Katalog

•MART 20O4 PAZARTESİ CUMh'jRİYET SAYFA 17 Mülkiyeliler'de Yeni Dönem rvü'kıyeliler Birliği'nde bayrak Ali Çalak ve arkadaşlanna devredildi. "Yaii yönetim ilk biidırisincte "genel rranzara"y\ çizdi: "Ülke düzeyinde, ejljslararası alanda Kıbns sorunu, JAB ûyeliği süreci ve Irak'taki gdişmeler, içpolitika açısrndan ülrede gelişebilecek yeni bir terör dâgası ve kamu yönetiminde r&orm tartışmalan, ekonomide suıan işsizlik, büyüyen gelrr dağılımı aoaletsizliği ve kronik yoksulluk gibi olçularia yine önemli bir dcneme g/rnektey/z. Mülkiyelilerin topluma borcunu, sadece devlet yönetiminin çeşitli kademelerinde görev alarak değil, ülkemizde demokratik, sivil toplumun gelişimine etkin kaülımıyla da ödemekzorunda olauğuna inanıyonız. Bu konumun bize yûklediği sorumluluktan kaçınmamız mümkün değvidir." Ve ılk sorumluluk... Mülkiyeliler Biriiği, AKP'nin kamu yöneiimi reformunu değerlendirmek üzere ciddi bir çalışma grubu oluşturuyor. TBVIA'nın Yeni Kampanyası TEMA Vakfı, 7 Mart'tan itit»aren "Bir kanş toprak daha kaybetmemek için birmilyon fıdan" kampanyasını başlatjyor. TEMA Mütevelli ler Heyeti Başkanı Hayrettin Karaca ve çevre dostlarının kurduğu TEMA bugün 12 yaşında ve yüz t»inlerce bağışçısı, 220 bin gönüllüsii var. 1 fidanın bedeli 2.5 milyon lira. Ağaçlar, kavruk topraklarda boy atmak için sizleri bekliyor. ISIK KA.NSU Yılmaz Ateş'in Kampanya KurgusuBaşta anakent adayı Yılmaz Ateş olmak üzere CHP'nin Ankara adaylan seçim kampanyalannın kur- gusunu sağlam birzemine oturtuyorfar... AKP'nin kamu yönetimi reformu neyi amaçlıyor? Tüm kamu hizmetlerini yerelleştirip özelleştirirken sosyal devleti tasfiye etmeyi, tüm kamu hizmetle- rini satın alınırhale getirmeyi amaçlıyor... Reformun bu açıdan sonucu ne olacak? Kentlerin varoşlann- da ve tüm ülkede kabaran yoksullaşma tjrmanacak... AKP'nin, bu yoksullaşma karşısında "sosyal dev- let" ilkesinin yerine koyduğu ne? Yoksullara, kur- duklan dinsel vakıfiaria Melih Gökçek'in yaptığı gibi sadaka niyetine kömür, yiyecek, giyecek da- ğıtmak... AKP, yurttaşlara iki seçenek sunuyor Ya sağlık- tan eğitime, bayındırlıktan kültüre değin tüm hizmet- lerin -paran varsa kuşkusuz- müşterisi olacaksın ya da dilenci konumuna düşüp dini vakıflara, Me- lih Gökçek'e yalvaracaksın. Işin cinliği şurada: Sosyal devletin içi boşatolır- ken bu alan dini vakıflarca ya da Melih Gökçek ör- neği belediyecilikle dolduruluyor, çaresizlik içinde bocalayan yoksul insancıklar da bu yolla manevi açı- dan onlara borçlandınlmış oluyorlar. Borçlanmanın karşılığı ne? AKP'yi destekleyeceksin, sorgusuz suaisiz Melih Gökçek'e oy vereceksin, dini vakıfla- ra boynu bükük bir şükran duygusu içine girecek- sin... Işte Yılmaz Ateş ve CHP'li diğer aday arka- daşlan, seçim kampanyası boyunca AKP'nin "borç- landınlmış" oy deposu olarak algıladığı varoşa dö- nük bu politikasının üzerine üzerine yürüyecekler, öyle anlaşılıyor... Yılmaz Ateş, televizyon programlannda, çeşitli açıklamalannda "ianeci, sadakacı değil, koruyucu kollayıcı belediyecilik;yurttaşlara elavuç açtıran de- ğil, yurttaşlann onurunu kollayan, emeklerini de- ğerlendiren belediyecilik" temalarını bu nedenle bilinçle işliyor olmalı. Yılmaz Ateş, onunla da kalmıyor, Cumhuriyetçi- liğe ve sosyal devlete de vurgu yapıyor: "Ankara, Cumhuriyet'in başkenti ve kalesidir. Ankara, halkçılığın ve sosyal devletin kalesidir. Dev- letten ne anlıyoruz? Türkiye Cumhuriyeti'ni anlıyo- ruz. Hangi Cumhuriyeti anlıyoruz? Cumhuriyeti- mizin ve partimizin kurucusu, halk önderi Ata- türk'ûn deyimiyle 'Bilhassa kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet'/ anlıyoruz." Ankara'nın varoşlarla çevrili Altındağ ilçesinin adayı Murat Uzun, geliştirdiği "yoksullukla müca- dele programı" tasanmlan aracılığıyia aynı temayı boyutlandınyor Temelyönetim anlayışımız halk be- lediyeciliğidir, sosyal belediyeciliktir, hizmet bele- diyeciliğidir." Yenimahalle başkan adayı Ufuk Ataç, "Başta kadınlanmız, çocuklanmız ve gençlerimiz olmak üzere herkesi mutlu edecek ve kucaklayacakbirya- pı oluşturacağım" derken; Çankaya adayı Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz da "Dayanacağımız temel il- keler halka ve insana yöneliktir" sözleriyle benzer tutumu sürdürüyorlar.ister inanın, ister inanmayın; 28 Mart'a yaklaştıkça Melih Gökçek'in seçilme ola- sılığı her gün biraz daha azalacak... Televizyon prog- ramlarındaki gerginliği de bu yüzden zaten... Sağlık ocaklannda verilen tedavi hizmetleri 1. basamak, yani temel ka- musal sağlık hizmetidir. Oysa AKP iktidannda, sağlık ocak- lanndaki hizmet paralıdır. Sağlık oca- ğında muayene ücreti 6 milyon liradır, enjeksiyon büyükler için 2 mityon 100 bin, bebekler için 3.5 milyon liradır, pansuman 7 milyon liradır, apse aç- Aman Hastalanmayın! ma 6.5 milyon liradır, diş çekimi 14.5 milyon liradır, kulaktan yabancı cisim çıkarma 42 milyon liradır... Denizli Tabip Odası'ndan Ersin Ça- ğırgan, son bir yılın veriierini özetliyor "Sağlık ocaklanndaki muayene sa- yısı yüzde 10-25 azalmıştır." Neden azalmış? Gerekçe açık: "Hastalar zorunlu olmadıkça sağ- lık ocaklanna gitmemektedir. Bu, özel- titde koruyucu hekimlikhizmetleri, aşı- lamalar ve izlemelerde büyük sıkıntı- lara yol açmaya başlamıştır." Sözde 1. basamak temel sağlık hiz- metleri bugün "Aamu'saldır! Hal böy- leyken AKP'nin kamu yönetimi refor- mu sonrası sağlık hizmetlerinin yerel- leşip özelleştiğinde durumun ne ola- cağını düşünün hele bir... Insanlanmız bu gidişle ölüme terk edilecek... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL 2004 Yılı SSK En Çok (Tavan) Ücret ve Primleri 195O'li yıllarda, "MaluJlük, Yaşhhk ve Ölüm Sigortalan" uygulamasına başlandıgında. prime esas alt sınır (taban) üc- reti ayda 60 (altmış), üst sınır ücreti ise 600 (altıyüz) liraydı. Prim oranlan ise; bugünkü oranların yansı kadardı. 50 yılı aşan zaman sürecinde, prim oranlan ile SSK primleri sürekli artarak bugünlere gelınmıştir. Paradan altı sıfir atıldığında, köklü ve kalıcı ekonomik ön- lemler alınmadığı sürece ve özellikle "kayıt dışı" servete hoşgörüyle yakJaşıldığı, vergi kaçakçılannın sık sık affa uğ- radığı bir ortamda, kısa bir siire sonra paradan atılmış sıfirlar yerlerini yeniden alacaktır. Vergi kaçıranların. kayıt dışı servet sahiplerinin el üstünde tutulduğu bir ülkenın AB'ye girebilmesi görüşümüze göre olanaksızdır. Yanm yüzyılı aşkın bir süredir, arsızlar, hırsızlar, yüzsüz- ler, kara para sahipleri, bu ülkenin görülmeyen dokunulmaz- lığı olan birinci sıruf vatandaşı konumuna getirilmiştir. Dev- letten çalınanlan yerine koymak, dürüst, onurlu. üretken işa- damJan ile işçi. memur, emekli, dul veyetimlere düşmektedir. Yıllardır, memurdan, işçiden, emekliden, dul ve yetimden, yasal sorumluluklannı yerine getiren, vergisini, sigortasını ödeyen işverenlerden çalınanlarla, "sanal iş adamlan" ile "kayıt dışı servet sahipleri" yaratılmıştır. SSK prime esas en yüksek ücret olan brüt 2 milyar 748 milyon 150 lira alan bir sigortalı için, normal işyerleri işverenlen. ayda 3 milyar 340 milyon, yılda 40 milyar 68 milyon lira ödemektedir. Bu ayda 3 milyar liranın % 51'i (el- li hr) olan 1 milyar 717 milyon lirası, sigortalının net ücret ola-ak eline geçmektedir. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak << turk.net 2004 SSK Primine Esas En Çok Ucret (Normal Işler) (Bin TL) SSv Prim Siıorta Kollın Oranı 1) s Kaza Meslek Hastalıklan \ 1 50 2)\nalık | *. 100 3Hastalık % 11.00 4 ıvlalullûk. \ a^lılık \ e Ölüm j \ 2 0 0 0 2 W Yılı SSK Pnra Toplamı | ° o 33.50 204 îjsızJık sıg Pnra Toplamı "o 3.00 GaelToplam i ".36 50 Tavan Prim İcrel Toplamı 32.T" S00 32.91- goo 494 667 329 778 32.9^ 800 3.62 7 558 32.9"^ 800 32.977.S00 32.977 «00 32 977 g00 tşaene Yıllık Malıvetı (Lcret»SSK*lşsızlık Sıgor. Iş\.eenı tşaene Avlık Malıyetı (Ücret*SSK»lşsızlık Sıgor. lş\erenl 6.595.560 11047563 989.334 12 036027 40 068027 3 339 002 'Ağır. yıpratıcı, zehirleyici ve en tehlikeli işlerde çalışan birsigortalı için, işvereni ayda brüt 3 milyar 545 milyon lira, yılLa 42 milyar 541 milyon lira ödemektedir. Bu sigortalının da:line ayda 1 milyar 717 milyon lira geçmektedir. lu ödemelerle dürüst, onurlu işverenler yakın bir sürede, kaak işçi çalıştıran, vergi kaçıranlarla "rekabet edemez" du- ruma düşecektir. Sistem, dürüst, onurlu olan işvereni bir an- larda cezalandumakta, vergi kaçıranı, sıgorta primi ödeme- ye işverenlen ise ödüllendirmektedir. 2004 SSK Primine Esas En Çok Ucret (Ağır ve en Tehlikeli Işler) (Bin TL) Sv Sorta K»llan :;Kaza.\telekHaaalıklan ZAaalık -Valullü.'ıaşlılıkveOlüm >i'tılı SSK Pnm Toplamı X Işsızjk sıg Pran Toplamı aei Topam Prim Onnı "'o 7.00 % 1.00 ".11.00 "b 22.00 % 41.00 % 3.00 %44 00 Tavan Ücret 32 97^ 800 32.977.800 32 9~\S00 32 9^.800 32 9" 7 800 32.9".8O0 Prim Toplımı 2.308446 329 778 3.627 558 7.255 116 13.520.898 13.520 898 32 9"8O0 14.510 232 eraıe •"ıılhk Malı>etı ıCcret-SSK-lşsızlık Sıgor lş\een) 42 541.362 erene .A\bk Malı>«ı lÛcret-SSK-tşsızlık Sıgor Iş\eren) 3 545.114 HARBt SEMİH POROY semihporoy(â yahoo.com KEDİ LEVO APTüüKA aptull 1 hotmail.com OTOBÜSTEKtLER KEMAL URGENÇ kjurgencfa yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN ARSUS1. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 20OV367 E)av^cı Karayollan Genel Müdürlüfü vekili Av. Fehmi Aybaş tarafın- an da.alılar Eyûp Loj, Nusret Uğvır ve Kapital Sigorta A.Ş. aleyhine lahkememıze açılan tazminat davasının verilen ara karan gereğince. »avacı \ekıli tarafından davalılar E ^ p Loj, Nusret Uğur ve Kapital Si- crta A.Ş aleyhine 826.820.000.-TL. tazminat davası açmış olmakla. -ûm aramalara rağmen davalılardan Nusret Uğur'un adresi tespit edile- ıediğınden da% r a dilekçesi özetinin ilanen tebliğine karar venlmiş olup, avalı Nusret Uğur'un duruşmasmın bırakıldığı 24 03.2004 günü saat 8.45 'ıe Mahkememızde hazır bulunması veya kendisini bir vekille ansil ettirmesı. aksi taktirde yargılamaya yokluğıında devam edılerek »•anm yokluğunda belırteceğı davetiye yerine kaim olmak üzere ılan lunur 09.02.2004 Basın' 6469 lMart ıncıc.mıuntaz-arikan. com AVUSTUm'DANBlRT)l$AVURUMCfrRESSAM.. 1886'M BU6ÜN,ÛUUJAvUSTURyviL/ #£S£AM OSKAR KDKOSCMK* (KOKOfKfl OKUNUK) ŞI'MDİ ÇEKOSLOVAIO* SIHlBI İÇİNDCKALAN FOCHLAKN'DA 0O6DU. D&ESOEN AZADEMISİ'HPE OKUMASINA H*K- ŞlN, AKADEUİK KU8ALLAIŞ /2L£toEDEN,X>C. YÛZ. y/L BAŞIA&NM ETK/StNİ SOSTÇ&AIEYE tCDYU- ADU SANAT JKfUlMA /OT1L/IC4KTJ. Z.OÖNYA SAI/AŞIU'N YAKUSŞrtĞI, İA/SAMLARM GÜI/EN- SİZL/K VE KARAJL4SAZUK İÇJNDE OUXJ£L4e/ YILL4RPA, YENt oerAYA KONAH PSt'KANAÜZ 6G2ÜŞLE&//VP&V DE ETKİLENEN KC*DSCUti4, CANU RENKLEK KULLAMAO4K V£ YOZülMA- DAN DESEN CtZEB£i< ÇOK SAY/DA YAPir MEYMNA 6ET7REC£/£TİR. SOLPA "KEP/Lı AÇIKLAK"'ÇALIŞAAASINDAM', &4&A4 KENDı POKTKESINPEN KOPYALAR., SAGNAK NtLGÜN CERRAHOĞLU Marisa Lino: İstanbul New Yopk Gibi...' "İçinde bulunduğumuzşartlariki tarafüzehnde de muazzam bir baskı oluşmasına yol açmıştı. Başmü- zakerecileraşın biçimde hep temkinli davranmakzo- rundaydı. En azından ben böyle hissediyordum. Emi- nim karşı taraf da aynı şeyi hissediyordu. Masanın üzerindeki konu ne olursa olsun müzakenelerizortaş- tıran şeydirbu. Türk taraf1 ülkesi için en iyi olanı yap- tı. Bir müzakereciden istenilecek olan da budur. VI- kesi için en iyi olanı yapmak." "Diplomatikkariyerinizboyunca farklı ülkelerle fark- lı konularda müzakereleryürüttünüz. Türkleri müza- kere masasında nasıl buluyorsunuz" şekJindeki so- rumu böyle yanrtladı Marisa Lino. "Tezkere müzake- releri" deyince aklına ilk gelen bu olmuştu: "Taraflar üzerindeki muazzam baskı..." Eski büyükelçi, yeni dekan... Büyükelçı Marisa Lino'yla güz başında Roma'da "Johns Hopkins Üniversitesi" mezunlan için düzen- lenen birtoplantıda karşılaştım. "Johns Hopkins Üni- versitesi', öğrencilerinin mezuniyet sonraa performans- lannı da izleyen, eski öğrencileriyle bağını -nerdeyse- yaşam boyu kopartmayan bir okul. üno ile karşılaş- mamız tümüyle bu vesileyle oldu. Tarihi bir dönemeç- te Türkıye-ABD arasındaki tezkere müzakerelerini" ABD hükümeti adına "başmüzakereci" olarak yürü- ten Büyükelçi Marisa Lino, eski okulum Bologna Mer- kezi'nin dekanı olmuştu! Bundan talihli bir karşılaş- ma olabilir mi? "Cumhuriyefte bugün okuduğunuz röportaj, aramızdaki bu "Johns Hopkins" bağı sa- yesinde gerçekleşti. Dekanlığının yanı sıra bu kış "müzakere teknikleri" seminerieri de veriyormuş. Pariak bir diplomatik ka- riyeri nasıl bıraktığını sordum Lino'ya. "SAIS'te (Scho- oj ofAdvanced Intemational Studies-Johns Hopkins Üniversitesi'nin Uluslararası llişk/ler Bölümüj çok mutluyum!" diye yanrtladı sorumu: "Kariyerimi bu göreve talip olmak için bıraktım. Johns Hopkins SAIS'in parçası olan Bologna Mer- kezi Uluslararası llişkiler ve Ekonomi dalında master veriyor. Disiplinler arası yaklaşımı ve uluslararası bir öğrenci kitlesi, uluslararası bir öğretim üyesi kadro- su var. SAIS'tekigörevim, kariyerimleörtüşüyor. öğ- rencilerimiz benim 30 yıldıryaptığım işi, yani ulusla- rarası kariyer yapmak istiyoriar..." Marisa üno işte şimdi bu okul için Türkiye'den mümkün olan en vasıtlı öğrencileri seçiyor. Istanbul'a gelmesinin nedeni bu: öğrenci elemelerinde bizzat bu- lunmak. Kişisel deneyimime dayanarak konuyla ilgi- li gençlere iletirim: SAIS'in (Italya'daki) Bologna Mer- kezi, uluslararası ilişkiler dalında hem ABD hem Av- rupa temeline sahip olmak isteyen öğrenciler için li- sans üstü düzeyde ideal bir bileşim gerçekten. 'Cevabım teklrfe bağlı olur' "Müzakere baskısı" üzerinden kalktıktan sonra Is- tanbul'a başka gözlerie bakan Marisa Lino, ilerde bu- rada daha kalıcı bir zaman dilimi geçirmek istiyor. "Is- tanbul'da bir süre için olsun yaşamak isterdim" di- yor: "O kadar çok tarih ve o kadar çok güzellik varki, etkilenmemek mümkün değil. Herkesi baştan çıka- ranbirkentburası. Çokzengin. Batı'dangelenleriçin kesinlikle egzotik. Ustelik hiç uyumayan birşehirol- duğunu anlattılar bana. New Yorkgibi, tıpkı24saat istediğinizi yapabiliyormuşsunuz..." Lino'nun "SAIS "teki yeni görevi aklıma tabii Wol- fowitz ömeğini getirdi. ABD Savunma Bakanı Yardım- cısı Paul Wolfowitz de malum, aynı okulda, SAIS'in VVashington'daki merkezinde '9O'lı yıllarda dekanlık yapmıştı. Acaba Marisa üno'yu da bir gün Wolfowitz gibi Ame- rikan yönetiminde görebilir miydik? Lino'nun Wolfowitz'den haz etmediği aşikâr. Adını duyarduymaz yüzünde "Bana Wolfowitz'den söz et- me de kimden söz edersen et!" türünden bir rfade belirdi. Ama "tezkere gönjşmelerinin başmûzakere- cisi" çabuk topladı kendini. Ve her zamanki diploma- tik üslubuyla diplomatik bir yanıt verdi: "Pek sanmam. Ama gene de kategorik olarak ha- yırdemem. Cevabımyapılacak teklife bağlı olurdu..." BULMACA SEDAT YAŞAYAH 1 2 SOLDANSAĞA: V Futbolda, kalecinin topu olabildiğince uzağagönder- 3 mesi. 2/Içinde bulaşık yıka- nan musluk teknesL.Ma- 6 tem. 3/ - 'Biz kimseye — tutmayız''Ka- mu âlem bir- 9 dirbize"(Yu- nus Emre)... însan vücudunun dış yüzü. 4/ Kayığı, böceği ve dikeni vardır... Vol- ga'dan sonra Avru- 4 pa'nın ikinci uzun ır- 5 mağı. 5/Uzaklıkişa- 6 reti... Optik aygıtla- nnda objektiften al- 8 dığı ışınlan göze ve- 9 ren mercek dizgesi. 6/ Adapazan Uvası'na ven- len bir başka ad. II Ege ve Akdeniz'de yaşayan, eti lezzetli bir balık... Radon elementinin simge- si. 8/Japon lirik dramı... Mikroskop camı... llaç. 9/Yüzgeçlerindeki dikenleri zehirli olan ve eti be- ğenilen bir balık. YUKARIDAN AŞAĞIYA U On ayn dalda yapılan atletizm yanşması. 2/ Alan Parker tarafindan filme de aktanlan ünlü bir müzikal... Motorlu taşıtlarda direksiyon ile teker- lek arasındaki bağlanhyı sağlayan mil. 3/Afrika'da bir ülke... Bağışlama. 4 / " — bir yandan sen bir yandan sarbeni" (Sabahattin AJi)... Çikolata, şe- ker ve sütle yapılan içecek. 5/Tepkili uçak... îçi- ne antlaşma ve padişah mektuplannın konuldu- ğu metal kutu. 6/ Eşya üzerindeki mikrop ve bö- cekleri basınçlı buharla öldürmeye yarayan büyük kazan... Yaklaşık on iki bin yıl önce Pasifik'e gö- müldüğüne inanılan, insanlığın ve uygarbğın ana- yurdu sayılan kıta. 7/Japon adalannın en eski hal- kı. 8/Sodyumun simgesi... Bir soru sözü... Cfle- meli bir çalgı. 9/ "Çıkış" anlamında kullanılan spor terimi... Fas'ın plaka işareti.