18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 2004 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Bir yazar en güzel, en anlamlı, en kalı- cı yapıtlannı yazmayı bırakıp, içinde ya- şadığı toplumun olaylannın akışına ka- pılmalı mı, kapılmamalı mı? Bunu yalnt^ yazarlar için söylemiyorum.. bır besteci, bır bılim adamı ülkesınde, dünyada ne- ler olup brtiyor diye, ışini gücünü bır ya- na bırakıp toplum savaşçısı, hiç değilse yakın bır ızleyıcisi kesılmelı mı? Andre Malraıoc "KarşıAnılar'mda an- latıyor: Dreyfus davasının en kavgalı gün- lennde, köşesınde, o değeriı kitaplarını "Dûnya Nımetleri"n, "Oar Kapı"y\ vb. yazan Andre Gide'e, o günlerin Dreyfus yanlısı yazarlanndan biri gelmiş, "Siz de bızım kavgamıza katıhn" demış... Gide. Malraux'ya bu eskı anıyı anlatırken, "Şa- şırdım'Ğyoc.. "edebiyatın, sanatm üstûn- de bıryerekoyuyorgündelık bır ola- yı, birkavgayı'. Gündelık olaylann, top- lum dert ve sıkıntılannın. yaşamdakı mm güncel kavgalann dışında kalmak!.. ~~ Olabilir mı? Olmalı mı? Gerçi anlatır- __ lar, ünlü bir Rus bilginı işe geç kalan asıstanına çıkjşmış: "Bu saate kadar nerdeydin, neden geciktin?" AJdığı yanıt: "Efendim, Rusya'da ıhtılal 61- du." Bilginın yanıtı ise, "Sana ne ıhtilal- den, senin ışın burda." Yıllar önceki bir anıyı anımsamadan edemedim. Gündelık köşe yaalan yazma- ya başladığım günlerdeydı. Edebıyat, sa- nat, küttürsorunlanydı en çok işlediğim... Bir gün bır dost yazardan sert uyan gel- dı. 6O'lı yıllardaydık. Ne dıyordu o yazar arkadaş: "Bakbizmadenlerde çalışırgi- EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Oy ÖncesindeL bı toplumu uyarmaya çabalıyoruz, sen edebıyatmedebiyat dıye oyalanıyorsun, sen de bıze kattl, madenlere ın, halkın so- runlanyla ilgılen." Dogruydu, bu çağrı benı etkilemiştı. Ne var kı bana bu çağ- nyı yapıp kavgaya çağıran arkadaş bır- kaç yıl sonra öyle bır değıştı kı, tanınmaz oldu! Daldım gıttım pencere onunde. es- kı anılar, eskı krtaplar, eski alıntılar... And- re Malraux'yu okuyorum. Anre Gıde'ı du- şunuyorum, Gelmiş gıtmişyazar- lan, sanatçılan... Zamanı kım alt et- mış. diye duşünüyorum... Gün- delik kavgalara. toplum öncüsü, savaşçısı olarak kanşmış olanlar mı, yoksa fıldişı kulelere kapanıp yapıtlannı yaratmaktan başka hıç- birşeyi düşunmeyen sanatçılar, ya- zarlar mı kalmış geleceğe, bugün- lere, yarınlara!.. Fransa devnmınde giyotıne göndenlen unlu fizıkçı Lavoisier ıçin ne demişlerdi ogununzorbalan: "Devnminbilginlerege- reksemesıyoktur"... Bılgınler, sanatçılar, yazartar. duşünürler. fılozoflar olmasaydı uygaıiık böylesıne gelişır miydı? "Uygar- lık" dıyoruzya, bakmayın soz gelişi.. ne- ye yaradı o bılımcılenn, sanatçıların, ya- zarlann çabası diye düşünrnek de gere- kır? Karmaşık düşünceler içinde çırpını- yoruz hep!.. Oraya koy olmaz, buraya koy olmaz!. Yüzierce, bınlerce yıldır ba- nş, ınsanlık, huzur ıçin çalışmışlar, yazmış- lar. yaratmışlar, uyannışlar.. devnmler ol- muş, ınsanı değıştırmek, toplumu yucelt- mek... Gelıp dayanmışız bir çıkmaza! Bir çıkmaz mı? Yoksa çıkmazlann ardında bır çıkış kapısı var mı, olacak mı? Belki o kapıyı da şu anda kendı kabuğuna çeki- lip çalışan, o fildişı kuledekıler açacak, ye- ni yorumlarla yenı ınsanı, yenı uygariığı ya- ratacak... Oy vermeye gıtmeli. Akşam yaklaşıyor. Sen. yazar, bırak bu düşunce- len, yanı başına yığdığın yeni eskı krtap- lan... Gıt oyunu ver! Sonrası? Sonrasını, sonra duşünürsun! PENCERE Çünkü biz, piyasa koşullarına göre en uygun faiz oranlarını sunarak bankacılığm gereklerini yerine getirirken, tarihsel misyonumuzdan ve kurumsal kültürümüzden gelen müşteri odaklı yaklaşımımızı korumayı da biliyoruz. Biz çalışıyoruz. Rakamlar konuşuyor. ts TÜRKİYE ^ BANKASI Ahmet Rasim'e Göre Gazeteciyle Mazeteci.. Hikmet Altınkaynak'ın "Nükte ve Fıkralanyla Ah- met Rasim" (Töroslu Kitaplığı) deriemesindeki fıkra ba- na bugünkü "medya" ile dünkü basın arasında olu- şan uçurumu anımsattı. Ahmet Rasim yazıyor... • "Geçen yıl bir gün, köyün Papaz Bahçesi denilen yegâne sayfiyesinde oturuyordum. Içeriye kıvırcık saçlan şarİa kalkmış, başı açık, yalınayak, pır pın kı- yafet birzenci gırdi. Yak- laştıkça tanırgibi oldum. Birkaç adım daha atınca, siyahiyûzü arasında par- layan iri gözlerinden ge- çerek kottuk tarafına bak- tım ki bir torba duruyor, artık kim bilmez, Neyzen Tevfik/.. - Bu ne hal yahu, yıne mi çılgınlık?.. Birsüre bakışlan değiş- medi, kekeme olmuş gi- bı dudakları titrediği hal- de sesi çıkmıyordu. - Yoksa Kuşdıli Tiyat- rosu'nda Othello mu oy- nadın?.. Yine o donmuş dunı- muyla yanaştı, teklifsiz bir of çekerek toprağın üstüne oturdu. - Ne oldun Tevfik?.. Bu defa söyleyebildi; eliyle göğsüne vurarak: - Işte merhamet, insa- nın yüzünü bazen kara çıkanr. - Acayıp!.. Kıme mer- hamet ettın?.. - Bir boyacı çocuğu- na... - Fakat o sana merha- met etmış gibi görünmü- yor... - Ya!.. - Nasıl oldu?.. - Nasıl olacak, baktım 'Boyacı, ayna gibi' diye gezıniyordu, acıdım. Kö- tü rastlantıya bak ki aya- ğımda potin kundura da yok!.. Oandahatıhadım, derhal cebimden bir çey- rek çıkardım. Arkası üs- tü yattım. Gel yüzümü boya dedim. Boyadı. - Bundan ne çıkar?.. - Hiç!.. Kâınata birkez de böyle bir heyetle gö- rûneyim, dedim... Bereket versin mangal üstünde sıcak su vardı. Biraz da sabun bulduk, ovduk, ovaladık. Epey- ce uğraştı. En sonunda eski rengını buldu. Yanıma geldiği zaman dedı kı: - Allah 'a çok şükür ol- sun ki, böyle bir yüz ka- ram oldu. Ya çıkmazına boyansaydım." Günümüzde yoksul boyact çocuğa acıyıp yü- zünü siyaha boyatacak kimse var mı?.. Peki, çoğu surat ne- den yüzkarası?.. • Ahmet Rasim harika bir yazar.. Dili akıcı mı akıcı; kimi yazı dik bir yokuştur, zor- lana zorlana okursun; ki- mı yazıda bayır aşağı ken- dinı salar, rüzgârlana rüz- gârlana son satın bulur- sun; kimı yazı mideye otu- rur, kimı yazı yüregi haftf- letir... Rahmetli Ahmet Ra- sım'ın dünyaya bakışı in- san terinin sıcaklığında; Türkçesi, hamuru iyıce yoğrulmuş, fınndan yeni çıkmış pişkin ekmek gi- bi... Aşağıdaki fıkrası bu- günkü medyamızda türe- yen kimı "gazeteci ya- zarlan" anımsatmıyor mu? "- Bu serpuşu (başlığı) hiç görmemiştim. - Fransız.. - öteki? - ingiliz.. - Daha öteki? - Yunan.. - Daha daha öteki? - Amerikan.. - Daha daha daha da- ha öteki? - Onu tanıyamadım.. - Sakın şey olmasın ?.. - Dur bakayım.. dur.. Acaba gazeteci mi, zur- nacı mı, jurnalcı mı, po- lıtikacı mı, ebeci mi, ke- becı mi?.." Türkiye'nin en büyilk özel sektöı bankası Turtcye Gazeteciler Cetnıyeö'ren ya/inladîğı günlük Bizim Cazete Ulke sorunlanna ıbşKin r aporiarrylat araşörmaianyla, köşe yaalanyk tarafscz habedertyte sıvıl topiumlann gaz^esı. Düzerıiı okumak ıçtn abone dun. U 0.212.5110875
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle