18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 2005 PERŞEMBE 14 [email protected] Iş Sanat Merkezi'nin 'Parlayan Yıldızlar' müzik yarışmasmı Sirel Yakupoğlu kazandı Dededen torunasanattutkusuProf. Dr. PARS TLGLACI Iş Sanat Merkezi'nin îstanbul Sa- lonu'nda genç yetenekleri keşfet- mek için düzenleneıi "Parlayan Yıldızlar" müzik yarışmasında genç soprano Sirel Yakupoğlu ve bariton Erkııt Cantürk çok başa- nlıydılar. llgiyle izlediğim yarış- mada Sirel'in etkileyici sesi, dima- ğımda annesi seçkin opera yıldızı mezzosoprano Jaklin Çarkçı'yı ve dedesi Jirayr Çarkçı'yı canlan- dırdı. 1929 yılında Istanbul'da doğmuş olan yakın dostum Jirayr Çarkçı, 1953'te Belediye Konservatuva- rı'na gırmıştı. Rosenthal ve Bran- cucci ile uzun süre çalıştıktan son- ra Ankara Devlet Operası îstanbul Stüdyosu'nda tanınmış bas Gran- forte'den şan dersleri almıştı. Rush Mikhailidis ve Giuseppe Morno ile çalıştıktan sonra 1958'de Viya- na'ya gidip orada da bir süre Ste- inburn ile şan tekniği çalışmıştı. Ülkemlzl başarıyla temsll ettl 1960'ta kurulan tstanbul Şehir Operası'na solist olarak katılan Jirayr; Tosca, Konsolos, Butterfly, Maskeli Balo operalarındaki rol- lerini başarıyla oynamıştı. îstan- bul Operası koro şefi yardımcıh- ğında bulunup özel şan dersleri vermiş olan Jirayr Çarkçı'nın ken- di yapıtları da vardır. Bu değerli dostum ne yazık ki sara illetine ya- kalanmış ve yaşamına intihar ede- rek son vermiştir. Jirayr Çarkçı'nın kızı mezzo- Âş Sanat Merkezi'nin "Parlayan Yıldızlar" müzik yarışmasını kazanan genç soprano Sirel Yakupoğlu'nun (sağda) etkileyici sesi, dimağımda annesi seçkin opera yıldızı mezzosoprano Jaklin Çarkçı'yı (ortada) ve dedesi Jirayr Çarkçı'yı (solda) canlandırdı. Yakın dostum Jirayr Çarkçı, Îstanbul Şehir Operası'nda pek çok operada oynadı, koro şefi yardımcılığı yaptı. Kızı mezzosoprano Jaklin Çarkçı ise, 1988'den beri gerek yurtiçinde, gerek yabancı ülkelerde çok sayıda operada sahneye çıktı, çıkıyor. Şimdi sıra bu sanatçı ailenin üçüncü kuşağmdan Sirel'de. soprano Jaklin Çarkçı, 1988'den beri gerek yurtiçinde, gerek yaban- cı ülkelerde opera temsillerinde sahneye çıkıyor. "Aida", "Car- men", "Cavalleria Rusticana", "Hofmann'ın MasaUarı", "Sam- son Dalila", "II Trovatore","Je- nufa", "Mavi Sakalın Şatosu" operalannda başrol oynayan sa- natçı, Türkiye'yi yurtdışında îtal- ya, Almanya, Ispanya, Fransa, Yu- nanistan, Danimarka, Rusya, Isviç- re, Bulgaristan gibi ülkelerde ba- şarıyla temsil etti. Jaklin'in kcndisine çekmiş olan 20 Nisan 1983 doğumlu kızı Si- rel Yakupoğlu, lise öğrenimi sıra- sında Pera Güzel Sanatlar Aka- demisi'nde 5 yıl süreyle klasik gi- tar ve solfej dersleri aldı. Bu dö- nemde çeşitli gitar konserlerine katıldı. Daha sonra İtalyan Kültür Merkezi MBA Vakfı, AKM, MSGSÜ Oditoryumu ve Kültür Üniversitesi Konser Salonu'nda- ki konserlerde yer aldı. 2004 yılının Aralık ayında tş Sanat'ın düzenlediği Şan Yarış- ması'nı kazandığından 17 Mart 2005'te Iş Kültür Sanat Konser Salonu'nda yapılan "Parlayan Yıldızlar" konserinde söyleme- ye değcr görüldü. Kendisini parlak bir gelecek bek- leyen Sirel, şimdi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Kon- servatuvarı'nın hazırlamakta oL duğu "Cosi Fan Tutte" opera sında "Despina" rolünü canlan- dırmak için çalışmalannı sürdürü- yor. Sirel'in yakın birgelecekte de- desinin ve annesinin anılarını ya- şatmaya başlayacağından eminim. Ortak duygusal bafllar Tarih boyunca, şair, ressam ve müzik sanatçılannın, dünya insan- larının sevgi ve banş içinde yaşa- malan için çaba harcamış oldukla- rı bir gerçektir. Bilindiği gibi, sa- natın milliyeti yoktur. lşte, sanat alanındaki dünyaca ünlü yetenek- ler de, asılları ne olursa olsun, ya- rattıklan eserleriyle, davranışlany- la bütün dünya insanlanna seslenir- ler. Onların eserleri aslında bütün insanhğın malıdır. Ne var ki, bu gerçek bilindiği halde, dünyanın herhangi bir ülkesinde doğmuş olan dâhiler, o ülkenin ve o ülke toplu- munun övünç kaynağı sayılagel- mişlerdir. Bütün dünya insanlarına sesle- nen müzik, insanlann duygularını okşar, ruhlarını inceltir, insanlar arasında ortak duygusal bağlar ku- rar. Müzisyenler ise müzik aracılı- ğıyla insanlara sevgi aşılarlar. Kul- landıkları türlü halk motifleriyle çeşitli tip ve renkten halkların kay- naşmasını sağlarlar. ARİF DAMAR Mart 2005 edebiyat dergilerin- den Adam Sanat, Agora, Akatal- pa, Berfin Bahar, Dize, Edebiyat ve Eleştirı, Evrensel Kültür, ki- tap-lık, Lâcıvert, Nikbinlik, Şiiri Özlüyorum, Ünlem, Varlık, Ya- sakmeyve ve Yazın'da yer alan şiirleri okudum, inceledim. Var- lık dergisinde yayımlanan, Betül Tanman'ın "Köz" adlı şiirini Ayın Şiiri olarak değerlendirdim. Bilindiği gibi, büyük çoğunluk kadınlardan şair olamaz diye dü- şünür ve Lesboslu (Midillili) Sa- fo nedense hep unutulur. Bense son üç aydır hep kadın şairleri seçmişim: Ön- ce Lâle Müldür, sonra Didem Ma- dak ve şimdi de Betül Tanman. Ayn- ca, uzun zamandan beri yinelediğim bir düşünceme göre büyük ve ölüm- süz şairler kadınların içinden çıkacak- tır. Çünkü kadınlar, erkek egemen dünyamızda bugüne dek hep engelle- nen kcndi gerçekliklerini yazacaklar- dır. Betül Tarıman'ın " K ö z " şiirine gelecek olursak, Betül Hanım okurla- ra sevmediği bir kenti betimliyor. Adı- nı vermediği bu kent, Türkiyemizin herhangi bir kenti, kasabası olabilir. Tarihsel gelenekleri sürdüren bu kent- ler birkaç büyük şehrimizin dışında her yerdir. Ister Van, ister Kastamonu ve isterse Kırklareli olsun. Kuşkusuz bütün kentlerimizde az da olsa aydın- lık bir çevre bulunur. Ama kişi bunun- la yelinmek istemez, bu dar çevrenin dışında da çağdaş bir aydın olarak ya- KÜLTÜR • SANAT PORTRE / BETÜL TARIMAN 7 Eylül 1962'deEdirne'ninKeşanil- çesinde doğdu. Ilk ve ortaöğrenimini Anadolu'nun çeşitli kentlerinde tamam- ladı. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fa- kültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. tlk şi- iri Ağustos 1992 tarihli Kıyı dergisin- de çıktı. Şiirlerini ve yazılarını Varlık, Gösteri, Adam Sanat, Şiir Odası, Yeni Biçenı, Edebiyat ve Eleştiri, Son Kişot, Akatalpa, Damar, Insancıl, Dize, In- san, Bahçe, Şiir Ülkesi, Düşlem, E Ede- biyat, Şiiri Özlüyorum başta olnıak üze- re çeşitli dergilerde yayımladı. Şiirler- le fotoğraf sergisi açtı. Kurduğu şiir atölyesinde şiir çalışmalarını sürdürdü. Şair ve yazar Rıfat Ilgaz anısına 2001 yılından bu yana verilen Şiir Ödülü'nün kurucusu oldu. Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi (WALD) ta- rafından Mahalleleri vc Muhtarlıklan Güçlendirme Projesi kapsamında kuru- lan Kastamonu Mahalle Evi'nde sanat danışmanlığı yaptı. Cumhuriyet Kitap ekinde kitap tanıtımlan yazıyor. Kitap- lan: Ay Soloları (1995), Üzgündü Kır- lar (1996), Kardan Harfler (2000), Gü- le Gece Yorum lan (2002), Yol Insan- ları (2004). köz dırgannıanıayı arzu eder doğallıkla. Bu arada bir olguya da değinmek isti- yorum. Yakın yıllara kadar, Ankara ve Iznıir bile taşra sayılır, oralardan iyi şair, iyi yazar çıkmayacağına inanılır- dı. Bir anlamda yanlış da değildi. Yi- ne de kültür, sanat ve edebiyatın baş kenti îstanbul olmakla birlikte, Betül Tanman'ın yaşadığı Kastamonu'dan da iyi bir şair çıkabıliyor. Eskilerde Ankara'da, izmir'de, Adana'da yaşa- yan şair ve yazarlar olanak bulur bul- maz Istanbul'a gelir yerleşirlerdi. Or- han Veli, Oktay Rifat, Melih Cev- det, Cemal Süreya başta olmak üzere daha birçokları gibi. Şimdilerde An- kara'da olsun, İzmir'de olsun başka yere gitmeyi düşünmeden yaşayan, üreten yazar ve şairlerimiz hiç de az değil. Betül Tarıman genç bir hanım, ileride şiirini daha da geliştireceğini düşünüyorum. 7 Nisan 2005, Moda kaç yıldır ayak burkulması bu şehir tek tip elbiseleriyle kederleri bir kindir bacalarından sızan bir köy okulu yalnızlığı giderek korktunuz sofranız azalacak sanarak arka tarafta oturmaktasınız (süs bitkileri de öyledir) bir imza kampanyasında çekimser utancı madalya gibi omzunuza astınız tabiiiiii unvanlar önemliydi ve önemsizdi hınzır çocuklan şehrin bir istasyon şefi çarşıyı üşüten telaş... (şehrin fakirleri ayrı) ayrı ayrı söylenmiştik bodrum katlanna yazılalı beri ve mazgallara düşürdüğümüzdü heves şimdi gökyüzünden tayyare geçmiş dilim dilim kesilmiş gökyüzü bul ../.. odamda gülmek saatleri gülmekler bul yoksul evleri yetimler sazlıklar bilirsiniz resmi elbise içinde doğrudur yanlışlar bile doğrular bul git zayıflık bir beddua yaldızlı saçlarında kösnül bir şevk alnındır o kirli şey öldün cibinlik altında kutsal ev keşkedir kayıp bir baba resmidir asansör boşluğunda b u ş e h i r Betül Tarıman |0112| » 3 99 71 ^llıtchcnck yaşasaydı gurur iuyardı" "ArkaPencere'ye yapılmuj harika bir gimdtrme" Cumhuriyet kitap kulübü Söyleşi Günü 15 Nisan Cuma 17:15-18:15 'Demokrasi vc Tarih Bilinci" Erdoğan Aydın 10. İzmir Kitap Fuarı A Salonıı Merkez : Türkocağı Cad. No: 39/41 CuğoMlu İSTANBUL - Tel: 0212 514 01 96 Şube : Istiklal Cad. Zambok Solc. 4/1 Iukiim İ5TANBUL Tel: 0212 252 38 81 Ankara : Atatürk Bulvarı No: 125 Kat: 4 Bakanhklar-ANKARA • tel: 0312 419 50 20 kitap kulübü İmza Günü 15 Nisan Cuma 18:15-19:45 Erdoğan Aydın ' 10. İzmir Kitap Fuan 4. Salon, Stand No: 403 Merkez : Türkocoğı Cad. No: 39/41 Cağuluğlu ÎSTANBUL - Tel: 0712 514 01 96 Sube : Istiklal Cad. Zambak Sok. 4/1 Taksim İSTAHBUL - Tel: 0212 252 38 81 Ankara : Atatürk Bulvarı No: 125 Kat: 4 Bokanlıklor-ANKARA - Tel: 0312 419 50 20 YARINDAN ITIBAREN BEYOĞLU ALKAZAR SİNEMASINDA KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2005/164 Vas. Tayini Mahkememizce verilen 29.03.2005 tarih ve 2005/164 E, 2005/231 K sayıli karar ile Mehmet Aslan ve Maga- ro'dan olma îstanbul 17.06.1943 doğumlu Ferihan Turhan TMK 405 nıaddesi gereğince vesayet altına alıııarak ken- disine kızı Banu Turhan Abalı ile oğlu Özgür Turhan vasi olarak tayın cdılmiştir. 08.04.2005 Basın: 16243 Feminist yazar Andrea Dvvorkin öldii • WASHINGTON (AFP) - Radikal feminist olarak bilinen 58 yaşındaki yazar Andrea Dworkin yaşamını yitirdi. Kadınlan tanımlarken uç söylemler kullanan Dvvorkin, yazmaya 1974 tarihinde başladı. 'Woman Hating' isimli ilk kitabında ataerkil giicü yıkmayı amaçlayan Dvvorkin, asıl savaşını pornografiye olan karşıtlığı ile verdi. Dvvorkin, cinsel aynmcılıktan önce cins fikrinin yok edilmesi gerektiğini şiddetle savundu. 1946'daNevv Jersey'de doğan Dvvorkin, Hollandalı bir anarşistle olan evliliğinden sonra eşcinsel olan John Stoltenberg ile evlendi. AKATLI ISTlFAYA ZORLANDI Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü 'nde neler oluyor? Kültür Servi- si-Yeditepe Üni- versitesi Tiyatro Bölümü Başkanı Füsun Akatlı, kendi deyimiy- le, görevinden ayrılmak zorun- da kaldı. Sanat- çı, böyle bir ka- rarı neden almak zorunda kaldı- ğıyla ilgili ayrıntılı bir bastn açıklaması yaptı. Tiyatro bölümünün kurucusuydu Akatlı, geçen günler- de, kurumun işletme ba- zında patronu olan Bed- rettin Dalan tarafından istifasımn istendiğini be- lirtiyor. Kâğıt üzerinde tüm işleyişin yansıtılma- sı mümkiin olmayan ti- yatro eğitiminde, çeşitli bahanelcr öne sürülcrck kendisinden istifası is- tendiğinde Dalan'la gö- riişme talebinde bulunan Akatlı, bu isteğinin de kabul edilmediğini, ken- disine yapılan haksız suç- lamaları kabul etmedi- ğini, bu nedenle de hak- kında ya yasal soruştur- ma başlatılmasını ya da işverenin yasal yolla işi- ne son vermesini istemiş olduğunu söylüyor. Da- ha sonra, yasal hakları- nı vererek ayrılabileceği söylense de bu aşamayı pazarhk teklifinin takip ettiğini söyleyen Akatlı, bu sürecin uzamasıyla akademik eğitimin ak- samasına cngcl olmak için, hiçbir tazminat al- madan görevden ayrıldı- ğını belirtiyor. "Yeditepe Üniversi- tesi'nde Tiyatro Bölü- mü başkanı olarak ye- di yıldan beri, tiyatro mcsleğindc her biri ül- ke çapında kendini ka- nıtlamış en değerli sa- natçı ve öğretim ele- manlarından oluştur- duğunı on iki kişilik bir kadro ile el ele, üstün nilelikli bir oyuncu eği- timini sürdürmektey- dik. Bölümünıüz her geçen yıl daha güçlen- di, sağlamlaştı, adını duyurdu ve tiyatro eği- tinıindc aı aııaıı-isttııcıı say»ııı bir adres lıaline geldi. Bu süreç gerek hocalarımızın, gerek benim açımızdan hiç kolay yaşanmadı. He- men her yıl, gösterilen başarıya rağmen yete- rince para kazandır- madığı gerckçcsiyle, kayıtlı öğrencilerin akı- beti hiçe sayılarak üni- versitenin patronu tara- fından bölümün kapa- tılacağı tehdidiyle ya- şadık. Bu tehditlere ku- lak tıkayarak, çok yo- ğun olan tcorik vc pra- tik eğitiıniıni/,i tavizsiz- ce devanı ellirdik" di- yen Akath'ya göre, "ye- di yıl boyunca her an te- pelerinîle sallanıp du- ran Demokles'in kılıcı, nihayet Dünya Tiyatro Günü kutlamalarının hemeıı crtcsindc, bö- lüm başkanı olarak" onun ensesine ınmiş ol- du. Akatlı, birlikte yol al- dığı öğretim üyesi arka- daşlarının, öğrencilerin mağdur olmaması için bir ay daha görevlerini sürdüreceklerini, fakat bir sonraki öğretim yı- lında ayrılmış olacakla- ruıdan okülun tiyatro bö- lümünün artık olmaya- cağını belirtiyor. Akat- ITya destek olan bölüm öğretim kadrosunda En- gin Uludağ, Ali Taygun, Seçkin Selvi, Engin Cezzar, Sönmez Ata- soy, Tijen Par, Kaya tl- han, Yekta Kara, Gür- han Elmalıoğlu, Zey- ncp Avcı, Nilgün Onat, Yeşim Alıç yer alıyorlar. Özpetek'in son filmi ödiîl adayı • Kültür Servisi - Ferzan Özpetek'in son filmi 'Kutsal Yürek', İtalyan sinemasının Oscar'lan olarak bilinen David di Donatello Ödülleri'ne 12 dalda aday gösterildi. 'Kutsal Yürek', en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi kadın oyuncu, en iyi 2 yardınıcı kadın oyuncu, en iyi müzik, en iyi seııaryo, en iyi seslendirme, en iyi sanat yönetmeni, en iyi kostüm, en iyi görüntü yönetmeni dahil toplam 12 dalda aday oldu. David di Donatello Ödülleri'nin tüm adaylan 28 Nisan 2005 tarihinde, İtalyan Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi tarafından kabul edilecek. 29 Nisan 2005 tarihinde Roma Oditoryumıf nda yapılacak ödül töreni, İtalyan RA11 kanalından da canlı yayımlanacak. Italya'da 25 Şubat 2005 tarihinde toplam 370 sinemada gösterime giren, senaryosu Gianni Romoli ve Ferzan Özpetek'e ait olan, başrollerini Barbora Bobulova vc Andrea di Stefano'nunpaylaştığı 'Kutsal Yürek', başarılı iş, kadını Irene'nin içsel yolculuğu boyunca yoksulluğu ve zenginliği, maddi dünyayi ve insan ruhunu, bugünü ve geçmişi sorguluyor. Lennon'ın yaşamı müzikal oluyon • SAN FRANCISCO (AFP) - John Lennon'ın hayatı öliimünden 25 yıl sonra müzikal oldu. Liverpool'dakı fakir yaşam koşullarından Beatles ile gelen ünüyle ulaştığı büyük hayran kıtlesine kadar yaşamının anlatıldığı 'Lenııon' adlı müzikal, San Francisco'da sahneye kondu. Müzikalin duygusal bir tiyatro hikâyesi olduğunu belirten yönetmen Don Scardino, amacının müzikalle Lennon'ın müziklerini ve sıra dışı yaşamını izleyicilere tanıtmak olduğunu vurguladı. Scardino aynca, Lennon ve Yoko'nun hikâyesinin günümüzün en büyük aşk hikâyelerinden biri olduğuna ve Lennon'ın milyonların iç dünyalanna yoğunlaşmaları ve gcrçcktcn nc olduğumuzu keşfetmemiz için yol gösterdiğinc dcğindi. Müzikalde oyuncular Lennon'ın 'Imagine', 'Give Peace a Chance', '(.lust Likc) Starting Over' ve 'Whatever Gets You Through The Night' isimli ünlü parçalarını seslendirecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle