18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2005 PERŞEMBE HABERLER DUNYADABUGUN ALt StRMEN Attîlâ İlhan'dan Hrant Dink'e Türkiye Attilâ llhan'ın ani ve erken ölümünün doğurduğu kolektif acı, medyanın gösterdiği ilgiyle yeni bir bo- yut kazandı. Medya, şairin, yazann, düşünürün haberini en öne çıkarmıştı. Umanm, bu yeni bir yönelışin baş- langıcı olur. Attilâ llhan, hem kuşaklann benimsediği bir şair, hem içinde yaşadfğı toplumu yansıtan bir romancı, hem de düşüncelerine katılın katılmayın, kendi öz- gün sentezini yaratmak isteyen bir araştırmacı dü- şünür, hem de yanm yüzyıl boyunca mesleğin, ya- zıişleri müdürlüğü dahil, her alanında çalışmış bir gazeteciydi. Bu kadar toplumla, insanlarla haşır neşir olan A. llhan, aykırı ve yalnız bir insandı demek yanlış ol- masa gerek. Türkiye Attilâ ilhan'ı, daha 16 yaşındayken, sev- gilisine yazdığı mektuba Nâzım'ın bir şiirinden di- zeler koyduğu için hapishaneyle tanıştırdı. 0 zamanlar Nâzım'dan soz etmek de bir aykırılık olarak kabul edilebilirdi. Ama kendi özgün sentezini arayan, bunu bir ömür boyu sürdüren aykırı insanlar, demokrasinin zenginligi, bir anlamda da onsuz olmazıdırlar. Ne yazık ki, bunu o günkü milli eğitim kadrolan da anlamadılar, rejimi de. "O zamanlar, ülkemizde demokrasi yoktu, şimdi geldi, artık böyle şeyler ol- muyor" diye geçiştiremeyiz işi. ••*• Aradan 64 yıl geçti. Türkiye'ye güya demokrasi geldi, ülkemiz güya Avrupa'ya üyeiik müzakereleri- ne başladı. Söyler misiniz ne değiştı? özgün görüşlerini savunan, gazeteci Hrant Dink 2005 yılında, Türklüğe hakaretten, 6 ay hapis ceza- sına çarptınldı, cezası 6 ay ertelendi. Hrant Dink kendine özgün görüşleri ve cesur tav- nyla, çok kişiye, hatta kimi zaman artık bir avuç kal- mış olan Ermeni cemaatinin kimi üyelerine de aykın gelen bir insan. Orhan Pamuk gibi... Romanlannın keyfini çıkardığım ama görüşlerine katılmadığım Orhan Pamuk da, aynı nedenle yargı- lanıyor. Hrant Dink ve Orhan Pamuk ile Attilâ llhan'ın or- tak noktaları, birbirlerinden çok farklı yönlerindeki aykınlıkları. Türkiye hâlâ bu aykınlıklara tahammül edemeyen bir ülke. Hrant Dink'in dava konusu olan yazılarını ve mahkemenin eski TCK'nin 159. maddesine daya- narak geçen yıl açtığı davadaki bilirkişi raporunu pazartesi günkü Radikal'de okudum. Bilirkişi, haklı gerekçesinde de belirttiği gibi, yazı- da Türklüğe hakaret görmemiş, ama Dink yine de mahkûm olmuş. • • • Bu sütunda sık sık dile getirdiğim bir hususa, bir kez daha dokunmak zorunluluğunu duyduğum için affınıza sığınıyorum. Ama görüyorsunuz, sorun yal- nızca yasalanmız değil, aynı zamanda, onlann yo- rumlanış ve uygulanış biçiminde. Bilirkişi denen uz- manlann bile hakaret görmediğı bir yazının sahibi mahkûm olabiliyor. Bu nasıl bir hakaret ki, ehil kişiler bile anlamıyor da, sokaktaki adam anlasın? Âynca bu bilirkişi uygulaması üzerinde de biraz durmamız gerek. Bizim hukuk uygulamamızda, ne zaman bir pro- paganda veya eski TCK'nin 159. (yeni TCK 301.) maddesinden dava açılsa, yargıçlar hemen bir bilir- kişiye başvururlar. Hukuk okumuş, stajını yapmış, yargıç olmuş kişi- lerin bile hakaret olup olmadığını anlayamayıp bilir- kişiye sormak zorunluluğunu hissettikleri bir yazıda, toplumu etkileyecek ya da rencide edecek bir un- sur olduğunu söylemek mümkün mü? Bilirkişi, hâkimin eğitimi ve birikimi dışındaki ihtı- sas konularında başvurulması gereken bir kurum değil mıdir? Sanıyorum, yalnız yasalan değil, düşüncelerimizi değiştirmek zorundayız. Şahsen ben, yurttaşım, meslektaşım, düşünce özgürlüğünün üstüne titremek zorunda olduğum Ermeni kardeşim Hrant Dink'in bilirkişinin bile suç unsuru görmediği bir yazısından mahkûm olmasın- dan rencide oluyor, utanç duyuyorum. Şahsen ben, "1.5 milyon Ermeniyi kestik" diyen Orhan Pamuk'un bu sözlerinden çok, velev ki, bel- gesiz ve dayanaksız olsun, bu fikrini açıkladığı için kovuşturulmasını toplum için tehlike olarak görüyo- rum. Attilâ llhan'ın hapse girmesinden bu yana geçen bunca yıl boyunca hiçbir şeyin değişmemiş olma- sından daha korkunç ne olabilir bir toplum için? [email protected] CHP'den soru önergesl l ııakıtaıı bu kez de kızı ile gündemde ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-CHP An- talya Milletvekili Nail KamacL Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın yanıt- laması istemiyle verdiği soru önergesinde Mali- ye Bakanı Kemal Una- krtan'ın kızı ZeynepBa- sutçu'nun doktorluk ya- parken aynı zamanda bir özel şirkette yöneticilik yaptığı haberlerini gün- deme taşıdı. Kamacı, Sağlık Baka- nı Akdağ'a şu sorulan yöneltti: "ZeynepBasut- çuKartal Devlet Hasta- nesi'nde doktor olarak görev yapmış mıdır? Yapüysa hangi tarihler arasında bu görevde bu- hınmuştur, ne zaman is- tifa etmiştir? 657 Sayu\ Devlet Memurlan Ka'' numı'nun' Ticaret ve di- ğer kazanç getirici faali- yetlerde bulunma yasa- ğı' başhkh 28. maddesi- ne rağmen Zeynep Ba- sutçu AB Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirke- ti'nde nasıl yöneticilik yapabilmiştir? Zeynep Basutçu memuriyetten istifa etmiş olsa bile, bu durumdan dolayı hak- kında devlet memuriye- tini suiistimal gerekçe- siyle soruşturma başlaö- lacak mıdır? Hem dok- torluk, hem de özel bir şirkette yöneticilik yap- DUŞ olan Zeynep Basut- çu'dan maaş iadesi talep edilecek midir? Kendi- sinin yeniden memuri- yete dönmesini engefleye- cekşekilde disipun ceza- sı verüecek midir?'' CHP, Milli Eğitim Bakanlığı'nda toplam 1800 okul müdürünün görev yeri değişikliğini mercek altına aldı AKP'nin 'eğitim'kıyımı• CHP MYK üyesi Engin Altay tarafmdan yapılan çalışmada Milli Eğitim Bakanlığı'nda, özgür ve çağdaş düşünen, laik, demokrat kimliğe sahip okul yöneticilerine karşı kıyım sürecinin başlatıldığı ve yaşanan durumun okullarda kaos ortamı yarattığı belirtildi. AYŞE SAYIN ANKARA - Milli Eğitim Bakan- lığı'ndaki "okul müdürii" kıyımını mercek altına alan CHP, atama yet- kisi bakanlıkta olan Anadolu, Ana- dolu meslek, yatılı bölge okullann- da 300, ilköğretim okullannda ise 1500 okul müdürünün yerinin de- ğişhrildiğini belirledi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi ve Sinop Milletvekili Engin Altay'ın yaptığı çalışmada, Bakanlığın "okul- larda özgür ve çağdaş düşünen, laik, demokrat kimliğe sahip okul yöneti- cilerine karşı kıyım sürecini başlatb- ğı, yaşanan durumun okullarda ka- CHP ORTAÖGRETİM İÇİN MECLİS ARAŞTIRMASIİSTEDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, ortaöğretim kurumlannın sorunlannın saptanması ve çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması istedi. CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı ve arkadaşlan tarafindan verilen Meclis araştırma önergesinde, 2005-2006 öğretim yılında kimi liselerden hazırlık sınıflan kaldınlarak, tüm liselerin 4 yıla çıkarıldığı, süper liselerin Anadolu lisesine çevrildiği, yapılan değişiklikler nedeniyle Anadolu liselerine öğrenci kaydında, öğretmen ve yönetici atamalannda büyük sıkıntılar yaşandığına işaret edildi. Türkiye'de ortaöğretimde 80 çeşit lise bulunduğuna dikkat çekilen gerekçede, liseler arasında öğretim birlığı açısından uyum olmadığı vurgulandı. Gerekçede, "ortaöğretimin yeniden yapilandu-üması" için sorunlann saptanıp. çözüm önensı gelıştirilmesi amacıyla Meclis araştırması açılması istendi. os ortamı yaratüğT ifade edildi. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki kad- rolaşma ve yeni ilköğretim müfreda- tını incelemek üzere görevlendirilen Engin Altay'ın hazırladığı bilgi no- tunda, Danıştay'ın MEB yöneticile- rinin atama ve yer değiştirme yönet- meliğinin bazı maddelerinin yüriir- lüğünü 4 Temmuz 2005 tanhinde durdurduğu, karann 1 ay sonra ba- kanlığa tebliğ edildiği, ancak Danış- tay karan sürecine kadar çok sayıda okul müdürünün görev yerlerinin de- ğiştirildiğine işaret edildi. Altay, Ha- ziran 2005 itibanyla atama yetkisi ba- kanlığa ait olan toplam 300 Anado- lu, Anadolu meslek, yatılı bölge ve pansiyonlu okulu müdürii ile illerde 1500 ilköğretim okulu müdürünün görev yerlerinin değiştirildiğini bil- dirdi. Altay, çahşmasında şu sapta- malara yer verdi: • Tüm bu hukuk dışı uygulama- lar süresince Bakanlık, 4.8.2005 ta- rih ve 48150 sayılı yazıyla tüm ata- malan ikinci bir emre kadar durdur- du. 2.9.2005 tarih ve 54306 sayılı yazı ile durdurulan atamalann ger- çekleştirilmesini tebliğ etti. 5.9.2005 ve 54450 sayılı yazı ile yönetmeli- ğin yüriirlüğü durdurulan maddele- ri çerçevesinde herhangi bir işlem yapılmaması emrini verdi. 1 ay içe- risinde birbiriyle çelişen 3 emir ya- yımlandı. Ama fıilen süreç tam bir kıyım şeklinde işlemeye devam ettı. • Bakan, Danıştay kararlannın ge- riye yüriimeyeceğini ifade ederek tam bir hukuk ihlali ve aymazhğı içerisindedir. Danıştay'ın yönetme- liği iptal gerekçesi. "yönetmeüğin objektif ölçüüere bağlanmadan key- fiyete görekuBanıfanaana oianak sağ- lamaa"dır. Kaldı ki yapılan bütün atamalarda çağdaş, bilimsel düşü- nen, laik ve demokrat yöneticiler he- defseçilmiştir. • Atama yetkisi valiliklerde olan okul müdürlüklerinde ise durum ta- mamen valilerin keyfiyetine bırakıl- mış, bazı valiler Danıştay karannı dikkate alarak hukuk içinde kalır- ken, bazı valiler (Konya, Ankara, Adana, Hatay, Eskişehir, îzmir) ba- kanlıkla paralel büyük bir hukuk ih- laline ve kıyımına aracı olmuştur. • Bugün itibanyla Türkiye'nin okul- lannda tam bir kaos ortamı şekillen- miş; öğrenciler, öğretmenler, velilerve okul müdürleri endişeli ve gergin bir bekleyiş ortamına sokulmuştur. • Sonuç olarak MEB, Türkiye 'de- ki bütün okullarda çağdaş düşünen, laik, demokrat kimliğe sahip okul yöneticüerinin varlığından rahatsız- lığını bu uygulamayla ortaya koy- muş; büyük birbaskı, sindirme ve kı- yım sürecini başlatmış ve bu süreç- te hukuk tanımayacağını net bir şe- kilde ortaya koymuştur. ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI 'Eşcinselohmık ahlaksırfıkdeğil' ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Ankara Cum- huriyet Başsa\ cılığı, KA- OS Gay ve Lezbiyen Kül- türel Araştırma \ e Daya- nışma Derneği'nin adın- da ve tüzüğünde ahlaka aykın bir durum bulun- madığı gerekçesiyle, ka- patma davası açılmasına yer olmadığına karar ver- di. Gerekçede, "Eşcinse! obnak ahlaksız obnak an- lanıınagebnez.Obnasıge- reken,insan iradesinin hür obnasMhr" denildi. Basın Savcısı Kürşat Kayral, Ankara Valili- ği'nin derneğin adında ve tüzüğünde ahlaka aykın- lık bulunduğu iddiasıyla kapatma davası açılması istemiyle yaptığı başvu- ruyu karara bağladı. Kararda, Demekler Ya- sası'nın AB siyasi kriter- leri, Katıhm Ortaklığı Bel- gesi, Avrupa İnsan Hak- lan Sözleşmesi ve taraf olunan uluslararası insan haklan sözleşmeleri dik- kate alınarak hazırlandığı belirtildi. BM İnsan Hak- lan Evrensel Beyanname- si'ne de atıf yapılan karar- da, eşcinsellik de irdelen- di. Cinsel işlevbozukluk- lannın genel olarak ahla- ki bozulmanın bir sonucu olarak düşünüldüğü an- cak Amerikan Psikiyatri Birliği tarafindan "başb başma bir bozukluk" ola- rak ele alınmadığı ve eş- cinselliğin spesifık olarak tanımlanmadığı kaydedil- di. Lezbiyen ve gay keli- melerinin günlük hayatta ve bihmsel araştırmalar- da rahatlıkla kullanıldığı- na işaret edilen kararda, "Bu kavTamlar, tophım- lara göre değişir. Yeni TCK'nin yapdandırılma- sında cinsel yönelim ay- nmcıl^ının tarnşıkbğı bir dönemde, eşcinsel obnak ahlaksız olmak anlamma gefanez. Aslolan tüm ah- lak bifimlerivie uğraşanla- rm ortakbirieştikleri nok- ta olan insan iradesinin hür olması gerektiğidir" denildi. Kararda, derne- ğin adında ve 23 madde- den oluşan amaç bölü- münde ahlak dışı olarak ta- nnnlanabilecek bir husus bulunmadığı ifade edile- rek, uluslararası sözleş- meler de dikkate alınarak derneğin kapatılması tale- biyle dava açılmasına ge- rek olmadığı kaydedildi. Fahri Korutürk atııldı6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, öiümünün 18. yddönümünde, Devlet Mezarfağı'ndald gömütü başuıda törenle anıldL Törene Korutürk'ün oğlu Büyükelçi Osman Korutürk, geiini Suzan Korutürk ve afle dosdan, CumhurbaşkanıAhmet Necdet Sezer'i temsüen Cumhurbaşkanhğı Gend Sekreter Yardımcısı Bülent Serim, Türk Silahlı Ku>"\etieri \e Genelkurmay Başkanhğı'nı temsilen Koramiral Erdal Bucak, Adalet Bakanı Cemil Çiçek. Çahşma ve Sosyal GüvenKk Bakanı Murat Başesgioğiu, Deniz Kuv\«tleri Komutanhğı'nı temsilen Tümamiral Bülent Bostanoğlu ile Tuğamiral Ahmet Aksoy, .Ankara \attsi Kemal ÖnaL Ankara Gamizon ve 4. Kolordu Komutanı Korgeneral Saldıray Berk kaüldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Korutürk'ün ölüm yıldönümü nedeniyle yayimladığı mesajda, "Türkiye Cumhuri>eti'nin 6. Cumhurbaşkanı, seçkin deviet adanıı Fahri Korutürk'ü ölümünün Vildönümunde saygı ve rahmede amyorum" dedi. lstanbul'da da Kadıköy Sağhk ve Sosyal Dayanışma \akfı Moda Gönüllüleri, Korutürk'ün Moda Parkı'nda bulunan büstü önünde bir anma töreni gerçekleştirdi. (Fotoğraf: AA) ft UMİT YAYIiyClHKTürklyenin nabzın. tutuyor... ySHÎ Konur Sokak 27/! 06640 Kızılay - ANKARA Tel: (0312) 4!9 38 26 - 27 Falcs: 417 56 68 ILHAN TAŞCI AF DAĞININ ARDINDAKÎ HÜKÜMET KURUMUN BÜTÇESlNE GÖZ DlKTl Yeni hedef ÖSYM FIRATKOZOK Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm şirketlerinin ne kadar vergi ödediğînin izini süren Taşcı, kabine üyelerî ile iktidar yandaşlarının ortağı oldukfart şirketlerin ekonomik geçmişlerinin nasıl temizlenerek, denetim dışına çtkarıldıklarını belgeledi. Serveti hep tartışılan Başbakan Erdoğan'ın imzalannı içeren tüm mal bildirimleri, kendi beyanlarına dayanılarak ilk kez gün ışığına çıkanlıyor. ANKARA - Hükümet, üniversiteler- den sonra bu kez de Öğrenci Seçme ve \erleştirme Merkezi 'nin (ÖSYM) bütçe- sine göz dikti. Merkezi YÖK'ten ayıra- rak özerk bir kuruluş haline getirmek is- teyen hükümet, ÖSYM'yi bu yıldan iti- baren özel bütçeli kuruluşlar içerisine alacak. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. ÜnalYa- nmağan, kendilerinin ge- reksinim duyduğu parayı zamanında alamamalan du- rumunda zor durumda halinde belirterek "Sorun çıkarsa sınav ialan vapama- >TZ, dükkânı kapaür gkle- riz" dedi. Hükümet, AB ile yapıla- cak müzakereler öncesinde yükseköğretime ilişkin ça- lışmalanna hız verdi. YÖK'ün özerkliğine müda- hale etmeye hazırlanan hü- kümetin, üniversitelerden sonra ÖSYM'nin bütçesine ilişkin de yeni bir düzenle- me hazırlığında olduğu or- • Hükümet, YÖK'ten ayırarak özerk bir kuruluş haline getirmek istedigi ÖSYM'nin bütçesini de kontrol etmek istiyor. Karara tepki gösteren ÖSYM Başkanı Yanmağan, "Sorun çıkarsa sınav falan yapamayız, dükkânı kapatırgideriz" dedi. 1 0 G Ü N D E İ K İ N C İ B A S K I taya çıktı. Kamu Mali Yönetimi ve Kont- rol Yasası'nda yer alan yeni düzenleme- ye göre, ÖSYM'nin mali yapısı gelecek yıldan itibaren YÖK'ten aynlacak. Kurum bütçesi özel bütçeli kuruluşlar içerisinde yeralacak ve ÖSYM mali açıdan YÖK'ten ayn bir kuruluş haline gelecek. Kurum, her yıl binlerce kişiden toplanan sınav ücretlerini istedigi zaman kullanamaya- cak. Hükümetin, bir sonraki aşamada, ku- rumun *idari özerkHğine'' müdahale et- meyi planladığı belirtildi. Konuyla ilgili Cumhuriyet'e konuşan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yanma- ğan, söz konusu yasayla Maliye Bakan- lığı 'nın kurumun bütçesini de\'let bütçe- sinin içerisine koyduğunu söyledi. Şu an için kurumun idari yapısında bir deği- şiklik olmadığını belirten Yanmağan, "İdari açıdan ÖSYM'nin yapısında \^pı- lacak bir değjşûdik kuruma büyük sekte vurur" dedi. Yeni düzenlemeyle kuru- mun özellikle nakit ödeme- lerde sorun yaşayabileceği- ni kaydeden Yarımağan, devlet bütçesinin yüzdelik dilimler halinde serbest bı- rakılmasının da harcama- lardaki dengeyi olumsuz et- kileyebileceğini dile getir- di. ÖSS başvurularının ÖSYM'nin en büyük gelir kaynağı olduğuna işaret eden Yanmağan, "Bizopa- rayla ertesiyıun sınavlannı yapnoruz. Bu paranın bize dönüşünde sorun yaşarsak sına\ falan yapamayız ve arok dükkânı kapaür gideriz" dedi. Hükümet, aynı yasayla üniversitelerin harç gelirlerini 2006, döner sermaye ge- lirlerini de 2007 yılından itibaren özel bütçe kapsamına almıştı. GÖZTEPE PARKI Cami projesine karşı hukuk bürosu İstanbulHaberServisi- Kadıköy Belediyesi, Is- tanbul Büyükşehir Bele- diyesi (ÎBB) Meclisi'nin, Göztepe Parkı'na cami ya- pılması karanyla ilgili yü- rütmeyi durdurma istemiy- le idare mahkemesine baş- vuracak. Kadıköy Beledi- ye Başkanı Sebmi Oztürk, Istanbul Barosu'nun Çev- re Komisyonu ile ortak bir hukuk bürosu oluşturacak- lannı belirterek konuyla ilgili bireysel ya da toplu dava açmak isteyen Kadı- köylülere yardım edecek- lerini söyledi. Kadıköy Belediye Baş- kanı Selami Öztürk, Göz- tepe Parkı'na cami yapıl- masınakarşı iki koldan ça- hşma yürüttüklerini anlat- ü. Öztürk, Ü3B Meclisi'nin 1 '5000 ölçekli planlan de- ğiştirmesi sonucu cami ya- pılacak alanın yeşil alan- dan çıkanldığını anımsa- tarak "Bualanmtekrarye- şil alan üan edümesi için medisteteklifte buhmdum. AKP'li mecUs üyeleri de bu konu>'a ıhnıh yaklaşt- >t)r. Dini tesise ihti>aç var- sa da bu yeşil alana yapü- mayacak. Mechsüı kaâm a>mdaki topianosmda bu tekBf gündeme gelecek" dedi. Diğer taraftan Kadı- köy Belediyesi'nin tüzel- kişilik olarak yürütmenin durdurulması istemiyle idare mahkemesine baş- vuracağını anlatan Oztürk, av-ukatlann dosyalan in- celemeye başladığını 17 Kasım'a kadar süreleri ol- duğunu söyledi. Öztürk, cami karannın hem şehir- cilik hem de hukuki açıdan sakat bir karar olduğunun altını çizerek "Kadıköy'de yeşil alan çok az olduğu icinbunun gibipekçokka- rar iptal edildi. Ptaniama Konüsyonu'nun tBB Mec- lisi'ne verdiği bilgiler de yanbş. Göztepe Parkı şah- sa aitbir mülİdyetgibi gös- terüiyor. Karann alünda imzası bulanan başkanve- kUuün deimzayetkisi yok" diye konuştu. Oztürk, Büyükşehir Be- lediye Başkanı ile IBB Meclis Başkanı arasında görünmeyen bir anlaşmaz- lık olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: "Bu anlaşmazlık bunun gibi kararlarda su yüzüne çdayor. Cami karamia or- taya çıkan sorunda tBB Mecfei, Kadir Topbaş'a, Topbaşda mechse topu at- u. Kimseeüne abp sorunu çözmek istemedL"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle