Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 ARALIK 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAGLIK
Palyaço
doktoplar neşe
saçıyor
• tstanbul Haber Servisi -
Theodara Çocuk
Hizmetleri Vakfı, palyaço
doktorlan ıle hasta
çocuklann neşesi oluyor.
Hastanelerde kısa veya
uzun dönemli tedavi gören
çocuklann acılannı
hafifleterek onlann
eğlenmelenne ve
gülmelerine yardımcı
olmayı hedefleyen
vakfın 8 "palyaço
doktor"u, yılda 24 bin
çocuk ve ailesini ziyaret
ediyor.
Tıp dergisi The
Lancet Tüpkiye'de
• tstanbul Haber Servisi -
Dünyanın en etkin tıp
dergılennden bin olan
"The Lancet" Türkiye'de
Türkçe olarak
yayımlanmaya başladı. 15
Kasım'da Türk okuyucusu
ile buluşan The Lancet'in
ilk sayısının kapak konusu
"Yetişkin ve embriyonik
kök hücreler" oldu.
The Lancet, "Yetişkin ve
embriyonik kaynaklardan
elde edilen kök hücrelerin
tedavi edici potansiyeli
yüksektır, ancak bunlann
klinikte yaygın olarak
kullanılabilmeleri için
daha fazla araştınna
yapılması gerekmektedir"
uyansını kapağına taşıdı.
41. Ulusal Nöroloji
Kongresi başladı
• Istanbul Haber Servisi -
Türk Nörolojı Demeğı
tarafından düzenlenen 41.
Ulusal Nöroloji Kongresi
başladı. 5-10 Arahk
tarihleri arasında tstanbul
Hilton Otel'de
gerçekJeştirilen kongrede,
dünya nörolojisi alanında
yaşanan hareketler ve
gelişmeler, bilimsel
sunumlar, semınerler,
mesleği ılgılendiren sosyal
ve hukukı konular ile
hastalıklarla ılgıh yanm
gün ve tam gün kurslar da
yer alıyor.
"wwvyLvapis.org'
• İstanbul Haber Servisi -
Kadınlann korkulu rüyası
haline gelen yoğun varisler
ameliyatla yok edilebiliyor,
genellikle bacaklann üst
' dış bölümlerinde ve diz
arkasında oluşan küçük
kırmızı varisler ise ışınla
kurutulabiliyor.
Kalp ve damar cerrahı
Prof. Dr. Emir Yusuf, yeni
yöntemlerle artık sorun
olmaktan çıkan bu
hastalıkla ilgili, ülkemizde
bir ilki gerçekleştirdi ve
varis hakkında hastalann
detaylı bilgıye sahip
ohnalan amacıyla
www.varis.org adlı internet
sitesi kurdu.
Sitede varis ile ilgili merak
edilen her bilgiye
ulaşılabilecek.
SSK'lilerin tüp bebek uygulamalarından yararlanmasını sağlayan SSK Yönetim Kurulu
kararının 14 Kasım'da açıklanmasına karşın uygulama henüz yürürlüğe girmedi
SSK umutkapısıolduŞULE KÖKTÜRK
SSK'lilerin tüp bebek uygulama-
larından yararlanmasını sağlayan
SSK Yönetim Kurulu karannın 14
Kasım'da açıklanmasına karşın, uy-
gulama henüz yürürlüğe girmedi.
SSK henüz hiçbir kamu kunımuna
konuya ilişkın genelge göndermedi.
SSK'liler ise 2 bin 500 YTL'ye va-
ran oranlardaki katkı payını nasıl
ödeyeceklerini düşünüyorlar.
Türkiye'de yüzde 15 oranında gö-
rülen kısırhk, tüp bebek tedavileri-
ne de ilgiyi arttınyor.
26'sı devlet kurumlannda ohnak
üzere de toplam 66 tüp bebek mer-
kezi, tüp bebek tedavisi görmek is-
teyenlere umut kapısı oluyor. Tüp
bebek tedavilerinin bir kürü kamu
hastanelerinde yaklaşık 2 bin 500,
özel merkezlerde 3 bin 500 YTUye
vanyor.
Tedavi olacaklar
sırada bekllvor
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Der-
neği Başkanı Prof. Dr. BülentTıraş,
tedavi boyunca bir kişinin 1500 YTL
ile 3 bin YTL arasında harcama yap-
tığını anlatarak. "Ilaçlannrümünün
yüzde 20'sini aile ödüyor. 3-3.5 YTL
kadar tüp bebek tedavisi için ödeni-
yor.
Devlet bunun 1.140 YTL'sini yani
yüzde 30'unu karşıhyor. \Tne kişinin
cebinden 2.5 ntilyar YTL çıkıyor"
dedi.
j SSK'nin tüp bebek masraflannı
ı karşılamasının büyük bir gelişmeol-
duğunu ancak ideal olanın, tedavinin
büyük bir bölümünün devlet tarafın-
dan karşılanması olduğunu dile ge-
tiren Prof. Dr. Tıraş, Türkiye'de te-
davi ihtiyacı olan çok insan olduğu-
nu sözlerine ekledi.
SSK Sağhk İşlen Genel Müdürü
Dr. Sami Türko^u, uygulamanın bir
Tedavi şartlarıI Tüp bebek sahibi olacak ki-
şinin 40 vaşın altında ve daha ön-
ce hiç çocuk sahibi ol-
mamış olması gerekiyor.
• Kadınm yaşı 38 'den
büyük ise doğrudan tüp
bebek uygulamasına ge-
çilebiliyor.
H Tüp bebek yaptırmak iste-
yenlehn, eğitim hastanelerinden
tüp bebek uygulamasına ihriyaç
duvduğunu bildirir rapor
almalan gerekiyor.
I SSK malzemelerin
hepsini ödüyor.
• 3 uygulamaya kadar
SSK ilaç ve tedavi masraflannın
bir kısmını karşılıyor.
hafta içinde eğitim ve üniversite has-
tanelerinde, yılbaşından sonra ise an-
laşmalı özel hastanelerde yürürlüğe
konulmasınınplanlandığını söyledi.
Kisır erkeğe uygulama
yapılmayacak
Erkeğin kesin kısır olması duru-
munda uygulamanın yapılamayaca-
ğını belirten Türkoğlu. "3 uygula-
maya kadar SSK'nin masraflan kar-
şılamasını ve bir çocuk olması duru-
munda, masraflann karşdanmama-
sını eleştirh orlar. Devlet aile kuru-
munu konımak için bövie bir şey yap-
ü ancak, bir çocukyeteridir. Bunu cteş-
tirenkr tüp bebek sahibi merkezleri,
çok tüp bebek uygulaması yapıp çok
para kazanmak istiy orlar, bu neden-
le blfl eleşririyorlar'" dedi.
Türkiye'de
yüzde 15
oranında
görülen
kısırhk, tüp
bebek tedavi-
lerinede
ilgiyi
artnnvor.
İstanbul üniversitesi (İÜ) Psikososyal Travma Programı Başkanı Prof. Dr. Şahika Yüksel:
4
Travmalar trafik kazaları gibidir'
Prof. Dr. Şahika Yüksel: "Savaş, göç gibi insan eliy-
le oluşturulmuş travmaların ortadan kaldırılması,
zamanında müdahale ve toplumun tüm kesimle-
rinin ortak çalışmasıyla mümkündür."
SİBEL BAHÇETEPE
tstanbul Üniversitesi (1Ü) Psikosos-
yal Travma Programı Başkanı Prof.
Dr. Şahika YükseL travmalann tra-
fik kazalan gibi düşünülmesi ve en
kısa sürede müdahale edilmesi gerek-
tiğini söyledi.
tÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabi-
lim Dalı Psikososyal Travma Birimi,
Kocaeli Cnıversitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dalı Ruhsal Trav-
ma Birimi, Türkıye Psikiyatn Der-
neği Afet Psikiyatnsi Birimi, Türk Ta-
bipleri Birliği, Norveç Tabipler Bır-
liği ve Türkiye insan Haklan Vakfı
işbirliği ile düzenlenen "Ruhsal Trav-
ma ToplantüarT (RTT) sona erdi.
The Marmara Otel'de düzenlenen
ve bu yıl dördüncüsü gerçekleştiri-
len toplanhda konuşan Prof. Dr. Yük-
sel, geleceğin temel kaynaklannın
büyük tehdit altında olduğu günü-
müzde, travmalan önlemenin insan-
lık için varoluş sorunu haline geldi-
ğini söyledi. Prof. Dr. Şahika Yük-
sel,
u
İnsanlann kınlmış gururlanm
onararak, onlan yüceltmek için bu ko-
nudaki olumlu deneyimlerin yay guı-
laşünlması ve ortak çabalann güçlen-
dirflmesi önem kazannuşOr. Savaş, göç
gibi insan eliyle oluşturulmuş trav-
malann da ortadan kakhnlması, top-
lumun tüm kesimlerinin ortak çahş-
masıyia olur" dedi.
Etkınlikte Irak, Iran, Filistin, Isra-
il ve Suriyeli uzmanlann yanı sıra
119 konuşmacı sunum yaptı.
21 panel gerçekleştirildi
21 panelin gerçekleştirildiği toplan-
tılarda işkenceye bağlı ruhsal sorun-
lar, Türkiye'de yerinden edilenlerin
"Köye Dönüş ve Rehabihtasyon Pro-
jesi", cezaevlerindeki psikososyal
sorunlar ve ruhsal tedavi yaklaşım-
lan, farklı ortamlarda kadın ve teca-
vüz, savaş ve halk sağlığı (örnek ol-
gu Irak), dünyada mülteci problemi
gibi konular da ele alındı.
TÜRK KARDİYOLOJİ DERNEĞt AÇIKLADI:
Tansiyonunuza
dikkat edin'tstanbul Haber Servisi - Türk Kar-
diyoloji Demeğı Hipertansiyon Ça-
lışma Grubu tarafından Türkiye'de
ilk defa yapılan araştırmaya
göre, hipertansiyonu (yüksek
tansiyon) olan 55 yaş üstü 100
hastadan 17'sinın inme ile kar-
şılaşacağı öngörülüyor.
"Türkiye'de Hipertansif
Hastalarda İnme Riski Araş-
örması" (THlNK) adlı ça-
lışmanın sonuçlan, Hacette-
pe Üniversitesi Kardiyoloji
Ana Bilim Dah'nda öğretim
üyesi Prof. Dr. GirayKabak-
çı tarafindan, Ritz Carlton Otel'de dü-
zenlenen basın toplantısuıda açıklan-
dı.
Kabakçı, hipertansiyonun, sürek-
li yüksek olan kan basıncı olduğunu
belirterek bunun dünyada 600 milyon
kişiyi etkilediğınin altını çızdı.
2001 yılında tüm dünyada 5.5 mil-
yon kişinin inme nedenıyle
hayatını kaybettiğini anlatan
Kabakçı, yüksek tansiyon ve
inme riskınin milyonlarca
Türk yurttaşını da tehdit etti-
ğini söyledi.
Kabakçı, "Yüksektansiyo-
nuolan hastalarda, lOyühkin-
me riski ortalaması yüzde
17'dir. Kadınlarda yüzde 15,
erkeklerde ise yüzde 21 olan
oran, erkeklerin kadmlardan
daha çok inmeriskitaşıdığını göste-
riyor" dedi.
Çalışmanın, Türkiye'de 7 bölge,
22 il ve 39 merkezle yürütüldüğünü
sözlerine ekledi.
KANSER TEDAVÎSİNDE TÜRK-YUNAN İŞBİRLİĞİ
Türkiye'de akciğer
kanseri artıyor'İstanbul HaberServisi-Avrupa Tıb-
bi Onkolojı Derneğı (ESMO) Başka-
nı Paris Kosmidis, Yunanıstan ve Tür-
kiye'nın de aralannda bulunduğu Do-
ğu Avrupa ülkelennde sıgara içme
oranının yükseklığıne dikkat çe-
kerek *kanser hastahğmm en bü-
vük sebebi sigara tüketimidir"
dedi.
Türk ve Yunan Tıbbı Onko-
loji Derneklen, kansenn ılaçla
tedavisinde yeni gelişmelerin
paylaşıldığı bir eğitim programı
başlattı. Hyatt Regency Otel'de
dün başlayan ve ikı gün sürecek prog-
rama her 2 ülkeden 150 doktor katı-
lıyor. Program hakkında konuşan ES-
MO Başkanı Pans Kosmidis. "Kan-
ser hastahğmda en büyiik sebep siga-
ra tüketimidir. Sigaranın az tüketildi-
ği ülkelerde kanser hastalığının da
azaldığı görülüyor. ABD, İngiltere ve
Almanya gibi ülkeler sigarayla ciddi
mücadele ediyor" dedi. Sigara karşı-
tı polıtıkaların gelıştınlmesi ge-
rektığinin altını çizen Kosmi-
dis, özellikle genç yaşlarda si-
gara ıçımınuı önüne geçilme-
sı gerektığını anlattı.
Türk Tıbbı Onkoloji Derne-
ği Başkanı Prof. Dr. Haluk
Onat da Türkiye'de kanserin en
çok sigaradan kaynaklandığı-
nı belirterek "Tüm dünyada
akciğer kanserlerinin azalmasma
rağmen Türkiye'de sigara tüketimi-
nin çokluğu nedeniyle arüyor. Kan-
serle mücadele etmek istiyorsak ka-
palı mekânlarda sigara içUmesini ya-
saklamamız gerekiyor" dedi.
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
M
alatya'da 8 bin kişinin ishalden dolayı
hastanelere başvurduğu bildiriliyor. Su-
lar mı kirli, mikrop mu bulaşmış? Ne-
deninı öğrenebildik mi bu büyük salgının.
özelleştirme fetişizmi süregelirken koruyu-
cu hekimlik var mı gündemimizde? Saglık
ocaklan bu amaçla kurulmuştu. Çevre sağlı-
ğını sağlamak için, koruyucu hekimliği ger-
çekleştirmek için.
Oralarda bu alanda uzmanlaşmış sağhk ekip-
leri, pratisyen hekimlerçalışacaktı. Beldibi'nde
7 yıldızh otelde ilaç fırmalarının 2 milyon dolar
harcayarak gerçekleştirdikleri pratisyen he-
kimlik kongreleri bu amaçlara hizmet ediyor mu
acaba? İlaç firmalarının kongreler ile ilgili cö-
mertliğinden sağhk sistemimiz nasıl yararlanı-
„ yor? incelemeye değer doğrusu! Ambulans-
• lardaki donanım yetersizliğinden çok söz edi-
- liyor. Şimdi birde korsan ambulanslartüremiş,
Türlü çeşitli sağlık sorunları...
her şeyin sahtesi var ülkemizde. Her gittiğim
yerde kök hücre haberleri alıyorum, gazeteler
kök hücre uygulamalarından sıkça söz ediyor.
Istanbul'da Alman Hastanesi'nde yapılıyor.
Gaziantep'te bir özel hastanede yapıldığını
öğreniyorum.
Bir milletvekilinin, 16 yaşında beyin tümörü
tanısı ile kaybedilen oğluna Israil'de kök hüc-
re tedavisine başlandı. Bir vaat alarak mı bu
yolculuğa çıktılar acaba? Ankara'da eski be-
lediye başkanı Ali Dinçer'e kök hücre tedavi-
si yapıldığı bildiriliyor.
Kök hücre bizi sanp sarmalıyor, kurtuluş yok.
Binlerce hasta bu tedavi peşinde ve bizi sü-
rekli olarak sorguluyorlar. Çin'e gidip gelenler
var, ontırla haberleşiyoruz. Içlerinden biri, ba-
na görlaerdiği mesajda gerçek dışı olarak iyi-
leştiğini bildirmesi için zorlandığını yazıyor.
Türkiye'nin güvenilir bilim insanları, "kök hüc-
re çalışmalannın gelecek için umut verici
olduğunu, ancak beyin ve omurilik hasta-
lıklannın tedavisinde uygulanabitir bir aşa-
maya gelinmediğini, herhangi bir nörolo-
jik hastalıkta bugüne kadar bilimsel olarak
kanıtlanmış biryarar gösterilmediğini" bıl-
dıriyorlar. Ama cüretkâr ve girişımcı bazı sınır
cerrahları, ortopedistler bu yasakları dınleme-
yip bu uygulamayı yapıyorlar. Bakalım bu tu-
tum nereye varacak?
Van'da bir hukuk faciasının yol açtığı sağlık
dramı yaşanıyor. Aydınlanmacı Rektör Prof.
Dr. Yücel Aşkın yoğun bakımda yaşam mü-
cadelesi vermekte. |4 Aralık'taki mahkeme
çok heyecanlı ve çok kalabalık olacak sanınm.
Ben, erkek arkadaşlarından dayak yiyen man-
kenlerimizı de sağlık sorunlarımız arasına kat-
maktan kendimi alamıyorum. Nihayet ruh sağ-
lığı ile ilgili bulduğum iki olay:_Politikacı, din ada-
mı, cemaat önderi Korkut Özal, uçakta ve 10
bin metrenin üstünde bir türbülansa girince
Şeyh Kotku Hazretleri ile rabrta kuruyor. Sar-
sıntı duruyor bu rabıta sayesinde. özal'a gö-
re onun seçim kazanmasını da sağlayan Şeyh
Hazretleri'dir, halk değil.
Ikinci olay, bir kıdemli, değişimci, liberal sa-
bık Cumhunyetçı bir yazaria ilgili. Sanınm ta-
kıntıları oluşmuş, bir kimlik bunalımı yaşanıyor.
Şırret, faşist, Turancı, muhbir ajan, fingirdemek
gibi sözcüklere takılmış ve onlarla rabıta kur-
muş, yineleyip duruyor. Takıntılar kompleks-
lerle ilgili olabilir, üstelik bazı kompleksler aşa-
ğılık nitelikler taşıyabilir. Çok dikkat etmek
lazım.
DUZYAZI
ORHAN BtRGİT
Ortak Kimlik Din Olur mu?
Erdoğan ın Avustralya'da yaptığı konuşmalar-
dan birisinde, ülkesindeki etnik unsurlann birbirle-
rine din bağı ile bağlı olduğu savına dayanması tar-
tışma yarattı.
Hergörüş, elbettetartışılmalıdır. Başbakan'ınki de.
Ancak Erdoğan'ın demeç ve konuşmalannın hemen
çoğunluğunu tartışanlar, karşıt görüşler yerine, ken-
disinin söylediklerinin mantıksal olmayışını, bilim
açısından yanlışlığını vurgulamaktan yorgunlar. İlk
seçımle geldiği önemlı göreve, yani istanbul Büyük-
şehir Belediyesi Başkanlığı'na başlarken, kendisi-
ni "Istanbul lmamı"olarak tanımlayan bir polrtika-
cının, ülkesindeki etnik unsurları, kendi açılımıyla
din bağı ile bağlamasını doğal mı karşılayacağız?..
Etnik unsur ya da Anayasa Mahkememizin kul-
landığıdeyim ilesöyleyelim, etnik gruplann bireralt
kimlik olduğundan yola çıktığımız zaman, onlan bir-
birine bağlayan üst kimliğimiz, Başbakan'a göre din
oluyor.
Bu varsayıma göre yüzde 99'u Müslûman olan
bir ülkede, Türkler, Kürtler, Çerkezler, Lazlar,
Gürcüler, Boşnaklar vb. "Müslümanlık" şemsi-
yesi altında toplandığı için, aralannda kavgaya,
dahası parçalanmaya gerek de kalmıyor.
Benzer bir "inci", 12 Eylül darbecilerinden gel-
mişti. 1980 öncesinin, toplumu neredeyse bir iç sa-
vaşa götürecek ölçüde gerginleşen ortamını teda-
vi edecek reçetenin "Türk-lslam" sentezinde oldu-
ğunu söyleyenlere kulak verenler, eğitim sistemimi-
zi de ulusal kültürümüzü de bu doğrultudaki bilinç-
siz girişimlerle felç etmekle kalmadılar.
PKK'nin karşısında oluşturulan Hizbullah ca-
navan, aynı dine bağlı olan kardeşlerin birbirle-
ri ile kan davası gütmeyecekleri varsayımı ile
beslendi.
O zaman Hıristiyanlar niçin savaşıyor ki?
Erdoğan'ın söz konusu mantığı geçerli olmuş ol-
sa Hıristiyan dünyasında ebedi banş geçerli olur-
du. Araplar, Osmanlı Imparatoriuğu'na karşı Ingiliz
casusu Lavrens'in kışkırtmalan sonucu ayaklanmaz-
lardı. Bırinci Dünya Savaşı sonrasında o ayaklan-
malann doğrultusunda Ortadoğu'da oluşturulan
kabile devletler arasında düşmanlık duvarlan yük-
selmezdi. Hele Irak'ta bir kısım Müslûman Araplar,
Hıristiyan ABD ve Ingiltere'nin başını çektiği koalis-
yon askerierine kucak açmazlardı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllanndaki Do-
ğu isyanlarında, Batı ülkeleri henüz millet üstüne fi-
kir üretemeyecek düzeyde olduğunu gördükleri için
isyan ettırdiklerı Kürt aşiretlerine "Din elden gidi-
yor" fetvalan ile çağn yapmazlardı?
Başbakanımızın uluslararası politika, felsefe, top-
lumbilim ve benzeri konular karşısında ilgisiz oldu-
ğunu, günümüzde de gazetelerde yazılanlann özet-
leri ile yetindiğini, kitaplarda ise görevli çevrenin
özetin özeti verdiği anlatımlaria yetindiğini biliyoruz.
O bilinenlerin kendisini bugün, aynı ümmetten
olanlar arasındaki bağlan var olmanın güvencesi gö-
recek noktaya getirmesi, sadece Erdoğan için de-
ğil; ondan da daha fazla bu topraklar üstünde ya-
şayan 72 milyon insan için de talihsizliktir. Tehlike-
lidirde.
Çünkü Erdoğan, ulus devlet kavramının üstüne
ümmet gömleği giydirmeye kalkışınca, o kavramı
farkında olmadan yıktığını bile anlayamıyor.
Ama bizleri yönetme isteği, giderek ihtirasa dö-
nüşüyor. Ülkeyi Müslûman ümmeti olarak gördü-
ğü için olmalı, türban gibi, içki yasağı gibi dogma-
ları gündemin vazgeçilmezleri yapmakta ısrar edi-
yor.
Işin daha da korkunç olan yönü, biz ulus devlet
için baş koyanlar, hâlâ o tehlikeden nasıl kurtula-
cağımız konusunda anlaşamıyoruz.
Faks: 0 212 677 08 21 obirgitw e-kolay.net
coskunoz@superonmie.com
Her on kadmdan
biri doğum sonrası
depresyon yaşıyor
İstanbul Haber Servi-
si - Araştırmalara göre,
yeni doğum yapmış an-
nelerin >aklaşık yüzde
80 "ı bıtkınlik, anksiyete
ve gerginlik hissediyor,
ancak çok yorgun ve bit-
kin olmalanna karşın
uyuma ve dinlenme zor-
luğu çekiyor. Uzmanlar,
bu durumun çoğunlukla
bırkaç saat sürdüğünü.
ancak bu annelerin >oiz-
de 10'unun ciddi bir dep-
resyon yaşadığını belir-
riyorlar.
Memorıal Hastane-
sı"nden Uzman Psikolog
Ashhan Tokgöz Tozlu,
doğum sonrası depres-
yonun (post-natal dep-
resyon-PND) şiddetinin
ve süresinin değişebildi-
ğini belirterek bu durum-
daki kişinin günlük yaşa-
mın getirileriyle başa çık-
makta her geçen gün bi-
raz daha zorlandığını
söyledi. Bu annelerin
anksiyete, korku ve
umutsuzluk hissedebile-
ceğini, panik atak geçi-
rebileceğını ya da çok
gergin ve alıngan olabi-
leceğini dıle getiren Toz-
lu, iştah ve uykulannda
düzensizlik olabileceği-
ni açıkladı. Çok ağır du-
rumlarda annenin gün-
lük yaşamını sürdürmek-
te zorlandığını, düşün-
celerinde ve da\Tanışla-
nnda anormallikler görü-
lebileceğini de dıle geti-
ren Tozlu, "Çok ağır du-
rumlarda kendisine, be-
beğineya da başkalarma
zararvermedüşüncekri-
ne sahip olabiBr" dedi.
Tozlu, PND'nin gelışme-
sınde doğum sırasında
vücutta meydana gelen
fiziksel değişikliklerin,
annelik duygusuna alı-
şamamanın. bu süre için-
de sosyal ortamdan yok-
sun kalmanın etkili ola-
bileceğini söyledi. Toz-
lu, doğum sonrası depres-
yonun ilacının aile des-
teği olduğunu sözlerine
ekledi.
Doğum sonrası
depresyonun belirtfleri
• Özgü\ende azalma
• Suçluluk duygusu hissetme
H Olumsuz düşünceler
• Hayatın anlamını yitirmesi
• Zorluklarla başa çıkamama hissi
• Sinirlilik ve duygusallık
• Uyumakta zorlanma
• Cinsel isteksizlik
• Iştah bozukluğu
• Konsantrasyon bozukluğu ve unutkanlık.