23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17MAYIS2005SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul _B 22_ Sinop Edirne B 25 Samsjn Kocaelı B 23 Trabzon Çanakkale B 25 Giresun B 19 Izmir B 29 Ânkara B 27 Manisa J3 30 Eskişohir B 27 Aydın Denizli J3 33 Kony; B 32 Sıvas Zonguldak B 20 Antalya B 21 B 21 B 18 B 27 B 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanhurfa Mardin Siirt Hakkârı Van A A B B B B B B 31 27 30 33 31 28 22 18 B 29 Kars Y 18 Yurdun dogu ke- sımlen parçalı ve çok bulutlu, Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu sağanakvegokgurul- tulu sağanak yağışlı dığer yerler az bulutlu veaçıkgeçecek Hava sıcaklığı tum yurtta bı- raz artacak Ruzgar kuzey ve batı yonler den hafıf, ara sıra orta kuvvette esecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y B B B B 11 15 15 14 12 13 13 16 Munih Y 17 Zürıh Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y Y Y Y Y B B 1b 25 19 23 26 23 24 25 Y 16 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıfhs Kahıre B B B B B Y Y PB 21 32 21 27 22 15 16 31 B 32 laşkent QtAç,k Parçalı bulutlu : Sısiı k Çok bulutlu ğmurlu c JNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada başkanları toplantısında AİHM kararıyla doğan so- rumluluğu Ecevit hükümetine yüklemeyi marifet saydığı TV haberlerinde yelr aldı. Böylece sorunun iç politika malzemesi yapılmamasını isteyen davranışı ile ters düştü. Birbirini yalanlayan söykımlerden sonra bu tutum- larını yansıtan yalanlamalalr gelirse hükümetten, sa- kın şaşırmayınız... Bu iktidar sorumluluktatjı kaçmayı öngören -ken- dine özgü- yöntemler uygjuluyor. Bu yöntemlerden biri, sorunun üstünü örtm$k! örneğin -parti ve hüküniet içindeki Gül-RTE ara- sındaki çekişme nedeniylle- Türkiye'nin beş aydır atayamadığı başmüzakeriecı ve Incirlik konusu... RTE, "Başmüzakereci beri/m. Ne gerek var başmü- zakereci atanması konusurtıu defalarca dile getirme- ye? Hiçbir aday ülke başmüzakereci atamamıştır" diye bir demeç verdi. Ne çare, gerçek böyle d0ğil. Ispanya'dan Hırvatis- tan'a kadar aday ülkeler başmüzakereci atadı. Şim- diye kadar hiçbir ülkenin bcşbakanı müzakere masa- sına oturarak "bilfiilen müzakereleriyürütmedi". Bu durum AB'de, Türkiye 'de üst düzeyde konunun ne kadar az bilindiğini göz er önüne serdi. • *• Ikinci sorun Incirlik. Hükımetin yaydığı havaya gö- re, Incirlik Üssü'nü belli koşullarda tahsis etme konu- sunda ABD ile anlaşmaya vardık. Gerçek bu mu? De- ğil. Zira hükümetin bu konıjlu kararnamesinde Incirlik adı bile geçmiyor. Ne geçiyior? Havaalanları, üsler ve limanlarla ilgili bir sınırlama'yok! Amerika'nın adı yok! Incirlik sadece ABD'ye değıl, başka ülkelere de tahsis ediliyor. Dışişleri Bakanı ilgili komisyonda "üstenkesin- likle asker geçirilmeyeceğir i, ancak kararnamede as- keri teçhizat, mühimmat ve personelden" söz edildiği- ni söylüyor. Bu "personel" asker değilse nasıl bir per- sonel; bahçıvan mı, aşçılar mı, temizlikçiler mi, ne? Hükümet, BM kararîarınauyularak ABD'ye yeni ola- naklar sağlandığını, bu nedehle yabancı asker gelip ge- çiren kararnameyi anayasatjıın 92. maddesi geregince TBMM'ye getirmeye gerek görmediğini söylüyor. BM kararları Meclis'ten y$tki almaya "muafiyet" ka- zandırmıyor. örnekler ortada; Somali'ye, Bosna'ya, Arnavutluk'a, Kosova'yaasker gönderilirken -BM ka- rarına karşın- zamanın hü (ümetleri iradesine saygı gösterdikleri TBMM'den yetki aldılar. 92. maddedeki istisnaların arkasına sığınmjadılar. Yukarıdakı paragraflard J ğında, Onur Oymen; geçen toplantısında diğer aday ülKelerin larını da içeren listeyi dağıttı. D'ye yeni olanaklar sağlayt kaçırmasındaki nedenleri Her iki konuda hükümetin y öymen'in açıkladığı gerçe kler hiçbir iletişim organın- da tek sözcükle olsun, yer al nadı ve.. b l ülk runlarına medyatik duyarsızlık i açıkladığı bilgilerin ışı- hafta düzenlediği basın başmüzakereci ad- Hükümetin Incirlik'te AB- n kararnameyi Meclis'ten somut kanıtlarıyla açıkladı. avanlığını ortaya koydu. bir iletişim organın e... böylece ülke so- bir kez daha sergilendi. AL GÖZÖM SEYREYLE/ IŞIL ÖZGENTÜRK Bludnli hanımefendiye ödül • Baştarafı Arka Sayfada münıkün mü? O beyazper- dcnin cn güzel sesı, pek çok ünlü oyuncıuıun oyu- nuna hayal veren bir dııb- laj sanatçısı Kimlerı ko- nuşmamış ki, Türkan Şo- ray, FilizAkın, Fatma Gi- rik, Halc Soygazi... Şımdı onun sesıni duynıak isti- yorsanız, herhangi bir ka- nalda eski birTürk fılmi iz- lcmeniz yeterli, başroldcki kadını yiizde yüz o konu- şuyordıır. Jeyan flanım, o da yaşı olmayan kadınlar- dan. Ödülünü alırken, ka- ranlık dublaj stüdyolannda bir ömür geçirdikleri diğer dublaj sanatçılarının da adını tek tek saydı. Ödülü- nü hepsi adına alırken, gözlerinde yaşlar vardı Ve gelelim, yıllardırTür- kiyeli kadınlar konusunda sürdürdüğüm savı ıspatla- yan belgesele. Belgeselin adı "Oyun", yönetmeni Pelin Esmer. Belgesel, To- roslar'da yaşayan Aslan- köy kadınlarının hep bir- likte kotardıklan "Kadı- nın Feryadı" adlı oyunu ve oyun öncesini anlatıyor. Bu öyle canlı, öyle sahi- ci bir belgesel ki, bir an ka- meranın ortada dolaşıp durduğıınu unutııyorsu- nuz. Sanki Aslanköylü Be- hiye, Cennet, Fatma F, Fatma K, Nesime, Sani- ye, IJmmü, İJmmüyc, Zeynep hemen oradalar, Ankara'nın Kavaklıdere Sıneması'nda gülerek, eğ- lenerek bize bir oyun lıa- zırlıyorlar. Gerçekten yönetmen Pe- lin, bir sihirbazlık yapmış ve her anı sahicı bir filnı ortaya çıkmış. Işte kadın kahramanlarımız; her biri bir işte çalışıyor, kimi inşa- atta, kimi sürünün başında, kimi larlada Ama akşa- müstlcri onları çok daha önemli bir ış bekliyor Gi- yiııip kuşanıp, bir zamanlar kapısından içeri girmeye korktukları liseye gidıyor- l.sr. Orada oyun provalan var. Bırlikte kendi hayat hi- kâyelerinden yola çıkarak yazdıkları oyunu tüm köye oynayacaklar. Şuııun şura- sıııda dört haftaları kaldı Ama o da ne, ikı erkek kahramana ıhtiyaç var. K.o- lay, l'atmalardanbıri, erkek berberinın kapısım çalıp saçlarını erkek modeli kes- tiriyor, sonra bir takını el- bise, sonra kolayla tuttııru- lan bir bıyık. lşte bir erkek! Bu kadınların kocaları var mı, nasıl davranıyorlar dı- ye düşündüğünüzü biliyo- rum, hepsi evlı. Ama koca- lar karılarının arkasında duruyorlar. Başka çareleri yok. Dayak attıkları, sırası geldiğınde hot zort ettikle- ri karıları, bir azimli bir azimli, inatla bu oyunu oy- nayacaklar. Oyunda genç kızı, altmış yaşındaki C'eıı- net oynuyor. (îenç kız oku- mak ıstiyor ama babası onu okutmuyor ve yaşlı bir ada- ma vermek ıstiyor. Kız öğ- retmenınden yardım ısti- yor. Sonunda olacak gibi değil, sevdiği bir başka adama kaçıyor. Çok mutlu oluyorlar. Hepsi bu mu 7 Hayır "Kadının Ferya- dı"nda başka hıkâyeler de var. Örneğin eve sürekli sarhoş gelen ve kansını dö- ven bir adamın hikâyesi. Oyunda dersıni öyle bir alı- yor ki, bir daha dayağa töv- be diyor. Köyde gerçekten böyle biri varmış, oyunda kendı suretini görünce da- yağa tövbe etmiş, diyorlar. Hani bazı şeyler vardır, ne kadar anlatırsanız anla- tın, anlatamazsınız. Bu bel- gesel için de durum böyle. İstiyorum kı, hepiniz gö- rün, hepinizin yüreğine su- lar serpilsin. Aslanköylü kadınlarla aynı tiırküyü tut- turup sokaklarda gezııı Yönetmen şimdilerde diji- tal fornıatta çektiğı filmi 35 yapıp sınemalarda gös- termek için, kahramanca bir savaş verıyor. Savaşı kazanacağına eminim. O gi'uı herkes sınemaya gide- cek, başka çareniz yok. isilozgenturk(a)superoııline.com Karlı Gok gurultulu Çanakkale uyarısı CHP'li Kemal Anadol, Gelibolu Milli Parkı'nın siyasete alet edilmek istendiğini vurgulayarak'Çanakkale'yi inanç turizminin merkezi yapmaya çalışıyorlar' dedi ANKAI^A (Cumhuriyet Bürosu) - CH1J Grup Başkanve- kili Kemal Anadol, (,'anakkale Savaşlarfnın yaşandığı Gelibo- lu Milli Parkı'nın, ideolojik yaklaşımlaıia siyasete alet edil- mek istendiğini belırterek "Ça- nakkaleAıııktabir'e alternatif bir ziyaret yeri haline getiril- nıek isteniyor" dedi. CHP (irup Başkanvekıli Ke- mal Anadol, düzenlediği basın toplantısında, geçen hafta sonu Çanakkale, Gelibolu Milli Par- kı'nda 13 mılletvekılı ile birlik- te yaptıklan gezıyle ilgili izle- nimlerini anlattı. Gelibolu Mil- li Parkı'nın altyapısının yeter- siz olduğuna dikkat çeken Ana- ARSLAN AÇIĞA ALINDI Turizm müdür yardımcısı da 'kaçak rehber' TURHAN NARLE^R ÇANAKKALK - Prolesyonel tu- rist rehbeıierının yıllardır yakındığı kaçak rehber sorunu, bu kez Çanak- kale'de farklı bir olayla gündeme geldı. 15 yıldıı Çanakkale'de bulu- nan ve görevi savaş alanlarında ka- çak rehberlerle mücadcle ctmek ol- duğıı belırtılen ll Kiıltür ve Turizm Müdür Yardımcısı Özcan Arslan, Tarıhı Gelibolu Yarımadasrnda ka- çak rehberlık yaparkcn yakalandı. Arslan, Valı Süleyınan Kamçı tara- fından açığa alındı. Türkiye Seyahat Acenteleri Bir- liği Çanakkale leınsilcisi Hanifi Araz, özellikle Gelibolu Yarımada- sı'nda turizm potansıyelinın artma- sıyla birlıkte, kaçak rehberlerin de çoğaldığıııı belırterek "Bu konuyu denetleınesi gereken bir yetkilinin kaçak rehberlik yaparken yaka- lannıası, mücadelemizin ne kadar hakh olduğunu gösteriyor" dedi. dol, bu konuda bir rapor hazır- layarak örgütlere ve yurttaşlara gönderıleceğinı bildirdi. Ana- dol, belediyeler tarafından tah- sis edilen otobüslerle "turizm kokartı" bulunmayan, "yetki- siz,sözde rehberler" eşliğinde binlerce insanın, savaşların ya- şandığı yerlere getırildiğıne dik- kat çekti. Bu rehberlerin turist- lere, Çanakkale Savaşı'na din- sel motifler yükleyerek yanlış bilgiler verdiğine kendisinin de tanık olduğunu belirten Anadol, "Mustafa Kenıal'i yok saya- rak gökten gelen saı ıklı kişi- ler, evliyalarla savaşın kaza- nıldığı izleninıi yaratılmak is- teniyor" dedi. Çanakkale için, "inanç turizmi merkezi" ifa- desinın kullanılmaya başlandı- ğını kaydeden Anadol, "Bu me- kân ideolojik yaklaşımlarla si- yasete alet ediliyor, propagan- da vesilesi haline getiriliyor. Efes'teki Meryem Ana Evi, Hacı Bektaşı Veli Türbesi, Eyüp Sultan ve Hacı Bayram canıileri inanç turizminin ko- nusu olabilir. Ama Çanakka- le, inanç turizminin merkezi olamaz, tarihi-doğal turizm merkezidir" diye konuştu. Erdoğan bilgi versin AKP hükümetinın HRDH- MİR'in satışı konusundaki ısra- rını da eleştiren Anadol, Başba- kan Tayyip Erdoğan'ın, geçen ekim ayında Paris ziyareti sıra- sında dünyanın önde gelen çe- lik üretimı kuruluşlarından Ar- celor'un Başkanı ile yaptığı gö- rüşmenin içeriği hakkında bılgı istedi. Erdoğan'ın ÇHP'nin bu konudaki sorularına yanıt ver- mek yerine "papağan gibi hep aynı şeyi tekrarladığını" kay- deden Anadol, "MesutYılmaz, Türkbank özelleştirmesi ön- cesi görüşmeler yaptığı için Yüce Divan'da hesap vermek- tedir. Erdoğan iddialara yanıt vermeli, vermediği sürece bu- nuıı tarihi, hukuki, cezai so- rumluluğu olur" görüşünü di- le getirdi. t?./i '/>M^I7T-/I^ /ı«/ı«/«ını/iM<> Tasarruf Mevduatı Sigor- e antıka opevasyonu ta Fonu (TMSF) ekipieri- nin nıali polis ile birlikte Yeniköy'deki bir villada yaptığı aramada, el konulan Yurtbank'ın eski sahibi Ali Avni Balka- ner'e ait olduğu belirlcnen antika eşya, arkeolojik eserler ve tablolar ele geçirildi.TMSF Satış Konıisyonu Başkanı Fethi Çalıkın yaptığı açıklamaya göre, bir yurttaşın ihbarı üzerine yapı- laıı operasyonda kapı çilingir yardımıyla açıldı. Mutfak dolaplarının içine saklanmış olarak tril- yonlarca lira değerinde antika eşya, arkeolojik eserlcr vc çeşitli tablolar bulundu. Ali Avni Bal- kaner adına kayıtlı 2003 model Mercedes marka bir otomobile de el konuldu. (Fotoğraflar: AA) Liste dışı kalan isimler, olağanüstü kongre için kulis çalışmalanna başladı Ağar'ın vitrini partiyi kanştırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mehmet Ağar'ın ye- nıden genel başkanlığa seçıldi- ğı DYP'nın 8. Olağan Kongre- si, partiyi kanştırdı. Ağar'ın lis- te dışı bıraktığı isimler, olağa- nüstü kongrenin toplanması için kulis çalışmalanna başladı. Par- tinin ağır toplarından Hasan Ekinci, "Bu kongre, bir sabo- taj kongresiydi.Taban partisi- ni arıyor, bu ya olağanüstü kongre ile ya da yeni bir olu- şumla olur" dedi. Aydın Men- deres de "DYP'yi kurda kuşa ycdirmenıek boynumuzun borcudur" diye konuştu. DYP, kongreyle bırlikte sancı- lı bir sürece girdi. Ağar'ın yeni Genel Idare Kurulu (GtK) lıste- sıne yönelik tepkiler büyürken, listeye gıremeyen bazı isimler, olağanüstü kongre için kulis ça- lışmalanna başladı. Veküler Ağar'ı eleştirdi DYP'den istifa eden 4 millet- vekili dün düzenlediği basın top- lantısında, Ağar'ın açıklamalan- na tepki gösterdi. Ümmet Kan- doğan, Ağar'ın söylediği gibi "koltuk beklemediklerini, an- cak genel başkanın 3 milletve- kiline GİK üyeliği sözü verdi- ğini, Reyhan Balandı'ya da ge- nel başkan yardımcılığı tekli- fini bizzat kendisinin yaptığı- nı" söyledi Kandoğan, "Bu- gün milletvckillerine verdiği sözü tutmayan bir genel baş- kan, yarın da millete verdiği sözü tutmaz" dedi. Kandoğan, gazetecılenn sorusu üzerine "birçok parti yöneticisinin kendilerini arayarak yalvardı- ğını,Mehmet Ağar'ın eşi Emel Ağar'ın 15 dakika süreyle ge- ri dönmesi için konuştuğunu, partinin kendisine ihtiyacı ol- duğunu söylediğini" aktardı. DYP'den istifa etmeyeceğini açıklayan MehmetTatar ise is- tifalara çok üzüldüğünü belirte- rek "Keşke bunu yapmasalar- HÜKÜMET, SORUNLARA KALICI ÇÖZÜM GETtREMEMEKLE SUÇLANDI DYP: İktidar göz boyuyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'nın 8. Olağan Kongresi sonuç bildirge- sınde, AKP ıktıdarının göz boyamanın ötesın- de hiçbir soruna kalıcı çözüm getıremedıği, dış siyasetteki beceriksizlikler nedeniyle ül- kenin ufkunun karartıldığı vurgulandı. DYP'nin 8. Olağan Büyük Kongresi'nin so- nuç bıldııgesi yayımlandı. Peş peşe krizlerin yaşanması, işsizlik, iç ve dış borçlann yüksel- nıesi, tarunın tasfiyesi ve yoksulluğun artma- sının, toplumsal kesimler arasındaki gelir farklarınm büyümesinin, ülkede kötümser bir hava yarattığı kaydedilen bildirgede, 2002 se- çimlerinde unıut diye başa gelen iktidarın göz boyamanın ötesiııdc hiçbir soruna kalıcı çö- züm gctircmediğı belırtildi. Bildirgede şu gö- rüşlere yer verildı:"I)YP'nin iktidarı lekesiz bir lıalk iktidarı olacaktır. llalkın iradesi- ni içte ve dışta pazarlık masalarına götüren, halktan aldığı gücü siyasetteki ve ekono- mideki bir avuç oligarşinin eline veren si- yaset biçimlerine hiçbir şekilde fırsat veril- meyecektir. DYP, tarihi tecrübelerden gere- ken dersleri çıkartıp en büyük zenginliği- ıniz olan insanınıızın potansiyelini hareke- te geçirerek 21. asrı Türk asrı yapacaktır." Kuvvetler ayrılığı temelinde 1924Anayasa- sı'nın ruhunu esas alarak yeni bir toplumsal sözleşme yapılacağı vurgulanan bildirgede, bu ülkede yaşayan herkes için en temel bağın yurttaşlık bağı olduğu, bunun dışında etnik kökene, inanca dayalı hiçbir imtiyaz ve ayrı- mın kabul edilemeyeceği kaydedildi. Bildirgede, "Bu ülkede en büyük milli- yetçilik, ülkeyi böldürmeme milliyetçiliği, en büyük mulıafa/akâılık manevi coğraf- yamızla bütünleşme muhafazakârlığıdır. Korku ve kaygı üzerine değil, vatandaşa sonsuz güven üzerine yeni bir Türkiye ku- racağız. Farklıhğın ve özgürlüğün temina- tı olarak sivil toplumun gelişmesine imkân ve zemin hazırlayacağız" denildi. dı. Ancak onların da gönlü alınmalıydı" dedi. Liste dışında kalan Saffet Kaya, Ağar'a tepkisini, "Ya- kında olağanüstü kongre top- lanacaktır" diyerek gösterdi. Eski milletvekillerinden Sabri Güner, Hacı Filiz ve Yıldırım Ulupınar'ın da olağanüstü kongre için kulis yaptıklan be- lirtildi. DYP'nin ağır topların- dan Hasan Ekinci ise Ağar'ın MHP'den ve başka partilerden kovulanları listeye aldığını be- lirtti. Ekinci, kongreyi herkesin büyük bir umutla beklediğini, ancak umutların boşa çıktığını vurgulayarak "Bu kongrede dağ fare doğurdu. Kimse yeni- liğe karşı değil ama partinin özü dışarıda, söz içerde" görü- şünü dile getirdi. 'Kongreden önce yeni yapılanma bile olabilir' Partinin sahipsiz kaldığını öne süren Ekinci, "Bu kongre bir sabotaj kongresiydi. Yeni bir yapılanmaya dahi gidebilir merkez sağ. Olağanüstü kong- reden önce acele edilirse yeni yapılanma bile olabilir" dedi. DYP'de Mehtnet Ağar'ın başdanışmanlığı görevini yürü- ten Aydın Menderes de "Bir yanlış yapılmışsa DYP o yan- îışı düzeltir" dedi. Yeni yöne- tim seçimlerine ilişkin eleştıri- lerin çözüm yerinin kongre ol- duğunu anlatan Menderes, kongrenin bir kez daha toplana- bileceğini belirtti. Menderes, "Bu tarihi misyondan DYP kendini uzak tutamaz, 'Ben seçildim oldu, seçtirdim oldıf ile bitecek iş değildir, hiç kim- se ayrılmamalıdır. Çözüm DYP içinde bulunur, bekleye- ceğiz" diye konuştu. GUNDEM MUSTAFA BALUAY • Baştarafı 1. Sayfada Türban, parti kapatma ve Öcalan... Her biri ötekinden çok farklı... Ortak noktası üçünün de Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) gündemine girmiş olması. Türban konusunda AİHM'nin geleneksel tutu- mu şu: Bazı giysilerin dini simge olarak kullanılması, toplumun öteki kesimlerine baskıdır. Eğitim ku- rumlarında ve kamuya ait alanlarda kullanılamaz! Bu yaklaşımın Türkçesi şu: Türbanı inanç simgesi haline getirirseniz bu bir baskı unsuru haline gelir! 15 yıldır AİHM bu yönde karar veriyor. Mağdur oldukları gerekçesiyle AlHM'ye başvuranlara kar- şı Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri de yukarıda aktardığımızgerekçeyleörtüşensavunmalaryap- tılar. Ta ki AKP iktidarına dek... Yarın AlHM'de yeni bir türban davası daha kara- ra bağlanacak... öğrenıyoruz ki, hükümet Türki- ye'yi savunan avukatların görev süresini uzatma- mış, Dışişleri de bir satırlık, "Türban öğrenim hak- kına engel olmamalı" savunması göndermiş. Yani AKP, Türkiye'nin kaybetmesi için her şeyi yapmış! • •• Parti kapatma davalarında da yine AKP ile bir- likte değişen bir davranış biçimi görüyoruz. Par- tileri kapatmakla sistemin korunup korunamaya- cağı ayrı konu. Zira belli bir toplumsal tabanı olan kesimler, partilerinin kapatılacağını bildiği için he- men yedeğini kuruyorlar. Kapatılınca yedek dev- reye giriyor. Arkasına bir yedek daha koyuyorlar... Fazilet Partisi'nin kapatılmasına ilişkin davada da AİHM, tıpkı türbanda olduğu gibi "dini inanç- ların özel birayrıcalık konusu olmaması gerektiği" ilkesinden hareket etti. Dava görülürken AKP ik- tidarı Türkiye'nin görüşünü tek tümceyle iletti: "Fazilet Partisi kapatıldıktan sonra kanunlarımı- zı Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi'ne uygun ha- le getirdik." Türkçesi şu: Bu parti kapatıldı ama artık biz iktidardayız. Yasa- larda da değişiklik yaptık. Türkiye'yi mahkûm edin... FP davası devam ediyor. AİHM daha önce RP'nin kapatılmasına ilişkin kararını şöyle açıklamıştı: Dini siyasete alet eden partiler kapatılır! • • • Geldik Öcalan davasına... Yukarıda aktardığımız gibi türban ve parti kapat- maya farklı bakan, Türkiye'nin devlet olarak mah- kûm olmasının önünü açıcı adımlar atan AKP, Öca- lan olayında adres gösteriyor: Hükümet işleriyle devlet işlerini birbirine karış- tırmayın. Öcalan meselesi bir devlet meselesidir. Yargıya güvenin, telaşlanmayın... Bunu siyasete de alet etmeyin. Olur! AKP'liler işi zamana yayıp devletin ve kurumla- rın arkasına sığınma politıkasını ne olursa olsun uzun süre devam ettiremezler. Iş dönüp dolaşa- cak, siyasi sorumluluğu gerektirecek. AKP'nin tu- tumsuzluğu davayı her kesimin kullanımına uy- gun hale getirecek. Bugünlerde AKP katlarından şu nakaratı duyar gibiyiz: Elbet âlem kör millet sersem... Kim fark eder, ipe un sersem! ankcumu/ cumhuriyet.com.tr MHP'de olağanüstü kongre için çağn ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) - MHP'de eski milletvekılleri ve ıl başkanlarının oluşturduğu muhalitler, tüziik değişikliği için olağanüstü kongre çağnsı yaptı. Eski bakanlar Namık Ke- mal Zeybek ve llüsnii Yusuf Cökalp ile Ramiz Ongun çağnya destek verdi. Eski MHP Ankara ll Başkanı Enıin Yazıcı, olağanüstü kongre için gerekli iınzayı tamamladıklarını söyledi. MHP'de Devlet Bahçeli ve yönetime muhalif olan grup- lar, olağanüstü kongre için Emin Yazıcı ve Mer- kez Yönetim Kurulu üyesı Ercan Koç'un başlat- tığı hareket ctrafında toplandı. Eski Tarım ve Kö- yişleri Bakanı Gökalp, eski Devlet Bakanı Zey- bek ile son kongrede Bahçeli'ye karşı aday olan Onguıı, dün Yazıcı'ya destek ziyaretinde bulun- dular. Ûmit Özdağ ile eski tstanbul Milletvekili Mehmet Gül'ün de bu girişime destek verdikleri belırtildi. Yazıcı, olağanüstü kongrenin tarihinin 29 Mayıs, 16 Haziran ya da 30 Ağustos günlerin- den birinde olabileceğini söyledi. Yazıcı, genel başkan seçimi taleplerinin olmadığını kaydetti. Alemdaroğlu karanna Danıştay'dan bozma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danıştay 8. Dairesi, YÖK Genel Kurulu'un, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemda- roğlu hakkındaki görevden alma karannın iptali isteminin reddine ilişkin yerel mahkeme karannı bozdıı. Alemdaroğlu, İstanbul Idare Mahkeme- si'ne, YÖK Genel Kurulu'nun karan ve Cumhur- başkanı tarafından bu karara ıstinaden rektörlük- ten alınması karannın iptali istemiyle dava aç- mıştı. İstanbul tdare Mahkemesi, Cumhurbaş- kanlığı'nı hasım konumundan çıkararak YÖK'ün işlemini de icrai nitelıkte görmemiş ve YÖK'ün bu karannın iptali istemini reddetmışti. Alınan bilgiye göre, Danıştay 8. Dairesi, yerel mahke- menın bu karannın temyiz istemini sonuçlandır- dı. Daire, YÖK'ün kararını "zincir işlem" ola- rak değerlendirdi ve yerel mahkemenın ışın esa- sına girerek davayı sonuçlandırması gerektiğine işaret etti. Danıştay 8. Dairesi'nın bu kararından sonra YÖK'ün "karar düzeltme istemi" hakkı bulunuyor. Daıre, istemi reddederse İstanbul İda- re Mahkemesi davaya yeniden bakacak. Mahke- me, ilk kararında direnirse dosya, Danıştay Idari Dava Daireleri Kurulu'nda görüşülecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle