19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2004 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edırre Kocaefı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızlı PB Y PB PB B B B B 24 25 25 25 27 31 33 31 Zonguldak PB 20 Antalya Sınop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas PB PB Y Y B PB B PB 23 21 23 22 24 22 24 23 A 32 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van A A A A A A B B 32 30 32 34 31 31 25 22 Y 18 Yurdun kuzey ke- sımlen parçaiı, yer yer çok bulutlu, Doğu Ka- radenız ve Doğu Ana- dolu'nun kuzeydoğu- su ıle Edırne ve Kırkia- relı çevrelen sağanak ve gok gurultulu sağa- nak yağışlı, dığer yer- ler parçaiı ve az bulut- lu geçecek Hava sı- caklığında onemlı bır değışıklık olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Y 13 Berlın B 22 Moskova B 16 Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y PB Y Y Y Y PB 17 18 20 22 24 26 24 Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB B B Y Y Y PB 22 32 20 20 21 26 28 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre B B PB PB Y PB A 31 25 29 25 24 20 31 Münıh B 24 Zürih B 23 Şam A 34 Parçaiı bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurlu > Sulu kar , Gok gurultulu •« G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK • Baştara/t 1. Sayfada Medyadaki "AB sever, ne isterse ver" anlayı- şında olan kalemlerle Kopenhag ölçütlerine bağ- lı koşullan yakından bilenier; bilgisizliğinden ya da kasıtlı olarak RTE'nin es geçtiği birkaç öğeyi ne- dense anımsatrrııyorlar. O da meydanı boş buldu. AB'ye (hatta ana mu- halefetle anlaşarak zinayı TCY'ye almayanlara) kafa tutuyor, esiyor, savuruyor. Oysa: RTE, Kopenhag ölçütlerinde zinanın ceza ya- sasına alınmayacağının öne sürülmediğini söylü- yor. Doğru. Ama Kopenhag ölçütlerini olduğu gi- bi yerıne getireceğimizi kabul ettiğimiz sırada, (1998'den beri) TCY'de zinayı suç sayan madde kaldırılmıştı. TürKiye, -bütün AB ülkelerinde oldu- ğu gibi- zinayı cezalandırmıyordu. Olmayan bir yasanın kaldınlması -herhalde- istenilemezdi. Yasalarda zinanın cezalandırılacağı yer alsay- dı; Kopenhag ölçütlerinde açıklanır; AB, zinanın ceza yasasından çıkarılmasını isteyebilirdi. Kuş- ku yok AB istemekle yetinmeyecekti. Hatta -öte- ki koşullarda olduğu gibi boynum kıldan ince di- ye sineye çekeceği- zina dayatmasının gereği ye- rine getirilecekti. • • • AB Komisyonu'ndan -tabii bugünlerde Başba- kan'ın üzerinde durmaz göründüğü- başka anım- satmalar da ulaşıyor. Kopenhag ölçütlerinde yer almayabilir zina konusu, velakin bütün AB ülke- lerinin kabul ettiği Insan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesine göre, zina Kopenhag ölçütleri ara- sında sayılabiliyor ve Türkiye de bu koşulu (da- yatmayı) kabul etmekle yükümlü. RTE'ye göre, zinayı bahane ederek TCY'yi ko- misyona çekmesinde "meşru sayılabilecek" bir neden varmış; o da söylediğine göre, asıl murat- lan TCY'yi CMUK ve Infaz Yasası ile birlikte -ekim ayında- Meclis'e getirmekmiş. _Yine bol keseden atıyor RTE; M. Nihat Özön'ün Dil Kılavuzu'ndaki karşılığı "halkdalka- vukluğu" olan demagoji yapıyor. Şayet ilk başta gerçek niyetleri TCY ıle birlikte yasanın işlerliğini sağlayacak diğer yasaları da Meclis'ten geçirmek olsaydı; sadece ceza yasa- sını görüşmek, 1 Ekim'e kadar çıkarmak amacıy- la TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırmazlar, o yasaları da gündeme alırlardı. • • • AKP liderinin parti içinde muhafazakârları cep- heye sürerek zinayı soruna dönüştürürken Türk ailesini korumak, yüceltmek gibi martavallara da- yanmadığı; tarikatlardan, aşırı dincilerden gelen yoğun baskılarla, (tabii bir türlü kafasından ata- madığı şeriatçı görüşlerle) harekete geçtiği artık kesinleşıyor. Aylardırdilimizdetüy bitti, yazmaktan usandık. AKP'nin bugünkü laik ve demokratik görünüşü tamamen palavradır, takıyyedir diye. Anlatama- dık. Nihayet Hasan Cemal dün, "son biryorum Brüksel'den"diye gerçeği kabul etmişgörünüyor ve: "AKP'lilerin 'gizli gündemi' var. Bunlar kendi 'Islamcı köklerinden' bir türlü kopamıyorlar. Böy- le diyenlerin şimdi elleri güçlendi. Tersi savunu- labilir mi" diye yazıyor. • • • Üstelik RTE'nin AB'yi, karşı çıkışlarından ötü- rü hiçbir çevreyi -örneğin medyayı- suçlamaya hakkı yok. Zira zinayı gündeme AB değil, bizzat kendisi, birtelefon emriyle gündeme getirdi. Ana muhalefetle mutabakatı karaladı, yakın adamlarını -başta Gül ve hatta Çiçek Cemil'i- kır- dı. Sağduyuyu anımsatanları tersledi ve son an- da.. şeriatçı bir görünüş veren zina hareketini ye- niden başlattı. Zinayı TCY'ye almakla belki kendi dinsel ina- nışlarını, dine bağlılığını tatmin edebilir ama, zi- nadan mahkûm olan bir kadın veya erkeğin AİHM'ye başvurarak Türkiye'yi para cezasına çarptırmasına yol açabileceğinin henüz ayırdın- da değil, varsın öyte olsun da diyor olabilir. Verheugen'in sözcüsü Flori, açık konuştu: "Tasarı 6 Ekim 'den önce geçmezse bunu rapo- ra olumsuz yansıtacağız" dedi. Yanıtı biliyorsunuz: "Türkiye'nin içişlerine kanş- ma." AB, laik demokrasi nerede. Efendi nerede? Gün olıır asra bedel Atatürk'ün dünyayayapüğı tarihsel etkininyeni anlaşüdığını belirten dünyaca ünlüyazar CengizAytmatov, küreselleşmeye karşı ortak mücadele çağnsıyapü SERDARKIZIK BİŞKEK - Sosyalist Emeğın Kahramanı, Kırgız Milli Kahra- manı, Lenin, Komsomol ve SS- CB Devlet Ödülü nişanlan, Pab- lo Neruda Ödülü... Louis Aragon'un "Bu bence dünyanın en güzel aşk öyküsü- dür" dediği 'Cemile'nin yaza- n... "Elveda Gülsan,AlYazma- üm Selvi Boylum, Askerin Oğ- lu, Turnalar, Yüz Yüze, Gün Olur Asra Bedel, Deniz Kıyı- sında Koşan Ala Köpek, Dağlar ve Steplerden Masallar" gibi öyküleriyle dûnya edebiyatına geçen, yapıtlan 150'den fazla di- le çevrilen ünlü Kırgız yazan CengizAytmatov... SSCB'nin dağılmasından son- ra büyük bir altüst oluş geçiren Asya steplerindeki Kırgızistan'ın ulusal kahramanlanndan Aytma- tov, 75. yaşını geride bırakırken, yıllardır bağlı olduğu değerlerin sonrasında yaşanan bugünkü çal- kantıya nasıl bakıyor acaba? Biş- kek'te, bir Türk işadamının işlet- mesinde gazetecilerin sorulannı yanıtlıyor Aytmatov. Hastalıktan yeni kalkmış. Arkasında gençlik yıllanndan bir kesiti yansıtan yağ- lıboya tablosu, bugün yıllann ge- tirdiği birikimiyle dünyayı değer- lendiriyor... Nedir bu SSCB'nin dağılmasından sonra yaşanan ge- çiş süreci, dünya ne oluyor, insan- lar nereye gidiyor, ne yapmalı?.. Bu sorulann çevresinde ünlü yazarın ilk saptaması, küreselleş- meye dair: "Dünya küreselleş- me olgusuyla karşı karşıya. Bu gerçeği yaşıyoruz. Birincisi bu- nu anlamak gerek. Mücadele etmek gerek ama olumlu yan- ları da var. Onlan almalı, di- ğerlerine karşı ortak mücade- le etmeliyiz." Peki neler yapıla- cak, nasıl mücadele edilecek? Bu sorulann yanıtı, onun en değer verdiği yurtseverlik ve dayanış- ma kavramlannda bütünleşiyor. "Küreselleşmeye karşı önce kendimiz bir araya gelmeliyiz Türk dünyası olarak" diyor. Ona göre bu saptamanın altında, iki büyük olgu ve gerçek yatıyor. Tek kutuplu dünyanın yaratıldığı 20. yüzyıla, iki önemli gerçeğin damgasını vurduğunu söylüyor, Kırgız steplerine, insana, hayvan- lara, doğaya tutkun lirik yazar: "Birincisi Mustafa Kemal Ata- türk'ün yaptıklarıdır. İkincisi bizim bağımsızlığı kazanma- mız.Atatürk, Türkiye'nin yük- sek bir medeniyet olmasım sağ- ladı. Atatürk'ün dünyaya nasıl bir tarihsel etki yaptiğını, yeni yeni anlıyoruz. Bunlan öğreni- yoruz. Benim için 20. yüzyüda dünyada en önemli hadiseler, Türkiye'nin Atatürk önderli- ğinde büyük bir devlet olması ve bizim bağımsızlığımızı ka- zanmamızdır." Kitaplannayansıttığı savaş yıl- lannın umutsuzluğundan eser yok, Aytmatov'un geleceğe dair. Çünkü küreselleşmeyle birlikte Üzerinde Murat adına düzenlen- miş sahte kimlik bnlunan Hamit Bayram'ın, tanın- mamak için bıyj- ğını ve saçlanm kestirdiği görül- dü. Bayram'ın parmak izi karşı- laştırması da ya- püarak kimliği kesin olarak tes- pit edildi. (AA) Hamit Bayramyakalandı • Baştarafı 1. Sayfada ' keni, Bayram'ın yakalanma- sında da etkili oldu. Hamit Bayram tutuklanarak Ulucan- lar Cezaevi'ne gönderilirken; şofbr Zorlo savcılıkça serbest bırakıldı. Hamit Bayram ve şo- förü Ismail Zorlo'nun yakala- nış öyküsü şöyle gelişti: Kaçakçılık ve Organize Suç- larla Mücadele Daıre Başkan- hğı, Hamit Bayram'ın Van Em- niyet Müdürlüğü binasından kaçınlmasının ardından özel bir ekip oluşturarak, Hamit Bayram ve babası Mustafa Bayram'ın peşine düştü. Ka- çakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ko- ordinesinde, Van ve Ankara emniyet müdürlükleriyle bir- likte 2 aydır yürütülen çalışma- lar ve gelen ihbarlann değer- lendirilmesi sonucu Hamit Bayram'ın bulunduğu yer be- lirlendi. Ankara Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci'den alı- nan karar doğrultusunda 25 ay- n adreste arama yapıldı.Ara- malar sonucu bazı ıpuçlanna ulaşanpolis, Hamit Bayram'ın kardeşi Hişar Bayram'm da Ankara'ya geldiğini belirledi. Emniyet ekipleri, Hişar Bay- ram'ı yakın izlemeye aldı. An- kara'da bulunan Bayram aşire- tine yakın isimleri de tek tek takibe alan polis, Hamit Bay- ram'm kardeşi Hişar'la akra- balan aracılığıyla bağlanö kur- duğunu belirledi.îzlemede Ha- mit Bayram'ın bir yakınından, "âlem" yapmak üzere kadın ve para istediği tespit edildi.Po- lis, Hamit Bayram'm Çankaya Birlik Mahallesi 58. Sokak 5 numarah apartmanda olduğu- nu saptadı. Özel Harekât Şube Müdürlüğü'nden de bir tim alı- narak 25 ekiple önceki gece 01.00 sıralannda belirlenen ad- resegidildi. Operasyona 100'e yakın polis katıldı ve tüm poli- sin cep telefonlan kapattınldı. Yapılan aramada, saksıya gömülü 70 gram afyon sakı- zı ile eroin olduğu tahmin edilen madde bulundu. Poli- sın elinden kaçınldıktan son- ra Van'da 2 gün kalan Bay- ram, daha sonra Iran'a gitti. Iran'da yaklaşık 1.5 ay kalan Bayram'm, daha sonra yurda döndüğü ve 20 gündürAnka- ra'da olduğu belirtildi. bütün dünyada olduğu gibi As- ya'da da artan ABD hegemonya- sına karşı çözüm önenleri var. Rusya gerçeğinin altını çizerken beraberinde Türkiye olgusunun önemini dile getiriyor ve "Türk dünyasının bütünleşmesi"nden söz ediyor. Vurguladığı, bir sen- foni bütünlüğü ve uyumu: "21. yüzyılda Türk dünyası birleşmeli. bütünleşmeü, bir senfoni yaratmalıdır. 21. yüzyı- lı Türk dünyasının senfonisi olarak görüyorum. Yeni dö- nemde Kırgız, Kazak, Özbek. tüm aletlerin sesinin ortak çık- ması gerekiyor." Bu senfoni için ekonomık dayanışma kadar bü- tün alanlarda olduğu gibi, özel- likle de kültürel işbirliği gereki- yor Aytmatov'a göre. Oncelikle, dil birliği ve bütünlüğünün altını çiziyor: "Aynı dili konuşmamız gerek. Su'ya Türkiye'de başka, Azarbaycan'da başka, Kırgı- zistan'da başka, orada burada başka diyoruz. Oysa suya, bü- tün Türk dünyasında su deme- liyiz. Ortak alfabemiz olmalı. Bunun için de önce örneğin Türkiye'de, Türkçeye Arap ve Farsçadan gelen kelimeler kal- dınlmalıdır. Ortak Türk dilini, bilimsel çalışmalar temelinde oluşturmalıvız. Diller arasında- ki farkları ortadan kaldıracak özel kelimeler ürermeliyiz. Or- tak sözlükler ve ansiklopediler oluşturulmalı. O zaman tercü- mana ihtiyaç duymadan ileti- şim kuracağız." Kültürel anlamda işbirliği için yazdığı eserlerin sinema diline yatkın olmasından yola çıkarak belki, uzun yıllar Kırgız Sinema- tografi Başkanlığı yapması ve Kırgız sınemasının gelişmesıne katkılanndan hareketle belki de, şu öneriyı getiriyor Aytmatov: "Bütün Türk dünyası bir araya gelmeli, örneğin kendi sinema- sını. filmini yapmahdır. Bu fîl- mi en az 40-50 milyon insana iz- lettiremiyorsanız o zaman Hollywood'un egemenliğinden, küreselleşmenin baskısından kurtulamazsınız." Dünyada ge- niş yankılaruyandıran, insanlığın yürek paralayan, tüyler ürperten bir haykınşı olarak sayfalara dö- külen "Gün Olur Asra Bedel" adlı romanında olduğu gibi, gün gelecek asra bedel bir gelişmele- re tanıklık edecek miyiz 0 As- ya'dan Kara Afrika'ya, Sibir- ya'dan denizleri, okyanuslan aşan topraklara kadar ınsanlık daha adil, daha mutlu, sömürüden uzak bir dünya kurabilecek mi acaba? Yoksa Aytmatov'un kitaplannda sık sık vurguladığı acımasızlığı, yıkımı ve vahşeti yansıtan yeni savaşlar mı bekliyor bizleri?.. AVEA "FUTBOLMACA" YARIŞMA ŞARTNAMESİ 1) Yarışma. Turkrye'de yaşayan ve 18 yaşmı doldurmuş Avea hattı sahıptennın tumüne açıktır. TT-TİM iletışım Hizmetteri A.Ş. ("Avea"), Sportsnet Tanıtım Yayıncılı* Ve Organızasyon Hizmetlerı Sanayı ve Tic. A.Ş.. Avea satış noktaıarı çaiısanlan ve bunların Dtrtncı derece akrabalan yarışmaya katıBmazlar Katılıp 8dül kazandıKları takdırde ıse bu haktan vararlanamaziar. •' Futboimaca' adındakı yarışmada her hafta televızyonda ve/veya dıö>r mecralarda futbol ıfe ıkjili bir göruntu gösterılecektır ve Avea aboneierınden bu görüntüde kaç tane cısmın ya da kışının oiduijunu doğru tahmsn etmeleri istenecekttr. Bunun için Avea aboneierinın sayısai tahmmlennı kısa mesaj olarak 9955 p e göndermeleri gerekmektedir. Sayısal tahmınleri dog>u olmayan aboneiere, yine kısa mesaj yolu ite sayıyı dcö,ru tahmin edebümelerı için yönlendirme mesajlan tietılecektir -Sayısal tahmınlen dogVu olan abonelere, her hatta sadece bır kere olmak üzere bir çeKİHş numarası kısa Tiesaj ıle göndenlecektır Yarışma boyunca rıer hafta gösterıiecek cısım veya kışılerln sayıları Sportsnet Tanıtım Yayıncılık Ve Organiîasyon Hizmetleri Sanayı ve Tıc A.Ş. tarafından beliflenecek ve Notefe her yansma önces» Spcisnet Tanıtım Yayıncüık Ve Organızasyon Hizmetlerı Sanayı ve Tıc. A.Ş. tarafından bıldırilecektır 2) Kazananların Belırlenmes.. Her hafta dogYu sayıyı bulan kışıler arasında bır çekiltş yapılacaktır 3) Her hafta ıçın yanşrnada ödul aimaya hak kazanan Avea aboneierinın, daha önceden kendilerine kısa mesaj ıle göndenlmtş olan çekılıs nufnaraiarı, bir hafta sonra, pazartesı günü www avea.com.tr adresınde yaymianacaktır. 4) Yarışma, 19.09.2004 tarıhınde başlayacaktır. Avea yarışmanm bıtış tarıhını kendısi belırieyecek ve bıtış tarıhını deŞıştırme hakkına sahıp oiacaktır. 5) ödûl' Yarışma sonunda işbu şartnamede befırtılen şekilde yanşmada doÇru sayıyı bulan aboneler arasından yapılacak çekılışe gûre ödüie kımterm hak kazandıÇı belırlenır. Her hafta yapılacak çekıüşle 50 (ellı) Avea abonesı. (aturasız hat kuilanıyorsa 200 kontör. fatüralı hat kullanıyorsa 60 öakına yurtıçt konuşma süresi kazanacaktır 6) ödüi kazanan faîuralı Avea abonelerıne ödüîierı ancak yarışmacı abonenın aboneiık sözieşmesınde behrtılen yükümlulökienni tam olarak yenne getırmesı hahnde venlır. Ödui kazanan faturalı hat abonesı olan yarışmacı. yansma suresını kapsayan fatura dönemıne ve/veya dönemlenne aıt borcunu Mediği anda Sdûle hak kazanır. Faturanın son ödeme gununde ddemesını yapmayan abonenın ödûl hakkı ıptal edılır, 6dül çekılışte belırlenen ilk sıradak: yedek aboreye devredılır EÇer bır sonrakı abone de (âturalı ıse yunarıda behrtılen şartlar geçeriıdır Buna ek otarak Avea, yarışma sûresınce faturalı aboneterden, fatura borcurva mahsuben 6n ödeme talep edebilir Yarışma suresını kapsayan fatura dOnemi ve/veya dönemlerıne art fatu r a, kazanan yanşmacılann beiırlendi^ı tanhde basılmamış olduğu durumlarda Avea müşterilerden ilgıli faturasından mahsup edılmek üzere on ödeme talep edebilir. ön ödeme talep ediimesı haiınde, behrtıten süre içjnde ödemesını yapmayan abone, ödüi hakkmı kaybeder 7) Ödûl kazanan faturasız hat sahıbı Avea abonelenne ödulierı ancak Abonelık Sözieşmesı'nde belirtilen tüm hak ve yukümiülüklerını tam olarak yenne getırmesı ve hattın kotuye kuitanımıntn tespit edılmemesı haiınde verılır. Bu şartıan yerıne getirmedığı tespit edıldıŞtnde abonenın ödu! hakkı ipta! edılır ve ödüi gekılışte beiirlenefi ı!k sıradakı yedek aboneye devredtiır. 8) 6. ve 7. maddeierde beiirtıten şarttar bu tıadde hükûmlerinı yerine getırmemeten sebebtyte ödul haKkı iptal edılen abone yenne ödüi aimaya hak kazar-an yedek aboneler ıçın de uygulanır. 9) Yarışma kapsammda, tahmınde bulunrrak ıçın abonenın 9955'e attı^ı her mesaj 1 SMS ücretı (faturalı aboneler ıçin KDV dahif ÖtV harıç 120,000 -TL faturasız aboneler ıçın 2 kontör) ve aboneye 9955'den gönderıien her mesaı 1 SMS ücreti (faturah aboneier ıçın KDV dahıi OİV harıç 120 000 -TL, faturasız aboneier içın 2 kontdr) ııe Ocretıendırılır. 10) Avea. Se r vıs'm kulıanımı strasında oiuşabilecek teknık aksaklıklardan dolayı sorumiu deg'ildır. H) Yarışmaya katılanlar Avea'ntn yarışma şartnamesınde tesıs etticjı kuralian şımdıden kabul ederler 12> işbu şartname "Futboimaca Yarışmasf Içın Duzenlenmış Şartname" olup başka bır yarışma, çekılış, promosyon ıkramıye ya da kampanya ıçın kullanılamaz. 13) Yarışma, Millı Pıyango Idaresınce duzenlenen yarışma. çekiiis, ıkramıye ya da kampanyaiar kapsamı dtştndadtr. avea Yönetlm kurulu atamaları Sezer'den TRT atamasına veto Suç unsuru oluşmadı Sarıgül, dört dosyada aklandı BAHAR TANRISEVER ANKARA - Cum- hurbaşkam Ahmet Necdet Sezer, AKP iktidannın TRT Yöne- tim Kurulu 'na atama kararnamesini, iki is- me karşı çıkarak veto etti. AKP, RTÜK'ün TRT'nin yeni yönetim kurulu için belirlediği 12 aday arasından 6 ki- şiyi seçerek onay için Çankaya Köşkü'ne iletmişti. Sezer'in bir süredir hukukçulanna incelettirdiği kararna- mede iki isme itiraz et- tiği öğrenildi. Sezer, TRT Başuzmanı Sa- cettin Gürbüz ve Sel- çuk Üniversitesi çevre- lerinde, Türk-Islamcı kimliğiyle tanınan île- tişim Fakültesi Dekan Vekilı Doç. Abdullah Topçuoğlu'nun atan- masına karşı çıkarak kararnameyi Başba- kanlık'a geri gönderdi. Sezer'in karannın ardından gözler hükü- mete çevrilirken veto edilen bu isimlerin ye- rine RTÜK tarafından aynı alanda önerilen diğer kişilerin atanma- sı için kararaame ha- zırlanıp hazırlanmaya- cağı merak konusu. Bu yol izlenirse Topçuoğ- lu yerine Gazi Üniver- sitesi öğretim üyesi Prof. Naci Bostancı, Gürbüz yerine Ayla Yakal Erbakan'ın atanması gerekiyor. Erbakan'ın, Nec- mettin Erbakan'ın yeğeni ve Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı Müsteşan Sabri Er- bakan'ın eşi olması nedeniyle hükümetin Erbakan'ın atanması- na sıcak bakmadığı vurgulamyor. tstanbul Haber Servisi - Son dönemde çeşitli kentlerde mitıng düzenlemesi üzerine hakkında çeşitli iddi- alar ortaya arılan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, mülkıye müfettışleri- nin dört ayn soruştur- masından aklandı. tçişleri Bakanlığı, Sa- ngül'ün usulsüz inşaat izni verdiği iddiasıyla açılan 4 ayn soruştur- mada "suç unsuru oluşmadığına" karar vererek dosyalan ışle- me koymadı. Hakkındaki iddiala- n değerlendiren CHP'- li Şişli Belediye Baş- kanı Mustafa Sarıgül, bugüne kadar belediye ve kendisine ilişkın birçok kez soruşturma açıldığını ancak bunla- nn tamamma yakının- dan aklandığını belirt- ti.Sargül, "Büyük fir- tınalarla gündeme getirilen diğer soruş- turmadan da alnımı- zın akıyla çıkacağız" dedi. Hakkındaki iddi- alarla siyasetteki başa- nlı yükselişinin aym zamanda gündeme gelmesinin rastlantı ol- madığına dikkat çeken Sangül, "Belediyemiz 5 yıldır bu tür rutin incelemelerden geçi- riliyor. Ancak ne za- man ki ben yurt gezi- lerine çıktım, sıradan bir ön inceleme rapo- ru büyük bir olay ola- rak kamuoyuna su- nuldu. Bugün dört dosyadan aklandığı- mız gibi yarın diğer- lerinden de aynı so- nucu alacağımızdan şüphem yoktur. Be- nim vicdanım rahat, bana güvenen yurt- taşlarımız da rahat olsunlar" dedi. GUNDEM Ml'STAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ampul işinden o anlar. - Usta bu iş Edison'luk değil, yine tam senlik. Bu iktidarın davranışları yine hayvanlar âlemini çağrış- tınyor. La Fontaine: Ne var yine kafanda? Telaşına bakı- lırsa orman yine tufanda... - Usta ölçtük biçtik, bu iktidar en çok senin ma- sallardaki tiikiyi çağrıştınyor. La Fontaine: Tamam, tilki kurnazdır ama, ortalığı öyle yakıp yıkmaz, sizin ormandaki iktidarın ne yap- tığı belli değil. - Haklısın... Ben de zaten en çok tiikiyi çağrıştırı- yor, dedim. Usta gel, bundan sonra bizim ormanda- ki iktidara ak tilki diyelim. Senin masallarındaki ders- lerden ders çıkarıp, iktidarı irdeleyelim... La Fontaine: Sen zaten başlamışsın kurguya... Başla bakalım vurguya... - Usta, hani senin o ünlü karga ile tilki masalında- ki gibi, bizim ak tilki, ormanda hangı hayvanı görse, "Sesin çok güzel, haydi biraz öt" diyor. Onlar da ya- şasın deyip başlıyor bındiği dalın ne kadar gereksiz olduğunu anlatmaya... Böylece tilki, hem karganın peynirini yiyor hem de ormanın bütün dallarına hâ- kim oluyor. Diyelim eğitimin tepesine mi göz dikti, oranın sorumlusunu konuşturuyor, kendisi seyredi- yor... Yargının tepesine mi göz dikti, dalları kargala- ra sallatıyor, kendisi seyrediyor... La Fontaine: Anlaşılan bu ak tilki hem kurnaz, hem düzenbaz... - Hem de nasıl. Kurnazlığı da böle böle kullanıyor. önce "/cur"uyor. sonra "Beni ilgilendiren konu değil" deyip, konunun ıçinegirip girmemekte "nazianıyor. Al sana değişik bir kur-naz! As lan, kap lan... La Fontaine: Çırak, sen de bu Türkçedeki söz- cüklerin içine gire çıka bir sürü anlam çıkanyorsun... - Usta, biliyorsun Türkçe çok zengin bir dil. Ben- de bir şey yok... Bugünlerde ormanın bir başka der- di var. La Fontaine: Nedir? - Ceza Yasasf nı çarşafa doladılar... La Fontaine: Güvercin, kurt, an iktidarında da bu çarşaf sözcüğünü sık sık kullanır, çarşafladılar der- din. Biraraaf çıkardıklannda da çarş-af demiştin. Bu öyle bir şey mi? - Yok usta, bu başka türlü bir şey... Ceza Yasa- sı'nda zinanın suç olması için ısrar ediyorlar. Bir ay- dır dönüp dönüp bunu getiriyortar. Ormanın katılmak istediği büyük birlik de ısrarla bunu yapma diyor. Sözün kısası, bizim ak tilki bir türlü yatak odasından çıkamadı... Düne kadar AB'ye karşı biraz ceylan bi- raz küheylandı, şimdi mübarek aslanla kaplan ara- sında gidip geliyor. Müzakereyi askıya mı alacaksın as lan, diyor... Üyelik haklarını mı kapacaksın, kap lan, diyor... Bir garip oldu... La Fontaine: Çırak bilirsin, bunca hayvan tanıdım. Ben böyle tilki görmedim. Kargayı aldatır peynirini yer, maymunu aldatır tacını kapar, kurdu aldatır pa- yını kapar ama, böyle kılıktan kılığa gırmez benim masallarımdaki tilkiler. Senin anlattığın tilkinin gen- leriyle oynanmış olmalı. Bizim zamanımızda yoktu a- ma, bugünlerde en çok konuşulan konu genleri de- ğiştirilmiş ürünler. Sanırım bu böyle bir ürün... - Usta dahası var... Ak tilki, ormanda kanncalar, ko- yunlar haklannı isterse üç maymuna dönüyor... Biri yaptiğını eleştirirse dayanamıyor, canavarlaşıyor... Baybuş bir şey isterse bu kez maymunun sustalısı oluyor... Devlet katında ise herkesin ak tilki olması- nı istiyor. Bugünlerde herkes ak tilki taklidi yapmak- tan gırtlak sorunu yaşıyor... La Fontaine: Çırak bu tilki değişik bir örnek. Ne in- sanda can bırakır, ne ağızda lokma, ne yap et be- nim masallara sokma. - Ama izlemeye devam edelim usta... Tarla, orman, çatı, yatak her alanda atak bizim til- ki... Yaptığı her şey ormanın ilki... ankcum ı cumhuriyet.com.tr AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Insan doğduğu günü sevmeli I Baştarafı Arka Sayfada çok hesap soran doğum günleri istiyorum. Üç beş gerçek dost yeter. Evimde o kadar çok sevdi- ğim obje var ki, yenilerine pek gerek yok. Şimdi doğum günümü kendimle hesaplaşma, yüzleşme gününe çevirmeliyim. Ve buruk da olsa, bu günün tadmı bu kez başka bir biçimde çıkarmayı dene- meliyim. Başlıyorum, birincisi artık daha fazla çalışmak zorundayım. Çünkü artık hiçbir projenin ertelen- me şansı yok. Denizin ve güneşin tadını daha çok çıkarmalıyım. Bu zaman parçasma en çok yakı- şan müzikleri seçmeliyim. Dostlarımı teker teker yitirirken geride kalanlann ke>fini daha çok çıkar- maya çalışmalıyım. Dostlan zamamnda arama- mak, yaptıklan güzel işleri kutlamamak, geçiştir- mek bizim kuşağın en kötü alışkanlıklanndan bi- ri; bende de var, en azından bu alışkanlığı yenme- ye karar vermeliyım. Cşengeçlik yok, çünkü bu çeyrekte kötü bir şey, her an herkesin başına ge- lebılır. Bu arada bir türlü vazgeçemediğim siga- radan vazgeçmek için küçük adımlar atmalıyım. Asla büyük, radikal bir adım atamıyorum. Kendi- me karşı yaptığım en ağır eleştiriler bu konuda. Genetik kodlanma güvenip şimdilik boşveriyo- rum, ama genetik kodlarm da şaşırdığı bir nokta her an olabilir. Bir keşif daha, insan doğum günlerinde anne- siyle babasım çok özlüyor, bir de benim kız gibi yurtdışmda yaşayan ve anneler için hiç büyüme- yen çocuklarmı. Eskidendi, ilk, annemin telefonu gelırdi, "i>i ki doğdun" diye, sonra diğerleri. Al- lah allah ben iyice yaşlanmışım, yazımın başhğı- nı "tnsan doğduğu günü sevmeli" diye atmı- şım, nerelere geldim. En iyisi kendimi sokaklara atmak, ne demişler yol her zaman şifalıdır ve in- sanı yepyeni hikâyelere sürükler. tsilozgenrurk@ superonline.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle