Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2004 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edırre
Kocaefı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızlı
PB
Y
PB
PB
B
B
B
B
24
25
25
25
27
31
33
31
Zonguldak PB 20 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
PB
PB
Y
Y
B
PB
B
PB
23
21
23
22
24
22
24
23
A 32 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
A
B
B
32
30
32
34
31
31
25
22
Y 18
Yurdun kuzey ke-
sımlen parçaiı, yer yer
çok bulutlu, Doğu Ka-
radenız ve Doğu Ana-
dolu'nun kuzeydoğu-
su ıle Edırne ve Kırkia-
relı çevrelen sağanak
ve gok gurultulu sağa-
nak yağışlı, dığer yer-
ler parçaiı ve az bulut-
lu geçecek Hava sı-
caklığında onemlı bır
değışıklık olmayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo Y 13 Berlın B 22 Moskova B 16
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
PB
Y
Y
Y
Y
PB
17
18
20
22
24
26
24
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
PB
B
B
Y
Y
Y
PB
22
32
20
20
21
26
28
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
B
B
PB
PB
Y
PB
A
31
25
29
25
24
20
31
Münıh B 24 Zürih B 23 Şam A 34
Parçaiı bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurlu > Sulu kar , Gok gurultulu
•«
G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK
• Baştara/t 1. Sayfada
Medyadaki "AB sever, ne isterse ver" anlayı-
şında olan kalemlerle Kopenhag ölçütlerine bağ-
lı koşullan yakından bilenier; bilgisizliğinden ya da
kasıtlı olarak RTE'nin es geçtiği birkaç öğeyi ne-
dense anımsatrrııyorlar.
O da meydanı boş buldu. AB'ye (hatta ana mu-
halefetle anlaşarak zinayı TCY'ye almayanlara)
kafa tutuyor, esiyor, savuruyor. Oysa:
RTE, Kopenhag ölçütlerinde zinanın ceza ya-
sasına alınmayacağının öne sürülmediğini söylü-
yor. Doğru. Ama Kopenhag ölçütlerini olduğu gi-
bi yerıne getireceğimizi kabul ettiğimiz sırada,
(1998'den beri) TCY'de zinayı suç sayan madde
kaldırılmıştı. TürKiye, -bütün AB ülkelerinde oldu-
ğu gibi- zinayı cezalandırmıyordu. Olmayan bir
yasanın kaldınlması -herhalde- istenilemezdi.
Yasalarda zinanın cezalandırılacağı yer alsay-
dı; Kopenhag ölçütlerinde açıklanır; AB, zinanın
ceza yasasından çıkarılmasını isteyebilirdi. Kuş-
ku yok AB istemekle yetinmeyecekti. Hatta -öte-
ki koşullarda olduğu gibi boynum kıldan ince di-
ye sineye çekeceği- zina dayatmasının gereği ye-
rine getirilecekti.
• • •
AB Komisyonu'ndan -tabii bugünlerde Başba-
kan'ın üzerinde durmaz göründüğü- başka anım-
satmalar da ulaşıyor. Kopenhag ölçütlerinde yer
almayabilir zina konusu, velakin bütün AB ülke-
lerinin kabul ettiği Insan Hakları Sözleşmesi'nin
8. maddesine göre, zina Kopenhag ölçütleri ara-
sında sayılabiliyor ve Türkiye de bu koşulu (da-
yatmayı) kabul etmekle yükümlü.
RTE'ye göre, zinayı bahane ederek TCY'yi ko-
misyona çekmesinde "meşru sayılabilecek" bir
neden varmış; o da söylediğine göre, asıl murat-
lan TCY'yi CMUK ve Infaz Yasası ile birlikte -ekim
ayında- Meclis'e getirmekmiş.
_Yine bol keseden atıyor RTE; M. Nihat
Özön'ün Dil Kılavuzu'ndaki karşılığı "halkdalka-
vukluğu" olan demagoji yapıyor.
Şayet ilk başta gerçek niyetleri TCY ıle birlikte
yasanın işlerliğini sağlayacak diğer yasaları da
Meclis'ten geçirmek olsaydı; sadece ceza yasa-
sını görüşmek, 1 Ekim'e kadar çıkarmak amacıy-
la TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırmazlar, o
yasaları da gündeme alırlardı.
• • •
AKP liderinin parti içinde muhafazakârları cep-
heye sürerek zinayı soruna dönüştürürken Türk
ailesini korumak, yüceltmek gibi martavallara da-
yanmadığı; tarikatlardan, aşırı dincilerden gelen
yoğun baskılarla, (tabii bir türlü kafasından ata-
madığı şeriatçı görüşlerle) harekete geçtiği artık
kesinleşıyor.
Aylardırdilimizdetüy bitti, yazmaktan usandık.
AKP'nin bugünkü laik ve demokratik görünüşü
tamamen palavradır, takıyyedir diye. Anlatama-
dık. Nihayet Hasan Cemal dün, "son biryorum
Brüksel'den"diye gerçeği kabul etmişgörünüyor
ve: "AKP'lilerin 'gizli gündemi' var. Bunlar kendi
'Islamcı köklerinden' bir türlü kopamıyorlar. Böy-
le diyenlerin şimdi elleri güçlendi. Tersi savunu-
labilir mi" diye yazıyor.
• • •
Üstelik RTE'nin AB'yi, karşı çıkışlarından ötü-
rü hiçbir çevreyi -örneğin medyayı- suçlamaya
hakkı yok. Zira zinayı gündeme AB değil, bizzat
kendisi, birtelefon emriyle gündeme getirdi.
Ana muhalefetle mutabakatı karaladı, yakın
adamlarını -başta Gül ve hatta Çiçek Cemil'i- kır-
dı. Sağduyuyu anımsatanları tersledi ve son an-
da.. şeriatçı bir görünüş veren zina hareketini ye-
niden başlattı.
Zinayı TCY'ye almakla belki kendi dinsel ina-
nışlarını, dine bağlılığını tatmin edebilir ama, zi-
nadan mahkûm olan bir kadın veya erkeğin
AİHM'ye başvurarak Türkiye'yi para cezasına
çarptırmasına yol açabileceğinin henüz ayırdın-
da değil, varsın öyte olsun da diyor olabilir.
Verheugen'in sözcüsü Flori, açık konuştu:
"Tasarı 6 Ekim 'den önce geçmezse bunu rapo-
ra olumsuz yansıtacağız" dedi.
Yanıtı biliyorsunuz: "Türkiye'nin içişlerine kanş-
ma."
AB, laik demokrasi nerede. Efendi nerede?
Gün olıır asra bedel
Atatürk'ün dünyayayapüğı tarihsel etkininyeni anlaşüdığını belirten dünyaca
ünlüyazar CengizAytmatov, küreselleşmeye karşı ortak mücadele çağnsıyapü
SERDARKIZIK
BİŞKEK - Sosyalist Emeğın
Kahramanı, Kırgız Milli Kahra-
manı, Lenin, Komsomol ve SS-
CB Devlet Ödülü nişanlan, Pab-
lo Neruda Ödülü...
Louis Aragon'un "Bu bence
dünyanın en güzel aşk öyküsü-
dür" dediği 'Cemile'nin yaza-
n... "Elveda Gülsan,AlYazma-
üm Selvi Boylum, Askerin Oğ-
lu, Turnalar, Yüz Yüze, Gün
Olur Asra Bedel, Deniz Kıyı-
sında Koşan Ala Köpek, Dağlar
ve Steplerden Masallar" gibi
öyküleriyle dûnya edebiyatına
geçen, yapıtlan 150'den fazla di-
le çevrilen ünlü Kırgız yazan
CengizAytmatov...
SSCB'nin dağılmasından son-
ra büyük bir altüst oluş geçiren
Asya steplerindeki Kırgızistan'ın
ulusal kahramanlanndan Aytma-
tov, 75. yaşını geride bırakırken,
yıllardır bağlı olduğu değerlerin
sonrasında yaşanan bugünkü çal-
kantıya nasıl bakıyor acaba? Biş-
kek'te, bir Türk işadamının işlet-
mesinde gazetecilerin sorulannı
yanıtlıyor Aytmatov. Hastalıktan
yeni kalkmış. Arkasında gençlik
yıllanndan bir kesiti yansıtan yağ-
lıboya tablosu, bugün yıllann ge-
tirdiği birikimiyle dünyayı değer-
lendiriyor... Nedir bu SSCB'nin
dağılmasından sonra yaşanan ge-
çiş süreci, dünya ne oluyor, insan-
lar nereye gidiyor, ne yapmalı?..
Bu sorulann çevresinde ünlü
yazarın ilk saptaması, küreselleş-
meye dair: "Dünya küreselleş-
me olgusuyla karşı karşıya. Bu
gerçeği yaşıyoruz. Birincisi bu-
nu anlamak gerek. Mücadele
etmek gerek ama olumlu yan-
ları da var. Onlan almalı, di-
ğerlerine karşı ortak mücade-
le etmeliyiz." Peki neler yapıla-
cak, nasıl mücadele edilecek? Bu
sorulann yanıtı, onun en değer
verdiği yurtseverlik ve dayanış-
ma kavramlannda bütünleşiyor.
"Küreselleşmeye karşı önce
kendimiz bir araya gelmeliyiz
Türk dünyası olarak" diyor.
Ona göre bu saptamanın altında,
iki büyük olgu ve gerçek yatıyor.
Tek kutuplu dünyanın yaratıldığı
20. yüzyıla, iki önemli gerçeğin
damgasını vurduğunu söylüyor,
Kırgız steplerine, insana, hayvan-
lara, doğaya tutkun lirik yazar:
"Birincisi Mustafa Kemal Ata-
türk'ün yaptıklarıdır. İkincisi
bizim bağımsızlığı kazanma-
mız.Atatürk, Türkiye'nin yük-
sek bir medeniyet olmasım sağ-
ladı. Atatürk'ün dünyaya nasıl
bir tarihsel etki yaptiğını, yeni
yeni anlıyoruz. Bunlan öğreni-
yoruz. Benim için 20. yüzyüda
dünyada en önemli hadiseler,
Türkiye'nin Atatürk önderli-
ğinde büyük bir devlet olması
ve bizim bağımsızlığımızı ka-
zanmamızdır."
Kitaplannayansıttığı savaş yıl-
lannın umutsuzluğundan eser
yok, Aytmatov'un geleceğe dair.
Çünkü küreselleşmeyle birlikte
Üzerinde Murat
adına düzenlen-
miş sahte kimlik
bnlunan Hamit
Bayram'ın, tanın-
mamak için bıyj-
ğını ve saçlanm
kestirdiği görül-
dü. Bayram'ın
parmak izi karşı-
laştırması da ya-
püarak kimliği
kesin olarak tes-
pit edildi. (AA)
Hamit Bayramyakalandı
• Baştarafı 1. Sayfada '
keni, Bayram'ın yakalanma-
sında da etkili oldu. Hamit
Bayram tutuklanarak Ulucan-
lar Cezaevi'ne gönderilirken;
şofbr Zorlo savcılıkça serbest
bırakıldı. Hamit Bayram ve şo-
förü Ismail Zorlo'nun yakala-
nış öyküsü şöyle gelişti:
Kaçakçılık ve Organize Suç-
larla Mücadele Daıre Başkan-
hğı, Hamit Bayram'ın Van Em-
niyet Müdürlüğü binasından
kaçınlmasının ardından özel
bir ekip oluşturarak, Hamit
Bayram ve babası Mustafa
Bayram'ın peşine düştü. Ka-
çakçılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Daire Başkanlığı ko-
ordinesinde, Van ve Ankara
emniyet müdürlükleriyle bir-
likte 2 aydır yürütülen çalışma-
lar ve gelen ihbarlann değer-
lendirilmesi sonucu Hamit
Bayram'ın bulunduğu yer be-
lirlendi. Ankara Cumhuriyet
Savcısı Salim Demirci'den alı-
nan karar doğrultusunda 25 ay-
n adreste arama yapıldı.Ara-
malar sonucu bazı ıpuçlanna
ulaşanpolis, Hamit Bayram'ın
kardeşi Hişar Bayram'm da
Ankara'ya geldiğini belirledi.
Emniyet ekipleri, Hişar Bay-
ram'ı yakın izlemeye aldı. An-
kara'da bulunan Bayram aşire-
tine yakın isimleri de tek tek
takibe alan polis, Hamit Bay-
ram'm kardeşi Hişar'la akra-
balan aracılığıyla bağlanö kur-
duğunu belirledi.îzlemede Ha-
mit Bayram'ın bir yakınından,
"âlem" yapmak üzere kadın
ve para istediği tespit edildi.Po-
lis, Hamit Bayram'm Çankaya
Birlik Mahallesi 58. Sokak 5
numarah apartmanda olduğu-
nu saptadı. Özel Harekât Şube
Müdürlüğü'nden de bir tim alı-
narak 25 ekiple önceki gece
01.00 sıralannda belirlenen ad-
resegidildi. Operasyona 100'e
yakın polis katıldı ve tüm poli-
sin cep telefonlan kapattınldı.
Yapılan aramada, saksıya
gömülü 70 gram afyon sakı-
zı ile eroin olduğu tahmin
edilen madde bulundu. Poli-
sın elinden kaçınldıktan son-
ra Van'da 2 gün kalan Bay-
ram, daha sonra Iran'a gitti.
Iran'da yaklaşık 1.5 ay kalan
Bayram'm, daha sonra yurda
döndüğü ve 20 gündürAnka-
ra'da olduğu belirtildi.
bütün dünyada olduğu gibi As-
ya'da da artan ABD hegemonya-
sına karşı çözüm önenleri var.
Rusya gerçeğinin altını çizerken
beraberinde Türkiye olgusunun
önemini dile getiriyor ve "Türk
dünyasının bütünleşmesi"nden
söz ediyor. Vurguladığı, bir sen-
foni bütünlüğü ve uyumu:
"21. yüzyılda Türk dünyası
birleşmeli. bütünleşmeü, bir
senfoni yaratmalıdır. 21. yüzyı-
lı Türk dünyasının senfonisi
olarak görüyorum. Yeni dö-
nemde Kırgız, Kazak, Özbek.
tüm aletlerin sesinin ortak çık-
ması gerekiyor." Bu senfoni için
ekonomık dayanışma kadar bü-
tün alanlarda olduğu gibi, özel-
likle de kültürel işbirliği gereki-
yor Aytmatov'a göre. Oncelikle,
dil birliği ve bütünlüğünün altını
çiziyor: "Aynı dili konuşmamız
gerek. Su'ya Türkiye'de başka,
Azarbaycan'da başka, Kırgı-
zistan'da başka, orada burada
başka diyoruz. Oysa suya, bü-
tün Türk dünyasında su deme-
liyiz. Ortak alfabemiz olmalı.
Bunun için de önce örneğin
Türkiye'de, Türkçeye Arap ve
Farsçadan gelen kelimeler kal-
dınlmalıdır. Ortak Türk dilini,
bilimsel çalışmalar temelinde
oluşturmalıvız. Diller arasında-
ki farkları ortadan kaldıracak
özel kelimeler ürermeliyiz. Or-
tak sözlükler ve ansiklopediler
oluşturulmalı. O zaman tercü-
mana ihtiyaç duymadan ileti-
şim kuracağız."
Kültürel anlamda işbirliği için
yazdığı eserlerin sinema diline
yatkın olmasından yola çıkarak
belki, uzun yıllar Kırgız Sinema-
tografi Başkanlığı yapması ve
Kırgız sınemasının gelişmesıne
katkılanndan hareketle belki de,
şu öneriyı getiriyor Aytmatov:
"Bütün Türk dünyası bir araya
gelmeli, örneğin kendi sinema-
sını. filmini yapmahdır. Bu fîl-
mi en az 40-50 milyon insana iz-
lettiremiyorsanız o zaman
Hollywood'un egemenliğinden,
küreselleşmenin baskısından
kurtulamazsınız." Dünyada ge-
niş yankılaruyandıran, insanlığın
yürek paralayan, tüyler ürperten
bir haykınşı olarak sayfalara dö-
külen "Gün Olur Asra Bedel"
adlı romanında olduğu gibi, gün
gelecek asra bedel bir gelişmele-
re tanıklık edecek miyiz
0
As-
ya'dan Kara Afrika'ya, Sibir-
ya'dan denizleri, okyanuslan aşan
topraklara kadar ınsanlık daha
adil, daha mutlu, sömürüden uzak
bir dünya kurabilecek mi acaba?
Yoksa Aytmatov'un kitaplannda
sık sık vurguladığı acımasızlığı,
yıkımı ve vahşeti yansıtan yeni
savaşlar mı bekliyor bizleri?..
AVEA "FUTBOLMACA" YARIŞMA ŞARTNAMESİ
1) Yarışma. Turkrye'de yaşayan ve 18 yaşmı doldurmuş Avea hattı sahıptennın tumüne açıktır. TT-TİM iletışım
Hizmetteri A.Ş. ("Avea"), Sportsnet Tanıtım Yayıncılı* Ve Organızasyon Hizmetlerı Sanayı ve Tic. A.Ş.. Avea
satış noktaıarı çaiısanlan ve bunların Dtrtncı derece akrabalan yarışmaya katıBmazlar Katılıp 8dül kazandıKları
takdırde ıse bu haktan vararlanamaziar.
•' Futboimaca' adındakı yarışmada her hafta televızyonda ve/veya dıö>r mecralarda futbol ıfe ıkjili bir
göruntu gösterılecektır ve Avea aboneierınden bu görüntüde kaç tane cısmın ya da kışının oiduijunu doğru
tahmsn etmeleri istenecekttr. Bunun için Avea aboneierinın sayısai tahmmlennı kısa mesaj olarak 9955
p
e
göndermeleri gerekmektedir. Sayısal tahmınleri dog>u olmayan aboneiere, yine kısa mesaj yolu ite sayıyı
dcö,ru tahmin edebümelerı için yönlendirme mesajlan tietılecektir
-Sayısal tahmınlen dogVu olan abonelere, her hatta sadece bır kere olmak üzere bir çeKİHş numarası kısa
Tiesaj ıle göndenlecektır
Yarışma boyunca rıer hafta gösterıiecek cısım veya kışılerln sayıları Sportsnet Tanıtım Yayıncılık Ve
Organiîasyon Hizmetleri Sanayı ve Tıc A.Ş. tarafından beliflenecek ve Notefe her yansma önces» Spcisnet
Tanıtım Yayıncüık Ve Organızasyon Hizmetlerı Sanayı ve Tıc. A.Ş. tarafından bıldırilecektır
2) Kazananların Belırlenmes.. Her hafta dogYu sayıyı bulan kışıler arasında bır çekiltş yapılacaktır
3) Her hafta ıçın yanşrnada ödul aimaya hak kazanan Avea aboneierinın, daha önceden kendilerine kısa
mesaj ıle göndenlmtş olan çekılıs nufnaraiarı, bir hafta sonra, pazartesı günü www avea.com.tr adresınde
yaymianacaktır.
4) Yarışma, 19.09.2004 tarıhınde başlayacaktır. Avea yarışmanm bıtış tarıhını kendısi belırieyecek ve bıtış
tarıhını deŞıştırme hakkına sahıp oiacaktır.
5) ödûl' Yarışma sonunda işbu şartnamede befırtılen şekilde yanşmada doÇru sayıyı bulan aboneler arasından
yapılacak çekılışe gûre ödüie kımterm hak kazandıÇı belırlenır. Her hafta yapılacak çekıüşle 50 (ellı) Avea
abonesı. (aturasız hat kuilanıyorsa 200 kontör. fatüralı hat kullanıyorsa 60 öakına yurtıçt konuşma süresi
kazanacaktır
6) ödüi kazanan faîuralı Avea abonelerıne ödüîierı ancak yarışmacı abonenın aboneiık sözieşmesınde
behrtılen yükümlulökienni tam olarak yenne getırmesı hahnde venlır. Ödui kazanan faturalı hat abonesı
olan yarışmacı. yansma suresını kapsayan fatura dönemıne ve/veya dönemlenne aıt borcunu Mediği anda
Sdûle hak kazanır. Faturanın son ödeme gununde ddemesını yapmayan abonenın ödûl hakkı ıptal edılır, 6dül
çekılışte belırlenen ilk sıradak: yedek aboreye devredılır
EÇer bır sonrakı abone de (âturalı ıse yunarıda behrtılen şartlar geçeriıdır Buna ek otarak Avea, yarışma
sûresınce faturalı aboneterden, fatura borcurva mahsuben 6n ödeme talep edebilir Yarışma suresını kapsayan
fatura dOnemi ve/veya dönemlerıne art fatu
r
a, kazanan yanşmacılann beiırlendi^ı tanhde basılmamış olduğu
durumlarda Avea müşterilerden ilgıli faturasından mahsup edılmek üzere on ödeme talep edebilir. ön ödeme
talep ediimesı haiınde, behrtıten süre içjnde ödemesını yapmayan abone, ödüi hakkmı kaybeder
7) Ödûl kazanan faturasız hat sahıbı Avea abonelenne ödulierı ancak Abonelık Sözieşmesı'nde belirtilen
tüm hak ve yukümiülüklerını tam olarak yenne getırmesı ve hattın kotuye kuitanımıntn tespit edılmemesı
haiınde verılır. Bu şartıan yerıne getirmedığı tespit edıldıŞtnde abonenın ödu! hakkı ipta! edılır ve ödüi gekılışte
beiirlenefi ı!k sıradakı yedek aboneye devredtiır.
8) 6. ve 7. maddeierde beiirtıten şarttar bu tıadde hükûmlerinı yerine getırmemeten sebebtyte ödul haKkı
iptal edılen abone yenne ödüi aimaya hak kazar-an yedek aboneler ıçın de uygulanır.
9) Yarışma kapsammda, tahmınde bulunrrak ıçın abonenın 9955'e attı^ı her mesaj 1 SMS ücretı (faturalı
aboneler ıçin KDV dahif ÖtV harıç 120,000 -TL faturasız aboneler ıçın 2 kontör) ve aboneye 9955'den
gönderıien her mesaı 1 SMS ücreti (faturah aboneier ıçın KDV dahıi OİV harıç 120 000 -TL, faturasız aboneier
içın 2 kontdr) ııe Ocretıendırılır.
10) Avea. Se
r
vıs'm kulıanımı strasında oiuşabilecek teknık aksaklıklardan dolayı sorumiu deg'ildır.
H) Yarışmaya katılanlar Avea'ntn yarışma şartnamesınde tesıs etticjı kuralian şımdıden kabul ederler
12> işbu şartname "Futboimaca Yarışmasf Içın Duzenlenmış Şartname" olup başka bır yarışma, çekılış,
promosyon ıkramıye ya da kampanya ıçın kullanılamaz.
13) Yarışma, Millı Pıyango Idaresınce duzenlenen yarışma. çekiiis, ıkramıye ya da kampanyaiar kapsamı
dtştndadtr.
avea
Yönetlm kurulu atamaları
Sezer'den TRT
atamasına veto
Suç unsuru oluşmadı
Sarıgül, dört
dosyada aklandı
BAHAR
TANRISEVER
ANKARA - Cum-
hurbaşkam Ahmet
Necdet Sezer, AKP
iktidannın TRT Yöne-
tim Kurulu 'na atama
kararnamesini, iki is-
me karşı çıkarak veto
etti.
AKP, RTÜK'ün
TRT'nin yeni yönetim
kurulu için belirlediği
12 aday arasından 6 ki-
şiyi seçerek onay için
Çankaya Köşkü'ne
iletmişti. Sezer'in bir
süredir hukukçulanna
incelettirdiği kararna-
mede iki isme itiraz et-
tiği öğrenildi. Sezer,
TRT Başuzmanı Sa-
cettin Gürbüz ve Sel-
çuk Üniversitesi çevre-
lerinde, Türk-Islamcı
kimliğiyle tanınan île-
tişim Fakültesi Dekan
Vekilı Doç. Abdullah
Topçuoğlu'nun atan-
masına karşı çıkarak
kararnameyi Başba-
kanlık'a geri gönderdi.
Sezer'in karannın
ardından gözler hükü-
mete çevrilirken veto
edilen bu isimlerin ye-
rine RTÜK tarafından
aynı alanda önerilen
diğer kişilerin atanma-
sı için kararaame ha-
zırlanıp hazırlanmaya-
cağı merak konusu. Bu
yol izlenirse Topçuoğ-
lu yerine Gazi Üniver-
sitesi öğretim üyesi
Prof. Naci Bostancı,
Gürbüz yerine Ayla
Yakal Erbakan'ın
atanması gerekiyor.
Erbakan'ın, Nec-
mettin Erbakan'ın
yeğeni ve Bayındırlık
ve Iskân Bakanlığı
Müsteşan Sabri Er-
bakan'ın eşi olması
nedeniyle hükümetin
Erbakan'ın atanması-
na sıcak bakmadığı
vurgulamyor.
tstanbul Haber
Servisi - Son dönemde
çeşitli kentlerde mitıng
düzenlemesi üzerine
hakkında çeşitli iddi-
alar ortaya arılan Şişli
Belediye Başkanı
Mustafa Sarıgül,
mülkıye müfettışleri-
nin dört ayn soruştur-
masından aklandı.
tçişleri Bakanlığı, Sa-
ngül'ün usulsüz inşaat
izni verdiği iddiasıyla
açılan 4 ayn soruştur-
mada "suç unsuru
oluşmadığına" karar
vererek dosyalan ışle-
me koymadı.
Hakkındaki iddiala-
n değerlendiren CHP'-
li Şişli Belediye Baş-
kanı Mustafa Sarıgül,
bugüne kadar belediye
ve kendisine ilişkın
birçok kez soruşturma
açıldığını ancak bunla-
nn tamamma yakının-
dan aklandığını belirt-
ti.Sargül, "Büyük fir-
tınalarla gündeme
getirilen diğer soruş-
turmadan da alnımı-
zın akıyla çıkacağız"
dedi.
Hakkındaki iddi-
alarla siyasetteki başa-
nlı yükselişinin aym
zamanda gündeme
gelmesinin rastlantı ol-
madığına dikkat çeken
Sangül, "Belediyemiz
5 yıldır bu tür rutin
incelemelerden geçi-
riliyor. Ancak ne za-
man ki ben yurt gezi-
lerine çıktım, sıradan
bir ön inceleme rapo-
ru büyük bir olay ola-
rak kamuoyuna su-
nuldu. Bugün dört
dosyadan aklandığı-
mız gibi yarın diğer-
lerinden de aynı so-
nucu alacağımızdan
şüphem yoktur. Be-
nim vicdanım rahat,
bana güvenen yurt-
taşlarımız da rahat
olsunlar" dedi.
GUNDEM Ml'STAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ampul işinden o anlar.
- Usta bu iş Edison'luk değil, yine tam senlik. Bu
iktidarın davranışları yine hayvanlar âlemini çağrış-
tınyor.
La Fontaine: Ne var yine kafanda? Telaşına bakı-
lırsa orman yine tufanda...
- Usta ölçtük biçtik, bu iktidar en çok senin ma-
sallardaki tiikiyi çağrıştınyor.
La Fontaine: Tamam, tilki kurnazdır ama, ortalığı
öyle yakıp yıkmaz, sizin ormandaki iktidarın ne yap-
tığı belli değil.
- Haklısın... Ben de zaten en çok tiikiyi çağrıştırı-
yor, dedim. Usta gel, bundan sonra bizim ormanda-
ki iktidara ak tilki diyelim. Senin masallarındaki ders-
lerden ders çıkarıp, iktidarı irdeleyelim...
La Fontaine: Sen zaten başlamışsın kurguya...
Başla bakalım vurguya...
- Usta, hani senin o ünlü karga ile tilki masalında-
ki gibi, bizim ak tilki, ormanda hangı hayvanı görse,
"Sesin çok güzel, haydi biraz öt" diyor. Onlar da ya-
şasın deyip başlıyor bındiği dalın ne kadar gereksiz
olduğunu anlatmaya... Böylece tilki, hem karganın
peynirini yiyor hem de ormanın bütün dallarına hâ-
kim oluyor. Diyelim eğitimin tepesine mi göz dikti,
oranın sorumlusunu konuşturuyor, kendisi seyredi-
yor... Yargının tepesine mi göz dikti, dalları kargala-
ra sallatıyor, kendisi seyrediyor...
La Fontaine: Anlaşılan bu ak tilki hem kurnaz, hem
düzenbaz...
- Hem de nasıl. Kurnazlığı da böle böle kullanıyor.
önce "/cur"uyor. sonra "Beni ilgilendiren konu değil"
deyip, konunun ıçinegirip girmemekte "nazianıyor.
Al sana değişik bir kur-naz!
As lan, kap lan...
La Fontaine: Çırak, sen de bu Türkçedeki söz-
cüklerin içine gire çıka bir sürü anlam çıkanyorsun...
- Usta, biliyorsun Türkçe çok zengin bir dil. Ben-
de bir şey yok... Bugünlerde ormanın bir başka der-
di var.
La Fontaine: Nedir?
- Ceza Yasasf nı çarşafa doladılar...
La Fontaine: Güvercin, kurt, an iktidarında da bu
çarşaf sözcüğünü sık sık kullanır, çarşafladılar der-
din. Biraraaf çıkardıklannda da çarş-af demiştin. Bu
öyle bir şey mi?
- Yok usta, bu başka türlü bir şey... Ceza Yasa-
sı'nda zinanın suç olması için ısrar ediyorlar. Bir ay-
dır dönüp dönüp bunu getiriyortar. Ormanın katılmak
istediği büyük birlik de ısrarla bunu yapma diyor.
Sözün kısası, bizim ak tilki bir türlü yatak odasından
çıkamadı... Düne kadar AB'ye karşı biraz ceylan bi-
raz küheylandı, şimdi mübarek aslanla kaplan ara-
sında gidip geliyor. Müzakereyi askıya mı alacaksın
as lan, diyor... Üyelik haklarını mı kapacaksın, kap
lan, diyor... Bir garip oldu...
La Fontaine: Çırak bilirsin, bunca hayvan tanıdım.
Ben böyle tilki görmedim. Kargayı aldatır peynirini
yer, maymunu aldatır tacını kapar, kurdu aldatır pa-
yını kapar ama, böyle kılıktan kılığa gırmez benim
masallarımdaki tilkiler. Senin anlattığın tilkinin gen-
leriyle oynanmış olmalı. Bizim zamanımızda yoktu a-
ma, bugünlerde en çok konuşulan konu genleri de-
ğiştirilmiş ürünler. Sanırım bu böyle bir ürün...
- Usta dahası var... Ak tilki, ormanda kanncalar, ko-
yunlar haklannı isterse üç maymuna dönüyor... Biri
yaptiğını eleştirirse dayanamıyor, canavarlaşıyor...
Baybuş bir şey isterse bu kez maymunun sustalısı
oluyor... Devlet katında ise herkesin ak tilki olması-
nı istiyor. Bugünlerde herkes ak tilki taklidi yapmak-
tan gırtlak sorunu yaşıyor...
La Fontaine: Çırak bu tilki değişik bir örnek. Ne in-
sanda can bırakır, ne ağızda lokma, ne yap et be-
nim masallara sokma.
- Ama izlemeye devam edelim usta...
Tarla, orman, çatı, yatak her alanda atak bizim til-
ki... Yaptığı her şey ormanın ilki...
ankcum ı cumhuriyet.com.tr
AL GÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Insan doğduğu günü sevmeli
I Baştarafı Arka Sayfada
çok hesap soran doğum günleri istiyorum. Üç
beş gerçek dost yeter. Evimde o kadar çok sevdi-
ğim obje var ki, yenilerine pek gerek yok. Şimdi
doğum günümü kendimle hesaplaşma, yüzleşme
gününe çevirmeliyim. Ve buruk da olsa, bu günün
tadmı bu kez başka bir biçimde çıkarmayı dene-
meliyim.
Başlıyorum, birincisi artık daha fazla çalışmak
zorundayım. Çünkü artık hiçbir projenin ertelen-
me şansı yok. Denizin ve güneşin tadını daha çok
çıkarmalıyım. Bu zaman parçasma en çok yakı-
şan müzikleri seçmeliyim. Dostlarımı teker teker
yitirirken geride kalanlann ke>fini daha çok çıkar-
maya çalışmalıyım. Dostlan zamamnda arama-
mak, yaptıklan güzel işleri kutlamamak, geçiştir-
mek bizim kuşağın en kötü alışkanlıklanndan bi-
ri; bende de var, en azından bu alışkanlığı yenme-
ye karar vermeliyım. Cşengeçlik yok, çünkü bu
çeyrekte kötü bir şey, her an herkesin başına ge-
lebılır. Bu arada bir türlü vazgeçemediğim siga-
radan vazgeçmek için küçük adımlar atmalıyım.
Asla büyük, radikal bir adım atamıyorum. Kendi-
me karşı yaptığım en ağır eleştiriler bu konuda.
Genetik kodlanma güvenip şimdilik boşveriyo-
rum, ama genetik kodlarm da şaşırdığı bir nokta
her an olabilir.
Bir keşif daha, insan doğum günlerinde anne-
siyle babasım çok özlüyor, bir de benim kız gibi
yurtdışmda yaşayan ve anneler için hiç büyüme-
yen çocuklarmı. Eskidendi, ilk, annemin telefonu
gelırdi, "i>i ki doğdun" diye, sonra diğerleri. Al-
lah allah ben iyice yaşlanmışım, yazımın başhğı-
nı "tnsan doğduğu günü sevmeli" diye atmı-
şım, nerelere geldim. En iyisi kendimi sokaklara
atmak, ne demişler yol her zaman şifalıdır ve in-
sanı yepyeni hikâyelere sürükler.
tsilozgenrurk@ superonline.com