı Türk halkına anlatılıp, "\agraaya katılsın" dıye yapılacak duv'urular içınTürkiye'ye lOOmılyon ABDdolan kredi verdı. Asıl görevi (gerçek adından da anlaşılacagı gıbi) gelişmekte olan de\ ietlere "ekononıik kalkmma ve gettşmelerin ıçın kredi açarak destek verrnek olan mahut banka. nedense. kalkınma ve gelışme ile hiç ilgisi olmayan bır reklam ışi için böyle bu "sahavet"1 (cömertlik) göstenyordu. Son kuruşuna kadar (kullanılmaj'an bölümü de dahıl olmak üzere!} tıkır tıkır işleyecek faızı ile bırlikte borçlu Türk halkı tarafından gen ödenecek olan bu ödüncün Resmı Gazete'de yayırnlanan onlarca sayfa tutan (lngilizce ve Türkçe yazılmış) "kredi belgesüıde*' bu parayj TC 'den kımjn, ne zaman. hangı koşullarla ıstedığı bile yazılı degildi. Türkıye'de, ne kadar cahi! (veya haın) olursa olsun bır yöneticının akJmdan, Türk halkımn sırtına kendi parasiyla gen verilecek böyle agır bır yük yüklemek geçmeyeceği için. bu işin Dünya Bankası çevrelerinde "tezgâhJandıgT anlaşılıyordu. Gerçekten. elmde gayet güçlü bır televizyon kanalı (TRT) olan. ayrıca birkaç yüz bın (hadı dıyelim bir milyon) dolar harcayarak bu "kaçınJmaz firsaü" (!) özel TV'ler ve yazılı medya aracılığıyla kendı halkına duyurma olanağı olan TC, bu basıt iş için nıçin altından kalkması zor bir kredi (100 mılyorı dolar!) peşınde olsun'1 Bunun sırn aslında bellidir Bu paranın büyük bir kısmı, Dünya Bankası etrafında çöreklenmış danışma ve benzeri işler yapan fırmaiara gidecektir. Geri kalan bolüm ise borçlu ülkede ıktıdara yakın gazeteler ile reklam kuruluşları arasında paylaşünlacaktır. Halka düşen ise medyada yağlı ballı anlatılan bu "&rsat öykükrini" din~ w lemek. sonunda ise tabana y n m a " masalı uyarınca. ufak paylara bölünerek "küçük bahklara" dagıtılacagr söylenen ulusai değerlenn, blok sarışu lar halınde kocaman köpek baiüdannca" yuruluşunu izlemektir. Türkiye'ye açılan yüz milyon dolarlık kredi. işte böyle çar çur edilmiştir. Bunun tersinı söyleyenler açıkça yalan söylemektedirler. Bu yalanın amacı, kredi borcu kendi sırtından ödenen Türk hallanj bir kez daha aldatmaktır. Bu olay bakımındau anımsanacak 4aha. pek çok şey vardıı. Örneğin TC, krediden belli bir paranm her nasılsa Türkiye'de herhangi bir bankaya gelrnış olması halınde, bunun "hacizden muaT* olacağı hususunda kredi veren Dünya Banka Ş Aydın AYBAY sı'na garanti vermiştir. Aftf birdiplomatımız tarafından TC adına imzalamp. metni kredi belgeleri arasında Resmı Gazete Tde yayımlanan bu taahhüdün. ıç hukukta lcra ve Iflas Yasamıza aykırı olduf unu (hacızden bagışık olan şeyler bu yasada bir bir yazılıdır» gören olmamış mıdır'' Klredının her dolannın, nereye, nasıl harcanacagını. kımlere verileceginı, kredi alan borçlurııın değii. kredi veren bankanın belirleyeceği yolundakı hükümlere. "Vrkadaş, ben senden kredi filan istemedim k i böyle koşullar ko>Tiyorsun" dıyebılen yürekli bir kinıse çıkmamış mıdır'.1 Yoksa, bu sözleşmeyı bizden benden başka! ciddi olarak okuyan ve inceleyen hiç kimse olmamış mıdır? Ne yazıktır ki, bu rür işlerin başmda olanlar, özellikle genç kuşak yöneticiler, dünyada her yerde geçerlı bır özelleştirme dalgası olduğunu sanıyorlar Ayrıca, gelışmış ülkelerdekı özelleştirme ışlemlen ile gelışmemiş ya da gelişmekte olanlardakileri özdeş koşullara bağlı işlerin ıki parçası zannediyorlar. Bu bakıs açısı, Ingılız sömürgesi iken orada çalışan "Hong Kong Bankeri^nın olaylara bakjş açısıdır. Kârlı devlet kunıluşlannın "halka arz" yoluyla, önce ülkedekı para babatanna, sonra da uiuslararası tekeüere (ÇUŞ 'lara) peşkeş çekilmesı. sonuçta (Arjantin örneğınde oldugu gibi) devletin siyasal erkının yok olma derecesinde zayıflamasıdır Özelleştirmenin şakşakçıiarındajı bın, geçenlerde yaptığı bır basın toplanttsında, bu yoldan yabancı sermaye geimesinin "hiçbir sakuıcası olmadıgııu'" söylüyordu. Kendısine önce şunu sormalr "Yabancı serma>¥ gelsin. Türk ortakJa ve>a yalnız başına sanayi tesisi kursun. Bunda sakmca yok diyelim. Ama sermaj e yatınmı ile sanavi tesisi kurup değer yaratıuak yerine, ük devlelin kârtı kuruluşlamu özefleşdnne adı âttmda ncuza, zahmetsizce konmak ne oluyor?" Bunun ciddi ve doyurucu bir yanıtı yoktur. Hıçbır gerekçe, gelişmiş kârlı Türk kamu kuruluşlarının, açık veren Hazineye para gırsın dıye üçbeş dolara yabancılara peşkeş çekilmesini izah edemez. Bunun açıkça ıhanet olduğunu görmemek ıçın ınsanın gözünün lyice kararnuş oknası gerekir. Yine yukanda andıgımiz zat, basın toplantısında, "yabancı sermayenin devletin siyasaJ yapı ve kararian üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olmadıgmı" söylüyor. Tarihten bihaber özellikle Osmanlı'yı batıranın ne olduğunu hiç merak etmemiş bu tür genç adamlara, anglosakson kökenli pazarlarna marifetleri ve "aldiinsattım" bilgısınden önce, bir parça da tarih öğretmek gerekiyor. Osmanlı Hükümeti, ekonomik nedenlerle, "yabana öze! lüşilere" sattıgı seneüerde (bir çeşit morotoryum sayılacak sekılde) faiz indirimi yolunda ekonomiye etkili siyasi bir karar verince. "Fransa devletinln donanmasının" Selanık lurianına demırleyıp toplarını kente çevirmesi, sermayenin devletin siyasaJ kararlarına karışmaması mı oluyor'7 Bugün ekonomisi ile IMF'nin pençesine düşmüş Türkiye, buna benzer Jbir siyasi ka£arajsa Jdmbilir ütkenin başına ne çoraplar örülür? Eskiler bir yana, özelleştirme şakşakçısı şugenç adamlara, acaba 19701i yıllarda Şili'de neler olduğunu anlatmanm bir yaran olur mu? TURKIYE GAZETECILER CEMIYETİ ÜMRANİYE 3. ASLtV'E HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2005/305 KararNo: 20O5'237 Da\acı Yeter Argaç tarafından davalı Nüfus Müdürlüğij aleyhıne malıkememıze açılan ad düzeltilmesı davasının yapılıp bıtınlen açık dunışması sonunda venlen karar gereğı, hükum özetmm ılanına karar venlmış olmakJa, Davanın kabulu ile Manısa ılı. Selendı ilçesı. Eskicami Mahallesı nüfusuna Cilt 2, Hane 52, BSN 61'de kayıilı olan Hüseym ve Fadim« oğlu 11.05.1967 doğumlu Yeter Argaç'ın ısmimn Yener olarak düzeltılmesı ile Yener Argaç olarak nüftıs kaydma ışlenılmesıne karar venlmış otup, keyfıyet ılgılılenne ılanen teblıg olunur. 18.05.2005 Bastn: 23668 Esas No: 2003 1063 Karar No: 2005 412 Eray Hazar vekili Av. tsmaü Ansoy tarafından da\alılar Mcviüde Yüzügüleç ve arkada$ian ale\hine açüan ortakljğın giderilmesi davasının yapıJan yaıgüaması sonunda, Davacı vekılınm davalı Hayn Yüzugüleç'k ilgüı davasının HUNfY 409. maddcsı gereğınce atıye bırakılmasına, Da\acmın da\asının kabulü ile Adana ılı, Seyhan ılçesı, 2. Bölge Tapu Sıcil Müdürlüğü'nun Kurttepe Köyü, 5SO4 ada. 1 parselde bulunan taşıamazın hıssedarlar adedı ve kısse mıktan ıtıbanyla taksmıının mümkün olmadıih anlaşılınakla. taşınmazın üzenndekı takyıdatlarla bırlıkte açık arttırma ile satılmak suretıyie paydaşlıfın gıderılmesıne, elde edilecek paranın tapu malıklenne tapudakı hısselen oraıunda payla^tınlmasına satı^ memuru olarak Yazıışlen müdürü Cengız Özkan'ın taymıne, A\ukatlık asgan ücret tartfesuıe görc 375.000.000 TL vekâleı ücretinın davalı ve dahiîı davalılann paylanna düşen kısmın payı oraıunda davalı ve dahıh da\alılardan alınıp davaeıya verılmesüıe, Avukatkk asgan ücref tanfesıne göre 375 000 000 TL vekâlet ücretinin davacuıın payına düşen kısmın payı oranında das'acıdan alınıp kendısını \ekille temsü ettiren davaİJ Mevlüde Yüzügüleç'e verilmesıne. Da\racı tarafından yapılan 11 690 000 TL baş\ııru ve peşin harç. müzekkere giden 19.500.000 TL, teblıgat ıçın 261.850 000 TL. kcşıf yoltuğu ıçın 166.000.000 TL olmak üzere toplam 459 040 000 TL yargılama gıdennden da\'ah ve dahılı davahlann payuıa düşen kısmın payı oranjnda da\"alı ve dahili da\alılardan alınıp davaeıya veri!mestne karar venlmiş olup davaîı Cennet Dınç ve lsmet Sezer ile dahıiı davalılar Aynur Yıldırean ve ömer Kjsa'ıun adresleri meçhul kaldıgından karar özetinin iianen teblığme, ılanın yayuıılandıgı tanhten ıtibaren yedi gün sonra teblığ edümış sayılacağı sekız günlük kanunı stire sonunda hukmün kesinleşeeeğı hususu leblığ ve ılan olunur. 17.05.2005 Bastn: 23 73 7 ADANA 4. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle