Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2005 CUMARTESİ
İNSANHAKLARI
Prof. Fincancı, tüm dünyada 'terörle savaş' adı altında kötü muamelenin yasallaştığını söyledi
'îşkence meşrulaştınlıyor'HİLALKÖSE
Bugim Insan Haklan E\Tensel Bil-
dirgesi'nin kabulünün 57. yıldönümü.
Istanbul Üniversitesi Istanbul Tıp Fa-
kültesı Adli Tıp Anabilimdah Başka-
nı Prof. Dr. ŞebnemKonır Fincancı,
ABD'nin işgal hareketlenyle birlik-
te, bütün dünyada ve ülkelerde ınsan
haklan ihlallerinin olağan hale gelme-
ye başladığını söyledi.
îşkencenin, "terörle savaş" adı al-
tında çıkanlan yasalarla meşnılaşh-
nldığına, uygulama alanlannın de-
ğiştiğine dikkat çeken Fincancı, tn-
giltere'de gözaltı sürelerinin uzadığı-
nı, baa yöntemlerin işkence kapsa-
mında sayılmayacağı yönünde açık-
lamalann yapıldığına işaret etti.
Türkiye'de, gözaltı sürelerinin kı-
salnlması, adli muayenelerin daha et-
kin hale gelmesi gibi görece iyileşme-
lerin olduğunu söyleyen Fincancı,
"Ama bunlann dışındald alanlarda
• Dünya însan Haklan Günü, her yıl olduğu gibi yine savaşlann, işkencelerin gölgesinde buruk bir
şekilde kutlanıyor. ÎÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdah Başkanı Prof. Fincancı, ABD'nin işgal
hareketlenyle birlikte tüm dünyada insan haklan ihlallerinin arttığına dikkat çekti. Fincancı, AKP
hükümetinin insan haklan konusunda içten ohnadığını ve dışa bağımlı bir politika izlediğini kaydetti.
hak ihlallerinin çok daha ağır boyut-
larda sürdüğünü bflhuruz" dedi. Fin-
cancı, yasal, toplantı ve gösteri hak-
kını kullanan insanlann şiddete ma-
nız kaldıklannı, bu uygulamanın da
devlet şiddeti olarak göz önünde ol-
duğunu kaydetti.
TOPLUMSALLAŞMA
ÇABALARI ARTTIRILMALI1
Postmodernist bir dönemde herke-
sin, her şeyin mümkün olduğunu dü-
şünmeye başladığını, bireyci bir yak-
laşımla dünyayı değerlendirdiğini vur-
gulayan Fincancı, şöyle devam etti:
"Dünyada son dönemde çıkan ara-
ba modelkri bile insanın toplumsal
iüşkisini, kimüğini tannnlayKi nitetik-
te. Opel'in çıkanuğı bir model var.
Arabanın içine sadece bir kişi sığabt-
B>or. Park yeri sorununu çözsün diye
Avrupa'da yaygm kuDanılıyor. Bence
İnsanin m» kariaryahıiTİaştınMıgının,
atomize edikliğinin bir göstergesi"
"tnsanlann, böyle atomize edihp
tek başma bırakümışken ve bumı bir
erdem sayarken topyekûn bir saldın
fle başa çıkabilmeleri ne kadar müm-
kün ohır? Bu yüzden kaygüryım" di-
yen Fincancı, yeniden bir toplumsal-
laşmaya gereksinim olduğunu, bu-
nun için uğraş verilmesi gerektiğini
kaydetti.
Fincancı, *Epe\ skmühbirdönem-
deyiz. 21. yüzyîl bunlan aşmaya çab-
şacağımızbiryüzydolacak" dedi. Tü-
ketimi özendiren, her alanı "kâr ala-
m" olarak belirleyen sistemin, insan-
lan yalnızlaştırmasının, onlan ele ge-
çirmek için bulunmaz bir nimet ol-
duğunu dile getiren Fincancı, "O ka-
dar çok cephe var kL. İnsanlann bu-
na karşı tek tek ayakta durmalan da
oianakh değfl. Var olan birtakun de-
ğerleri\enidenanınısatmakgerekiyorr
'
diye konuştu.
Türkiye'de ciddi sorun olan işken-
ce konusunda görece bir iyileşmenin
olduğunu buna karşın işkence uygu-
lama alanlannın değiştiğini ifade eden
Fincancı, "Sokakönemti bir alan ha-
Kne dönüştü. Başka yöntemler kulla-
ıuhyor_ Bu suç hâlâ cezasız kahyor.tş-
kenceyi yapanların yanında, o emri
verenlerin de orta>açıkanhp yargılan-
masıgerekir'' dedi. Adli rapor düzen-
lenme sayısındaki artışın işkencenin
önlenmesinde büyük öneminin olu-
ğunu dile getiren Fincancı, işkence uy-
gulamasmda gerekirse bakanlıklar
düzeyinde suç duyurulannın yapd-
masının, sorumlulan ortaya çıkarma-
sı açısından önemlı olduğunu kay-
detti.
' AKP CÖSTERMELİK
DÜZENLEMELER YAPIYOR'
AKP hükümetinin insan haklan
konusunda içten ohnadığını, dışa ba-
ğımlı bir politika izlediğini söyleyen
Fincancı, "AB insan haklan konu-
sunda ne kadar içten degflse Türki-
ye'deki hükümet de içten değiktir. Sa-
dece göstermeKk düzeniemeier yap-
maktadır. Ama o düzenlemelerin bi-
zim yaraıianabileceğinıiz özellikleri
de vardır. O düzenkmelerden de )*a-
rarlanmalrvTz'' diye konuştu.
Cumhurbaşltanrndan mesaj
Sezer: İnsan
hakkımı saygı
uygarlık ölçütu
• Sezer, İnsan Haklan Evrensel
Bildirgesi'nin, tüm insanhğın taşıdığı
ortak onunın başkasına
devredilemeyecek haklarla güvence
altına alınmasının, dünyada sağlanmaya
çalışılan adalet ve kalıcı banşın temel
öğesi olduğunu anımsattı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanı Ahınet Necdet Sezer, insan hak-
lanna saygının, anayasada cumhuriyetin
değiştirilemez nitelikleri arasında sayıldı-
ğını belirterek "Cumhuriyetiıniz, insan
haklanna saygı temelinde yükselnıekte,
Türkiye'nin demokratikgelişimi ve hukuk
düzeni, evrimini bu temel üzerinde sürdür-
mektedir" dedi.
Sezer,"Dünyatnsan Haklan Günü" ne-
deniyle bir mesaj yayımladı. Sezer
mesajında İnsan Haklan Evrensel Bildir-
gesi'nin, tüm insanhğın taşıdığı ortak onu-
run başkasuıa devredilemeyecek haklarla
S
u v e n c e a
'
t m a
alınması-
nın, dünyada sağlanmaya
çalışılan adalet ve kalıcı
banşın temel öğesi olduğu
anlayışından hareket etti-
ğine işaret etti. Çağımız-
' da bir ülkenin "uygarhk
. derecesi''nin insan hakla-
ı nna karşı gösterdiği saygry-
^" I la ölçüldüğüne işaret eden
J Sezer. insan haklannın, ar-
j | tıktümçağdaşdemokrasi-
lerin temelinde yer alan
üstün değerler sistemi ol-
duğunu ifade etti. Sezer, şöyle devam et-
ti: "Çoğuku demokrashi benimseyen herül-
ke gibi TürJdye de, bu süreçte ortaya çıka-
bilecek eksikliklerini, yurttaşlanna daha
iyi bir yaşam sağjama ülküsü doğrultusun-
da hızla gklenneye kararbdır. Üikemizde in-
san haklannın korunması ve getişririlmesi
konusunda şimdiye kadar yapdan anaya-
sal ve yasal çahşmalar, bu haklann daha da
genişİetilebilmesi içüı gerekli demokratik
ortamın güçlendirümesini hedefkmiştir.**
Cumhurbaşkanı Sezer, mesajında insan
haklan ve demokrasinin egemen olduğu ay-
dınlık bir gelecek diledi.
Avukat Hallt Çelenke ödül
A. Necdet Sezer.
TIHAK'tan
etkinlikler
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki-
ye tnsan Haklan Kurumu (TtHAK), însan
Haklan Haftası çerçevesinde bugün bir di-
zi etkinlik gerçekleştirecek.
Ankara Serbest Muhasebeciler Mali Mü-
şavirler Odası 'ndald (ASMMO) etkinlikler
saat 10.30'da TlHAK'ın Insan Haklan Gü-
nü Bildirisi'nin okunması ile başlayacak.
TÎHAK Başkanı VecihiTîmuroğlu'nun açış
konuşmasıyla birlikte, avukat HaütÇeknk'e
İnsan Haklan Ödülü verilecek. Etkinlikler
kapsamında düzenlenecek açık oturumlarda
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir
Özok, gazetemiz Imtiyaz Sahibi tlhan Sel-
çuk, Prof. Dr. Alpaslan Işıkh, Cumhuriyet
Kadınlan Derneğı Başkanı Şenal Sanhan ve
gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Bal-
baydakonuşmacı olarak katılacak. TİHAK,
Halit Çelenk'in yaşamöyküsüne ilişkin bir
broşür ile Erdost'un "Şemdmli Röportajrnı
konu alan birer broşür de yayımlayacak.
îşkencenin
istisnası olmaz'
Dünya Insan Haklan
Günü çerçevesinde
Cenevre'de ortak
açıklama yapan
33 BM uzmanı,
insan haklannın
"devredilemez haklar"
olduğunu hükümetlere
hatırlatarak"işkence
yasağının istisnasının
olamayacağını"
bildirdiler. ABO,
Guantanamo başta
olmak üzere ülke
dışındaki CIA sorgu
merkezlerinde
tutsaklara işkence
yapmakla suçlanıyor.
BM uzmanlan,
ekonomik, kültürel,
siyasal alanlan da
kapsayan bütün insan
haklarınm, bireyin
başkalanna
devredilemez haklan
olduğunu belirtti.
BM uzmanlan
"hükümetlerin bu
haklan, işlerine
gelmeyince bir kenara
atamayacakianna"
dikkat çekti.
4
Kötü ıııuaıııele kayıt dışında
9
JİHV'nin işkenceyle ügili hazırladığı raporu açıJdayan Bakkalcı, kendilerine başvuran
mağdurlann yüzde 91 'inin siyasi nedenlerden dolayı işkence gördüMerini söyledi
StBEL BAHÇETEPE
Türk Tabipleri Birliği 2. Baş-
kanı ve Türkiye tnsan Haklan
Vakfı (TİHV) Tedavi ve Reha-
bilitasyon Merkezi Koordinatö-
rü Dr. Metin Bakkalcı, 20O4'te
TtHV'ye işkence gördüğü iddi-
asıyla 898, bu yıl ise 635 kişi-
nin başvurduğunu belirterek
"Rakamlarda görülen düşüş, iş-
kencenin azaldığuu göstermez.
tşkence arük kayıt dışı yerlerde
y'apıhjor'' dedi.
TTHV'nın "2004 TedaviveRe-
habilitasvon RaporuT
'nu açıkJa-
yan Bakkalcı, anayasada ve ya-
salarda yer alan bütün önlerrile-
re rağmen Türkiye'de işkence ve
insanhk dışı, aşağılayıcı muame-
lenin veya cezalann hâlâ ciddi bir
sorun olarak gündemde yer al-
dığını kaydetti. Bakkalcı, rapo-
ra göre, merkezlerine başvuran-
lann yüzde 91.2 'sinin siyasi ne-
denlerden, yüzde 8.6'sının da
adli nedenlerden dolayı işkence
gördüklerini söyledi.
SOKAKTA GÖZALTI
Aynca raporda, işkence gör-
dükleri iddiasıyla başvuru ya-
panlann, yüzde 58.5'inin sokak-
tan veya başka açık bir alandan,
yüzde 32.9'unun da evden gözal-
tına alındığına dikkat çeken Bak-
kalcı, şöyle devam etti:
"Sokaktan veya açıkalandan
gözaltma ahna oraıunın yiiksek-
Bğiyle UgUi dene>imlerimiz, bu
türuygulamalannkayitdışıgö-
zalüna ahna uygulamalarun ko-
laylaştırdığını göstermektedir.
Başvuranlann son yaşadıklan
işkencenin yapıldtğı yerin dağı-
tamma baJaküğmda ise Istanbul,
Adana,Izmir,DH'arbakır\«An-
kara ilk siralarda yer ah>or. Gö-
zalünda işkence görenlerin bü-
yük çoğunluğunu erkekleroluş-
rururken 19-25 yaş arası grup
yaklaşık yüzde 50'lik bir dihmi
oluştunıyor. Raporda gözaltma
aluıan kişilerin davak. hakaret,
göz bağL, öldürme tehdidi, soy-
ma, uvTirmama, hücrede tehdit
soğuk ortamda beklefme, ba-
sınçh soğuk su, elektrik, tuvalet
ihthacının engeDenmesi, cinsel
taciz gibi işkencelere maruz kal-
dıklan ortaya çıkü."
AA'nın Strasbourg çıkışlı ha-
berinde Avrupa tşkenceyi Ön-
leme Komitesi (AİÖK) 16-29
Mart 2004'te îzmir, Aydın ve
Gaziantep bölgelerindeki ceza-
evi ve karakollarda yaptığı in-
celemelerle ügili raporu dün ya-
yımladı.
Rapora göre de, Türkiye'de
cezaevi ve karakollardaki işken-
ce ve kötü muamele iddıalanna
üişldn, önceki yıllara oranla azal-
ma oldu. Raporda, Türk yetki-
lilere bir dizi önerilerde bulunul-
du. Raporda, "İşkence ve kötü
muameleyi önlemek için genet-
geler yaymılamamn dışında, il-
giB personetin eğhimine de önem
verflmesi" ısteniyor.
İZMİR'DEKİ MESLEK ODASI VE STK'LER
' Yaptıklanyla kalıyorlar'
tZMÎR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - tzmir Tabip Odası,
Türkiye tnsan Haklan Vakfı
Izmir Temsilciliği (TİHV),
Çağdaş Hukukçular Derneği
(ÇHD) ve tnsan Haklan Der-
neği (tHD) tzmir Şubesi ta-
rafından yapılan ortak açıkla-
mada, insan haklanna yöne-
ük yapılan değişikliklerin içe-
rik açısından yetersiz olduğu
ve uygulamaya yansımadığı
belirtildi. Temsilciler adma
açıklamayı yapan tzmir Tabip
Odası Başkanı Zeki Gül, AKP
hükümetinin "sıflr tolerans"
söylemine ve TCK'de yeni
düzenlemeye karşın işkence-
nin insan haklan ihlallerinin
başında geldigini söyledi. Gül,
"20O5 yıhnın ilk 11 aymda
tHD tzmir Şubesi'ne de, 260
Jdşi gözaltı sırasmda,21 Idşide
cezae\inde işkence ve kötü
muameleye uğradığı savıvla
başvuru yapmışOr. Cezasız-
hk hâlâ işkenceyle mücadele-
de en önemB engeldir. 2005 yı-
onda da işkence ve kötü mu-
ameleden sorumlu pek çok
kamu göreviisi, haklannda hiç
dava açıhnaması, dava açüsa
da beraatla sonuçlanması, ce-
zalann erteknmesi va da da-
va sürecinin kasıüı olarakuza-
ühnası sonucu zamanaşmn-
nauğramaagibinedenleriece-
zasız kalnuşür'* dedi.
ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ
Tarhan serbest bırakılsın'
Haber Merkezi - Uluslara-
rası Af Orgütü, askerlik gö-
revini yapmayı reddettiği ge-
rekçesiyle cezaevinde bulu-
nan Mehmet Tarhan ın ser-
best brrakıunasını istedi.
Af Örgütü'nden yapılan
açıklamada, emre itaatsizlik
suçlamasıyla Sıvas Askeri
Cezaevi'nde tutulan Mehmet
Tarhan'm sağlık ve güvenli-
ğiyle ilgüi derin endişe duyul-
duğu ifade edildi. Mehmet
Tarhan'ın cezaevinde kötü
muamele gördüğüne dair id-
dialar bulunduğuna dikkat
çeken Uluslararası Af Örgü-
tü, Tarhan'ın itaatsizlik suç-
lamasıyla iki kez yargılana-
rak cezalandınlmasının, Tür-
kiye 'nin de taraf olduğu me-
deni ve siyasi haklar sözleş-
mesine aykın olduğunu sa-
vunuyor. Açıklamada, Tar-
han'ın zorla fiziksel muaya-
neye tabi tutuhnasuıdan en-
dişe duyulduğu da belirtildi.
Örgüt 9 Aralık'ı Mehmet
TarhanTa dayanışma için
'uluslararası eylem günü'
ilan etti ve Mehmet Tarhan'ın
koşulsuz serbest bırakıhna-
suıı istedi. Af Örgütü, vic-
dani reddin yasalarla tanın-
masını, askerlik hizmeti yap-
mayı reddedenler için alter-
natif sivil hizmet sağlanma-
sını da talep etti.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Hasan Cemal
Solcu muydu?
1967 yıhnın güz aylanndan birinde, Trabzon'daki Pi-
yade Alayj'nın girişinde, Tuzla'da eğitim dönemini ta-
mamlayarak yedek subaylık görevine başlayan asteğ-
rnenler arasında ben ve Hasan Cemal de vardık...
Bu ilk tanışıklığı unutmam olanaksız. Elinde W.
Churchill'in anılannın Ingilizce orijinalinin kalın bir cil-
di bulunan yakışıklı bir genç adam... Siyasal Bilgileröğ-
renimi görmüş, bunlann yanı sıra da sportmen, futbol-
cu... Almanca bildiğini de yine bu ilk tanışıklık sırasın-
da öğrenmiş olmalıyım...
İlk karşılaşmamızdan bende çok da sıcak izlenimler
kaldığını söyteyemem. Aynı yaşlarda olmamıza ve 196O'lı
yıllann fırtınalı günlerini Ankara'da yaşamış olmamıza
karşın onunla o günlerde karşılaşmamıştık. "Dönü-
şüm" dergisini çıkardığımızda "karargâh "ımız SBF kan-
tiniydi. Bütün üniversitelerden bütün devrimci öğren-
ciler birbirimizi tanırdık. Hasan (Kaya) Cemal aramızda
yoktu. Bende kalan ilk izlenimler, onun iyi eğrtim gör-
müş, fakat öğrenimini sanki tümüyle başka ülkelerde
yapmış biri gibi kendi ülkesine yabancı bir kuşaktaşım
olduğuydu...
Bir süre piyade alayının bir yatakhanesinde birlikte
kaldık. Okumaya sonsuz merakına orada da tanık ol-
dum. Sonra o kolordu komutanlığı emir subaylığına
atanarak, yani kollanarak, bizlerden aynldı... O günler-
den anımsadığım, bir iki kez Türkiye îşçi Partisi Trar>
zon ll Merkezi'ne üniformalanmızla girdiğimiz ve bir 30
Ağustos töreninde de başlanmızda miğferler, sıkı bir si-
yasal tartışma yaptığımızdır... Konu tam olarak neydi,
şimdi anımsamıyorum; fakat yanlış ya da eksik anım-
samıyorsam eğer "sol" kavramıyla (ve belki dünyada-
ki kimi uygulamalanyla) ilgili birtedirginlikyaşamaktay-
dı. (Malazgirt'e sürgün edıleceğim emrinin Kara Kuv-
vetleri Komutanlığı'ndan Kolordu'ya geldigini, sabahın
erken bir saatinde bembeyaz bir yüzle evime gelerek
bana haber verişi bugünmüş gibi gözlerimin önümde-
dir...) O günlerin Hasan Cemal'i, benim için, okuyan, dü-
şünen, fakat ülkenin sorunlanndan daha çok kendisiy-
le, gelecekteki kariyeriyle meşgul biridir...
• • •
Temisten sonra Ankara'da karşılaştık. Onu Doğan
Avcıoğlu'nun "Devrim"dergisinde çalışır gördüğüm-
de şaşırmış, "Bedenine dedenin ruhu mu girdi?" di-
yerek de takjlmıştım... Bence orada çalışması da bir inanç
ya da ideoloji olgusundan çok, bir kariyer konusuydu.
Gazeteci olmaya karar vermiş, belki de rastlantıyla
"Devrim" dergisinde başlamıştı... Çünkü Trabzon'da-
ki konuşmalanmızda Avcıoğlu'nun ("Devrim"der\ ön-
ceki "Yön" hareketinin) yaklaşımına ilişkin herhangi bir
eğilimi söz konusu değildi. Daha doğrusu, sol ideolo-
jiye ilişkin, sözünü ettiğim muhalif ve tedirgin konumu
dışında herhangi bir siyasal eğilimi olduğu söylene-
mezdi. Şimdi damdan düşergibi "Devrim "ci olmuştu.
Daha sonra da, bana kalırsa yine pek de beklenmedik
biçimde "Cumhuriyet" gazetesinin tepesine oturmuş
ya da oturtulmuş olması gibi...
• • •
önemli bir bölümü benim yurtdışında bulunduğum
sürelere rastladığı için Hasan Cemal'in "Cumhuriyette-
ki yöneticiliği konusunda fazla bir şey söyleyemem.
Sadece, duyduğumda, tıpkı Avcıoğlu'nun dergisinde
karşılaştığımızdaki gibi şaşırmıştım. O ne bir ideolog,
ne gerçek anlamıyla meslekten bir gazeteci, ne dr
"Cumhuriyetin mutfağında yeterince pişmiş olduğu söy-
lenebilecek biriydi. Hangi birikimiyle, hangi donanımıy-
la bu çapta ve değerde bir gazetenin en üst yönetici-
lerinden biri, hattaen üsttekı yöneticisi olabilmişti? Ha-
san Cemal'in bugünkü konumunun doğru bir değer-
lendirilişi için, bu sorunun da açıklıkla yanıtlanması ge-
rektiği kanısındayım.
Hasan Cemal, kanımca, (yakın akrabası, değerii ya-
zar Ahmet Cemal'in de "Yanlış Verilen Bir Hesap"
başlıklı yazısında pek güzel belirttiği gibi) hak etmedi-
ği bir yere çıkanldı ve oradan indirilişını (ya da inmek
zorunda kalışını) olgunlukla ıçine sındiremeyişinin bir ne-
deni de bunun bilincinde oluşudur.
• • •
"Milliyet"teki yazılan hiçbirzaman solcu olmamış bi-
rinin yazılandır. Hasan Cemal'in neden gazeteci ve kö-
şe yazan olması gerektiğini de anlayabilmiş değilim. Bel-
ki öğrenim gördüğü alanda, güncel siyasetin dışında
iyibiraraştıncıyazarolabilirdi. Fakat insanıanlamakko-
lay değil. Herkesin içinde, dışandan görülemeyen nice
tutku fırtınalan kopuyor olabilir. Hasan Cemal olgusu,
tipiktir. Son kitabına kadar, onu yine de benzerlerinden
farklı bir yerde görmeye çalışıyordum. Fakat (gazete-
Ierdekı alıntılardan, kendisiyle yapılan söyleşilerdeki
söz ve tavırlanndan sonra okumak konusunda en ufak
bir istek duymadığım) son kitabıyla, "Milliyet"teki ya-
zılannın da ötesine geçerek sadece "Cumhuriyet" ga-
zetesinin değil Türkiye Cumhuriyeti düşmanlannın ek-
meğine yağ sürmüş oluyor.
llhan Seiçuk, Uğur Mumcu gibi Türkiye aydınlan-
ma tarihinde en şerefli yere sahip düşünce önderleri-
ne çirkef atma çabalanna gelince, buna ne onun, ne
de medyada çöreklenmiş başkaca düşündaşlannın
gücü yeter.
Bu gibi kimselerin aydınlanma tarihimizdeki yerleri ise,
sınırlı yetenekleri ve olumsuz kimlikleriyle, en fazla ve
ancak, sahiplerine ne yazık ki hiç de onur getirmeye-
cek bir dipnot olabilmektir.
ataol b@cumhuriyet.com.tr
Faks:(0212)513 85 95
Emniyet sözcüsü çalışkan
AİHM'ye491hak
Malibaşvurusuyapıldı
ANKARA(Cumhuri-
yet Bürosu) - Emniyet
Genel Müdürlüğü Söz-
cüsü tsmail Çalışkan,
Türkiye'de insan hakla-
n ihlallerinin azaldığıru
bildirerek konuyla ilgili
olarak Avrupa Insan
Haklan Mahkemesi'ne
1977 yılından bugüne
kadar 491 başvuru ya-
pıldığını söyledi.
Çalışkan, düzenlediği
haftalık bilgilendirme
toplantısında, Dünya tn-
san Haklan Günü nede-
niyle kurumda insan hak-
lanna yönelik yapılan ca-
lışmalan anlattı. Çalış-
kan, "Yapriançahşmala-
ra rağmen bazı göreviile-
rimizin münferit de olsa
bazı hak UüaDerinde bu-
lunduğu görütanektedir.
Bu davranışlan ile teşld-
lanmızın prensipvepo-
Htikalanna a> kın hare-
ket eden görevhierimizin
hakkmda adlive idariso-
ruşturmalar yapılmak-
ta,suçjubulunaniarceza-
landırdmaktadır" dedi.