Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 MART 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab « cumhuriyet.com.tr 13
Madrid'deki eylemlerin ardından alarma geçen Avrupa ülkeleri güvenlik önlemlerini arttınyor
'Sırakimegelecek' korkusuDış Haberler Servisi - Ispanya'nın başkenti
Madnd'de önceki gün Atocha, Santa Eugenıa
^e El Pozo garlannda üç trene düzenlenen kan-
lı eylemleri kımin yaptığı tartışmalan sürerken
reredeyse bütün Avrupa ülkelen, sıranın ken-
cilenne gelebileceğı korkusuyla alarma geçti.
Madnd'deki saldınlarda e n az 199 kişı öl-
dü, 1430 kışi de yaralandı. Ebu Hafız El Mıs-
n Tugaylan örgütü önceki gün El Kaide adı-
na eylemı üstlenmişti. Ancak tspanyol hükü-
nıetı, hiçbır olasılığın göz ardı edilmeyeceğı
açıklamasına karşın saldmlan Bask bölgesı-
nin bağımsızlığı ıçin savaşan ETA'nın düzen-
lediğı konusunda ısrar edıyor.
Selefı hareketıne baglı El Muhacırun gru-
bunun liden Ömer Bekri, Italyan La Reppub-
lica gazetesine verdığı demeçte. saldmlan El
Kaide'nin üstlendiğine ilişldn mektubun ger-
çek olduğunu ve bir sonraki hedefin Italya
ERÖR UZMANIÖZCAN:
'Devletler
cenaze
kaldırıyor'• Küresel olanaklan kullanan
teröristlerin, devletlerden bir adım
önde olduğuna dikkat çeken
Özcan, "Türkiye'nin artık önleyici
strateji geliştirmesi gerektiğini"
vurguluyor.
SERIAÇEŞ
ANKARA - tspanya'da tren istasyonlanna
yapılan saldırlan değerlendiren terör
uzmanı AB Nihat Özcan, "Bu saldınlann
in daha önce Fransa'da ortaya çıkû.
Örgüt, sağ göstcrip sol vurdu" diye
konuştu. Ozcan, Türkiye'nin bu
olaylardan ders çıkarması gerektiğini dile
getirdi. Istanbul'da Mason Locası'na
yapılan saldınnın istihbarat zafiyetini de
ortaya çıkardığını belirten Özcan, "Sakun
tamamen tesadüf olarak akamete
uğramışür (başansız olmuştur).
Türkiye'de, bu terör örgütlerinin hedefı
olabOecek çok sayıda Amerikan, îngiliz ve
Yahudi sermayeti şirket var. Dinci terör bu
hedeflere bundan sonra da yönelebiür.
Türldye bu aşamada önleyici strateji
getiştirmeir diye konuştu. Özcan şunlan
söyledı: "ABD gibi rakip tanımaz bir gfiç
varsa, ona karşı olanlar kendi güçleri
doğrultusunda bir alan yaratacakJardır.
Bu güçler cevabı asimetrik tehdit
kuHanarak vermekte buluyor. Bunu
yaparken de küreseDeşmenin yaratbğı
imkânlan sonuna kadar kuUanryor."
Terör örgütlerinin küresel düşünüp yerel
hareket ettiğini kaydeden Özcan,
"Türkiye'de de bu eylemJer yapıkü.
Baü'nın sembolkrine saldırıldi. İspanya
zaten ABD poütikalanna hizmet eden bir
yapı olarak algüanıyor"
değerlendırmesini yaptı. Etnik ve
ideolojik terorizmin, dinı referansh teröre
göre çok farklı oldugunu belirten Özcan,
"Etnik ve ideolojik terörün hedefînde
smırlamalar vanfar. Çıkış noktası kendi
ideolojisi ve kökenidir. Dini referansh
terör ise şiddeti bir zorunhıtuk olarak
görüyor. Dfişman taıumlaması diğerine
göre çok geniş. AJlah adına yapıyor,
kendini savaşta görüyor ve ökhırmenin
kntsal bir iş oldugunu savunuyor" diye
konuştu. Özcan, Ispanya'daki eylemleri
ETA'nın yapmış olma olasılığının düşük
oldugunu savunarak "ETA'nın hedefi
tamamen kamu görev lileri, poüsleıie
sınırh. Eytemin tarzma bakmca El Kaide
gibi görünüyor" dedi. Teröristlerin
devletlerden bır adım önde olduğuna
dikkat çeken Özcan, karar alma
süreçlerinde ve devletlerin birbirleriyle
ışbirliği yapma konusunda çok yavaş
davranıldıgını vurguladı Özcan,
"Örgütierin önünde karar abp
çözümlenu» yapanuyorlar. Ancak cenaze
kıkhnyorlar. Bu eyiem de ilk önce
Fransa'da ortaya çıkn. Ama bunu
FYansa'ya gösterip tspanya'ya yapü.
Benzer eyJemler Italya'da dâ olabüir" diye
konuştu.
Fransadaki patlayıcı
İstanburdakilerle aynı
Fransa'da Aralık 2003'te Liberation
gazetesine verdiği küçük ilanla polisle
rıaberleşen AZF adlı örgüt, 3 milyon dolar
ve 1 milyon Euro istedi, paralann
getirilmemesi durumunda tren yollannın
9 ayn noktasına yerleştirilmiş bombalann
patlahlacağı tehdidinde bulundu.
Fransız güvenlik birimlerinin uzun süredir
ılarmda olmasına karşın patlama
tıaberleri tspanya'dan geldı. îstanbul'daki
saldınlarda nitrat ve mazot kullanılmıştı.
\ynı maddeler Fransa'da bulunan
petlayıcıda da yer alıyordu.
I
spanya'daki saldınları El Kaide'nin mi ETA'nın mı yaptığı
tartışmaları sürüyor. El Muhacirun örgütü lideri Bekri,
saldırıyı El Kaide'nin yaptığına inandığını ve bir sonraki
hedefin Italya olabileceğini öne sürdü. ABD'ye destek veren ve
Irak'a asker gönderen ülkeler saldırı korkusuyla diken üstünde.
bul Kartal saldınlannın sorumluluğunu üst-olabıleceğıni söyledı. Bekri. "Mektubunger-
çek oldugunu ve saldınlan El Kaide'nin yap-
üğını düşünüyorum. Bir sonraki hedef 1taha
olursa şaşn-mam" dedi. Operasyon tarzının El
Kaıde'yı düşündürdüğünü ve hedef seçımıne
şaşırmadığını belirten Bekn, şunlan söyledı:
"Geçen ekünde Usame bin Ladin yayımladı-
ğı mesajda, Irak'ı ve kendOerini \unui düşman-
lar arasmda İspanya"vı da say nuşö."
El Kuds El Arabı gazetesı, kendılerine e-pos-
tayla gönderilen Ebu Hafiz El Mısri Tugayı im-
zalı bildinde, El Kaide'nin Madrid ve lstan-
lendiğinı bildırmıştı.
Hükümet hâlâ ETA dlyor
Başbakan Jose Maria Aznar, "Her taşm al-
ona bakacağız. Her türlü ipucunu değerlendi-
recegn" dedı. Önceki gün kesin dılle ETA'yı
suçlayan Aznar, dün hiçbır olasılığı göz ardı
etmedığini söyledi. Bask radıkalleri ya da kök-
tendincıler arasında fark olmadığını ıma eden
Aznar, "Dinsel ya da etnik fanatizm ayıu pa-
HER YER CESET DOLU - îspanya'nın başkenti Madrid'de önceki gün Atocha. Santa Eugenia ve El
Pozo garlannda öç trene düzenlenen kanlı eyiemlerde en az 199 Idşi öldü. 1430 kişi de >*u aiaudı. Madnd'i
kana bulayan saldınlar A\rupa'>ı da alarma geçirdi. Irak'ta asker bulunduran İtaha, guvenük
önlemlerini artürdL Belediyeler, polis ve diğer shil makamlardan önlemleri sıküaşürmaiaii istendi. (AP)
ranın iki yuzü" dedi. Dışişlen Bakanı .\na
Palack) da "Her şey bu korkunç loymun ETA
imzası taşKİığını gösterivor. Çok güçlü ipuçla-
nnuz, çok güçlü ön bilgilerimiz var. Kullanı-
lan padayıcı, çahşma bicimleri ETA'vı işaret edi-
yor" dedı. Palacıo, köktendincı terör ihtıma-
lınin de ıncelendiğinı belirtti.
Cadena Ser radyosu, trenlerden btnnde bır
ıntihar komandosunun bulunduğunu ıleri sürdü.
Içışlen Bakanlığı ıle hükümet sözcüsü Eduar-
doZaplana ise bu olasılığı yalanladı. "Bütün iz-
ler ETA'yı işaret ediyor" dıyen sözcü şunlan
söyledi "Bazılankafakanşbncısenaryolarlail-
güenhor. İntiharsaldınsı olsa sonışturmanm bu
aşamasuıda bilinirdl Sonra da ortaya, El Kaide
mektubu çıkn. Potis. bu grupiann saktanlan üst-
lenmek için 2-3 ay beklediğini söyiüyor." Zapla-
na, 2 ETA mılıtanının 29 Şubat'ta yakalandığı-
nı ve 506 kılogram patlayıcı ıle 30 kilogram di-
namit ele geçırildiğini hatırlatarak
"Bunlann yanında bir harita da var-
ıfa. Bunun da saldınlaria ilişkisi var ve
kuüanılan padayıcı, ETA'nın kullan-
dığı dinanıit" dedı.
Bask bölgesı Başbakanı Juan Jose
lbarretxe hükümetin ETA ısranna
karşın saldınlann arkasında kımın ol-
duğu konusunda cıddı şüpheler bulun-
duğunu söyledı.
Bu arada, ETA dün ılk kez bir bıl-
dın yavımlayarak saldınlarla ılgısı ol-
madığuıı açddadı. Bask televızyonun-
dan okunan bildinde örgütün saldı-
nlarla ilgısı olmadığı vurgulandı.
Asker gönderenler tetikte
Madnd'ı kana bulayan saldınlar
Avrupa"yı da alarnıa geçırdı. Irak'ta as-
ker bulunduran ttalya, güvenlik ön-
lenılerinı arttırdı Beledıyeler, polıs ve
diğer sivil makamlardan önlemleri sı-
kılaştınnalan ıstendı. Fransa da alann
dunımunu "sarTdan "turuncu"ya çı-
kardı. Tunıncu düzeyin suç ve terör ey-
lemiriskinekarşı sa\
r
unma amacını ta-
şıdığı, toplu taşıma araçlannda gü-
venlik önlemlennin antınlacağı belir-
tıldı. Irak'a asker gönderen Polonya da,
güvenlik önlemlennı arttırdı. Sınır ge-
çış noktalan, havaalanlan ve tren ıs-
tasyonlannda guvenhği ve denetimı art-
tınna karan alındı. Macaristan'da de-
mır>'ollannda \e garlarda güvenlik
onlemlen arttınldı. Avrupa gazetele-
n de dün, kıtanın büyük bır terör dal-
gasının hedefı olabileceğı uyansında
bulundu. Alman Dıe Welt. "tspan-
ya'da olanlar, Avrupa'da terörün El
Kaideleşmesidir" diye yazdı. Haber-
de. "tslamcüann icat ettiğu hüküme-
ti devirme amacı gütmeven, mümkün
olan en büyük acıyı ve kargaşavı yarat-
nıa>ı hedefleyen taktiku\gulandı" de-
nıldı. îngılız The Tımes, bombacıla-
nn büyük ölçüde sivıl kayıp yaratma
hedefinin, A\Tupa"da uygulanan terör
taktıklerinde önemlı bir değişikliğe
işaret ettığını yazdı. Gazete, "Eylem-
lerin vahşüiği El Kaide ya da vandaş-
lannın saldınlannın özeüiklerini taşj-
yor. .\şın uçlar arnk birbirinin yöntem-
İerini kop>a edhor, birbirlerine silah
sağlıyor ve ortak düşmana karşı eşgü-
dümİü saldınlar düzenlhOT" diye yaz-
dı Belçika'nın Le Soır gazetesinde,
-Bask terörü \a da İslanıcı terör, Av-
rupa'nın da Bin Ladinleri beslediği ve
hedef haline geldiği orta\a çıkü" de-
nıldı.
Iktidarın işine ETA geliyor
Seçime 3 gün kala patlayan bombalar seçmen tercihini etkileyecek. Sorumlu Bask
örgütü ise Halkçı Parti koltuğu garantileyecek, ancak suçlu El Kaide ise oy kaybedecek
Dış Haberier Servisi -İspanya'nın
başkenti Madrid'de önceki gün üç
ayn istasyonda üç ayn trene yerleş-
tırilen, yüzlerce kişinın öhnesine,
1430 kişinin de yaralanmasına yol
açan bombalı saldmlar, yann ya-
pılacak genel seçimlerin sonuçla-
nnı da büyük ölçüde etkileyecek.
Seçim kampanyasında Bask böl-
gesinin bağımsızhğı için savaşan
ETA'nın tamamen yok edilmesini
öne çıkaran iktıdardakı Halkçı Par-
ti (HP). saldmlan bu örgütün yap-
tığı karutlanırsa, oy oranını daha da
arttmp bir kez daha yönetime ge-
lecek Saldmlan önceki gece Ebu
Hafız El Mısn Tugaylan örgütü,
El Kaide adına üstlenmişti Ancak
hükümet hâlâ ETA'yı suçluyor.
Saldınlar, Ispanya'yı ABD'nın
yakın müttefiki olduğu ve Irak'a
1300 asker gönderdiği için cezalan-
dınnak amacıyla gerçekten El Ka-
ide tarafından düzenlendıyse, yok-
lamalarda önde giden HP'nin se-
çimi kazanması tehlikeye girecek.
Muhalefetteki Sosyalıst Parti,
hükümeti ABD'ye destek verdiği
ve Irak'a asker gönderdiği ıçın eleş-
tirmış, haUan çoğunluğu da birlik
göndenlmesıne karşı çıkmıştı. El
Kaide sorumluysa. Sosyalistleroy-
lannı arttıracak.
'Aznar yalan söylüvor'
Sıyası gözlemcıler. saldmvı ger-
çekten seçım sürecını olumsuz et-
kılemek içuı ETA'nın düzenlemış
olmasının HP'nin ekmeğıne yağ
süreceğım belirtiyor.
tspanya'da, ETA'nın sıyası ka-
nadı olduğu gerekçesıyle yasakla-
nan Bask partisı Batasuna da, Baş-
bakan Jose Maria Aznar'ı kanlı
tren saldınsının sorumlulan hakkın-
da "yalan söylemekle" suçladı
Parti sözcüsü Arnaldo Otegi,
"Hükümet başkanı, Madrid'deki
sakhnyı yapanlan bün or, ama ya-
lan söylüvor" dedı. Başbakanın
seçimlere kadar ETA ıddiasını öne
süreceğinı belırten sözcü, saldm-
nın Irak'a tspanyol asken gönde-
rilmesiyle ilgili olduğu görüşünü
yineledi.
Madadrid'de
meydana gelen
kanh saldınlann
ardından 3 gün
yas ilan edilen
tspanya'da halk
yaşamlannı
jitirenler için
anma törenleri
duzenüyor.
(Fotoğraf:
REUTERS)
ETA ŞAVINI
ÇÜRÜTEN
NOKTALAR:
• Örgüt bugüne kadar bu boyutta
bır eylem düzenlemedı.
• ETA belirli kişileri hedef seçiyor
ve sıvillere zarar verebilecek eylemler
öncesınde polisı uyanyor.
• Devlet yetkililenni, siyasilen ve
gazetecılen hedef seçiyor.
• Eylemlermi bombalı araçlar ve
sılahlı saldınlarla gerçekleştiriyor.
• Örgüt gücünü büyük ölçüde yitirdi.
AÇIKÇA
ŞÜKRÜ StNA GÜREL
•Al-Ven'
Kıbns görüşmelerinde dün "al-ver" süreci başla-
dı. "Al-ver" ilk bakışta "alavere" sözcüğünü, hatta
"alevere-dalavere" deyimini çağnştırıyor. "Alave-
re", Türk Dil Kurumu Sözlüğü'nde "birşeyin elden
ele geçmesi" olarak; "alavere-dalavere" de "hileli,
düzenli bır iş yapmak, yalanla dolanla iş görmek"
olarak açıklanıyor. "Al-ver" sürecinin çağrıştırdı-
ğı sözcüklerin tanımına ne kadar yaklaşacağı-
nı şimdiden bilemeyiz ama, bu Annan Planı sü-
recinin başlangıcından beri ilgili ilgisiz bazı "ta-
raf"lann tutumlannda, zaten bir "al-ver" nryeti de-
ğil, "alavere-dalavere" niyeti olduğu artık belli...
Aslında şimdiye kadarki süreçteki "alavere-dala-
vere", Türkiye ve Kıbns Türkü'ne karşı yapılan hak-
sızlıklan olağan kılmak, yalanla, dolanla, kandırma-
cayla Türkiye'nin ve Kıbns Türkü'nün hak ve çıkar-
lannı ortadan kaldırmak amaçlanna yönelik oldu. "Çö-
züm" diye başkalarının Kıbns'ta iki halka ve il-
gili taraflara dayatacakları, başından beri hak-
sız, hukuksuz temellere dayandırıldığı halde, bu
önce gizlendi, sonra da unutturuldu. Üstelik bu
dayatmanın, sonunda Kıbns Türkü'ne ve Türki-
ye'ye ne olursa olsun kabul ettirilmesi, "alave-
re-dalavere" işinin "özü"nü oluşturdu.
Sonunda, "üçkâğıtçı"n\r\ masasının çevresine,
üçkâğıt işleminin kandırmacasına boyun eğmeyi
önceden kabul edip bir ucuz parsa peşinde kuzu
kuzu toplanıp cebindekilerı masaya koyanlar gibi,
"taraf"lar, Annan ın masasının çevresine kümelen-
diler: Zaten kaybedeceği hiçbir şey olmadığın' ve
her durumda kazanacağını bilen, bunun için üç kâ-
ğıdin üçüne birden oynayabilen Papadopulos. Za-
ten kazanacağını kazandığını düşünen, bunun için
oyunun bir an önce, bir maraza çıkmadan bitmesı-
ni sabırsızhkla bekleyen M. AJi Talat. "Oyan"u ba-
şından ben gören, şimdi de "üçkâğıdı" açıkça or-
taya seren Denktaş. Masanın biraz ötesinde bek-
leşenler de var, "biz de sıramızı savalım, şu al-ver
işini bitirelim" diye... Bunlar: Çevresinde Amerikan-
ca konuşan bırtakım insanlann, yanındakı Cüneyd
Zapsu ya benzeyen birinin kulağına, "merak etme-
yin, biz, sonunda Annan'a söylenz, sizparanızı kur-
tanrsınız, şimdi cebınizde ne varsa masaya koyun,
gensini bize bırakın" sözlerini kendilerine Zapsu kı-
lıklı adam tercüme ettığinde sevinip kabına sığama-
yan ve "bir aksilik olmasa da şu ış bitse, Denktaş
da ıkide bir 'üçkâğıt bu
1
diye ahaliyi uyandırmasa"
diye söylenen Tayyip ve Abdullah beyler... Ve ken-
dileri adına oynanan bu sonu belli kumann sonucu-
nu endişeli bır biçimde bekleyen kalabalık... Kala-
balıktaki haklı endişeyi yatıştırmayı her nedense
kendisine iş edinmiş bir sürü Hasan Cemal ben-
zeri de telaşla dolanıp "Işler iyı gidiyor, siz Denk-
taş 7 dinlemeyın" diye bağınyor...
Bu kadar "teşbih" 1az\a... Konununaslınagirmek
gerekli. Nereden başlayalım? En doğrusu, "bü-
yük"\en başlamak. Dünkü haberier ABD'nin Kıb-
rıs -ve tabii Kuzey Irak- konusunda nasıl bir tu-
tum takınmakta oldugunu gösterdiği için, pek
iç açıcı değil. Zaten, Bush'un "Merak etmeyin,
boşluklan doldururken Annan 'ın sizi gözetmesinı sağ-
lanz" sözlenne itibar etmek. başından beri akıl ışi miy-
di? Tayyip Erdoğan bılmiyor olabilir, ama kendisine
Dışışleri'nden. "Bu Amerika'da etkilibir Rum lobi-
si vardır ve Başkan 'lar, hele seçim yıllannda, bu lo-
binin bir dediğini iki ettirmezler" diye söylenmedi
mi?
Bir de tabii AB'nin tutumu var. Başından beri
yok saydıklan KKTC'nin şimdi fîilen ortadan kal-
dınlmasında kendisi için yarar gören, bunun için
Annan Planı'na asıl bel bağlayan, taraf olan
AB'dir. Önceleri Kıbrıs Türkü'nün AB içinde eri-
yip yok olacak bir azınlık haline gelmesini en-
gellemek için kalıcı istisnalar ve ayrıcalıklar da
dahil her türlü önlemi alacaklannı söyleyen, ama
şimdi kalıcı değil ancak geçici "derogasyon-
lar'öan söz etmeye başlayan da AB. AB yetkili-
lerine göre, artık bu koruyucu düzenlemelerin de-
ğiştirilemeyecek "birincil" hukuk kuralı haline geti-
rilmesi mümkün değil. Neden? Çünkü bunun yapı-
labilmesi ancak AB üyesi devletlerin parlamentola-
nnın onayıyla mümkün. 1 Mayıs'a yetişmez. 1 Ma-
yıs'a adadan 80 bin Türk'ün, Türk askerinin sürü-
lüp çıkartılması, 80 bin Türk'ün sokağa bırakılması,
onlann yerine onbinlerce Rum'un yerleştırilmesı ye-
tişir, ama "derogasyonlar" yetişmez!
Peki bu ahlaksızca sürdürülen oyuna Kıbns Türk-
leri ve Türkiye kuzu kuzu razı olacak mı? Denktaş,
geçen gün haklı olarak yenı bir konuyu açtı: KKTC
Meclisi'nin Annan'ın sorusunu referanduma götür-
mesi için bir yasa yapması gerekıyor. KKTC Anaya-
sası'nda "değıştirilmesi teklifbile edilemeyecek" hü-
kümler var. Hadi bu hukuksal sorun aşıldı diyelim.
Referandum Yasası hangi usulle Meclis tarafından
kabul edilecek? Tapu Kadastro Yasası gibi mi, ana-
yasa değışikliği gibi mi? Elbette anayasanın ne-
redeyse tümünü ortadan kaldıracak bir sonuç
verebilecek olan bu yasal düzenleme, en azın-
dan anayasa değişikliği usullerine uygun olarak
ele alınmalı.
Bunun da ötesinde, şimdi Kıbns Rum Parlamen-
tosu'nda yapılan bir tartışmaya da kulak vermek
gerekli: Milletvekilleri, referandumdan çıkacak "evet"
oylannın sonuç doğurması için gerekli oranın yüz-
de 65 mi, yoksa yüzde 70 mi olması konusunu ele
alıyorlar. Onlar, devletleri ortadan kalkıyor değil, tam
tersine bir katılımla biçim değiştiriyor diye böyle
güçlü bir "evet"\ gerekli buluyorlar. Ya KKTC hal-
kı? Onlar devletlerini hiçbir zaman "olmamış"
sayan bu düzenlemeye yüzde kaçla "evet" der-
lerse hüküm ifade etmelî? Yüzde kaç "ben hiç-
bir zaman yoktum, artık hiç olmayacağım" dedi-
ğinde, bu, halkın geriye kalanı için de kesilmiş
bir hüküm haline gelmeli?
Bütün bunlara, ABD'nin. AB'nin, BM'nin ve M. Ali
Talat'ın yanıtı aynı: "Bir süreç başladı, pişmiş aşa
su katmayın." Herhalde bu aşı, tadı ne olursa olsun
yemek niyetinde olduklannı zaten başkalanna da söy-
ledikleri anlaşılan Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül
de bu gruba katılacaktır.
Bu "al-ver" sürecine 22 Marttan itibaren Türk
ve Yunan hükümetleri de oturacaktır. Karaman-
lis, Papadopulos'a bütün desteği vereceklerini
açıkladı. Şimdiye kadar masada istedikleri. Türk as-
kennin ve 1974'ten beri adaya yerieşmiş bulunan
bütün Türklerin adadan sürülüp çıkanlmasını, Türk-
lerin bir azınlık olarak Kıbns'taki Rum devletine mon-
tajını isteyen ve başka bir şeyi kabul etmeyeceğini
açıklayan Papadopulos, Karamanlis hükümetinin
tam desteğine sahiptir. Ya Denktaş? Onun arka-
sında Türk hükümeti var mı, yok mu, belli değil.
Ama Türk halkı var.
Bu "al-ver", daha doğrusu "alavere-dalavere"
süreci, şimdi yeni bir aşamaya giriyor. Yakında so-
nuçlanır. Biz de kimin ne verip, ne aldığını Denk-
taş'tan öğreniriz...