Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2=3 MAYIS 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET EKONOMÎ ekonomifu cumhuriyet.com.tr Buğday alun fiyatı, süt, Tarım Sigortalan Yasası, gübre ve mazot desteği konulannda istekler Erdoğan'a iletildi Çiftçinin 5 temel sorunu ABDÖNEMİ ^ Çiftçi örgütleri, tanmla ilgili soruniann kendisine bir rapor halinde vcrilmesini ısteyen Başbakan Erdoğan'a isteklerini v e çözüm önerilerini 5 temel madde halinde sıraladılar. ANKARA (Cumhtımet Börosu) Çiftçi örgütieıi tanm sektörünüjı "öncetüdi 5 temeJ sorununu" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ilettı. Çiftçıler, bugday alım fiyatlan, süt, Tanm Sigortalan Yasası, gübre desteğı. mazot destegi konulannda isteklerde bulundu. TZOB'den dıin yapılan açıklamada, Başbakan Erdoğan'ıiL Dünya Çiftçiler Gunü kutlaınalanndan sonra görüştügü çiftçi temsiicilerinden, sorunlanm kendisine rapor halinde sunmalannı ıstedığı aıumsatıidı. AçıkJamada, TZOB Genel Başkanı Şemsâ Baynıktar'la Tan m ve Köyişkn Bakanı SamiGüçlü ve 9 bölge çiftçi temsilcisinin kanlımıyla yapılan toplantı sonunda. tanmda önceliklı 5 temel sorun beliriendığı kaydedildi. Açıklamayagöre, Bagbakan'a iîetilen raporda öncelîkJİ 5 temel sorun ve bunlar içm öngörülen çözüm yollan şöyle: Buğday Gystian: Toprak Mahsulleri Ofisi (TMÖ) bugday fiyatım, bırliğimizüı 2005 üretim maliyetini göz önüne alarak açıklamalıdır. TMO tarafin ANKARA PAZARI YAKUP K£PENEK Ulusal bağımsızlığın ilk adımı 19 Mayıs'ta atıldığında amaç üikenin kurtutuşuydu. Ancak, bu kurtuluş çok yonlüydü: Siyasal bağımsızitğın kazanılması; egemenlığın kaynağının halka indirtlmesi; ekonomik bagımsclık; eğitım, küttür ortamıntn çağdaşlaşması. Gerçek kurtuluş ve özgürieşme bunlann birlikteliğıyle elde edilebılirdi. Bu noktalarda sağlanan kazanımlann ne kadar parlak olduğu aynca tartışılır. Ancak, son haftalarda ekonomideyaşananlar, ulusal kurtufuştan olabildiğince bir uzaklaşma süreci yaşanmakta olduğunu kanıtlıyor; ekonomi htzla yabancılaşıyor. •*• Yakfaşık çeynefc yüzyıl boyunca ülkeyi yönetenler, ekonomiye yük olduklan savıyla KİTIerden kurtulmayı ana politikalan yaptılar. özelleştirme kutsatlaştınldı. Halkın malı olan, Cumhuriyetın kurtuluş sonrası oiuşturduğu en değerlı sanayı kunjluşlan bir bir elden çıkanldı; uygun deyımiyle yağmalandı; birçoğu da sudan ucuza satıldı. Giysi denilince akla gelen Sumerbank'tan kültürün hamuru olan kâğıda, Anadolu insanını kerpıçten kurtaran çımentodan çeliğe, kamu üretıminden elbiriiğiyle kurtuldukÇ), kurtulmaya çalışıyoruz(!). Şimditerde yeni kurtuluşlar yaşanıyor; Özelleştirme doğal sonucuna uzanıyor; KİTİ sattn diye hükümetlen baskı altında tutan yerli özel kesim uretıcilerini, yabancı büyükJer stra ile yutuyor. KİTi satın dıye ortalığı ayağa kaidıran, IMF ve Dünya Bankası'ntn Türkiye hükümetlennı sıkıştımnasını isteyecek kadar kenditerini kaybeden bızım özel girişımciler, bugün kendileri yabancı sermayeye teslim oluyor. özel üretim birimlen' de elden çtkanlıyor KİTİ satın dryenler, kendileri satıiryor. Türkiye kaynaklı markalar, utuslararast ortaklıklann malı oluyor. Türkıye. kamu eliyîe üretımden sonra özel uretımden de kurtuluyor(!). Bununla da kalınmıyor; bir adım daha atılıyof; iletişim, bankacılık ve ticarel gibi, üretim zahmeii bulunmayan yuksek kazançlı ışler de yabancılara sunuluyor. En büyük cep telefonu ortaklığı ve orta boy bankalar efden çıkanlıyor; sıra büyük satış mağazaJanna geliyor. önceleri mahaltenm bakkaJını, manavını yıkan yerli büyukler, yabancı büyuklef tarafından tek tek teslim alınıyor adeta yutuluyor. Üretim yapısı taşeronlaşarak ytkıma sürüklenen Türkrye'nin iç pazan da paylaşılıyor. Büyük kentJenn elektrikli satış panolannda yabancı marka gıysıler, artık, "überailes" drye tanrtılıyor. Yaratıcılığın ve üretimın özgüveninin yenni, başkalannın yaptığtna sanlarak aşağılanma alıyor. Yabancılaşma, özellikle kapitaltst üretim btçiminin doğum yıltannda ve daha sonra da 1900'lerin başında ve sonundakı köklü dönüşüm dönemlerinde tartışılan bir kavramdır. Bugunlerde yabanctlaşma kavramının en ilgınç bilinçsızliklennı sergileyen Türkiye, önce üretıme yabancılaştı. Üretimeyabancılaşınca, ticarete, iletışime, bankacılığa da yabancılaşıyor bunlan kaçınılmaz olarak, küttür sanat ve dil konulannda yabancılaşma izliyor. Ulke insanı, giderek ülkesinin taşına, toprağına, bunun da ötesınde kendine yabancılaştyor. Cumhunyeti kuranlar, gerçek kurtuluşun, ekonomide. küttürde, sanatta, daha çok üretimle sağlanabileceğinınbilincindeydi. Şimdikiyöneticilerveonlann önde gelen büyük özel destekçilen yalntzca satıyor ve işın çok daha kötüsü, satarak, yabancıya pazartayarak kurtulacağını sanıyor. Oysa deneyimler satarak kurtuluş olmadığını kanrtlıyor. Hubuhat YabancHaşma politikası değişiyor ANKARA (Cumhııriyet Bürosu)Toprak Mahsulleri Ofısi i TMO), Avrupa Birlıği'ne uyum çerçevesinde hububat alım polirikasuıda değişiklige gidiyor. TMO. hazırladığı hububat alım polıtikasının değiştirilmesine ilişkin raporu, Tanm ve Köyişlen Bakanı Sami Gücİü'ye sundu. Söz konusu raporun ilk Bakanlar Kurulu toplantısında ele alımp değerlendirilmesi bekleniyor. Yeni alım sistemine göre TMO, ürencinin maliyetlerini de dikkate alarak piyasaya uygun davranacak, gerekli görmediği sürece piyasaya girmeyecek. örne|in, çiflçinın bugday maliyeti kilogram başına 300 bin lıra ıse TMO açıkladıgı müdahale fiyaünda bunun alttna inmeyecek. Fakat pıyasada buğdayın kılogramı, örneğin3ÖO35Obmlıradan satılıyorsa TMO da piyasaya bu fıyatlardan gırecek. Üretieinin eline makul bır fiyaun geçmesı içın de o yıltn şartlanna göre pnm rniktan belirlenecek. Yanhş politikalar yâzünden her geçeo yıl binu dnha Uxa ka} beden tannı scktörü içuı çüa; yoflan anutıyor. (arşiv) dan fıyatın konınabilmesi ıçin etkin bır alım yapılmalıdır. Üretıcilerden yapılan alımlar peşin olmalıdır. Süt fiyatlan: Nisan ayından ıtibaren süt arz \ e talebinde dengesizlik meydana gelmışhr. Süt üreuminde günJük 500 ton civanndakı fazlanın fıyatJarda yarattığı dü$üsü onlemek amacıyla, okui sütü projesi, dar gelırli yurttaşlara süt verilmesi, süttozunun ihracatına destek venlmesi gibi uygulamalara kaynak sağlanmalıdır. Tanm Sigortalan Yasası: Tabit afetlerden zarar gören çiftçilerin zararlan lelafi ediJmedigi içtn bu yasa çok önemlıdır. Bir an önce çücanknah ve en kjsa zamanda uygulamaya konulmaltdır. Bu yasanın uyguianması içîn 20O4O0 müyon YTL kaynak aynimalıdn. Gübre desteği: Maliyetlerimiz çok yüksektir. Rekabet edebilmemiz için gübrede KDV indirimı bir an önce yapılmalıdır. Mazot desteği: Orün maliyeücri içinde en fazla yer tutan kalemlerden biri olan mazotta ÖTV ındiritni hemen yapılmalıdır. ÜLKER GRUBU Romanya 'da finansal kiralama yapacak ANKARA (ANKA)Gıda sektörünün öncülerinden olan ÜlkerGrubu. finansal kiralama alanmda Romanya'da da faaliyet gösterecek. Gruba bağlı Fon Finansal K.iralama iFFK) AŞ faaliyet alanıyla ilgili olarak Romanya da bir anonim şırkete ortak olacak. Fon Finansal Kıraİama AŞ'nın olagan genel kurulunda, Romanya "da bulunan ve esas faaliyet alanı leasing olan, 500 milyon ley sermayeli bır anonim şirkete ortak olunmasına karar verildi. Fon Finansal Kiralama AŞ bu şirkete 480 milyon Romen Leyi tutannda yüzde % orantnda payla ortak olacak. Genel kurulda. söz konusu ışlemlerle ilgili olarak Romanya"da bır avukata yetki verildi. ÜlkerGrubu'nun Türkiye'de faaliyet gösteren Family Fınans adlı bir özel f inans kurumu bulunuyor. Şeydişehirli tek ses, tek beden ENVERHAYKIR SEYDİŞEHİRKonya'mn Seydişehır îlçesı'ndeki özelleştirme kapsamında olan Seydişehtr Aliimınyum AŞ'yı incelemek içın 10 fırmanın yetkilileri güvenlik önlemleri alınmasını talep edınce fabrikaya 1500 polis Ue 500 jandarma gönderildi. Çahşanlar, yaklaşık 33 kişıden oluşan ekıbin tesislerc gırişini önlemek için eylem hazjrlığı yaparken, dernek, oda. sîyasi partiler ve sendikalann ilçe temsiicilerinden oluşan Seydişehir Şehir Meclisi de bazı kararlar alıyor. Tesislerin özelleştinlmemesi içüıbirlikte hareket edilmesi yolunda birlik çağnsı yapan şehir meclisince alınan karara göre esnaf. 23 Mayıs'ta işçilere destek olarak protesto için kepenk kapatacak, Özellikle işçilerin yapacağı eylemlerde. firraa yetkililerine yönelik olası müdahalenin önlenmesi amacıyla da jandarma ve polis, bu hareketliltk karşısmda Üretici primini alacak Yenı sisteme göre, üretıcı elındekj ürününü sanayiciye de satsa, TMO'y a da satsa pnmini alacak. Oretıci ürününü kaç lıradan satarsa satsın, elindekı belgelen bankaya götürerek pnmini alabilecek. TMO aynca 1992 yılından ben gündemde olan fakal işlenmeyen "emanet sistenıine" bankayı da dahıl ederek işlerlık kazandırmayı planhyor. Emanet sisteminde üretici, sanayici ve tüccar. hububatını TMO depolanna senet karşılıgı emaneten bırakacak. Senet karşılığında TMO garantörlügünde bankadan çok uygun koşullarda kredi alınabilecek veya senet piyasada cıro ettirilebilecek, başka birine verilebilecek. Türkıye Zıraatçılar Demeğı Başkanı Ibrabim YeÜdn, TMO nun yöntemi ne olursa olsun Türkiye'deki hububat üretiminde fiyat istîkrannı sağlaması gerektiğini söyledı. Yetkın, pıyasayı regüle edıcı mekanizmanın dünyanın her yerinde olduğunu diie getirdi. ÇeUk Jş Seydişehir Şube Başkanı Mıtharrenı Oğuz. fabrikarun ozelkştirilnvemes için ne gerektyorsa yapacağız. SanJsa da tcsislerde çalışmay aeağınm iyi biliıımcb' dedi (AA) Konya'dan da destek alarak yogun güvenlik önlemi almaya başladı. 2003 Ağustosu'nda özelleştirme kapsamına alınan Seydişehir Alüminyum AŞ'nin stratejik öneme sahip olduğunu belirten Metalurji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ceıralettin Küçük. "Sarümaya çalışılan yalnızca bir fabrika değü. Bunun >anı sıra Toroslar'daki boksit madenL Oymapınar Barajı'nın kullanım hakkı, AnüıJya'daki bir liman, hepsi. şiıiveti satın alan firmaıun olacak. Csteük Sey di^hir .\lüminyuın, cev here bu kadar yakm olup alümlnyıım forym^ kadar her rürlii ürüniin üretilebüdigi dünyadaki tek tesâs. Bugüne kadar Etibank'a bağlı ulup da özeüeşlirikn (esislerio çoğunun kaptsına küit \ıınıldu. Se>dişebJr'e çok yaak otur" dıye konuştu. Azertaycan, Brochamberes üyesi • ANKARA (A^) Avrupa Tıcaret ve Sanayı Odalan Bırlığı'nin l Eurochambres) Briikserde gerç«kleştınkn 97 genel kurulunda, Türkiye Odalar ve Borsaiar Birîiğinin (TOBB) öoensıyle .\zerbaycan Odalar Bırliği'nın üyehgınin kabul edtldigi biîdirildi TOBB'mn 20Ö4'te Vıyana'data toplantıda Eurochambres gündemıne getırdiğı Azerbaycan Odalar Bırlıği'nin üyeîiği oybırligıyle onaylandı. Eylul 2005'te Norveç'te gerçekleştırilecek genel kurula katılacak olan Azerbaycan, bundan sonrakı tüm Eurochambres faaliyetlenne de katılma hakkına sahıp oldu. Azerbaycan Odalar Birliği Eurochambres yÖDetim organlan içîn yapılacak seçimlerde oy verebılecek ve bu organlara seçümek için aday olabilecek. ergin.yildizoglu@gmail.com DtYARBAKIR (Cumhurryet Mazıdağı Bürosu) Diyarbakır Sanayici ve Işadamlan Dernegi (DISİAD) ile Doğu, Fosfat Güneydoğu Sanayici ve İşletmesi için tşadamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı ortak Şeytınms .\kbaş, Mazıdağı Fosfat konsorsiyum bir tesısİşletmesi'nın komple olarak yapüandınlması içın ortak bir konsorsiyum düşünüldüğünü bildirdı. Akbaş. teknik bir başannın ekonomik bır fıyaskoya dönüşrüğü fosfat işletmesınin, 80 milyon tonluk rezerv iie atıl durumda olduğunu belırttı. Geçmışte sadece fosfat kayası ışletmek için hizmete açılan, ancak gerekli entegre tesisı olmadan tek başına istenilen venmin alınamadığı tesisin. 40 yıt çalışüabılecek bir kaynağî banndırdıgma ışaret eden Akbaş, "Knnılacak tesiste 1200 işçi çahşabüecek. yan sana>îsiyic bftlgeye bmük katkilar ^ağlay^cak vc Türkiye'deki en ciddi bölgesel kalkınnıa hamlekrinden biri de gerçekleşmiş olacak" dedı. DÜVYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGLNİILDIZOCLL LONDRA Her çelişki her zamarı "ileri1' doğru, 'ye geçme olasılığını güçlendirdiğıni ileri sürdü. ni' biçimler yaratarak "çuzulmüyor"; He Geçen hafta bazı gazete haberieri "soğuk gel'tn işaret ettiğı gibi, kimi durumlarda, savas" dönemini çagnştınyordu. ömegin, "geriye doğru" bir çözülme, eski biçimfe Rnancia! Times'ın aktardtğına göre, Wasrin yenıden karşımtza çıkması da olanaklı. hington'daki Rus konsolosluğundan üst Marx "Ya sosyalizm ya bartyaıiık" derken düzey bir görevli, Vladimir Yermakov, tam da buna işaret etrniyor muydu? Ulus "Uzayın Askeriieştiritmesi" konulu bir kondevtet etnik ve dini kimliklerin, sıntfsal kim feransta, "ABD'nin uzaya siiah yerleştirlikter de ulusal kimliklerin aşılması anlamı meye kalkması halinüe, Rusya'nın bunu na geliyordu. Yeniden etnik, dını, ulusaf engellemek için zora başvurabiteceğini" kimlikterin güçlenmesine tanık olmuyor söyledi (19/05). muyuz? "Küreselleşrmnin" vaat ettiği külYermakov'un sözled birçok olguyu birtürel kaynaşma. banş yerine, karştmızda den ıçeriyor Birincisi, ABD'nin "full spectulusal, etnik, dinsel çatışmalar, savaşlar, rum dominance" (bütün alanlan kapsayan sömürgecilik yok mu? Dahası, 15 yıl için hâkimiyet) stratejisi uzayı da kapsamı tçıne de "yeni dünya düzeni", yerini çoktan es atryor. Ikindsi, Rusya ve Çtn bu stratejiye ki bildîkjeopol'ıtiğe, güçler dengesi ortamı tepkisiz değiîler, gözierimızın önünüzde yena bırakrnadı mı? Ancak bu kez sürpriz bir ni bir silahlanma yanşı gelişiyor. Üçüncüsü, "gelişme" de söz konusu: Yeniden başla bu silahlanma yanşı, salt yanş olarak kalyan bir nükleer stlahlanma yanşı, uzayı da mayacak, güç kullanımını da içerebilecek. kapsamaya başladı. Dördüncüsü, Rusya ve ABD arasındaki nükleer silah dengesi, hâlâ dünyanın sonuKıyamet, yakında..' nu getirecek bir düzeyde duruyor. Beşıncisi. ABD'nin Nükleer Silahlann YayıfmasıKennedy ve Johnson yönetimlerinde nı Engelleme Anlaşması'nm Iran'a tanıdısavunma bakanhğı, Dünya Bankası baş ğı yasal haklan yok sayma eğilimi, diğer ülkanlığt yapan Robert McNamara, Fore keler açtsından da antaşmayı işfevsizleştiign Policy dergismin mayıs/hazıran sayı riyor BÖylece nükleer silahlann üretimine, sındakı "Apocalypse Soon" {Kıyamet, Ya denenmesine ve denetimine ilişkin tüm kında...) başlıklı yazısında, Bush yönetimi uluslararası kurumlann hızla çökmekte olnin nükieer stlahlar geliştirmeye ve dene duğunu görüyoruz. meye yönelik politikalarımn uluslararası VVashıngton'daki Savunma Bılgılen MernükJeer silahlanma yanşınt htzlandırdığınt, kezt (Defence Informatıon Centre) Direktöböylece nükleer silahlann teröristlerin elîne rü Theresa Hirtchens, "Yeni bir ulusal 'Geriye Doğru Çözülme' uzay politikası belgesinin iki hafta içinde (Bush tarafmdanE. Y.) ımza/anacağını" söylüyor (UPI, 18/05/05). Hıtchens'a göre yenı politika, Clinton döneminde uzayın yalnızca istikrar sağlama amacıyla (gözleme, izleme vb.) kullanılmasma izın veren savunma politikasını tümden değiştirecek. Böyfece, "2001 Dört Yıliık Savunma Gözden Geçirme Raporu", Hava KuvvetJeri'nin "Vtsion 2020", "USAF", Uzay Operasyonlan" gibi projelerinin bir uzantısı olarak uzayın kitle imha silahlan da dahil silahlandmlması programaalınmış otuyor (Financial Tımes 20/05). Harvard'dan uzay silahlan uzmanı Hui Zhang'egöreÇın de "uzayın silahlanmasım engellemek için şimdilik diplomatik yollan deniyor. Ancak bu yollann tükendiği noktada bu tehlikeyi etkisizleştırmek için her îürtü tedbih alacaktı" (Financial Tımes). Çin Dıştşleri Sözcüsü Guang Kong da Zhang'în bu öngörüsünü dogrulayan bir açıkiama yapü (AFR 19/05). The Asia Times, Hindistan'ın da hızla uzay yanşına katılmakta oiduğunu btldiriyor. Hindistan, 11. uzaktan izleme uydusunu başanyia yörüngeye oturtmuş, Asia Times, Hindistan'm füze, uzay ve nükieer silahlar programlannı entegre etmekte olduğunu da aktanyor (20/05). •II. Soğuk Savay önümüzde açıimakta olan dönem, satt "Soğuk Savaş"\ anımsatmakla kaJmıyor, çok daha geride kaldığına inandığımız dönemlerindeizlerini taşıyor. 1990'lannbaşında "Yaklaşan Anarşi" başiıklı yazısıyla dikkat çeken Robert Kaplan'ın The Atlantic Monthfy'nin son sayısındakı "Çin'le Nasıl Savaşınz" başlıklı araştırması. "Devletsiz teröristler güvenlik boşluklanna dolarken Çin de ekonomik boşluklan doldurmaya başladı... ", utuslararası alanda "dolaylı etkîlemenin ustası oldu" sözleri de soguk savaş ön cesi biçimlerin geri gelmekte oJduğuna ilişkin saptamamı destekliyor. Kaptan, Çin'in ekonomik nüfuz alanını genişletirken ordusunu rnodemleştirmeye devam ettiğini, denizlere açılmaya başladığınt, bu sürecin onu eninde sonunda, PACOM (ABD Pasifik Ordu Komutanlığı) etki alanına sokacağını, böylece de on yıllar sürecek bir II. Soğuk Savaş döneminin başlayacağını ileri sürüyor. Ancak ABD'nin, Kuzey Kore ve "terorizmle savaş" alanlannda Çin'in desteğine, ekonomik dengeieri açısından da Çin piyasasına ve Çin'den aldığı borçlara gereksinimi oîması, bir Wal! Street Journal yorumunda endişeyie vurgulandtğı gibi "çok hassas bir denge yaratıyor". Aynca yukanda, uzayın silahlandtnlmasj bağlamtnda değindikferimin yanı sıra ABDAvrupa çettşkJleri, Latin Amerika'da yaşanan (geçen hafta aktardıgım) gelişmeler, IntemationaJ Herald Tribune'ün de degindıği gibi Çin ve Japonya arastndaki ekonomik (ve enerji alanındaki) rekabetin siyasi, ideolojik ve askeri alanlara sıçrayarak, giderek kontrotden çtkmakta olması (20/05), nihayet radikalleş(tirit)miş siyasi Islam bağlamında harekete gectriten dinamikler II. Soğuk Savaş senaryosunu daha da karmaşıklaştınyor. Radikalteş(tinl)miş sıyasal fslam bizi de doğrudan itgilendirdiği için aynca önemli. Müslüman kitlelerin dini/siyasi önderleri, yine Batı tarafından gefiştirilen "uygarlıklar çatjşmasr söytemıni (özgün ve tanh sel haklan olan bir uygarlık olma fantezisıni) acefeyte benimsemiş olmanın bedelini gittikçe daha edilgenleşerek, tepkici konuma indirgenerek ödemeye devam ediyoriar. Geçen günterde, Newsv»ıeek"in, kutsai kitabın hakarete uğradığına iîişkin bir haberiyle başlayan tepkiler, Müslüman kitlelerin ruh halinin, çok kolayfıkia provokasyona getirilerek tepkileri şekillendirilebilecek bir noktaya ulaştığını bir kez daha kanıtladı. Bu iklimde, geçen hafta Yalçın Doğan'tn köşesinde aktardığı, "Endütüs'ten Rusya 'ya 40 mityondan fazla insanı örgütlemek amacıyla kurulan Avnıpa MusiümanlarBirliği"de Batı'nın "Doğu'yu" denetleme, etkileme aracı olmaya, ayrıca ABD ve Avrupa arasında bir başka rekabet, dolayisıyla provokasyonlara uygun ve verimli bir tarta olmaya aday. Bu madalyonun öbür yüzünde de dünyanın Isa yanlılanyla karşrtfannın kutsal topraklarda son hesaplaşma (Annageddon) anmın hızla yaklaşmakta otduğuna inanan Hıristiyan radikalizmi (Evanjelik sektler) ve bundan destek alarak güçlenen Yahudt köktendinciliği var. Evanjelik ve Yahudi sektlerin Bush ve Israil yönetimleri üzerinde güçlü etkisi, Katoliklerin başına Müslümaniarta diyaloğa sıcak bakmayan bir papanın günlerce dünya TV kanallannı ve gazeteterini işgal eden büyük bir uluslararası gösteri ve şamatayla seçilmiş olması da durumu çok daha korkutucu bir hale getiriyor.