19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«NİSAN 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIZI Özbekistan'ın Semerkant, Buhara, Hiva gibi kentleri ile Horasan bölgesi önemli bilim ve inanç merkezleri Tarihkokan topraldar> Anadolu'da yaşayan farklı inançtaki insanlar için de özel bir öneme sahip Özbekistan, dünya ve insanlık tarihine damgasını vurmuş isimleri kazandırdı. Aksak Timur, Batılı bilim adamlanna ışık saçan Ibni Sina, Türkçenin Farsçadan üstün bir dil olduğunu kanıtlamaya çalışan Ali Şir Nevai, 15. yüzyılm astronomu olarak tanımlanan Uluğ Bey, dünyanın çapını ve çevresini 1020'li yıllarda doğru ölçen Beyruni ve niceleri... Geçici olarak bu bölgelerde yaşayan Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Şah Ismail gibi tarihsel kimlikleri de unutmamak gerek... Geleneksel Özbek yemeklerini yerel kıyafetli gençler sergiledi. Ünlü Özbek pilavı elle yeniyor... Murat Cemil Taymaz, Özbekistan'daki önemli Türk yatınmcılardan biri. Aksak Timur'un büyülü ülkesi ÖZBEKİSTAN MİYASE İLKNUR T arihi Ipek Yolu üzerinde bulunan Öz- bekistan topraklan, yıllarca Türkiye'de birbirinin zıddı olan inanç ve ideolo- jiler için farklı nedenlerle bir cazibe merkezi olmuştur. Amu-Derya ile Siri-Derya arasında kalan topraklar, ülkücü kesime göre Türklerin atayurduydu. Dolayısıyla Turan ide- alinin merkezi de bu topraklar olmahydı. SSCB dağılmadan önce her ülkücü bu toprak- lan görme aşkıyla yanıp turuşurdu. Bu kesi- min sloganlannda sıkça yer verdikleri "Tan- nDağı" da bugün Özbekistan'ın güneydoğu- sunu çevreliyor. Bu ülke sınırlan içinde yer alan Semerkant, Buhara, Hiva gibi kentlerle bir bölümü Öz- bekistan'ın güneybatısında yer alan Horasan bölgesi, tarihin en önemli bilim ve inanç mer- kezleri olmanın ötesinde Anadolu'da yaşa- yan farklı inançtaki insanlar için de özel bir öneme sahiptir. BUHARA KENTI Muhammed Bahaddin Nakşibendi nin tür- besinin bulunduğu tarihi Buhara kenti, Nak- şıbendilerin "Kutsal topraklar"ı sayılıyor. Bugün büyük bir kısmı özellıkle de Nişabur, Merv gibi tarihi kentleri Iran sınırlan içinde kalsa da bir bölümü Özbekistan'm güneyin- de bulunan Horasan bölgesi de Batını tasav- vuf akımlannın kaynağı olarak kabul edilir. Dünyanın sayılı açık hava müzelerınden bi- ri olarak gösterilen ve Timur tmparatorlu- ğu'na iki asır boyunca başkentlik yapan Se- merkant, tmam Buhari'nin türbesinin bulun- ması nedeniyle tüm Müslümanlar için önem- li bir merkezdir. Ancak kuşku yok kı Semerkant, asıl popü- laritesini Amin Maaknıf un "Semerkant" ad- lı eserinden sonra sağlamıştır. Sadece Türk-lslam tarihine değil, dünya ve insanlık tarihine damgasını vurmuş nice bü- yük şahsiyetın, bu coğrafyada yaşaması Öz- î •EX& .Jt&:W%r-- JF ^^—• *~ JBr »'. M^^^Kl 1 » ' ^ ' . AKSAK TİMUR HER YERDE Özbeklerin "Amir Timur" dedikleri Aksak Timur'la gezdiğimiz her yerde karşılaşıyoruz. Ya bir bulvarda heykeli ya bir caddenin tabelasında adı var ya da onun yaptırdığı bir eserle burun buruna geliyoruz. Özbekistan, Sovyetler'den koptuktan sonra hızla uluslaşmak için ortak bir tarih ve kültür yaratma çabasına girişti. "Amir Timur", Özbeklerin en önemli ulusal kahramanı... bek tarihi için de büyük bir kazanım. Mave- raünnehir'den kalkıp Anadolu'nun ortalanna kadar ilerleyen Timurlenk -nam-ı diğer Ak- sak Timur-, tıp konusundaki çalışmalan ile Batılı bilim adamlanna ışık saçan İbni Sina, Türkçenin Farsçadan üstün bır dıl olduğunu Muhakematü'l-Lugateyn adlı eseriyle kanıt- lamaya çalışan AH Şir Nevai 15. yüzyılın ast- ronomu olarak tanımlanan ve kurduğu rasat- hanede 1 yılm 365 gün 6 saat olduğunu sap- tayan Timur'un torunu UhığBey. dünyanın ça- puıı ve çevTesinı 1020'li yıllarda doğru ölçen Beyruni ile 7275 hadısı toplayarak bu alanda bir başyapıt sunan "Sahih-i Buhari rı yi yazan tmam Buhari ilk akla gelenler. Geçici olarak bu bölgelerde yaşayan Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Şah tsmail gibi tanhsel kimlıklen de unutmamak gerek. Özbek tanhı ve coğrafyasına ılişkin bu bil- gılerle bir girizgâh yapmamızın nedeni. ba- ğımsızlığını kazandıktan sonra çok merak et- memize karşuı bir türlü yolumuzu düşüreme- diğunız Özbekıstan'a yaptığımız seyr-ü sefer haklonda gözlemlenmızı aktarmaktı. Bölge- ye 1860'larda gıren Çarlık Rusyası'ndan bu- ralan de\Talan So\yet rejiminm 74 yıllık ege- menliğinden sonra bagımsızlığma kaMişan Özbekistan'da ekonomık \e sosyal yapının yanında halkın gündelik yaşamımn fotoğra- finı çekmeye çahştık. Merhametverahmet Özbeklerin ulusal çalgısı kemey-i zurna. edeman Oteli'nin açılış tö- reninden bir gün önce 5 sa- atlik bır yolculuğun ardın- dan vardığımız Taşkent Ha- valimaru'nda VIP yolcusu olarak muamele görmemize karşın AB üyelerine girişte yapılan uygulamanın benzenni ya- şadık. Özbekistan da TC yurttaşlan- na vize uyguluyordu. Uygulasın da girişte bu kadar bürokratik işleme bir anlam veremedik. 2.5 milyonluk nüfusu ile Özbekis- tan "ın en büyük kenti olan Taşkent 1966 yılında büyük bir deprem yaşa- mış. 300 bın kişinın evsiz kaldığı depremden sonra yeniden inşa edi- len Taşkent, İstanbul'u andınyor. Ül- kenin ticaret ve kültür-sanat merkezi olan Taşkent'te yeni yapılan dev iş merkezlen ile yıkık dökük kerpiç evler sırt sırta. Dedeman Oteli'nin açılış töreni için saba- hın erken saatlerinde otelin önündeki geniş alanda hummalı bir çalışma başladı. Bir yan- dan çardaklar. koca koca kazanlar ve Özbek yemeklerinin sergilendiği tezgâhlar kurulur- ken müzisyen ve sporcular da gösterilen için hazırlık yapıyorlardı. Çok geçmeden yağlı Özbek yemeklerinin kokulan içeriye kadar sızmaya başladı. Dışan çıkıp Istanbul'daki Kanaat Lokantası'nda, önünde kuyruk olu- şan Özbek pila%uıın yapılışım izlemeye ko- yulduk. Hakiki Özbek pilavTnın içine bizde yapılandan çok daha fazla ve değişik malze- me konuyordu. ' AcABA YEMESEK Mİ?' Ancak pilavın üstüne de kocaman bir kuy- ruk yağı oturtulduğunu görünce "Acaba ye- mesek mi?" diye içimizden geçırdik. Ancak tabakta göllenen yağa karşın tadı hıç de fena sayılmazdı. Özbekler bu pila\ı çoğunlukla el- le yerlermiş. Neyse kı bu kez masaya kaşık konmuş. Tabaklara senis yapılan yağsız etin, at eti olduğunu öğrendiğimizde iş işten geç- mişti. Olan olmuş, bir kez yemiştik. Yemeklerden sonra Özbeklerin "Tantana" adını verdikleri gösterileri başlıyor. Bu göste- rilere kenardaki yerli sazlar orkestrası eşlik ediyor. Da\Til ve zurnalar bizdekinin aynısı. Ancak bunlann yanında bir de iki üç metre Dans Özbeklerin vazgeçilmez tutkusu. Müziği duydukları anda piste atılıyorlar. uzunluğunda büyük bakır zurnalar var kı ara- da bir "zoort, zoort" diye ses çıkartarak ızle- yicileri bir kanş havaya zıplatıyor. Özbekçe- de buna kenıey-i zurna deniyormuş. HİERKÜL CİBİ BİR ADAM Gösterinin sonunda ortaya herkül gibi bir adamcağız çıkıverdi. Ortaya ikı adet demır- den gülleyi getirip koydu. Tutacak yerleri de olan bu güllelere bakıp izle\iciler arasından bunu kaldıracak bir babayiğit aramaya koyul- du. Gözüne bizim garip Fethi Ozlü'yü kestir- miş olmalı ki kolundan turup güllelerin başı- na getirdı. Fethı Özlü, heybetle güllelerin sa- pına yapıştı ama nafile. Yerinden kımıldatamadı bile. Biz de laf ol- sun diye **\^ıhh! Ben bile kaldınnm onlan" diye laf attık. Etrafımızdakiler kollarımızı kaldırarak herküle bizi gösterdiler. Bu kez de bizim kolumuza yapışarak güllelerin başına getirdi. "Kenarda işkembe-i kübradan atnıak kolay. Hadi bakalım" dercesine gözlenyle güllelen işaret etti. Güllelerin kulpuna asıldık ve kaldırdık. Alkış tufanı altında kasılarak ye- rimize geldik. Bu arada bizim Çerkez Fet- hi'nin karizması az buçuk çizilmiş oldu ama yapacak bir şey yok. "Tantana" sonrası programda şehır ruru var. Otelde dolaşan Özbek öğrenciler heyete mihmandarlık yapacak. Mihmandarlar "Rah- met, rahmet!'* diyerek otobüsü gösteriyorlar. Sonradan anlıyoruz ki, bizdekı "bu>-urun" sözcüğünün Özbekçe karşılığı "rahmefmiş. Zaten Özbekıstan'da "rahmet" ve "merha- met" en sık duyduğumuz iki sözcük. "Mer- hamet" ise Özbekçede "teşekkür" yerıne kullanıhyor. Müzenin kapısından girince kar- şı du\an boydan boya kaplayan bir Tünur- lenk tablosu bizleri karşılıyor. Özbeklerin "Amir Tîmur" dedikleri Aksak Timur'la gezdiğimiz her yerde karşılaşıyo- ruz. Ya bir bulvarda heykeli ya bir cadderun tabelasında adı var ya da onun yaptırdığı bir eserle burun buruna geliyoruz. iîdnci katta ıse Semerkant, Buhara \e Hıva'daki tarihi eserlerin rmnyatürleri bulunuyor. Müze gezileri tamamlanınca sırada geçen yıl açılan konsenatuvar var. Devasabir bina. İçinde onlarca oda ve konser salonu bulunu- yor. Konser salonlanndan birinden müzik sesleri gelince topluca içeri dalıyoruz. Bizim AKM'nin küçük salonu kadar neredeyse. Ve içerisı dolu. Böyle b ü ) ^ bır konservatuva- nn Avrupa ülkelennde bile olmadığı söylen- di. tşte Sovyetler'in bu uluslara kazandırdığı bir özellik daha. Kültür ve sanat aşkı... Yarın: İrtîca korkusu paranoya mı? Fethullah Cülenin okulları kapandı • • zbekıstan 1992 yılında O bağımsızlığını kazamnca çok sayıda Türk şirketinin yaru sıra Fethullah Hoca Efendi'nın okullan hemen faaliyete geçiverdi. Ancak bu ülkede rejim muhalifi siyasal îslamcı örgütlerin Özbekistan Cumhurbaşkanı tslam Kerimov'a karşı mücadelesinde aynı Azerbaycan'da olduğu gibi Türkiye'den bazı güçlere sırtmı dayamalan ilişkilerin bir anda kopmasına yol açtı. Kerimov'a yönelik başansız suikast girişimine adı kanşan Muhammed SaUh, bombalama olayından sonra soluğu Türkiye'de amıış, îslamcı gazeteler Muhammed Salih'i aklamak için adeta yanşa girmişlerdi. Bu olaya, hemen sonra her taşın altından çıkan ve Demirel'in referansıyla Kerimov'a danışman olan üUcücü Enver Altayh ile ilgili dolandmcılık suçlaması da eklenince Fethullah Gülen'in okullanm kapatan Özbek yönetimi, Türk işadamlanna da kapıyı gösterdi. Gü\en tnşaat, Aysel, Demır Grup, RAM ve APEAS gibi başanh işlere imza atmış şu"ketler dışında Türk iş dünyası için Özbekistan kapılannı aralamak mümkün olamıyordu. Taşkent'e, bu ülkede yıllardır faaliyet gösteren ve büyük projelere imza atan APEAS müteahhitlik şirketinin inşa ettiği dört yıldızlı otelin resmi açılışı nedeniyle gittik. Taşkent'in manken gibi genç kızları % lk giinün akşamında otelin açılışı 1 nedeniyle bir kokteyl-parti ve yemek veriliyor. Türkiye'den gelen davetliler ile Taşkent eşrafının katıldığı yemekte Özbek sanatçıların dans ve müzik gösterileri var. Müzik eşliğinde podyuma çıkan Özbek mankenlerin defilesi nefes kesiyor. Son derece cüretkâr transparan kıyafetlerle podyuma çıkan mankenler Türk gazetecilerin bir anda ilgi odağı oluveriyor. Mönü yine Özbek yemekleri ağırlıklu İçki olarak Türk rakısı yanında iyi kalite Özbek şarapları sunuluyor. Czüm membası olan Özbekistan 'da şarapların iyi kalite olması şaşırtıcı gelmiyor insana. Özbekler dans etmeyi çok seven bir millet Müzik ne olursa olsun kendilerini hemen piste atıveriyorfar. APEAS Inşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Murat C. Taymaz, ablası Zuhal Taymaz Özcan, kardeşi Yusuf Taymaz ve Ersin Aşan 'ın oynadığı "Şeyh Şamil" Özbeklerin göbek havasına kurban gidiyor. Dans gösterisi yemekten sonra resmi açılışı yapılan otelin diskosunda da sürüyor. Diskoya girdiğimizde manken gibi şık ve endamlı kızlar göze çarpıyor. Bir Türk işadamıyla sohbetimizde bizdeki mankenlere taş çıkartan bu güzellerin gece kulüpleri ve diskolann anlaşmalı elemanları olduğunu öğreniyoruz. Taşkent'teki gece kulübü ve diskotekler arasında bu konuda müthiş bir rekabet yaşantyormuş. Müşteri çekmek için mankenlik ajanslan ile anlaşmalar yapan bu mekânların, güzel mankenler aracılığıyla birbirinden müşteri kapma yanşında olduğu söyleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle