25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 NİSAN 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA INCELEME Toplamda 1.5 milyona yaklaşan eski-geleneksel partili 28 Mart'ta oy kullanmama yolunu seçti CHP segnenindenmesajERHAN KARAESMEN A ynntılara girmeden hatırlatıl- malıdır ki, bu incelemedeki sa- yısal veriler, seçimin hemen er- tesi günii sandıklann hepsi he- nüz açılmamışken ulaşılan so- nuçlardan hareketle sandıkla- nn tümünde elde edilebilecek büyüklüklenn tahmıniyle bulunmuştur. Sonradan bıraz değişikliğe uğrasalar bi- le, kuvvetli fikir verici niteliklerini ko- ruyabilecekleri düşünülmüştür. CHP EKSENİNİ ÇEVRELEYEN SOL OYLARA ACIKLI BAKIŞ Cumhuriyet Halk Partisi Türk siyasal yaşamının en köklü ve muhtemelen en sağlam kurumudur. 80 yılı aşan bir çiz- gi ve anlayış sürekliliğinin temsilcisidir. Nice partiler gelmiştir, geçmiştir: bat- mıştır. çıkmıştır. Ancak, CHP bazen ka- nat. bazen siper görevi yerine getıre- rek, ülkedeki siyasal olaylann sürekli içinde olmuştur. 54 yıldır tek başına ik- tidar olamamaktadır. Ama, muhalefette olduğu dönemde da- hi iktidar partilerinin gücüne ve prestı- jine sahip olmayı başarabilmiş, son de- rece ülkemize özgü alabildiğine ilginç bir toplumsal üründür. Herhangi bir si- yasal parti ile karşılaştınlması olanak- sızdır. ' O R T A SOL ARTI SOL' Sol anlayış çerçevesınde ortaya çıkan gelışmelenn eksenınde de sürekli bı- çimde CHP'nın yer aldığı izlenmiştır. 1960'ların TİP'ı hariç, soldaki siyasal oluşumlardan parlamentoya temsilcı so kabilmış olanı da zaten hiç çıkmamış- tır. Dolayısıyla. kendısıne göre daha ra- dikal solda kalanlarla bazen uzlaşarak ve anlayış birliğı yaratarak, ba- zen karşılıklı restleşme tavn içinde, ama u orta sol arü sol" politık kuruluşlannın ana so- rumlusu hep CHP olmuştur. Bu sorumluluk hâlâ da de- vam etmektedır. Ülkedeki sol oylann zaman içindeki değışim tartışmalarında da CHP'nin oluşturduğu eksen hep önem- li ve anlamlı bir yere sahip ol- muştur. Bu satırlann yazanrun Cum- huriyet için hazırladığı seçim öncesi yazılarında yer alıp da bir teknik aksilik dolayısıyla ga- zete sayfalannda yayımlana- mayan bir grafik Türkiye'de- ki sağ ve sol toplam oylann ta- rihsel gelişmesini özetlemek- teydı. Bu kez ilişikte verilen bu grafiğin gösterdiği gibı ve se- çim öncesi yazılarında yer al- mış bir diğer grafiğin verile- rinin de hatırlanmasıyla. ço- ğunluğu CHP tarafından kap- sanan sol oylann toplamı tarih- sel olarak hep yüzde 30'lann üzennde olmuştur. (1977'de yüzde 42'ye yükselmiş oldu- ğu da aynca. anımsanmahdır.) YÜZDE 30 BARAJI CHP'nın potansiyelınin ge- çici olarak DSP ile yer değiş- tirmesi döneminde bile sol oy- lann toplamı yüzde 30'lann altına pek inmemiştir. Ancak, 2002'de DSP. YTP ve diğer çok küçük sol gruplar dahil hepsinin toplamı ilk kez yüz- de 23'e inmiştir. Bu toplam oylann içine DEHAP' ın katılıp katılma- yacağı o tarihlerde tartışılmış, ancak çok özgün ve değişik özellikler sergi- leyen bu partinin sağ ya da sol siyasal anlayış çerçevesinde tanımlanabilmesi zor gözükmüştü. 2004 'te zaten seçime de doğrudan ka- tılamayan DEHAP'ın tahmini oylan dışlanmış olmak kaydıyla sol oylar bu kez 2002 "ye göre bile biraz daha aza- larak toplamda yüzde 22"nin altına m- mış bulunmaktadır. Toplumsal adalet. kişisel özgürlüklerdeki sınırlamalar ve hakkaniyetçi olmayan gelir dağılımı ol- gusuyla ezilegelmiş sosyal katmanlann varlığı ve uyanık bir kentsel intelijen- siyanın mevcudiyeti, birlikte düşünül- düğünde, Türk toplumunun politik are- nada ciddi ve aktif sol güçlerce temsil edilmeye her zamankinden daha fazla gereksinmesi vardır. Bu garabet ve grafiklerde özetlenmiş olan acıklı sayısal tablonun sorumlulu- ğunu küçük radikal sol gnıplarda ara- mak hiç gerçekçi değildir. Bunun ana sorumlusu CHP'nin kendisıdir. 28 Mart'tan sonra, çok kandıncı ol- duğu hususu bu yazıda birkaç kez altı çizilerek hatırlatılan oy oranlan göster- %80 Toplam Oy Oranlan (Sağ ya da sol olduğu tam kestirilemeyen partilerin ve bağımsızların oylan dolayısıyla buradaki oranların toplamı %100'e ulaşmamaktadır) %70 - %60 • %50 %40 %30 • %0 1983-2002 sağ oylar 1983-2002 sol oylar 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 Sol oylann toplamı tarihsel olarak hep yüzde 30'ların üzerinde oldu (1977'de yüzde 42'ye yükseldi). CHP'nin potansiyelinin geçici olarak DSP ile yer değiştirmesi döneminde bile sol oyların toplamı yüzde 30'ların altına pek inmedi. Ancak, 2002'de DSP, YTP ve diğer çok küçük sol gruplar dahil hepsinin toplamı ilk kez yüzde 23'e indi... T oplumsal adalet, kişisel özgürlüklerdeki sınırlamalar ve eşitsiz olan gelir dağılımı olgusuyla ezilegelmiş sosyal katmanların varlığı birlikte düşünüldüğünde, Türk toplumunun politik arenada ciddi ve aktif sol güçlerce temsil edilmeye her zamankinden daha fazla gereksinimi var. Sorumluluğu küçük radikal sol gruplarda aramak gerçekçi değil. Ana sorumlusu CHP'nin kendisi. 3 Kasım 2002 genel seçimleri sonrasında yapılan analizlerde CHP'nin geleneksel yandaşlarının önemlice bir bölümünün (rahatlıkla bir milyonu aşar) oy kullanmama tavrı sergilediği üzerinde duruldu. Bu kez, 28 Mart yerel seçimlerinde yeniden azalan yarım milyonu aşkın oyun da benzer şekilde oy kullanmama eğilimine katılan partinin yandaşlarından geldiğini düşünmek hiç de zor değil... 28 Mart yerel seçimlerinde oy oranlan değil de oy miktarlan olarak düşünüldüğünde, C HPdeki durağanlığın ve gelişmeden uzakhğın devam ettigi bir kez daha ortaya çıkü. Parti yönetiminin bu gerçcği göriip gündemde tutması ve çözüm bulmak için çahşması gerekivor. gesintn altına sığınarak bu partinin çok fazla gerilemediğini iddia etmesi müm- kündür. Aynca, yerel seçimler arası bir muka- yese ile 1999 genel seçiminden bu ya- na ilerleme kaydedilmesi gibi bir man- tıksızhğa düşülmesi olasıhğı da vardır. Ancak 2002-2004 oy miktarlannın mu- kayesesi, kendi bünye varlığından yak- laşık 400 bin oyluk (yani neredeyse yüz- de 7"lik) bir yeni kaybın söz konusu ol- duğunu göstermektedir. SEÇMENDEN UYARI Bunlann bir bölümünün partinin et- kinlikten uzak. kendi içine çok fazla katlanık yapısının mesafe koyduğu ve hatta kırdığı geleneksel yandaşlan ol- duğu rahatlıkla söylenebilir. 2002 genel seçimleri sonrasındaki analizlerde CHP'nin geleneksel yandaşlarının önem- lice bir bölümünün (rahatlıkla bir mil- yonu aşacak mertebede bir yurttaşın) oy kullanmama tavn sergilediği hususu üzerinde durulmuştu. Bu kez, yeniden azalan yanm milyo- nu aşkın oyun da benzer şekilde oy kul- lanmama eğilimine katılan yandaşlar- dan geldiğini düşünmek hiç de zor de- ğildir. Böylece. toplamda 1.5 milyona yaklaşan ve kendi bünyesinin neredey- se dörtte birini oluşturabilecek bir es- ki-geleneksel CHP'li oy kullanmama yoluyla partisine çok ciddi bir mesaj gönderme yolunu seçmiş gibidir. Bun- lar sandık başına gidip başka partiye oy verme türü bir cezalandırmayı kendile- ri için aşağılayıcı bir davranış olarak gören namuslu ve yürekli seçmenlerdır. Çok kritik ve aşikâr bir mesaj vermek söz konusu olduğunda ve sadece dar bir alanda gidip başka partiye oy ver- meyi düşünebilirler. DsP'Lİ ADAYA DESTEK Nitekim Ordu'da "örgüt-genel merkez- pariementerler" üçgensel bağlantısın- dakı kopukluğun ürünü olarak alabildi- ğine basiretsiz bir işlemle reddedilen bir CHP'li belediye başkanı adayı gidip DSP'den adaylığını koyduğunda tüm CHP tabanı bu adaya oy vermiştır ve onu seçtirmiştır. Adana'da. Antakya'da. Antalya'da ta- banı ve yandaşı tatmin etmediğı son de- rece aşikâr gözüken, kaybedilmış bele- diye başkanhklannda da CHP"nın bu- radaki yerel oy potansiyelınin çok altın- da oy çıktığı rahatlıkla anlaşılmaktadır. Buralarda bir başka aday desteklenme- miştir. Ancak. insanlar evlennde otur- muştur. Kişisel yakın merhabamız dabu- lunan CHP yönetim kadrosuna çok es- ki ve güvenilir bir dostun tavsıyesi ola- rak şunu hatırlatmak istenm: 1999 seçimleri tam bvr fıyaskoydu. 2002 seçimleri orta ve merkez düşün- celere yakın gelme ve sağ çızgıde mev- zi kapma gibi CHP geleneğine, kültü- rüne son derece uzak eğilimlerin de epeyce bir etkisiyle partinin sahip oldu- ğu varsayılan potansiyelın epey altında bir sonuca ulaşılmasına \ol açmıştı. 2004 yerel seçimlerine gelınce. oy oranlan değil de oy miktarlan dılinde adam gibi düşünüldüğünde. partıdekı du- rağanlığın ve gelişmeden uzakhğın de- vam ettiği bir kez daha ortaya çıkmış- tır. Parti ve yun sevgilerinden şüphe et- me hakkına sahip olmadığımız bu yö- netim ekibinın. burada özetlenmeye ça- lışılan gerçekleri yoğun bıçımde gün- demde rutmalannın ve buna çare bulun- ması için gerekli etkin çalışmalan baş- latmalarını içtenlikle diliyonız. B İ T T İ AKP VE SACDAKİ OLUSUMLAR ideoloji değil hoşnutsuzlar partisi S eçim öncesi incelemelerinde, Istanbul ve Ankara'nın siyasal dokusuna 'Kırkent' kavramında simge bulan bir betimlemeyle yaklaşılmıştı. Bu, kasaba azmanı ve bınlerce kırsal yerleşimın yaygınca yer kapladığı çok ganp metropoliten merkezlerde, AKP'nin yerel ve genel oylann tümünde seçimleri süpüreceğı 1 -"" tahminlerine yer verilmiştı. Sonuç, tamamen beklenen gibi < olmuştur. Ankara'da "aman solu \ bolmeyelim. tek bir odakta birleşetinT masahnın ne denli gerçek dışı olduğu da seçımı kazanan adayın. ıki sol adayın toplam oylannın neredeyse iki misline yakın oy düzeyine ulaşmasıyla açıkça anlaşılmıştır. Ancak her ıkı şehırde de dikkati çeken ve aynca zaten büyükşehir kademesinde de AKP'nin başanh olamadığı Izmir için de geçerli olabilecek bir betimlemeyle bazı kentsel yerleşım bırimlennde özel anlamlı seçim sonuçlan yaşanmıştır. s İKTİDAR A DIRENENLER... Beşıktaş. Şışlı. Bakırköy, Kadıköy, Çankaya, Karşıyaka, Konak, Bornova... Bu yerler AKP'nin nüfuz edemediğı ve kırkentleşme dramatik olgusunun pençesinde henüz kıvranmayan düzgün kentsel toplum yapısı sergileyen yerlerdir. AKP'nin sinsice arîtadan dolanma politikalanyla zaman içinde bu yöreleri de kırsallaştırma ve 'imamhaapleştirme' özlemi içinde olduğunu düşünenler çoğunluktadır. Seçimlerden çıkanlacak anlamlı bir diğer sonuç. tarihinin en karanlık döneminı yaşayan ve çıkar endişesiyle kendinden geçmiş bir medyanın tüm gayretlerine karşın eçimlerden çıkarılacak anlamlı bir diğer sonuç da tarihinin en karanlık dönemini yaşayan ve çıkar endişesiyle kendinden geçmiş bir medyanın tüm gayretlerine karşın bugünkü iktidara direnen bir yurttaş kesiminin var oluşudur. Bu kesim, AKP'nin geleceğe dönük planlarına kuşkuyla bakmaktadır. mevcut iktidara direnen bir yurttaş '"^^ kesiminin var oluşudur. Bu kesim. AKP'nin geleceğe dönük planlanna kuşkuyla bakmaktadır. Kısa soluklu olarak, Kıbns'ın paldır küldür satışa çıkanlmış olması, Irak mane\ ralanndakı beceriksizlik ve dünya bilgisi yoksunluğu gibi ciddi soru işaretleri çeşitli toplum kesimlerini rahatsız etmıştı ve etmeye devam da etmektedir. Bu rahatsızhğı duyanlar AKP'nin dışında oy verecek mercıler aramaya kendilerince devam etmıştır. YÜZDE 59'U AKP'NİN ARKASINDA DEĞİL.. CHP, DYP ve MHP'nin oy toplamının AKP'nınkine çok yakın gehşi, bu soru işaretlerinin de belli ölçülerde ürünüdür. Öte yandan, yukanda sözü edilen yoğun kentsel nüfus banndıran ılçe merkezlen ve mahallelerde AKP'nin tepkı görmekte oluşunun arkasuıda da bu unsurlar vardır. Ancak, daha önemlisi oy oranı itibanyla hâlâ yüzde 59'larda dolaşan bir yurttaş tabanı AKP'nin arkasında değildir. Tüm kesimleri ilgılendiren bir bekle görcülük, ne olup ne biteceğini ve gerçek rengin ne zaman belli olacağını merakla izlemecilik psikolojisi kendini gösteriyor gibidir. Dolayısıyla AKP'nin sosyal kesimlerle kucaklaşma biçımi eksikli gediklidir. İdeoloji partisi olmaktan ziyade bir tepkiciler ve hoşnutsuzlar psikolojisine sahip değişik sosyal katmanlardan gelen yurttaşlan karma biçimde bir araya getiren bir siyasal oluşum manzarası sergilemektedır. Aralannda çekirdek bir kesımin ku\Aetli bir dinsel ideoloji ile yakın bağlanhsı olduğu kaygısı, çeşitli yurttaş kesimlerinde hâlâ bir belirsizlik unsuru yaratacak biçimde kendini hissettirmektedir. Karizmatik bir lidere sahip oluşu bir şanstır. Ancak. zaman içinde kendinden aşırı emın, güçlü kişilerin çok sık düştüğü bilinen başına buyrukluk tuzağuıa düşmesi haünde. bu şanssızlığa da dönüşebilir. A N A P L A BENZERLİK... Sosyal gruplann karma biçimde oluşturduğu ve şimdikinden de öte karizmatik vasıflara sahip bir lider tarafından yönetilen bir ANAP'a, AKP'nin sık sık benzetiliyor oluşu raslantısal değildir. 1983-1984 ve 2002-2004 genelden sonraki yerel seçim olgulan göz önünde rutulduğunda da ANAP-AKP benzerliği üzerine dikkat çekıknelidir. Bu anlayış içinde 1983-1989 ANAP dönemini düşündürtecek biçimde 2002-2008 AKP'sini bekleyen kapanlar, kendinden geçmeler, çevreden uzaklaşmalar insanın aklına gelebihnektedir. Ideolojisi zayıf, karma partilerin yaşamlannı zamana yaymakta zorlandıklan bilinegelir. 1980'lerin ANAP örneği de bizim iklimimizdeki coğrafyanın en yakın canlı örneğidir. AKP'nin bu sakıncalan ve engebelen göz önünde tutarak ama bünyelerinde mevcut bir geriye çekişçi çekirdek tabanın özlemlerine ce\ ap verecek bir ideolojikleşmenin tuzağına da düşmeksizin bir orta gerçekçi yolu arayacağını umalım. Hep birlikte bekleyip görelim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle