19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK 2005 ÇARŞAMG 14 J v L J J - i l LJJtl. [email protected] EsinAfşar, Yunanistan'da başlayıp Istanbul ve Atlanta <da sürdürdüğü konserlerle yeniden sahnede ŞiirveşarkılarlaNâzımNENAÇAIİDİS Nâzım Hikmet, Atarürk, Yunus Emre, Mevlana, Ahmet Yesevi... Usta sanatçı EsinAfşar'ın her fır- satta sahneye taşımayı sevdiği ki- şilikler... Afşar'ın, 2002 yılında Yunanis- tan'ın Gümülcine kentinde baş- Jartığı, daha sonra Istanbul ve At- lanta'da sürdürdüğü "Şiir ve Şar- kılarla Nâzun Hikmet" konserle- rinin yeni durağı 3 Ocak 2006'da Akatlar Kültür Merkezi olacak. Esin Afşar, saat 20.30'da başla- yacak konserdeNâzım'ın şiirleriy- le şarkılannın ıç içe olduğu bir re- pertuvaria ızleyıcilenn karşısına çıkacak. Afşar, "Şiir ve Şarkılar- la Nâzun Hikmet" tasansını şu sözlerle anlatıyor: "2002'den bu yanazamanzaman 'Şiir ve Şarkı- larla Nâzım Hikmet' etkinJiğini sürdürüyorum. \unanistan'da ver- diğim konserde Soula Kyratzoğlu ile tanışnuşüm. Ne zaman konser için çagırsanı geliyor. Bu etidnUk- te aynca, İstanbûl Filnı Festiva- li'ndedegösterilen Mehmet Eryıl- maz'ın Nâzım Hikmet belgeseü- nin gösterimi de var." Pek çofc tasarısı var 34 yıllık sanatçılık yaşamı için- de en büyük keyfi Nâzım Hik- met 'in yapıtlannı seslendirmek- ten aJan sanatçıya bu özel gecede daha önce birlikte çalıştığı AB Rı- za Kubüay (oyuncu), Soula Kyrat- zoğlu (solist), Charis Kyratzoğ- lou(piyano),Serkan Dedemen (akordeon), UskanÇelebi (vurma- lılar), ArzuKopuz(klasik kemen- çe) eşlık edecek. Afşar, Akatlar Kültür Merke- zi'nde 1 Şubat'tada, geçen yıl 10 Kasım'da ilk kez verdiği ve Tür- kiye'nin farklı üniversitelerinde sürdürdüğü "Şiir veŞarkılarla Ata- türk" konsenyle sahneye çıkacak. Daha önce Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda ressam Gün- st-tiKato ıle birlikte "Mistik Esin'ti- ler" başhklı bir konser veren Af- şar, bu konseri yinelemesi için Ce- mal Reşıt Rey yetkililerinin söz aldığını, fakat son dönemde ora- dayaşanan sorunlarnedeniyle bu- nun gerçekleşmediğini söylüyor. Afşar, CRR için dansçı Zeynep Tanbay'ın başlattığı kampanyayı çok haklı bulduğunu da belirterek hafta"Şiirve Şarkılarla Nâzım Hikmet" konsenyle yeniden sahneye çıkacak olan Esin Afşar'ın gerçekleşmeyi bekleyen pek çok tasansı var. Bunlann başında da"Şiirve Şarkılarla Atatürk", ressam Günseli Kato ile birlikte oluşturduğu "Mistik Esin'tiler", müzikal çocuk oyunu 'Gül Prenses' ve öğrencisi Aysun Timurca ile birlikte yaşama geçirmek istediği "Doğu'dan Batı'ya Esin'tiler" geliyor. sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bana sözverildiği halde benim tasanmı programlanna koymadüar. Böyle yasaklamalann olması hiç boş de- ğOLAtatürk'ün dediğigibi, damar- lanmızdan birini keshoriar." Esin Afşar'ın müzikale dönüş- türdüğü çocuk oyunu 'Gül Pren- ses' ıse gerekJi maddi destek bu- lunamadığı için sahnelenemiyor. Sanatçı bu konudaki sıkıntısını şöyle dıle getiriyor: "Iş Sanat bu tasanya çok ilgi gösterdi. Işıl Ka- sapoğlu sahneye kovacakü, fakat maliportesiçokvüksekçıkü. Onun için de Idmse yanaşmadı. Geçen günlerde Çocuk ve Gençük Tiyat- . rosu Derneği Başkanı'yla görüş- rünı. Müzikalimle TîyatroAlkışil- güeniyor. Ancak henüz bir yanıt alamadrnı." Müzlkle yaşıyor Esin Afşar "Şiir ve Şarkılarla NâzımHikmet" konserlen bu ko- nuda yaşadığı en büyük sıkıntının ise, bu çalışmasının albümünün yapılamaması olduğunu söylüyor. Kültür Bakanlığı'na başvurdu- ğu tarihten bu yana dört bakan değıştiğinı belirten sanatçının en büyük sorunu maddı açıdan yaşa- nan yetersizlikler. Sanatçının gerçekleşmesi için maddi desteğe gereksinimi olan bir dığer tasansı da "Doğu'dan Batı'ya Esüı'tiJer" adını taşıyor. Türkü- lerden başlayıp caza kadar süre- cek olan bu uzun, bir o kadar da keyifiı tasanyı Avşar, öğrencisi de olan Aysun Tünurca ile birlik- te yaşama geçirmek istıyor. Esin Afşar'ı en çok rahatsız eden konulardan biri de basının, yap- tığı işlere gereken ilgiyi gösterme- mesı. HayranJannın sık sık yolunu ke- sip"Esin Hanım niye müziği bı- raktuuz?", "Niye hiçbir şey yap- mıyorsunuz" diye sormasından çok sıkılıyor. "Çünkii" diyor sa- natçı, "müziği bırakmadım, yap- üğutı pekçokşey var. Fakat gerek- b*şekilde duyurubnadığı içininsan- lar benim müziği bıraktığımı samyorlar". Poesia dergisinde ııırkşıın Deıginin200. sayısı'Yırminci Yüzyılın 400 Şairi' başlığıyla bir özel sayı olarak çıkü EGEMENBERKÖZ Italya'da yayımlanan aylık 'Poesia' şiir dergisinin 200. sayısı 'Yirmind Yüzyılm400 Şairi' başlığıyla bir özel sayı olarak çıktı. Dergide yer alan şairlerin arasında yedi de Türk var. Yirminci yüzyılın 400 şairinin alt- mışı Amerika ve Ingıltere, oruz altı- sı îtalya, otuz üçü Ispanya, yirmi do- kuzu ise Fran- sa'dan. Ispanya'dan seçilen şairlerin dördü Katalanca, altısı Bask diliyle yazan şairler; buna karşılık Ispanyolca konuşan Güney ve Orta Amerika ülke- lerindense yirmi üç şair seçilmiş. Rusya on sekız, Arap ülke- leri on beş, Kanada on dört, Almanya on üç şairle onlan izli- yor. Arkadan dokuzar şairle Japonya, Belçi- ka ve eski Yugoslavya ülkeleri; sekizer şairle Avusturya, Yunanistan ve Hollanda; yedişer şa- irle de Çin, Polonya, Portekiz, Güney Afrika, Isviçre ve Türkiye geliyor. 20. yüzyılın 400 şairi arasına giren Türk şairleri Tevfîk Fikret (Peri-i Şi'rime), Yahya Kemal (Leyla), Nâ- zun Hikmet(Aşı), Orhan Vefi (İş Ol- sun Dıye, Altın Dişlım), CahitKü- lebi (Kayıp Sevda), Can Yücel (Ak- deniz Yaraşıyor Sana) ve Cemal Sü- reya (Bu Bizimkı). Şiirlenn tümü- nü LauraRotta ıle GiampieroBellin- geri çevırmiş. Dergide Türk şiir okurlannın ya- kından tanıdığı; Lorca'dan Brecht'e, FernandoPessoa'dan Paul Valery'ye, ApoUinaire'den E. E. Cummings'e, TJS.EB- ot'tan Syhia Plath'a. Montale'den Mahmut Derviş'e, Boris Pas- temak'a, Mateja Ma- tevski'ye, îzetSaray- liç'e, Nezval'e kadar pek çok şaire yer ve- rilmiş. 400 şair arasında dünyanın en eski uygarlıklanndan bi- rininmirasçısı olan Hindistan ve Pa- kistan'dan tek bir şairin bile yer al- mayışı seçkınin en önemlı eksikliği olarak göze çarpıyor. Türk şiinnden yapılan seçıme gelince; se- çilen şaırlere sözüm yok, ama onla- nn yanında bir o kadardaha şairin yer alması gerektiğini düşünüyorum. Ay- nca, dergide yer alan şairierimizın tü- münün çok daha güzel ve kişilikle- rini daha ıyi veren birçok şiiri ol- duğu da bir gerçek. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan'nın sahnelediği oyun büyük ilgi görüyor CANHACIOĞLU ESKİŞEHİR - Nâam ^ Hikmet'in yazdığı, Ergin Orbey'in yönettiği Kuvayı Milliye oyunu Eskişehir * Büyükşehir Belediyesi Şehır Tıyatrolan tarafından sahnelenmeye başladı. Oyunun galasında Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Ydmaz Büyükerşen, yönetmen Ergin Orbey'e. oyunculann kostümlerini hazırlayan Sarar Gıyim Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin ^ = = r ^ Sarar tüm tiyatronun kostümlerinin temızlenmesini üstlenen Akman Kuru Temızleme Fabrikası sahıbi Alaattin Manav'a bırer teşekkür plaketi verdı. Haldun Taner acfına tiyatro ödülleri Şehır tıyatrolanmn altıncı sezonda yine büyük bir coşku ile Eskışehirlılerle buluşmasına dikkat çeken __ Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, "Bu JTIUI bir özeffiğj de Türk riyatrosuna unutulmaz eserier bırakan Haldun Taner'i anma yüı olmasıdır. 2006 yıundan başla\arak. Haldun Taner Anadolu Tiyatro Ödülleri vereceğiz'' dıye konuştu. Haldun Taner'in eşi Demet Taner ile Türk tiyatrosunun önde gelen isimleri de Kuvayı Milliye oyununun galasında bir araya geldi. <»Si*»««*»W*S»SİSStW ÇocuUarın gözünden 'Deniz Kenti istanbuV Kültür Servisi - 'Uluslararası İstanbûl Boat ShowFuan'nın 25. yılı dolayısıyla düzenlediği ve îstanbul Milli Eğitim II Müdürlüğü işbirliğiyle iUcöğretim okullan arasında yaptlan 'Deniz Kenti İstanbûl' konulu resim yanşması sonuçlandı. Yenı kuşaklara deniz sevgisini ve deniz külrürünü aşılamayı hedefleyen yanşmaya miniklerin denizli îstanbul resimleri katıldı. Üç ayn dalda 700 resmin yanştığı yanşmada, Hırka-i Şerif Ilköğretim Okulu öğrencisi Fatih Bezirei, Uğur tlköğretim Okulu öğrencisi Berkin Tezan ve Bayrampaşa llköğretim Okulu öğrencisi Nergiz Aşkuı katıldıklan dallarda biTİncilık kazandılar. Osmanlı \ Bankası \Müzesi'nde \ Çerkez belgeseli Kültür Senisi - Çerkezlerin umıtulmuş sürgün hikâyesi- nin anlatıldığı, Türk yapımı 'Adige' (Çerkez) adlı filmin gösterimi, Osmanlı Bankası Müzesı Sineması'nda yann sa- at 19.00'da yapılacak. Şehbal Şenyurt'un yönettiği filmde, Ürdün Prensı Ali Bın Al Hussein'in, farklı ülkelerden ge- len ve 12 Adige kabilesini temsil eden 12 atlıyla birlikte Amman, Suriye, Türkiye ve Kafkasya'ya yaphğı yolculuk anlatılıyor. 1998 yılında gerçekleştırilen yolculuk sırasında, Adige halkının geçmişı; söylenceleri, öykülen ve yaşama biçim- leriyle birlikte ele alınıyor. Fılm gostenmınin ardından söy- leşiye, îstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Ilişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Göç Araşûrma ve Uygulama Mer- kezi Müdürü Doç. Dr. Ayhan Kaya 'Türkiye'deki Çerkez Diyasporası ve Kültürel Kimlılder' konulu bir konuşma yapacak. DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Adana-Karataş Adana il merkezinden Akdeniz kıyısındaki Karata; ilçesine dek kırk kilometre boyunca dümdüz uzanaı toprak/ar, Çukurova'nın ünlü pamuğunun yetiştiğ alanlardandır. Yaşar Kemal ve Orhan Kemal gibi iki büyük ya- zanmızın neredeyse bütün dünyaya tanıttığı bu top- raklarda, arada bir portakal bahçeleri ve palmiyeler- le bölünse de pamuğun egemenliği sürüyor. Mart-nisan aylannda ekimle başlayan ve kasıma dek süren yetiştirme ve toplama süreciyle pamuk tanmı neredeyse bütün bir yıla yayılır. Bu aylar içinde pa- muğun çapalanması, sulanması, toplanması işleri dün olduğu gibi bugün de yoğun bir biçimde kol emeğine gereksinim duyar. Bu nedenle de çoğunlu ğu Urfa ve Adıyaman illerimizden olan çok sayıda iş- siz aile, bu topraklara geçici işçilikle ekmekierini ka- zanmaya gelirler. Yılın sekiz ayında kurduklan çadır- larda yaşariar. Kimi yerlerdeki çadırtar, bir arada bir kent görünümünü almış, hatta Tuzla beldesinde ol- duğu gibi kalıcı yerleşımiere dönüşmüştür. Adana'dan Karataş'a gıderken yol üstündekı Ye- mişli Köyü'nde 15 Haziran 2005'te açılan Sosyal Des- tek Merkezi, yöreye gelen geçici tarım ışçilerinin ki- mi sorunlanmn çözümlenmesi için kurulmuş önemli bir birim. Burada Uluslararası Çalışma örgütü'nce (ILO) gi- derleri karşılanan, Milli Eğitim Bakanlığı llköğretim Genel Müdürlüğü'nün yürüttüğü, "Mevsimlik Gezici ve Geçici Tanm Işlerindeki En Kötü Biçimdeki Ço- cuk Işçiliğinrn Eğitim Yoluyla Sona Erdirilmesi Pro- jesi" sürdürülüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 1992'de başlat- tığı Çocuk Işçiliğini Ortadan Kaldırma Programı'nın dünyada uygulandığı altı ülkeden biri Türkiye. Prog- ramın amacı çalışan çocuklann okula kazandınlma- sı. Adana, sokakta, tanmda ve sanayide çalışan ço- cuklann bir arada olduğu bir kent. Bu nedenle i/k uy- gulama burada başlatılmış. Bu proje işçi ve işveren kuruluşlannı da bir araya getirmiş. TİSKve Türk-lş bir- likte çalışıyorlar. Her yıl şubat ayında başlayan göçle yöreye gelen ailelerin çocuklan okula gidemiyorlar. Tanm alanlann- da, genellikle de toplama işinde çalıştınlıyorlar. Sos- yal Destek Merkezi, birinci görev olarak bu çocukla- ra eğitim olanaklannın kazandırılması için çaba gös- teriyor. Merkezde çalışan görevliler ailelerle konuşa- rak çocukların yatılı bölge okullarına gönderilmesini, öğrenim giderlerinin de proje kapsamında karşılan- masını sağlıyorlar. Aynca merkezde kurulan ana sınıfı ve bilgisayar oda- sında da okul dtşı eğitim veriliyor. Proje kapsamında çevre okullarda ana sınıflannın kurulması, üç okulun da yaz boyu açık kalması ve eğitimin sürdürülmesi sağlanmış. Hazirandan bu yana bıne yakın çocuk ça- lışma yaşamından çekılerek eğıtıme kazandınlmış. Sağlık taramalanyla da sosyal güvencesi olmayan ailelerin ilaç gereksinimlerı karşılanmış. Proje çalışanlannın ülkemizin şeçkin üniversitele- rini bitirmiş, yüksek lisans öğrencileri olmalan da be- ni heyecanlandırdı. Hayatlannın önemli bir dönemin- de iki yıllannı bu işe ayırmalan ülke adına büyük bir özveri elbette. Benzer çalışmalar içinde olan Eğitim Gönüllüleri, Toplum Gönüllüleri gibi sivil toplum hareketlerinde ça- lışan nice gencimizi düşündüm. Böylesi dayanışma- larla güçlenecek ulus ve insan olma bilinci. Karataş'ta, Akdeniz'in bembeyaz köpükleriyle k^ J- şılaştığım dingin, uçsuz bucaksız kumsala ulaştıgım- da içim umutla üolmuştu. turgay(« fisekci.com Yeni Yıl ve Barış' konseri • Kültür Servisi - Boğaziçi Ünı\ersitesi'nin Albert Long Salonu'nda gerçekleştirdiği kış klasik müzik etkinlikleri devam ediyor. Burak Bilgili (bas), Bülent Bezdüz (tenor) ıle Yunanlı soprano Alexia Vöulgaridou bu akşam saat 19.30'da Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Salonu'nda bir konser verecekler. 'Yeni yıl ve Banş' başlıklı konserde üçlüye Brezilyalı piyano sanatçısı Rogelio Riojas- Nolasco eşlik edecek. (0 212 287 02 32-134) K Ü L T Ü R # Ç İ Z f K K Â M Î L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle