Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 ARALIK 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
lOOmetpeengelli
AKP'nin içkili yerleri şehir dışına taşıma çaba-
larının gerekçesi "çocuklan ve gençleri koru-
mak"vr\\ş...
Biz bir başkayasa metni bulduk, hükmü de ge-
rekçesi de farklı ama...
Recep Tayyip Erdoğan, 29 Temmuz 2003'te
"Gereğiniarzederim" diyerekTBMM Başkan-
lığı'na bir yasa tasansı sunmuş. Tasan, "llköğ-
retim ve Eğitim Kanunu ile Özel öğretim Kurum-
lan Kanununda Değişiklik Yapılmasına llişkin
Kanun" başlığını taşıyor. Değişikliği istenen ya-
sa, "hapishane, meyhane, kahvehane, kıraatha-
ne, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma
açıkyerterile açıkalkollü içki satılan yerlerin, okul
öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim öğren-
cilerinin devam ettiği okul, kurs, dershane ve di-
ğer resmi veya özel öğretim kurumian ile bun-
lann bina ve tesislerinden en az 200 metre uzak-
lıkta bulunmasızorunluluğunu" öngörüyormuş.
AKP'li bakanlann Meclis'e sunduğu tasan ne
öngörüyormuş peki?
200 metrelık uzaklığı 100 metreye indiriyor, mey-
haneleri vs. okullara daha yakın kılıyormuş. "Ni-
ye?" diyecek olursanız, 200 metreyı 100 metreye
indiren AKP tasansının gerekçesine bakmakta ya-
rar var "Ülkemizde birçok ıl ve ılçe merkezlerin-
deki yerleşimin bir ana cadde üzerinde toplan-
mış bulunması, kültürelyapı nedeniyle hersokak-
ta kahvehane ve kahvehane ruhsatı verilmiş çay
ocaklannın bulunması, umuma açık yeriere 200
metreden daha uzakta bulunan binalar ıçin sa-
hipleri tarafından çokyüksek kiralar talep edilme-
si gibi nedenlerie kanuna karşı hile yoluna gidil-
mesine sebep olmakta ve özel sektörûn eğitim
alanına yatınm yapmasını sınırlamakta, beş yıllık
kalkınma planlanndaki 'özel öğretim kurumlan-
nın yaygınlaştınlması' hedefine ulaşılmasını da
zoriaştırmaktadır. Bu bakımdan kısıtlayıcı hüküm-
leri taşıyan kanunun değiştirilmesine ihtiyaç du-
yulmaktadır."
Meyhane vs. yerlerin okullara uzaklığını 200
metreden 100 metreye indiren tasan TBMM'de ka-
bul edilmiş mi? Evet, edilmiş. AKP milletvekilleri-
nin oylanyla 12 Kasım 2003'te TBMM'den geç-
miş, 21 Kasım 2003'te de yürüriüğe girmiş...
ISIK KANSU
Osmanlı millet modeline doğruProf. Dr. Bilal Eryılmaz, bundan
bir süre öncesine kâdar Recep Tay-
yip Erdoğan ın başmüşavirierin-
dendi. Eryılmaz, o dönemde ünlü
Başbakanlık Müsteşan Ömer Din-
çer ile birlikte Türkiye'yi üniter ya-
pıdan uzaklaştırarak federalizmin
kucağına atacak ve Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer'in ve-
tosu üzerine askıya aJınan AKP'nin
sözde kamu yönetimi reformunun
hazıriayıcılanndandı.
Bilal Eryılmaz'ın, Mayıs-Haziran
2002 tarihli "Yeni Türkiye" dergisin-
deki makalesi "Bihikte Yaşama Tec-
rübesi: Osmanlı Millet Sistemi"
başlığını taşır.
Erdoğan'ın başmüşaviri Bilal Er-
yılmaz'ın makalesi şu yorumla bi-
ter:
"Dısarıdan yapılan müdahaleler
ve iç faktörierin zohanması ile Os-
manlı yönetimi, tanzimat reformla-
n çerçevesinde, millet sisteminde
dini kesimin gücünü azaltıp laik un-
suharın etkilehni arttıran, Osman-
lı yönetiminde ve siyasal sistemin-
de gayrimüslimlerin Müslümanlar-
la eşit hale gelmesini sağlayan dü-
zenlemeleri ve toplumlan bir 'Os-
manlılık' üst kimliğinde birleştirme
politikasını yürüriüğe koyduğunda,
millet sistemini yeniden yorumla-
mış ve daha global bir düzenleme
yapmış oluyordu. Tanzimat reform-
lan, sanayileşme ile birlikte ortaya
çıkan küreselleşme sürecinin mey-
AZTt KİHLİK, USTU KıMtiK.'-
dan okumalanna karşı bir cevap
niteliğindeydi. Osmanlı millet sis-
teminin niteliği, özellikle dini ve
sosyal açılardan küresel ihtiyaçla-
n karşılayabileceği için, Batı kaynak-
lı bu meydan okumalara cevap ver-
mekte pek fazla zohanmadı. Millet
sistemi, tanzimat reformlanyla bir-
likte yönetim ve hukuk bakımından
Batı'daki katılımcı ve eşitlikçi siya-
set anlayışına ayak uydurmak su-
retiyle vaıiığını korumayı başardı.
Ulus-devletin zayıflaması ve küre-
selleşmenin getirdiği çok kozmo-
polit toplum yapısı, Osmanlı millet
sisteminin bir yaklaşım olarak or-
taya koyduğu, farklı kültür ve inanç-
lann asimile edilmeden birarada ya-
şama siyasetinin önemini yeniden
tartışmaya açmıştır."
Başbakan Erdoğan, Hakkâri'de
bir üst kimlik tanımı ortaya attı. Te-
rör örgütü başı Abdullah Öcalan
da birkaç gün sonra benzer sözle-
ri yineledi.
Erdoğan beklemedi, bir aşama
daha sıçradı, "Dinde birieşiyoruz"
dedi.
Şimdilik üst kimlik olarak "Türki-
ye Cumhuriyeti kimliği"n\ dillendi-
riyorlar. Ancak o kavramın artı dol-
durulurken çağdaş "demokratik,
laik, sosyalhukukdevletinin eşit, öz-
gür, kardeş yurttaşlığı"n\n üstü si-
liniyor, yerine dinde birlik sağlar gi-
bi gözüken Ortaçağ ümmeti otur-
tuluyor. Osmanlı millet modeli ya-
ni...
Yıllardır "hoşgörüydü, serbest-
llkti, azınlıktı, kimlikleri yaşamaktı,
ulus-devletin hayaletiydi" ve ben-
zeri bin türiü vıdıvıdının bugün ge-
lip dayandığı yer özetle budur...
Bu yolun altı da üstü de bırdir;
doğrudan "ılımlı Islam devleti"ne
gider...
KendU Hmek
Insan, kendini bilmeli...
Yıllar yılı, geleneğini ve
geleceğe dönük çizgisini
çok iyi bildiğin, ilkelerini
ayaktatutan kadrolannı ya-
kından tanıdığın bir gaze-
tenin genel yayın müdür-
lüğü için "yanıp tutuşa-
cak"s\n...
O kadrolar, seni yanıp
tutuştuğun genel yayın mü-
düriüğüne getirecekter ama
içindeki ateşi birtüriü sön-
düremeyeceksin. Göreve
geldiğin günden başlaya-
rak bu kez gazetenin çiz-
gisini, ilkelerini değiştirip
dönüştürmek, hattabaşka-
laştırmak için yanıp tutuş-
maya başlayacaksın. Dün-
ya görüşleri ve mesleki kim-
likleri ile gazetenin omur-
gasını oluşturan kadrolar
iledidişecek, "modernleş-
me", "çoğulcu demokra-
si" adına onlann düşünce
yapılannı sorgulamaya kal-
kacaksın... Ama başara-
mayacaksın, tutturamaya-
caksın, yenileceksin... Bu-
nun attında ezilecek, ezile-
cek hatta yanıp kavrula-
caksın...
Başka bir şey olduğunu
sanırken dönüverip başka
birşey olacaksın...
Ne mi olmuşsun?
Yaşlı ve hasta bir insanın
'plastikçişkabınr bile gün-
lüğüne not düşüren, yıllar
sonra da onu çıkanp "ba-
sın tarihi" diye yazan biri-
si...
Yaşam felsefesi için bi-
rebirdir o söz: Insan ken-
dini bilmeli...
Başbakan, Halkı Devlete
Karşı Isyana Çağırıyor!
LÜTFtKALELİ
Başbakan Erdoğan'ın Düz-
ce'de muhtariara hitaben yaptığı
bir konuşması, 2 Aralık 2005 ta-
rihli basına özetle şöyle yansıdı:
"Sizler, sadece nakil ilmüha-
beri imzalayan kardeşlerim de-
ğilsintz. Kimse 'bu muhtardır
1
de-
yip sizi atamaz. Bazılan kayma-
kamın, valinin karşısında el pen-
çe divan durur... Valinin, kayma-
kamın karşısında elpençe divan
durmayınız! Sizler, atanmış de-
ğil, seçilmişsiniz!.. Seçilmenin ge-
reğini yapacaksınız. Çünkü siz
gûcûnûzü halktan alıyorsunuz.
Oyleyse o gücû gereği gibi kul-
lanacaksınız"
Oysa öteden beri bilinen bir
gerçek vardır, o da şudur
"II sınıhan içerisinde görevya-
pan valiler, devleti temsil eden
en büyûk mülki amirdirier. Valile-
reitaat, devlete itaattir. Valilereita-
atsizlik ise devlete itaatsizlik ve
başkaldındıri.."
Bugün 40 milyon seçmenin sa-
dece yüzde 25 oyunu alarak yüz-
de 75 çoğunluğa karşı Başba-
kanlık koltuğunu işgal eden Erdo-
ğan, çok açık biçimde, çok per-
vasızca muhtarlan ve de onlann
şahsında halkı devlete karşı is-
yan etmeye çağınyor...
Böyle bir demeçte bulunan sı-
radan bir yurttaş, mevcut yasa-
lara göre suç işlemiş olur ve dev-
lete karşı halkı isyanateşvikten do-
layı hakkında derhal dava açılır...
Ama bunu bir Başbakan söy-
lüyorve hakkında hiçbir dava açıl-
mıyor, neden?
Çünkü o bir Başbakan!..
Ama Istanbul Büyükşehir Be-
lediye Başkanı olduğu dönemde
Siirt'te yaptğı konusmasında, "ca-
mileri kışlaya, minareleri süngü-
ye, müminleri askere" benzete-
rekdinleyenlerini "Vurde vuralım,
öl de ölelim!" sloganlanyla coş-
turan Erdoğan, halkı isyana teş-
vik ettiği için, diğer suçlanyla bir-
likte 10 ay hapse mahkûm oldu.
Erdoğan, türban militanhğı yapan
Leyla Şahin'in AlHM'de açtığı
dava Türkiye lehine sonuçlandı-
ğında da Türkiye'yi savunmamış
ve AİHM karannı tanımayıp türban
konusunda söz söyleme hakkının
din ulemasında olduğunu söyle-
miştir.
Erdoğan'ın bu sınırtarnmazlığın-
dan cumhuriyet adına büyük ra-
hatsızlık duyan yurttaşlar bireysel
girişimlerde bulunarakyargı yolu-
na başvurmaya başlamışlardır.
Cumhuriyet gazetesinin 3 Ara-
lık 2005 tarihli sayısında yer alan
habere göre "Mahir Akkar adlı
yurttaş, Erdoğan, TBMM Başka-
nı Bülent Annç, AKP ve AKP
MKYK üyeleri hakkında 'Anaya-
sal sistemi, çağdaş ve uygarya-
şamı, demokratik cumhuriyeti,
laik devlet ve hukukyapısıyla çağ-
daş değeneh hedefalıp şeriat re-
jimini çağnştran eylem ve söylem-
lerde bulunarak anayasal suç iş-
ledikleri' iddiasıyla Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcılığı'na suç duyu-
rusunda bûlundu.Akkar'ın bu du-
yariığına demokratik sivil toplum
örgütleri de katılmalı ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin geleceğini karar-
tacak olanlann karşısında dik du-
rarak yasal yollara başvurup di-
renç göstermelidirier...
KtM KtME DUM DUMA BEHIÇ AK behicakioyahoo.com.tr
ÇtZGtLlK KÂMİL MASARACI kamilmasarachâ mynet.com
MİLLİ PİYANGO ÇEKİLDİ
1 milyon YTL 557578
100binYTL 1 3 9 7 4 3
50binYTL 4 1 8 4 5 2
5binYTL
02038302663505^10336115442677
800 YTL
004107 015316 017625 017758 018963
021248 022883 043827 047206 066192
072734 078076 082320 089913 093178
096487101520102644104562107176
116186121376128594132531146096
153126159228168009168051168487
176345185046188815203603214848
215872 221052 223703 237232 247853
263478 267416 281783 293223 293657
296605 299410 327858 330571 332082
336292 338842 339875 346160 349756
351818 360427 366482 371447 380208
382993 398151 399557 401305 401578
414975 416844 420054 421190 423467
424860 425312 429372 451965 454308
457262 462996 465399 478006 496988
513587 516450 518015 525928 538763
549470551095551143553049559148
560285 560348 568680 572430 577484
583778 585487 585888 586164 594185
600 YTL
000742 001246 002753 007487 008997
029995031546045598053052061081
064041 069480 070603 076177 079179
086264096934110211110351112281
115435119858122123130343132173
137741139099141665152922168530
172102182877185264192905198156
208876 226685 234288 239179 245574
249573 267180 268852 276135 281329
286201 287712 295733 297353 300527
302885 303876 307521 309478 313739
314789 317628 325687 342964 353374
362680 366991 372210 378424 380785
392923 396803 397694 397764 403517
413102417114417631 421617422499
423043 426495 428786 443221 455497
458923 460866 463940 474484 476128
495364 501990509038511467512662
535686 542261 553096 555074 566451
578774 579212 580182 591553 591797
400 YTL
001889 002901 007612 014212 015170
027751 030856 032105 041746 044993
045843 046428 057476 063108 073781
082531 096356 096579 096582 096800
098215100708112960120428121165
136286142992145922151373151643
159824162030167025172040188356
190632190862200958217353220713
221347223212235868236933238866
244376 245907 261211 263900 263947
266429 266516 271599 274813 279354
286167 289271 298537 299757 331828
333809 337930 349204 372790 383954
386280 391033 404624 404645 410346
418432 427229 429139 437089 437890
437893 439550 440410 445284 455057
466260 467399 471165 473369 487031
488010504825506517517798521200
522790 526382 531475 562244 568207
580941 582667 583774 584349 584757
100 YTL
01915 27634 41247 76853 89685
20506 32826 49560 87214 98835
50 YTL
1092 4558 5451 7390 8956 3118
5413 5729 8680 9735
30 YTL 179 236 257 387 748 932
16YTL 06 82 89 96
HAR
I
V
fT
Bt
I
rTÎ
1
PC
1
\
|
Oy
1 i 1 ı
1
iAı
T
J
\
V
1
{f
1 1
I
<
1 1
r
\
ı 1
^ 1 1 1 1 1 1
l
KKi2 OLARAK \
LFEMA D€5ll$ıM
fi r
V
Sı
Ü
•>
(/
/ (
\
ı
\
\\
w
İ\
?HAYAT EPİK TÎYATROSU MVSTAFA BİLGÎN hayatepik@mynet.com
SIZCE ..
HA.NĞÎ "ÖLCU"
OLÇÜSÜZ?
J
AKP hukumetınm son uç yıldır yaptığı çok ıvı şeyler var Bunları golgeleyecck, uzerıne şal ortebılecek
adımlardan kaçınmaktır doğru ve ısabetlı olan
Olçü çok onemlı
Türkiye'yi yeniden germek ve ıstıkrarsızlık sulanna çekmek ısteyenlerm değırmemne su taşmması
ıstenmıyorsa. olçu kaçırılmasın.
Hasan Cemal/Milliyet 08-12
Hasanı bugunlere taşıyanm. Cumhuriyet ve sovup saydıklan olduğunu belırtmeyı de, az kaldı
unutuyordurv
Mınnet duygusu beslemesi için değil, sadece bıraz "ölçfl" duygusu aradığım ıçın.
Orhan Bupsolı/Cumhuriyet 08-12
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN lOArahk tacw.mumtaz-arikan.com
Amorti 4ve7
SUMATRA
"PRINCEOF WALESVEREPUlSfBATTIL
134-1 'DE 8U6ÜM, İKİ /M6İUZ SAVAŞ SEMİSİ, JAPONL4R 7X£A
FINMN 6ÜHBY ÇİN OEMtZJ'HOE BATTKtLûf. H. OÜUYA SAM-
Şl İÇİNDE,JXPONYA'NIM UZAKPO&J'rU /Ç6AL PlANt
6BRÇEKLBÇMEYE SAfLAMtfT/. İM<ERE'NfN YÖNE-
TİMfNPE BULUNAN MAiAYA Y/I&AAAMSI'NOAN AŞA-
61 OO&RU İNEN TAPON KUVVETLEKİ, SİfJGAPa/Z
APAS/NA. PAYANMIŞn. SUHUM ÛZEIZİNE, BÖLGEPEKİ
SAVUNMAYA YAROtMCt OLMASI iÇ/fJ, /Kl İNGİLİZ SA-
VAÇ eeMisi, "P&NCE OF WALBS "(P&MS OF vsns)
re *&epui£E"(&PALS'), SMSAPUB'A GÖNPERIL-
MİŞTİ. GÜUEY ÇJM DENIZl'ME AÇILARAK JAPOfJ ÛE-
A/İ2 K.UWenjERi'H/U SALOie/S/AJI BEKLEYeN 6B-
MİLER, JXPON SAI/Af üÇAAU^/StAJIN AA/I SOM-
BA&PfMAA/MA HgRAriP BATM/ÇTt!.
So/cfa, ofayı 9Çrk!ayar> • ı *r//a gârû/üyo/r
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
'Guantanamo Ekspresi'
Çeyrek yüzyıl önce CIA'nın marifetlerini "Mis-
sing-Kayıp" filmiyle beyazperdeye aktaran ünlü
yönetmen Costa Gavras bile bu kadannı hayal ede-
mezdi..
Lübnan kökenli Alman vatandaşı Halid el Mas-
ri'nin başınagelenlerden sözediyorum. Hani CIA'nın
işkence uçaklanyla Afganistan'a kaçınlan ve Mer-
kel-Rice arasında diplomatik skandala yol açan
bir "Masri olayı" var ya... O!
"Le Monde" ve "El Pais"nin iki gündür yayım-
ladığı olayın aynntılan dehşet verici:
Almanya'nın Ulm kentinde yaşayan El Masri,
4O'lı yaşlannı süren bir otomobil satıcısı. 2003 yı-
tının 31 Aralık günü, Makedonya'daSkopje'ye(Üs-
küp) gitmek üzere otobüse biniyor. Karadağ da
pasaportu elinden alınıyor.
"El Kaide" üyeliği ile suçlanan Masri, sonra Üs-
küp'te birotelegetiriliyorve23gün buradaAJman-
ya, Norveç ve Afganistan temaslan konusunda
sorguya çekiliyor. Afganistan'a adım atmayan, Nor-
veç'te de kimseyi tanımayan Masri; masumiyetini
kanıtlayamıyor.
"Yanlışlıkla" Masri'yi kaçıran CIA işkencecileri;
tutsaklannı Üsküp'te sürekli videoya alıyoriar ve ka-
meraya "iyi muamele gördüğünü" söylemesini,
kendisini uçağa koyup, Almanya'ya geri göndere-
ceklerini söylüyorlar.
Bunun üzerine Masri, gözleri bağlı, bir arabaya
bindiriliyor. Bir saatlik bir yolculuktan sonra "sağ-
lık kontrolü" gerekçesiyle, bir binanın önünde in-
diriliyor. Burada giysileri makaslanarak soyulan
"tutsağın" copla ırzına geçiliyor.
'Kanunsuz bir ülkedesin!'
Masri etrafı görmüyor ama kameranın sürekli
çalıştığını, olan bitenin filme çekildiğini hissediyor.
Gözlerindeki bant açıldığında ise karşısında, yüz-
lerine dağ maskeleri geçirmiş siyahlı 8 adam bu-
lunuyor. Derken işkenceciler Masri'ye yeni giysiler
veriyor; zincirleyip, bir uçağa atıyorlar. Ve iğneyle
uyuşturuyoriar.
Masri yol boyu uyuyor ve nereye götürüldüğü söy-
lenmediği için önce sıcaktan "Guantanamo" ya da
"lrak"a geldiğini düşünüyor. Amerikalılar ilk gece
tutsaklanna şunu söylüyorlar. "Burası kanunsuz
ülke. ölürsen, kimsenin ruhu duymaz!"
Neden sonra Afganistan'a indiğini anlayan Mas-
ri'yi, beş ay sonra nihayet Sam isimli bir Alman gör-
meye geliyor. Masri, "Sam "dan Alman hükümeti-
nin temsilcisi olup olmadığını öğrenmek istiyor.
"Sam", kimliğini açıklamıyor. Ama 8 gün sonra
Masri'ye "serbest bırakılacağını" söyleyen ilk kişi
"o"oluyor.
Afganistan'daki son gününde kendisini muaye-
neye gelen bir Amerikalı doktor da yolculuk önce-
si hiçbir şey yiyip içmemesini tembihliyor. Sağlık
kontrolü yapan doktor bu sözlerinin ardından, "yol
boyu tuvalete gitmesine izin verilmeyeceğini" be-
lirtiyor!
"N313P" sayılı Boeing 737'nin kapısına dek
Masri'ye "Sam" refakat ediyor ve uçağın "Alman-
ya dışında bir Avrupa ülkesine ineceğini" söylü-
yor. Masri'nin kulakları tıkaçlanıp gözleri bantlanı-
yor. Ama CIA bu kez Masri'yi uyutmadan, koltu-
ğuna "zincirliyor!"
Inişte gözleri hâlâ bağlı olan Masri'yi, yerde bir
araba teslim alıyor. Yan asfalt, yan toprak dağ yol-
larında 6 saat süren bir yolculuktan sonra "tutsa-
ğın" gözlerini açıp, zincirini çözüyorlar. Pasapor-
tunu iade ettikten sonra da kendisinden "arkası-
na bakmadan yürümesini" istiyorlar!
Gece vakti, yokuş aşağı biryolda kendisini elin-
de pasaportuyla bulan Masri, sırtından vurulaca-
ğını düşünüyor. Ama silahlı üç kişi tarafından tes-
lim alınıyor ve Arnavutluk-Tiran Havaalanı'ndan
Almanya'ya uçuruluyor.
Bakan Binali Yıldınm'ın "Ne kadar isteherse o
kadar kalsınlar. Ne kadar kalıharsa, havaalanı o ka-
dar para kazanıri.. Müşteriye en iyi hizmeti vermek-
le mükellefiz..." diye bahsettiği CIA uçaklan, işte
böyle bir "misyonun" aracı.
"Le Monde" dün, "Guantanamo ekspresi" ola-
rak adlandınlan bu uçaklann inip kalktığı ülkelerin
haritasını vermişti. Trafığin en yoğun olduğu iki Av-
rupa ülkesi, 430 uçuşla Almanya ve 210 seferie In-
giltere... "Le Monde"un haritasında, Türkiye'den
de "iki CIA seferinin" yapıldığı görülüyor.
Basit bir isim yanlışlığı yüzünden beş ay işken-
ceden geçen Masri'nin öyküsü böyle. AcabaTürk
havaalanlarına konup kalkan CIA uçaklan, hangi
Masri'leri taşıdı/taşıyor ve Türkiye bu skandalın
neresinde?
B O L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3
1 2 3 4 5 6 7 8 9
SOLDANSAĞA:
1/ Üzerine sar-
mısaklı yoğurt
dökülerekyeni-
len bir hamur
yemeği. 2/Her-
hangibirtoplu-
luğu oluşturan
bireylerdenher
biri... Teklıf. 3/
"Adam, herif"
anlamında argo
sözcük.. Parlak
kırmızı renkte
bir süs taşı. 4/ Kısa kıl-
h bir av köpeği cinsi..
Ördeğe benzer bir su
kuşu. 5/ Satrançta bir
taş... Bir süs taşı. ö/Ağır-
bk... Esld ve bilinmeyen
bir tarihi anlatmakta
kullanılan deyim sözü.
II Sergen.. Arpa. yu- 7
laf,kepekveketentohu- 8
mu kanşımından olu- 9
şan at yemi. 8/ Karak-
ter... Kalınca ve açık saman renginde yan mat bir kâ-
gıt türü. 9/ Bir pamuk cinsi... Kemiklerin yuvarlak ucu.
YUKAREDAN AŞAĞIYÂ:
1/ Izgarada pişırilen kemiksiz et. 2/ Bireydeki duyu alı-
cılannı etkileyen dış öğe... Radyum elementinin simge-
si. 3/Bulgaristan"ınparabirimi... Birişletmeninaniba-
tışı. 4/ Bilgiçlik taslayan kimse. 5/ Sazı kurmaya yara-
yan burgu... Bir balık cinsi. 6/ Üa tarla arasındaki sınır...
Tarih öncesine dayanan efsane... Baryum elementinin sim-
gesi. 7/ Sırtta taşınan yük... Anadolu halklannın en eski
anatannçası. 8/Uzak... Gitar eşliğinde seslendirilenPor-
tekiz halk şarkjsı. 9/Bireyler arasında ortak simgeler siş-
temiyle gerçekleşhrilen anlam ve bilgı alışvenşi.