18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2005 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Y 15 Y 12 Kocaeli Y 12 Çanakkale Y 12 Izmir Y 18 Manisa Y 14 Aydın Y 17 Denizli Y 15 Zonguldak PB 14 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB PB PB Y Y PB S 14 17 15 14 13 11 13 11 Adana PB 19 Y 16 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Silrt Hakkâri Van PB B B B B PB PB 19 14 16 13 13 14 4 -4 Bütün bölgelerimiz- parçalı ve çok bulutlu Batı Karadenız'in iç ke- sımlerı, Marmara, Ege, Batı Akdeniz'in ıç ke- sımleri, Iç Anadolu'nun kuzeybatısı yaflışlı ge- çecek. Yağışlaryagmur ve sağanak şeklinde olacak. Yurdun iç ve doğu kesimlerlnde sis görülecek Hava sıcaklı- ğında önemli bir deği- şıklık olmayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Berlin K 0 Moskova PB -8 Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB K Y PB PB PB B K 11 -3 l 3 2 3 0 I Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB Y K PB Y PB 4 8 2 7 7 12 16 0 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Şam PB B Y PB B PB Y PB 14 -7 3ö 11 9 0 25 18 Parçalı bulutlu Sislı Bulutlu , Çok bulutlu Yagmurlu Karlı Gök gürültülü GUNCEL CUINEYT AKCAYUUEk • Baştarafı 1. Sayfada ele ahnmasına öncülük etmeye çalışıyorlar. 17 Aralık'ta tarih alındıktan sonra hükümetin sergilediği performans düşüklüğü eleştirilerin bi- rinci kaynağı. Hükümet üyelik görüşmelerini yü- rütecek başmüzakereciyle heyeti birtürlü sapta- yamadı. Bu yöndeki yoğun eleştiriler karşısında nihayet atamaların 7 Mart'ta açıklanacağını Baş- bakan bir TV söyleşisinde duyurmak zorunda kal- dı. Karma Parlamento Komisyonu'nun son top- lantılarına CHP 4, buna karşın Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın yanı sıra AKP 8 milletvekiliyle katıldı. Fakat iki gün süren toplantılarda (Strasbo- urg'dan yansıyan haberlere göre) AKP'Iİ milletve- killerinin sesi duyulmadı. Türkiye'ye yönelik sal- dırılara AKP'lilerden karşı çıkış izlenmedi. KPK'dekigörüşmelerdeAKP'lilerintutumu hü- kümetin 17 Aralık'tan önceki performansını yitir- diğine ilişkin eleştirileri güçlendiriyor. • • • Bu durum örneklerle kanıtlanıyor: Komisyonda ilk gün Avrupalı parlamenterlerin sadece din özgürlüğü konusunu gündeme getir- melerine iki CHP'Iİ milletvekili; Onur Öymen'le Kemal Derviş karşı çıkıyor. KPK'nin AB kanadı başkan yardımcısı Jacqu- esToubon'un Ermeni soykırımı konusundaki sert çıkışını bir CHP'li, Şükrü Elekdağ göğüslüyor. Rum parlamenter Marios Matsakis'in Bakan Mehmet Aydın'a, "Siz 20. yüzyılda 3 ayrı soykı- nm yapmış olan bir ülkeyi temsil ediyorsunuz. ön- ce Ermenileh, sonra Ftumlan, sonra da Kürtleri katlettiniz" diyen saldırısına tepki yine bir CHP'li- den, Şükrü Elekdağ'dan geliyor. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, nüfus cüzdan- larındaki din ibaresiylezorunlu din dersleri konu- sundaki eleştirilere verdiği yanıtta özet olarak; "Sokakta ölürsem Müslüman olduğum bilinsin... Türkiye'de din ve ahlak kültürü öğretiliyor" de- mekle yetiniyor. Ikinci gün Ermeni soykırımının yanı sıra, Sevr'i kabul etmemizi isteyen küstahlık gündemde. Bu saldırılara yine dört CHP'li milletvekili karşı çıkı- yor. Giderek güçlenen bu saldırılar karşısında -ora- da da burada da- AKP'nin ağır topları susuyor. • • • Yaptinm gücü olmadığı için AP bünyesindeki gelişmelere önem vermemek, AB ile müzakere- lerde örneğin Ermeni soykırımı sorunu ile ilgili baskılara hazırlanmamak anlamına geliyor. KP- K'nin genişlemeden sorumlu müdürü Pierre Mi- rel, müzakeretakvimine "Türkiye'nin tarihiyleba- rışmasıgerektiğini" ifade eden (tabii soykırım ko- nusunda bizi uzlaşmaya zorlayan) bir paragraf ekleneceğini söylüyor. Biz hâlâ Ermeni soykırımını tarihçilere bırak- mayı önereduralım. Siyasal kulisler aleyhimize iş- liyor. Ermeni soykırımı AB'nin başlıca konusu olma- ya aday. MGKImk'la 'diyalog'dedi ANKARA (Cıımhu- riyet Bürosu) - Mılli Gü- venlik Kunılıı (MGK) şu- bat ayı toplantısında ağır- lıklı olarak Irak ve Kıbns konuları ele alındı. MGK, seçimler sonrasın- da Irak'ta olıışan yeni yö- netimle ve halkın tüm ke- simlerıyle Türkiye'nin yakın diyalog içinde ola- cağını belirtirken, ülke- deki tüm kesimlerin de yönetime katılması gere- ği üzerinde durdu. Kurul, KKTC'deki seçinılerin Türk kesimindeki de- mokrasiyi gösterdiğini dile getirdi. Şubat ayı MGK toplan- tısı Cumhurbaşkanı Ah- nıct Necdet Sc/er baş- kanlığında Çankaya Köş- kü'nde gerçekleştirildi. Toplantıya, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gcnelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, kuvvet komutanları ve kurulun ilgili diğerüyele- ri katıldı. Toplantıda öncelikle Türkiye'nin çevresındeki gelişmeler ele alındı. Toplantının ardından açıklanan bildiride ise Irak'taki sıyasi süreç ve anayasa yazım çalışma- lannın halkın tüm kesim- lerinin katılımıyla sürdü- rülmesinin önemi vurgu- landı. Bildiride, "Siyasi sürecin başarısı, kalıcı barış ve istikrar sağlan- ması ile halkın tüm ke- siınleriyle Türkiye'nin yakın diyalog ve işbirli- ği içinde olmasının öne- mi üzerinde durulmuş- tur" dendi. KKTC'de yapılan par- lamento seçimlerinin de değerlcndirildiği toplan- tıda, ııisan ayında yapıla- cakcumhurbaşkanlığı se- çimlerinin ardından baş- layacak yeni süreç deger- lendirildi. Bildiride KK- TC ile ilgili şu görüşler dile getirildi: "KKTC'de yapılan erken gencl scçimlerin değerlendirilmesi yapıl- nıi!}, parlamenter yapı- ya sahip bir devlet ol- manın gereklerini yeri- ne getiren ve demokra- tik kuralları eksîksi/ iş- leten bir halkın var olduğunun diinya ka- munyu önünde tescil edilmesindeki memnu- niyet dile getirilmiştir. Kıhrıs'ta adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılnıası için KKTC'ye uygula- nan kısıtlanıalann kal- dırılmasına yönelik va- atlerin yerine gctirilme- siııiıı önemi vc BM Ge- nel Sekrcteri'nin iyi ni- yet nıisyonu çerçevcsin- de çözünıe yönelik giri- şinılcrin Türkiye tara- fından dcsteklenmeye dcvanı cdileccği vurgu- lanmıştır." MGK toplantısında ay- rıca, ulusal savunma sana- yisi ile ilgili gelişmeler de değerlendirildi. Yerli sa- vunma sanayisinin gelişti- rilmesi için üzerinde dıı- rulan önlemler masaya yatırılırken, bildiride şu ifadelereyerverildi: "Sa- vunma sanayimizde ula- şılan düzeyin TSK'nin modernizasyon gerek- sinmelerini karşılama durumu ile yeterli bir ulusal savunma sanayi- inin geliştirilmesine yö- nelik önlemler üzerinde kapsamlı bir değerlen- dirme yapılmıştır." Rubin: Yeşil sermayenin desteklediğiAKP yi medya sorgulamaktan çeHniyor Totemkin Cumhuriyeti mi?'• Baştarafı 1. Sayfada mali kaynakları şeffaf olmayan iç ve dış kaynaklı îslamcı serma- yeden elde ettigini yazdı. "Yeşil scrmaye"nin laik sisteme zarar vereceğine işaret eden Rubin, AKP'nin iktidara geldiğı günden bu yana, devletin bütçesi ile kar- şılanamayacak ölçüde adımlar attığını, bunun arkasında da ls- lamcı şırketlerden ve Suudi Ara- bistan gibi ülkelerden gelen pa- ranın olabileceğini kaydetti. Özellikle 11 Eylül saldısının ar- dından ABD bankalarındaki pa- ralarını çeken Suudi şirketlerinin Türkiye'ye yatırım yapmış olabi- leceğini yazan Rubin, AKP'nin iktidarında İslamcı şırketlerın yükselişe geçtiğine işaret etti. Rubin, AKP iktidannın yeşil ser- maye ile bağlantılarının ülkenin iç ve dış politikasını şekillendir- mede etkili olduğunu da belirtti. Yazar, Türk kaynaklara daya- narak "Suudi Arabistan ve Ma- lezya'dan Türkiye'nin İsrail politikasını şekillendirmek amacıyla AKP'ye ıııasa altın- dan yardım gönderildiğini" ilen südü. Türkiye'de AKP iktidanndan çekinenlerin sayısının az olmadı- ğını belirten Rubin, birçok işada- mının ve medyanın AKP'yi sor- gulamaktan çekindiğini dile ge- tirdi. Rubin, "Bundan 10 yıl önce Türkler derin devletin etkileri- ni tartışıyordu. Bugün hem POTEMKİN PANTOMİMİ NEDİR? Rubin, "Potemkin Cumhuriyeti?" baş- lıklı bölümde Potemkin bentezmesinde bu- lundu. Tarihe "Potemkin köyü pantomimi" ola- rak geçen olay şöyle: Rusya'nın 1787'de Kı- rım'ı işgalinin ardından bölgede Rus çariçe- si Katherina için bir tur düzenleniyor. Turu düzenleyen Prens Grigori Aleksandroviç Potemkin, bölgedeki yıkımı ve halkın peri- şanlıgını çariçenın gözlerinden saklamak için yıkılıp harabeye dönmüş evlerin yüzlerine "düzgün görünüşlü ev" dekorlan yerleşti- rilmesi emrini vermişti. Sokaktaki fakir ve perişan köylülerin yen- ne de "mutlu köylüleri oynayan aktörler" geçirildi. Aynı oyun, çariçenin geçtiği her köyde tekrarlanıyordu. Tarihe mal olan bu "nıaskelenıe oyunu" "Potemkin köyleri pantomimi" benzetmesi adıyla daha sonra kişiler ya da hükümetler tarafından "bazı gerçekleri gizlemek, üzerini örtmek" için kullanıldı. Deyim, Batı'da gerçekleri yansıt- mayan uygulamalar ve demeçler için kulla- nılır hale geldi. kahvehanelerdeki sohbetlerde hem de Meclis'te Türk yetkili- ler arasında yeşil sermayeden ve AKP'nin kapalılığından ye- ni tehdit olarak bahsediliyor. Para, uzun dönemli değişiklik- leri yapmayı sağlayacak kısa dönemli popülariteyi satın alı- yor. Ve bu açık Suudi etkisiııin altında bu değişikliklcr,büyük ihtimallc Türkiye'nin laik ya- pısını daha da yıpratacak" di- ye yazdı. Kaygı verici ilişki Yazar, Erdoğan ve başdanış- manı Zapsu ilişkisini THırgut Özal ve kardeşi Korkut Özal'ın ilişkisine benzeterek Zapsu'nun New York Times'a verdiği bir de- meçte, "Erdoğan üınıbdır, şeri- atçı değildir" demesine karşın Zapsu'nun bazı ilişkilerinin, "i- nanç ve çıkarlarının farklı yer- lerde olduğunu gösterdiğine" ileri sürdü. Hürriyet gazetesinde 27 Ekim 2001'de yayımlanan, Zapsu'nun Yasin Kadı ile iş or- taklığına ilişkin habere degen ya- zar, Kadı'nın El Kaide ile bağ- lantılarından dolayı ABD Mali- ye Bakanhğı tarafından hesapla- rının dondurulduguna işaret etti. Rubin şunlan kaydetti: "Bir baş- bakan tabii ki danışmanın ha- talı kararlarından dolayı suç- lanamaz. Ancak uluslararası teroriznıle mücadelc kapsa- nııııda bir danışman ile terör finansörü arasındaki ilişki Amerika'da kaygı uyandırı- yor." Rubin makalesinde, "Was- hington ile Ankara arasındaki özel ilişkinin zarar gördüğü, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişlcri Bakanı Abdullah Gül'ün kamuoyunda- ki ABD karşıtlığı konusunda çaba harcamadığı" görüşüne y- er verdi. Potemkin benzetmesi Makalesinde Türkiye'deki is- tatistiklerin de göstermelik ol- duğunu savunan Rubin, resmi açıklamalardan aynntılara ulaş- manın mümkün olmadığını be- lirtti. 2004'te lstanbul'da yapılan NATO doruğu, İKÖ'nün başına birTürk'ün seçilmesi ve enflas- yonun düşürülmesi gibi birçok konununAKP hükümeti tarafın- dan kullanıldığına dikkat çeken Rubin, ancak bazı Türk aydınla- rının bu durumu sorguladıkları- nı ve "Potemkin" hikâyesine göndermede bulunduklarını anımsattı. Marmara Vakfi 'nın Suriye ziyareti Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araş- tırmalar Vakfı, Suriye'yi ziyarct cderek Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Milli Meclis Başkanı Mahmoud Al-Abrach, Başbakan Mohamed Naji Otri, Yüksek Eğitim Bakanı Dr. Hani Murtada ve First Lady Esma Esad ile görüştü. Vakfııı Hcyet Başkanı Dr. Akkan Suver, Cumhurbaşkanı Esad'ın bölgede meydana gelen çatışmaları barışçıl yollarla çözümleyebilmenin bölgesel güvenlik açısın- dan taşıdığı öncme dikkat çektiğini belirtti. Yapılan görüşmelerde Esma Esad, Marma- ra Vakfı'nın kadınlarla ilgili yapacağı top- lantılara destek vereceğini söyledi. Baş- bakan Naci Otri de Suriye'nin 8. Avrasya Ekonomi Zirvesi'ne katılacağım belirtti. G U N D E M MIJSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Suyfada mada bozmuş görünüyor. SEKA'ya ilişkin kimi gerçekleri sıralayalım... Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, önce kuru- mun ciddi bir değerinin kalmadığını açıkladı. Una- kıtan SEKA'yı babalar gibi kapatacaktı. Ona gö- re SEKA işletmesi bir hurdaydı, bunu her an is- pat edebilirdi, Halep ordaysa arşın burdaydı. Fabrikanın bir hurda yığını olmadığı anlaşılın- ca Unakıtan hiçbir şey olmamış gibi yeni bir açık- lamayaptı: - SEKA işletmesinin bazı ünitelerini satacağız. Bunu alanlar üretim yapabilecek. Madem işletmenin üniteleri üretim yapacak du- rumda, neden satıyorsunuz? SEKA'nın makineleri 35 yıllık. Geçen zaman di- liminde yenileme çalışması yapılsaydı, bambaş- ka olurdu. Bunu geçelim. Tartışmanın değişik noktalara gitmemesi için isim vermeyelim ama, Istanbul çevresindeki kimi kâğıt fabrikalarının tek- nolojileri de aynı ömre sahip. Onlar tıkır tıkır üre- timlerini yapıyorlar, SEKA'nın kapatılması için ise her şey yapılıyor. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun 2003 yılı raporu da bunu doğruluyor. Rapora göre, örneğin 8 numaralı makine 10 milyon dolarlık bir yatırımla üretime devam ede- bilecek durumda. Zaten asıl sorun da burada. AKP hükümeti ve geçmiş 20 yılın hükümetleri ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti'nin kaderiyle özdeş kurumlara tek- nolojik yatırım yapmadı, yapamadı ya da yaptır- madı. • • • Başta da vurguladığımız gibi SEKA Izmit Işlet- mesi'ndeki işçilerin direnişi hükümetin planlarını bozdu. Bir zafer gibi anlatabilecekleri durum şim- di bir kedinin ayağına dolanan yumak gibi etraf- larında geziniyor. Işçiler 30 Ocak'tan bu yana eylemlerini sürdü- rüyorlar, bugüne dek bir hükümet temsilcisi on- ları muhatap alıp, dertlerini dinlemeyi düşünme- di. Belki de her şeyi bildikleri için bunu yapmadı- lar. Ya da cesaretleri yok. özelleştirmeyi bir dönüşüm planı olarak uygu- layan ülkelerin önemli bir dilimi bunu gerçekleş- tirirken ilk plana şunu koydular: özelleştirme kapsamındaki işletmelerde çalı- şan işçileri ve toplumu ikna etmek! örneğin Ingiltere'de sadece bunun için halkla ilişkiler şirketleri kuruldu. Kendilerince doğruları anlattılar. Bizim hükümet ne yapıyor? Aracı kullanarak işçileri tehdit ediyor. Son öne- ri Başbakan'la görüşen Türk-lş Genel Başkanı aracılığıyla iletildi. Hükümet işçilere şu mesajı göndermiş: - Mart başına kadar dokunmayacağız. Sonra? Sonrasına karışmayız! Sümerbank'lar kefen bezine kaldı. Şeker fabrikaları eridi. Kâğıt fabrikalarına da baştaki 'k' harfini kaldı- rıp atmak düşüyor. SEKA işçilerinin direnişi bu anlamda derin bir içerik kazanıyor. Olay sadece bir işyerinin yaşa- tılmasından, insanların işsiz kalmamasından iba- ret değil. ankcumfa cumhuriyet.com.tr Terör laikliğe zorluyor MEHMET FARAÇ SİLOPİ/HABUR - irak'ta yapılan ge- nel seçimlerin ardından ülkede rejimin hangi statüye oturtulacağı tüm dünyaca dikkatle izleniyor. Şiiler bir şeriat devleti düşü kurarken, cuıııhurbaşkanlığı maka- mına oturmak isteyen Kürdistan Yurtse- verler Birliği (KYB) lideri Celal Talaba- ni laik bir rejim vaat ediyor. Talabani'nin laiklikte ısrar etmesınde, ABD'nin baskısı, şenatçı örgütlerın KY- B'ye yönetttiğı saldınlar ve El Kaıde mer- kezlı direnışın büyük payı bulunuyor. Sı- nırda ıkıncı bir iran istemeyen Türkiye ise Talabani'ye sıcak bakmak zorunda kalı- yor. Kürtleı, ABD destekli devlet çabalannın yoğunlaşması nedeniyle Iran güdümünde bir Şii rejiminden uzak durmaya çalışıyor. Talabani'nin The Times gazetesine yaptı- ğı açıklamasındakı, "En önemli şartımız laiklik, İslami bir yönetimi asla kabul etmeyiz" sözlerinin ardında bölgedeki aşın dinci grupların yaıattığı kaos da ya- tıyor. Bir zamanlar Kuzey Irak'ın en etki- li dinci grubu olarak bilinen "Bı Zotnevi- ye İslami" (tslami Hareket), Şeyh Os- man'ın (Osman Abdülaziz) ölümünün ardından eski gücüne döncmiyor. Bu örgütten kopan gruplardan birini 2- 3 bin civannda silahlı mılıtanı bıılunan En- sar El tslam oluşturuyor. Talabani güçle- rinin islamcı gruplan dağıtmaya çalışma- sı üzerine 2001 yılının ortalarında "Mol- la Krekar" diye bilinen Necmcddin Fa- raj Ahmed tarafından kurulan örgüt, KY- B'yi yok etmeyi düşjüyor. ABD, 2001'den itibarcn yüzlerce peş- mergeyi kurşuna dizen Ensarcılan Afga- nistan'daki Talıbancılarla işbirliği yapmak- la suçluyor. Bu eylemlerin ardından Mol- la Krekar'in "İslanı söz konusu olduğun- da, dcmokrasi bir şayiadan ibarettir" demesi Ensarcılan hem ABD'nin hem de Kürtlerin hedef yapmasına yetiyor. Ensar- cıların 8 Şubat 2003 'te öldürdüğü peşmer- geler arasında Talabani'nin önemli komu- tanlanndan General Şevket Haci Maşir ve üst düzey yetkililer de bulunuyor. KYB ile Ensar El lslam arasında bugün büyük çatışmalar yaşanmıyor. Bunda şüp- hesiz Talabani'nin 2002'de KDP ile "te- rorizme karşı ortak mücadele"karan al- ması da etken sayılıyor. Ancak peşmerge- lerin aslında ABD'nin desteğiyle şeriatçı tehditten kurtulduklan bıliniyor. ABD'nin Irak'a girer girmez İran sınırındaki Ensar kamplannı yerle bir etmesi göz ardı edil- miyor. Molla Krekar'in adamları bugün I- rak direnişinde boy gösteriyor, peşmerge- lerin korkulu rüyası olmaya çalışıyor. Türkiye sınırındaki Barzan ve Hacüm- ıan kasabalarında Mesud Barzani'nin amca çocuklarından Ethem Barzani'nin denetimindeki "Hizbullahi Şoreşger - Devrimci Hizbullah", Erbil çevresinde- ki 70 kadar köyde ise "Kürdistan Muha- fazakârlar Partisi"nin binlerce silahlı üyesi faaliyet gösteriyor. Talabani'nin laik duyarlılığında sadece bu örgütlerin tehdidi bulunmuyor. KYB liderini son aylarda peşmergeleri hunhar- ca katleden El Kaide gruplan da ürkütü- yor. Son dönemde yüzlerce peşmergeyi ABD ile işbirliği yaptıklan için öldüren El Kaide militanlan, Irak direnişinı kuzeye yaymaya çalışıyor. Talabani'nin laiklik vurgusunun ardında dinci tehdidin yanı sı- ra ABD'nin hedef tahtasma oturtmaya ça- lıştığı iran örneği de duruyor. ABD'nin is- temleri bir tarafa, sadece bu gerçekler bi- le Kürtlerin Trak'ta neden laikligi öne çı- kardığını anlatmaya yetiyor. Türkiye'ye ise tran-PKK-şeriat kıskacmda Talaba- ni'yi desteklemek kalıyor. Talabani: îslam devletinin cumhurbaşkanı olmam AYHAN ŞİMŞEK ANKARA - irak'ta geçış dö- neminde cumhurbaşkanı olma- sı beklenen Celal Talabani, kendisini ziyaret eden Büyükel- çi Osman Korutürk'e, "Tür- kiye'nin demokratik ve laik sistemi bizim için örnek. An- cak Şiilerin gücü nedeniyle I- rak'ta laikliğin kabul cdilmc- si hayal" dedi. Irak Kürdistan YurtseverlerBirliği'nin (IKYB) yeni Irak'ın bir tslam devleti ol- maması gerektiğini savunduğu- nu vurgulayan Talabani, "Ben, her ne pahasına olursa olsun cumhurbaşkanı olacak deği- liın. Eğer Irak bir İslanı dev- leti olacaksa ben burada cum- hurbaşkanı olmam" diye ko- nuştu. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan'ın yazılı mesajını ilet- mek için Kuzey irak'ta IKYB li- deri Celal Talabani ile görüşen Türkiye'nin Irak Özel Temsilci- si Büyükelçi Osman Korutürk, Ankara'ya önemli mesajlarla döndü. Talabani'nin görüşmcde, Irak'ın geleceği ve Türkiye ile ilişkiler konusunda şunlan dile getırdığı öğrenildi: • Biz Irak'm bölünnıesini is- temiyoruz. İçinde olduğumuz süreç, Irak'ınyenidenbirleşme- sini getirecek bir süreçtir. Kürt- ler de böylece tüm irak'ta söz sahibi olacak. Bağımsızlığı ger- çekçi bulmuyoruz. Bu taleple- rin zamanla yumuşayacağını düşünüyoruz. Cumhurbaşkanı olursam Iraklı kimliğım öne çı- kacak. Ben önce Iraklı, sonra Kürt olacağım. I Kerkük'ün statüsünü, Ker- kük'te yaşayanların belirleme- sini istiyoruz. Bizim düşüncc- miz Kerkük'te Brüksel modelı nin geçerli olmasıdır. Buranın Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne katılıp katılmayacağına sonra karar veı iliı. Bu konuda oldubit- ti içinde olmayız, sosyal muta- bakat arayacagız. • Irak topraklannı, Türki- ye'ye karşı herhangi bir terör ör- gütünün kııllanmasına iziıı ver- meyız. PKK ile mücadele ede- cegiz. Korutürk'ten uyarı Büyükelçi Korutürk ise gö- rüşmede Ankara'nın değerlen- dirmelerini aktarırken Irak'ın toprak bütünlüğünün Türkiye için yaşamsal önem taşıdığını vurguladı. Korutürk, "Irak'ın bütünlüğü konusunda yalnız biz değil, tüm bölge ülkelcri hassas. Aksi bir davranışa ka- yıtsız kalmayacağız" dedi. Bü- yükelçi Korutürk şu mesajları verdi: • Türkiye'nin Kerkük'te hak iddiası yok. Basın aracılığıyla konuşulmasından rahatsızız. Söyleyecek sözünüz varsa bura- da söyleyin. Kerkük, yalnızca I- rak'ın içişi değildir. Kerkük'te- kı dengelerin korumııası gerek- tiğıne inanıyoruz. Kerkük'ün özel statüsünün korunmasını is- tiyoruz. • Kürdistan Bölgesel Yöne- timi'nin şu anda bir statüsü var. Bunu korumak istemenizi anlı- yoruz. Ancak yayılmacı bir yak- laşım kabul edilemez. Bugün geldiğıniz noktaya Türkiye'nin katkısıyla geldiğinizi unutma- yın. • Irak'ın bütün kalması, bi- zim için stratejik öneme sahip. Bölünme olduğu takdirde Orta- doğu'nun dcngcleri bozulur. Türk heyeti, görüşme sırasın- da, Talabani'nin seçimlenn ar- dından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği mektu- bun yanıtını da ıletti. Talabani'ııinmektubunda, ye- ni dönemde Türkiye ile işbirliği- ni daha da geliştirmeyi hedefle- dikleıini ve yanlış anlaşılmaları gidermek istediklerini ifade et- tiği öğrenildi. Erdoğan'ın yanı- lında ise Irak'ın demokratik bir yapıya kavuşmasının önemine işaret edilerek Türkiye'nin 1- rak'a verdiği desteğın süreceği kaydedildi. Bu arada kaynaklar, İrak'ta yeni hükümetin kurul- masınnı ardından, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nun açılmasınm gündemde olduğu- nu belirttiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle