Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2005 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALt StRMEN
Attîlâ İlhan'dan
Hrant Dink'e Türkiye
Attilâ llhan'ın ani ve erken ölümünün doğurduğu
kolektif acı, medyanın gösterdiği ilgiyle yeni bir bo-
yut kazandı.
Medya, şairin, yazann, düşünürün haberini en
öne çıkarmıştı. Umanm, bu yeni bir yönelışin baş-
langıcı olur.
Attilâ llhan, hem kuşaklann benimsediği bir şair,
hem içinde yaşadfğı toplumu yansıtan bir romancı,
hem de düşüncelerine katılın katılmayın, kendi öz-
gün sentezini yaratmak isteyen bir araştırmacı dü-
şünür, hem de yanm yüzyıl boyunca mesleğin, ya-
zıişleri müdürlüğü dahil, her alanında çalışmış bir
gazeteciydi.
Bu kadar toplumla, insanlarla haşır neşir olan A.
llhan, aykırı ve yalnız bir insandı demek yanlış ol-
masa gerek.
Türkiye Attilâ ilhan'ı, daha 16 yaşındayken, sev-
gilisine yazdığı mektuba Nâzım'ın bir şiirinden di-
zeler koyduğu için hapishaneyle tanıştırdı.
0 zamanlar Nâzım'dan soz etmek de bir aykırılık
olarak kabul edilebilirdi.
Ama kendi özgün sentezini arayan, bunu bir
ömür boyu sürdüren aykırı insanlar, demokrasinin
zenginligi, bir anlamda da onsuz olmazıdırlar.
Ne yazık ki, bunu o günkü milli eğitim kadrolan
da anlamadılar, rejimi de. "O zamanlar, ülkemizde
demokrasi yoktu, şimdi geldi, artık böyle şeyler ol-
muyor" diye geçiştiremeyiz işi.
••*•
Aradan 64 yıl geçti. Türkiye'ye güya demokrasi
geldi, ülkemiz güya Avrupa'ya üyeiik müzakereleri-
ne başladı. Söyler misiniz ne değiştı?
özgün görüşlerini savunan, gazeteci Hrant Dink
2005 yılında, Türklüğe hakaretten, 6 ay hapis ceza-
sına çarptınldı, cezası 6 ay ertelendi.
Hrant Dink kendine özgün görüşleri ve cesur tav-
nyla, çok kişiye, hatta kimi zaman artık bir avuç kal-
mış olan Ermeni cemaatinin kimi üyelerine de aykın
gelen bir insan.
Orhan Pamuk gibi...
Romanlannın keyfini çıkardığım ama görüşlerine
katılmadığım Orhan Pamuk da, aynı nedenle yargı-
lanıyor.
Hrant Dink ve Orhan Pamuk ile Attilâ llhan'ın or-
tak noktaları, birbirlerinden çok farklı yönlerindeki
aykınlıkları.
Türkiye hâlâ bu aykınlıklara tahammül edemeyen
bir ülke.
Hrant Dink'in dava konusu olan yazılarını ve
mahkemenin eski TCK'nin 159. maddesine daya-
narak geçen yıl açtığı davadaki bilirkişi raporunu
pazartesi günkü Radikal'de okudum.
Bilirkişi, haklı gerekçesinde de belirttiği gibi, yazı-
da Türklüğe hakaret görmemiş, ama Dink yine de
mahkûm olmuş.
• • •
Bu sütunda sık sık dile getirdiğim bir hususa, bir
kez daha dokunmak zorunluluğunu duyduğum için
affınıza sığınıyorum. Ama görüyorsunuz, sorun yal-
nızca yasalanmız değil, aynı zamanda, onlann yo-
rumlanış ve uygulanış biçiminde. Bilirkişi denen uz-
manlann bile hakaret görmediğı bir yazının sahibi
mahkûm olabiliyor.
Bu nasıl bir hakaret ki, ehil kişiler bile anlamıyor
da, sokaktaki adam anlasın?
Âynca bu bilirkişi uygulaması üzerinde de biraz
durmamız gerek.
Bizim hukuk uygulamamızda, ne zaman bir pro-
paganda veya eski TCK'nin 159. (yeni TCK 301.)
maddesinden dava açılsa, yargıçlar hemen bir bilir-
kişiye başvururlar.
Hukuk okumuş, stajını yapmış, yargıç olmuş kişi-
lerin bile hakaret olup olmadığını anlayamayıp bilir-
kişiye sormak zorunluluğunu hissettikleri bir yazıda,
toplumu etkileyecek ya da rencide edecek bir un-
sur olduğunu söylemek mümkün mü?
Bilirkişi, hâkimin eğitimi ve birikimi dışındaki ihtı-
sas konularında başvurulması gereken bir kurum
değil mıdir?
Sanıyorum, yalnız yasalan değil, düşüncelerimizi
değiştirmek zorundayız.
Şahsen ben, yurttaşım, meslektaşım, düşünce
özgürlüğünün üstüne titremek zorunda olduğum
Ermeni kardeşim Hrant Dink'in bilirkişinin bile suç
unsuru görmediği bir yazısından mahkûm olmasın-
dan rencide oluyor, utanç duyuyorum.
Şahsen ben, "1.5 milyon Ermeniyi kestik" diyen
Orhan Pamuk'un bu sözlerinden çok, velev ki, bel-
gesiz ve dayanaksız olsun, bu fikrini açıkladığı için
kovuşturulmasını toplum için tehlike olarak görüyo-
rum.
Attilâ llhan'ın hapse girmesinden bu yana geçen
bunca yıl boyunca hiçbir şeyin değişmemiş olma-
sından daha korkunç ne olabilir bir toplum için?
asirmen@cumhurryet.com.tr
CHP'den soru önergesl
l ııakıtaıı bu kez de
kızı ile gündemde
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-CHP An-
talya Milletvekili Nail
KamacL Sağlık Bakanı
Recep Akdağ'ın yanıt-
laması istemiyle verdiği
soru önergesinde Mali-
ye Bakanı Kemal Una-
krtan'ın kızı ZeynepBa-
sutçu'nun doktorluk ya-
parken aynı zamanda bir
özel şirkette yöneticilik
yaptığı haberlerini gün-
deme taşıdı.
Kamacı, Sağlık Baka-
nı Akdağ'a şu sorulan
yöneltti: "ZeynepBasut-
çuKartal Devlet Hasta-
nesi'nde doktor olarak
görev yapmış mıdır?
Yapüysa hangi tarihler
arasında bu görevde bu-
hınmuştur, ne zaman is-
tifa etmiştir? 657 Sayu\
Devlet Memurlan Ka''
numı'nun' Ticaret ve di-
ğer kazanç getirici faali-
yetlerde bulunma yasa-
ğı' başhkh 28. maddesi-
ne rağmen Zeynep Ba-
sutçu AB Gıda Sanayi
Ticaret Limited Şirke-
ti'nde nasıl yöneticilik
yapabilmiştir? Zeynep
Basutçu memuriyetten
istifa etmiş olsa bile, bu
durumdan dolayı hak-
kında devlet memuriye-
tini suiistimal gerekçe-
siyle soruşturma başlaö-
lacak mıdır? Hem dok-
torluk, hem de özel bir
şirkette yöneticilik yap-
DUŞ olan Zeynep Basut-
çu'dan maaş iadesi talep
edilecek midir? Kendi-
sinin yeniden memuri-
yete dönmesini engefleye-
cekşekilde disipun ceza-
sı verüecek midir?''
CHP, Milli Eğitim Bakanlığı'nda toplam 1800 okul müdürünün görev yeri değişikliğini mercek altına aldı
AKP'nin 'eğitim'kıyımı• CHP MYK üyesi Engin
Altay tarafmdan yapılan
çalışmada Milli Eğitim
Bakanlığı'nda, özgür ve çağdaş
düşünen, laik, demokrat kimliğe
sahip okul yöneticilerine karşı
kıyım sürecinin başlatıldığı ve
yaşanan durumun okullarda
kaos ortamı yarattığı belirtildi.
AYŞE SAYIN
ANKARA - Milli Eğitim Bakan-
lığı'ndaki "okul müdürii" kıyımını
mercek altına alan CHP, atama yet-
kisi bakanlıkta olan Anadolu, Ana-
dolu meslek, yatılı bölge okullann-
da 300, ilköğretim okullannda ise
1500 okul müdürünün yerinin de-
ğişhrildiğini belirledi. CHP Merkez
Yönetim Kurulu (MYK) üyesi ve
Sinop Milletvekili Engin Altay'ın
yaptığı çalışmada, Bakanlığın "okul-
larda özgür ve çağdaş düşünen, laik,
demokrat kimliğe sahip okul yöneti-
cilerine karşı kıyım sürecini başlatb-
ğı, yaşanan durumun okullarda ka-
CHP ORTAÖGRETİM İÇİN MECLİS ARAŞTIRMASIİSTEDİ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, ortaöğretim
kurumlannın sorunlannın saptanması ve çözüm
önerilerinin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması istedi. CHP Denizli Milletvekili
Mustafa Gazalcı ve arkadaşlan tarafindan verilen
Meclis araştırma önergesinde, 2005-2006 öğretim
yılında kimi liselerden hazırlık sınıflan kaldınlarak,
tüm liselerin 4 yıla çıkarıldığı, süper liselerin
Anadolu lisesine çevrildiği, yapılan değişiklikler
nedeniyle Anadolu liselerine öğrenci kaydında,
öğretmen ve yönetici atamalannda büyük sıkıntılar
yaşandığına işaret edildi. Türkiye'de ortaöğretimde
80 çeşit lise bulunduğuna dikkat çekilen
gerekçede, liseler arasında öğretim birlığı açısından
uyum olmadığı vurgulandı. Gerekçede,
"ortaöğretimin yeniden yapilandu-üması" için
sorunlann saptanıp. çözüm önensı gelıştirilmesi
amacıyla Meclis araştırması açılması istendi.
os ortamı yaratüğT ifade edildi.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki kad-
rolaşma ve yeni ilköğretim müfreda-
tını incelemek üzere görevlendirilen
Engin Altay'ın hazırladığı bilgi no-
tunda, Danıştay'ın MEB yöneticile-
rinin atama ve yer değiştirme yönet-
meliğinin bazı maddelerinin yüriir-
lüğünü 4 Temmuz 2005 tanhinde
durdurduğu, karann 1 ay sonra ba-
kanlığa tebliğ edildiği, ancak Danış-
tay karan sürecine kadar çok sayıda
okul müdürünün görev yerlerinin de-
ğiştirildiğine işaret edildi. Altay, Ha-
ziran 2005 itibanyla atama yetkisi ba-
kanlığa ait olan toplam 300 Anado-
lu, Anadolu meslek, yatılı bölge ve
pansiyonlu okulu müdürii ile illerde
1500 ilköğretim okulu müdürünün
görev yerlerinin değiştirildiğini bil-
dirdi. Altay, çahşmasında şu sapta-
malara yer verdi:
• Tüm bu hukuk dışı uygulama-
lar süresince Bakanlık, 4.8.2005 ta-
rih ve 48150 sayılı yazıyla tüm ata-
malan ikinci bir emre kadar durdur-
du. 2.9.2005 tarih ve 54306 sayılı
yazı ile durdurulan atamalann ger-
çekleştirilmesini tebliğ etti. 5.9.2005
ve 54450 sayılı yazı ile yönetmeli-
ğin yüriirlüğü durdurulan maddele-
ri çerçevesinde herhangi bir işlem
yapılmaması emrini verdi. 1 ay içe-
risinde birbiriyle çelişen 3 emir ya-
yımlandı. Ama fıilen süreç tam bir
kıyım şeklinde işlemeye devam ettı.
• Bakan, Danıştay kararlannın ge-
riye yüriimeyeceğini ifade ederek
tam bir hukuk ihlali ve aymazhğı
içerisindedir. Danıştay'ın yönetme-
liği iptal gerekçesi. "yönetmeüğin
objektif ölçüüere bağlanmadan key-
fiyete görekuBanıfanaana oianak sağ-
lamaa"dır. Kaldı ki yapılan bütün
atamalarda çağdaş, bilimsel düşü-
nen, laik ve demokrat yöneticiler he-
defseçilmiştir.
• Atama yetkisi valiliklerde olan
okul müdürlüklerinde ise durum ta-
mamen valilerin keyfiyetine bırakıl-
mış, bazı valiler Danıştay karannı
dikkate alarak hukuk içinde kalır-
ken, bazı valiler (Konya, Ankara,
Adana, Hatay, Eskişehir, îzmir) ba-
kanlıkla paralel büyük bir hukuk ih-
laline ve kıyımına aracı olmuştur.
• Bugün itibanyla Türkiye'nin okul-
lannda tam bir kaos ortamı şekillen-
miş; öğrenciler, öğretmenler, velilerve
okul müdürleri endişeli ve gergin bir
bekleyiş ortamına sokulmuştur.
• Sonuç olarak MEB, Türkiye 'de-
ki bütün okullarda çağdaş düşünen,
laik, demokrat kimliğe sahip okul
yöneticüerinin varlığından rahatsız-
lığını bu uygulamayla ortaya koy-
muş; büyük birbaskı, sindirme ve kı-
yım sürecini başlatmış ve bu süreç-
te hukuk tanımayacağını net bir şe-
kilde ortaya koymuştur.
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI
'Eşcinselohmık
ahlaksırfıkdeğil'
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-Ankara Cum-
huriyet Başsa\ cılığı, KA-
OS Gay ve Lezbiyen Kül-
türel Araştırma \ e Daya-
nışma Derneği'nin adın-
da ve tüzüğünde ahlaka
aykın bir durum bulun-
madığı gerekçesiyle, ka-
patma davası açılmasına
yer olmadığına karar ver-
di. Gerekçede, "Eşcinse!
obnak ahlaksız obnak an-
lanıınagebnez.Obnasıge-
reken,insan iradesinin hür
obnasMhr" denildi.
Basın Savcısı Kürşat
Kayral, Ankara Valili-
ği'nin derneğin adında ve
tüzüğünde ahlaka aykın-
lık bulunduğu iddiasıyla
kapatma davası açılması
istemiyle yaptığı başvu-
ruyu karara bağladı.
Kararda, Demekler Ya-
sası'nın AB siyasi kriter-
leri, Katıhm Ortaklığı Bel-
gesi, Avrupa İnsan Hak-
lan Sözleşmesi ve taraf
olunan uluslararası insan
haklan sözleşmeleri dik-
kate alınarak hazırlandığı
belirtildi. BM İnsan Hak-
lan Evrensel Beyanname-
si'ne de atıf yapılan karar-
da, eşcinsellik de irdelen-
di. Cinsel işlevbozukluk-
lannın genel olarak ahla-
ki bozulmanın bir sonucu
olarak düşünüldüğü an-
cak Amerikan Psikiyatri
Birliği tarafindan "başb
başma bir bozukluk" ola-
rak ele alınmadığı ve eş-
cinselliğin spesifık olarak
tanımlanmadığı kaydedil-
di. Lezbiyen ve gay keli-
melerinin günlük hayatta
ve bihmsel araştırmalar-
da rahatlıkla kullanıldığı-
na işaret edilen kararda,
"Bu kavTamlar, tophım-
lara göre değişir. Yeni
TCK'nin yapdandırılma-
sında cinsel yönelim ay-
nmcıl^ının tarnşıkbğı bir
dönemde, eşcinsel obnak
ahlaksız olmak anlamma
gefanez. Aslolan tüm ah-
lak bifimlerivie uğraşanla-
rm ortakbirieştikleri nok-
ta olan insan iradesinin
hür olması gerektiğidir"
denildi. Kararda, derne-
ğin adında ve 23 madde-
den oluşan amaç bölü-
münde ahlak dışı olarak ta-
nnnlanabilecek bir husus
bulunmadığı ifade edile-
rek, uluslararası sözleş-
meler de dikkate alınarak
derneğin kapatılması tale-
biyle dava açılmasına ge-
rek olmadığı kaydedildi.
Fahri Korutürk atııldı6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, öiümünün 18.
yddönümünde, Devlet Mezarfağı'ndald gömütü
başuıda törenle anıldL Törene Korutürk'ün oğlu
Büyükelçi Osman Korutürk, geiini Suzan
Korutürk ve afle dosdan, CumhurbaşkanıAhmet
Necdet Sezer'i temsüen Cumhurbaşkanhğı Gend
Sekreter Yardımcısı Bülent Serim, Türk Silahlı
Ku>"\etieri \e Genelkurmay Başkanhğı'nı temsilen
Koramiral Erdal Bucak, Adalet Bakanı Cemil
Çiçek. Çahşma ve Sosyal GüvenKk Bakanı Murat
Başesgioğiu, Deniz Kuv\«tleri Komutanhğı'nı
temsilen Tümamiral Bülent Bostanoğlu ile
Tuğamiral Ahmet Aksoy, .Ankara \attsi Kemal
ÖnaL Ankara Gamizon ve 4. Kolordu Komutanı
Korgeneral Saldıray Berk kaüldı. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer, Korutürk'ün ölüm
yıldönümü nedeniyle yayimladığı mesajda,
"Türkiye Cumhuri>eti'nin 6. Cumhurbaşkanı,
seçkin deviet adanıı Fahri Korutürk'ü ölümünün
Vildönümunde saygı ve rahmede amyorum" dedi.
lstanbul'da da Kadıköy Sağhk ve Sosyal
Dayanışma \akfı Moda Gönüllüleri, Korutürk'ün
Moda Parkı'nda bulunan büstü önünde bir
anma töreni gerçekleştirdi. (Fotoğraf: AA)
ft UMİT YAYIiyClHKTürklyenin nabzın. tutuyor...
ySHÎ Konur Sokak 27/! 06640 Kızılay - ANKARA Tel: (0312) 4!9 38 26 - 27 Falcs: 417 56 68
ILHAN TAŞCI
AF DAĞININ ARDINDAKÎ
HÜKÜMET KURUMUN BÜTÇESlNE GÖZ DlKTl
Yeni hedef ÖSYM
FIRATKOZOK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm
şirketlerinin ne kadar vergi ödediğînin
izini süren Taşcı, kabine üyelerî ile
iktidar yandaşlarının ortağı oldukfart
şirketlerin ekonomik geçmişlerinin
nasıl temizlenerek, denetim dışına
çtkarıldıklarını belgeledi.
Serveti hep tartışılan Başbakan
Erdoğan'ın imzalannı içeren tüm
mal bildirimleri, kendi beyanlarına
dayanılarak ilk kez gün ışığına
çıkanlıyor.
ANKARA - Hükümet, üniversiteler-
den sonra bu kez de Öğrenci Seçme ve
\erleştirme Merkezi 'nin (ÖSYM) bütçe-
sine göz dikti. Merkezi YÖK'ten ayıra-
rak özerk bir kuruluş haline getirmek is-
teyen hükümet, ÖSYM'yi bu yıldan iti-
baren özel bütçeli kuruluşlar içerisine
alacak. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. ÜnalYa-
nmağan, kendilerinin ge-
reksinim duyduğu parayı
zamanında alamamalan du-
rumunda zor durumda
halinde belirterek "Sorun
çıkarsa sınav ialan vapama-
>TZ, dükkânı kapaür gkle-
riz" dedi.
Hükümet, AB ile yapıla-
cak müzakereler öncesinde
yükseköğretime ilişkin ça-
lışmalanna hız verdi.
YÖK'ün özerkliğine müda-
hale etmeye hazırlanan hü-
kümetin, üniversitelerden
sonra ÖSYM'nin bütçesine
ilişkin de yeni bir düzenle-
me hazırlığında olduğu or-
• Hükümet,
YÖK'ten ayırarak
özerk bir kuruluş
haline getirmek
istedigi ÖSYM'nin
bütçesini de kontrol
etmek istiyor. Karara
tepki gösteren
ÖSYM Başkanı
Yanmağan, "Sorun
çıkarsa sınav falan
yapamayız, dükkânı
kapatırgideriz"
dedi.
1 0 G Ü N D E İ K İ N C İ B A S K I
taya çıktı. Kamu Mali Yönetimi ve Kont-
rol Yasası'nda yer alan yeni düzenleme-
ye göre, ÖSYM'nin mali yapısı gelecek
yıldan itibaren YÖK'ten aynlacak. Kurum
bütçesi özel bütçeli kuruluşlar içerisinde
yeralacak ve ÖSYM mali açıdan YÖK'ten
ayn bir kuruluş haline gelecek. Kurum,
her yıl binlerce kişiden toplanan sınav
ücretlerini istedigi zaman kullanamaya-
cak. Hükümetin, bir sonraki aşamada, ku-
rumun *idari özerkHğine'' müdahale et-
meyi planladığı belirtildi.
Konuyla ilgili Cumhuriyet'e konuşan
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yanma-
ğan, söz konusu yasayla Maliye Bakan-
lığı 'nın kurumun bütçesini de\'let bütçe-
sinin içerisine koyduğunu söyledi. Şu an
için kurumun idari yapısında bir deği-
şiklik olmadığını belirten
Yanmağan, "İdari açıdan
ÖSYM'nin yapısında \^pı-
lacak bir değjşûdik kuruma
büyük sekte vurur" dedi.
Yeni düzenlemeyle kuru-
mun özellikle nakit ödeme-
lerde sorun yaşayabileceği-
ni kaydeden Yarımağan,
devlet bütçesinin yüzdelik
dilimler halinde serbest bı-
rakılmasının da harcama-
lardaki dengeyi olumsuz et-
kileyebileceğini dile getir-
di. ÖSS başvurularının
ÖSYM'nin en büyük gelir
kaynağı olduğuna işaret
eden Yanmağan, "Bizopa-
rayla ertesiyıun sınavlannı yapnoruz. Bu
paranın bize dönüşünde sorun yaşarsak
sına\ falan yapamayız ve arok dükkânı
kapaür gideriz" dedi.
Hükümet, aynı yasayla üniversitelerin
harç gelirlerini 2006, döner sermaye ge-
lirlerini de 2007 yılından itibaren özel
bütçe kapsamına almıştı.
GÖZTEPE PARKI
Cami
projesine
karşı hukuk
bürosu
İstanbulHaberServisi-
Kadıköy Belediyesi, Is-
tanbul Büyükşehir Bele-
diyesi (ÎBB) Meclisi'nin,
Göztepe Parkı'na cami ya-
pılması karanyla ilgili yü-
rütmeyi durdurma istemiy-
le idare mahkemesine baş-
vuracak. Kadıköy Beledi-
ye Başkanı Sebmi Oztürk,
Istanbul Barosu'nun Çev-
re Komisyonu ile ortak bir
hukuk bürosu oluşturacak-
lannı belirterek konuyla
ilgili bireysel ya da toplu
dava açmak isteyen Kadı-
köylülere yardım edecek-
lerini söyledi.
Kadıköy Belediye Baş-
kanı Selami Öztürk, Göz-
tepe Parkı'na cami yapıl-
masınakarşı iki koldan ça-
hşma yürüttüklerini anlat-
ü. Öztürk, Ü3B Meclisi'nin
1 '5000 ölçekli planlan de-
ğiştirmesi sonucu cami ya-
pılacak alanın yeşil alan-
dan çıkanldığını anımsa-
tarak "Bualanmtekrarye-
şil alan üan edümesi için
medisteteklifte buhmdum.
AKP'li mecUs üyeleri de
bu konu>'a ıhnıh yaklaşt-
>t)r. Dini tesise ihti>aç var-
sa da bu yeşil alana yapü-
mayacak. Mechsüı kaâm
a>mdaki topianosmda bu
tekBf gündeme gelecek"
dedi. Diğer taraftan Kadı-
köy Belediyesi'nin tüzel-
kişilik olarak yürütmenin
durdurulması istemiyle
idare mahkemesine baş-
vuracağını anlatan Oztürk,
av-ukatlann dosyalan in-
celemeye başladığını 17
Kasım'a kadar süreleri ol-
duğunu söyledi. Öztürk,
cami karannın hem şehir-
cilik hem de hukuki açıdan
sakat bir karar olduğunun
altını çizerek "Kadıköy'de
yeşil alan çok az olduğu
icinbunun gibipekçokka-
rar iptal edildi. Ptaniama
Konüsyonu'nun tBB Mec-
lisi'ne verdiği bilgiler de
yanbş. Göztepe Parkı şah-
sa aitbir mülİdyetgibi gös-
terüiyor. Karann alünda
imzası bulanan başkanve-
kUuün deimzayetkisi yok"
diye konuştu.
Oztürk, Büyükşehir Be-
lediye Başkanı ile IBB
Meclis Başkanı arasında
görünmeyen bir anlaşmaz-
lık olduğunu söyleyerek
şöyle devam etti:
"Bu anlaşmazlık bunun
gibi kararlarda su yüzüne
çdayor. Cami karamia or-
taya çıkan sorunda tBB
Mecfei, Kadir Topbaş'a,
Topbaşda mechse topu at-
u. Kimseeüne abp sorunu
çözmek istemedL"