20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 EKİM 2005 PAZAR • • • • OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Slzin İçin 'Baypam' Oeğil, 'Seyran'... k, ulusal bayramlan görmezcfen gelen ya da 'Itnutan, unutmak, unutturmak isteyen bir Başba- kan'la karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanı, Cumhu- riyetvjniversıtesi rektörlerine çağn yollamış! Bu kez gündemdeki önemli bir olayın insanlannı, en bü- yük ulusal anma gününe çağırmayı uygun gör- müş.. Bu olayı şu sözlerle karşılıyor Başbakan: "Bayram değil, seyran değil"... Kimıne göre bayram, kimine göre seyran mı Tür- kiyeCumhunyeti'nın kuruluşgünü? Başbakan'a gö- re bir seyran, tatsız bir iş, yanlış bir uygulama.. Da- ha başından böyle bir gerçek yaşanmamalıydı? Ne diye Atatürk çıktı da Türk halkını kurtardı, hilafe- tı yıktı, Cumhuriyet yönetimini kurdu? Oysa padi- şah da, halrfe de görevlerinde kalmalı, Mustafa Ke- mal de bırkaç yıl genelkurmay başkanı olarak gö- rev yapıp emeklıye ayrılmalıydıL Bu bir masal değildir, seksen iki yıldır kimilerinin kafalarındaki bu senaryodur. Bu özlemi gerçekleş- tiremeyeceklerini bilirfer, yine de vazgeçmezler! Iç- lerındekı kını, düşmanlığı belirtmekten çekinmez- ler. Bırfırsatını bulsalar, demokrasi diye dıye cum- hunyeti ortadan kaldınrlar. Bugünkü AKP yöneti- minde cumhuriyetçi bir nitelik var mı? Demokrasi diye yutturmaya çalıştıkları, tek parti diktası... "Bayram değil!.." Bayram ancak dınsel günler içindir. Ne Cumhuriyet Bayramı, ne 30 Ağustos, ne 23 NisanL Bir ara 23 Nisan bayramını da kaldır- mak isteyenler olmamış mıydı? Atatürk'ün öneri- siyle gerçekleşen 1 Mayıs Bahar Bayramı da çok- tan unutulmadı mı? Varsın Cumhuriyet'in kuruluş günü de bayram olmasın!.. Şeker, kurban bayram- lan yetmez mi? Açık açık söylemedi mi: "Ben adeta ülkeyi pa- zarlamakla mükellefim." Böyle bir sözü söyleye- bilene ne ad verilir? Pazarlamak bir devlet adamı- na yakışıyor mu? Ülkenin topraklannı, fabrikalan- nı, bin bir zorlukla kazandığımız zenginlikleri ona buna görgüsüz bir mirasyedi gibı satarak ülkeye iyilik yaptığını san!.. Sonra da evden villaya, köş- ke, ordan da belkı saraya taşı evi barkı!.. Ulusun gözü üstlerinde!.. Tarihin gözü de üstle- rinde!.. Nereye kadar? Uçuruma giden yoldan ge- rı dönülmeyi sağlayacak bir güç yok mu? Cumhu- riyet'ı seyran sayanlara "Şu Çılgın Türkler" daha ne kadar sabredecek, daha ne kadar susacak?.. Bırgün hilafetın, saltanatın, padişahlığın kurulduğu güne kadar mı?.. İstanbul'a Dubai Kuleleri... Doğan HASOL D ubai Veliaht Prensi Şeyh Mu- hammed Bin Raşit el Mak- tum'la imzalanan anlaşma, son bir ay içinde îstanbul'a ıüşkin gelîşmelerin belki de en dikkate değer olanı. Prensin Istanbul'da yapmayı tasarladıkla- nnuı başuıda, Zincırlıkuyu'dakı Karayolla- n'na ait arazide dünyanın en yüksek bınası olmalan tasarlanan her bıri 650 m. yüksek- liğinde, ortalama 200 katlı üç gökdelen ge- liyordu. Prens El Makrum ile Istanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanı KadirTopbaş'ın imzaladıklan protokole göre Istanbul Bü- yükşehır Belediyesi ile Dubai International Properties'in oriak olacaklan gayrimenkul yatınm ortaklığı (GYO) şirketleri, Istan- bul'da 5 milyar dolarlık yatınm yapacaklar- dı. Ana hissedar Dubai Holding olacak, bü- tün projelerde son karan Dubaililer verecek- ti. Hisselerin yüzde 49'u daha sonra borsa- ya açılacaktı. Ilk haberler böyleydi... Daha sonra neyse ki Başkan Kadir Topbaş, Zincirlikuyu'daki binalann 650 m. değil, en çok 300 m. yük- sekliğinde olabilecegini söyledi ve yüreği- mize su serpti(!). Topbaş, Şişli ve Maslak böl- gelennde "3" emsalden fazla yoğunlukta in- şaata izin vermeyeceklerini de ekledı. "Dr. Mimar"hğını belediye başkanlığınuı önün- de tutmaya özen gösteren Topbaş, aslında, daha önce Şişli ve Maslak'ta yeni gökdelen yapımına izin vermeyeceklerini söylemiştı. Dubaılilerin girişimi, Başbakan'ın 25 Ey- lül'de Dubai'ye yaptığı ziyaretin hemen son- rasına rastlıyor. Anlaşılıyorki yine emir bü- yük yerden... Başbakan 15 Ekım günü Ce- vahır Alışveriş ve Eğlence Merkezi'nı açar- ken "Ben ülkemi adeta pazarlamakla mükel- Jefim" dememiş miydi? Bu girişimler pa- zarlamanın bu" bölümü olsa gerek. Dubaililerle gerçekleştirilecek ilk proje, Levent'teki eski IETT garajı arazisinde yer alacaktı; ardından 2006 yılından itıbaren Zeytinburnu ve Kartal Çimento Fabnkası arazilerindeki projeler; sonra da Istanbul Park çevresindeki kimi alanlar ve Zincirli- kuyu'daki projeler gelecekh. Bu arada, be- lediyeye ait olinayan arsalann bir şelalde be- lediyeye devn gerekecekti. Gazetelerde günlerce süren, "Konukse- \wökanla\ışınEidegiştirmekiçin gefiyoruz", "Ofis anla\ışınızda de\Tİm yapmaküzere ge- liyoruz" gibı aşağılayıcı sloganlar taşıyan tam sayfalık alıştırma reklamlannın ardın- dan bir basın toplanhsı düzenlendi. 24 Ekim günü yapüan basın toplannsında, ilk proje ola- rak eski Levent Otobüs Garajı arsasında yer alacak kompleks konusunda bilgi verildi. Toplantıda Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Dubai International Properties'ın Yöne- tim Kurulu Başkanı Mohammed Al Gerga- Hikonuştular, sonra da sorulan yanıtiadılar. Verilen bilgilere göre ilk GYO, "Dubai-To- wers İstanbuT adını taşıyacak bu proje içın kurulacak ve 500 milyon dolar sermayeli olacaktı. Gaynmenkul Yatınm Ortakhğı'nın, 3 Temmuz 2005 günü kabul edilen 5393 sa- yılı Belediyeler Yasası'nın 18. maddesine dayanılarak kurulacağı belirtildi. Belediye or- taklığa, ayni sermaye olarak koyacağı arsa ile katılacaktı. Ve ortaklıktaki payı yüzde 20 olarak kararlaştınlmıştı. Böylece, arsanın değeri yatınmın yüzde 20'si olarak kabul edilmış oluyordu. Farklı yükseklikte iki kuleden oluşan ışık- landmlrnış, cafcaflı bir maket, Dubailılerin Istanbul kültürüne aykın yaklaşurunı orta- ya koyuyordu. Al Gergavvi, kulenin 300 m. yükseklikte olabilecegini belirtirken Başkan Topbaş, 46.000 m2'lik arsada "3" emsal uy- gulanacağını, yani zemin üstünde 138.000 m2 ınşaat yapılabileceğini, bunun gökdelen ya da yatay bir yapı olarak inşa edilebilece- gini söylüyordu. Bizburadaişinmed>adagözanlıedDenbir- kaç boyutuna değinelim: • Istanbul Belediyesi, ortak olarak Dubai International Properties'i hangi prosedüre göre seçmiş, ortaklık karan hangi ölçütlere göre verilmişti? Başka yerli-yabancı giri- şimciler bu konuyla ilgilenip daha iyi koşul- lar öneremezlermiydi? Bir kamu kurumu or- tak seçmede bu denli özgür müdür? • Bu taşınmazlarla ilgili olarak başka gi- rişimcilerin belediyeye yapmış olduklan baş- ka öneriler var mıydı? • Rayicin çok altındaki yüzde 20'lik arsa payrna kim, hangi araştırma ve ölçütlerle ra- zı ohnuştur? • Çevredeki yeni yapılaşmada en çok "25" emsal uygulanmıştı. Bu kez tanınacak " 3 " emsal hakkı, komşu arsalardaki mevcut ya- pılara da tanınacak mıdır? • Anılan bölgelerdeki yapılaşma kararla- n ticari verimlilik ölçütlerine göre mi, yok- sa şehrin gereksindiği işlevlere, kentin kim- liğine, kısacası kentin planlanna göre mi alı- nacaktır, yoksa bilimsel planlama ilkeleri yenne tepeden ınme yöntemlerle mi verile- cektir? • Kamunun bir arsa spekülatörü refleksiy- le davranması kabul edilebilir bir olgu mudur? • Önce binalann boyutuna karar verilmesi ve 300 metrelik gökdelenlerle yola çıkılma- sı, Istanbul'un tarihsel kimliği ve kentsel do- kusu ile ne kadarbağdaşmaktadır? Her firsat- ta muhafazakâr olduklannı yansıtmaya çalı- şan merkezi ve yerel yönetim yetkilileri, Os- manlı'nın başkentinde olacak bu köktenci dö- nüşümü nasıl içlerine sindirebilecektir? • Bühın bu gelişmeler iktidann demokra- si, saydamlık, açıklık vaatlenyle bağdaşıyor mu? Son soru: tstanbuPda neler oluyor? tstan- bullular Istanbul'un, pazarlanma uğruna kim- liğıni tümüyle yitirmesıni kuzu gibi kabul- lenecekler mi? Matbaayı îstemeyen Zihniyet. GÖKOVA - AKYAKA'DA BAYRAM TATİÜ Türkiye Ziraatçılar Demeği Dinlenme Tesisleri Oteli'nde portakal ve limon ağaçlannın altında kahvaltı yapıp, ak- şam yemeğinde gün batımını izleyip, gün boyunca denizlekucaklaşmak4stiyorsa* rnz ne bekliyorsunuz? -*?-*•<•«-«> Bu ülkenin çağdaş insanlan sizi bekli- yoruz. Sabah kahvaltısı+Akşam Yemegi + Konaklama 30YTL Bılgı ve Rezervasyon: Türkiye Ziraatçılar Demeği Genel Merkezi: (0 312)213 94 17 Zıraatçılar Otel Akyaka: (0 252) 243 44 02 - (0 252) 243 59 90 Av. Yaşar VARIŞ A KP genel başkanı ve başbakanımız geçen günlerde meclis gru- bunda yaptığı bir konuşmada Cumhuriyet Halk Partisi'ni kas- tederek "Buniartutucu,matba- anm ülkemizegeç girmesine, hal- kımızın aydınlanmasına bu zih- niyet sebep oidu. Bunlar bu zih- niyetin temsikilerr dedi. Televızyonda bu konuşmayj dinleyince haylttler içinde kal- dım. Yanımda oturan arkadaşıma dedım ki "Ya sayın Başbakan tarih bilrarv'orya da haDaçok bfl- gisiz, cahil sanıyor". Çünkü ılkokulda bile biraz- cık tarih okuyan her vatandaşı- mız "15. yûzyıldan sonra Ba- ö'da matbaaıun kadı, kâğıdın, pusulanmve barutun buhınma- sı ile keşiflerin önünün açddığı- nı, buraiardan elde edüenzengin- üklerletoplumungeBştiğini,Rö- nesans ve reform harekederinin gerçekleşürildiğini, Baü'run ay- duüanma devrinüni tamamla- yarak çağdaş bir toplum haline geldiğini" gayet iyı bilır. Batı toplumlan bu şekilde ge- lişu-ken Osmanlı yönetimi dini çevrelerin baskısı ile "gavurfca- dı" diyerek matbaanın ülkeye ^garmesine karşı çıkmışlardır. ' Tam iki asır sönrt Macar kö- kenli tbrahim Müteferrika ara- cılıgı ile "dini eseıieri basmamak koşulu ile Şeyhülislanundan an- nan fet\a", 1720 yılında Os- manJı'da matbaa kıırulabilmiş- tir. Kısa süre sonra yine Osman- lı yönetimindeki ıslahat hare- ketlerine karşı çıkan çıkar grup- lan, şeyhülıslamı da yanlanna alarak çıkardıklan isyanlarda yapılan tüm yenilikleri ortadan kaldırmışlar, bu arada matbaayı da kapattırmışlardı. Yani matbaanın ülkeye getişi- ni gedktiren de, nıatbaa>ı kaknr- tan düşünce de dini kötüye kul- lanan. hurafeciler ve irtka yan- hsı kesimlerdL Osmanlı devleti bu yüzden AvTupa'mn çok gerisinde kal- mıştı. Osmanirnın yıkılışından, ye- ni Türk cumhuriyetinin kurulma- sîndan sonra bu düşünce her dö- nemde var olmuştur. Bu düşün- ce sahipleri Atatürk devrimleri- ne de karşı çıkmıştır. Fırsat buldukça isyanlar çı- kartarak devrimleri baltalamak istemişlerdir. Çok partili düzene geçtiği- mizde bu görüş sahipleri önce- leri bazı partilerin içinde varlı- ğını sürdürmüş, daha sonra Ni- zam PartKİ, MilH Selamet Par- tisi, Refah Partisi gibi partilerde yuvalanmıştrr, Bu zihniyet şim- di de Sayın Başbakan'ın parti- si AKP içinde faaliyet göster- mektedir. Cumhuriyet Halk Partisi ise kurucu Mustafa Kemal Atatürk öndeıüğinde bu gerici zihnrveti tasfî> ı e etmiş. Banh anlamda çağ- daş, uygar genç bir cumhurhet kurmuştur. Laikük ilkesini be- nimseyerek devlet işlerinden di- ni ayırmış, herkesin dinini öz- gürceyaşamasınıgüvencealtma alnuştn*. . ~" Onun için sayın Başbakan J ın Cumhuriyet Halk Partisi için "Matbaanın gelmesini gecikti- ren zihniyetin temsücileri'' deme- sinin gerçeklerle bir ilgisi yok- tur. Başbakan'ın bu gerçeİderi bilmemesi mümkün değildir. Türk halkını cahil, anlamaz san- mak bir Başbakan'a yakışan ta- vır değildir. SaymBaşbakanTürkhaDan- dan ve CHP'den özür dilemeli- dir. : - ?*. Gelecegin görüntüteknolojisi Beko'da! Mükemmel görüntü. Geiîşmiş ses kalrtesl Türkiye'nin ilk127ekranHigh Definitiontelevizyonu BekoptazmaTV. PENCERE Zoraki Bayram!.. 'Zoraki' sözcüğü Türkçe mi?.. Kuşkunuz mu var?.. Bir sözcük halkça benimsenmişse, edebiyata aşılanmışsa, günlük dilde kullanılıyorsa iş tamam- dır... Ama, 'zoraki'rim kökeni ne?.. 'Zor' Farsça.. 'Aki' ise Yunanca'dan -ya da daha içtenlikli de- yişle Rumca'dan- apartma... Ahmet Vefik Paşa'nın Moliere den uyarladığı 'Zo- raki Tabip' komedisi 1870'te Osmanlı Tiyatrosu'nda sahnelendi... Ne büyük adammış Ahmet Vefik Paşa!.. O tarih- te bile bizim bugünkü molla takımından yüz yıl iler- deymiş... Peki, 'zoraki'nin anlamı ne?.. "Gönülsüzce.. Istemeye istemeye.. Zorla..." • Televizyonda Cumhuriyet Bayramı kutlamalannı izlerken Başbakan Erdoğan'a acıdım... Yüzünde en küçük bir mutluluk simgesi, izi, gös- tergesi, mimiği yoktu Recep Tayyip'in.. Başbakan törende Cumhurbaşkanı'nın elini sıkar- ken sıkıntıdan yerin dibine gırecek gibiydi, kaçamak- lı bir tokalaşmayla işin içinden sıyrılmaya çalıştı... Törende Atatürk'ün adı anıldıkça AKP Genel Başkanı'nın mimikleri donuklaşıyordu... Bayram günü müydü?.. Matem günü müydü?.. • Erenleri kafa-kola alıp ite kaka camiye sokmuş- lar; bizimki cemaatle birlikte namaz kılmış... Ardından övgü düzmüşler. - Baba, çok güzel namaz kıldın... Bektaşi: - Bir de abdestli olsaydım, demiş, seyretmeye doyamazdınız.. Recep Tayyıp 82'nci yıl törenlenne abdestini ala- rak mı katıldı?.. • Bu işte bir terslık var.. "llımlı Islam Devleti Modeli" üzerine Bush yöne- timiyle al takke ver külah haşır neşir olan dinci ta- kımı, vaktiyle bu ülkede laık Cumhunyet kurulmuş diye neden bayram etsin?.. TV'de ızledığim kadarıyla AKP'lilerin süngüleri düşük... Gözleri parlamıyor.. 29 Ekım'de neşelerı yok.. Törenlere zoraki katılmışlar gibi.. Laik devlette dıncılerin ıktidara gelişleri, dinci devlette laiklerın iktidara geçmelenne benzer... Sonuçta düğüm çözülecek, ya devlet değişe- cektir. Yadaiktidar!.. • Bir ülke ki Cumhuriyet Bayramı'na başbakanı zo- raki katılır.. O ülkenin encamı bozuktur... Bektaşi'ye sormuşlar: mmf- Bir kimse hsrnfcünstıyanhem de laik olabilirmi?.. * - Eİirkimsehem Müslüman hem laikolabilirmi?.. - Olurt.. - Peki, bir kimse hem dinci hem laik olabilir mi?. - OlamazL. Çelişkinin özünde, Recep Tayyip'in açmazında bu gerçek yatıyor; Cumhuriyet Bayramı da AKP'Iİ için bu nedenle zorakileşiyor... Zoraki Bayramlan AKP'li yöneticilere kutlu ol- sun!.. Ya da geçmiş olsun!.. f HD READY TEKNOLOJİSİ NEDIR? YÜKSEK TANIMU DİJİTAL GÖRÜNTÛ Progressivetarama öz^tiğM desteMeyente*(notojidir. Yüksek çözünürfüklu HO Readyteknofapayte1366*768 seviyesndedaha üstün bir çdzünürtük, matajmumgöıvıtüveseskalfteasaŞanıyor HDReadyuyımlutelevizvon, standart yaytrtara gwe çok, d * afcaütel!yayn efclee&ne«vfcanı sunuyor. EniGAMim Bckotızmetmerkuı (tkdtnjrık) 4 4 4 1 4 1 4 »za 873 3 S36 *wwoekocom.tr KADKÖYtFLAS MÜpÜKLV- ĞÜ'NDEN ADÎTASFİYEVE ÎFLASIN AÇHJMASININ İLANI DosyaNo 2005 15 ıflas Müflısın adı. soyadı \s adresı PMB Akıllı Kart ve Bıla Teknolojılen A§ lfiasın açıldıgı tarih 13 09 2005 Saaf 15 25 Kadıköv 4 Aslı>e Tıcaret Mahkemesınce ıfiasına ka- rar venlmış olan vukanda ıs- mı ve adresı yazılı muflıs hakkında tasfivenın şımdıbk Adı Tasfiye şeklınde ıcrası tensıp iüiınm^ oldugundan 1- Müflısten alacaklı olanlarla, taşınır ve taşın- maziar üzennde ısBhkak ıd- dıasında bulunanlar ılandan ıtıbareD bır ay ıçınde Kadı- köy (3 iera) lilas Daıresuıe yaalı olarak alacak ve ıstih- kak ıddıalannı kaydettırme- len ve delıllennı (senet def- ter hulasası vesaırel asıl veya onaylı öraeklennı tevdı et- melen. 2- Müflıse borçlu olanla- nn aynı süre ıçmde kendıle- nnı ve borçlanm bıldırmele- n. aksı halde tcra ve ıflas ka- nununun 336'ncı maddesı uyannca cezaı sorumlulugu gereknrecektır 3 Müflısın mallannı her ne suretle olursa olsun elle- ruıde bulunduranlar. o mal- lar uzenndekı kanunı haklan saklı kalmak şamvla bunlan av-ra süre ıçınde ıflas daıresı emnne tevdı etmelen ve et- mezlerse geçerlı mazeretlen bulunmadıkça cezaı sorum- luluga ugrayacaklan ve rüç- han haklanndan mahnım ka- lacaklan 4- 16 112005 Çarşamba gunu saat 14 OO'te ılk top- lantı yapılacağından akcak- hlann bu toplantıva gelraele- n ve\a vetkılı bır vekıl gön- dermelen \e avm zamanda muflıs ile müşterek borçlu olanlar ve kefillerının ve borcu tekeffûl edenlenn ve- ya bunlann vekıllennın bu toplantıda hazır bulunmaya haklan olduğu ılan olunur 24102005 Basın 50914
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle