15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 KASIM 2005 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edıme Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızli Y Y Y Y Y Y Y PB 19 19 23 18 21 21 23 22 Sinop B 20 Adana PB 24 Zonguldak Y 21 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas B B B B B B S 22 21 23 16 17 17 14 B 23 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van PB B B B B PB PB 23 19 22 18 18 14 12 S 10 Yurdun kuzey. ıç .'e ba- tı kesımlerı parçalı çok bulutlu, oğ e saa'.lerın- den ittbaren Mama r a Kuzey ve kıyı Ege ıle ak- şan saatlenndeT sonra Bolü Duzce veZonçjl- daK çevrelen yağmjr ve sağanak yağışlı dığer yefter parçalı \e az bu- lutlu geçecek Sabah saatlennde yuraun ıç ve doğu kesmılennde sıs slayı gorjlecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K K K Y K K K PB -1 7 0 4 5 4 3 2 Berlın Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına PB K Y K Y Y Y Y 2 4 8 3 9 10 13 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıfiıs Kahire K B PB B Y PB PB B 4 14 -1 12 14 8 co 29 Münıh PB 1 Zürih K 3 Şam B 26 : Sıslı ^ Çok bJ utlj ı Yagmurij :ulu Kimlik Tartışmaları!.. I Baştarafi 1. Sayfada BunoktadaCHPli- derine katüamıyonız. Başbakan tuzağa düşmüyor, Ilımlı îs- lam Devleti' projesi- nin siyasal ve felsefl hedefıoe doğru bi- linçle yürûyor. Sayın Erdoğan'ın daha ön- ceki tutum ve davra- nışlarıyla bu son çıkı- şı bir arada bütünüy- le düşünüldüğünde niyetinin ne olduğu açık seçik ortaya çı- kar. • Güney komşumuz Irak'tan gelen ajans haberkrinde artık Arap sözcüğüne rast- lanmıyor; Sünni, Şii ve Kürtler'den söz açılıyor: ülke fiilen parçalanmıştır; Ame- rika kanlı bir yön- temle de olsa hedefine ulaşmıştır. Bush yönetimi Tür- kiye'de bu hedefe se- çinıle ulaşmayı nu sı- nıyor? Gazetelere yansı- yan haberlere göre Türkiye'nin hapisha- nesinde cezasını çe- ken Abdullah Öcalan "Kurtanlmış Kürdis- tan'ın îslamcı enter- nasyonalizme beşiklik edeceğini" söylemiştir. Tüm haberkr ve göstergeler Anado- lu'da Türkleri geriye itecek ve İslamı "üst kimlik"le egemen kı- lacak bir projeye yönelişi vurguluyor- İar. Cumhuriyet BarselonaZirvesi'nde fıyaskoB Baştarafi 1. Sayfada Başkanı Mahmud Abbas. tngütere Baş- bakanı Tony Blair. Almanya Başbakanı Angela Merkel Polonya Başbakam Kazi- mierz Marcinlrîewicz, katılıyor. Geri ka- lan 38 ülke. dışişlen bakanlan tarafından temsil ediliyor. Zirvenin fiyaskoya uğramasının nedeni olarak Barselona sürecinin kuzey Avrupa tarafindan ana ilkelerine saygı gösterilme- mesi olduğu belirtiliyor. EuroMed STK'ler Platformu Genel Sekreteri Mahmud Al- lal, Türkıye'nin de tutumundan yakınarak "Türkiye çok büyük ve güçlü bir ülke. Türkiye EuroMed diyaloğunda yeterin- ce ağırlığını koymalı. Ayrıca ekonomik ve siyasal reformlarda da bizlere örnek oluşturamadı" ıfadesini kullandı. Allal. bir anlamda Türkive'nin "kahbının ada- mı" çıkmadığı mesajını da vermiş oldu. Öte yandan 8 Arap ülkesı içinde STK'ler konusunda da uzlaşma yok. Mısır ve Tu- nus, STK'lerin ciddi denetim altında rutul- malarında ısrar ederken öbüı 6 ülke dav- ranışlan ve çalışmalannda serbest bırakıl- malanndan yana. Önceki gün bir yemek- li toplantıda konuşan Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa da EuroMed süre- cini şöyle eleştirdı: "Bu süreçte ağırlık- lı olarak ekonomi ve kalkınmaya önem verilirken kültürel alana ağırlık konul- madı. Barselona sürecinin bu 10. yıldö- nümünde bütün Akdeniz için uzlaşma bekleairdi. Araplar reform istiyor. Bu- nu bize hiç kimsenin söylemesine ge- rek yok. Daha önceki Tunus zirvesinde 'modernızasyon' belgesi kabui edilmiş- ti. Ortadoğu'da barış çok önemli.Avru- pa ortağımız olarak barış sağlamak için daha aktif rol oynamah. Arap Bir- liği olarak AB ve İspanya hükümetle- riyle işbiıiiğimiz bizi çok mutlu ediyor." Musa, kültürlerin uzlaşması ve medeni- yetlenn çatışjnası konusunda şu görüşlere yer verdi: "Önümüzdeki beş yıl külrür- lerin uzlaşmaya varmaları çok önemli. Hiçbir kültür yok edilemez. Bir uygar- lık öbürünü anlanıalı. sömürmemelidir. Huntıngton'ın savunduğu uygarlıkiann çatışması, yıkıcı bir yaklaşımdır. İsrail ve Filistin arasında barış özendirilmeli- dir. Zaten barış istikrar getfrir." İspanya Dışişlen Bakanı Miguel Angel Moratinos da EuroMed ya da Barselona zirvesiyle ilgilı şunlan açıkladı: "Uygar- lıklar lttifakı EuroMed zirvesinde des- teklenecektir. Bu geleneksel diyaloğun ötesine geçecektir. Bir kere eğitim ve kültürel konulan kapsayan bir eylem planı hazırlanacak. birkaç toplantıda ele ahndıktan sonra onay için BM giin- demine sunulacaktır." Moratinos sözlerine şunlan ekledi: "Akdeniz Havzasf nın insanlan Brük- sel'deki çahşmalar konusunda kesinlik- le bilgi sahibi değiller. Bizler bu konu- larda bilgisizsek karşılaşacağımız teh- ditleri de hesap edemiyoruz demektir. Medya mensupları. EuroMed bölgesi- nin daha iyi tanıtüması ve güçlendiril- mesine yardımcı olmalıdırlar." Avrupa- Akdeniz Enstitüsü Direktörü Andreu Cla- ret ıse Barselona sürecı konusunda "Ak- deniz küreselleşmenin dinamik bir labo- ratuvarıdır. Bunun çok iyi işlev görme- sini sağlamak görevimizdir" dedı Barselona Zirvesi öncesinde 'terorizm' sözcüğünün tanımı üzerinde uzlaşma sağlanamadı Anlaşmazlık Arapları küstürdü ZEYNEP ORAL BARSELONA "Ülke- yi işgal eden güçlere kar- şı savaşmak, terorizm mi, değil mi?". "Ülkesini koruyana terörist denile- bilirmi?" Barselona'da pınl pınl bir güneş .. Görkemlı mi görkemli Akdeniz Kongre Merkezi... Binlerce konıma ve güvenlık görevlisi.. Her ülkeden yüzlerce gazeteci... Aylardır millet bu zirveye odaklanmış. Aylardır değil, yıllardır! Dile kolay. Tam 38 ülkenin, Avrupa ve Ak- deniz ülkelerinden devlet ve hükümet başkanı burada buluşacak. Çünkü "Barse- lona Zirvesi" var' Roman- ya, Bulgaristan, Hırvatis- tan... Ama gelm görün ki AÇI MUMTAZ SOYSAL Derdin Özü Plansnlık Okul manzumelerinden biriydi galiba; "Dertler- den kurtulursun gezsen Anadolu'yu" diyen. Bü- yüyüp gezdikçe, aksine, bu topraklann tam bin "dertküpü" olduğunu anlamak üzmüştür hepimi- zi. Eskiden, yol derdi, su derdi gibi dertler vardı. Çok şükür bunlann çoğu ortadan kalktı. Daha doğrusu, bunlar dert olarak dile getirildiği zaman- larda üstü örtülen, yahut değiştirilmez bir alınya- zısıymış gibi kabullenilen "geçim derdi" şimdi olanca açıklığıyla ortaya çıkmıştır. Onun da geri- sinde işsizlik yatıyor. Ya büsbütün işsiz kalmak ve yeni iş butamamak biçiminde kendini gösteren ya da yetişip kendi- ni işe hazırlarken insanın içini kemiren yakın ge- leceğe dönük bir endişe olarak. Daha da kötüsü, iş bulunsa bile alınacak maaş ya da ücretin ge- çim sağlamaya yetmeyeceğini bilmek ki, o da yüksek işsizlik oranının bulunduğu bir ekonomi- de aynı kapıya çıkmakta. Siyasal sistem bu derde temelden bir çöziim getiremediği için, iç ve dış politikanın gündeme soktuğu sorunlar da bunu örtmeye asla yetmiyor. Avrupa Birliği'ne girip girmemek mi? O konuyu biraz kazırsanız, küçük bir "seçkin- ler" zümresi dışında, en azından yakın zamania- ra gelinceye kadar bu konuya olan ilginin büyük ölçüde işsizlikten kaynaklandığını görüyorsunuz. Avrupa'ya iş kapısı olarak bakan insanlanmız ora- lara gidip zor koşullarda çalışmaktan kaçınma- dıkları gibi hâlâ da AB sorununa o gözle bakmak- talar. Alt kimlik, üst kimlik tartışması mı? Çeneleri yoran ve sütunlan dolduran bu konu bile temelde, ülkenin bir bölümü yeterli iş olanak- lanna kavuşamadığı için ortaya çıkan Güneydo- ğu ve terör sorunlannın bir sonucu değii midir? Bunlara henzer düşünce zincirleriyle hemen hemen bütün sorunlan geçim derdine, yani açık ya da kapalı işsizlik sorununa bağlayabilirsiniz. Netuhaftır ki, işsizliği azaltmak için şimdiye ka- dar ileri sürülen çözümlerin bir kısmıt tersine sonuç doğurup derdi daha da arttırmıştır. özelleştirme, ekonomiye canlılık getirip yeni yatırımlara yol açmak yerine, çok sayıda insanın büsbütün işsiz kalmasına ya da asgari ücretten de düşük ücretle yeni iş bulmatelaşına kapılma- sına yol açmadı mı? Yabancı sermaye de, spe- külatif amaçlaria gelip gittiği ya da mevcut kamu variıklarına el koyup yeni çalışma alanı açmakta yetersiz kaldığı için soruna çözüm getirmedi. Ama, işsizlik konusundaki başarısızlığın özün- de bir başka dert yatıyor: Plansızlık. Plan kavra- mının huzurdemek olduğu unutulmuştur. Yatırım- lan ulusal amaçlara ve en başta sağlıklı istihdam hedefine göre planlayıp yurt düzeyine dengeli bi- çimdeyaymadıkça.yalnız işsiz kalabalıklaryarat- makla kalmıyorsunuz, aynı zamanda o insanla- rın ya bir bölgede huzursuzlaşmasına ya da hu- zursuzluğu ış aradıklan başka bölgelere taşıma- sına yol açıyorsunuz. yukandaki bu sorular Bar- selona'da ortalıği kanştır- dı... Yann yapılması gere- ken "Barselona Zirvesi" yukandaki soru nederuyle tehlikeye bile düştü... Suf "terorizm" sözcüğünün tanımı üzerine ülkeler bir anlaşmaya varamadıklan için birçok Arap ülkesinin lideri, Barselona Zırvesi'ne katılmaktan vazgeçti. Mı- sır, Ürdün, Suriye, Cezayir, Fas, tsrail ve birçok Arap ülkesinin devlet başkanlan kesinlikle katılmayacakla- nnı bildirenler arasında... t/ Temelleri on yıl önce (Ispanya'nınAB başkanlığı döneminde) atılan veAvru- pa ülkeleriyle Akdeniz'in kuzejindeki ve güneyindc- ki ülkeler arasında işbirliği ve ittifakı, birlikte kalkın- majı hedefleyen. aradaki uçurumu ve çelişkileri gi- dermeyi amaçlayan. kısaca "EuroMed" diye arulan, " Barselona Sûreci" bugü- ne dek en çok dışişlen ba- kanlanru bir araya getirmiş- ri.Yannkı zirve hükümetve devlet başkanlannı bir ara- ya getirme açısından bir ilk olacaktı.. Ancak şimdi ya- rab bir "ilk". Çünkü katı- lım az ve eksik. Katılacağı kesin olanlar arasında Tony Blair,Angela Merkel, Ka- zimierz Marcinkiewicz, Jose Luis Zapatero ve Er- doğan bulunuyor. "Kitle imha silahlan üzerine tavrumz ne olacak?" Ki- barca sorulan bu soru ikın- ci önemli tartışma konusu. Sorunun daha az kibarcası "Yanı başımızdaki tsrail, nükleer gücüyle hepimizi Merkel ve Zapatero Türkiye ye gelecek Başbakan Tayyip Erdoğan,Almanya Başbakanı Angela Merkel ile İspan- ya'da yaptığı görüşme sonrasında "Türkiye veAlmanya yarınlara el ele yürüyecektir" dedi. Erdoğan'ın Tür- kiye davetini kabul eden Merkel ise. "Türkiye''nin AB üyeliğî konusun- daki siyasetimiz. AB'nin aldığı ka- rarı temel almaktır" dedi. Erdoğan, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodri- guez Zapatero ile yaptığı basın top- lantısında, silahlanmadaki artışa dikkat çekerek 2OÖ4'te dünyanın si- lahlanmaya 1 trilyon dolar ayırdığı- nı belirtti. "tslami terör" ifadesine karşı çıktığını yineleyen Erdoğan, bu tanımlamalann Müslümanları ü/e- ceğini kavderti. Erdoğan'ın görüş- mede.Kıbns için destek istediği Za- patero'yuTürkiye'ye davet ettiği öğ- renildi. Zapatero'nun ilkbaharda Türkiye'ye geleceği öğrenildi. (AA) tehdit ederken, Avrupa suskunluğu sürdürecek mi?" Bu tartışmada Akde- niz'in güneyindeki ülkeler AB'yi iki yüzlülükle ve en ağır deyişle "Amerikan uşakhğı"yla suçluyor. Ve 3 gündür toplantılarda henüz bu konuda görüş ve düşün- ce birliğine vanlrruş değil. >/ İki akşam önce Ma- yorka'daki "Medeniyetler İttifakı" toplantısını açan Türkiye ve ispanya başba- kanlan Erdoğan ve Zapate- ro, Barselona Zirvesfne ilişkin umutlu mesajlar ve- riyorlardı Dün akşam Bar- selona Vilayet Sarayı'nda verilen bir resepsiyonda Zapatero bu umudu vıırgu- luyordu... Oysa bugün Kongre Merkezi'nden esen ha\*a tam tersı.. Merkezde Mısır Dışişlen Bakanı Ah- met Abbougheh. bız gaze- tecilere Mısır Devlet Baş- karu'nm "yöredeki önem- li gelişmeler nedeniyle Barselona Zirvesi'ne katı- lamayacağını" açıklıyor Zın'e saarı yaklaştıkça ek- sikler çoğalıyor. Şündıden hüküm verip "Barselona Sürecini" başansızlıkla ru- teleyenler çoğunlukta ^ Yalnız bu zırveden de- ğil, on yıllık "Barselona süreci"nden beklentilen şöyle özetleyebilirim 1 - Politik reformlarla ba- nş, güvenlik ve demokrasi içinde yaşamak... 2- Eko- nomik reformlarla sürdürü- lebilir bir yaşam ve geliş- me 3- Eğitim ve kültürel dayanışma, 4- Adalet, göç, ve toplumsal eşıtlıkte gelı- şimkaydetmek... On yıldır bu 4 alanda ne denli ilerlendi artık siz ka- rar verin! Ve bir an için du- rup .\kdeniz'in güneyiyle kuzeyi arasındaki çelişki- len düşünün. Güneyde iş- sizlik yüzde 30'lan bulu- yor: Okuma yazması olma- yanlar yüzde 50 dolayla- nnda... Kuzey yaşh nüiusa, güney genç nürusa ve yük- sek doğum oranına sahip. Demokrasi gelenekleri ve uygulamalan birbirinden korkunç farklı. Elbet bu çe- lişkileri düşünürken, kuze- yin güneyi sömürge olarak yıllarca kullandığı göz ardı edılemezdı. Filıstin-lsrail çatışması ve Irak işgalinin yarattığı yeni dengeler göz ardı edilemezdi.. V Zirve öncesi Barselo- na'da katıldığım EuroMed ve Medya toplantısında ol- sun. şimdi zirvenin başla- masım beklerken olsun. en sık duyduğum soru "Türk- ler nerede" sorusuydu. As- luıdaburada sorulmak iste- nen "Türkiye neden daha güçlü bir rol oynamıyor, neden daha aktif olmu- yor, neden bu uygarüklar ilişkisinde gücünü ortaya koymuyor"du. Akde- nız'uı güneyi de kuzeyi de bizden çok şey bekliyor. Haberinız ola! • • 'OYK ihalelerde yetkisini aştı'B Baştarafi 1. Sayfada belirlenen satış değerlerinin altın- da kaldığı pek çok ihalede; ihale komisyonlannca satış veya ihale- nin iptali karan verilmeksizin ko- nunun ÖYK'nin değerlendırmesi- ne bırakıldığı satış ve iptal kararla- nnın. yasaya göre yalrûzca "onay- lama" yetkisi bulunan ÖYK tara- findan verildiğine dikkat çekildi. Raporda, "ÖYTC'nin ihale komis- yonlannın yerine satış veya iptal karan verdiği özelleştirme uygu- lamalarının ortak özelliği, ihale- deki en yüksek teklifin, değer tes- pit komisyonlannın belirlediği değerin altında olmasıdır" denil- di. Uygıılamaya örnek olarak SE- KA'nın Afyon Işlermesi'nin 3.1 milyon, Balıkesir Işletmesi'nin 1.1 milyon, Çaycuma Işletmesi'nin 15.1 milyon, TDf nin Çeşme Lima- nı'nın 12.5 milyon dolara, TZDAŞ Sakarv'a Traktör tşletmesi'nin 2.3 milyon. Taksan AŞ'nin 10 milyon. Sümer Holding'in Malatya Işlet- mesi'nin 6.4 milyon dolara satıl- ması örnek olarak gösterildi. "4046 sayıh Yasa ve ilgili dü- zenlemelere göre, ÖYK'nin iha- le komisyonlarının yerine satış veya iptal karan verme yetkisi ta- nınmış mıdır" sorusu yöneltilen raporda şöyle denildi: "Bu kural- lara göre, satıŞ veya ihalenin ip- tali kararının ihaİe komisvonla- rınca verilmesi gerekir. Yasanın 18. (C) maddesinin (b) bendinde, ihale komisyonu üyelerinin ka- rarlarında çekimser kalamaya- caklarının belirtilmiş olması iha- le komisyonlarının satış veya iha- lenin iptali dışında bir karar ala- mayacaklarını göstcrmektedir. ÖY K'nin yetkisi ihale komisyon- larının verdiği nihai kararları onaylamak" ile sınırlıdır.4971 sa- yılı Yasanın yürürlüğe girdiği 15.8.2003 tarihinden önce, İda- rece gerçekleştirilen 'nihai devır işlemleri' ÖY'K onayına sunula- cakken, 15.8.2003 tarihinden sonra'ihale komisyonlannca veri- len nıhai kararlar' sunulacaktır." Raporda. özelleştirme uygula- malanna ilişkin olarak şu eleştın ve suçlamalar yöneltildi. • Özelleştirilen bazı kuruluş. iş- letme ve varlıklar, değerinin altın- da satılmıştır. Bunun gerekçesıni oluşruran, ekonomiye katkı sağlan- ması. iş olanağının artttnlması, tek- nolojik yenilik ve yatınmlann ya- pılması gibi gerekçeler, devir söz- leşmelerinde güvence altına alın- marmştır Teklif sahiplerinin peşin veya vadeli ödeme tercihlenni iha- le sırasmda belırtmemeleri, ihale- de açıklık ilkesine aykın sonuçlar vermektedir. ^ Kuruluşlarca yapılan varlık satışlannın bir bölümü değerinin altında gerçekleştirilmiş, ihale so- nuçlan Idarece yeterince incelen- meksizın onaylanmıştrr • Danışmanhk ıhalelerinin pek çoğunda, yasada ve ihaleye çağn mektuplaruıda öngörüldüğühalde. binnci seçılen firma ile fiyat pa- zarlığı yapılmamıştır. • Danışmanlann iş tarumı; açık ve gereksinmelere uygun belirlen- memiş; yapılan değişikliklerle ek maliyet ortaya çıkmıştır. \/ SEKA Kastamonu işletmesi- nın değer tespitinde. ağırlıklı orta- lama sermaye mahyeti gerçek dışı biçimde yüksek belirlenerek işlet- menın değen düşük gösterilmiştir. • Balıkesir işletmesırun satış ış- leminin iptah üzerine Idare. mah- keme karannm geTeğini zamanm- da yerine getvrmemiş. işletmenin gen alınmasına ilişkin işlemleri başlatmakta gecıkmiştir • Kuşadası Limanı özelleştir- mesınde ihale Komisyonu'nca sı- ralamaya ahnmayan bir teklif sahı- bı ÖYK tarafindan sıralamaya alı- narak DeğerTespit Komisyonu'nca belirlenen satış değerinin 5 milyon dolar daha altmda teklif veren bu firmaya satış yapılmasına ortam hazırlanmıştır \/ Çeşme Limanı da Değer Tes- pit Komisyonu'nca belirlenen de- ğeriü 2.1 mifyon dolar altında fiyat- la satılmıştır V Danışman firma değer tespit- lerinde hatalı uygulamalar yapmış. Değer Tespit Komisyonu daruşma- nın raporundakı hatalan yeterince incelememıştır. V Özelleştirilen Alkollü tçkiler Sanayıi ve TicaretAŞ ile Tekel ara- sındaki cari hesap ihşkisinin 31 Ekim 2003 tarihinde son bulacağı kararlaştınlmasma rağmen bu ta- rihten sonra cari hesap ilişkisine devam edilmiş, devir tarihinde şir- ketin, Tekel ve bağlı ortaklıklanna olan cari hesap borcu sılinmiştir Devredilen şırkete kaynak aktanl- mıştır. \/ Vadeli satışlarda. satış bedel- lennın tahsilinde başanlı olunama- mıştır. 1 Ağustos 2003 tarihine ka- dar ÖYK. yetkisi olmaksızın borç erteleme kararlan vermiştir. V Borçlann ertelenmesine iliş- kin hukuki altyapı yetersizdir. Borç erteleme istemlerinm gerekliliği sorgulanmamaktadır •/" Vadeli satışlarda, alacaklann tahsilinde ve ertelenmesinde uygu- lama birliği yokrur. V Gecikme faızi ve cezai şartlar bazı alıcılara uygulanmamıştır. ^ Pekçokuygulamadabankalar teminat mektuplannın paraya çev- rilmesi istemlerini yanıtsız bırak- mış ya da teminat mektuplan üze- rine ahcılarca ihtiyati tedbirkonul- muştur. GUNDEM MUSTAFABALBAY' I Baştarafi 1. Sayfada yor. Ancak bu derinlik kimilerinin hemen aklına geldiği gibi Ankara'da değil! Kuzey Irak'ta... Mechs, Şemdinli olaylannı araştırmaya başladı. Di- leriz, araştırma sadece kırtasiye dükkânına yapılan saldınyı incelemekle kalmaz ve vekiller kırtasiyecilik yapmakla yetinmez, olayı bütün yönleriyle araştırır. , Ozellikle ağustos ayından bu yana bölgede ya- şanan hareketliliği sadece tek bir olayı araştırarak çözmek zordan öte, olanaksız. Valiyi görevden alsp,. yeni bir vali atamak da bölgede pişen yemeğe hiç dokunmayıp kabını değiştirmek gibi bir şey... Kimi sağduyulu AKP'liler genel başkanlannı ve hükümet üyelenni, güvenlik raporlarını okumak için zaman ayırmaya davet etmişlerdi. Son gelen bilgi- lere bakınca, bu davetin gerçekten önemli olduğu- nu bir kez de biz vurgulayalım. Ne var ki, Başbakan bıldiğini okumaktan, meydan okumaktan, hariçten gazel okumaktan rapor okumaya fırsat bulamıyor! • • • Şemdinli'de güvenlik güçleriyle halk arasındaki gerilimin arttığı günlerde Iran ve Suriye'de Kürtle- rin yaşadığı bölgelerde de benzer olaylann yaşan- dığı haberleri var. Hemen vurgulayalım, bu haber- lerin kaynağı sağlam ama içeriğini biraz daha zen- ginleştirmek gerekiyor. Bize ulaşan haberlere göre, Iran'daki olaylarda 50-60 kadar kişi yaşamını yitirdi. Güvenlik güçle- rı çok sert müdahalede bulundu. Basına sansür uygulandığı için haberler dışarı sızmıyor. Suriye'de de benzer şekilde Kamışlı ve çevresin- de yine Kürtlerle yerel güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Güçlükte bastırıldı. Burada da bası- nın olaylan haberleştirmesi yönetimce engelleniyor. Yeniden altını çizelim, bu olaylann ayrıntılanni araştırmaya devam edeceğiz. Çünkü her biri. bul- macanın bir parçası. Tümünü birleştirmeyınce ola- yın resmi tam olarak ortaya çıkmıyor. Bize göre resım şu: ABD, Irak'ın bütününde bataklığasaplandı. Gö- receli olarak tek rahat edebildiği bölge Kuzey I- rak. Irak'ın etrafındaki ülkelerin, Irak içindekı ge- lişmeleri çok dikkatli izlediğini biliyor. Bu ülkelerin içinde yaşayan Kürtlerin Kuzey Irak'ı bir çekim merkezi olarak görmesini istiyor ve bu yönde yük- selecek seslerin Barzani ve Talabani'yi orta va- dede güçlendireceğini, bunun da kendi yerini sağ- lamlaştıracağını düşünüyor. Üç ülkede de aynı an- da başlayan eylemlerin derininde bu yatıyor. Tür- kiye'de Apo'nun ayn bir çekim merkezi olması, bu bağlamda ABD'nin hedefiyle örtüşmüyor! • • • Bu resmin ayrıntılarını tek yazıyla tarif etmek y- er darlığı nedeniyle zor. önümüzdeki günlerde güncel gelişmelerin ışığında yine girenz... içımize dönersek, bir başka resim de şu: Olaylar hep Van'ın güneyinde yaşanıyor. Geç- miş dönemde terör örgütünün etkili olduğu iller var, oralarda sessizlik hâkim! Bunu da hayra yor- mak zor. Senaryo yazmaya girişirsek sonu gelmez ama, insan ister ıstemez, acaba Kürtlerin Türkiye içindeki eylem sahası daraltıldı mı, daha önce Kürtlerin doğal uzantıları saydığı illerle ilgili Sevr hayali mi var, diye sormadan edemiyor. ABD planlanyla gelecek umanlara bir anımsat- mamız var: ABD, bu tür planlarda kullandığı halklara labo- ratuvar kobayından daha ileri değer vermez! ankcum(g cumhuriyet.com.tr BELEDİYELERE BEDELSÎZ ARAZt Âm^dlÖÎBverdî MURAT K1ŞLALI - Özelleş- tirme îdaresı Başkanlı- ğı'nın (ÖlB), AKP ıkti- dannda, tümü AKP'h belediyelere olmak üze- re 12 bedelsiz arazi ve hisse devri yaptığı ortaya çıktı. Basbakanlık Yük- sek Denetleme Kurulu (YDK), yapılan bedelsiz devirlerde "kamu yara- rının açık bir şekilde belirlenmesi"nı istedi. YDK devıılerin "beledi- yelerin taleplerine göre şekillendiğini" tespit ederek "rant yaranlma- sına engel olunması için devre konu amaç ve şartların tapu ka\ıt- lanna işlenmesi" ge- rektiğini bildirdi. Ankara Etimesgut ve Elvan'daki şeker fabrika- sına ait 375 trilyon liralık arazıyi, Melih Gökçek yönetimindeki büyûkşe- hir belediyesine bedelsiz olarak verdiği belirlenen ÖÎB'nin, bu tür bedelsiz devirleri "ahşkanhk" haline getirdiâi ortaya çıktı. YDK'nm "ÖlB 2004 \üı Raporu"na göre, devredilen varlık- lann arasında arazilerin yanı sıra KİT'lerin de bulunduğu ortaya çıktı. Rapora göre, AKP'li be- lediyelere bedelsiz ola- rak devredilen KİT arazi ve hisseleri şunlar: • Sümer Holding'in. Pamuklu Dokuma Sana- yii'ndeki yüzde 99.92 (Kepez Belediyesı'ne), Bergama Pamuk Ipliği ve Dokuma Sanayii'nde- ki yüzde 99.978 ve Sıvas Dokuma Sanayü'ndeki yüzde 99.98 hisselen. • SEKA'ya ait Zon- guldak Çaycuma'dakı ta- şınmazlar, Et Bahk Ürünleri'ne Konya Me- ram'daki 141 b'ın 798 metrekare taşınmazla üzerindeki binalar, ma- kıne, teçhızat ve vazge- çilmez parçalan, daimi ve geçıci işçıleri. • Sümer Holding'e ait. Konya Meram ilçesinde- ki taşınmazlar, yanm kalmış yünlü kumaş fab- rikasına ait Torrum'daki gayrimenkuller, Tekel'e ait tstanbul Kartal'daki (Maltepe Belediyesi'ne) bazı taşınmazlar. • SEKA tzrmfe ait araziler, binalar, yeraltı ve yerüstü düzenleriyle ikinci bir karar alınarak bu işletmenin fabrika bi- na ve depolan, tesisi, makine, teçhizat, döşe- me, demirbaş, mefruşat, taşıtlar ve iş makineleri ve stoklarda bulunan hammadde, yardımcı hammadde ve her türK malzemeleri Kocaeli Be- lediyesi'ne devredildi. • Kütahya Gübre Sa nayii'nin lojman ve sos yal tesisleri, Kütahya Be lediyesi'ne tahsis edil mek üzere bedelsiz ola rak Maliye Bakanlığı'n devredildi. • Atatürk'ün kurdu ğu Bursa Merınos Yür lü Sanayii îşletmesi'n ait arazi, arsa ve üzenı deki gayrimenkullt Bursa Büyükşehir Btlı dıvesı'ne de\Tedildı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle