17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2004 PERŞEMI HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN Derin Devlete Takmak Sığ Devlete Bakmamak Alaattin Çakıcı'nın yakalanması ve üzerin- den, bir MlTiJyesinin yeşil pasaportunun çıkma- sı yeniden "derin devlet" kavramını tartışma gündemine getirdi. Henen, ikı noktayı belirterek başlamak iste- rim. "Derin devlet" Türkiye'ye özgü bir kavram değıl; ge/tşmişdemokrasiterde de ömekierine rast- lanıyor . ABD'de, Ingiltere'de de derin devlet örnekle- ri saymakla bitmeyecek kadar çoktur. FBI'ın Başkanı Edgar Hoovver, Amerikan tarihinde "derin devleti" neredeyse egemen kılmış bir ki- şidir. Fransa'da Ekim 1965'te, Fas muhalefet lideri Mehdi Ben Barka'nın Paris'in göbeğinde Lipp birahanesinin önünden, Fransız ve Fas gizli ör- gütlerinin işbirliği ile kaçırılması skandalı, De Gaulle gibi devletin saygınlığı ilkesini polıtik ya- şamının ana öğelerinden birı haiine getirmiş olan bir devlet adamının egemenliği sırasında bile paralel güçlerin nelere kadır olduğunu herkese göstermişti. Ama, derin devletin Türkiye kadar çok konu- şulduğu ve gündeme getirildiği bir ülkeye daha rastlamak mümkün değildir. Vurgulamak istediğim ikinci nokta ise, Alaat- tin Çakıcı'nın, kimi benzeri ülkücü kökenli kişi- ler gibi ASAUVya karşı mücadelede önemli ve yarartı rollerüstlendikleri tevatürudür. Konuyla il- gilenenler bilirler ki bu iddialar gerçeği yansıtma- maktadır. Gerçekten böyle bir mücadeleyi yürutmüş ki- şiler vardır. Ama onlar bunlar değildirler ve bu özverili insanlar, kendilerini ortaya atmamakta, yaptıkları hizmetten söz etmemektedirler. • • • Türkiye'de derin devleti gündeme getirenler, genellikle devletin göze görünen kısmının eleş- tirisinden kaçınıprejiminsuçunu görunmeyen güç- lere bağlayanlardır. Nitekim 2. Cumhuriyetçi olarak nitelenen bu grubun üyelerinden Mehmet Altan pazartesi günkü Şabah gazetesinde çıkan, "Bunlar, dev- let emrinde çalışan katillerdir" başlıklı yazısın- da 13 Kasım 1996 günü o sırada muhalefet li- deri olan Mesut Yılmaz'ın, dönemin Cumhur- başkanıSüleyman Demirel'e gö nderdiği "kişi- ye özel" mektubu gündeme getirmiş. Mesut Yılmaz, Demirel'in dönemin Başbaka- nı Necmettin Erbakan'a yansıttığı mektubun- da, devletin içindeki özel birimlerden ve bunla- nn faaliyetlerinden yakınırken aşiretlerin devle- te egemen olmasını da eleştiriyor. Mehmet Altan da, bu mektuptan hareket ede- rek bir kez daha derin devlet olgusunun altını çi- ziyor. Türkiye'de derin devletin varlığı rejim ve vatan- daşa verdiği zararlar kimsenin yadsımadığı ger- çeklerdir. Ancak olayı ele alırken doğru okumakta da yarar bulunduğunu da belirtmek gerekir. • • • EvetTürkiye'de göze görunmeyen birderin dev- let var ve çok zararlı. Ama buna neden olan da rejimin dizginlerini ellerinde tutan politikacılar tarafından sığlaştırılmış olan göze görünen dev- letin kendisidir. Nitekim yazıda sözü edilen mektubun sahibi Mesut Yılmaz, iktidar mücadelesı sırasında, özenle önlenmesini istediği siyaset mafya ilişki- lerini kullanan kişi olmuştur. Hem aşiret reisi hem de mafya olan Mustafa Bayram'ı milletvekili olarak yasamaya taşıyan da Mesut Yılmaz'ın ANAP'ı olmuştur, daha son- raderin devletten şikâyet eden şeriatçı Erbakan'ın SP'si yine Mustafa Bayram'a, milletvekili olarak kucak açmıştır. Nihayet bugün iktıdarda olan AKR Bayram'ın oğlu Hecer'i Edremit Belediye Başkanı olarak siyasete taşımıştır ve karakol ba- ap devlete meydan okuyan Mustafa Bayram, bu hükümetin Milli Eğitim Bakanı ile yakın temas ha- lındedir, bunu ne kendisi ne de bakan inkâr et- mektedir. Her zaman özenle vurgulamaya çalıştığım bir gerçeği bir kez daha anımsatmakta büyük ya- rar var. Derin devletin zarariarı, sığ devletten yani gö- ze görünen devlet ile onun iktidannı ellerinde tu- tanlardan kaynaklanmaktadır. Bu gerçeği, sığ devletin sorumluluğunu gör- neden derin devlete saldırmaya kalkışmak, as- Inda onunla mücadele etmek değıl onu güçlen- dirmek sonucunu doğuracaktır. Derin devlete fena halde takmak ama sığ devlete aval bakmak aslında bir tür derin devletçilik olmuyor mu? ANMA Vefatının 3. yılında guzel insan Dr. İ.SERDAR BÖLÜKBAŞ'ı Sevgi ve özlemle anıyoruz. E$i: İ.Aylen Bölükbaş Oğlu: Deniz Bölükboş : Boran Bölükbaş Milletvekili konutlan için kullanılması planlanan arsalar mera çıktı. Köylüler AİHM yolund< Köylününvekille konut savaşıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Milletvekjllen ıçin üzerine konut yapılması planlanan arsalann köy merası olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Arsalann bulunduğu Yenimahalle Belediyesi'ne bağlı Yukan Yurtçuk Köyü'nün Muhtan Yunus Ozcan, lojman yaprmı içüı düşünülen arsalann köylünün geçünıni sağladığı meralar olduğunu kaydettı. Arsalann ellennden alrnmaması ıçın köylülerden imza topladıklannı belırten Özcan, meralannı kaybetmemek ıçuı gerekirse • MilletvekiJlerine konut yapılacak alan olarak gösterilen araziierin Yenimahalle Belediyesi'ne bağlı Yukan Yurtçuk Köyü tarafından mera olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Köy muhtan Yunus Özcan, geçim kaynaklarının ellerinden alınması halinde Avrupa însan Haklan Mahkemesi'ne gideceklerini söyledi. Avrupa Insan Haklan Mahkemesi "ne (AİHM) gideceklerini söyledi. TBMM ve Toplu Konut îdaresı Başkanlığı (TOKİ) tarafından milletvekillerine dağıtılan broşürlerde konut yapılacak alan olarak göstenlen arazılerin Yenimahalle Belediyesi'ne bağlı Yukan Yurtçuk Köyü tarafından mera olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Köy Muhtan Yunus Özcan, köye ait olan meralann Hazüıe arazısine dönüştürülmesı ıçin Tanm 11 Müdürlüğü'nde Mera Komisyonu'nun çalışma birilerine ev yapüması için verilecekse meranın sahibi köylûlere verilmelidir" dedi. özcan: Hükümet falctr fukaravla uflrasıvor başlattığmı kaydetti. Köylii ıçın tek geçım kaynağının hayv ancılık olduğunu kaydeden Özcan, "Eğer mera flle de Kendilennın köyden göç edenlen yeniden köye çekebilrnek için çalıştıklannı belırten Özcan, meranın ellennden alınması durumunda köyde kimsenin kalmayacağını söyledi. Özcan, araziierin konut ıçin kullanılması durumunda AİHM başta olmak üzere tüm yasal girişimlerde bulunacaklannı açıkladı. Yukan Yurtçuk köylüler ise konut planına, "Hükümetin işi gücü yok mu da bizim gibi fakir fukurayla uğraşryor" diye tepkı gösterdiler. Köylüler, meralannın ellerinden alınması durumunda yaşamlannı köylennde sürdüremeyeceklenni vurguladılar. Milletvekiflerinin oturduğu donemdeki (sokla) halinden eser kalmav an lojmanlar tanı bir harabeye dönüştü (ortada). Yeni konutiann vapımının planiandığı yer ise mera çıktı (sağda). (SEROAR OZSOY) AKP'nin 'Cazibe merkezi olacak' dediği lojmanlar harabeye dönüştü. 400 villa ve 177 daireden 25'i satılabildi Lojman şovufiyaskoyadönüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eskı milletvekili lojmanlannın 1 yıl ön- ce Malıye Bakanı Kema) l nakıtan ın ıddıalı çıkışıyla başlayan satış süreci fiyaskoya dönüştü. Unakıtan'ın''Ca- zibe merkezi olacak" dedığı lojman- lar harabe bir göninüme bürünürken 400 villa ve 177 daireden ancak 25'i satılabildi. Kemal Unakıtan, Milli Emiak Ge- nel Müdürlüğü'ne devredılen millet- vekili lojmanlannın Türkiye Ticaret Merkezi olarak yeniden yapılandınlıp satılacağıııı açıkJarken a l yü* içinde 300-320 trihon lira gelir bektivoruz. Ortadoğu müşterisiiçin Avrupa'dange- len müşteri için burası cazibe merke- zi olacak" demıştı. Bakan Unakıtan, "1 yıl içinde saalamazsa ne olacak" sorusuna "Bu proje başanh olamazsa bilin ki bakan da başanh olamamış • Maliye Bakanı'nın 1 yıl önce büyük bir şovla satışa çıkardığı milletvekili lojmanlan elde kaldı. Unakıtan "1 yılda 300 trilyon liradan fazla gelir elde edeceğiz. Bu proje başanh olamazsa bilin ki bakan da başanlı olamamıştır" demişti. Bugüne dek satışlardan elde edilen toplam gelir 5 trilyon 619 milyar lirayı ancak buldu. demektir" yanıtını vermişti.Kemal Unakıtan bir yıl sonra milletvekille- rinin soru önergesıne verdiği yanıtta ise başansızlığı itıraf etn. UnaJatan'ın verdiği bilgilere göre, 400 villa ve 177 adet dairenin tapulannın alınması iş- lemleri 2004 yılı başına kadar sürdü. ilerleme sağlanamadı Ticaret merkezı olarak yeniden dü- zenlenmesi tasarlanan lojman alanına kurulacak yapımarket, hipermarket ile otel inşaatıyla ilgili ilerleme de sağlanamadı. Satış için Maliye Ba- kanhğı'yla protokol imzalayan şırket tarafından 10 adedi peşin, 15 adedi taksitle olmak üzere 25 konut satıla- bildi Peşüı satılan 10 adet lojmanın toplam değeri 2 trilyon 963 milyar li- ra oldu. Taksitli satışlardan alınan pe- şinat ve taksit tutanyla birükte 1 yıl- da Maliye'nın toplam kazancı 5 tril- yon 619 mih/ar lirada kaldı. Hıper- market, otel, kreş ve okul alanlan ola- rak 18 tapu için de 8 milyon 900 bın dolar üzerinden önsatış sözleşmesi imzalandı. Buna karşılık Maliye, boş duran milletvekili lojmanlannın elekt- rik, su, telefon, doğalgaz gıderleri için bir yılda 1 trilyon 482 milyar lıra har- cadı. Biryıllık satış gelınnın beşte bı- rinden fazla masraf ortaya çıktı. unakıtan: yüzde 50 fazla Unakıtan, yenı bir projeyle satışa sunuhnası konusunda, "Ticaret mer- kezialanı olarakyapılacak sanşişlemi sonucunda elde edilecek gelirin, konut alanı olarak \apılacak satış işlemi so- nucunda elde edilecek geürden yakla- şık vüzde 50 fazla olacağı hesaplan- maktadır'' dedı. Unakıtan beklenen öl- çüde satış olmaması konusunda ise "400 adet villaııın müstakü tapulan- nın abnmasL 177dairenin kat irtifakı- nm kurubnaa,yapunarket, hipermar- ket ve otete Uişkin alanlaruı saüsa ha- zırlanması ve ruhsat işlemlerinin de- wan etmea" gıbı gerekçelen sıraladı. TBMM Başkanı Annç, yeni dönemde adaylığı için Erdoğan'la görüşeceğini söyledi Gönlünde yine başkanlık var BülentAnnç. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanlığı görevi 1 Ekim'de sona erecek olan Bülent Annç, "yeniden adaytk" sinyali verdi. Aday- hğı konusunda grubunun ka- rar vereceğini belirten .\nnç, "Bu konudaGenel Başkanım ve grubumla görüşmelerde bulunacağun" dedi. Annç,hem 2 yılhk görev sü- resininhem de Meclis'in2. ya- sama yılının sona ermesi ne- deniyle dün bir değerlendir- me toplantısı düzenledi. Baş- kanlığı dönemindeki faaliyet ve projelerle ilgili aynntılı dö- kümlerverenAnnç, Başbakan RecepTa\>ipErdoğan'Ja ara- lannda tartışmaya neden olan "miDetvekUikonudan'' konu- • TBMM'nin 2. yasama yılı faaliyetlerini değerlendiren Annç, Erdoğan'la arasında gerginliğe yol açan "milletvekili konut projesi"ne değinmezken 'kimi çevreleri' suçlamaktan da geri kalmadı. Annç, "Türkiye'de halkın özgürlük alanJannı kısıtlamak isteyenler olduğunu" savundu. sunahıç değinmedi. Buna kar- şın Annç, başkanlığı döne- minde TBMM'nin artık *en güvenilir kurumlar sıralama- smda en üst basamakta" yer aldığını ileri sürdü. Yine suçladı Türkiye'de her alanda öz- gürleşmeye gereksinim oldu- ğunukaydeden BülentAnnç, hâlâ Meclis'in temsil ettiği halkın özgürlük alanını kısıt- lamak isteyenler olduğunu sa- vundu. Gazetecilerin, "Öz- güriük alannu kısıtlayanlarla kimi kastedfvorsıınuz" soru- su üzenne BülentAnnç, "Ko- nuşulanlara kulakverin, kim- ler olduğu ortaya çıkar. Mec- lis'in yetldlerinj kısıtlamak is- teyen, başka kurumiaria pa\ - laşürmak isteyenler çıkabilir" göriişünü savundu. Annç, yeniden TBMMBaş- kanlığı'na ve daha sonra da Cumhurbaşkanlığı'na aday olup olmayacağına ilişkin bir soru üzenne, 2 yıl önce AKP grubunun ve genel başkanın istemı doğrultusunda aday ol- duğunu ve seçildığini kaydet- ti. Karan yine grubuna bıra- kacağım ıfade eden Annç, "GenelBaşkanım vegrubum- la bu konuda görüşmelerde bulunacağınT dedı. Annç, eğer istenırse bu görevi yeni- den üstlenmeye hazır olduğu- nu. başka birisı üzerinde uz- laşıhrsa da her türlü desteği ve- receğini kaydetti Annç,Cum- hurbaşkanlığı seçıminin 2007 yılında yapılacağını anımsa- tarak, "Ben şahseo, bugünden o güne göre değerlendinne yapmam" diye konuştu. Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde kalp krizi geçiren 3 çocuk babası Sevinel yaşamını yitirdi Tecrit can ahııaya devam ediyor ALPERTURGUT F tipi cezaevlerindeki tecrit uygu- lamalan ölüm orucu dışında da can al- maya devam ediyor. Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde kalan evlı ve 3 çocuk ba- bası SaHh Se\ineJ (38), geçırdiği kalp krizı sonucu yaşamım yitirdi. TA- YAD'lı aileler, Sevinel 'in tecrit uy- gulamalan sonucu hayatını kaybeden 115. kişi olduğunu belirterek, ölüm- lerden AKP ik^dannı sorumlu tuttu. Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde kalan hükümlü Sevinel, önceki gece kalp krizi geçirdi. Cezae\inde yaşamını yi- üren Sevinel 'in cenazesi otopsi için Is- tanbul'daki Adli TıpKurumu morgu- na kaldınldı. Tokat doğumlu olan Se- vinel, DHKP-C davasından yargılan- mış ve 15 yıl hapis cezası almıştı. Ga- zi Cemevi'nde akşam saatlerinde Se- vinel'in ailesi tarafından yapılmak is- tenen cenaze törenine güvenlik güç- leri izın vermedı. AiJe. Adli Tıp Ku*' rumu önünde orurma eylemi yaparak cenaze törem gerçekleştirme konu- sunda ısrar etti. Girişimlerin sonuç vermesiyle cenaze töreni Karacaahmet Cemevi'neyapıldı. Törenin ardından cenaze toprağa verilmek üzere To- kat'a gönderildi. 'Rahatsızlıflı yoktu' TAYAD'lı aileler, yakın bir tarihte "tecritin kaldmimasıveöiümlerin dur- dunümasr için 11. ölüm orucu eki- binin eyleme başlayacağuoı vurgula- yarak şunlan söyledıler' "Tüm du- yarükişivekurunılara seslenrv'oruz. Se- vineTinöiümünesevirci kalrnak.AKP poh'tikaiannı desteklemekten de öte cezaevlerindeki ölümlerden sorumlu olmaknr. EdirneF Tîpi Cezaevi'nde 2 ay önce losemi hastası olan \li Şahin, tedavisi engeflendiği için havaünı kav- beönisti. Sevinel'in ise belli bir rahat- sıznğı yoktu. Bflinen tek şey. tecritin can aunavadevam etwesidir" dediler. Yargıtay Başkanı Özkaya: YüceDivan bizim işimiz • Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapma görevinin Yargıtay'a verilmesini isteyen Eraslan Özkaya, Anayasa Mahkemesi'ndeki Yüce Divan yapılanmasının yetersiz olduğunu savundu. Haber Merkea - Yargıtay Başkanı Eraslan Ozkaya. Anayasa Mahke- mesi'ndeki Yüce Divan yapılan- masının yetersiz olduğunu, bu gö- revin ceza yargılaması konusunda uzmanlaşmış Yargıtay'a verilmesi gerektiğini söyledi. Ozkaya, NTV'ye yaptığı açıklamada, Yüce Divan yapılanmasını değerlendirir- ken yargıya yönelik elestirileri de ele alındı. Anayasa Mahkeme- si'ndeki, Yüce Divan yapılanması- nın yetersiz olduğunu belirterek bu görevin ceza yargılaması konusun- da uzmanlaşmış Yargıtay 4. Ceza Dairesi'ne verilmesi gerektiğini açıkladı. Özkaya, "thtisas yapnuş deneyimii yargıçlarca vargılanmak ve bunu daha yüksek, daha geniş bir kurulda temyizen incelemek Yüce Divan'da yargılananlar yö- nünden çok büyük bir teminatür. Bunun gereJderi yerine geûnlnıett- dir" dedı. Ozkaya, Türkbank dava- sı üe ügili Yüce Divan'da yargıla- nacak eski Başbakan Mesut Yıl- maz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner'le ilgili gerekirse Alaattin Çakıa'nın tanıkhğına başvurulabi- leceğini de açıkladı. Yargıya yöne- lik elestirileri değerlendiren Ozka- ya, yargı kararlanna yönelik suçla- malann tüm yargıyı "töhmet aiöna alacak" şekilde yapılmasının yan- lış olduğunu söyledi.-Ozkaya, "Yargıtay bu sene hiçbir dönemde olmadığı kadar bazı nedenlerle yıp- ratahr dunıma gdmiştir" dedi Sezerden onay Öte yandan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi'nde, Yüce Divan sı- fatıyla yargılama yaptığı dönem- lerde diğer kurumlardan personel ile hâkım, savcı ve Sayıştay de- netçilerinin geçici olarak görev- lendirihnelerine olanak sağlayan yasayı dün onayladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle