19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2004 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR AKBÂL 'Kıssadi "Boyle gelmış boyk gi . dıyoruzya, hıç doğrujdeg* Bı-*' zımkısı, bır dılek, bırjstek^bjj' ozlem Şu "f/ş/eme"olayı var ya, sankı yenı bırşeymış gıbı dıl- lere dolandı öteden ben "as- ker"e hınç duyan çevreler, kı- şıler bır kez daha ofkelennı sun- dular' Sankı yalnız, asker ya- pıyormuşgıbı oysa "denn dev- let" oldum olası kendı yurttaş- larından kuşku duyar Bunu, baş gorevı sayar' Istedığınız kadar unlu olun değerlı olun, vazgeçılmez bır ınsan olun bu oyunun dışında kalamazsınız Bu konuda yazdığım yazı kı- mı okurlarımca ılgıyle karşılan- dı Mektuplarla.telefonlarlaanı- lar, goruşleraktarıldı Buarada, değerlı dostum Prof Dr Aydın Aybay'dan bır mektup aldım "//f/enme"tarıhınegeçecek bır olayı anlatıyor En lyısı, sozu Sayın Aybay'a bırakmak, nerelerde oldugu- muzu duşunmek1 "Sayın Akbal 'Boyle Gelmış Boyle Gıtmez' başlıklı yazınızla ılgılı 'ılgınç' bır anıyı ıletmek ıstıyonım 1970'lıyıllann başında, rah- metlı dostum Ümit Doğanay7a bırtıkte Frankfurt'a gıdecek- tık Oradakı unıversıtenın Hu- kuk Fakultesı dekanı (Doğa- nay'ın Freıburg Unıversıte- sı'nden doktora sınıfı arkada- şı) bızı davet etmıştı Pasaport- larımızı yenılemek uzere An- kara'ya gönderdık Ümıt'ınkı bır turtu gelmedı Kalktı Anka- ra 'ya Emnıyet Genel Mudurtu- ğu'ne gıttı Genel Mudur, 'Bır engel var, oğleden sonra gelın anlatayım demış (Çok ağırı- na gıden bu durum karşısında 'Parka gıdıp banka oturdum ve hungur hungur ağladım' dı- ye anlatmıştı sevgılı Umıt) öğ- leden sonra gıtmış, mudurun elınde bır dosya, Sızın, bızım takıbımızde olan kışılerle go- ruştuğunuzu tespıt ettık' bu- yurmuş Doğanay, bunun uze- rıne, 'Buna çok şaşırdım Mu- dur Bey" demış 'Bızım odamı- za (aynı odayı paylaşıyorduk) her gun onlarca oğrencı gırıp- çıkar Her bırının sorununa ça- re bulmaya çalışırız Sınav şı- kâyetınden, aıle problemlerıne kadar bır suru dert dınlenz Bun- lar arasında sızın takıbınızde t>olanlKvary^biz r j m h ı rjasıl bılırtzro?' MudurBey, bunuriuy- guladMan brtyörltem' ölduğu- nu, buna gore kışıler hakkında dosya tuttuklarını soylemışi Sonuçtapasaport geidı ama, geç kalmıştık, davete 'ıcabet' edemedık Şımdı 'kıssadan hısse' Ge- nel Mudure Toprak Reformu Yasası çalışmalarına da res- men katıldığını, bu çalışmalar sırasında, bana bazı devlet sır- ları da tevdı edılmıştı' dıyerek, buna rağmen pasaport venlme- yış nedenını soran Doğanay, bırkaç yıl sonra 4 kışılık bır 'çe- te tarafından evının önunde 25 mermı ıle delık deşık edıle- rek katledıldı Faıller buluna- madı, çunku cıddı olarak aran- madı bıle' Bunlann devlet ıçı- ne çoreklenmış, gızlı 'gorevlı- ler' (i) olduğu sonradan anla- şılmıştı Bu ışın nıçın tezgâh- landığı ıse meçhul kaldı Oda- mıza gınp çıkan öğrencılerden sonradan bakan olan, mılletve- kılı olan, anakente beledıye başkanıolanlarvardı Etraftan 'sıra sende' dıyenler varken, 12 Eylül geldı Anarşıden şı- kâyet eden darbecıler, nasıl ol- duysa bır gunde, 'eylemlere son verdıler'' Ben de galıba boylece postu deldırmekten kurtardım Ama, bırzaman son- ra, başka turlu bır 'eylemle' be- nı de cezalandırarak, unıversı- tedekı görevımden attılar (1402) Arada fazla bır olay ol- madığına göre, anlaşılan, Ümıt'ınkı gıbı 'dosyalar' hâlâ tedavulde ıdı Benımkı de bır vesıle ıle gundeme gelmıştı Bu 'ınfazla' ılgılı hıçbır neden bıldınlmedı Zaten sıkıyönetım surerken, bu ışlemler hakkın- da, kısa bırhaber verme dışın- da yazı, resım vs yayını yasak- tı Bu yuzden, o gun de bugun de, otuz yıllık devlet görevın- den nıçın atıldığımı bılmıyo- rum Yedı yıl suren adlı sureç- ten sonra, bu sebepsız ışlemı mahkeme karanyla kaldırabıl- dık, ama, çektıklenmız yanımı- za 'kâr' (') kaldı Aynca, yapı- lan ışleme temel teşkıl eden gızlı 'fişlenmış dosya', herhal- de, 'gun gelır lazım olur' dıye, oncekı rafta yenne konmuştur Selam ve saygılar Aydın Aybay." Reform mu, Kaos mu, İflas mı? triıngo] ç Güngör AYDEV Emekh Vah ağımız ılen toplumlannda dev- letlcamu yonetımının geçen yuzyılın ozelhkle son çeyre- ğınde ulaştığı, ozgurlukçu, ço- ğulcu, katılımcı demokrası kul- turune \e ınsan haklanna dayalı, ınsan merkezh demokratık bır felsefeden yola çıkmayan, bır başka butunsel \ e sıstema- tık felsefesı de olmayan, ozgunluğu \ e ulusallığı bulunmayan, çağdaş yonetımın olmazsa olmazlan sosyal devlet, kamu gorevı ve kamu yaran ka\Tamlannı yok sa- y an ve yonetım reformu adı altında kamu- oyuna sunularak yasalaştınlmaya çalışılan tasan ıle yerel yonetımlere unıter de\ let- ten caymaya \aran olçulerde \e genışlık- te yapılması ongorulen yetkı \e personel de\n, bır butun olarak devletı ve yonetı- mı demokratıldeştınlememış, sıvıl top- lum geleneğı ve etkınlığı bulunmayan, halkın yonetıme katılmasıru, yonetımı de- netlemesını v e bunun gereklı kıldığı doğ- ru bılgı ve habere ulaşmasını sağlavacak demokratık kanallan açık olmayan, yo- netsel, hukuksal, yargısal, ekonomık ve yasamaya ılışkın demokratık sorgulama ve hesap sorma yolları tıkalı, sıv ıl yonetımın ve hukukun ustunluğu henuz sağlanama- mış, demokrası kulturuyerleştınlememış, askersel, dınsel ve feodal kokenlı despo- tık otonter demokrası dışı kalıntılar he- nuz butunuyle polıtık ıktıdann dışına çı- kanlamadığı ıçın yonetımı normalleştın- lememış, laıklık ve aydınlanma surecı ta- mamlanamamış toplumumuzda ulkemız- de, yolsuzluklan, hukuksuzluklan, sap- malan, çurumeyı ve guv en bunalımım art- tınp yaygınlaştırmaktan, nasıl doldurula- cağı bılınmeyen buyuk ve tehlıkelere açık yonetım, denetım ve otonte boşluklan ya- ratmaktan/oluşmasından ve zaten gelış- kın olmayan yerel otontelenn yerel dık- tatorluklere ve çeteleşmelere donuşme- sınden başka bır anlam taşımayacak ya da sonuç vermeyecektır Oysa, yonetsel ve sıyasal alanlann tam bır tukenme, çurume, bunalım ve yetmez- lık ıçınde olduğu ve halkın guvenını bu- yuk olçude yıtırdığı, yonetsel, sıyasal, hu- kuksal, yargısal, ekonomık ve yasamaya ılışkın butun sonınlann temelınde, bır tur- lu aşılamamış olan otonter çağdışı yone- tım felsefesının ve guçlennın yattıgıybu- lunduğu, bu nedenle radıkal ve demokra- tık bır yonetım reformunun en oncelıklı, ıvedı ve yaşamsal gereksınme olduğu ul- kemızde temel sonın, yalnızca bır anaya- sa'yasa hukuk, sıstem ya da yenıden ya- pılanma sorunu olmadığı gıbı hele yalnız- ca bır yetkı ve personel devn sorunu hıç değıldır Sonın Cumhunyet'ın 28 Temuz 1998 U EGITIM FUARI ûelecek ile Buluşma I • Üniversiteler • Liseler • Dershaneler • Kurslar • Eğitim Araç-Gereçleri • Yayınevleri D o l m a b a h ç e Kültür Merkezi 01-03 NİSAN 2004 BASIN SPONSORU Cumhuriyet töderTUM OZEL OORETMKJBUMIAFI OE«>*CG Ba'baros Bulvar PnarApt No 135 Kat 5 D 9 Balmumcu 34349 ISTANBUL Tel •90 212 356 9815(3hatı Fate +90 212 356 98 07 »Veb www toder org frisosta toder@toder org tanhlı sayısında yayımlanan "Cumhuriye- ti DemkorasKe Donuşturmek-2" başlıklı ve 19Aralık2001 tanhlı sayısında yayım- lanan "İktidar Seçeneksıztiğıniıı Nedeni" başlıklı yazılanmızda behrtıldığı gıbı, ka- muoyuna sunulan v e yasalaştınlmak ıste- nen tasanda hıç bulunmayan, butunsel, sıstematık v e ulusal yenı bır demokratık yonetım felsefesı sorunudur Var olan oto- nter ve devlet merkezh yonetım felsefe- sının değıştınlerek demokratık ve ınsan merkezh, ulusal ve ozgun yenı çağcıl bır yonetım felsefesının uretılıp uygulamaya konulamamış, boyle bır felsefeyı uretıp ozumseyerek uygulamaya koyacak polı- tık ve yonetsel kadrolann oluşturulama- mış, ozetle dev letın yonetımın demokra- tıkleştuılememış olması sorunudur Tasannın yasalaşmasının esasen yeter- h ekonomık ve sosyal haklardan, çağdaş bır çalışma ıklımınden v e guv enceden yok- sun kamu gorev hlennın daha da guv enı- lır olmayan koşullara, bılınmezlıklere v e olumsuzluklara suruklenmesıne, yonetım- de ılke, hedef ve yon behrsızlılenne, gu- v ensızlıklere, tıkanmalara, tehlıkelı boşluk- lara, butun bunlann sonunda da yaygın bunahma v e bır kaosa yol açması kaçınıl- mazdır Ote yandan, ulkemızın oncelıklı rvedı ge- reksınmesı olan soz konusu demokratık yo- netım reformunu, kıtlesel en gelışkın dun- ya goruşu sosyal demokrat felsefeyı sım- gelemesı nedenıyle gerçekleştırebılecek tek sıyasal orgutlenme olan CHP'ye ege- men yonetıcılenn, bukonudaumursamaz- lık, hazırlıksızlık ve aymazlık ıçınde bu- lunduklan gorulmekte, partıde daha 1998 sonlannda kurulup 1999 Şubat'ında çalış- masını tamamlayarak raporunu yonetıme veren bır komısyonun hazırladığı, yone- tımde demokratık ve ınsan merkezh bır re- formu ongoren tıtız ve ozgun bır çalışma olan yonetım ve personel reformu rapo- runu dıkkate alıp değerlendırmedıklen gı- bı, yapılan butun uyan ve onenlere karşın konuyu onemsemedıklen, bu alanda her- hangı bır başka çalışmaya da yonelme- dıklen, bır başka seçeneİc de uretmedık- len, toplum onunde yaptıklan her konuş- malannda Turkıye'nın kotu yonetüdığım vurgulamalanna karşın ülkenin nasıl iyi yonetikceğive\onetimsorunu alanındahiç- bir butunsdvedizgefi duşunce.goruş\« pro- je ürvtmiyor \e ortaya kqy muvor olmala- n açıklanabılır bulunmamaktadır Bu nedenledırkı, CHP yonetımının, re- form adı altında TBMM'ye sunularak on- lenne getınlen ve yasalaştınlmaya çalışı- lan ılkel, butunluksuz, dızgesız, ulkemı- zın yaşamsal yonetım sorununu çozmek- ten uzak sozde reform tasansı hakkında v e uzennde nasıl bır yetersızlık, tutarsızlık, onensızlık, seçeneksızlık, becenksızlık ve acz ıçensınde bulunduğu, ortaya hıçbır cıddı onen eleştın, butunsel ve dızgelı proje, tasan ve seçenek koyamadığı ıbret v encı bır gerçek olarak gozler onunde bu- Iunmaktadır Boy lece kamuoyunda v e toplum onun- de sankı sosyal demokrat dunyagoruşu- nufelsefeyı sımgeleyen CHP'nın, dev- let kamu yonetımınde ıvedı ve yaşamsal bır gereksınım olan bır reforma karşı, dın- sel kokenlı olan AKP'nın deyoneümde ger- çek bır demokratık reformdan yana oldu- ğu ızlenımı uyanmakta hatta kanısı orta- ya çıkmakta, CHP'de dev letkamu yone- tımınden bekledığı ve gereksındığı guve- nı bulamayan, haklı olarak yonetımınde halktan yana değışımler ısteyen buyuk kıt- lelen bır kez daha karşısına almaktadır CHP'nin önü açılmah Ancak, Cumhunyetımızın kurucu felse- fesı ulkemızın ortam ve koşullan, top- lumsal durum, yapı v e ozellıklenmız dık- kate alınıp duşunulduğunde Cumhunyet ve demokrasıyı savunanlann ozgun ulu- sal ve ozsel ortak felsefesı olmakla kalma- yıp, toplumun guçsuz, ezık, korunmaya ge- reksınmeh, haksızhğa uğramış v e dışlan- mıştumkesımlennı yonetsel sıyasal top- lumsal ve ekonomık alanlarda ayınmsız v e oncelıkle savunan koruyan ve guven al- tına alan tek sıyaset felsefesı bulunan kıt- lesel sol sosyal demokrat toplumcu dun- ya goruşunu ıdeoloııyı sımgeleyen CHP'nın yonetımını ustlenmış olanlann, duşunce v e ıdeolojıden değıl, bıreysel oğelerden yo- la çıkan, yalnızca kendı bıreysel motıfle- nne yaşama hakkı tanıdıklan partıde de- mokratık katılım v e uretım kanallannı bu- tun sosyal demokratlara açık tutmayan bu- gunku CHP yonetıcılennın, halkımızın en yakın gelecekte tek umudunu v e v azgeçıl- mez gereksınmesını oluşturan sosyal de- mokrat felsefeyı daha çok orselemeye, sosyal demokrat guçlen daha çok dağıt- maya ya da daha uzun sure dağınık bırak- maya, her turlu ozv enyı gostererek kıtle- sel solu bırleştınp butunleştırmekten ge- n durmaya ve nıhayet buyuk Turk Dev n- mı'nı gerçekleştırerek Cumhunyetı laıran Mustafa Kemal Ataturk un kurduğu, dev- letın kurucu partısı de olan CHP'yı daha fazla genletmeye haklan bulunmamakta- dır Bu nedenlerle beklendığı gıbı, son ye- rel yonetım seçımlennde de yenı ve ağır bır yenılgıye uğrayan CHP yonetımının onündekı tek seçenek, en geç yann halk- tan ozur dıleyerek yonetımden aynlmalan, CHP'nın, kıtlesel solun, sosyal demok- ratlann yenıden butunleşıp guçlenerek ık- tıdar umudu olmalannın onunde engel ol- maktan çıkmalandır Kızılağaç ve Kestanelikler... ULUSLAUUUSI TtCAH FUARLARI * $ Beytulmata S<* No 14-16/2 Ozenlş Mrk Setuslu-Kabata; 34427 Istanbui Tel +90 212 2510819 Faks +90 212 2516159 Web wwwafekscom e-posla ınfoafeks@kabtooet com tr Prof. Dr. A>dın AYBAY Y argıtay'ın 20 Hukuk Daıresı Başkanı Sayın Fernıh Atba- şoğlu, bu sayfada ıkı gun (16- 17 Şubat) suren yazısıyla Cumhunyet okurlannı, "Kmlağaç" ve "AşıhKes- tanelikler"ı orman alanı dışına çıka- ran 18 Kasım 2003 tanhlı yasayla ıl- gılı eleştınlen ıle aydınlatıyor Terte- mız, duru bır Turkçe ıle hukuk bılımı, anayasa duzenı \ e uygulama açısından ınceledığı yasanın, Turkıye'nın başı- na, "yeni orman kryımuıa" yol aça- rak, ne gıbı ekolojık felaketler getıre- ceğını anlatıyor Sayın Atbaşoğlu, ya- zıda, çurutulmesı olanaksız kanıtla- nyla, hıçbır bılımsel dayanağı olma- yan, adeta "durup dururken" çıkan- lıv eren bu yasanm Anayasa Mahkeme- sı onune getınlırse, yuksek mahke- mece ıptal edıleceğınuı kaçımlmaz ol- duğu kanısında olduğunu soyluyor Bu arada Sayın Başkan, yazvnrn bır yennde, kamuoyunda yanlış olarak yerleşmış sakat brr goruşun, yasa ko- yucu tarafından soz konusu yasaya yansıtılmış olduğuna da değınıyor Sa- kat goruşun urunu olarak yasaya ko- nulmuşolanhukumşu Soz konusu kı- zılağaç ve aşıh kestanelıklenn bulun- duğu alanlann mülkheti bu yerlerle ıl- gılı "tapusahiplerine'' brrakılacak, ta- puyoksa"hcrturiutasarrufbdgesaoJan Idşikr de mülkiyet hakkı sahıbı sayı- lacaktır Sayın yargıçm bu hukum do- layısıyla değındığı nokta şu Taşın- maz mallarda mülkiyet "tapu" ıle belırlenır, bır arazı uzennde bır kım- senın mülkiyet hakkı sahıbı olması ıçın, tapu kutuğunde o kımse adına yapılmış bır "tescil" ışlemınm bulun- ması gerekır Bunun dışmda -bambaş- ka nedenlerle kabul edılmış ozel hal- ler hancınde- "herhangi bir tasarruf belgesi''nın mülkiyet hakkını temsıl eden belge olarak nıtelenmesı olanak- sızdır veyanlıştır Saym Atbaşoğlu, resmı konumu ge- reğı, bu noktaya değınmekle yetın- mış Halbukı bunu tamamlamak ge- rekır Orneğm, 50 donumluk orman arazısını, züyetlikten aldığmı soyleyen kışı, oranın maliki değil, sadece zfl>e- di'dır Bu konumda bulunan kışı alje- di olduğu yenn sahibi de değıldır Çun- ku. toprak ya da taşınmazlarda sade- ce sahiplikadıyla amlacak bır hukuk- sal kategori yoktur. Bu tenm kullanı- lacaksa, bunun "mülkKet hakkı sahi- bi", "irtifak hakkısahibi" şeklmde bır tamlamayla kullanılması gerekır Ama butun benzer hallerde "hakkm sahibi" değıl, sadecezU>edi olan kışı, ne "ma- Hk"tır, ne de "irtifak" ya da "rehin hak- kısahibidir" Zılyetlık, yasanın deyı- mı ıle "bir şey üzerinde fıili hâkimi- yeften ıbaret "maddi" bır o(gudur Bunun mülkiyet ya da irtifak v eya re- hin hakkı gıbı, hukuksal bir nitefiği yok- tur. Yerine ve edinihne biçimine göre bu eylemsel (fulı) duruma yasa, bazı hukuksal sonuçlan bağlamış olabıhr Orneğın, bır taşınmaz uzennde uzun suren (10 ya da 20 yıl) bu egemenlik (hâkımıyet) dolayısıyla, zilyedin, ote- kı yasal koşullarda gerçekleşmış ıse, o yenn müOdyetinin kendısıne tanm- masını dava açarak ısteyebılır Ya da zılyet olunan toprak orman sının dı- şına çıkanlan rurden ıse y ıne bellı ko- şullarla (orneğm, orman köylüsü ol- mak gıbı) zılyedı, oranın kendı adına tescılını ıdareden ısteyebılır Bunlar dışmda tapuy a day anmayBn, sadece zihetliği temsıl eden bır tasar- ruf belgesiyle, bır kımseye uzennde kızılağaç ve aşıh kestanelık bulunan yerler uzennde mülkiyet hakkı tanına- maz Şunu da eklemek gerekır kı, Sa- yın Atbaşoğlu'nun değmdığı temel ıl- keye (tapu yoksa. mülkiyet de yok- tur 1 ) gore, bu tur belgelenn koy muh- tarhklanndan alınıvermış el senetkri ya da "arazimafyasınm" "imalettiğir> gayn resmı belgeler olması hallenn- de. sadece mülkiyet değıl o topraklar- dakı eylemsel durum (zih etlik) da ge- çerh ve korunmaya layık bır olgu sa- yılmaz Boyle bır durumda, orman sı- nın dışına çıkanlmış olan yerler zıl- yedm "sahip olduğu" yerler değıl, Ha- zıne'nınmidkü'dur Buralarda mev cut zflyetfik, ancak Hazme'nm onayı ıle ge- çerlı bır fıılı durum (haklı zılyetlık) sa- yılır Sonuç olarak Anayasa Mahkemesı onune gebnesmı temennı ethğımız soz konusu yasanm, Sayın Atbaşoğlu'nun saptadığı gıbı ulkenm orman varlığı- na yonelık buyuk bır tehlıke ıçerme- sı bır yana, yıne Sayın Başkan'ın be- lırttığı gıbı, mev cut mev zuat açısmdan da sakat olduğu anlaşılmaktadır Bel- lı bır çıkar grubunun durtusu ıle olu^- turulmuş olduğunu sandığımız bu ya- sanın yururluğunun bır an once onlen- mesını dılemekteyız PENCERE CHPnin Konumu ve İşlevL. Kıyamet kopuyor Nıçın1 ? CHP ıçın Bu CHP laık Turkıye Cumhunyetı'nı kuran sıya- sal partıdır Atatürk'un kurduğu partıdır Anadolu'da 'Aydınlanma Devnmı'rvn orgutlen- mesını gerçekleştıren partıdır Ister muhalefette olsun, ıster ıktıdarda, ulkenm yazgısını belırleyen partıdır Hem tek partılı hem çok partılı yonetım sureçle- rınde var oluşu, 9 Eylul 1923'ten bu yana ayakta kalmasıyla kanıtlanmış partıdır Turkıye'nın her kentınde, her kasabasında, her koyunde koku bulunan laık partıdır Dıncılıktehlıkesı buyuyen bırTurkıye'de 'llımlı Is- lam Devletı' tasanmının 'Buyuk Ortadoğu Proje- sı' ıçınde Amerıkan desteklı pazarlamasına karşı guvence oluşturan partıdır Dun tek partıdır, bugun çok partıdır, duşer, kal- kar, yaşayıp dırenır partıdır • CHP'nın çevresınde kıyametın kopanlması, ge- rekçesı bellı bır sıyasettır Tum polıtıka çalkantılarında çokecek sanılan CHP'nın uste çıkması gucunu, kışılerden değıl, kurumsallığından alması nedenıyledır • CHP'ye karşıt medyada dıle getınlen ozlem, uç- kâğıtçı aptallığın dışavurumudur Dıyorlar kı - CHP neolıberal ekonomıyı benımsemelı - Sonra? - AB'yı kucaklamalı - Pekı daha sonra? - Laıkçılığı bırakmalı - Guzel Gerı zekâlılığın bınbır turlusu vardır, ama boyle- sı de gorulmemıştır 58'ıncı hukumet, Ecevit'ın başbakanlığında IMF ekonomık programını benımsedı, Başbakan Yar- dımcısı Mesut Yılmaz AB mılıtanlığında seferber- lık bayrağı açtı, ANAP lıden 'Avrupa Bıhığı'ne Uyum Programı'n gorulmemış bır hızia gerçekleştırdı Pekı, sonra ne oldu? En baştaAB polıtıkasının mılıtanı Mesut Yılmaz'ın ANAP ı olmak uzere, koalısyon ortaklarını halk 3 Kasım seçımlennde sandığa gomdu ANAP AB'cı ve lıberaldı şımdı nerede? • Seçmenın daha once hıç tanımadığı ve deneme- dığı AKP'ye toptan oy vermesı 2001 ekonomık kn- zınden çıkmak yolunda uygulanan IMF polıtıkası- na tepkısıdır, Ecevit'ın bu programı uygulamak yo- lunda Amenka'dan çağırdığı Kemal Derviş'ı CHP'nın başına oturtan Baykal'ın aklına şaşma- hi Şımdı CHP'ye "Ulusalcılığı bırak" dıye oğut ve- ren medyacı takım, butun dunya devletlerı -AB uyelerı dahıl- ulusalcı sıyasetlerını yuruturlerken Turkıye'ye hangı dış odaklı sıyasetın elbısesını bıç- mek ıstıyorlar? Şaşmayın, bunlann adı konmuştur Mutareke basını 1 • CHP ıçınde yaşadığı bunalımı aşabılecek tarıh- sel bılınce sahıptır Yoksa değıl mıdır? Goreceğız CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ NİSAN AYIETKİNÜKLERİ Aydın HATİPOGLU "Yaza Yaza 45 Yıl" (2 \isan 2004 Cuma Saat: 18.00) Sunan: Gulsen TlîNCER Konuşmacüar: Prof. Yener 4YTEKIN, Eraj CANBERK, Huse\in HAYDAR, Turga> OLC\\TO Ver f umhumel Kıtap kulubu ıFransız konsolosluğu'nun \anı) IstıklalCad Zambak S«k. No 4D 1-2 B«Noglu Istanbui EtMnlıkler Koop-C tarafından düzenlenmektedır. l cretsız \e herkese açıktır. Katetenamızpazardahıl her uun ^aat 1000 2100arası açıktır CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ NİSAN AYI ETKİNÜKLERİ Cumartesi Söyleşileri Prof Dr. Erhan KARAESMEN "Seçim Sonuçlarına Toplu Bakış" (3 Msan 2004 Cumartesi Saat: 15.00) Ver Cumhumet Kıtap Kuiubu (Fransız Konsoloslugu'nun vanı) IstıklalCad ZambakSok.No 4D 1-2 Bevoğlo/htanbul Etkınlıkler Koop-C tarafindan düzenlenmektedır. L cretsız ye herkese açıktır. kafetervamız pazar dahıl her gun saat 10 00 21 00 arası açıktır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle