Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16ARALIK2005CUM>
HABERLER
Yazar Orhan Pamuk 'Türklüğü alenen aşağılamak' suçlamasıyla bugün yargıç karşısına çıkıyor
AB Jıiıı gözii1>ııdavadaHaber Merkezi - Isviçre'de yayım-
lanan bir dergide yer alan sözleri ne-
deniyle "Türldüğüalenenaşağüamak"
iddiasıyla 3 yıla kadar hapis cezası is-
temiyle hakJcında dava açılan yazar
Orhan Pamuk bugün yargıç önüne çı-
kacak. Dava AB tarafindan yakından
izlenirken, A B Komisyonu'nun ge-
nişlemeden sorumlu üyesi Offi Rehn,
"mahkeraedePamuk'un değil,Türki-
iddiasında bulun-
AP Türkiye raportörü Camiel Eurlings, davayı izlemek için
heyetle Türkiye'ye geldi. AB Komisyonu genişlemeden
sorumlu üyesi Olli Rehn "Mahkemede yargılanacak olan
Pamuk değil, Türkiye'dir" açıklamasınj yaptı. BBC'ye konuşan
Pamuk ise AKP hükümetinin, yargılandığı maddeyi eleştiride
bulunanlan "çarpmak" amacıyla koruduğunu söyledi.
du. Davayı izJemek için heyetle Istan-
bul'a gelen Avrupa Parlamentosu (AP)
Türkiye raportörü Camiel Eurlings,
bu ve benzer davalann Avrupa Insan
Haklan Sözleşmesi 'ne aykın olduğu-
nu ve Türkiye'nin Avrupa'daki imajı-
ru olumsuz etkilediğini söyledi.
Yazar Pamuk, îsviçre'de yayımla-
nan dergide yer alan, "30 bin Kürt'ü
ve bir milyon Ermeni'yi öldürdük"
sözleri nedeniyle Şişli 2. Asliye Ceza
Mahkemesi tarafirjdan hakkında açı-
lan dava nedeniyle bugün yargıç kar-
şısına çıkacak. Iddianamede, Pamuk'un
yeni TCK'nin 30]. maddesinin 1. fik-
rası uyannca 6 ay ile 3 yıl arasında ha-
pis cezasına çarptınlması isteniyor.
Pamuk'un davanın ilk duruşmasına
katılması beklenirken AB Komisyo-
nu'nungenişleme komiseri Rehn, mah-
kerhenin alacağı karann "ifadeözgür-
hiğü veoerçekteştirdigi reformJar kap-
samında Türkiye için bir test" olaca-
ğı iddiasında bulundu. "Mahkeme-
de yargılanacak olan Orhan Pamuk
değil,Türkiye'dir'' diyenRehn, Pamuk
davasından çıkacak sonucun, ifade öz-
gürlüğüyle ilgili Türkiye'de açılan çok
sayıdaki diğer davalar için de "olmn-
lu emsaT olma firsatı sunduğunu söy-
ledi.AB Komisyonu'nun hükümetten
beklentilerini de açıklayan Rehn, yar-
gıç ve savcılann yeni ceza yasasının
301. maddesini AlHS'ye uygun şe-
kilde yorumlamalan gerektiğini vur-
guladı. "Göriişferiniaçıkiayanbirro-
man yazanıun yargtlanmasının Tür-
kiye'ninAB üyefikmüzakerelerinegöl-
gedüşürecegj" ifadesini kullanan Rehn,
müzakerelerde ilerleme sağlamanın
reformlann tam olarak uygulanması-
na bağlı olduğunu kaydetti.
AP Türkiye raportörü Camiel Eur-
lings de, dün akşam beraberindeki he-
yetle birlikte davaya izlemek üzere Is-
tanbul'a geldi. Eurlings, yaşananla-
rın, Avrupa'daki Türkiye karşıtlarının
işine yaradığını kaydetti.
Duruşma öncesi Ingiliz yayın kuru-
luşu BBC'ye açıklamalarda bulunan
yazar Orhan Pamuk da yargılandığı
maddenin hükümet tarafindan eleşti-
ride bulunanlan "çarpmak" amacıy-
lakorunduğunu söyledi. Pamuk, "Eğer
bu Idşi uluslararasj alanda tanuunış
değilse,onucezalandıracaklarveceza-
evine koyacaldar" dedi. . —
PKK KARŞITLARINDAN YENİ ARAYIŞ
Diyarbahr'da
Kürtdrvesi
• PKK'ye mesafeli duran solcu, îslamcı,
liberal, milliyetçi ve bağımsız Kürt
politikacılan, dergi ve dernek çevreleri
"Kürt Ulusal Demokratik Çalışma Grubu"
adıyla yann bir araya gelecek.
MEHMETFARAÇ
Demokratik Toplum Par-
tisi (DTP) ile KONGRA
GEL'in çözüm getireme-
yeceği tezinden yola çıkan
ve KuzeyIrak'ta devletleş-
me çabalannı kazanım ola-
rak değerlendiren PKK kar-
şıtlan, "Kürt Ulusal De-
mokratikÇalışmaGrubu"
adıyla yann Diyarbakır'da
bir araya geliyor. "Kürt
arvesPnin planlayıcılann-
dan HAK-PAR Genel Baş-
kan Yardımcısı Bayram
Bozyel, "Toplanüya kato-
lanlann iki ortak pa\ dası
var, biri Kürtlerin kendi
geJeceğini belirienıekdiğe-
ri de bu çerçevedefederas-
yonu tarüşmak" diyor.
KDP lideri Mesud Bar-
zani'nin devletleşme ça-
balannda öne çıkması, FDk-
metFîdan cinayetiyle bir-
likte KONGRA GEL'e yö-
nelik tepkiler, Öcalan'ın
söylemlerindeki değişim
ve Başbakan Erdoğan'ın
"Kûrt sorunu" sözleriyle
başlayan taroşma PKK kar-
şın gruplar içinde de devi-
nim yaratıyor.
2 CUN SÜRECEK
4 Eylül'de Ankara'da ya-
pılan bir toplantıda temel-
leri anlan "KürtUlusal De-
mokratikÇaüşma Grubu"
cumartesi ve pazar günle-
ri Diyarbakır'daki Prestij
Otel'de toplanıyor.
PKK'ye mesafeli duran
solcu, îslamcı, liberal, mil-
liyetçi ve bağımsız Kürt
politikacılan, dergi ve der-
nek çevrelerinin bir araya
geleceği toplantrya Barza-
ni çizgisindeki HAK-
PAR'dan Bayram Bozyel,
Reşit Deii, Fehmi Demir,
Mezopotamya Sosyalist
Parti Girişimi'nden (ME-
SOP) SmanÇftyürek, DE-
HAP'tan kavgalı bir şekil-
de ayrılan EyüpKarageçi-
M, birtoplantıda "Kürt mil-
led'dediğı için bürosunda
saldınya uğrayan Ankara
Barosu avukatlanndan Me-
deni Ayhan, KÜRT-KAV
Başkanı Celal Baykara,
DEMOS çevresinden yazar
FaikBulut da katılıyor.
"Kürt sorununda yeni
perspektifler,PKK'ninöne-
rfleridışmdasorunlarana-
sıl çözüm buhınur" soru-
sundan yola çıkılarak dü-
zenlenen toplantıya yak-
laşık 250 kişinin katılımı
bekleniyor."AKernatif bir
arayış'' olarak da nitelen-
dirilen zin'enin çağn met-
ninde, "Benzer düşünen
Kürt yurtsever şahsiyetie-
ri ve siyasi dinamiklerivle
diyalog ve ortakbklan ge-
iştirmeyivegkkreksomut
tşbiriiklerini ve kabcı ku-
rumlaşmayı yaratmanın
ımaçlandığı" belirtiliyor.
Toplanhnın organizatör-
lerinden Bozyel, zirveye
15 değişik çevreden tem-
silcilerin katılacağını belir-
terek şu bilgileri veriyor:
"TopianünmamaaKürt
hareketinde getinen nok-
tayı tarbşmakve bunaiKş-
kin ortak rurum beu'rie-
mektir. Toplanüyagelecek
olanların genel olarak
PKK'nin pofirtkalanna ka-
ölmadıgını sövievebiörinı.
DTP de toplantıya kaüJ-
mıyor. Katılımcıİann iki
ortak paydası var, biri
Kürtlerin kendi geJeceğini
befirlemekdiğeride bu çer-
çevedefederasyonu (ardş-
mafc"
Ancak toplantıya katı-
lan diğer kesimler HAK-
PAR'cılann federasyon
talebine katılmıyor, zir-
venin "AKP'cP ve
"Ajnerikancı" politikala-
ra hizmet etmeyeceğini
söylüyor. Diyarbakır'daki
toplantı aslında Kürt kö-
kenlilerin son dönemde
hem Irak hem de Türki-
ye'de Kürt kimliği konu-
sundaki çalışma ve açık-
lamalan siyasal anlamda
pratiğe dökmeyi ve talep-
ler konusunda birlikteliği
sağlamayı hedefliyor.
Toplantıya kafılanlar si-
yasal beklentilerinin öne
çıkanldığı bir sonuç bil-
dirgesi yayımlamayı plan-
lıyor. Ancak Türkiye'deki
Kürt hareketinin PKK'nin
hegemonyasından kurtu-
lamayacağ] düşünüldüğün-
de, bu toplantıdan çıkacak
hedefve beklentilerin cid-
di boyutta taraftar bulma-
sı çok kolay görülmüyor.
iTÜMaçkaYer-
leşkesi'nde ger-
çekkştirüensem-
pozyiımda ko-
nuşmacılar ara-
sında yer alan
Prof. Dr. Türk-
ka\aAtaöv
u
Ata-
türkün 'Erme-
ni soykınmı ol-
duğunu'söyiedi-
ği iddialannın"
gerçekohnadığı-
mvebunukamt-
duğunu belirtri
(Fotoğraf: AA)
6
Batı yalana alet oluyor'
STKB'nin düzenlediğikonferansta, Ermenisoyknmı iddialannınpolitikamaçlı
olduğu ve Türkiye'nin iddialara karşı stratejibenimsemesi gerektiği belirtildi
tstanbul HaberServtsi-Istan-
bul Teknık Ünıversitesi ve Si-
vil Toplum Kuruluşlan Birliği
(STKB) Platformu'nun ışbırli-
ğiyle düzenlenen "Türk Er-
meni llişkilerinde Tarihi Ger-
çekler" konulu sempozyum
dün başladı. Bilim adamlan ve
siyasetçiler konuşmalannda.
Ermeni soykınmı iddialannın
bilimseUikten uzak olduğunu ve
politik amaçlı olduğunu kayde-
derek "Türkiye'nin köşeye sı-
loştu-ıhnakistendiğine" dikkat
çektiler.
'SoYKIRIMI SAVUNAN
TARIHCILER CELMED1'
ÎTÜ Maçka Yerleşkesi'nde
gerçekleştirilen sempozyumun
açılış konuşmasını yapan Prof.
Dr. Aysel Ekşi, sempozyumun
tek taraflı olmaması için çaba
sarf ettiklenni, ancak ABD, Er-
menistan ve Avrupa'dan tarih-
çilerin gelmediklerinin altını
çizdi. STKB Platformu Sözcü-
sü Prof. Dr.Bülent Berkarda,
Türkiye'nin soykınmı kabul et-
mesi için yaygara kopanldığı-
nı ifade ederek "Sevryavaşya-
vstş ın guknrvDr. Baüdüm-aa, bu
yalancı polirikaya alet ounak-
tadır. Amaçlan, zayıfdüşürü-
len Türkiyeüzerineçuflanarak
D.Anadolu'vıı Ermenilere ver-
mek ve Türkiye'nin parçalan-
masını kolavlaştırnıaktır. Sü-
kinmeli ve buniara pabuç bı-
rakmanıalıyız" dedı.
CHP Istanbul Milletvekili
Şükrii Elekdağ, konuşmasında
Batılı devletlerin Ermeni iddi-
alannı Türkiye'ye karşı koz ola-
rak kullandıklannı kaydederek
Türkiye'nin bu konuda çalışan
kurumlan bir araya getirecek
strateji benimsemesi gerekti-
ğini vurguladı.
T E H C İ R , ASKERİ
CEREKLILİKTI
AvTasya Stratejik Araştırma-
lar Merkezi (ASAM) Başkam
GündüzAktan da tehcirin, Ce-
nevre Sözleşmesi'ne uygun ola-
rak bir "askeri gerekKKk" çer-
çevesinde uygulandığını anlat-
ü. Prof. TürkkayaAtaövkonuş-
masında, "Atatürk'ün 'Erme-
ni soykınmı olduğunu' söyledi-
ği iddialannın" gerçek olma-
dığını ve bunu kanıtlayan bel-
geler olduğunu belirtti.
Türk Tarih Kurumu Başkanı
Prof Yusuf Halaçoğlu, "1.5
mih'on Ermenininöldürüktüğü
savunuluyor. Nerede bunlann
toplu mezarlan?" dedi.
'UNUTTURULMAK
ISTENENLER VAR'
CHP Genel Başkan Yardım-
cısı OnurÖymen, YukanKa-
rabağ sorununa dikkat çekerek
"Ermenistan'dakiçağuı dramı,
Viıkan Karabağ'dayaşanan in-
sanlık suçudur. Bu konu tarö-
şılacağı yerde, 1915 olayian or-
taya çıkanldL Çünkü unuttu-
rolnıak istenenoJaytarvar" de-
di.Gazetecı TuncayÖzkan, Ke-
maliye'nin bir köyünden oldu-
ğunu anlatarak aile büyükle-
rinden o döneme ilişkin dinJe-
diği anılan aktanrken Ermeni
çetelerinin, Türk köylülerine
saldunlanndan örnekler verdi.
AB'yi Türk insanınm gururunu çiğnemekle suçlayan Hasan Fettah adlı yurttaş dava açtı
yıflık bekletme
9
mahkenıelik
Kadın örgütleri, tecavüze uğrayan S.A'ya sahip çıktı
'Saldırganlaryakalansın'
tstanbulHaberServisi -Sivil polis-
lertarafindan kaçınlarak tecavüz edil-
diğini ileri süren Ekin Külfür Sanat
Merkezi çalışanı &A"ya destekveren
kadın örgütleri, olayın sorumlularmuı
biran önce bulunarak cezalandınlma-
sını istediler. Emekçi Kadınlar Birli-
ği, Amargi, Banş Anneleri'nin de
aralannda bulunduğu çok sayıda ka-
dın örgürü, S.A'nın kaçınldığuıı id-
dia ettiği Yusufpaşa Tramvay Dura-
ğı'nda açıklama yaptı.
Grup adına konuşan Tuğba Gü-
müş, "Öfkemizi sözcüklerle anlat-
mak mümkün değiL Dört gün önce bu
durakta bekleyen arkadaşunız, kala-
babğm tam ortasında. zoria bir ara-
baya bindirilerek kaçmldı, bayıhHdı,
tecavüze uğradL Yaklaşık5 saattutul-
duktan sonra da Çobançeşme'de bı-
rakıldı" dedi.
Saldrrganlann S.A'ya "Haydişim-
di, bu hahnle yap devrhnci sanatmr
diyerek teca\-üzcü kimliklerini ifşa
ettiklerini kaydeden Gümuş, politik
kimlikli kadınlara yönelik, bu tür sal-
dınlann sona erdirilmesini istedik-
lerini belirtti.Gümüş, olayın görgü
tanıklanna da çağnda bulunarak
"S.A'nınzoria arabaya bindirikliğini
görenler, açıklasuılar. Bu işkenceye
ortak ohnasuılar" dedi.
ı
ANKARA (CumhurijetBürosu) -Av-
rupa Birliği'nin Türkiye'yi 42 yıldır ka-
pısında beklermesi da^ konusu oldu. Al-
manya'da Hasan Fettah adlı bir yurttaş,
AB'nin Türkiye'yi üyelik hakkı bulun-
masma karşın kabul etmediğini ve bu
yolla Türk insamnın gururunun çiğnen-
diğini belirterek birlikten 1 milyon Avro
tazminat istedi. Davabaşvurusu Berlin 1da-
re Mahkemesi ta-
rafindan kabul
edildi.
Fettah tarafin-
dan Berlin Idari
Mahkemesi'ne
yapılan başvuru-
da, Türkiye'nin
1963 yılından bu yana AB tarafindan sü-
rekli olarak oyalandığı belirtildi. AB'nin,
Türkiye'yi her konuda engellediği ve bü-
yük zararlara uğrattığı gerekçe gösteri-
lerek açılan davada, uygulamanın "in-
san haklarTna aykın olduğunun da göz
önüne alınması istendi. Fettah'ın Berlin
Idare Mahkemesi'ne sunduğu başvuru-
da, AB'nin Ankara'yı başka uluslarara-
sı örgütlere üyelik konusunda da engel-
lediği ifade edilirken 42 yıl boyunca tüm
Türklerin maddi, manevi gururu ile oy-
nandığı, bunun da "insan haklan"na ay-
km olduğu gerekçe gösterildi. Başvuru-
da, AB ile bugüne kadar yapılan müza-
kerelernedeniyle Türkiye'ninüyelik hak-
kının bulunduğu
• Türkiye'nin AB'ye girmesinin
engellenmesinin "insan haklan"na
aykm olduğunu savunan Fettah
1 milyon Avro tazminat istedi.
belirtildi. Fettah'ın
vekilleri Hukuk-
çular Birliği'ne
bağlı avukatlar,
davanın gerekçe-
lerini 35 madde-
de sıraladılar.
Başvuruda, Avrupa Birliği'nin, Türki-
ye ile yaptığı Ankara Anlaşması, Katma
Protokol ve Ortaklık Konseyi'nin 2/76-
1 80 sayılı karar ile diğer ek protokol ve
kararlara uymadığı belirtilerek birliğin
Türkiye'ye tek taraflı ve farklı uygulama-
larda bulunduğuna dikkat çekildi.
BIRBAKIMA
SERVER TANÎLLİ
Türkiye Ustüne Bir
Temel Eser...
Strasbourg'a döndüğümde, masamda birki-
tap gördüm: Çağdaş Türkiye üstüne pek önem-
li bir eserdi bu. Fayard'da yeni çıkmış ve sade-
ce Türkiye adlı kitap, Türk ve Fransız 20 say-
gın kalemin ürünü. Söz konusu kadronun ba-
şında seçkin bir araştırmacı, Semih Vaner bu-
lunuyor; beraberinde, çoğu genç araştırmacı-
lar. Son aylarda, Türkiye üstüne yığınla eser
yayımlandı. Onlarla ilgili bilgilerde vereceğiz iler-
de. Türkiye adlı kitap, 700'ü aşkın heybetiyle
başta geliyor. Yerinde bir kadirşinaslık yapılıp,
yakınlarda Türkolojinin uğradığı büyük kaybın,
Stefan Yerasimos'un anısına fthaf edilen bu
eseri, okurlara, yerimizin sınırlarında kalarak
tanıtmak gerekiyor.
•
Birhatırlatma: Çağdaş Türkiye, Avrupa'nın ka-
pılannda bir kavşak ülke durumuyla, olağanüs-
tü bir yolculuk yaptı. Imparatorluktan Cumhu-
riyete geçiş, Mustafa Kemal'in lideriiğinde bir
modernizm, Batılılaşma, laiklik ve 1950'lerden
başlayarak da bir demokratik deneyim, hiçbir
Müslüman ülkenin tatmadığı yeniliklerdir; şim-
di de Türkiye, üye olsun diye Avrupa'nın kapı-
sını çalıyor.
Ne var ki, Türkiye'nin sorunlan da oldu, bu-
gün de var.
K/tapta, Semih Vaner'in yazdığı ilginç bir "gi-
riş"ten sonra, Stefan Yerasimos, Imparatorluk-
tan Cumhuriyet'e geçişi, arkasından Cumhuri-
yetin evrimini ustaca anlatmış. Alexandre Je-
vakhoff'un kaleminden çıkan "Mustafa Kemal
ve Kemalizm", gerçekten örnek bir düzeyde-
dir. Jean Marcou da, Türkiye'nin tanıdığı "ana-
yasal harekef'in özelliklerini dikkatle saptamış.
Bir ikinci kısımda, Ali Kazancıgil, "Türkmo-
dernitesinin merkez figürû olarak" devleti in-
celiyor; Semih Vaner, "Demokrasi ve otoriter-
liğin atbaşı yürüyüşü"nij ortaya koyuyor; G'e-
rard Groc, "Demokrasi ile sivil toplum" ilişki-
lerini belirierken, Hamrt Bozarslan, "Iktidarda-
kiyapılaşmalar"\ deşiyor ve Şirin Tekeli de, "Tür-
kiye 'de hazzedılmeyen bir cins" olarak nitelen-
dirdiği kadınlann üstüne eğiliyor.
Üçüncü kısımda, Faruk Bilici, Semih Vaner
ve Elis'ee Massicard, "Islam, laiklik, çağdaş-
laşma ve çoğulculuk" konulannda geziniyoriar;
Massicard'ın incelediği "Alevi sorunu "gerçek-
ten önemlidir.
Bir dördüncü kısımda, Jean-François P'e-
rouse, "Kürtsorunu"nu yeniden koyuyor; Mar-
cel Bazin de, "etnik çeşitlilik ve bölgesel ay-
rılıklıklar"ı inceliyor.
Beşinci kısımda, Deniz Akagül, Teoman Pa-
mukçu ve Ahmet Haşim Köse. sırayla, eko-
nomiyi, bütün özellikleriyle ele alıyoriar.
Altıncı kısmın konulan "dış ilişkiler ve dışarı-
yagöçolgusu". Semih Vaner, Deniz Akagül, Ural
Manço, konuların gerektiği titizlik içindedirler.
Son yedinci bolüm, "Demir atmalar ve deği-
şiklikler" içinde, kültürü konu ediniyor: Timu,
Muhiddin, "roman sorunu "nu ele alıyor; Ala-
in Mascarou, "Fransızdilindegelişen Türkede-
biyatı"nı inceliyor; Sami Sadak, "Değişen bir
toplumda müzik"e eğiliyor. Nicofas Monceau,
"Sinema ve ulusal kimliği"ni konu edinirken, Ar-
tun Ünsal da, "Türk Osmanlı mutfağı ve kül-
tûrel değişim" konusunda derinleşiyor.
Işte, kitabın içeriği!
Fransız Türkolojisi gerçekten zengindir; özel-
likle İkinci Dünya Savaşfndan sonra, dev eser-
lere imzasını atmıştır. Onlardan biri, Robert
Mantran'ın yönetiminde kaleme alınan -ve be-
nim Türkçeye çevirdiğim- Osmanlı Imparator-
luğu Tarihi'dir. Ondan sonra, Cumhuriyet dö-
nemindeki gelişmeleri bütünlüğüne anlatan
eserler pek görmedik. Bir boşluk vardı. Şimdi
çıkan Türkiye, bu boşluğu -hakkıyla- dolduru-
yor; onu gerçekleştirenleri yürekten kutluyo-
ruz. Yapılması gereken bir başka iş, bu dev
eseri -gecikmeden- dilimize çevirmektir; o da,
Türkiye'dekilerin görevi.
Heyecanla bekleyeceğiz...
•
Bu yazı, Prof. Yücel Aşkın'ın duruşmasının
gününden önce noktalandı. Görüşümü birkez
daha belirtmem gerek: Bu dava bir şkandal ol-
du. Prof. Yücel Aşkın'ın ve üniversitenin onu-
runu kurtarmak en başta geliyor.
Artık anlaşılmalı ve gecikmeden!
FRANSIZ TARİHÇÎLERDEN ÇAĞRI
6
Ermeni soykınmı
yasalannıiptaledin'
Dış Haberier Servisi -
Fransa'da önde gelen 19
tarihçi, ortak yayımladık-
lan bildiride, Fransız
Meclisi'nce çıkanlan ve
Ermeni soykınm iddiala-
nnın da bulunduğu ya-
salann iptal edilmesini
istedi.
"Tarih için ö^üriük"
adı verilen bildiri, Fran-
sız Liberation gazetesin-
de yayımlandı. Tarihçi-
lerin iptalini istediği ya-
salar arasında Fransa'nın
sömürgecilik tarihinin
olumlu yönlerinin anla-
tılmasını öngören 23 Şu-
bat 2005 tarihli yasa da
bulunuyor. Fransız Mec-
lisi tarafindan kabul edi-
len Ermeni Soykınm Ya-
sası'nin da iptalini isteyen
tarihçilerin bildirisinde
şu görüşlere yer verildi:
"Tarih bir din değildir.
Tarihçi hiçbir dogmayı,
yasağı ve tabuyu kabul
etmez. Tarih, gündemın
tutsağı değfldir. Tarihçi,
geçmişteld olaylara bu-
günün duyariılıklannı
sokmazvegünümüzdeki
ideolojikkahplangeçmi-
şe uygulamaz. Tarih, hu-
kuld bir nesne değfldir.
Ozgür bir de\1ette, tari-
higerçektentanımlamak
ne mecfise ne de hukuk
yetkililerine aittir. Devie-
tin potitikası, tarihin po-
htikası değildir.''
Özgür ve demokratik
bir ülkede tarih yazma
görevinin meclisteolma-
dığına dikkat çeken ta-
rihçiler, mecliste çıkan
yasalann bilimsel araş-
tırmalan yapmayı engpl-
lediğini vurguladı.