Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 KASIM 2005 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edıme
Kocaelı
Çanakkale
Izmır
Manısa
Aydın
Denızli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
19
19
23
18
21
21
23
22
Sinop B 20 Adana PB 24
Zonguldak Y 21 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
B
B
B
B
B
B
S
22
21
23
16
17
17
14
B 23 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siırt
Hakkâri
Van
PB
B
B
B
B
PB
PB
23
19
22
18
18
14
12
S 10
Yurdun kuzey. ıç .'e ba-
tı kesımlerı parçalı çok
bulutlu, oğ e saa'.lerın-
den ittbaren Mama
r
a
Kuzey ve kıyı Ege ıle ak-
şan saatlenndeT sonra
Bolü Duzce veZonçjl-
daK çevrelen yağmjr ve
sağanak yağışlı dığer
yefter parçalı \e az bu-
lutlu geçecek Sabah
saatlennde yuraun ıç ve
doğu kesmılennde sıs
slayı gorjlecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
K
K
K
Y
K
K
K
PB
-1
7
0
4
5
4
3
2
Berlın
Budapeşte
Madnd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
PB
K
Y
K
Y
Y
Y
Y
2
4
8
3
9
10
13
21
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıfiıs
Kahire
K
B
PB
B
Y
PB
PB
B
4
14
-1
12
14
8
co
29
Münıh PB 1 Zürih K 3 Şam B 26
: Sıslı ^ Çok bJ utlj ı Yagmurij :ulu
Kimlik
Tartışmaları!..
I Baştarafi 1. Sayfada
BunoktadaCHPli-
derine katüamıyonız.
Başbakan tuzağa
düşmüyor, Ilımlı îs-
lam Devleti' projesi-
nin siyasal ve felsefl
hedefıoe doğru bi-
linçle yürûyor. Sayın
Erdoğan'ın daha ön-
ceki tutum ve davra-
nışlarıyla bu son çıkı-
şı bir arada bütünüy-
le düşünüldüğünde
niyetinin ne olduğu
açık seçik ortaya çı-
kar.
•
Güney komşumuz
Irak'tan gelen ajans
haberkrinde artık
Arap sözcüğüne rast-
lanmıyor; Sünni, Şii
ve Kürtler'den söz
açılıyor: ülke fiilen
parçalanmıştır; Ame-
rika kanlı bir yön-
temle de olsa hedefine
ulaşmıştır.
Bush yönetimi Tür-
kiye'de bu hedefe se-
çinıle ulaşmayı nu sı-
nıyor?
Gazetelere yansı-
yan haberlere göre
Türkiye'nin hapisha-
nesinde cezasını çe-
ken Abdullah Öcalan
"Kurtanlmış Kürdis-
tan'ın îslamcı enter-
nasyonalizme beşiklik
edeceğini" söylemiştir.
Tüm haberkr ve
göstergeler Anado-
lu'da Türkleri geriye
itecek ve İslamı "üst
kimlik"le egemen kı-
lacak bir projeye
yönelişi vurguluyor-
İar.
Cumhuriyet
BarselonaZirvesi'nde fıyaskoB Baştarafi 1. Sayfada
Başkanı Mahmud Abbas. tngütere Baş-
bakanı Tony Blair. Almanya Başbakanı
Angela Merkel Polonya Başbakam Kazi-
mierz Marcinlrîewicz, katılıyor. Geri ka-
lan 38 ülke. dışişlen bakanlan tarafından
temsil ediliyor.
Zirvenin fiyaskoya uğramasının nedeni
olarak Barselona sürecinin kuzey Avrupa
tarafindan ana ilkelerine saygı gösterilme-
mesi olduğu belirtiliyor. EuroMed STK'ler
Platformu Genel Sekreteri Mahmud Al-
lal, Türkıye'nin de tutumundan yakınarak
"Türkiye çok büyük ve güçlü bir ülke.
Türkiye EuroMed diyaloğunda yeterin-
ce ağırlığını koymalı. Ayrıca ekonomik
ve siyasal reformlarda da bizlere örnek
oluşturamadı" ıfadesini kullandı. Allal.
bir anlamda Türkive'nin "kahbının ada-
mı" çıkmadığı mesajını da vermiş oldu.
Öte yandan 8 Arap ülkesı içinde STK'ler
konusunda da uzlaşma yok. Mısır ve Tu-
nus, STK'lerin ciddi denetim altında rutul-
malarında ısrar ederken öbüı 6 ülke dav-
ranışlan ve çalışmalannda serbest bırakıl-
malanndan yana. Önceki gün bir yemek-
li toplantıda konuşan Arap Birliği Genel
Sekreteri Amr Musa da EuroMed süre-
cini şöyle eleştirdı: "Bu süreçte ağırlık-
lı olarak ekonomi ve kalkınmaya önem
verilirken kültürel alana ağırlık konul-
madı. Barselona sürecinin bu 10. yıldö-
nümünde bütün Akdeniz için uzlaşma
bekleairdi. Araplar reform istiyor. Bu-
nu bize hiç kimsenin söylemesine ge-
rek yok. Daha önceki Tunus zirvesinde
'modernızasyon' belgesi kabui edilmiş-
ti. Ortadoğu'da barış çok önemli.Avru-
pa ortağımız olarak barış sağlamak
için daha aktif rol oynamah. Arap Bir-
liği olarak AB ve İspanya hükümetle-
riyle işbiıiiğimiz bizi çok mutlu ediyor."
Musa, kültürlerin uzlaşması ve medeni-
yetlenn çatışjnası konusunda şu görüşlere
yer verdi: "Önümüzdeki beş yıl külrür-
lerin uzlaşmaya varmaları çok önemli.
Hiçbir kültür yok edilemez. Bir uygar-
lık öbürünü anlanıalı. sömürmemelidir.
Huntıngton'ın savunduğu uygarlıkiann
çatışması, yıkıcı bir yaklaşımdır. İsrail
ve Filistin arasında barış özendirilmeli-
dir. Zaten barış istikrar getfrir."
İspanya Dışişlen Bakanı Miguel Angel
Moratinos da EuroMed ya da Barselona
zirvesiyle ilgilı şunlan açıkladı: "Uygar-
lıklar lttifakı EuroMed zirvesinde des-
teklenecektir. Bu geleneksel diyaloğun
ötesine geçecektir. Bir kere eğitim ve
kültürel konulan kapsayan bir eylem
planı hazırlanacak. birkaç toplantıda
ele ahndıktan sonra onay için BM giin-
demine sunulacaktır."
Moratinos sözlerine şunlan ekledi:
"Akdeniz Havzasf nın insanlan Brük-
sel'deki çahşmalar konusunda kesinlik-
le bilgi sahibi değiller. Bizler bu konu-
larda bilgisizsek karşılaşacağımız teh-
ditleri de hesap edemiyoruz demektir.
Medya mensupları. EuroMed bölgesi-
nin daha iyi tanıtüması ve güçlendiril-
mesine yardımcı olmalıdırlar." Avrupa-
Akdeniz Enstitüsü Direktörü Andreu Cla-
ret ıse Barselona sürecı konusunda "Ak-
deniz küreselleşmenin dinamik bir labo-
ratuvarıdır. Bunun çok iyi işlev görme-
sini sağlamak görevimizdir" dedı
Barselona Zirvesi öncesinde 'terorizm' sözcüğünün tanımı üzerinde uzlaşma sağlanamadı
Anlaşmazlık Arapları küstürdü
ZEYNEP ORAL
BARSELONA "Ülke-
yi işgal eden güçlere kar-
şı savaşmak, terorizm mi,
değil mi?". "Ülkesini
koruyana terörist denile-
bilirmi?"
Barselona'da pınl pınl
bir güneş .. Görkemlı mi
görkemli Akdeniz Kongre
Merkezi... Binlerce konıma
ve güvenlık görevlisi.. Her
ülkeden yüzlerce gazeteci...
Aylardır millet bu zirveye
odaklanmış. Aylardır değil,
yıllardır! Dile kolay. Tam
38 ülkenin, Avrupa ve Ak-
deniz ülkelerinden devlet
ve hükümet başkanı burada
buluşacak. Çünkü "Barse-
lona Zirvesi" var' Roman-
ya, Bulgaristan, Hırvatis-
tan... Ama gelm görün ki
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Derdin Özü Plansnlık
Okul manzumelerinden biriydi galiba; "Dertler-
den kurtulursun gezsen Anadolu'yu" diyen. Bü-
yüyüp gezdikçe, aksine, bu topraklann tam bin
"dertküpü" olduğunu anlamak üzmüştür hepimi-
zi.
Eskiden, yol derdi, su derdi gibi dertler vardı.
Çok şükür bunlann çoğu ortadan kalktı. Daha
doğrusu, bunlar dert olarak dile getirildiği zaman-
larda üstü örtülen, yahut değiştirilmez bir alınya-
zısıymış gibi kabullenilen "geçim derdi" şimdi
olanca açıklığıyla ortaya çıkmıştır. Onun da geri-
sinde işsizlik yatıyor.
Ya büsbütün işsiz kalmak ve yeni iş butamamak
biçiminde kendini gösteren ya da yetişip kendi-
ni işe hazırlarken insanın içini kemiren yakın ge-
leceğe dönük bir endişe olarak. Daha da kötüsü,
iş bulunsa bile alınacak maaş ya da ücretin ge-
çim sağlamaya yetmeyeceğini bilmek ki, o da
yüksek işsizlik oranının bulunduğu bir ekonomi-
de aynı kapıya çıkmakta.
Siyasal sistem bu derde temelden bir çöziim
getiremediği için, iç ve dış politikanın gündeme
soktuğu sorunlar da bunu örtmeye asla yetmiyor.
Avrupa Birliği'ne girip girmemek mi?
O konuyu biraz kazırsanız, küçük bir "seçkin-
ler" zümresi dışında, en azından yakın zamania-
ra gelinceye kadar bu konuya olan ilginin büyük
ölçüde işsizlikten kaynaklandığını görüyorsunuz.
Avrupa'ya iş kapısı olarak bakan insanlanmız ora-
lara gidip zor koşullarda çalışmaktan kaçınma-
dıkları gibi hâlâ da AB sorununa o gözle bakmak-
talar.
Alt kimlik, üst kimlik tartışması mı?
Çeneleri yoran ve sütunlan dolduran bu konu
bile temelde, ülkenin bir bölümü yeterli iş olanak-
lanna kavuşamadığı için ortaya çıkan Güneydo-
ğu ve terör sorunlannın bir sonucu değii midir?
Bunlara henzer düşünce zincirleriyle hemen
hemen bütün sorunlan geçim derdine, yani açık
ya da kapalı işsizlik sorununa bağlayabilirsiniz.
Netuhaftır ki, işsizliği azaltmak için şimdiye ka-
dar ileri sürülen çözümlerin bir kısmıt
tersine
sonuç doğurup derdi daha da arttırmıştır.
özelleştirme, ekonomiye canlılık getirip yeni
yatırımlara yol açmak yerine, çok sayıda insanın
büsbütün işsiz kalmasına ya da asgari ücretten
de düşük ücretle yeni iş bulmatelaşına kapılma-
sına yol açmadı mı? Yabancı sermaye de, spe-
külatif amaçlaria gelip gittiği ya da mevcut kamu
variıklarına el koyup yeni çalışma alanı açmakta
yetersiz kaldığı için soruna çözüm getirmedi.
Ama, işsizlik konusundaki başarısızlığın özün-
de bir başka dert yatıyor: Plansızlık. Plan kavra-
mının huzurdemek olduğu unutulmuştur. Yatırım-
lan ulusal amaçlara ve en başta sağlıklı istihdam
hedefine göre planlayıp yurt düzeyine dengeli bi-
çimdeyaymadıkça.yalnız işsiz kalabalıklaryarat-
makla kalmıyorsunuz, aynı zamanda o insanla-
rın ya bir bölgede huzursuzlaşmasına ya da hu-
zursuzluğu ış aradıklan başka bölgelere taşıma-
sına yol açıyorsunuz.
yukandaki bu sorular Bar-
selona'da ortalıği kanştır-
dı... Yann yapılması gere-
ken "Barselona Zirvesi"
yukandaki soru nederuyle
tehlikeye bile düştü... Suf
"terorizm" sözcüğünün
tanımı üzerine ülkeler bir
anlaşmaya varamadıklan
için birçok Arap ülkesinin
lideri, Barselona Zırvesi'ne
katılmaktan vazgeçti. Mı-
sır, Ürdün, Suriye, Cezayir,
Fas, tsrail ve birçok Arap
ülkesinin devlet başkanlan
kesinlikle katılmayacakla-
nnı bildirenler arasında...
t/ Temelleri on yıl önce
(Ispanya'nınAB başkanlığı
döneminde) atılan veAvru-
pa ülkeleriyle Akdeniz'in
kuzejindeki ve güneyindc-
ki ülkeler arasında işbirliği
ve ittifakı, birlikte kalkın-
majı hedefleyen. aradaki
uçurumu ve çelişkileri gi-
dermeyi amaçlayan. kısaca
"EuroMed" diye arulan,
" Barselona Sûreci" bugü-
ne dek en çok dışişlen ba-
kanlanru bir araya getirmiş-
ri.Yannkı zirve hükümetve
devlet başkanlannı bir ara-
ya getirme açısından bir ilk
olacaktı.. Ancak şimdi ya-
rab bir "ilk". Çünkü katı-
lım az ve eksik. Katılacağı
kesin olanlar arasında Tony
Blair,Angela Merkel, Ka-
zimierz Marcinkiewicz,
Jose Luis Zapatero ve Er-
doğan bulunuyor. "Kitle
imha silahlan üzerine
tavrumz ne olacak?" Ki-
barca sorulan bu soru ikın-
ci önemli tartışma konusu.
Sorunun daha az kibarcası
"Yanı başımızdaki tsrail,
nükleer gücüyle hepimizi
Merkel ve Zapatero Türkiye ye gelecek
Başbakan Tayyip Erdoğan,Almanya
Başbakanı Angela Merkel ile İspan-
ya'da yaptığı görüşme sonrasında
"Türkiye veAlmanya yarınlara el ele
yürüyecektir" dedi. Erdoğan'ın Tür-
kiye davetini kabul eden Merkel ise.
"Türkiye''nin AB üyeliğî konusun-
daki siyasetimiz. AB'nin aldığı ka-
rarı temel almaktır" dedi. Erdoğan,
İspanya Başbakanı Jose Luis Rodri-
guez Zapatero ile yaptığı basın top-
lantısında, silahlanmadaki artışa
dikkat çekerek 2OÖ4'te dünyanın si-
lahlanmaya 1 trilyon dolar ayırdığı-
nı belirtti. "tslami terör" ifadesine
karşı çıktığını yineleyen Erdoğan, bu
tanımlamalann Müslümanları ü/e-
ceğini kavderti. Erdoğan'ın görüş-
mede.Kıbns için destek istediği Za-
patero'yuTürkiye'ye davet ettiği öğ-
renildi. Zapatero'nun ilkbaharda
Türkiye'ye geleceği öğrenildi. (AA)
tehdit ederken, Avrupa
suskunluğu sürdürecek
mi?" Bu tartışmada Akde-
niz'in güneyindeki ülkeler
AB'yi iki yüzlülükle ve en
ağır deyişle "Amerikan
uşakhğı"yla suçluyor. Ve 3
gündür toplantılarda henüz
bu konuda görüş ve düşün-
ce birliğine vanlrruş değil.
>/ İki akşam önce Ma-
yorka'daki "Medeniyetler
İttifakı" toplantısını açan
Türkiye ve ispanya başba-
kanlan Erdoğan ve Zapate-
ro, Barselona Zirvesfne
ilişkin umutlu mesajlar ve-
riyorlardı Dün akşam Bar-
selona Vilayet Sarayı'nda
verilen bir resepsiyonda
Zapatero bu umudu vıırgu-
luyordu... Oysa bugün
Kongre Merkezi'nden esen
ha\*a tam tersı.. Merkezde
Mısır Dışişlen Bakanı Ah-
met Abbougheh. bız gaze-
tecilere Mısır Devlet Baş-
karu'nm "yöredeki önem-
li gelişmeler nedeniyle
Barselona Zirvesi'ne katı-
lamayacağını" açıklıyor
Zın'e saarı yaklaştıkça ek-
sikler çoğalıyor. Şündıden
hüküm verip "Barselona
Sürecini" başansızlıkla ru-
teleyenler çoğunlukta
^ Yalnız bu zırveden de-
ğil, on yıllık "Barselona
süreci"nden beklentilen
şöyle özetleyebilirim
1 - Politik reformlarla ba-
nş, güvenlik ve demokrasi
içinde yaşamak... 2- Eko-
nomik reformlarla sürdürü-
lebilir bir yaşam ve geliş-
me 3- Eğitim ve kültürel
dayanışma, 4- Adalet, göç,
ve toplumsal eşıtlıkte gelı-
şimkaydetmek...
On yıldır bu 4 alanda ne
denli ilerlendi artık siz ka-
rar verin! Ve bir an için du-
rup .\kdeniz'in güneyiyle
kuzeyi arasındaki çelişki-
len düşünün. Güneyde iş-
sizlik yüzde 30'lan bulu-
yor: Okuma yazması olma-
yanlar yüzde 50 dolayla-
nnda... Kuzey yaşh nüiusa,
güney genç nürusa ve yük-
sek doğum oranına sahip.
Demokrasi gelenekleri ve
uygulamalan birbirinden
korkunç farklı. Elbet bu çe-
lişkileri düşünürken, kuze-
yin güneyi sömürge olarak
yıllarca kullandığı göz ardı
edılemezdı. Filıstin-lsrail
çatışması ve Irak işgalinin
yarattığı yeni dengeler göz
ardı edilemezdi..
V Zirve öncesi Barselo-
na'da katıldığım EuroMed
ve Medya toplantısında ol-
sun. şimdi zirvenin başla-
masım beklerken olsun. en
sık duyduğum soru "Türk-
ler nerede" sorusuydu. As-
luıdaburada sorulmak iste-
nen "Türkiye neden daha
güçlü bir rol oynamıyor,
neden daha aktif olmu-
yor, neden bu uygarüklar
ilişkisinde gücünü ortaya
koymuyor"du. Akde-
nız'uı güneyi de kuzeyi de
bizden çok şey bekliyor.
Haberinız ola!
• •
'OYK ihalelerde yetkisini aştı'B Baştarafi 1. Sayfada
belirlenen satış değerlerinin altın-
da kaldığı pek çok ihalede; ihale
komisyonlannca satış veya ihale-
nin iptali karan verilmeksizin ko-
nunun ÖYK'nin değerlendırmesi-
ne bırakıldığı satış ve iptal kararla-
nnın. yasaya göre yalrûzca "onay-
lama" yetkisi bulunan ÖYK tara-
findan verildiğine dikkat çekildi.
Raporda, "ÖYTC'nin ihale komis-
yonlannın yerine satış veya iptal
karan verdiği özelleştirme uygu-
lamalarının ortak özelliği, ihale-
deki en yüksek teklifin, değer tes-
pit komisyonlannın belirlediği
değerin altında olmasıdır" denil-
di. Uygıılamaya örnek olarak SE-
KA'nın Afyon Işlermesi'nin 3.1
milyon, Balıkesir Işletmesi'nin 1.1
milyon, Çaycuma Işletmesi'nin
15.1 milyon, TDf nin Çeşme Lima-
nı'nın 12.5 milyon dolara, TZDAŞ
Sakarv'a Traktör tşletmesi'nin 2.3
milyon. Taksan AŞ'nin 10 milyon.
Sümer Holding'in Malatya Işlet-
mesi'nin 6.4 milyon dolara satıl-
ması örnek olarak gösterildi.
"4046 sayıh Yasa ve ilgili dü-
zenlemelere göre, ÖYK'nin iha-
le komisyonlarının yerine satış
veya iptal karan verme yetkisi ta-
nınmış mıdır" sorusu yöneltilen
raporda şöyle denildi: "Bu kural-
lara göre, satıŞ veya ihalenin ip-
tali kararının ihaİe komisvonla-
rınca verilmesi gerekir. Yasanın
18. (C) maddesinin (b) bendinde,
ihale komisyonu üyelerinin ka-
rarlarında çekimser kalamaya-
caklarının belirtilmiş olması iha-
le komisyonlarının satış veya iha-
lenin iptali dışında bir karar ala-
mayacaklarını göstcrmektedir.
ÖY K'nin yetkisi ihale komisyon-
larının verdiği nihai kararları
onaylamak" ile sınırlıdır.4971 sa-
yılı Yasanın yürürlüğe girdiği
15.8.2003 tarihinden önce, İda-
rece gerçekleştirilen 'nihai devır
işlemleri' ÖY'K onayına sunula-
cakken, 15.8.2003 tarihinden
sonra'ihale komisyonlannca veri-
len nıhai kararlar' sunulacaktır."
Raporda. özelleştirme uygula-
malanna ilişkin olarak şu eleştın
ve suçlamalar yöneltildi.
• Özelleştirilen bazı kuruluş. iş-
letme ve varlıklar, değerinin altın-
da satılmıştır. Bunun gerekçesıni
oluşruran, ekonomiye katkı sağlan-
ması. iş olanağının artttnlması, tek-
nolojik yenilik ve yatınmlann ya-
pılması gibi gerekçeler, devir söz-
leşmelerinde güvence altına alın-
marmştır Teklif sahiplerinin peşin
veya vadeli ödeme tercihlenni iha-
le sırasmda belırtmemeleri, ihale-
de açıklık ilkesine aykın sonuçlar
vermektedir.
^ Kuruluşlarca yapılan varlık
satışlannın bir bölümü değerinin
altında gerçekleştirilmiş, ihale so-
nuçlan Idarece yeterince incelen-
meksizın onaylanmıştrr
• Danışmanhk ıhalelerinin pek
çoğunda, yasada ve ihaleye çağn
mektuplaruıda öngörüldüğühalde.
binnci seçılen firma ile fiyat pa-
zarlığı yapılmamıştır.
• Danışmanlann iş tarumı; açık
ve gereksinmelere uygun belirlen-
memiş; yapılan değişikliklerle ek
maliyet ortaya çıkmıştır.
\/ SEKA Kastamonu işletmesi-
nın değer tespitinde. ağırlıklı orta-
lama sermaye mahyeti gerçek dışı
biçimde yüksek belirlenerek işlet-
menın değen düşük gösterilmiştir.
• Balıkesir işletmesırun satış ış-
leminin iptah üzerine Idare. mah-
keme karannm geTeğini zamanm-
da yerine getvrmemiş. işletmenin
gen alınmasına ilişkin işlemleri
başlatmakta gecıkmiştir
• Kuşadası Limanı özelleştir-
mesınde ihale Komisyonu'nca sı-
ralamaya ahnmayan bir teklif sahı-
bı ÖYK tarafindan sıralamaya alı-
narak DeğerTespit Komisyonu'nca
belirlenen satış değerinin 5 milyon
dolar daha altmda teklif veren bu
firmaya satış yapılmasına ortam
hazırlanmıştır
\/ Çeşme Limanı da Değer Tes-
pit Komisyonu'nca belirlenen de-
ğeriü 2.1 mifyon dolar altında fiyat-
la satılmıştır
V Danışman firma değer tespit-
lerinde hatalı uygulamalar yapmış.
Değer Tespit Komisyonu daruşma-
nın raporundakı hatalan yeterince
incelememıştır.
V Özelleştirilen Alkollü tçkiler
Sanayıi ve TicaretAŞ ile Tekel ara-
sındaki cari hesap ihşkisinin 31
Ekim 2003 tarihinde son bulacağı
kararlaştınlmasma rağmen bu ta-
rihten sonra cari hesap ilişkisine
devam edilmiş, devir tarihinde şir-
ketin, Tekel ve bağlı ortaklıklanna
olan cari hesap borcu sılinmiştir
Devredilen şırkete kaynak aktanl-
mıştır.
\/ Vadeli satışlarda. satış bedel-
lennın tahsilinde başanlı olunama-
mıştır. 1 Ağustos 2003 tarihine ka-
dar ÖYK. yetkisi olmaksızın borç
erteleme kararlan vermiştir.
V Borçlann ertelenmesine iliş-
kin hukuki altyapı yetersizdir. Borç
erteleme istemlerinm gerekliliği
sorgulanmamaktadır
•/" Vadeli satışlarda, alacaklann
tahsilinde ve ertelenmesinde uygu-
lama birliği yokrur.
V Gecikme faızi ve cezai şartlar
bazı alıcılara uygulanmamıştır.
^ Pekçokuygulamadabankalar
teminat mektuplannın paraya çev-
rilmesi istemlerini yanıtsız bırak-
mış ya da teminat mektuplan üze-
rine ahcılarca ihtiyati tedbirkonul-
muştur.
GUNDEM MUSTAFABALBAY'
I Baştarafi 1. Sayfada
yor. Ancak bu derinlik kimilerinin hemen aklına
geldiği gibi Ankara'da değil!
Kuzey Irak'ta...
Mechs, Şemdinli olaylannı araştırmaya başladı. Di-
leriz, araştırma sadece kırtasiye dükkânına yapılan
saldınyı incelemekle kalmaz ve vekiller kırtasiyecilik
yapmakla yetinmez, olayı bütün yönleriyle araştırır. ,
Ozellikle ağustos ayından bu yana bölgede ya-
şanan hareketliliği sadece tek bir olayı araştırarak
çözmek zordan öte, olanaksız. Valiyi görevden alsp,.
yeni bir vali atamak da bölgede pişen yemeğe hiç
dokunmayıp kabını değiştirmek gibi bir şey...
Kimi sağduyulu AKP'liler genel başkanlannı ve
hükümet üyelenni, güvenlik raporlarını okumak için
zaman ayırmaya davet etmişlerdi. Son gelen bilgi-
lere bakınca, bu davetin gerçekten önemli olduğu-
nu bir kez de biz vurgulayalım. Ne var ki, Başbakan
bıldiğini okumaktan, meydan okumaktan, hariçten
gazel okumaktan rapor okumaya fırsat bulamıyor!
• • •
Şemdinli'de güvenlik güçleriyle halk arasındaki
gerilimin arttığı günlerde Iran ve Suriye'de Kürtle-
rin yaşadığı bölgelerde de benzer olaylann yaşan-
dığı haberleri var. Hemen vurgulayalım, bu haber-
lerin kaynağı sağlam ama içeriğini biraz daha zen-
ginleştirmek gerekiyor.
Bize ulaşan haberlere göre, Iran'daki olaylarda
50-60 kadar kişi yaşamını yitirdi. Güvenlik güçle-
rı çok sert müdahalede bulundu. Basına sansür
uygulandığı için haberler dışarı sızmıyor.
Suriye'de de benzer şekilde Kamışlı ve çevresin-
de yine Kürtlerle yerel güvenlik güçleri arasında
çatışma çıktı. Güçlükte bastırıldı. Burada da bası-
nın olaylan haberleştirmesi yönetimce engelleniyor.
Yeniden altını çizelim, bu olaylann ayrıntılanni
araştırmaya devam edeceğiz. Çünkü her biri. bul-
macanın bir parçası. Tümünü birleştirmeyınce ola-
yın resmi tam olarak ortaya çıkmıyor.
Bize göre resım şu:
ABD, Irak'ın bütününde bataklığasaplandı. Gö-
receli olarak tek rahat edebildiği bölge Kuzey I-
rak. Irak'ın etrafındaki ülkelerin, Irak içindekı ge-
lişmeleri çok dikkatli izlediğini biliyor. Bu ülkelerin
içinde yaşayan Kürtlerin Kuzey Irak'ı bir çekim
merkezi olarak görmesini istiyor ve bu yönde yük-
selecek seslerin Barzani ve Talabani'yi orta va-
dede güçlendireceğini, bunun da kendi yerini sağ-
lamlaştıracağını düşünüyor. Üç ülkede de aynı an-
da başlayan eylemlerin derininde bu yatıyor. Tür-
kiye'de Apo'nun ayn bir çekim merkezi olması, bu
bağlamda ABD'nin hedefiyle örtüşmüyor!
• • •
Bu resmin ayrıntılarını tek yazıyla tarif etmek y-
er darlığı nedeniyle zor. önümüzdeki günlerde
güncel gelişmelerin ışığında yine girenz... içımize
dönersek, bir başka resim de şu:
Olaylar hep Van'ın güneyinde yaşanıyor. Geç-
miş dönemde terör örgütünün etkili olduğu iller
var, oralarda sessizlik hâkim! Bunu da hayra yor-
mak zor. Senaryo yazmaya girişirsek sonu gelmez
ama, insan ister ıstemez, acaba Kürtlerin Türkiye
içindeki eylem sahası daraltıldı mı, daha önce
Kürtlerin doğal uzantıları saydığı illerle ilgili Sevr
hayali mi var, diye sormadan edemiyor.
ABD planlanyla gelecek umanlara bir anımsat-
mamız var:
ABD, bu tür planlarda kullandığı halklara labo-
ratuvar kobayından daha ileri değer vermez!
ankcum(g cumhuriyet.com.tr
BELEDİYELERE BEDELSÎZ ARAZt
Âm^dlÖÎBverdî
MURAT K1ŞLALI
- Özelleş-
tirme îdaresı Başkanlı-
ğı'nın (ÖlB), AKP ıkti-
dannda, tümü AKP'h
belediyelere olmak üze-
re 12 bedelsiz arazi ve
hisse devri yaptığı ortaya
çıktı. Basbakanlık Yük-
sek Denetleme Kurulu
(YDK), yapılan bedelsiz
devirlerde "kamu yara-
rının açık bir şekilde
belirlenmesi"nı istedi.
YDK devıılerin "beledi-
yelerin taleplerine göre
şekillendiğini" tespit
ederek "rant yaranlma-
sına engel olunması
için devre konu amaç
ve şartların tapu ka\ıt-
lanna işlenmesi" ge-
rektiğini bildirdi.
Ankara Etimesgut ve
Elvan'daki şeker fabrika-
sına ait 375 trilyon liralık
arazıyi, Melih Gökçek
yönetimindeki büyûkşe-
hir belediyesine bedelsiz
olarak verdiği belirlenen
ÖÎB'nin, bu tür bedelsiz
devirleri "ahşkanhk"
haline getirdiâi ortaya
çıktı. YDK'nm "ÖlB
2004 \üı Raporu"na
göre, devredilen varlık-
lann arasında arazilerin
yanı sıra KİT'lerin de
bulunduğu ortaya çıktı.
Rapora göre, AKP'li be-
lediyelere bedelsiz ola-
rak devredilen KİT arazi
ve hisseleri şunlar:
• Sümer Holding'in.
Pamuklu Dokuma Sana-
yii'ndeki yüzde 99.92
(Kepez Belediyesı'ne),
Bergama Pamuk Ipliği
ve Dokuma Sanayii'nde-
ki yüzde 99.978 ve Sıvas
Dokuma Sanayü'ndeki
yüzde 99.98 hisselen.
• SEKA'ya ait Zon-
guldak Çaycuma'dakı ta-
şınmazlar, Et Bahk
Ürünleri'ne Konya Me-
ram'daki 141 b'ın 798
metrekare taşınmazla
üzerindeki binalar, ma-
kıne, teçhızat ve vazge-
çilmez parçalan, daimi
ve geçıci işçıleri.
• Sümer Holding'e ait.
Konya Meram ilçesinde-
ki taşınmazlar, yanm
kalmış yünlü kumaş fab-
rikasına ait Torrum'daki
gayrimenkuller, Tekel'e
ait tstanbul Kartal'daki
(Maltepe Belediyesi'ne)
bazı taşınmazlar.
• SEKA tzrmfe ait
araziler, binalar, yeraltı
ve yerüstü düzenleriyle
ikinci bir karar alınarak
bu işletmenin fabrika bi-
na ve depolan, tesisi,
makine, teçhizat, döşe-
me, demirbaş, mefruşat,
taşıtlar ve iş makineleri
ve stoklarda bulunan
hammadde, yardımcı
hammadde ve her türK
malzemeleri Kocaeli Be-
lediyesi'ne devredildi.
• Kütahya Gübre Sa
nayii'nin lojman ve sos
yal tesisleri, Kütahya Be
lediyesi'ne tahsis edil
mek üzere bedelsiz ola
rak Maliye Bakanlığı'n
devredildi.
• Atatürk'ün kurdu
ğu Bursa Merınos Yür
lü Sanayii îşletmesi'n
ait arazi, arsa ve üzenı
deki gayrimenkullt
Bursa Büyükşehir Btlı
dıvesı'ne de\Tedildı.