22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MAfBT 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab « cumhuriyet.com.tr 11 4. Annan Planı'nda aslında tartışma yaratacak maddeler 'kazanım' olarak gösteriliyor AÇIKÇA Plan gösterildiğigibideğil Türk askerinin adada kalması, Türkiye'nin tek yanlı müdahale hakkı ve Türk göçmenlerin vatandaşlığı gibi konulann tiimü 3. Annan Planı'nda da yer aldığı halde, Türk: basınmda yeni kazanLm olarak sunulması "'kamuoyunu aldatmaya yönelik" propaganda taktiği olarak değerlendiri1iyor. REŞAT AKAR LEFKOŞA - Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan ın taraflara sunduğu 4. planda Türk ta- raftnın bazı kaz-anımlan olduğu gi- bi, Türk basınına yansımayan önem- \i bazı kayıplannın da olduğu dik- kat çekiyor. Türk tarafının kazanımlan arasın- da gösterilen Türk askerinin adada kalması, Türkiye'nin tek yanlı mü- dahale hakkı ve Türk göçmenlerin vatandaşhğı gibi konulann tümü 3. Annan Planı'nda da yer aldığı hal- de, Türk basınında yeni kazanım- lardan söz edilmesi "kamuoyunuaJ- TÜRK TARAFININ KAZANIMLARI RUM TARAFININ KAZANIMLARI 1- Tartışmalara neden olan derogasyonlar daha uzun süreli oluyor. 2- Kıbns Türk vatandaşlannın önemli bir kısmı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın daha önce sunduğu planda öngörüldüğü şekilde adada kahyor. (Güney Kıbns . £ Rum Yönetimi'nin bu \ konudaki itirazlannın \ RÜM KESİMl dikkate ahnmaması Türk tarafı açısından kazanım olarak kabul ediliyor.) 3- Senato'nun 24 Rum ve 24 Türk üyeden oluşması. 1. Geçiş döneminin kaldınlarak yeni devletin kurulması. 2. Eşbaşkanlığın iptali, Rauf Denktaş'ın devre dışı bırakılması 3. Başkanlık Konseyi'nde Rumlann 40 ay, Türklerin 20 ay başkanlık yapması. 4. Göçmenlerin mülklerinin 1 3'ünü elde etme hakkı. 5. lade edilecek topraklann BM tarafından kısmi denetimi. 6. Türk askerinin 14 yıl ıçinde adayı terk etmesi (650 kişilik konenjan hariç). 7. Tek Merkez Bankası ve Mülkıyet Kurulu'nu yaşayabilir kılan düzenJeme. datmaya yönelik" propaganda tak- tiği olarak değerlendiriliyor. Annan' ın daha önce sunduğu plan- da, kuzeye dönecek Rum göçmen sa- yısı yüzde 21 olarak belirtilirken, yeni planda "iki bölgeüliği güçlendir- me" adı altında bu oran yüzde 18 'e çekiliyor. Ancak Türk tarafından ta- lep edilen toprak tavizi buna para- lel olarak yüzde 5 daha artıyor. Ku- zeye dönecek Rum sayısının, Türk nüfusun yüzde 18' ine çekilmesi ha- linde, Türk toprağının yüzde 24'ege- rilemesi öngörülüyor. Cumhuriyet'in 29 Mart'ta yayım- ladığı "Annan'dan ağır koşuÜar" başlıkJı haberde yer aldığı gibi. Türk tarafı açısından en ağır koşulun, top- rak tavizinden yararlanmayacak ya- ni Türk devletinın sınırlan ıçerisin- de kalacak tüm mülklerin üçte bin- nin 4. Plan çerçevesınde RumJara ıade edilmesi olduğu görülüyor. Rtımlara 300 bin dönüm daha Son planın Türk tarafı açısından olumlu olduğunu \ e Rumları kızdır- dığını haber veren tsviçre'deki Türk haber ajanslaruıın hiç değınmediği bu yeni gelışme, kuzeyde kalacak top- lam 1 milyon 50 bin dönümlük ara- zinin 300 bin dönümünün daha Rum- lara iade edilmesi anlamını taşıyor. Aynca. mülkü olan Rumlara, kuzey- de yaşama hakkı da veriliyor. Böy- lesi bır durum karşısında, kuzey top- raklannda yaşayan nüfusun en az üç- te birinin zarnanla Rumlardan oluşa- cağı ve ıkı bölgelilığın büyük ölçü- de ortadan kalkacağı görülüyor. Annan 'ın daha önce sunduğu pla- nın garantıler kısmında, 6'şar bin Türk ve \ unan askerinin adada kal- ması öngörülüyordu. Bu rakamın çok yüksek olduğunu belirten Rum tarafı ıse, asker sayısının 3 'er binle sınırlandınlmasını talep etti. Son plana göreyse, iki yıldan son- ra 2011 yılına kadar adada 6' şar bin Türk ve Yunan askeri bulundurulma- sını, 2011-2018 arasında bu raka- mın 3 'er bine düşürülrnesini 2018 yılından sonra ise 1960 anlaşma- sının öngördüğü şekilde adada sa- dece 950 Yunan ve 650 Türk aske- nnin kalmasını öngörüyor. Plan aynca her 5 yılda bir adanın tama- men askersizleştirilmesi konusu- nun taraflarca ele alınmasını hük- me bağlıyor. Belırlenen sayı (6 bin) dışında- ki Türk askennin adadan aynlma- sı ise şu şekilde takvime bağlanı- yor: tlk 4 ayda, yani ağustosa ka- dar yüzde 20, ilk 6 ayın sonunda yüzde 25, takip eden 6 ayda yüz- de 25 ve son 8 ayda yüze 30 çekil- me ile 6 binlik kontenjanın dışın- da kalan tüm askerler 2 yıl içinde adadan çekilmış olacak. Denktaş devre dışı Yeni plan, geçiş dönemini orta- dan kaldınyor ve federal devletin haziranda çalışmaya başlamasıru ön- görüyor. Böylelikle. KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş'ın "geçi- ci başkanlığına" ıtiraz eden Rum ta- rafının bır başka koşulu kabul edıl- miş oluyor. Yine Rum tarafının ta- lepleri doğrultusunda Başkanlık Kon- seyi'nin sayısı 6 Rum. 3 Türk üye olmak üzere 6dan 9'a çıkanlıyor. Daha önceki planlarda Başkanlık Konseyinin 4 Rum, 2 Türk olmak üzere toplam 6 kişiden oluşması ön- görülüyordu. ASİF, ŞAŞKIN, KORKAK' Karamanlis'e eleştiriyağdı MURATtLEM ATÎNA -Yunanistan' ın yeni Başbakanı Kostas Karamanlis, Isviçre'nın Bürgenstock kasabasında süren Kıbns görüşmelerindeki tutumu nedeniyle ülkesinde ağır şekilde eleştırildi. Ana muhalefet partisi PASOK baskanı Yorgo Papandreu \e ıktidar partisi Yeni Demokrasi'nm(YDP) Fahri Başkanı Kostas Mitçotakis de dahil olmak üzere sıyasi partilerve muhalifbasın, yeni başbakanı "pasif, şaşkın ve korkak obnakla n suçladılar. Karamanlis, zirveden önce yaptığı açıklamalarda Yunanistan'ın garantörlüğünü görmezden gelerek çözüm konusunda "taraf değil, yartnmeı rol" üstlendığini ifade etmiş, bu açıklamalar ABD ve BM tarafından hayret ve tepki ile karşılanrmştı. tsviçre zirvesı öncesi AvrupaBırliğı(AB), ABD ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdınde yoğun bir telefon diplomasisı gerçekleştiren PASOK lıderi Papandreu. Karamanlis'i "korkak. şaşkın ve çaresiz" olmakla suçladı. Başbakan'ın sorumluluktan kaçan ağır tavnnı eleştiren Mitçotakis de Karamanlis'in olaylann içinde daha etkin olması gerektiğıni söyledi. 'Rmn-Yunan planlan bozuldıT Yunan basını ise, görüşmeler öncesınde hazırlanan Rum-Yunan planlannın tamamen bozulduğunu belirtip, BM ve AB'nin Türk tarafi yanlısı tutum takındığını belirtiyorlar. 4. Annan Planı'nın özelhkle Rum kesimi siyasi partileri arasında görüş aynhğına neden olduğu ortaya çıktı. Bürgenstock'da sert bır savaş sürdüğunü yazan Vradini gazetesi gelişmeleri "Öncekinden daha kötü bir plan" başlığı ile verdi. Etnos gazetesi "Labirentlerdeki tehtike" başlığı ile gelişmeleri duyururken Adesmevtop Tüpos gazetesi "Korku devam ediyor", Apoyevmatini gazetesi "Lüzern'de Helenizm savaşı" başlıklannı kuîlandılar. Kıbns'ta taraflar taslak plana ilişkin itirazlannı BM'ye sundular Isviçre'de kritik giin ONKOZLAR OYNAN1YOR' Rum basını: Kabuledilemez Lefkoşa (Cumhuriyet) - Dördüncü Aruıan Planı, Kıbns Rum basınında değişik yorumlara yol açtı. Gazetelenn önemli bir kısmı planda "kabuJ afikmez" hususlann yer aldığını iddıa ederken caha fazla taMZ koparabılmek ıçin Rum- Yunan heyeri tarafından ssn kozlaruı oynandığı laber verildı. Fileleftheros gazetesi, *Son kartımız.... l»Tİeştirmekr için çetin avaş" başlıklı manşet laberinde. planın olduğu şkliyle kabul dilemeyeceğini sa\undu. IM Genel Sekreten Kofi jınan ın. \anlacak anlaşma memının taraflarca imzalanmasını ya da, planın olduğu şekliyle referanduma sunulacağı konusunda teminat istediğini yazan Fileleftheros gazetesi, bu talebin Rum tarafında hoşnutsuzluk yarattığını bildirdi. Diğer Rum gazetelerinm manşetlerinde de, şu başlıklar dıkkat çekti: Haravgi: Harita değışmedi, daha çok Ankara tatmin edildi. Poütis: Ankara'yı tatmin ettiler... Mahi: Annan'ın tepeden ınme planı. Alithia: Her ikı tarafa da istedıklennı verdi. Simerini: Annan. kuzeyde saf bir devlet oluşturuyor. • BM Genel Sekreteri Annan'ın 4. planına Rumlar 20 itirazda bulundu. Taraflar, dün gece Annan'ı planı yeniden kaleme alırken etkileyebilme yönünde yoğun çaba gösterdiler. Dış Haberler Servisi - Isviç- re'nin Bürgenstock kasabasında yaldaşık bir hafta önce başlayan Kıbns görüşmeleri sürecinin bit- mesine az bir süre kala, taraflar dün taslak plana ilişkin itirazla- nnı sundular. Görüşmeler son aşamasına girerken dün yoğun bir diplomasi trafiği yaşandı. Türk tarafı ve KKTC yetkılı- leri dün, taslak planda yapılma- sını istediği değişiklikleri Bırleş- miş Milletler'e iletti. Edinılen bilgiye göre. Türk tarafi. kendi lehineyapılmasını istediği deği- şiklikleri BM yetkilılerine, ge- rek yazılı gerekse sözlü şekilde aktardı. Rumlann planda 20 noktaya itiraz ettiği öne sürüldü. Yunanistan Hükümet sözcüsü Te- odorosRusopulosda kendi itirazlannı BM'ye sunduğunu açıkladı. Rusopulos, Yunan ta- rafinın itirazlannın "güvenBkve derogasyon- lar" konulan etrafinda toplandığını söyledi. Bundan sonraki süreçte, Genel Sekreter'in taraflann kendisine yazılı olarak sunduğu bu görüşlen önüne alarak, planını yeniden şekillendirmesi bekleniyor. Bu süreçte çok yoğun bir diplomasi trafiği yaşandı. Taraf- lann bu çerçevede gerek birbirleriyle gerek- se ilgili tüm taraflarla yapacaklan görüşme- lerle metni kendi lehlerine biçimlendirme çabalan dün de sürdü. Annan'ı planı yeni- den kaleme alırken etkileyebilme dönemi olarak adlandınlabilecek bu sürec bugün sa- bah saatlerine kadar sürdü. Edinilen bilgiye göre, taslak planda, taraflardan, mekaniz- ERDOĞAiN, K A R A M A N U S ' L E GÖRÜŞTÜ - Başbakan Recep Tav>ip Erdogan, Kıbns görüşmeleri için bulunduğu Bürgenstock'da, dün BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ile ayrı ayrı bir arava geldi. Erdoğan, Annan'a Türk tarannın taslak plana ilişkin ilk değerlendirmelerini aktardı. Başbakan ile Karamanüs'in ise çözüme ilişkin i\i niyet ve siyasi iradelerinin teyit cdildiği vurgulandı. (Fotoğraf: AA) manın harekete geçebilmesi için bazı mek- tuplara imza istenmesi gündemde. Ancak diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye ve KKTC bu konuda nasıl bir tutum izleyeceğini henüz net şekilde sapta- mış değıl. Diplomasi trafiği hızlandı Buna ilişkin görüşler. söz konusu imzanın "taraflan bağJayarak, taahhütaltma sokaca- ğı* ya da "bağlayıcıbir unsurolmadıgı" şek- linde ikiye aynlıyor. Imza konusuna, Yuna- nistan ve Rum tarannın sıcak bakmadığı be- lirtiliyordu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Petnos Mo- lh'jatis'in AB Komisyonu'ndan görüş al- mak için Bürgenstock'tan aynlan AB'nin Genişlemeden Sorumlu üyesi Günter Ver- heugen ile bir telefon görüşmesi yaptığını. aynca Başbakan Kostas Karamanlis'in Rum lider Tasos Papadopulos ile bır durum değer- lendirmesi yaptıklannı kaydetti Karaman- lis-Erdoğan görüşmesine de değinen Ruso- pulos, taraflann Kıbns sorununun çözümü- ne ilişkin iyi niyet ve siyasi ıradelerini te>it ettiklerini vurguladı Edinilen bilgiye göre diplomasi trafiği dün gece yoğunlaştı. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdul- İah Gül, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ve Dışişleri Bakanı Petros MoJivyatis ile bır araya geldiler. Erdo- ğan "m. Yunan tarafıyla yapılan toplantı- dan önceGünter Verheugen ile de bir gö- rüşme yaptığı kaydedildi. Bu arada, Alva- ro de Soto'nun KKTC Başbakanı Meh- met Ali Talat, Dışişleri Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos ile ay- n ayn toplantılar yaptığı kaydedildi. Başbakan Raffariıı gitti geldi Bölgesel seçimlerde ağır yenilgi alan Fransa Başbakanı istifa etti. Cumhurbaşkanı Chirac ise Başbakan'a 'yeni hükümeti kur' dedi Chirac yeni hükümeti kurma görevini Raffarin'e verdi. Dış Haberler Servisi - Fransa Başbakanı Jean-Pierre Raffarin, pazar günkü bölgesel seçimlerde partisinin uğradığı yenilgi üzerine istifa etti, ancak yeniden hükümet kurmakla görevlendirildı. Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın bürosundan yapılan açıklamada, Raffann'in dün sabah hükümetin ıstifasını Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'a sunduğu ve istifanın kabul edildiği belirtildi. Cumhurbaşkam Chırac ise, Raffarin'i yeni hükümeti kurmakla görevlendirirken yeni kabinenin bugün açıklanabileceği kaydedildi. Rusya ziyareti ertelendi Raffarin, yaklaşık 1.5 saat kaldığı başkanlık sarayından çıkışta gazetecilere herhangi bir açıklama yapmadı. Cumhurbaşkanı Chirac ise, Rusya'ya yann yapacağı ziyareti yeni hükümet çalışmalan nedeniyle cumartesiye erteledi. Muhafazakâr iktidar, 21 ve 28 Mart'ta yapılan iki turlu bölgesel ve kantonal seçimlerde yenilgiye uğramış, 22 seçim bölgesınin 20'sinde sol ıttifak kazanmıştı. 1998 seçimlennde ıse sağ. 14 bölgede başanlı olmuştu. Seçımler, 2007'de görevini bırakacak hükümet için bir "ara test" olarak görülüyordu. ŞÜKBÜ SİNA GÜREL Kıbns'ta Son Nokta -1 Annan'ın Kıbrıs'a "çözüm" üretme süreci son aşamasına giriyor. Taraflar, Türk ve Yunan başba- kanlannın da katılımıyla Isviçre dağlannda Annan'la bir araya gelip Genel Sekreter'in yanında getirdiği "plan "ın son biçimini değerlendirıyorlar. Nedense bunun adına "görüşme"deniyor! Oysa ortada hâ- lâ "görüşme" yok; görüşemeyen taraflardan yalnız- ca "görüş" isteniyor. Dün ögle saatlerinde Annan'ın taraflara sun- duğu son öneri paketi -haritalar dışında- eli- mizdeydi. Herhalde yakında ve önce Rum-Yunan basınında yer alarak, kamuoylarınındikkatine-hem de haritalarla biriıkte- gelecektir. Aslında. ortada bir özgür görüşme ve böylece taraflann ortak iradesi- ne dayanan bir çözüm bulma süreci olsaydı, bu belgeye ilişkin tutumumuz da farklı olurdu. Görüş- me sürecini olumsuz etkileyecek herhangi bir adım atmaz, eleştiri ve kaygılarımızı "belgeleyerek" dile getirmekten geri dururduk. Ama görünen, yalnız- ca bir "dayatma süreci". Bunun için kamuoyu- muzu aydınlatma görevini, her kaygının önüne almamız gerekiyor. Bugünden başlayarak Annan Planı denilen "çö- züm paketi"n\n aynntılannı sizlerle paylaşacağız. Ama önce, paketin aynnt/lanna girmeden söylen- mesi gerekenler var. Başlangıçta bilinmesı gerekenler Bu paketin tar- tışılması, "bazı düzeltmeler yapıldığı takdirde KKTC'de ve Türkiye 'de kabul edilebilir olduğu" so- nucunun çıkartılmasına yol açmamalı. Bu pake- tin, bir görüşme süreci sonunda ortaya çıkma- dığını ve dayatma olduğunu unutmamalıyız. Ay- nca, işin başında kararlaştırılan "Annan süre- cr'nin nukuk temefine dayanmadığını da... Unut- mamamız gereken bır nokta daha var: özüne ve te- mellerine hiç bakmadan bu sürecin sonunda getire- ceklerine razı olmuşsak bile, şimdiye kadar başlan- gıçta öngörüldüğü gibi yürütülmeyen bu sürecin özde sapmalara yol açtığını ve şimdi derhal bi- tirilmesi gerektiğini de bilmemiz gerekiyor. Baş- langıçta, önceikili, sonra dörtlü görüşmeler yapılma- sı ve sonunda ortaya çıkan belgenin Annan tarafın- dan boşluklar doldurularak tamamlanması ve bu- nun referanduma sunulması öngörülmüştü. Oysa ne ikili, ne de dörtlü görüşmeler yapılabildi. Annan boş- luklan doldurmadı, heryanını doldurduğu ve üzerin- de taraflann görüşmeden görüş bildirecekleri bir bel- geyle Isviçre'ye geldi. AB'nin görüşmelere katılma- yacağı kararlaştırılmıştı, şimdı AB her şeyin ortasın- da. Dolayısıyla Annan Paketi'nden söz ederken, aslında başlangıçta kararlaştırılan biçim ve öze aykırı olarak ortaya konan ve dayatılan bir paket- ten söz edildiğini unırtmamamız gerekiyor. Pakette neler var? Paketin başında, Kıbns'ın iki tarafı, Yunanistan, Türkiye ve Ingiftere, AB Komisyonu ve BM Ge- nel Sekreteri tarafından imzalanması öngörülen kısa metinler var. Yanı bütün ilgililer, pakette yer alan belgelerin referanduma götürülmesi ve referandum- dan çıkacak sonuca göre kabul edilmesi konusun- da önceden olurlarını belırtecekler. Bu imza işi, her- halde Isviçre'de gerçekleştirilmeye çalışılacak. Aşağıda bu metinlerın ayrıntısına değıneceğiz. Bun- ların arkasına ise referanduma ve Türkiye, Yunanis- tan ve Ingiltere'nın aynca ımza ve onayına sunula- cak olan belgeler konmuş: Birincisi, Kurucu Ant- laşma. 13 madde ve eklerden oluşuyor. Ekler ara- sında "Birleşik Kıbns Cumhuriyeti Anayasası", temel yasalar, toprak düzenlemeleri ve haritalar, mülkiyet sorunlarına ilişkin temel ilkeler, uzlaştırma komisyo- nunun kuruluşu gibi temel belgeler var. Ikincisi, "Ku- rucu Devlet Anayasalan" olarak belırtilmiş, ama bun- lann referanduma kadar hazırlanmasının beklendiği anlaşılıyor. Üçüncüsü "Kıbns'ta Yeni Duruma İliş- kin Antlaşma": Bunun Kıbns, Yunanistan, Türkiye ve Ingiltere tarafından imzalanması bekleniyor vehü- kümlen, bır yandan ek protokollerle Kurucu Antlaş- ma, Garanti Antlaşması ve Ittifak Antlaşması'nı yeni koşullara uydurmayı, öte yandan da garantör dev- letlerin Kıbrıs'la ilgili eski tutumlannı bırakıp yeni du- ruma onay vermesini öngörüyor. Dördüncüsü, "Birleşik Kıbns Cumhuriyeti'nin Ka- tılım Koşullannın Kabul Edilmesine İlişkin Karar Tas- lağı". Bunu AB Komisyonu'nun kabul etmesi öngö- rülüyor. Beşincisı, "BM Güvenlik Konseyi'nin Karar Alması İçin Sunulacak Hususlar" başlıklı belge. Al- tmcısı ise BM Genel Sekreteri'nin 2004 Nisan'ı için- de tarafların atmasını öngördüğü adımlarta ilgi- li takvim. Bundan sonraki yazılanda aynntılanna da değinmek kaydıyla, şimdilik pakette ilk göze çarpan noktalan vugulamakla yetinelım. Başa konan ve taraflann - herhalde- hemen imzalaması istenen belgeler- den ilki olan "Kıbns Sorununun Kapsamlı Çözümü" başlıklı belgede referandumda sorulacak soru yer alıyor. Bu soru "Bütün ekleriyle birlikte Kurucu Ant- laşmayı, Kıbns Rum/Kıbns Türk devleti anayasası- nı veyürüriüğe girecekyasalan, Kıbns'ın AB'ye gi- rişini sağlayacak yeni durumu yürürlüğe sokmak üzere kabul ediyor musunuz?" İki tarafta yapıla- cak referandumlarda Kurucu Antlaşma onaylan- mazsa veya garantör devletlerden biri "Kıbns'ta YeniDuruma İlişkin Antlaşma "yı Nisan 2004'te im- zalamamış olursa, "çözüm" başlangıçtan itibaren hüküm ifade etmeyecek biçimde geçersiz ola- caktır, deniyor. Burada sonuçla ilgili garantör devletlere de belirleyici bir sorumluluk verilmiş oluyor. Başlangıçtaki belgelerden ikincisinde de Yunanistan, Türkiye ve Ingittere'nin Kıbns'ta çö- züme ilişkin olarak, referandumlann yapılması- nı, antlaşmanın kendileri tarafından da imzalan- ması halinde yürürlüğe gireceğini ve Genel Sek- reter'in nisan ayı için öngördüğü takvime uyula- cağını şimdiden taahhüt etmeleri bekleniyor. İlk bakışta, bazı iyileştirmeler karşın, yeni pa- ketin de "Türk Kurucu Devlef'e egemenlik hakkı tammadığını, iki kesimliliğin gereğince güçlen- dirilmediğini ve Türkiye'nin etkin ve kalıcı gü- venlik garantisini sağlamaktan uzak olduğunu gör- mek mümkün. Bunların da ötesinde, AB tarafın- dan, bir yandan Kıbrıs Türk tarafına kolaylıklar ve ayncalıklar tanınmasını öngören belgeler im- zalanması öngörüldüyse de, bunlann 1. Dero- gasyonfan "geçici" kabul ettiği; 2. AB Birincil Hu- kuku haline getirmekten uzak olduğu belli. Acaba "yazılı belge olmadan derogasyonlar ger- çekleşmez" dıyen Tayyip Erdoğan'ı, özünde kalıcı- |jk içermeyen, kapsarm bell/ olmayan, kalıcılığı şüp- heli bu belgelertatmin edecek mi? Türk askerini stra- tejik olmaktan uzak kışlalara eğrtim ve araç gereç ba- kımı için kapatan sözde güvenlik düzenlemeleri as- keri ne kadar tatmin edecek? Karmaşık mülkiyet ko- nulannın içinden Kıbrıs Türk'ü kendisine ne tatmin sağlayacak? Yer değiştirmelerin ve "yenidurum"un getireceği bedellerı kim üstlenecek? Bu konular he- nüz belirsiz. Ama paketin belli unsurlarıyla bundan sonra da ele alınması gerekiyor. Bu son noktada her şey açıkolmalı...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle