Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 NİSAN 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
£ v U -Li 1 U MX kultur(« cumhuriyet.com.tr 15
'Mayakovski' Maya Sahnesi'nde
• Kiiltür
Servisi -
Kahramanlar
Soytarılar
Tiyatrosu, Rus
şair Vladımır
Mayakovskı'nin
'Trajedi'
(1913),
'Pantolonlu
Bulut'(1915),
'Omurganın
Flütü' (1915),
1nsan'(19l6)
adlı şıirlennden
oluşan
'Mayakovski'
adlı oyunu bugün saat 20 3O'da Maya
Sahnesi'nde ılk kez sahneleyecek. 14 Nisan'a
kadar sergılenecek olan tek kişilik oyunda
vıyolonsel sanatçısı Mine Rrol'un müzığı
eşhğınde Aşkın Şenol rol alacak.
Mayakovskı'nin yırmılı yaşlarındaki arayışını
anlatan oyıınun dekoru Türker Işçi'yc (Smıth),
fotoğrafları Alexander Rodchenko, Bekır
Köşker'e ait. (0 212 252 74 52)
Emre Erdem'e ödiil
• Kültür Servisi - Tıyatro eleştırmeni,
dıamaturg Emre Erdem 10. Sadri Alışık Sinema
ve Tiyatro Ödüllerı'nde ılk kez verilccek olan
Genç Kuşak Iıyatro Özel Ödülü'ne layık
gorüldü 1T1-UNESCO (Uluslararası Tıyatro
Enstıtüsü) TEC (Tıyalro Eğitim Komıtesı) dünya
yönetım kurulu üyesi olan Emre brdenı geçen ay
ülkemızde TEV (Turk Eğitim Vakfı) ıle
ortaklaşa olarak kulturler arası etkıleşım
programı düzenlendi. Program kapsamında
Yunanistan ITI-Dunya Tıyatro Yazarları Birliği
Başkanı Dr. Lıa Karavıa ve Japon nıodern dansçı
Doç. Dr. Yoko Odagın'nın çalışmalarından
oluşan bir seçkı sunuldu. Uluslararası Genç
Tiyatro Uygulamacılar Komitesi yonctim
kurulunda da görev alan Emre Erdem, UNICEF
Turkıye Mıllı Komitesi'nin ilk kez gerçekleşecek
olan Türkıye 2005 galasının mımarlanndan bırı.
Yoshitaro Nomura'ya veda
• LONDRA (BBC) - Japon fılm yönetmeni
Yoshitaro Nomura, Tokyo'da 85 yaşında öldü.
1974 tarihli gcrılım "C'astle of Sand'Mc ün
kazanan yonetmen, 22 yaşında sinema dünyasına
adım attı İlk yönetmenlık denemesi
"Hato/Güvercin"ın (1953) ardından, aralıksız
çahşmalarım sürdürdü. "Castle of Sand"le,
eleştırmenlerce en lyi Japon yonetmenler arasına
sokulan Yomura, öncü bir kara fılmcı sayılıyor.
Sanat yaşamı süresince, samuray dramaları ve
müzıkaller de yöneten Yomura, aralarında
Agatha Christie romanlannın da olduğu edebiyat
uyarlamalarında da başarısını sürdürdü.
ISTANBUL FÎLM FESTÎVALİ
• EMEK'tc 10 OO'da 'Bayram Günü', 12.30'da
'Üvey Kardeşim Frankcştayn', 16.00'da
'Gilles'in Karısı', 19.00'da 'Hotel Rwanda',
21.30'da 'Evin Analıtarları' (0 212 293 84 39)
• ATLAS'ta 10 OO'da 'Sudaki Bıçak', 12.30'da
'Sürgündekiler', 16.00'da 'Karşı Daire',
19 OO'da 'Eros', 21.30'da 'Yağma Anıları:
Toplumsal Soykırım'. (0 212 252 85 76)
• StNEPOP'ta 12 30da 'Körü Körünc',
16.00'da 'Küçük Cennet', 19.00'da 'Hayatımın
Şarkısı', 21.30'da 'Davetsiz'. (0 212 25111 76)
• BEYOĞLU SÎNEMASI'nda 12.30'da 'Savaş
Alanı', 16.00'da 'Napola', 19.00'da '5. Kat',
21.30'da 'Türev'. (0212 251 32 40)
• REXX'te 19.00'da 'Bazı Çocuklar', 21.30'da
'Ördek Mevsimi'. (0 216 336 0112)
KÜLTÜR • SANAT
HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDIIN ANDAÇ
Faulkner'ı okumalı önce'Dost' dergisinde olmalıydı. Faulkner'la ya-
pılmış bir konuşmayı okumuştum yıllar önce.
Taşranııı artık u/erimc geldığı günlerdı. Kapıla-
rımı zorluyor, bir an once oradan gıtmek/uçmak
istiyordum . Her iyı şey yenı bir keşif, bağlan-
madır... Faulkner'ın o söyleşıdeki sözlerinin ar-
dından giderek bırçok şeye ulaşabildim. Ama bi-
raz daha beklemek gerektı. Çünkü ilk adımda,
Kemal Atalay Kıtabevı 'nde karşıma çıkan yalnız-
ca Talat S. Halman'ın hazırladığı, Varlık Yayın-
lan'nca yayımlanan "William Faulkner" kıta-
bıydı.
Bazı yazarlara kavuş.abılmek ıçın beklemek
gerektı. Öyle de yaptım Adtnı, yazdıklarını def-
terımin biı köşe.sine kaydedıp bekledım.
Yazarları n ya/dıklan kadar, onlar üzerine ya-
zılanlar da ilgımı çekıyordu. Çünkü orada yazıp
kurduklan dünyanın seyrıni anlatan bılgiler var-
dı Onlan o kıyıya getiren serüvenleri tutkuyla
okurdum. Halman'ın kitabı şoyle başlıyordu-
"Bu kitabın tenıel amacı, ünlii Amerikan ya-
zarı \Villiam Faulkner'm (1897-1962) kişiliği-
ni vc sanatını en belirli ve değerü yönleriyle
Türk okurlarına sıınmaktır."
Faulkner'ı tamma yolculuğumun bir başka
rastlaşması ıse' Yeni Dergi'dedir. Dergının ücak
1966 sayısını Beyazıt'taki sahaflardan edınmeme
neden olan, kapaktakı şıı ımlenıeydı. "Malcolm
Covvley'nin İncelcmesi: William Faulkner'a
Giriş" Memet Fuat'ın dergidckı şu küçük no-
tu ıse yetmişti bana: "Bu sayının ana yazısı'Wil-
lianı Faulkner'a Gınş' ünlii eleştirmen Malcolm
Cowlcy'nin 'Portable Faulkneı' adlı antolojiye
yazdığı önsözdür. Remzi Kitabevi'nin şıı gün-
İerde yayınılamı^ olduğu' Ses ve Otke'ye okur-
laı ımı/ııı ilgisini çekmek amacıyla yay ımlıyo-
ruz." İyı bır edebiyat dergisinin/yonetmenının
yol gösteıiciliği de boyle olmalıydı, bence!
çevrilmesl güç bir yazar...
Okuma tutkusunun alıp götürdüğü kıyıda,
kendi okuma yordamımı bıı tür sınırdan geçire-
bileceğım yazarla yüz yüze gelebileceğimın ılk
ışaretlennı Halman vcımişti yıllar once Çevrıl-
mesı güç bır yazarla baş başa olmanın oğretıcı ya-
nı var ülagelen okuma/anlama bıçımınızı, yor-
danısal bakışınızı bir yana bırakıp onu anlamak
ıçm yeni biı yol arayışına yönelırsınız ısteı ıste-
mez. tşte bu noktada eleştın/ınceleme/araştırma
metinleri yardımınıza koşar Onlann açtıkları ka-
pı, gosterdıklen yerden yazarın anlatı dünyasına
adım atarsanız, anlanıa/yorumlamada bırçok
guçluğu de çdzersınız Bu anlamda, Faulkner'm
şu sozune bır yanıyla katılmamak mumkun de-
gil- "Eleştirmenleri yazar olıııak isteyenler
okur, yazmak isteyenlerin buna vakti yoktıır.
Eleştirmenin işlevi saııatçıııııı kendisine yöne-
lik dcğildir." Biı yazardan (ustadan) el almak
tutkusuduı, sızı onu anlamaya, yazdıklannı kav-
ramaya yöncltcn. O yolda yan okunıalar, başka
OKUMA ÖNERILERI
* yVilliam Faulkner: Ağustos Işığı, 1990;
Döşeğimde Ölürken, 2002; Ayı, 1991,
Çevınler Murat Belge, lletişım Yay.; Kurtar
Halkımı Musa, Çev.. Necla Aytür, 2002, 309 s , Abşalom,
Abşalom!, Çev.. AslıBiçen, 2000, 315 s.; Köy, Çev.. Deniz
llgaz, 2004, 384 s ; Ses ve Öjke,
Rasih Güran, 2004, 294 s . OAkşam Güneşi,
Çev. Hamdi Koç, 1993, 105s., Yapı Kredı Yay;
Sartoris, Çev.. Gülten Yener, 1985, Can Yay.,
379 s., KutsalSığınak, Çev Ender Giirol, 1991,
Çem Yay., 197 s ; Duman, Çev.. Talat S. Halman, 1990,
Can Yay, lM)s , DoktorMartino,
Çev; BilgeKarasu, 1956, Yenılık Yay, 78 s.,
Kırmm Yapraklar, Çev Ülkü Tamer, 1959,
Ataç Kıtabevı, 69 s
BELLEK KUTUSU
"lyi bir yazar asla bir kuruma dahil olamaz.
Bir feyler yazmakla fazla meşguldür o.
Birinci sınıf bir yazar değilse kendisini zamamm
yok, ekonomik özgürlüğüm yok diye kandırıyordur.
lyi sanat hırsızlar, içki kaçakçüarı
ya da at hırsızları arasından da çıkabilir.
Insanlar katlanabilecekleri zorluk ve fakirliğin
mikturını keşfedemeyecek kadar korkaktırlar gerçekte.
Ne kadar dayamklı olduklarım keşfetmekten korkarlar.
Hiçbir şey iyi biryazarı yok edemez* lyi biryazurı alt
edebilecek tek şey ölümdür. lyi yazarın basarıyaya da
zengin olmaya aldıracak zamunı da yoktur."
IVılliam Faulkner
sözler nasıl yadsınabilir ki... Faulkner, bır yazar
ıçın, bır başına okul olabilccek bır anlatı ustası-
dır. Öğretici, gdsterici, yonlendıncı, kavratıcı...
'Kitap-lık' dergısinın Nısan 2005 sayısmda
yayımlanan bir soyleşısını ("İyi ronıancı ahlak
dışı biridir", Jean Stein Vanden Heuvel) okuı-
ken; yıllar once karşılaştığım o ılk sözlerinı anım-
sadım bır an
Yenı bır yazar adayına öylesine çok sozu olan
bın kı Sorulan sorulara verdiğı her bır yanıt
bınkımın/deneyımin aktarımını gosterıyor
Edebıyatm usta-çırak ilişkisiyle oğrcnılebıle-
ceğının bır gösteıgesidir Faulkner Çıınku o da
bu yoldan geçmiştir. Dilersenız done döne oku-
duğıı yazarlara, yapıtlara bır goz atalını: Eski
Ahit, Dickens, Conrad, Cervantes, (Don Qu-
ixotc), Flaubert, Balzac, Dostoyevski, Tolstoy,
Shakespeare, Çehov, Mclvillc, Marlowe,
Campion, Jonson, Herrick, Donne, Keats,
Shelley...
Hayata yazının Içinden bakabllme
Faulkner'ın yazar olarak duruşu, hayata bakı-
şı, yazıdan/yazarlıktan ne anladığı, ımlediğim
sdyleşide öylesine açıklıkla dıle gelıyor ki, yaza-
nnı çağımızın çağdaşı kılan düşüncelerini döne
done okıımak kaçınılmaz geliyor bana
Faulkner'ın roman coğrafyasına/yurduna
(Mississipi/Yonapatavvpha) dondugumuzde yü-
zıimüzü, okyanusun otesindeki kara parçasında
yaşayan insanlaıın en lcmcl/trajık sorunlannın
ustalıklı biçimde dile getınldığını gözlenz.
Bugün, Halman'ın 1963'tesözünüettıği, "Fa-
ulkner'ın en iinemli üç döıt ronıanıııdaıı hiç-
biri dilimize çevrilnıiş dcğildir: Ses ve Gazap,
Abşalom Abşalom!, Döşeğimde ölürken,
Ağustos Aydınlığı ülkemize hâlâ sunulmadı,"
gerçeklığın ustesındengeldığııııızi söylemeliyim
Rasih Güran, Necla Aytür, Murat Belge, En-
der Gürol, Talat S. Halman, Deniz llgaz, Aslı
Biçen, Hamdi Koç birer Faulkner çevırmenı ola-
rak günümüz edebiyat ortamına usta bır yazarın
bınkimini sunmuşlardır
Bugünün edebiyat okuru, yazarı önce Faulk-
ner'ı okuma yordamını edınmelı... Hayata yazı-
nın içinden bakabılmenın neler sağlayabileceği-
ni de orada gorecektır emınım. Faulkner, sundu-
ğu dünyada hem ınsanın serüveninı hem de ro-
manın bır yuzyıl boyıı aldığı yolun anlammı gos-
termektedır iyı edebıyatm, iyi yazarın neden
"•güncel"ın, popülerlığin ötesinde biryerde dur-
duğunu anlayabılmek için de once Paulkner'ı
okumalı derim.
7. Selanik Uluslararası Belgesel Film Festivali kapsamında bu yıl 125 belgesel izleyiciyle buluşuyor
Ozgünlüğün etkileyicigücü...
|0212| 2*3 !• 71
Oj'un "fl atölyesi
www.nyıınatolyesi.f:rjııi Krı
14/15 Nlsjn 20.30
Ctmtt
karlıyla rozprvasynn yapıl
16 NİSin 16.00 - 20.30
ilanlarınız İçin
(0212)293 89 78
perareklam@perareklam com tr
perareklam@superonlıne com
www perareklam.com.tr
Çeviren
Haluk Bilginer
Şebnem Sönmez-Mtuat Tafkent
Fadlk AtasoyZeynsp Oülmea
OSkçar Otnç-Özbak Yıldız
Emıah Kolokısa-Tekin Temel
murat ld$kmU 17 Nlsan 16 00
azrail'in
gözyaşları
Yöıvten
KemalAydoğan
EFES
PUsen
E F E S Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
yarın
GitarKonseri
>MigueiTrapaga
1967 yılında Isipıirıya'cfeı doı'ıan sanatçı,
Santander'de Ataııflo Argnntn VH Madıid'de
The Real Conservatorlo Superlor de Mıısiı;a
konsGrvatuvarlaıında efıltlrh görınüştür. Avrııpn,
Orta ve GüneyAıiıeııko,"/"•*" a o n
"" "•"^*'^
Möksikâ Kukıılkan Gitar Feslivali'nds gitar
vvorkshop'ları düzenlemiştir.
Î AKSM'de
a 20.00
10,00. YTL
II J I
5,00. YTL
AKBANK Merku/lrnl; Pd^rtesl ve Salı liarlç > ü l«tit-r
Akljdiık Kııltur
M f ™ " ttkınllkl(rıngti(;tkl(^ lcrogı
pııua» i{tlo(il<ırd ıılretıllıns k l^lrı ıJıivrtlyr vpya
SUNAR bılMlcnn ötıceden dlınr IP<, olıııai
AKBANK
KULTURİ
SANATI
HERKEZİ "
ASLI SELÇUK
SELANİK-'VSosyal değişimler,
nıedyanın hegcnıonyası, kürcselleşme
gibi 21. yüzyılın başlangıcını duyu-
ran öğeler, dijital teknolojideki hızlı
gelişmeler, tanımlann ve bilgilerin çı-
kış yollaıını açıkça köreltti. Hepimiz
biliyoruz ki yetenekli bir yonetmen,
iyi bir öykii ve bir dijital kanıera ile
ilginç bir çalışma yaratabilir. Ciinii-
nıiizde belgeseller artık yasak bölge-
de bulunmaktan kurtııldular; tanı
tersine dağıtım açısından büyük bir
açılım kazandılar, gün geçtikçe de bu
potansiycl artıyor. Televizyonlar artık
belgcsclleri birer zaman doldurma,
boşlukları kapatnıa aracı gibi gör-
mekten vazgeçti, artık onlan i/.leyici-
leıin bilgilenmesinde alternatif, ol-
gun seçenekler olarak algılamaya
başladı. Selanik Belgesel Festivali gü-
niimüz dünyasım olabildiğince yansı-
tan bir kültürcl etkinliğe dönüştü"
dıyen, '21. Yüzyılın Görüntüleri'nı
sunan 7 Selanik Uluslararası Belgesel
Fılm Festıvalı'nın ızlence yöneticisi Di-
mitri Eipides, festivalin bu yılkı 125
filmlik scçkisıyle yııkandakı sözlerinı
doğruluyor
Kadınlar kadınları artlatıyor
Belgeseller toplumlar ıçın ıtıcı, yön-
lendıncı bır güç olmalı, sorunlara ışık
tııtnıalı, çeşitliliği savunmalı ve süreklı
gelişimin koşullannı sağlamah. Sosyal
olgularm tartışıldığı "Dünyaya Bakış-
lar"da özellikle kadın yonetmenler
hemcınslennın çıkmazlarını, umutları-
nı ve umutsuzluklarını, gelecek düşle-
rinı çarpıcı bır anlatımla sunuyorlar.
"92 Sq. M. Russia: A 'Kommunalka'
in St. Petersburg"da (Eva Gerber-
ding, Andrea Schramm/Almanya,
2003) Saınt Petersburg'da aynı daıreyı,
mutfağı ve tuvalctı paylaşan döıt kadı-
nın çok zor koşullarda yaşamalarına
karşın iyimserliklennı, espn anlayışla-
• Sosyal olgııların tartışıldığı Selanik Uluslararası
Belgesel Film Festivali'nin "Dünyaya Bakışlar"
bölümünde özellikle kadın yonetmenler hemcinslerinin
çıkmazlarını, umutlarını ve umutsuzluklarını, gelecek
düşlerini çarpıcı bir anlatımla sunuyorlar.
rını, gülümsemelerıni yitiınıemelerinı
hüzünlc izliyoru7 Bskı ve yenı rejımı
tartışıyorlar, kıvı, kayısı yemeyı özlü-
yorlar, bır parça dondurma ya da gramo-
fonla "Marina" şarkısını dmlemek on-
lan mutlıı etmeye yetiyor. En büyuk oz-
lemleriyse bir gıın hepsının bağımsız
birer evı olması. "Tales frotn the Insi-
de"da (Guadalupe Miranda/Mcksı-
ka, 2004) Puente Grande lutukevı'nde-
kı kadın mahkûmlar yaşama dört elle
sarıhnalarını, dusj kınklıklannı, duygu-
sal deneyımlennı ıçtenlıkle aktarıyor-
lar. "Prostitution Behind the Veil"de
(Nahid Persson/Danımarka 2004)
1982'de Iran'dan kaçan yonetmen N
Pers.son, fahışelık ve uyuşturucununya
sak olduğu lran'da gerçekleıle yasakla-
rın karşıtlığını vurguluyor Kuçük ço-
cuklarını bazen evde bırakarak, bazen
de yanlarına alarak müşten arayan Mı-
na ve Fanba toplumlanndakı ıki yuzlu-
lüğü, çıfte standardı dile getırıyorlar;
yoksul, duşmuş kadınlanntoplumca na-
sıl dışlandıklarını irdeliyorlar
"Portreler: Jnsan Yolculuklarr
1
bolumunde gösterılen "Georgi and the
Butterflies" (Andrey Paunov/Bulga-
nstan, 2004) ıyımserpsıkıyatr, nörolog,
yönetıcı, amatör ahçı, emprezaryo Dr
üeoıgi Lulchcr'in duşlerıyle ve yaptık-
lanyla ılgılı sıcak, hüzünlü, duygu do-
lıı bır çalışma. "EliasPetropoulos: An
Underground World" (Kalliopi Le-
gaki/Yıınanıstan, 2004) Albaylar Cun-
tası döneminde yurdunu bırakıp Pans'e
yerleşen, kendını halk edebıyatçısı ve
yeraltıcı olarak niteleyen sanatçınuı
(1928-2003) sıradışı portresi. 1970'le-
re dek hıçbır yazarın ılgılenmediği, hor
gördüğü rebetler hakkında bir kitap ya-
zınca (Rebet Şarkılan) 5 yıla mahkûm
edilır, solcu olduğu ıçın iş bulama/,
Türklere barbar diyen Yunan tanh kıtap-
lanna kızıp üç yıl Türkolojı okur, çağ-
daş Yunan toplumunun Osmanlı tmpa-
ralorluğu'ndan etkılendığını söyleyince
de tüm şımşekleri üzeı ine çeker.
"Habitat" bolumunde gösterılen
"Shipbreakers" (Michael Kot/ Kana-
da, 2004) ızleyıcıyı dünyanın en büyuk
gemı parçalama istasyonunun bulundu-
ğu, kn-k bin göçmen ışçının yaşayıp ça-
lıştığı, Hindıstan'dakı Alang'a götürü-
yor. "Carpatia" (Andrzej Kilamtul-
rich Ridzevski/Almanya - Avusturya,
2004) Romanya'nın Transılvanya böl-
gesindeki Karpat dağlık bölgesme şur-
sel, pastoral bıryolculuk. Halkların ge-
lenek ve görenekleıini ustaca sergıle-
yen bır başka belgeselcı de "Cinima
V^rite"nin (Gerçek Sinema) yaratıcısı
Kanadalı Pierre Perrault. Usta göz-
lemcı, Kanada'dakı yitip gitmış tüm es-
kı geleneklerı gerçek, bire bir anlatım-
la bızlere sunuyor.
'Cöçmenllk ve insan Hakları'
Dunya nürusunun yüzde 2.9'unun
göçmen olduğu, bu sayının 2050'de
yüzde 5.8'eulaşacağı ongorulen "Göç-
menlik ve tıısan Hakları" konferan-
sında kulturel anlaşmazlıklara, ırkçılığa,
demokratık değerlere, sığınma kampla-
nna, sosyal ve politik haklara, ekono-
mik modellere değinildı. Bu yıl etkın-
lik 120'si yabancı olmak üzere 400 ko-
nuğu agırlıyor Sinema bıletlen 4 Euro
rutannda, 125 belgeseli ise 30 Euro kar-
şılığında ızleyebiliyorsunuz. îlk ikı se-
ans öğrencilere ücretsiz Selanık'tekı bu
önemli festivali ızleyenler arasında et-
kili bir topluluğu da Selanik Üniversi-
tesı'nın öğrencıleri oluşturuyor. Bu üni-
versıte, aynca etkinliğe genç, dıkkatlı ve
meraklı bir izleyicı kıtlesı kazandırıyor.
-L