19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 2005 CUMA HABERLER Irak, Kerkiik v e PKK terörünün değerlendirildiği MGK'de 'alt-üst' kimliktartışmalan da gündeme geldi: KimKlvteadres anayasa * Toplantıda asker üyeler, kimlik tartış- malanna anayasanın açıklık getirdiğini vurguladı. Asker üyeler, "Türkiye Cumhuriyeti'ne va- tandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür" ilkesinin de yıpratılmaması ge— rektiğini dile getirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yılın son toplantısını yapan Milli Gü- venlik Kurulu (MGK), Irak'taki se- çimlerden sonra olası gelişmeleri de- ğerlendirdi. Irak'ın toprak bütünlüğü ve Kerkük'te bütün kesimlerin kabul edebileceği bir çözüm konusuna vur- gu yapılan toplantı bildirisinde, iç gö- çün yol açtığı ekonomik, sosyo-kül- türel ve kamu düzenine ilişkin sorun- lann çözümüne yönelik önlemlerin gözden geçirildigi bildirildi. 2005'in son MGK toplantısı Çan- kaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer başkanlığında ya- pıldı. PKK'nin özellikle Kuzey Irak'ta- ki faaliyetleri ve alınması gereken ön- lemler toplantıda masaya yatınldı. Toplantının ardından yayımlanan MGK bildirisinde şu ifadeler yer al- dı: "Devletimizinüniteryapısıveana- yasailebeHrlenmiş niteliklerinin mu- hafaza edilmesi, milli hedeflerimize yönelik bölücü ve terörist tehdidin ortadan kaldırüması için uygulan- ması gereken önlemlerin kapsamlj bir değerlendirmesi yapılmış; bu teh- dide karşı mücadelenin topyekûn bir anlayışla sürdürülebilmesi amacıyla devletin tüm kunını ve kuruluşlan arasında etkin bir işbbüği ve eşgüdü- nıün sağlanmasının önemi vurgulan- mışör." Toplantıda. alt-üst kimlik tartışma- lan da gündeme geldi. Kurula katı- lan asker üyeler, kimlik tartışmalan- na tartışmalann anayasanın açıklık getirdiğini vurguladı. Asker üyeler, "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaş- bk bağı ilebağb olan herkes Türktür'1 ilkesinin de yıpratılmaması gerekti- gini dile getirdi. Irak'taki seçimler de aynntılı ola- rak ele ahndı. Irak'ta 4 yıl boyunca görev yapması beklenen parlamento- da Sünnilerin hem Şiilerhem de Kürt- ler için bir denge unsuru olabilece- ğine dikkat çekildi. Bildiride, "Siya- si sürecin Irak halkuun tüm katman- lannın temsilcilerinin katkdanyla sür- dürülmesinin yaran vurgulanmış; Kerkük gibi hassas konulann tüm Irakblann üzerinde uzlaşmaya vara- cağı bir çözüme kavuşturuiması gerek- tiği belirtilmiş; komşumuz Irak'ın toprak bütünlüğü ve siyasi birtiğinin korunmasımn önemi teyit edilerek banş ve istikrann tesisine ve ülkenin yeniden imanna verdiğimiz desteğin süreceği ifade edilmiştir" dendi. Türkiye'nin 'namus suçlan haritası'nda ilk üçü Ankara, İstanbul ve İzmir paylaşıyor 5 yıliçindelO91töresuçu• Emniyet'in verilerine göre, son 5 yılda töre ve namus gerekçesiyle işlenen suçlann 109'u kan davası, 33'ükızahp verme, 318'iaileiçi uyuşmazlık, 95'i cinsel taciz, 159'u yasak ilişki, 36'sı tecavüz, 322 'si de namus gerekçesiyle gerçekleştirildi. 15 ilde hiç suç işlenmedi. Ancak bu sonucun, bu illerde töre suçlannın işlenmediğini göstermediği, aksine suçlann aileler arasında kaldığı bildirildi. EMİNE KAPLAN ANKARA - TBMM Töre ve Namus Ci- nayetlerini Araştırma Komisyonu ile Em- niyet Genel Müdürlüğü ortak bir çalışma ya- parak şiddet, töre ve namus gerekçeleriyle işlenen suçlann ülke geneline göre harita- smı çıkardı. Bu haritaya göre, son 5 yılda 1091 suç işlendi. Emniyete intikal eden suç sayısında Ankara, istanbul ve îzmir ilk 3 sı- rada yer ahrken 15 ilde kayıtlara geçen bir suç olmadı. Komisyon Başkanı Fatma Şahin, harita- nın iyi analiz edilmesi gerektiğini belirte- rek "Bazı illerde olay sayısı sıfir gözüküyor. Ancak bu durum, buralarda bu tür olayla- ruı yaşanmadıfını değil emniyete yansıma- dığûu gösterir" dedi. TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu, 81 ilin emniyet mü- dürlüğünden kayıtlara geçen "laz alıp ver- me, aik içi uyıışmazhk,cinsei taciz,yasak iliş- ki, tecavüz, töre ve namus" gerekçeleriyle yaşanan olaylarla ilgili bilgi istedi. Emni- yet Genel Müdürlüğü, i1lerden gelen bilgi- lere göre son 5 yılın verilerini toplayarak komisyona sundu. Türkiye'de şiddet, töre ve namus gerekçesiyle işlenen suçlann ha- ritasının çıkanldığı rapora göre, bazı veri- ler şöyle: HiÇ SUÇ İŞLENMEYEN ILLER 2000-2005 yıllan arasında Amasya, Art- vin, Bilecik, Eskişehir, Gümüşhane, Hak- kâri, KırkJareli, Konya, Nevşehir, Niğde, Tunceli, Bayburt, Ardahan ve Karabük'te emniyet birimlerine yansıyan bir suç ya da olay olmadı. Olaylar Emniyet 'e yansıtılmıyor jy'omisyon Başkanı Fatma 1\ Şahin, ellerinde yalnız- ca emniyete yansıyan olaylar- la ilgili verilerin olduğunu be- lirterek bu nedenle konuyla il- gili analizin dikkatli yapılma- sı gerektiğini söyledi. Şahin, "Bazı illerde olay sayısı sıfır gözüküyor. Ancak bu durum buralarda bu tür olaylannya- şanmadığını değil, emniyete yansımadığını gösterir" diye konuştu. Ankara 'nın olaysayısında ilk sırada gözükmesine karşın da- ha çok aile içi anlaşmazlıklann yaşandığına dikkat çeken Şa- hin, tstanbuVdayasak ilişki ve cinsel taciz suçlannın ilk sıra- dayeraldığını belirtti. Şahin, şu görüşleri dilegetirdi: "îkiilde- kibufarklıhk, buralarda oturan- lararasmaakifarkıda ortaya ko- yuyor. Ankara 'da oturanlar ile göç aian tstanbuVda oturanla- rın töre ve namusa bakışları farklı. İstanbul'a göç edenler geldikleri yerdeki gelenek gö- renek ve töre alışkanlıklannı da buraya götürüyorlar." Gelin yeni evine uğurianırken geride kalanlara hüzün çöküyor, âdet olduğu üzere arkasından gözyaşı dökülüyor. Ama birazdan eve gelinin ağabeyine eş olacak diğer gelin gelecek ve kadınlar bu kez gelinin gelişini kutlayacak. (Fotoğraf: Atlas dergisinin Şubat 2000 tarihli 83. sayısından alınmıştır.) FAZLA SUÇ İŞLENEN İLUER Ankara 110 olayla ilk sırada yer aldı. An- kara'nın ardından ilk 10'a giren iller ise 101 olayla İstanbul, 97 olayla Izmır, 78 olayla Diyarbakır, 70 olayla Bursa. 48 olay- la Antalya, 47 olayla Aydın. 33 olayla Ga- ziantep, 32 olayla Adana, 28 olayla Kayse- ri ve Sıvas. Ankara'da 2000-2005 yıllan arasında 25 namus, 1 tecavüz, 16 yasak iliş- ki, 4 cinsel taciz, 60 aile içi uyuşmazlık, 1 kız alıp verme, 2 de kan davası olayı ger- çekleşti. Buna karşın Ankara'da töreye bağ- lı bir cinayet olayı yaşanmadı. DİYARBAKIR'DA ÜRKÜTEN ARAŞTIRMA Şiddetîn her türii var DlYARBAKIR'DA KAN DAVASi Istanbul'da ise 4 töre cinayeti, 11 tecavüz, 38 yasak ilişki, 7 aile içi uyuşmazlık, 3 kız alıp verme, 14 kan davası, 30 cinsel taciz olayı meydana geldi. Izmir'de ise 2 kan da- vası, 2 kız alıp verme, 42 aile içi uyuşmaz- lık, 8 cinsel taciz, 11 yasak ilişki, 2 teca- vüz, 30 da namus cinayeti olayı emniyete intikal etti. Izmir'de de kayıtlarda hiçbir tö- re cinayeti yer almadı. Diyarbakir'da 19 kan davası, 3 kız alıp ver- me, 8 aile içi uyuşmazlık, 5 cinsel taciz, 10 yasak ilişki, 3 tecavüz, 35 namus cinayeti yaşanırken hiçbir töre cinayetinin kayıtlar- da bulunmaması dikkat çekti. Bursa'da 7 kan davası, 3 kız alıp verme, 26 aile içi uyuş- mazlık, 5 cinsel taciz, 5 yasak ilişki, 5 te- cavüz, 1 töre, 18 namus cinayetiyle ilgili olay emniyete yansıdı. «• • Kardelen Kadm Evi'nin Diyarbakır'da yaptığı araştırmaya göre, kentte berdel usulüyle evlenenlerin yüzde 71'i, beşik kertmesi ve kuma olarak evlenenlerin de yüzde 100'ü şiddete maruz kalıyor. Bu kadınlann yüzde 88'i de şiddetten kurtulmak için herhangi bir girişimde bulunmuyor. DtY4RBAMR(CıınıhuriyetBürosu)-Dı- yarbakır'ın Bağlar Belediyesi Kardelen Ka- dın Evi'nce kentte yapılan araştırmada, ka- dınlann yüzde 31 'inin şiddet gördüğü, 10-13 yaş grubunda evlenme oranının ise yüzde 7 olduğu belirlendi. Araştırma berdel usulü ev- lenenlerin yüzde 71 'i, beşik kertmesi ve ku- ma olarak evlenenlerin de yüzde 100"ünün şiddete maruz kaldığını ortaya koydu. Kardelen Kadın Evi, kentte yaşayan kadın- lann sosyo-kültürel, eğitim ve ekonomik du- rumu belirlemek amacıyla 15-49 yaş arasın- daki 600 kadın üzerinde araştırma yaptı. Ka- dın Evi Sorumlusu Çağlar Demirel basın top- lantısında araşhrmanın sonuçlannı açıkladı. Demirel, araştırmaya kahlan kadınlann yüz- de 70'inin evli, yüzde 16'sının bekâr, yüzde 10'unun da nıkâhsız olduğunu söyledi. 10- 13 yaş grubunda evlenme oranının yüzde 7, 14-17 yaş grubunda bu oranın yüzde 44 ol- duğunu ifade eden Demirel. kadınlann yüz- de 51 'inin 17 yaş ve alhnda reşit olmadan ev- lendirildiğinin tespit edildiğini belirtti. Kadınlann yansından fazlasının görücü usulüyle evlendiğine, yüzde 48'inin eşlerinin akraba olduguna dikkat çeken Demirel, ak- raba evliliğinin halen kentte çok yaygın ol- duğunu vurguladı. Kadınlann yüzde 54'ünün okuryazar olmadığını ve yüzde 91' inin de ça- lışmadığını belirten Demirel,' "Bn durum ka- dının hem aileiçindeki statüsünü hem de top- lum içerisindeki statüsünü olumsuz etküe- mektedir" dedi. FîZIKSEL ŞİDDET Kadınlann yüzde 31 'inin şiddet gördüğü- nü ifade eden Demirel, bu kadınlardan yüz- de 58'inin fiziksel, yüzde 36'sının psikolo- jik, yüzde 4'unün ekonomik, yüzde 1 'inin de cinsel şiddete maruz kaldığının araştırmada ortaya çıktığını bildirdi. Demirel, şiddet gö- ren kadınlann yüzde 78'inin eşleri, 9'unun eşlerinin aileleri, yüzde 9'unun da kendi ai- lesinden şiddet gördüğünü vurguladı. Kadınlann yüzde 88'inin şiddetten kurtul- mak için herhangi bir girişimde bulunmadı- ğuıa dikkat çeken Demirel, şöyle devam et- ti: "Kadütfannviizde 62'siımeviüilderinin ai- leleritarafindan düzenlendiği saptanmışnr. Ev- Uikleri aileleri tarafindan düzenlenen kadın- lann yüzde 36'sı, eşrvle anlaşarak evlenenle- rin yüzde 21'i, kaçarak evlenenlerin yüzde 47'si,berdel usulü evlenenlerin yüzde 71'i,be- şik kertmesi usulü ve kuma olarak evlenen- lerin yüzde 100'ü şiddete maruz kabyor." BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Cumhuriyet Bir Bütündür... Hasan Cemal'in ilgiyle okuduğum kitaplan oldu; örneğin Tank Sesiyle Uyanmak'ı, Kürtler'i hatırlıyo- aım. Yeni kitabı, Cumhuriyet'iÇok Sevmiştim'in, ara- lık ayının ilk günlerinden başlayarak, belli bir med- ya grubu gazetelerinde -salkım saçak- tefrika edil- mesine bakıp -doğrusu- irkildim. Bir de kendim oku- yayım diye Türkiye'de arkadaşlardan istedim. Geldi, koca bir kitap, ama tahammülfersa! Yapmadığım bir şey oldu, atlaya atlaya okudum vesonunda... Nadir Nadi cellat ruhluydu. Berin Nadi şirret bir kadındı. llhan Selçuk takıyyeci, kızılelmaa, komü- nist, faşist, darbeci. Uğur Mumcu ajandı... Kitap böyle bir üslupla son buluyor. Cumhuriyet'te çalışma mutluluğuna ermiş bir ki- şiden, orada geçmiş on bir yıl adına, okurlar, insan- lığımızı ve kültürümüzü zenginleştiren anılar, izle- nimler, fikir tahlilleri bekler; oysa bulduklan, kin ve nefret duygulannı kusan satırlar... Bu satırlan okuyan okurlar -ister istemez- sorar- lar: Bu adam hasta mı? Bir de şu soru: Içinde bulunduğumuz zaman ke- sitinde, kara çalmak pahasına Cumhuriyet'i yiprat- mak neden? AKP'nin üçüncü yılı: Cumhuriyet devrimi en kor- kunç saldınya uğradı; yurt da, içerde ve yurtdışın- da peşkeş ediliyor; emperyalizme ve ona bağlı içer- deki medyaya karşı, Cumhuriyet, gazete olarak bir mücadele veriyor. Bu, yeniden bir "milli mücadele!" Bir "anı kitabından•" yola çıkıp -llhan Selçuk üze- rinden- Cumhuriyet'e saldırmak kimseyi aldatamaz. Söz konusu medyanın unuttuğu bir şey de var: ll- han Selçuk, yanında devrime inanmış kadro ve tüm Türkiye'ye dağılmış Cumhuriyet okurlan bir "bü- tün "dür. O bütünü yıkmak mümkün mü? Veyl, bu imkânsızı düşleyenlere! • Birkaç gün sonra yeni bir yıla gireceğiz; her ya- nından belli, zor bir yıl olacak bu. Başta da iktidann kendisinden kaynaklanıyor. AKP, üç yıl boyunca, Avrupa Birliği dinamizmini arkasına alarak durumu idareetti. Şimdi durduğu nok- tada, tıkanma halinde ve ülkeyi de yormuş durum- da. Türkiye, bu iktidan taşıyacak, taşıyabilecek mi artık? Bağnnda taşıdığı derdi dikkatlerden uzak tutmak ve bir meşruiyet kazanmak için, liberal göründü; an- cak, "aç kurtlar" meclisine girerken dik durmak ge- rekiyordu, oysa bugün tanmı ve esnafı yok edecek kadar, her konuda teslimiyetçi oldu. Bu maceradan asıl kaybeden Türkiye oldu. Durduğumuz noktada, sadece şunu hatırtatmak yeterlidir: Ülkemizde 20 milyon insan yoksulluk, 1 milyon insan da açlık sınınnın altında. Ekonomiyi döndürmek, dışandan borca muhtaç ve dengeter de pamuk ipliğine bağlı! Laik düzende gedikler ayyuka çıkmıştır: Türban- la yetinmeyip kadın-erkek aynlığı yaygınlaştnlıyor; yurt genelinde içki yasağı konuldu; çağdaş eğitimi imam hatipleştirmek için bin bir tertip içine giriliyon' üniversiteleri medreseye dönüştürmek için -Van'da olduğu gibi- rektörler içeriye atılıyor; parklara, ye*"^ alanlara cami dikmek karaıian alınıyor. özetle, Tu r - kiye'nin üstüne birdin örtüsü geriliyorken, devlet kad- rolannı ele geçirmek de sürüyor. Türkiye'ye ne getirir bu yapılanlar sonunda? En başta, ülke bir kaosun içine düşürülür ve de- mokrasi elden gider. Ne var ki, anayasa, buna karşı bir önlem de al- mıştır: Bu tür eylemler içinde yürüyen bir partiyi si- yasal yaşamın dışına atmak, yani kapatmak! Görevli olan da Anayasa Mahkemesi'dir. Onun önünde bu konuda dava açmak da Cum- huriyet Başsavcısı'nın görevi. Bugün bu sınıra gelip dayanmış bulunuyoruz sa- nıyoruz. Son günlerde anlamlı bir şey oldu: Başbakan'ın isteğiyle hakkında soruştuıma açılan TÜSİAD Yük- sek Danışma Kurulu Başkanı Mustafa Koç'a pek anlamlı bir destekte bulundu DİSK. 2005 yılının so- nunda TÜSİAD ve DİSK, "özgürlük ve hukuk" çiz- gisinde buluşuyorlardı. Bir de baktık, birkaç gün önce, hükümetle TÜSİ- AD arasında bir banşma geçti gazetelere. Hayır, TÜSİAD havlu atmış değildir! Yeni yılın, insanlığa, yurdumuza ve insanlanmıza güzel şeyler getirmesi dileğiyle... SHÇEK taslağına karşı kampanya FIRATKOZOK ANKARA - AKP'nin çocuklann cemaatle- re emanet edilmesinin önünü açan SHÇEK Yasa Taslağı, gene] müdürlüğü, taşra teşkilah olmayan, görevi yalnızca planlama. koordi- nasyon ve denetleme ile sınırlı bir kurum ha- line getıriyor. Daha önce Cumhurbaşkanı ta- rafindan veto edilen Kamu Yönetimi Temel Ya- sası'na paralel bir düzenleme görünümünde- ki taslakla genel müdürlükteki kadrolann ya- nya yakını eieniyor, taşra teşkilatının persone- li, il özel idarelerinin inisıyatifıne bırakılıyor. Taslakla, me\cut sosyal hizmet kuruluşlann- dan huzurç\leri, rehabilitasyon merkezleri, toplum merkezleri, kreşler, kadın sığinma ev- leri altı ay içinde; çocuk yuvalan, yetiştinne yurtlan, çocuk gençlik merkezi ve il-ilçe sos- yal hizmet müdürlükleri de 2 yıl içinde il özel idarelerine de\Tedilmesi karar altına alınıyor. Taslakla, genel müdürlükteki 1070 kadro iptal edilerek yerine 604 kadro kullanılacak. Bu kadronun tüm özlük haklan Başbakanlık birimlerinde çalışan personelle aynı seviyeye getirilecek. Taslağm öngördüğü düzenlemeler, sivil top- lum örgütlerinin de tepkisini çekti. SHÇEK'te örgütlü Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sen- dikası (SES), taslağın bu haliyle yasalaşmama- sı için imza kampanyası başlattı. Sendika, ge- lecek hafta perşembe günü toplanan imzalan Ulus Postanesi'nden Başbakanlık'a gönderece^.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle