Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19EYLÜL2OO4PAZAR
HABERLER
BUGUN ! Eleştirilerini sertleştiren Günter Verheugen, 'Biz Türkiye'ye değil, Türkiye AB'ye üye olmak istiyor' dedi
ALİ SİRMEN
Lise hledir?
Sevgili,
Dün bir kez daha yaşadım, yıllar önceki gibi, o bu-
ruk teselliyi.
Dün öğrenciler ders yılının iik hafta sonu tatiline
çıktılar.
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımın en kutsal anla-
nydı, hafta sonu tatilleri.
Doğruyu söylemekten neden kaçınmalı ki? Ben
belki de ilkokul birinci sınıftan başlayarak yatılı oku-
duğum içı'n, okulu sevmedim, hatta ilkyıllanmda, ken-
dimi Boğaz kıyısındaki o feriye sarayında bir hapis
gibi hissettim.
Ama yaşamda bedeli ödenmiş yıllann bir karşılı-
ğı da oluyor hep, daha sonra hapishaneye düştü-
ğümde bir "deja-vu" (daha önceden görmüşlük,
yaşanmışlık) duygusu ile o yaşamı daha kolay kal-
dırdım; Boğaz kıyısındaki mahpusluğum, beni o ha-
yata hazıriamıştı.
Bütün öğrenim hayatım boyunca hafta sonu ta-
tilleri, cumartesi öğlenden başlar, pazartesi sabahı-
na kadar sürerdi.
Daha cuma gecesinden içim bir hoş olmaya baş-
lardı. Özgürlüğe çok az kalmış olduğunu hissetmek
ne hoştu.
özgürlük, sinemaya, maça gitmek, para kaiırsaeğer,
Levent Büfe'den sosisli salatalık turşulu, atom ye-
mek, gece evde uyumaktı.
Yıllardır, şimdiki öğrencilerin ilk hafta sonu tatili se-
vincini içimden, kimseye çaktırmadan onlarla pay-
laştım.
Hiç düşünmedim "Onlar da acaba benim kadar
tehalukla bekliyortar mıdır hafta sonu tatilini?" di-
ye.
Ne demişler, "Kişiyi nasıl bilirsin I kendim gibi"
diye.
Okulla banşmamız uzun sürdü. Lise sona geldi-
ğimde bir tek o yıla mahsus gündüzlüydüm ve ar-
tık dersler bana şölen gibi gelmeye başlamıştı bile.
• • •
Lise deyince aklıma bir olay geldi. Beş yıl öncey-
di, 1999 Haziran pilavında, Inan Kıraç'ın yerine Y1-
ğit Okur konuşuyordu.
Konuşmasının bir yerinde sordu:
- Içinizde lise öğrencisi ya da mezunu var mı?
Salonun tamamı öyleydi zaten, mınltılar da bunu
gösteriyordu.
Yiğit Okur devam etti:
- Peki lise nedir?
Koskoca Tevfik Fikret Salonu'nda, büyük bir ses-
sizlik oldu.
Avukat yazar dostum da zaten bunu bekliyordu.
Aldı sazı eline:
"LJse milattan 400 sene önce, antik dönemde, ya-
ni bugün itibarıyla 2400 yıl önce, Atina kentinin ya-
kınında bulunan bir zeytin bahçesinin adıdır.
Bu bahçe zeytin ağaçlan yetiştirmek ya da zey-
tinyağı imalatı için kullanılmıyordu.
öğretim için kullanılıyordu.
Zeytin bahçesinde,
derslikleryoktu,
sıralaryoktu,
karatahta yoktu,
bilgisayar odalan yoktu.
Ama öğretmen vardı.
İlk öğretmen de Aristo'ydu. Büyük Iskender'/n
hocası.
Ahsto derslehni zeytin ağaçlarının altında geze-
rek anlatıyordu.
Bu konuya ne için değiniyorum? Derslikleri, sı-
ralan, karatahtayı, laboratuvartarı, bilgisayar mer-
kezlerini, yapılan, kampuslan inkâr etmek için mi?
Elbette değil.
Ama buna karşın öğrenimin heryerde yapılabi-
leceğine ve öğrenimin yapılabilmesi için de önko-
şulun öğretmen olduğuna değinebilmek için.
öğretmen yoksa, nitelikli öğretmen yoksa neye
yararyapılar, kampuslar, laboratuvarlar! Nitelikli öğ-
retmen yoksa nitelikli öğrenci de yok demektir."
* • •
Artık bilginin kaynaklannın değiştiğini, TV'lerin bil-
gisayarların her türtü bilgiyi verdiğini, okul dışında
öğrenilenin okulda öğrenilenin kat kat üstünde ol-
duğunu söylemek, öğretmenin işlevinin azaldtğını san-
mamıza yol açmasın!
öğretmen bizi yalnızca bilgiyle buluşturan kişi de-
ğil, o işlevi kitap ve bilgisayar da yapıyor. öğretmen
körpe filizleri eğiten kişi.
Bir sanatçı mimariyi anlatırken, "Biryapıda, taş,
beton, ahşap ve cam dışında kalan ve onlann hep-
sine şekil veren şeydir mimari" diyor.
öğretmen de öyle, karatahta, bilgi, kitap, sınav,
not dışında kalan ve hepsine anlam ve işlev veren
kişi öğretmen.
Ve bu ders yılı başlarken Sevgili, AB'de her 20 oğ-
renciye bir öğretmen düşerken bizde her 37 öğren-
ciye bir öğretmen düşüyor.
Ve de üstelik,
öğretmen yoksul,
öğretmen aç,
öğretmen ders araçsız,
öğretmen, baskı ve sürgün karşısında umarsız,
öğretmen bilgiye, çağdaş gelişmelere ulaşma ko-
nusunda oianaksız...
Bütün bunlardan sonra, okullanmızın, liselerimi-
zin, öğrencilerimizin, gençlerimizin, kısaca bugü-
nümüzün veyannlanmızın ne durumda olduğunu söy-
lemeye gerek var mı?
asirmen(â cumhuriyet.com.tr
AB'densonTCYuyaıısıELÇİN POYRAZLAR
BRÜKSEL - Türkiye'ye
ilişkın ilerleme raporunu ya-
yımlayacak olan AB Komis-
yonu, Türk Ceza Yasa (TCY)
Tasansf nın AKP'nin "zina-
nmsuç sayılarakcezaverüme-
si" yönündeki ısranyla geri
çekılmesınin "müzakaretav-
siyesini" olumsuz etkileye-
ceğı mesajı verildi.
AB Genışleme Komiseri
Günter Verheugen de eleşti-
nlerıni sertleştirdi. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ın
"lçişlerimize kanşıyorlar"
açıklamasını, "ağırbirsuçla-
ma" olarak değeriendırdi ve
"Biz Türkiye'yedeğil, Türki-
ye AB'ye üye olmak istiyor"
dedı.
Türkiye'nin AB nezdinde-
ki daımı temsilcisı büyükel-
çı Oğuz Demiralp'Ie dün acıl
bir görüşme yapan Verhe-
ugen, ilerleme raporu üze-
nnde gece gündüz çalıştıkla-
nnı ve raporu 6 Ekim tari-
hınden önce TCYnın kabul
edıleceği varsayımı ile hazır-
ladıklaruıı söyledi.
Siyasi reform sürecinde en
önemlı temel unsuru oluştu-
ran TCY'nin ertelenmesinin
getireceğı aksaklıklann ra-
pora yansıyacağını ifade eden
genışleme komiseri bu nok-
tadan sonra rapora ılişkin ça-
lışmalannı Ankara'dan gele-
cek yanıta göre şekillendire-
• Türkiye'nin
AB nezdindeki
daimi temsilcisı
Büyükelçi Oğuz
Demiralp'Ie
görüşen AB
Genişleme
Komiseri
Verheugen,
TCY'nin
ertelenmesinin
getireceği
aksaklıklann
rapora
yansıyacağını
ifade etti.
ceklerinin altını çizdi. Ver-
heugen, Türkiye'de reform
sürecıni Türk hükümeti ile
ortaklaşa başlattıklanna dik-
kat çektı.
Günter Verheugen'e yakın
kaynaklardan edinilen bilgi-
ye göre ise 6 Ekim tarihinden
önce TCY'ye ilişkın bir iler-
leme kaydedilmemesi duru-
munda, komisyonun Türkiye
ile müzakerelere başlama tav-
siyesi vermesi oldukça zor.
Avusturya televizyonuna
demeç veren Günter Verhe-
ugen, Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan'ın açıklamalan-
nı degerlendirdi. Erdoğan'ın
"tçişlerimize kanşıyorlar"
açıklamasını "agırbirsuçla-
ma" olarak niteleyen Verhe-
ugen, "Biz Türkiye'ye değil,
Türkiye AB'ye üye olmak is-
tiyor" dedi.
TCY'nin, "Türkiye'nin
AB'nin değerlerine uymaya
hazırolupoünadıgını belirİe-
mekiçin merkezibirnokta oJ-
duğunu" söyleyen Verhe-
ugen, "Erdoğan'ın bu reak-
siyonu alışılmamış bir tepki.
Eğer bir ülke AB'ye üye ol-
mak istiyorsa, 'tçişlerimize
kanşıyorlar" suçlaması çok
ağır bir suçlama. Buradald
önemli soru, bizinı Türki-
ye'nin standartlarına uyup
uymadığımız değil, Türki-
ye'nin bizim değeıierimize
sahipolupolmadığıdır" diye
konuştu.
ABHaber'in takvim iddiasi:
Türkiye2006'ya
ertelenebüir
Dış Haberler Servisi -
Türkiye'nin AB'ye katılım
konusunda bir siyasi irade
kanşıklığı içinde olması,
AB'nin Türkiye'nin takvım
alması konusunu 2006'ya
erteleme olasılığını ortaya
çıkardı. ABHaber'in
"AB'de Türkrve'ji 2006'ya
erteleme eğüüni" başlıklı
haberinde, AB içinde son
gelişmelerden sonra
Türkiye konusunun
2006'ya ertelenmesi
eğilimınin güç kazandığı
belirtildi. ww.abhaber.com
internet sıtesindeki haberde
Türkiye'yle ilgili AB
başkentlerinde yüksek
sesle şu görüşün dile
getirildiği yazıldı:
"Ankara'nın AB'ye kaühm
konusunda bir siyasi irade
kartşıkhğı içinde olduğu
görülüyor. Bu konuda
Türkiye'ye fazia baskı
yapmaya gerek yok.
türkiye'ye 2006'ya kadar 2
yıl ek süre tanıvalım. O süre
içinde Türkiye bu konuda
siyasi olgunluğa erişirse
tekrardan değerlendiririz."
ABHaber'e göre, son
kanşıklıktan sonra, AB
başkentierinde Türkiye'yle
ilgili karann bu yönde
oluşmasını isteyenlerin
sayısı arttı. Türkiye'yle bir
an önce müzakerelenn
başlatılmasını isteyen
çe\Teler son derece güç
durumda kaldı.
IR \OKTASI /ORAL ÇALIŞLAR ofatcalistaf©cumhunyetcom.tr
Bir 'Zinalık' Değişim
"Biz dememiş miydik?" diyen-
ler çok. AKP'nin kuaılduğu gün-
den bu yana "Bu parti takıyye-
ci" diye yorumlarda bulunanları
haklı çıkaran gelişmeler oluyor.
Benim görebildiğim kadanyla son
"zina"geriliminın sorumlusu, ne
parti tabanı, ne iddia edildiği gi-
bi tarikatlar. Sorun, bana Başba-
kan Tayyip Erdoğan gibi geli-
yor. Tayyip Erdoğan yönetimin-
deki hükümet, parti tabanında
ve Islamcı kesimde "zina" kanu-
nundan çok daha zor kabul edi-
lebilecek kararlan daha öncele-
ri alırken hiç de böyle bir tutum
göstermediler.
örneğin Kıbns konusu: Kıbns
Islamcılar için bir fetih örneğiy-
di. Erbakan yıllarca "Neden Kıb-
ns'ın tamamını fethetmedik" di-
ye hayıflanır durur. islamcı kesi-
min geleneksel yazarlan Kıbns
konusunda hiç de AKP hüküme-
tinin siyasetini onaylar bir tutum
göstermediler. Saadet Partisi çev-
resi bu konuda AKP'ye çok yük-
lendi. Içerideciddi bir muhalefet
vardı, Denktaş gibi bir güç dire-
niyordu. Bütün bunlara rağmen
Tayyip Erdoğan, bildiğini yaptı.
Kıbrıs'ta Annan Planı'nın kabul
edilmesi için militan birtutum al-
dı. Tabanın ne düşündüğünden
çok, uluslararası iîişkileri ve AB
üyeliğini önemsediğini gösterdi.
Aynı şekilde Islamcı kesimin
çok önemsediği türban ve imam
hatip okulları konusunda ise la-
ik kesimlerle çatışmamayı önü-
ne hedef olarak koydu. Tabanın
"Mağdur olduk" tepkilerine ku-
laktıkamayı tercih etti. Tayyip Er-
doğan, başbakanlığı dönemin-
de, içeride "uzlaşmacı", dışanday-
sa "reformcu" birgörünüm ver-
meyi tercih ediyordu. Bu amacı-
na ulaşmak için yeri geldiğinde
alttan almasını, susmasını da bi-
liyordu.
•••
AKP tabanı ve geniş Islamcı
çevreler, Tayyip Erdoğan öncü-
lüğünde, Avrupa Birfiği'ni önleri-
ne hedef olarak koymayı da be-
nimsediler. Bunu benimsemele-
h kolay olmadı, ama sonunda
büyük çoğunluk buna ikna oldu.
Erdoğan, onların ikna olmasını
sağlayan temel simgelerden bi-
risi haline geldi. Şimdi tam mü-
zakere tarihi yaklaşırken ortaya
çıkan bu "şiddef'in, bu "ce/a/"in
nedenini onlann çok anladığını
sanmıyorum. "Biz Türküz, kim-
seyiiş/mize kanştırmayız" diyen
Tayyip Erdoğan daha düne ka-
dar, AB'nin istediği bütün deği-
şikliklerin birer birer Meclis'ten
geçmesi için özel çaba sarf edi-
yordu. Bazı çevrelerden gelen,
"AB'nin herdediğini kabul ede-
cek miyiz?" sözlerini de dinle-
miyordu.
"Zina"nın suç olmasını daha
önceden planlamadıkları belli.
TCK'ye bazı maddelerin eklen-
mesi tartışmaları sırasında, bir
gazetecînin sorduğu birsorunun
alevlenmesiyle ortaya çıkan "zi-
na " maddesi, kısa sürede bir te-
mel gerilim konusu haline geliver-
di. Tayyip Erdoğan, bu konunun
temel gerilim haline gelmesinin
asıl nedeninin gazeteciler oldu-
ğunu söylüyor. Gazeteciler ne
yaptılar? Zinanın hapisle cezalan-
dınlacak bir suç olmasına, zina-
nın bireysel bir konu olmaktan
çıkanlıp kamusal bir konu haline
getirilmesine karşı çıktılar. Hani
şu çok bilinen kamusal alan, bi-
reysel alan tartışması.
Tayyip Erdoğan ve Islamcı çev-
reler, "kamusalalan", "özelalan"
konusunu çok işlediler. Türban
tartışması sırasında bu tanımlar
dillerden düşmedi. Iki insan ara-
sında tamamen bireysel tercih-
lerin ürunü olan bir ilişkide (zina)
acaba nasıl bir "kamusal alan"
olacağını düşündüler?
Şunun kabul edelim ki, Tayyip
Erdoğan son gerilimin önderidir.
Isteseydi, konu bu kadar büyü-
meden ve alevlenmeden yatıştı-
nlabilirdi. Ancak nedense böyle
bir yolu tercih etti. Gerçekten,
"dini referanslar" nedeniyle mi
böyle hareket ediyor, yoksa baş-
ka hesaplan mı var? Herkes bir-
birine bu soruyu soruyor. Çünkü,
şimdiye kadar hiç bu kadar ce-
lallenmemişti. Bu kez çok öfke-
li. Birden eski Kasımpaşalı haliy-
le ortaya çıkıverdi. "Değişim",
"Avrupa Birliği" gibi son iki yıl-
dır dilinden düşürmediği sözle-
rin hepsi sanki havaya uçup git-
miş gibi.
Tayyip Erdoğan iki yıldır, her-
kesi kandırdı mı? Yoksa tam de-
ğişim sürecine girmişti, işler yo-
lunda gidiyordu da, bu sırada
onu yoldan çıkaracak bir "zina"
tahriki mi her şeyi berbat etti?
Eğer, bizim bilmediğimiz baş-
ka şey yok da sırf, "Bu memle-
kette zina suç olacak kardeşim,
ne AB ne de medya beni ilgilen-
dirir" diyen bir başbakanın ina-
dı yüzünden bütün bu gelişme-
ler olduysa, o zaman AKP'nin
değişimi bir "zinalık" mıymış di-
ye sormazlar mı?
Ağar llgın'da
• ILGEV(AA)-
DYP Genel
Başkanı Mehmet
Ağar, llgın'da
düzenlediği
mitingde hükümeti
eleştirdi. Ağar,
"Türkiye'nin
içişlerine müdahale
ediliyor' diye
feryat eden
Başbakan'a bugüne
kadar nerede
olduğunu
soruyorum" dedi.
• 0Ve Gelenek 8ozu/maâtf<
ÖSS 2004'de ilk 1000'de 894 derece,
ilk lOO'de 89 alfın genç final'den...
final Ve başan bir gelenektir...
2004 ÖSS EA Türkiye Birincisi
Fatma Başak AYDEMİR
"9uyarışto fînat
en büyükyanltmamttı.
fınat fek başınayeterti kaynak"
• 1.
•2.
•3.
Sayı
Sayı
Sayı
ile
ile
ile
ÖSS ve Çalışma Rehberi Eki,
Son 10 Yılın OSS Soruları
Matfrn^t!l< i ^'!?bı (Konu
Konu Tarama Testleri
Ar
1
-' - ' 1,
2004de Fakültelerin Taban Puanları
t i « - <• C e p K « t a p i a r '
J
-
u
^ - > ^
Her Pazartesi #lrVA#'le ücretsiz Bayilerde
ÖĞRENCİLER!.. Artık İnternet'te sizi sınavlara hazırlayan biri var!..
final24
Program Tanıtımları,
Avantajlar ve Akademık
• C O / 7 7 Takvımiçın
www.final24.com
ÖSS ve LGS'ye intemet tabanlı 36 HaftalıkÂkıllı programlarla
hazırlanın, kazanın!
Sizitanıyan, eksiklerinizi gören ve gideren interaktifsistem.
Tûmüyle 2005 ÖSS ve LGS'ye hazırlayan iki detayda konu anlatımı,
onbinlerce çözûmlü soru.
Konunun önem derecesini, sorunun zorluk seviyesini, yapamadığınız
sorunun benzerlerini görme imkânı.
Gelişim izleme ve anında geri bildirim imkânı.
final LGS İlköğretim 7. ve 8. Sınıflar İçin
16 Sayılık Dergi Serisi
Abenelere Bedava
7 Kitap
4 Adet Rebberiik Eki, 4 Adet Cep Kitabı
7 Adet Deneme Sınairi
ve Kaliteli, Kullanışlı Sırt Çantası Hediye
Fen Useteri, Anadolu Liseleri, Askeri Liseler, Parasız Yatılı Okullar. Öâretmen Useleri, Meslek Liseleri, Özel Okullar
• 36 sayı dergi > 15 Adet Konu Tarama Testieri
• Tüm derslerin cep lcitapları • 11 deneme sınavı > Rehberlik ekieri
> 13 kitap • Sınav ve Çalışma Rehberi eki • 2005 Doğru Tercih CD'si
fffiaf'den
Herkese Bedava
13 Süper Kitap
fînal LGS (Lise Giriş Sınavı) Dergisine nasıl abone olabilirsiniz?
Abonelerimize Kaliteli,
Kullanışlı Sırt Çantası Hediye.
#irt3/'e nasıl abone olabilirsiniz?
(Peşin abone olarak 152.OO&0O0.- TL yerine 136.000.000.- TL odeyebilirsiniz)
1. Nuruosmanıye CK). 17 Kat 1 Cağaloğlu-iSTANBUL adresındeki bûromuza gelerek abone olabtlirsiniz.
2. İŞ BANKASI ile: (Ûcretsizdir) final LGS peşın abone bedeli 136.000.000.- TL'dır. Taksitii abone bedeli
1. Taksit 95.000.000.- TL., 2. Tatoit 57.000.000.- TL'dır.
3. POSTA ÇEKİ ile: finml LGS'nin 1054231 nolu posta çekine peşin abone bedeli 136.000.000.- TL yatınnız.
Taksitii abone bedeli 1. Taksit 95.000.000.- TL, 2. Taksit 57.000.000.- TL'dır.
4. KREDİ KAfm ile: Kredi kartı rtumaranızı ve son kullanma tarirnni, admızı ve adresınizi dilekçe ile
(0212) 512 23 03e faksiayınız.
(Peşin abone olarak 2^2d64C8^TL yerine 217.000.000.- TL. odeyebilirsiniz)
1. Nuruosmanıye Cad 17 Kat 1 Cağaloğlu-iSTANBUL adresındeki bûromuza gelerek abone olabilirsiniz.
2. İŞ BANKASI ile: lücretsızdır) final Dergısı oeşın abone bedeli 217.000.000.- TL dır Taksıtfı abone bedeli
1. Taksit 141.200.000.- TL, 2. Taksit 100.000.000.- TL'dır
3. POSTA ÇEKİ ile: final Dergısı'nın 1054594 nolu posta çekine peşın abone bedeli 217,000.000.- TL. yatnnız.
Taksitii abone bedeli 1. Taksit 141.200.000.-TL, 2. Taksit 100.000.000.-TL dır
4. KREDİ KARTI ile: Kredı kartı numaranızı ve son kullanma tanhını, admızı ve adresınizi dilekçe ile
(0212) 512 23 03e faksiayınız.
final ÖSS, final LGS dergilerine internet'ten direk abone olabilirsiniz • www.final.com.tr
Internet'ton Erken Kayıt Avantajı!...
Program Paketleri Seçkin Bayilerde!.. Bilgi Hattı: (0212) 272 51 76 Geniş Bilgi İçin: Nuruosmaniye Cad. Yeşilay Işhanı No: 17 Kat: 1 Cağaloğlu 34410 İstanbul Tel,: (0212) 512 23 00-01-02 • Fax: (0212) 512 23 03