Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EKİM 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr 11
AB'nin Türkiye'ye verdiği '3 Ekim'de müzakereler başlar' sözü son dakikaya kadar belirsizliğini korudu
Lüksemburg'da uzungeceELÇİNPOYRAZLAR
LÜKSEMBURG - Avrupa Birliği
Genel İşler Konseyi, AB ve Türkiye
arasında yüriitülecek müzakerelerde yol
hantasını oluşturan Müzakere Çerçeve
Belgesi'ni görüşmek üzere dün akşam
Lüksemburg'da toplandı. Ancak Türkiye
ile müzakerelerin bugün başlayıp başlamayaca-
ğı, AB'nin daha önce alınnuş kararına karşın son
dakikaya kadar belirsizliğini korudu.
AB üyeleri, AB Genel tşler Konseyi toplan-
tısmda dışişleri veya Avrupa işlerinden sorum-
lu bakanlarla temsü edildi. Bakanlar, ilk aşama-
da, yerel saatle 19.00'da (TSl 20.00) yemekte bır
araya geldiler. "Gayri resmi" rüteliİdi yemekte
tngiliz Dışişleri Bakanı Jack Stra», Türkiye
dosyası hakkında son bilgileri verdi. Ardından
resmi toplantıya geçen bakanlar, Müzakere Çer-
çeve Belgesi'nin onaylanması ve bilgi için sü-
ratle Ankara'ya gönderilmesi amacıyla uzlaşma
arayışrna girdiler.
Toplantıya Avusturya'nın "imtiyazh ortak-
hk" taleplerinde ısran damgasuıı vururken, tn-
Avrupa Birliği Genel îşler Konseyi'nin dün gece geç saatlere
kadar süren toplantısına Avusturya'nın "imtiyazlı ortaklık"
ısrarının yanı sıra AB dışişleri bakanlannın Avrupa'nın
hazmetme kapasitesi ve Türkiye'nin AB'ye getireceği mali yük
konulanndaki hararetli görüşmeleri damgasını vurdu.
giltere Viyana'yı ikna etmek için dün geceki
toplantıda 2 ülke heyetleri 3 kez bir araya gel-
di.Toplantıda AB dışişleri bakanlannın Avru-
pa'nın hazmetme kapasitesi ve Türkiye'nin
AB'ye getireceği mali yük konulannda uzun
süre görüştükleri öğrenildi.
AB Dönem Başkanı tngiltere'nin, Avustur-
ya'nın çerçeve belgeye yönelik çekincelerini
kaldırması için müzakere çerçeve belgesinde
AB'nin hazmetme kapasitesine ve müzakerele-
rin ucunun açıklığına yönelik yeni öneriler ge-
tirdiğı belirtiliyor. Ingiltere Dışişleri Bakanı
Jack Straw, AB dışişleri bakanlan yemeği ön-
cesmde Avusturya Dışişleri Bakanı UrsulaPlass-
nik, Kıbns Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Yor-
go Yakovu ve AB Komisyonu Genişleme Ko-
miseri ODi Rehn ile ikili görüşmelerde bulun-
du. Yakovu, Straw ile görüşmesinin ardından
kendileri için "Müzakere Çerçeve Belge-
sF'nde bir sorun kalmadığını söyledi. Straw'un
Avusturya'yı ikna etme konusunda ikili görüş-
melerde büyük bir ilerleme kaydedemediğini
söyleyen AB kaynaklan, Avusturya'nın tam
üyelik dışı seçeneklerin müzakere çerçeve bel-
gesinde yer alması konusunda ısrarcı olduğunu
belirtiyorlar.
Ingütere'niıı ikna çabası
Ingiltere Başbakanı Tony Blair, toplantıda
Avusturya'nın olumsuz tutumunu sürdürmesı
üzerine Avusturya Başbakanı \Vblfgang Schues-
sel'i telefonla aradı. Blair, Viyana'nın tam üye-
lik müzakerelerinin başlaması konusunda orta-
ya çıkardığı engeli kaldırması çağnsında bulun-
du. Avusturya'nın Türkiye ile müzakerelerin baş-
lamasına karşı koz olarak kullandığı Hırvatis-
tan'ın Başbakanı Ivo Sanader ise müzakereler
konusunda kendi ülkesiyle Türkiye arasında bir
bağ kurulmasına karşı çıktığını söyledi.
AB kaynaklan, Türkiye'nin müzakere çerçe-
ve belgesi görüşmelerinde Hırvatistan'ı pazar-
lık konusu yapan Avusturya'nuı bugün Ulusla-
rarası Savaş Suçlulan Mahkemesi Savcısı Car-
la Del Ponte'ninraporunun içeriğine yönelik ola-
rak tutum değiştirebileceği olasıhğı üzerinde
duruyorlar.
AB dışişleri bakanlannın dün ele aldığı Tür-
kiye'nin müzakerelerde yol haritasını oluştura-
cak müzakere çerçeve belgesinde ağır koşullar
yer alıyor. AB'nin karşı deklarasyonunun AB
müktesebah olarak kabul edildiği müzakere çer-
çeve belgesinde Türkiye'nin Kıbns Rum kesi-
mi de dahil olmak üzere AB üye ülkelerinin
uluslararası kuruluşlara üye ve anlaşmalarda ta-
raf olmasına engel ohnaması isteniyor. Çerçe-
ve belgede aynca Avusturya'nın talepleri doğ-
rultusunda AB'nin yeni üyeleri hazmetme ka-
pasitesine yönelik sert ifadeler yer aldı.
ÜL BÜROKRATLARLA TOPLANDI
Dışişleri 'nde
yoğun trafik
MAHMUTGÜRER
ANKARA-AB Dışişleri Ba-
kanlan, Türkiye'nin müzakere
çerçeve belgesini görüşürken
Ankara, AB'ye ilişkin en uzun
gecesini yaşadı. Dışişleri Ba-
kanlığı'nda Bakan Abdullah
Gül başkanlığında toplanan dip-
lomatlar çerçeve belgenin ola-
sı metinleri üzerine yeni strate-
jiler geliştirirken Başmüzake-
reci ve Ekonomiden Sorumlu
Devlet Bakanı AB Babacan'ın
ekonomi bürokratlan ile ''Mü-
zakerelere başlamazsak ekono-
miye etkisi ne olur* konulu bir
toplantı gerçekleştirmesi dik-
kat çekti. Diplomatik kaynaklar,
Türkiye'nin, AB ile ilgili ne
olursa olsun "pozitif vaklaşım-
da" olacağmı belirtirken Lük-
semburg'a gidibnesinin büyük
ihtimal olduğunu belirttiler.
Ankara dün Lüksemburg'da-
ki AB Genel îşler Konseyi ile
Dışişleri Bakanlan yemeğıni
geç saatlere kadar yaİandan ta-
kip etti. Ankara'daki değerlen-
dirmeler, AKP'nin Kızılcaha-
mam'daki isrişare toplantısında
başladı. Dışişleri Bakanı Gül ve
Başmüzakereci Babacan bura-
da Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan ile bir araya geldi. Bura-
daki değerlendirmelerin ardın-
dan Gül ile Babacan Ankara'ya
birlikte döndü. Daha sonra Gül
başkanlığında, Babacan, Dışiş-
leri Bakanlığı Müsteşan AMTuy-
gan, müsteşar yardımcılan Er-
tuğrul Apakan ve Volkan Boz-
br ile Kıbns, AB, enformas-
yon ve hukuk daireleri yetkırileri
bakanlıkta bir araya geldi.
Bu toplantırun ardmdan ise
Başmüzakereci Babacan, eko-
nomi kurmaylan ile "Müzake-
reiere başlamazsak ekonomiye
etkisi ne ohır" konusunu değer-
lendirdi. Dışişleri Bakanlı-
ğı' ndaki toplantmm ardmdan
böyle bir toplantı yapılması ise
"Ankara umudunu yitirdT yo-
rumlannm yapılmasma neden
oldu.
Sürpriz bir çıkış yapan Fran-
sa'nın ise müzakere çerçeve
belgesine "özel ortakhk" ifa-
desinin girmesi için bastırdığı
belirtilirken bu nedenle AB Ge-
nel îşler Konseyi'nden uzlaşma
çıkmadı.
Bu süreçte de Dışişleri Baka-
m Gül ve Başbakan Erdoğan'ın
makamdaşlan ile sürekli bağ-
lantı halinde kaldığı, özellikle
de Ingiltere'den sözünde dur-
masını istediği öğrenildi. Top-
lantılarda Rumlarm ise müza-
kere açüışında Abdullah Gül'ün
yapacağı konuşmayı görmek
istediği, bunun gerçekleşmesi
durumunda ise konuşmanın ni-
teliğine göre veto hakkını kul-
lanabileceği tehdidinde bulun-
duğu öğrenildi.
Dışişleri Bakanlığı'run üst
düzey bir yetkilisi ise Türki-
ye'nin pozitif çizgide olacağı-
m belirterek müzakere çerçeve
belgesinde Ankara'run istemle-
rine taban tabana zıt bir görüş
olmaması durumunda Lüksem-
burg'a gjdileceğini söyledi. Yet-
kili, ancak gerekirse Türkiye'nin
müzakerelere başlamayı redde-
debileceğini ifade etti. Türki-
ye'nin pozitif çizgisini korudu-
ğunu ifade eden yetkili, "Biz
elinıizden geleni yaptık, daha
fadasını yapamayız* dedı.
IYÂ ÜZAKERE SÜRECİDIŞ BASINDA
'Verilen sözlere
masumca inandılar'Dış HaberlerServia- Türkiye-
\B ilişkilerinin izleyeceği seyir
dün son dakikaya kadar belirsiz-
liğini korurken Ingiliz basını,
\B'ye yönelik Türkiye uyanla-
nnı pazar günü de sürdürdü.
The Sunday Telegraph, Tür-
Idye'nin reddedilmesinin "AB
için felaket olacağı" yorumunu
yaparken The Independent,
'Türkiye destekknmen. çünkü
\vrupa için doğru olanı budur"
ıfadesini kullandı. Independent
on Sunday gazetesi başyazısın-
ia, Türkiye'nin üyeliğinin Ba-
tı'nın Islam dünyasıyla ilişkile-
rini korumak için gerekli oldu-
ğunu söyleyenlerin hata ettik-
leri görüşünü savundu. Avus-
turya'nın Türkiye'ye ilişkin tu-
tumunun yabancı düşmanlığı-
nın da ötesine geçtiğini kayde-
Jen gazetenin başyazan, "bunun
alünda, tarihte Türklerin Vlya-
nakapısınadavanmışobnasının
verdiği rahatsızbğın bulundu-
|undan emin olduğunu" belirt-
d. Türkiye'nin ırk ve din gibi se-
beplerle reddedihnemesinin is-
tendiği başyazıda, ilke olarak
Türkiye'nin birliğe üye obna-
sırun önünde hiçbir engel bu-
lunmadığı kaydedildi.
The Daily Telegraph gazete-
si, AP'nin muhafazakâr üyele-
rinden Daniel Hannan tarafin-
dan kaleme alırunış bir makale-
ye yer verdi. Hannan, Avrupalı
politikacılann Türkiye'nin üye-
liğiyle ilgili olumlu pek çok nu-
tuk attığını, ancak bunlara ken-
dilerinin de inanmadığını be-
lirtti. Türklerin geçen aralıkta
kendilerine verilen "kriterleri
gerçekkştirdikkri an bhüğe ka-
bul edfleceklerine" dair sözlere
masumca inandıklannı ifade
eden Hannan, Türkleri bugün
reddetmek tabii ki önemö bir
şey.Ama bundandahada önem-
KsüonJan IOyTİboyıuıcaküçiU-
rücü fedakârİıklarda bulunma-
ya zorladıktan, yüzkrce. binler-
ce AB yasasun sindirmelerini
sağiadıktan sonra reddetmek-
tir. Butam bir feiaket olacakür"
Yunanistan Dışişleri Bakanı, vetoya ihtiyaçlan olmadığını söyledi
Athıa: Biz istediğfanizi alcbk
Dış Haberier Servisi - Yunanistan Dı-
şişleri Bakanı PetrosMoBvyatis, "Türki-
ye'nin önünde AB üyeöği konusunda ta-
rihi bir firsat olduğunu ve bu firsaün ka-
çınhnasının hata olacağmı" söyledi.
Molivyatis, Atina'da yayımlanan Kat-
himerini gazetesindeki demecinde, Tür-
kiye'nin AB üyeliği konusuna değinerek
"Türkiye'nin bu konudald iç ve dış engel-
leriaşmasıgerektiğini'' belirtti. Yunanis-
tan' m da tam üyelik öncesindeki süreç-
te benzer sorunlarla karşılaşhğını kayde-
den Molivyatis, "Yunanistan'daki bu-
günkü gerçekler ve çevremizdeki geüş-
meler, o zaman bu fırsaü kaçumış olsay-
dık ne kadar büyük bir hata yapmış ola-
cağınıızı gösteriyor" dedi.
Molivyatis, aynca, "Türidye'nin3£kim
DESTAINC, STRAWA KARŞI
LONDRA (AA) - Ingilız yayuı
kuruluşu BBÇ, izleyicilerine,
Türkiye'nin AB'ye üyelik
sürecini anlattı. BBG1
kanalmda yayımlanan "PoHtks
1
Show" programında, sürecin
1963'te başlamasından bu
yana 19 ülkenin birliğe üye
yapıldığı hatırlatıldı ve
Türkiye'nin hâlâ beklemede
tutuhnası eleştirildi.
Programda, Ingiltere Dışişleri
Bakanı Jack Stravv'un
"Türldye'yi aranuzda görmek
istiyonız, çünkü Türkiye bir
Avrupa ülkesidir. Hedefimiz
Türkiye'nin tam üyeüğidir''
sözlerine yer verildi.
Türkiye'nin üyeliğine itirazlann da
anlatıldığı programda, eski Fransa
Cumhurbaşkanı Valer>
r
Giscard
d'Estaing ile yapılan bir söyleşıye
yer verildi. tngiltere'nin Türkiye'yi
destekleyen tutumunu eleştiren
d'Estaing, bu rutumun ardında,
aslında AB'ye darbe vurulması
amacınrn bulunduğunu öne sürdü.
Giscard d'Estaing Ingiltere'yi,
Türkiye'nin üyeliği konusunda AB
kamuoyuyla ters düşmekle suçladı.
d'Estaing'in suçlamalanm
reddeden Stravv ise Türkiye'nin
üyeliğiyle medeniyetler
çatışmasuun önüne geçileceğini,
dinler arasındaki hoşgörünün
güçlendirileceğini vurguladı.
tarihinde müzakerelere başlanıasının.
Türkiye-AB ilişkileri vetüm bölge için ol-
duğu kadar Türk-Yunan ilişkileri açısın-
dan tarihi bir dönüm noktası okcağmı"
kaydetti. Atina'nm bu süreçte veto kul-
lanması olasılığıyla ilgili soruyu yanıt-
layan Molivyatis. "böy le bir şeyin söz ko-
nusu olmadıgmı,çünkü Yunanistan'm bu
konudaki tüm bekkntüerinin karşılan-
diğmı" söyledi.
AB Dönem Başkanı In-
giltere'nin Avrupa İşlerin-
den Sorumlu Bakanı Doug-
lasAlexander da görüşme-
lerin başansızlığının Türk
halkı ve Avrupa için "iha-
net" olacağmı söyledi.
îrlanda Başbakanı Ber-
tie Ahern. Türkiye ve AB
arasındaki müzakerelenn
bugün başlamasına destek
vererek "yeni önkoşullar
koymak için çok geç oldu-
ğunu" söyledi. Ahern, Sky
Nevvs televizyonuna yaptı-
ğı açıklamada, "Bugün ye-
ni önkoşullar konulmasın-
dan yana değüim. Türkiye
ile müzakereler beiirledi-
ğimiz gibi 3 Ekim'de (bu-
gün) başlamah" dedi.
KADIKÖY 3. İCR4 MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN KTV^VIET
TAKDtR RAPORUMJN İLANEN TEBLİĞİ
2004 11556Esas
Alacaklı: Murat Un Gıda Ha> tnş San. Tıc.
Ltd Ştı.
\'ekılı Av H. Taner Ulusoj
Borçlu: Metın Turan' Mustafa oğlu. Merkez. Yıldızözu Kövıi Sı-
\as
Borç mıktan: 20.000.00 YTL (masrafsız)
Ipoteğin paraya çevnlmesı joluyla yapılan ıcra takıbinde,
Borçlu adına kavıtlı olup alacaklı lehıne ıpotekJı bulunan Ümra-
nıye ılçesı, Y. Dudullu S Alı Çıftlıgı mevkıı, 17 23 pafta, 13147
parsel sayılı 11392 58 m2 mıktarlı arsada 60 18222 arsa paylı. E
Blok. 2. normal kat 3 nolu (2 oda salon, banyo, tu\ alet. mutfak.
balkon mekânlan olan 60 m2 ınşaat alanlı 1999 şapımı) bafımsız
bölüme bılirkışıce toplam 45 000 00 YTL değer konulmuştur Kıy-
met takdir raporuna 7 gün ıtıraz süresıne. 15 gün ıla\esı ile 22 gün
içınde ıtıraz edılmesı, edılmedığı takdırde kesınleşecektır
lşbu kıymet takdir raporu llK'nın 128 maddesı gereğınce ılanen
teblıfi olunur 26 09 2005
Basın 45726
ECEABAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No- 2004,3 - Karar No. 2005 58
Davacı N'ecibe Ersöz vekılı tarafından hasımsız olarak açılan ga-
ıplık da\ asında,
Mahkememızden venlen 06 07.2005 tanh. 2004 3 esas. 2005 58
karar savılı ilamda da\acının davasının kabulü ile Çanakkale ili,
Eceabat ılçesi. Beşyol Köyü. Cılt No 4, Hane No 60'ta nüfusa ka-
yitlı Mehmet \e Fatma'dan olma Turşun, 18 05 1950 d.lu Osman
Ersöz'ün 6.12 2002 tarıhınden ıtıbaren gıplığıne karar venldığı hu-
susu ılan olunur 14 09 2005 Basm- 45643
KÜÇÜKÇEKMECE 1. AİLE
MAHKEMESt'NDEN MEHMET YAŞAR ÇEKİ'YE İLA-
NEN TEBLİGAT
EsasNo 2005 131
Da\acı Serpıl Çekı tarafından da\alı Mehmet Yaşar Çekı aleyhıne
açılan şıddetlı geçımsızlık nedenıyle boşanma davasında da\a dılekçe-
sınde dzet olarak davalının yaklaşık 5 a\ önce evi terk ettığıni ve arayıp
sormadığını. da\alınm 3. e\lilığı olduğunu. e\lılık bırlığının devamında
btr favda kalmadığından da%alıdan boşanmalanna karar venlmesını ıste-
mıştır
Da\alının Dr. Sadık Ahmet Cad Derya Bloklan 6 Blok D 5 A\cılar
adresıne çıkartılan teblıgat tanmmadığından bahısle ıade edılmış. kolluk
ku\\etlerince yapılan araştırmada da davalınm adresı tespıt edılemedı-
ğınden da\alı Mehmet Yaşar Çekfnın duruşma günü olan l7
11 2005
saat 10 30'da mahkememız duruşma salonunda bu da\ayla ılgılı tüm
kanıtlan ile birlikte hazır olması veya kendısını bir veküle temsıl ettır-
mesı, mazeretsız olarak duruşmava katılmadığı takdırde yargılamanın
yoklueunda yapılarak karar \enleceğı ılanen tebliğ olunur. Basın
45624"
EYÜP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Esas No. 2005 153 - Karar No 2005 352
Da\acı Rahıme Çınko da\alı nufus müdurlüğü aleyhıne mahkememı-
ze açılan ısım tashıhı davasında:
Davacı tarafından davalı aleyhıne açılan davanın kabulü ile. Çankın
ılı. Kurşunlu ılçesi. Göllüce cılt 21, hane 17 bsn: 161de nüfusa kavıtlı
Ömer ve Gülzade'den obna 25 01 1982 Istanbul doğumlu Rahıme Çın-
ko'nun ısmuıin Rahıme Aslı olarak düzeltilmesıne karar venlmıştır Ilan
olunur 06 09 2005 - Basın 45681
BIÇAK SIRTI
EROL MANtSALI
Türkiye'nin 'Düzelmesinde'
Kuilanılacak Araçlar ve
Hükümetler
Türkiye'nin kalkınmasında veya gelişmesinde
araçlar ve hükümetler yanında "Türkiye 'nin düzel-
mesi" deyimini özellikle kullandım. Çünkü Türki-
ye bazı çevreler ve yönetimler tarafından özellik-
le "bozulmaktadır".
"Türkiye'nin düzelmesi için" gerekli olduğunu
düşündüğümüz "araçlar" ve "yönetimlere" değin-
mek istiyorum. Araçlar nelerdir? Türkiye'nin "dü-
zeltilmesi" için ulusal iktisat, siyaset, eğitim, kül-
tür ve güvenlik politikalannın belirlenmesi ve uy-
gulanması gerekiyor. "Bunlarzaten yok mu" diye
düşünenlerolabilir. Yanıtım çoknet. Türkiye'nin bu
alanlarda ulusal politikalan ve uygulamalan bulun-
mamaktadır.
Meclislerve hükümetler, ulusal politikalar belir-
lemiyorlar. Ulusal politikalar bir yönü ile teknik ve
nesnel, diğer yönü ile de siyasi ve özeldir. Dış ti-
caret, maliye, sanayi ve tanm gibi alanlarda ulu-
sallık genellikle bilinen şeylerdir.
Sanayi, tanm veya dış ticaret politikalannın "hal-
kın çıkarlan doğrultusunda nasıl belirieneceğime-
selesi" konunun uzmanlan tarafından bilinen tek-
nik ve objektif şeylerdir.
- Örneğin ulusal sanayi politikası dendiğinde
ulusal sanayinin geliştirilmesi, desteklenmesi ve
yabancı dev tekeller karşısında ezdirilmemesi
anlaşılır. Bunu yalnız gelişmekte olan ülkeler de-
ğil, gelişmiş ülkeler de böyle değerlendiririer.
Fransa (veya AB) ulusal sanayinin ABD, Kore ve-
ya Japon şirketleri karşısında avantajlannı kay-
betmemesi için mali, siyasi harta askeri her tür-
lü desteği verir.
- Ulusal dış ticaret politikası dendiği zaman AB,
ABD, Japonya harta Çin ne yapar? Ulusal tanmın
veya sanayinin ileri gitmesine destek sağlayacak
dış ticaret polrtikalan uygular.
- Ulusal politikalar sanayi, tanm, ticaret ve tek-
noloji olarak "aralannda bir bütünlük sağlayarak"
gelişmeyi gerçekleştirirler.
Bu makro politikaların şemsiyesi ve gösterge-
leri ışığında insanlar, şirketler, sektörler ve diğer ku-
rumlar kendi davranışlannı, kendi politikalannı be-
lirlerier. Bunlar yoksa ekonomide, toplumda kaos
vardır. Ya IMF ve AB gibi dış odaklann güdümü-
ne girerler veya dev tekelci Batı şirketlerinin çıkar-
lan doğrultusunda ezilen ve sömürülen bir toplu-
luk olurlar.
Ulusal politikalar gelişme ve refahın bilinen nes-
nel araçlandır.
Ve araçlan kullananlar...
Bu bilinen araçlan ise meclisler ortaya koyar,
hükümetler uygular. Meclislerin ve hükümetle-
rin halkın meclisi, halkın hükümeti olması gere-
kir. Böyle olunca "halkın çıkahan yani ulusal çı-
kariar" esas alınabilir. Işçinin, çiftçinin, memu-
run, esnafın, sanayinin çıkarı "ulusal çıkar", ulu-
sal refah olarak kendini gösterir.
Işte "düğüm noktası" buradadır. Gelişmiş top-
lumlar(ve ülkeler) halkın ve ülkenin çıkarlannı ko-
ruyan meclisler ve hükümetler ortaya çıkarırlar.
Azgelişmiş toplumlar ise "ulusal çıkariar yerine
uluslararası odaklann ve emperyalizmin güdü-
münde olan" meclisler ve hükümetler tarafından
yönetilirler.
Böyle olunca halkın sınıfsal çıkarları yerine
emperyalizmin çıkarları egemen olur.
- Yabancı şirketlerin çıkarlarına karşı konmaz.
Çünkü bu şirketler, meclislere ve hükümetlere
sızmışlardır.
- Batı ülkelerinin ve şirketlerinin çıkarlannı gö-
zeten IMF gibi Batı kurumları, Türkiye gibi ülke-
leri sömürgecilerin çıkarlarına uygun bir biçim-
de yönetmeye başlar.
- Hatta ülke, AB gibi Batı kuruluşlarına tek
yanlı bağlanarak sömürgeleştirilir. Aynen bugün
yapıldığı gibi.
Meseleyi toparlayalım; gelişme için yapılma-
sı gerekenler bellidir; ulusal politikaların ekono-
mide, siyasette, kültürde, eğitimde ve güvenlik-
te uygulanması gerekir. Sorun, bu politikalan or-
taya koyup uygulayacak yönetimlerde düğüm-
leniyor. Dış odaklara bağlı olmayan; dış odakla-
rın içimizdeki işbirlikçileri tarafından yönetilme-
yen meclisler ve hükümetler kalkınma ve refa-
hın en önemli koşuludur.
Dış odaklann, dinci siyasilerin ve bölücülerin
egemen olmadığı; halkın ve ulusal çıkarlann ege-
men olduğu bir yönetim düzeni gerçek demok-
rasinin ve gelişmenin önkoşuludur.
Insanların siyasal partilere bakarken, bu açı-
dan yaklaşmaları ve değerlendirmeleri gerekir.
Bu parti bana mı destek veriyor? Yoksa yaban-
cılara mı? Sorgulanması gereken budur.
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
Dursun ve Inceoğlu ailesinin
sevgili evladı
ONUR DURSUN
2 Ekim 2005 günü vefat etmiştir.
Cenazesi bugün öğle namazının ardından
Marmara Üniversitesi llahiyat Fakültesi
Camii'nden kaldırılarak Ümraniye
Kocatepe Mezarlığı'nda defnedilecektir.
AİLESİ