Katalog

ARALIK 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAGLIK Istanbul Sağlıkçılar Înisiyatifi,yurtgenelinde başlattığı kampanya ile mevcut sistemi eleştirdi 'Sağhktatemizlenmevakti'ŞTJLEKÖKTÜRK Emperyalizme Karşı Yurtsever Cephe, Is- tanbul Sağlıkçılar Inisiyatifi, sağlık sistemin- deki kırlenmeye karşı, "Sağhkta Kâr, Önlükte Kîr-TenüdenmeV^kti" sloganıyla bir kampan- ya başlattı. Inisiyatif üyeleri, ilaç tekellerinin ve tıp teknolojisi satan şirketlerin, sağlıkçıların aİdını işgal ettiğini belirterek "Sistem böyle iş- gal edilebiliyorsa, bunun nedeni biziz ve temiz- lenmeye kendimiz*ien başlamahyız1 ' dedıler. Yurtsever Ceptae'nin başlattığı kampanya kapsamında Istanbul, Ankara, Izmir, Zongul- dak, Antalya, AcLana, Kocaelfde çok sayıda bilgilendinne afişa, broşür ve yaka kokartı da- ğıtıldı. Inisiyatif "HekimtikAndT içen hekim- ler içın, "Sağhk abaruna 'kâr', 'müşten', 'tica- ret" gibi toplum çıkanyla uyumsuz kavramla- nn girmesini reddediyonırru. Çahşma yaşanüm- da etikilkeJerin hay-ata geçmesini gözeteceğmu" • İstanbul Sağlıkçılar Înisiyatifi üyeleri, ilaç tekellerinin ve tıp teknolojisi satan şirketlerin, sağlıkçıların aklını işgal ettiğini belirterek, "Sistem böyle işgal edilebiliyorsa, bunun nedeni biziz ve temizlenmeye kendimizden başlamahyız" dediler. Inisiyatif "Hekimlik Andı"içen hekimler için, "Sağlık alanına 'kâr', 'müşteri', 'ticaref gibi toplum çıkarıyla uyumsuz kavramların girmesini red- dediyorum " ifadelerinin yer aldığı yeni bir "söz " metni de hazırladı. gibi ifadelenn yer aldığı yenı bir "söz" metni de hazırladı. Çok sayıda hekim, eczacı, hemşire, sağlık tek- nısyenının katıldığı inisiyatifın temsılcisi Dr. EKfAltundaş, ilaç tekellerinin ve tıp teknolo- jisi şırketlennin sağlık alanının piyasa koşul- lanna teslirn edılmesınde ikı araç olduğunu be- lirterek "Biz sağlıkçılar olarak bu saldmlara karşı anlamlı bir tavir sergileyebüdiğimizi dü- şünmüyoruz, Bu nedenle hedef tahtasuıa ken- dimizi kovduk. Sistem böyle işgaJ edilebiliyor- sa, bunun nedeni biziz ve temizJenmeye kendi- mizden başlamahw" dedi. Hekimlerın görün- tüleme sıstemlerinden yararlanmadan, tetkik yaptırmadan teşhıs koyamaz hale geldığıni arumsatan Altundaş, "Baş ağnsı nedeniyle ge- len her hastaya tomografı çektirir hale geldik. Hasta da ilaç yazmayan, film çektirmeyen dok- tordan memnun kalmryor. Oysa bizter, hasta- nın öyküsünü dinleyerek >iizde 90 oranında teş- his koyabihneliyiz*' dıye konuşru. Tıbbı tekno- loji şirketlen ve ilaç tekellerinin promosyonu olmadan bilimsel çalışma ve kongre düzenle- nemediğini vurgulayan Altundaş sözlerini şöy- lesürdürdü: "Akademisyenlerarasındadacid- di bir hoşnutsuzluk var.' Bız bu mesleği seçer- ken toplum yarannı düşünürdük, şimdi bize ne oldu' diyorlar. Akademisyenkrin bilimsel çahş- ma yapması, kongrelerde sunması gerekhor. Ama, kamudan destek alınmadığı için bunlan ilaçtekeueri sponsorhığunda düzenlenen kong- relerdegerçekleştirn oriar. Çok hoşnutsuz, ama alternarjfsiz bir kesim var. Arük kendi işimizi yapamazokluk." AKP FÜTURSUZCA DAVRANIYOR' Altundaş, AKP'nınfiitursuzcadavTandığına ışaret ederek "Hastaneenfeksiyoıuan hiçbirdö- nemde olmadıgı kadar çok yaşandı. Hükümet inkâr etse de Ankara'da bir kolera salgını oldu. Bizoradaçahşan arkadaşlanmızdan haber ab- yoruz. Malatya'da yaşanan salgın, SHÇEKola- vı, Rocheskandah,yoğun hastane kuyruklan_ Bunlann AKP döneminde ofanası tesadüf değil vedahabir>ığınfazlaskandalvaşanacak"dedı Özel hastanelerin ek ücret talep etmeleri ve yoğunluk nedeniyle yurttaş hizmet almakta zorlanıyor SSKTflerin çilesibitmiyor• Özel hastaneleıde de tedavi ol- mak için saatlerce beklemekten kurtulamadıklannı belirten SSK'liler, yıllarca prim ödedik- lerini aynca ek ücret vermek is- temedikJerini söylediler. Istan- bul Tabip Odası'ndan Dr. Çela- lettin Cengiz, rtastalann aciller- de pazarlık yapanak zorunda kaldıklannı ifade etti. Özel has- taneler ise kuyTuklara internet- teki yoğunluğun neden olduğunu belirttiler. tstanbul Haber Servisi -SSK ve özel hastaneler arasında hizmet an- laşması imzalanmasının 'üzennden 8 ay geçmesine karşan sistem hâlâ so- runlar yumağı. Kamu hastanelerin- de kuyruklar nedeniyle hizmet ala- mayan düşük gelirli SSK'liler, özel hastanelerde ek ücret ödemek zorun- da kaldıklan için yine hizmet alamı- yor. Ek ücret almayan ya da çok az ek ücret alan hastaneler ise SSK'nın provizyon sıstemrnde yaşanan ak- saklıklar nedeniyle hastalara hizmet vermekte gecikiyor. SSK'liler bu kez özel hastanelerde kuynık olusturuyor. Geçen yıl mayıs ayında, SSK, has- talanmn doğrudan muayene olabil- mesi ıçın 33 özel hastane ıle anlaş- ma imzaladı. Bu gün doğrudan ayak- ta tedavi anlaşması imzalayan hasta- ne sayısı 82'ye çıktı. PARA ÖDEMEK İSTEMİYOR Hastalann birkısmı uygulamadan memnun olduklannı belirtirken bir kıstnı "yülarca prim ödedikten son- ra tekrar tedavi olmak için para öde- mek istemediklerini" belirtiyor. SSK Sağlık Işlen Müdürü Istanbul Bölge Müdürü Dr. SaBh Kenan Şa- hin, sistemde çeşitli aksaklıklar ya- şandığını anlatarak "Ek ücret alma- salar hizmet verecek hastane sayısı 10'u geçmez. Mevcutşartiar içindebu geçki kötünün ryisi bir açıhmdır. Esas olan kamu sağhk kunımlannın yurt- taşiann yetertidüzeyde hizmet aiabi- feceği bir sisteme oturtulmasıdır. Bu sistemde beklentikrimize uygun ya- nrt aldık" dıyor. Istanbul Tabip Odası Hekımhk Uy- gulamalan Bürosu sorumlusu Dr. Celalettin Cengiz, hastanelerin ek üc- ret talep etmesüıe ilişkin olarak gün- de 5-6 hastadan şikâyet telefonu al- KUYRUKEZİYETİ ÖZEL'DE DE BİTMEDİ Medicana Hastaneler Grubu Iş- letmeler Direktörü Dr. Mahir Türan ise SSK ile daha önceden de çeşitli branşlarda anlaşmalan olduğunu belirterek "Ayakta te- davi anlaşması yapılması öncesin- de birçok hazuiık, altvapı çahş- ması yapok. Ancak düşündüğü- müzün çok ötesinde bir taleple karşı karşrvavız. Hastanın yapıla- cak işlem için hak sahibi olup ol- madığuu öğrenebUmek amacrvia SSK internet sitesinden proviz- yon almak zorundayız. Ama ba- zen sisteme giremiyoruz, bazen Teiekom'un internet hatünda so- run oluyor" diye konuştu. Özel hastanelerdeki kuyruk çilesi (solda) devtet hastaneierini aratmıyor. (üstte) DOKTORLAR GEREKSİZ TETKİK İSTİYOR' I sminı vermek istemeyen bir özel görüntüleme merkezı sorumlusu hekım ise kamu hastanele- nndekı hekim arkadaşlannın çok gereksiz yere tetkıkler ıstemesinden şikâyet ederek şöyle konuştu: "Sapasağlam görünen bir insana birçok radyx)lojik tetkik isthoriar. Ben tetkikleri yapıyorum hiçbir şey çıknuyor. Anlaşmalar yapıldıktan sonra çok fazla hasta geliyor. tlk zamanlarda büyük paralar kazana- bilirim ama bu sistem bövie yüriimez. \1ne acısı biz- den çıkar. Bir otokontrol. denetim mekanizması ol- masışart- SSK Sağlık Işleri Istanbul Bölge Müdürü Dr. Ke- nan SaKh Şahin hiçbir hastanenin acil sözleşmesi ol- madığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Hasta- neler ruhsatlandırma işlemleri sırasında bir anlaşma imzabvor. Sağlık Bakanlığu bu sözleşme ile tüm özel has- taneleri, havati tehlike durumu geçinceye kadar acil hastalara bakmakla yiikümlü kıkü. Eğer bir ücret al- ma durumu olursa. hastaneden farura alınması duru- Ama birçok hasta da acil olmasa da acile gidiyor. Bu- nu avırmak gerekir. Yoğun bakını hastalannuı mağdu- riyetini de biüyoruz. Hastalann bize başvurması duru- munda faruranın tamamını ödüvonız.' 1 dıklannı belirterek "Hekimler de iş yükünün artnğuiL bu nedenle çahş- ma koşullannın bozulduğunu ve nb- bi hata olasılığının arttıgını söyKiyor- lar" dedı. Hastalann aciilerde pazar- lık yapmak zorunda kaldığını ifade eden Cengiz, "Hastane-acil, bunlar pazarnğm yapüamayacağı. insanla- nn en aciz olduğu yerler. GSS çıkük- tan sonra, paket anlaşmalar yapıla- cak, durum daha da kötüvt gidecek. AKP, Amerikan tarzı propaganda yapryor, 'yalan da olsa hep tekrar et sonunda inanduTrsrn.' Yoksulinsan- lann tedavi şansı olmayacak üeride" dedı. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuru- luşlan Derneği Genel Sekreten Ya- şarYıkhnmise özel hastanenin ku- rallara uymaması durumunda 7 yıl an- laşma yapamadığını söyledi. KARA'NIN MÜCADELESİ 'îknlar gerçeği yansıtmıyor' SSK Emeklısi Muzaffer Ay- han Kara. mide zehirlenmesi nedeniyle oğlunu Istanbul'da bir özel hastanenm acil servı- sine götürdüğünü anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: "5 Ekim'de hastaneve ilk gittiği- mtzde sadece bir taahhütname imzalatülar. 5 saat kadar hasta- nede bekledik bu süre içinde de bir işlem yapmadılar. Ama, iş- lem bitince önümüze farura ÇH kardüar" dedı. Hastanenin acil anlaşması olmadığı için ücret talep ettiğini öğrendığıni ifade eden Kara, "Yuıe de ödeme yapmak istemedim çünkü ba- na bunu önceden söylememiş- lerdL Daha sonra başhekimle görüstüm. faturanın yansını ödeyebileceğimi sö>1edi. Güya sorunu çöz- müş olduk" diye konuştu. Kara, özel hastanelerin çarşafçarşaf ilanlar vere- rek, insanlan kandırdığını dıle getire- rek, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Özel hastanelerde imzala- tılan taahhürnamede ücrerin yansını kendi rızamla ödedim yazryor. Eğer ödemezseniz hiç- bir şekilde size hizmet vçrilmi- yor. Devletin verdiği yetersizse neden özel hastaneler hasta çekmek için anlaşma yapı- yor?" Özel hastanenin yetkilisi ise SSK ile acil anlaşmalan ol- madığını belirterek, sorunu SSK II Müdürlüğü'nün çöz- mesi gerektığuıı açıkladı. Yet- kili; trafik kazası, kalp krızı gi- bi hayati tehlike içeren durum- larda bütün hastalara ücretsız baktıklannı sözlerine ekledı. Muzaffer Aytıan Kara. Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMtR D evlet açıkça sağlık hizmeti sunmaktan \ r azgeçiyor ve yakın bir gelecekte bu- nu tümü ile özel sektöre devTetmeye hazırlanıyor. Bugün hastaneler, üniversite kli- nikleri dahil, birer ekonomik işletme haline ge- tirilmekte. Bugüne kadar ücret ödemeden sağ- lık hizmeti alan devlet memurlan ve işçı sigor- talan kapsamında olanlar, öncelikle özel has- tanelerde müşteri muamelesi görüyorlar. Daha adım atarken katkı payı adı alnnda ödemelerbaş- lıyor. Efendim bu oda 1. sınıfdeğil özel oda sta- tüsündedir. Onun için fark ödenecek. Hem de bu fark oda ücretinin yüzde 75'i oranında ola- büir. Endoskopik uıcelemeler için, MR için fark ödeyeceksiniz. Laboratuvar incelemeleri için de öyle. Ünıversitede cerrahi müdahale mı ya- pılacak? 0 zaman bıçak parası ödenecek. Ope- rasyonu öğretim üyesi yapıyorsa, 750 milyon öğretim üyesi farkı. Operasyonun yinelenme- Sağlık ÖzelleşiPken si mi gerekli, bir 750 daha. Bu kargasa ortamın- da ve kurallann belirsizliğinde Istanbul Tıp Fa- kültesi'nde bir devlet memuru yatmhp bu fark- lann tahsil edilemediği durumlarda idareci öğ- retim üyelenne milyarca liralık hesap ve öde- me emri çıkanlıyor. Neye uğradığını şaşınyor günahsız öğretim üyesi. Onlann finansal konu- larda hiçbir yetkileri yok artık. Özel hastane- lerde ödemeler iki kaynaktan yapılıyor; hem emekli sandığı ya da sigorta, hem de hasta ödü- yor. Bu ödenen miktarlar operasyonun cıddıye- tine göre 2 milyardan 5 milyara kadar yükseli- yor. Devletten özele yapılan bu aktarmalara bu kurumlar nasıl dayanacak göreceğiz. Işte buna "Sağhkta DönüşümProgramıya da Sağnkta RefornT deniyor. 2006'da tam özelleş- tırme gerçekleşecek. Evet, Türkiye neoliberal ekonomiye angaje ohnuştur. Anayasanın "Dev- let herkesin beden ve ruh sağhğuıı sağlamakia yükümKidür'' hükmünü getiren ünlü madde- sinin ruhuna el fatiha. "Hükümet EVIF'den ala- cağı 10 mihar dolarhk kredinin karşıhğında 70 mflyon insarun sağhğun ve sosyal güvenüğini ipoteketmektedir." Istanbul Tabip Odası Genel Sekreten AH Çerkezoğhı durumu böyle ifade ediyor. Hükümet Van'daki facianın bir uzantı- sı olarak Ankara'da Atatürk Eğitım ve Araştır- ma Hastanesi adı altında Islami Sağlık Hizme- ti Modelinı gerçekleştirme yolunda. Burada >r urdumuzdaki sayısız sağlık dramın- dan iki örnek vereceğim. Beyin damar hastalığı nedeni ile tstanbul Tıp Fakültesı Yoğun Bakım Kliniği'ne yatm- lan hasta için günde bir miryar (1000 YTL) is- teniyor. Ailenin bunu ödeyecek hali yok. "5-10 gün olsa bir şeyler satacagız hocam- ama ya 30 gün sürerse" diye ağlaşıyorlar. Başka bir klini- ğe de götüremiyorlar. Eve alırlarsa hasta öle- cek. Fakültede kimsenin bu ödeme ile ilgili ola- rak indirim bile yapmaya yetkisi yok. 22 yaşında bir genç kızuı bir trafik kazasın- da yüzü darmadağın oluyor. Plastik cerrahi ope- rasyonlanna ihtiyacı var ama parası yok, yeşil kart geçerli değil. "Ahn hastanızı'' diyorlar. Bu iki ailenin dramlannı düşünebilıyormusunuz? ifade özgürlüğü diyerek büyük duyarlık göste- ren ve yeri göğü inletenler bu ve benzen dram- lara hiç ilgi duyuyorlar mı acaba? Serbest pi- yasa ekonomisinde ve küreselleşme anlayışı içinde sağlık 3.5 triryon dolar büyüklüğünde bır bü>ük pazardır. Bu ekonomik sektör, globalleş- menin amaçlan doğrultusunda ve büyük serma- ve yararma en verimli şekilde kullanılmalıdır! Insan haklan, demokrasi ve düşünce özgürlü- ğü böylece yüceltilecektir! Genye "Kahrobun Sosyal Devfet" diye haykırrnak kalıyor. coskunoz(a superonKne. com Külcü ailesi "Adaletyerini buldu" dediler. Mahkeme, SSK'nin masrafları ödemesine karar verdi Epilepsi hasUtsının hukukzaferi SEYFETIİN METE ÇORLTVI - Çorum'da bır fınnda çalışan En- ver Külcü, 3 ayhkken şıddetli ateş sonucu epilepsi hastası olan 16 yaşındaki oğlu En- der Kükü'nün hastalık bezı masrafuıı kar- şılamayan SSK aleyhine dava açtı. 6 ay sü- ren dava sonucunda Külcü'yü haklı bulan mahkeme, SSK'nın geriye dönük bir yıllık hasta bezı bedelini de ödemesine karar ver- di. Enver Külcü, bir apartmanda kapıcı ola- rak çalışırken doğan oğlu geçirdiği bir ateş- li hastalık sonucu epilepsi oldu. 5 yıl bo- yunca bu apartmanda zor koşullarda çalışan Külcü, binaya doğalgaz sistemi döşenmesi- nin ardından işsiz kaldı. Geçici olarak bir finnda işçi olarak çalışmaya başlayan Kül- cü, asgan ücretle bir yandan kira öderken diğer yandan bir çocuğunun okul, diğer ço- cuğunun da hastane masraflannı karşılama- ya çalıştı. Hasta oğlu Ender Külcü için ay- lık 100 milyon lıra bez alan Külcü'ye Ço- . rum Barosu avukatlanndan Ercan Daşdan yardımcı oldu. Emekli Sandığı mensuplan- na hasta bezı ödemesi yapılırken SSK'hle- nn bu haktan mahrum bırakıldığını behrten Daşdan, Külcü adına kurum aleyhine dava açtı. Daşdan, "16 Ocak 2005 günü Çorum İş Mahkemesi'nde 16 Ocak 2005 dava aç- nm. Mahkeme bizi haklı gördü. Yargıtay da yerel mahkemenin karanru onayiadı" dedi. Karann örnek olacagını vurgulayan Daş- dan, "Arûk Türkiye genehnde sakat çocuğu olanlar bu karan alıp SSK'ye başvurursa bezlerini alacaklar. Sosyal güvenlik kurum- lan arasında yaşanan adaletsiztik giderüe- cek" dıye konuştu. Enver Külcü karan "adalet yerini buMu" dıye değerlendirirken anne Leyla Külcü şunlan söyledi: "Ben kalp hastasıyım. Tedavi göriiyorum. Çocu- ğumun süreldi alünı değiştirmek zorunda kalryorum. SSK bez \trmedigi için ahına ca- put bağnyordum. Vücudunda yara oluyor." ÜRKÜTEN TABLO 'Her 15dakikada 1bebekölüyof tstanbul Haber Servisi - Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aıle Planlaması (AÇ- SAP) Genel Müdürü Dr. Mehmet Rifet Kö- se, anne ve çocuklann önlenebilir nedenlerle kaybedildiğini belirterek yalnızca akraba evlılıklerinin çocuk ölümlerinı neredeyse 2 katına çıkardığını söyledi. AÇSAP tarafın- dan yürütülen "Cinsel Sağhk ve Üreme Sağ- lığında Sağhk Sektörü İçin Uhısal Stratejiler \e Eylem Planı" kapsamında Istanbul 'da gerçekleştirilen toplantıda konuşan Dr. Kö- se, Türkıye'de her bu saatte 203 kadının ge- be kaldığını. bunlardan 157'sinın canlı do- ğum yaptığını belirterek "Türkiye'de her 15 dakikada 1 bebek hayannı kav'bediyıor'' dedı. Köse, her anne-bebeğın değerlı olduğunu ifade ederek anne-bebek ölümlerinin önlen- mesmm tesadüflere bırakılmaması gerekti- ğine dikkat çekti. Mevcut koşullarda ölüm- lerin yüzde 52'sinin önlenebilir olduğuna dikkat çeken Köse, "Hedefımiz. eviUık öncesinden başlayarak bir paket halinde anne ve çocuk ölümlerini azal- tacak önlemleri almak ve anne ölümlerini 2010 yüına kadar yüz binde 20'nni, 2015 yıhna kadar da 10'un alüna düşür- mek" diye konuştu. Köse, be- bek ölümlerinin 1983 yılında bınde 96'dan, 2003'te binde 29'a kadar geri- ledığini de sözlenne ekledi. Riskli olan ge- beliklerin önceden belirlenmesı ve anne adaylannın uyanhnasına da dikkat çeken Köse, eylem planındaki temel hedeflerden birinin de riskli gebelikleri de yüzde 50 ora- runda azaltmak olduğunu kaydetti. AÇSAP Kadın Sağlığı Daire Başkanı îbrahim Açı- kalan da ulusal stratejık ve eylem planlann- dakı konulan şöyle sıraladı: "Türkiye'deki anne-bebek ölümlerinin vüksek olması, is- tenmeyen gebeöklerin fazlalığı. gençlerin cin- sel sağhk ve üreme sağlığı düzeylerinin düşük olmasu cinsel yolla bulaşan enfeksivonlar, HTV/AIDS oranınm giderek artması gibi konulardır." Dr. Mehmet Rifat Köse.