Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 2004 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADABUGÜN CHP'li Eraslan, AKP'nin '84 yıllık karanlığa son' yazısı için suç duyurusunda bulundu
ALİ SİRMEN
TeröpHerkesin Başında
Türkiye'nin sıkça yaşadığı "ara rejim"lerin so-
nuncusu 12 Eylül döneminde, Cahit Srtkı Ta-
rancı'nın "35 Yaş" şiirinin dizelerini şöyle değiş-
tirrniştim:
"Mahpusluk herkesin başında
Kimbilir nerede nasıl kaç yaşında?"
Gerçekten 12 Eylül öyle bir dönemdi ki, kim-
se kendisini güvende hissedemez, kimse "acı
yemedim ki karnım ağnsın" diyemezdi.
Herkes, her an, herhangi bir nedenle kendini
içerde bulabilirdi.
Artık terör için aynı şeyi söyleyebiliriz. 21. yüz-
yılda dünyanın hiçbir yerinde, hiç kimse kendi-
ni teröre karşı güvende hissedemez.
Terörün kurbanı olmak için herhangi birgerek-
çeye de ihtiyaç yok.
Ispanya'da önceki gün eşzamanlı dört patla-
mada can veren 200 ya da yaralanan 1500 kişi
arasında kim bilir kaç kişi geçen yıl yapılan ve
Bush ile Aznar'ın Irak politikasını eleştiren gör-
kemli gösterilerde yer almıştı.
Onlar haklannı savundukları insanlann yan-
daşı olduklarını söyleyenlerin saldınlan ile ya sa-
kat kaldılar ya da canlannı yitirdiler.
Buradaki çarpık mantığı anlamaya boşuna
uğraşmayın. Çünkü terörün kendi körsaplantı-
sı, tırtkusu dışında bir mantığı yoktur.
• • •
Madrid'deki saldırılar, genel seçim arifesinde
sahnelendi.
Aznar ve partisinin yeni lideri Mariano Raj-
cey seçim kampanyalarını, terör ile mücadele
temasına odaklamışlardı ve her ikisi de olayın
hemen ardından fazla düşünmeden Bask terör
örgütü ETA'yı suçladı. Bu örgütün siyasal kana-
dı ise olayın cereyan şekli ve örgütün suikastı
üstlenmemesine dayanarak suçlamalan reddet-
ti.
ETA'nın böyle birgirişimde bulunmak için ge-
rekçesi var mıydı sorusunun da bir anlamı yok.
Çünkü 1959 yılında Franco diktasına karşı
kurulmuş olan örgüt, kısa süre sonra kendi ku-
ruluş gerekçesinden bağımsızlaşarak kör ey-
lemlere başladı.
Nitekim Ispanya'da dikta tarihe karışıp de-
mokrasi geldikten sonra ETAeylemden vazgeç-
mek şöyle dursun, on katına çıkardı.
Üstelik BASK sorununa demokratik çözüm-
ler sürecine girilmesinden sonra da sert çizgisi-
ni bırakmadı; tabanını hızla yitirdi, eski militan-
larının örgütten koptuklarını gördü, ama inattan
vezgeçmedi.
Üstelik son zamanlarda daha fazla özerklik
isteyen ETA ile buna şiddetle karşı çıkan Aznar
hükümeti arasında ipler iyice gerilmişti.
Ne var ki, Aznar acele etmişti. Nitekim, daha
sonra olayı El Kaide üstlenmiştir.
Aznar'ın acelesi olayı oya çevirme çabasından
kaynaklanıyor.
Bu taktiğin tutup tutmayacağını ise şu satır-
lar yazıldığı anda ertelenip ertelenmeyeceği he-
nüz belli olmayan seçimin sonucunda belli ola-
cak.
Ama sonuç ne olursa olsun, terörgibi ciddi ko-
nuyu siyasal sömürü aracı haline getiren Aznar
giderayak iyi bir devlet adamı profili çizmemiş-
tir.
•••
El Kaide'nin eylemine de haklı bir gerekçe ara-
manın bir anlamı yok. Çünkü dirençle belirtme-
ye çalıştığımız gibi, terör bir süre sonra kendini
doğurduğunu ilan ettiği gerekçeden bağımsız-
laşıyor.
Kısacası "şu terörist ya da benim teröristim
iyidır" düşüncesi yanlış ve tehlikelidir.
Nitekim El Kaide'nin beyin takımı bir zaman-
lar VVashington tarafından yaratılıp yetiştirilmiş
"iyi" teröristlerdi.
Sonra ne oldu?
Bu gerçeği hiç gözden uzak tutmamak gerek.
Teröre karşı alınması gereken en güzel ve çar-
pıcı tavrı, olay gecesi Gençlerbirliği'nin başanlı
başkanı "llhan Cavcav" sergiledi.
"Bizim, maçın başka yere alınması talebimiz
yok. GiderIspanya'da oynarız, spor teröre bo-
yun eğmez", dedi Sayın Cavcav.
Ama dünkü gazetelerde, bu kulübümüzün,
Dışişleri'nin de görüşünü alarak, maçın başka
yere alınmasını isteyebileceği haberi vardı.
Böyle bir davranış, emsal ve mütekabiliyet il-
kelerinden yola çıkarak haklı görülebilse bile yi-
ne de yanlış olacaktır.
Batı'nın çifte standardından ve önyargıların-
dan haklı olarak yakınan Türkiye onlar gibi dav-
ranmamalıdır.
Terör konusunda gâvura kızıp şiddet karşı-
sında tavır bozmanın anlamı yok.
'Hedefleri laik cumhuriyet'ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Niğde Millervekili Or-
han Eraslan, Ulukışla ılçesinde
AKP'nin bir seçim aracında yer
alan "84 yılük karanlığa son" ya-
zısıyla ilgilı olarak cumhunyet sav-
cılığına suç duyurusunda bulun-
du. CHP Niğde Milletvekili Orhan
Eraslan Eraslan, "Kurtuluş savaşt-
mıZL, Kuvay-ı MiOiyeyi, TBMM'yi,
ulusal egemenliği ve cumhuriyeti
bir bütün olarak "karanlık' gör-
mektedirler. Bu sloganı başka bir
şekilde anlamak olanağı yoktur"
dedi.
CHP Niğde Milletvekili Orhan
Eraslan, dün Niğde Cumhunyet
• CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, üstünde '84
yıllık karanlığa son' yazan AKP aracının yakJaşık 10 gündür
hem ilçe merkezinde hem de bağlı yerleşim yerlerinde
gezdiğini öğrendiğini söyledi.
Başsavcılığı'na başvurarak AKP
Ulukışla ilçe yöneticileri, ÎI genel
meclisi, belediye başkan ve mec-
lis adaylan hakkında suç duyuru-
sunda bulundu. "Anayasada belir-
tilen Türkiye Cumhuriyeti'nin te-
mel niteliklerinin kaldırümasına
yöneük propaganda yapüdıgmı"
kaydeden CHP Nığde'Mıllervekı-
lı Orhan Eraslan, Ulukışla ilçesin-
de AKP tarafından kullanılan bir
minibüsün üzerinde "tktidara el
ele, 84 yıllık karanlığa son" yazısı-
nın yer aldığını aktardı. Aracın
yaklaşık 10 gündür hem ilçe mer-
kezinde hem de bağlı yerleşim yer-
lennde gezdiğini öğrendiğini vur-
gulayan CHP Niğde Milletvekili
Orhan Eraslan şu değerlendirme-
leri yaptı:
"Burada 84 yılhk son veribnek ts-
tenen herhalde l lukışla üçemizde-
ki elektrik kesintisi degildir. 84 yıl
geriyegklildiğinde, TBMM'nin açı-
faş tarihinedenkgekBğini ve egemen-
liğin ulusa geçtiğini, Kuvay-ı Milli-
ye'yi görürüz. Aieyhine suç duyu-
rusunda bulunduğum kişiler bi-
linçli olarak kurtuluş savaşunızL,
Kuvay-ı MDIiye'yi, TBMM'yi, ulu-
sal egemenliği ve Cumhuriyeti bir
bütün olarak 'karanlık' görmekte-
dirler. AKP yetkilileri yeri de iyi
seçmişlerdir. İHmizde Kuvay-ı Mfl-
liye'nin başladığı ilçemiz olan Ulu-
kışla'da Kuvay-ı MiIUye'yi başla-
dığı yerde bitirmek ideaJi ile hare-
ket ederek cumhuriyetimize,
TBMM'ye, ulusal egemenliğe ve
anayasamızda yazüı devletin temel
nitelikJerine hakarette bulunmuş-
lardır. TBMM'nin bir üyesi olarak,
anayasada yer alan yenünimin ge-
reği olarak DGM kapsamında bu-
lunan bir suçu ihbar ermekzorun-
luluğu ile karşı karşrya kaldım. Bu-
nun için hemen ilçeden temin etti-
ğün bir aınatör kamera aracüığı ile
belirtilen aracın görûntülerini çek-
tirdim."
Kök tartısması
Başbakan'a
10 bin
lirahkdava
SAMSUN (Cumhuriyet) -
Samsun'da CHP üyesi
Turgay Öngel, "CHP'nin
kökü bereketsiz" diyen
Başbakan Recep Tayyip
Erdogan hakkında 10 bin
liralık manevi tazminat
davası açh.Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'm
CHP'nin geçmişiyle ilgili
yaptığı açıklamalara
tepkiler sürüyor. Samsun
Havza ilçesinde oturan
CHP üyesi Turgay Öngel,
Erdoğan'ın. "Cumhuriyet
Halk Partisi'nin kökü
bereketsizdir'' sözlerinden
rahatsızlık duyduğunu
belirterek rnahkemeye
başvurdu. Öngel, Havza
Sulh Hukuk Mahkemesi
Hâkimliği'ne verdiğı
dilekçede, "Kendini
Cumhumvt Halk Partisi
üyesi bulunmaktayım. Sayın
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'm 'Cumhuriyet
Halk Partisi'nin kökü
bereketsizdir' deviminde
şahsıma ve Cumhuriyet
Halk Partiiüere hakaret
etmiş olduğunu kabul
ediyorum. Bu nedenle
manevi olarak 10 bin Türk
Lirası mane\i tazminaüa
cezalandınlmasuu arz ve
talep ediyorum'' dedi.
fĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
ı yurfctaşlan
Demokratik kitle örgütlerinden açıklama
'İmir dinci,gericiveırkçı
anlayışakukkasmayacah'
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Demokratik kitle
örgütleri ve meslek odalan
temsilcileri, "Demokrasi,
özgürlük, kaduüarm söz hakkı,
UericUik ve kültüreJ geüşmişükte
Türkiye'nin yüz akı olan
tzmir'in, dinci, gerici, ırkçı ve
ayruncı anlayışlann hamaset ve
yüzeysettik taşryan çağnlanna
kulak asmayacağmı
biliyoruz" diyerek
yerel seçimlerde
sergileyecekJeri tavn
açıİdadılar. Yerel
seçim öncesi, kentin
yönetiminden
kendilerini sorumlu
tuttuklannı bildiren
kitle örgütleri ve
meslek odalan
temsiJcileri, "Bu
nedenle yerel
seçimlerde,
konuşmalann ve
vaatierin değfl, geçmiş
plan ve uvgulamaJara
da haksühk etmeden
saminüve
• Kitle
örgütleri ve
meslek
odalan
temsilcileri
yerel seçim
öncesi,
Izmir'in
yönetiminden
kendilerini
sorumlu
tuttuklannı
vurguladılar.
demokratik davTanabilecek
anlayışlann desteklenmesinin
doğru olacağmı düşünüyoruz"
açıklamasını yaptılar. TMMOB
Izmir II Koordinasyon
Kurulu'nun yanı sıra ADD,
Bedensel Engelliler Yaşam
Derneği, BESAM, Çağdaş
Hayvan Dostlan Derneği,
ÇEKÜL, Çöy-Der, DYDD, Dil
Derneği Izmir Temsilciliği,
Edebiyatçılar Derneği tzmir
Temsilciliği, Ege Orman Vakü,
GÜSEy tFOD, Izmir Kültür ve
Sanat Derneği, Izmir Multipl
Skleroz Derneği, tzmir Nüİdeer
Karşıtı Platform, Kadın
Haklannı Konıma Derneği,
Karikatürcüler Derneği tzmir
Temsilciliği, KIBATEK, Pen
— — Uluslararası Yazarlar
Derneği îzmir
Temsilciliği, Pir
Sultan Abdal Kültür
Demeği, Plastik
Sanatçılar Demeği,
Sağlık Derneği, Sivil
Toplum Kuruluşlan
Uyum Derneği,
TEMA,Türk
Kadınlar Birligi tzmir
Ö Merkezi,
TOBAV'ın ortaklaşa
yayımladıklan
bildiride, Izmir' in,
Akdeniz kenti kimliği
ön plana çıkanldı.
Kanlımcılar,
açıkJamalannda,
"tzmir'i ve Izmirie ilgili karar
ve uygulamalan önemse-
mekteyiz. Shaseti; güç, çıkar ve
baskı aracı olarak değil, biıükte
yaşamanm, paylaşmamn, ortak
aldın, dayanışmanın, yaşamı
kolaylaşarmamn ve
iyfleştirmenin araa olarak
algdryoruz'' göriişlerine yer
verdiler.
DMO'nun kasasında 380 bin dolar kaldı
Parmagayeriimürekkep
oralcayartcumhurjyel(mlr
ANKARA (CumhurhctBürosu)- Tür-
kiye, bugüne kadar Hindistan'dan ithal
ettiği "seçim miirekkebinde" yerli üre-
rime geçti. Seçimlerde mükerrer oy kul-
lanımını önlemek üzere 43 milyon 500
bin seçmenin işaret parmaklanna sürü-
len mürekkep. 28 Mart seçimlerinde ilk
kez Türk ürerimi olacak. Hindistan'dan
4 dolara ithal ettiği boyayı, Türk firma-
sından 2 dolara sa-
tın alan Devlet ~"
Malzeme Ofısi'nin
bu yolla 380 bin
doları kasasında
kaldı.
Türkiye, bugüne
kadar tüm seçim-
lerde seçmenlerin parmaklanna sürülen
mürekkep içinHindistan'dan ithalat yap-
tı. Seçmen boyası, Türkiye'nin yanı sı-
ra 32 Ortadoğu ve Asya ülkesinde kul-
lanıhyor. 32 ülkeye seçim mürekkebi
sağlayan Hindistan, rakipsiz oldugu için
bugüne kadar fiyatlan da yüksek tuttu.
DM0, ilk kez bu seçimler öncesinde se-
çim mürekkebi için yerli ürerim yapüıp
yapılmayacağını araştırdı. Bu çerçevede
ihaJeye çıkan DMO'ya 9 yerli fırma baş-
vurdu. 2 üniversite ve 2 firmanın öne
çıktığı ihaleja, en düşük fiyatı öneren
Fast Eğitün Ögretim Hİ2metleri Tıp ve
Kimya Limited Şirketi kazandı. Fast şir-
keti, 28 Mart yerel seçimlerinde 174 bin
355 sandıkta kullanılmak üzere ürettiği
190 bin adet boyayı DMO'ya teslim et-
ti. Boyalar, il ve ilçe seçim kurullanna
gönderilmeye baş-
Madrid'in Atocha İstasyonu
• Seçimlerde mükerrer oy
kullanımını önlemek üzere
sürülen mürekkep, 28 Mart
seçimlerinde ilk kez Türk üretimi
olacak.
landı.
Fast şirketinin
Genel Müdürü Ha-
sanBasriŞüküroğ-
hı, ürettikleri mü-
rekkebinhammad-
desine kadar "yüz-
de yüz yerli mah olduğunu", Hindistan
mürekkebinden daha kaliteli ve kalıcı ol-
duğunu söyledi. Daha önce Milli Savun-
ma Bakanlığı için boya üretriklerini söy-
leyen Şüküroğlu, mürekkepüzerine 1 yıl-
dıraraşnrmayaptıklannı anlattı. Bulduk-
lan formülü açıklamaktan kaçınan Şü-
küroğlu, gümüş nitrat, bazı kimyasal mad-
deler ve bitkiler kullanarak mürekkep
ürettiklerini söylemekle yetindi.
İ M G E K İ T A B E V 1
Can
Y A Y I N L A R I
CanDündarKİtapbrı
Kftapiannı İmzalıyor
Bursa Tüyap Kitap Fuarı
imge Krtabevi Yayınları Standı
Bugün Saat 14:00 -17:00
Sav«|ta N* Yaptın B*tx?
* KOy EnıtitOlcri
» Senım Gençligim
~* Y*rlm
Hayata vc Sly«»te Diir
12 M»rt thtiunr
LMGE
kıtabevı
Yayıne.ı
An • Kıu ay AnKara - Kjala>
Krtabevi
Antera - KmJay
O:Z41S<eiO-ll m 312)417503546
Krtatevı
Aniara - Kıaia>
T*(3UM"O973
Kıtabevı / Dajın-'
Istarbul - Kadıkfiy Bodrum #
y2us lUpvış MCTKSZI
Madrid'in Atocha Istasyo-
nu'ndan kalkan trenle üç yıl ön-
ce Toledo'ya gitmiştik. Toledo,
Mancha'lı Don Kişot'un dolaştı-
ğı bölgenin merkezindeki tarihi
kentlerden birisiydi. Madrid, mü-
zeler ve sanat galerileri kenti.
Madrid, futbol kenti, festivaller
kenti, müzik kenti.
Madrid'in en ünlü yemeği de
Payeya. Oğlumuz Reşat, Mad-
rid'de öğrenciyken bu kenti gör-
meye gitmiştik. Reşat bize Paye-
ya'yı öve öve bitiremiyordu. Bu
arada Reşat'tan Payeya sözcü-
ğünün nereden geldiğini öğren-
dik.
Payeya, bir balıkçı yemeği. Bir
tencere içindeki pilava atılmış de-
niz ürünlerinden oluşuyor. Mid-
yeden başlayarak hertüriü deniz
ürününü bu yemeğin içinde bu-
labilirsiniz. Payeya, Arapça "ba-
kaya" yani artık sözcüğünden tü-
retilmişti. Balıkçılar denizden ar-
tan, yani bakaya olan her şeyi pi-
lavın içine atınca Payeya yeme-
ği ortaya çıkıyordu.
Madrid'de 200 insanın ölümü-
ne 1500 insanın yaralanmasına
neden olan patlamalann en bü-
yüğü Madrid'in Atocha Istasyo-
nu'ndagerçekleşmişti. Patlama-
nın büyüklüğü, acımasızlığı dik-
kate alındığında bunu Bask böl-
gesinin bağımsızlığı için müca-
dele eden ETA'nın yapmayacağı
gibi bir düşünceye kapıldık.
ETA, bu kadar acımasız ve hal-
ka yönelik eylem pek yapmıyor-
du. Ancak Ispanyol hükümetinin
sözcüleri başından beri ve ilk an-
dan itibaren bu eylemi kesinlikle
ETA'nın yaptığını öne sürdüler,
sürmeyedevam ediyoriar. Bu ara-
da ETA eylemi üstlenmedi. El-Ka-
ide adına gelen açıklamalarda ise
bu eylemi kendilerinin yaptığı id-
dia edildi.
Bu yazıyı yazdığım sırada hâlâ
bu eylemin kimin tarafından ya-
pılmış olduğu netlik kazanmamış-
tı. Fakat Ispanyol hükümet söz-
cüleri ETA'daki ısrarlanndan vaz-
geçmemişlerdi. Nedenini araştır-
dım. Ispanya'da önümüzdeki haf-
ta genel seçimler yapılacak. Ikti-
dardaki Aznar'ın sağcı Halkçı
Partisi seçim kampanyasında
"ETA'yı yok edeceğiz" sloganını
temel bir siyasi hedef olarak önü-
ne koydu. Ispanyol milliyetçiliği-
nin oylannı bu yolla kazanmak is-
tiyor. Işte tam bu sırada meyda-
na geten patlamanın sanki ETA ta-
rafından yapılmasını ister bir tu-
tum içindeler. O zaman daha bü-
yük bir kitlesel destek kazana-
caklannı umuyorlar.
El-Kaide bu eylemi yapamaz
mı? Yapabilmesi mümkün. Çün-
kü Ispanya hükümeti Irak'ın iş-
galine en başından beri en karar-
lı desteği verenlerden. Bu neden-
le Ispanya'nın cezalandmlmasının
onlar açısından bir anlamı var. Ay-
nca Ispanya, KuzeyAfrikalı Arap-
ların yoğun olarak bulunduğu bir
ülke. Faslılar, Tunuslular çok es-
ki yıllardan beri Ispanya'da yaşı-
yorlar. El-Kaide bunlararasından
kendisine bir destek sağfamış
olabilir. Bu nedenle Ispanya'da
yaşayan Arap nüfus şimdi yeni
bir ırkçı tepkinin hedefi haline ge-
lebilir.
• • •
Burada kafaları en çok meşgul
eden soru El-Kaide ile ilgili. Başı
sonu belli olmayan, merkezi olma-
yan, bütün dünyayı karşısına al-
mış bu örgüt nasıl oluyor da bu
kadar etkili eylemleri yapabiliyor,
sürdürebiliyor? Göründüğü ka-
danyla hiçbir ülke El-Kaide'yi des-
teklemiyor. Bu nedenle kendile-
rine üs olarak kullanabilecekler) bir
ülke yok. O zaman bu kadar güç
nereden geliyor sorusu kafalara
ister istemez takılıyor.
Çünkü bu kadar etkili eylemle-
ri, sürekli şekilde yapabilmek için
bir ülkenin, hatta büyük bir ülke-
nin desteği gerekir. Yoksa böyle-
sine sürekli bir eylem yapabilmek
mümkün olmaz. Şimdiye kadar
böyle bir örneğe pek rastlamadık.
Tabii bu arada kargaşa içinde-
ki Irak ve Afganistan, bu tür ör-
gütterin militan bulmasına, oralar-
da eğitim yaparak eylemlere ha-
zırlanmasına olanak sağlıyor. Ya-
ni, terörü önlemek üzere müda-
halede bulunduklarını söyleyen
ABD ve müttefikleri, yaptıklarıy-
la terör eylemlerine zemin de ha-
zıriamış oluyorlar.
Madrid'in Atocha Istasyo-
nu'ndaki görüntüler insanın yüre-
ğini dağlryor. Insanlık, ne korkunç
birdönemden geçiyor. Biryanda
işgal edilmiş ülke Irak duruyor,
öte yanda bu ülkenin içindeki kar-
gaşanın da etkisiyle terör bütün
dünyaya saçılıyor.
Payeya, Araplardan kalma bir
geleneksel yemek. Ispanya'nın
her yerinde bu yemeği yiyebilir-
siniz. Ispanya'da yaşayan Arap-
lar, geçmiş tarihin bir mirası gibi.
Ama şimdi bu tarih, bir kamplaş-
ma ve bir intikam için bir zemin
olarak kullanılıyor olabilir mi?
Terörü önlemek için ortaya çı-
kan Bush ve ekibi geldiğinden
bu yana terör arttı mı, azaldı mı?
Bu siyaset yeniden terör üretmir
yor mu?