Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 EKİM 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hükümetin, üniversiteleri kadro kullammı konusunda umutlandıran adımı 'göstermelik' çıktı
AraşünnayaAKPengeli»1RATKOZOK
ANKARA- AKP hükümeü, üniver-
sitelerin araştırma görevlisı kadrola-
rmın kullanımında kolaylık sağlayan
yasayı genelgeyle "işJevsz" hale ge-
tirdi. Üniversitelerin araştırma görev-
lisi alımlanndaki engelleri kaldıran
yasanın Resmi Gazete'de yayımlan-
rnasından 2 gün sonra hazırlanan ge-
nelgeyle, yalnızca görevden aynlan
kadrolann yerine "gerekli makamlar-
dan izin ahnarak" eleman alınabilece-
ğı duyuruldu.
Üniversitelerin araştırma görevlisi
alımlannı donduran AKP hükümeti,
bu kez de yasayla getirdiği düzenle-
meyi genelgeyle daralttı. TBMM'de ka-
Sezer'e destek
• tSTAIŞTBUL (AA) - Ünıversite
Öğretim Üyeleri Derneği (ÜÖ-
ÜD) Başkanı Prof Dr. Kadir Er-
din, "Cumhurbaşkanımızın 'çağ-
daş üniversite' çağnsıru destekli-
yoruz" dedi. Prof. Dr. Erdin, yap-
tığı yazılı açıklamada, Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer'in
Karaelmas Üniversitesi'nin yeni
eğitim yılı açılış töreninde yaptığı
değerlendirmenin 'umutverici"
olduğunu belirterek "Üniversitele-
rin özerk, demokratik, akademik,
etik normlan içselleştirmiş ve bi-
limsel açıdan üretken bir yapıya
kavuşması ıçin her türlü katkıyı
sunmaya hazır olduğumuzu kamu-
oyuna duyururuz" dedi.
Öğrencier Berfin'de
• Eğitim Servisi - Türkıye"deki 6
okuldan öğrenciler, Çevre Koru-
ma ve Ambalaj Atıklan Değerlen-
dirme Vakfi'nın (ÇEVKO) yürüt-
tüğü, "2. Geri Dönüşüm Kongre-
si" kapsamında Berlin'de düzen-
lenen "Avrupa Gençlik Çevre Par-
lamentosu'na katıldılar. FMV
Özel Ayazağa Işık Lisesi'nden
Günçe Saygı "Su", Özel Şişli Te-
rakki Lisesi'nden Arda Kara
"Atık", Enka Okullan'ndan Kaan
Pekin "Enerji", Darüşşafaka
Okullan'ndan Beytullah Kokoç
"Hava" ve Özel Usküdar Ameri-
kan Lisesi'nden Aysu Aliefendi-
oğlu "Gıda" konulanndaki çalış-
masını Avrupa Komisyonu Çevre
Direktörlüğü'ne sundu.
Tanık müdüplere ceza'
• SAMSUN (Cumhuriyet) - Sam-
sun'da Eğitim-Sen üyelerini "va-
tan hainliği"yle suçlayan Milli
Eğitim Müdûrü Cevat Aydın'ın,
hakkında açılan davada aleyhine
tanıklık yapan okul müdürlerini
görevden aldığı iddia edildi. Eği-
tim-Sen Şube Başkanı Nezir Kel-
leci, son olarak Samsun Fen Lisesi
Müdürü Ismail Yavuz'un görev-
den ahndığını belirtti. Aydın'ın
AKP kadrolaşması kapsamında
göreve getirildiğini ifade eden
Kelleci, müdürlerin asılsız rapor-
lara dayanılarak görevlerine son
verildiğini vurguladı.
5 bin kişi yerleştirildi
• ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - 2004 Kamu Personeh Seçme
Sınavı yerleştirme sonuçlan dün
açıklandı. Devlet Bakanı Mehmet
AJi Şahin, 714 bin 957 kişinin sı-
nav sonuçlanna göre yerleştirme
talebiyle başvurduğunu ve bu
adaylardan 5 bin 4'ünün ataması-
nın yapıldığını belirtti. Şahin,
ÖSYM'nin kasım ayında ek yer-
leştirme yapacağını ve adaylardan
tekrar başvuru alınacağını bildirdi.
• Üniversitelerin araştırma görevlisi alımlanndaki engelleri kaldıran yasal düzenleme. AKP
hükümeti tarafından yayımlanan genelgeyle işlevsiz hale getirildi. Genelgeyle, yalnızca
görevden aynlan kadrolann yerine personel alımına izin verildi. YÖK, hükümetin yasayla
çelişen genelgesine karşı yürürlülüğü durdunna davası açmaya hazırlanıyor.
bul edildikten sonra 21 EylüTde Res-
mi Gazete 'de yayunlanarak yürürlüğe
giren "Bazı Yasa ve Yasa Hükmünde
Kararnameierde Değişiklik Yapılma-
sına Dair Yasa"nın 13. maddesiyle
üniversitelerin araşürma görevhsi kad-
rolannın profesör, doçent ve yardım-
cı doçent kadrolannda olduğu gibi
YÖK'ten onay alınarak kullanılabile-
ceği hükme bağlandı.
Gelişme yaklaşık 2 yıldır kadro aça-
mayan ünıversitelerde olumlu karşı-
landı. Ancak ühiversiteler yasanın uy-
Öğrenciler
okuttarını
gulanmasını kolaylaştıracak genelge
beklerken tam tersi bir durumla karşı
karşıya kaldılar. Başbakanlık Personel
ve Prensipler Genel Müdürlüğü tara-
fından 23 Eylül'de yayımlanan genel-
geyleüniversitelerin, yalnızca lisansüs-
tü eğitimlerini tamarnlayarak 23 Ey-
lül 'den sonra görevden aynlan araştır-
ma görevlilerinin yerine kadro açabi-
lecekleri belirtildi. Genelgede aynca
kadro kullammı için Devlet Personel
Başkanlığı ve Maliye'den gerekli izın-
lerin alınması gerektiği bildirildi.
YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Aybar
Ertepmar. "TBMM'den geçen ve Sa-
\mCumhurbaşkanırnBcahernenonay-
lanarak yürürtüğe giren ve bizieri bir
ölçüde sevindiren yasanın bu önemH
maddesuun yürütme tarafindan bü-
yük bir hızla bu derece iştemez hale ge-
tirUmesini yadırganiaınak eMe değfl"
dedi. YÖK'ün konuyla ilgili inceleme-
lerini sürdürdüğü ve hafta içerisinde
yürürlülüğü durdurma davası açacağı
öğrenıldi.
Hükümetin "göstermefikadnnr üni-
versitelerde de şaşkınlık yarattı. OD-
TÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut
genelgeyle kadrolann, 23 Eylül
2004"ten sonra "üniversiteden ayn-
lanlar olursa" kullamlabileceğinin
hükme bağlandığım anımsatarak, öğ-
rencilerin çoğunun şubat ve haziran ay-
lannda tezlennı bitirdiklerini ve bir-
çok kişinin bu tanhlerde ünıversıteden
aynldığını kaydetti.
Akbulut. "Dolayısıylaeylükien son-
ra üniversiteden aynbniann saydançok
düşük otacaknr" diye konuştu. Ana-
dolu Ünıversıtesi Rektörü Prof. Dr.
Engin Ataç da gelecek yıllarda öğren-
ci sayısının katlanmasıyla birlikte çok
ciddi bir akademısyen sıkıntısının or-
taya çıkacağına işaret etti.
istiyor
tstanbul Valfliği tarafindan depreme
dayanıkh olmadığı gerekçesyie
boşaltümasma karar verilen
Beykoz'daki 60. Yd Üköğretim
Okulu'nun veti ve öğrencüeri karan
protesto etti. EDerindeki "Bize sahip
çıkan yok mu", "Önce yap, sonra
yık" yaah dövizlerle
Cağaloğhı'ndaki \Iiffi Eğitim Ü
Müdürlüğü önünde toplanan
öğrend ve veliler, burada yaptiklan
acddamada. "1999 depreminden
sonra okulumuza 'Eğtöm-öğretim
görühnesinde sakmca yoktur' yazıa
asıtanışti. Riskliyse neden eğitime
devam edildi'' dcdiler. Öğrenci vehsi
Aziz Aydın, çocuklann gönderildiği
çevre okullarda sınıf mevcutiannın
60-70 kişjye çıküğını betirterek
"Çocuklannuza bodrumlarda,
barakadan bozma yerlerde eğitim
verflmeye çahşıhjor" dedL
Açıklamanın arduıdan MüTi Eğitim
Müdürlüğü \etküUeri>1e görüşen
veliler. yeni okul yapılana kadar
prefabrike bir okul yapümasını
takpettiler.
(Fotoğraf: TAYLAN SlGlRCI)
HAKHIMIZIEGITIM
ÜRGÜN FURYASIGENİŞLİYOR
MEB kadrolaşmada
'hizntetliyi' unutmadı
ANK\RA (CumhuriyetBürosu)
- Son dönemde çok sayıda öğret-
menin görev yerini değiştiren Mil-
li Eğitim Bakanhğı, "hizmeÖUeri"
de sürgün etmeye başladı. Niğ-
de'dekı çeşitli ilk ve ortaögretim
okullanndaki 14 hizmetli, görev-
lerinden alınarak başka okullara
gönderildi.
Edinilen bilgilere göre, Niğde'nin
Çiftlik ilçesinde görevli 14 Türk
Egitim-Sen üyesi hizmetli, görev
yaptıklan okullardan alınarak baş-
ka okullara gönderildi. tlçe Milli
Eğitim Müdürü Metin Eryaman
imzasını taşıyan yazıyla, çeşitli ilk
ve ortaögretim okullannda görev
yapan DavutGündoğan, Habip Ba-
ki, Vasfı Bakan, Kadir Baki, Sela-
miAteş.NahnAkba\;MahmutAcar.
HaKtAkbay. YaşarÖcal, Tahsin Çe-
lik, Turgut YükseL, Hızır Avcı ve
Mustafa Balcan, görevlerinden alı-
narak başka okullara gönderildi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı
Şua>ip Ozcan, "Bir bakanuğm,
amacı hizmet olan. aldığı maaşla
geçinmekte zoıianan. hafta sonlan
ek iş yapabilmek için inşaatiarda
çahşan, memuriyetin en altkademe-
sindeki üısanlara adeta hınç ahrca-
suıa davTanmasını yadırgrvonım"
dedi. Başka okullara gönderilen
elemanlann gittikleri yerde önem-
li sorunlarla karşılaştıklanna dikkat
çeken Özcan. "Bakanhk adeta hiz-
metiisine kadar sürgüne tabi tuta-
rak çabşanlardan bir intikatn al-
maya çaîışıj'or'' diye konuştu.
Bakanlık, göre\'den alma ope-
rasyonlanndan birini de Samsun"da
gerçekleştirdi. Eğitim-Sen üyesi
Samsun Fen Lisesi Müdürü tsma-
il Yavuz, Personel Genel Müdürlü-
ğü tarafindan hazırlanan kararna-
meyle Samsun il emrine öğretmen
olarak atandı. Okulda 2001 yılı mart
ayından bu yana müdürlük görevi-
ni yürüten Yavuz"un görevden alın-
masuıa, hakkında daha önce veri-
İen uyan ve kınama cezalan gerek-
çe gösterildi.
SYM'DE YARIMAĞANDÖNEMt
YOK GenelKurulu'nda
Centelgerginliği
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - YÖK Başkanı Prof. Dr. Er-
doğan Teziç, Prof. Dr. Savaş Kü-
çük\^\Tiz dan boşalan ÖSYM baş-
kanlığına Hacettepe Üniversitesi
(HÜ) Öğretim Görevlisi Prof. Dr.
Ahmet Unal Yanmağan' ı atadı.
ÖSYM başkanhğına atanacak
ismi belirlemek ve bazı fakülte-
lere dekan atamalannı yapmak
üzere dün toplanan YÖK Genel
Kurulu'nda 8 üniversite ve polis
akademisine 21 dekan ataması
yapıldı. Genel kurul aynca, Is-
tanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne
Prof. Dr. Tankut Centel'in vekâ-
leten atanmasına ilişkin bilgiyi
de Cumhurbaşkanlığı'na gönder-
di. Edinilen bilgilere göre, bazı
üyeler, Prof. Centel'in atamasına
eski rektör Prof. Dr. Kemal Alem-
daroğhı döneminde üniversite yö-
netim kurulunda yer aldığmı ve
uygulamalarda imzasmuı bulun-
duğu gerekçesiyle karşı çıktılar.
Eleştirilerin artması üzerine YÖK
Başkam Prof. Dr. Erdoğan Teziç,
atamayı genel kurulda oylamak-
tan vazgeçti.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan
Teziç'in, yasal olarak atamayı ge-
nel kurulun onayına sunma zorun-
luluğu bulunmamasına karşın.
bazı üyeler geçmişte benzer du-
rumlarda genel kurulda oylama
yapıldığı gerekçesiyle duruma
tepki gösterdiler.
Yeni başkan Yanmağan
YÖK Genel Kurulu. Prof. Dr.
Savaş Küçükyavuz'un Yürütme
Kurulu üyeliğıne getirihnesiyle
boşalan ÖSYM başkanhğına Prof.
Dr. Ahmet Ünal Yanmağan'ı ge-
tirdi. Halen Hacettepe Üniversi-
tesi Bilgisayar Mühendisliği bö-
lümünde öğretim üyeliği ve ana
bilim dalı başkanlığı görevini sür-
düren Ahmet Ünal Yanmağan,
1942'deKilis'tedoğdu.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
KKTC Örneğine Bakmca...
Avrupa Biriiği'ne (AB) alınışımızı(?) neredeyse davul-
lar çalarak ve dahi zil takıp oynayarak duyuranlann da
ayaklan yere basmaya başladı.
Kâğrt, davul ve zil seslerini yansrtmryor olsa da man-
şetlerde kullanılan sözcüklerden gazetecilere ilişkin yu-
kandaki yorumun pek de haksız oldugunu sanmıyooım.
Çünkü her şey ayan beyan ortada...
Büyük başannın miman olarak sunulan politikacıla-
nmız da, rapor konusundaki ilk değeriendirmelerinden
yavaş yavaş dönmeye başladılar.
Artık onlar da yoaımlannı, ilerieme raporunu daha dik-
katli okudukça, raporun cümleleri arasına sıkıştınlmış
olan "ama, ancak, gelişme olursa" gibi sözcük ve iba-
releri konuşmalannda yinelemeye giriştiler.
Hayra alamet olup olmadığını göreceğiz.
• • •
Avrupa Birtiği rüyaa, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriye-
ti'nin (KKTC) yaşadığı zor dönemi de unutturdu. llerie-
me Raporu'ylaTürkiye'nin önüne sıralanan engellenden
birini de Kıbns sorunu oluşturuyor.
Annan Planı'nın oylanmaa öncesinde, KKTC'de evet
oyu verilmesi konusundaki çaba ve baskılara destek
vermek için AB yetkililerinin vermiş olduklan sözlerden
yapılmış olan bir deriemeden bu köşenin uzunluğuna
uygun seçmeleri aşağıda sunuyorum.
Annan'ın Kıbns özel Temsilcisi Alvaro De Soto:
"Kıbnslı Türklerin uzun yıllar sûren tecridi sona ere-
cek, yalnızca AB ile değil tüm dünya ile entegrasyon-
lan sağlanacaktır." (31 Mart 2004)
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi
Gürrter Vertieugen:
"Rumlar olumsuz bir tavır içerisine girerterse ulus-
lararası baskı göreceklerdir." (31 Mart 2004)
Belçika Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Lo-
uis Michel:
"Referandumda 'evet' diyen taraftarihibirfırsatya-
kalayacaktır." (1 Nisan 2004)
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman:
"Referandumda Türk tarafindan olumlu, Rum tara-
findan olumsuz sonuç çıktığı takdirde KKTC ile olan
ilişkilerimizolumluyönde değişecektir." (16 Nisan 2004)
Türkiye - Avrupa Biriiği Karma Parlamento Komis-
yonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk:
"Bana hep 'Eğer Kıbnslı Türkler evet, Rumlar hayır
derse ne olacak' diye soruyorlar. Benim için bu soru-
nun cevabı çok açık ve net; Kıbnslı Türkler attıklan bu
cesuradımdan dolayı ödüllendirilmeliler, yaptınmlaror-
tadan kalkmalı ve KuzeyKıbns'ta büyükyatınmlarger-
çekleştihlmeli. Ikinci yansıması ise Türkiye ile bağlan-
tılı olacaktır. Türkiye, anlaşmaya vanlmadı diye herhan-
gibirşekilde cezalandınlmamalı. Çünkü elinden gele-
ni yaptı. Sadece Rum kesimi hayır dediği için Türkiye
cezalandınlmamalı veAralık'ta Türkiye'ye dairkararve-
rilirken tamamen kriteriere uyumlu olup olmamasına
bakılarakkendi içerisinde değeriendirilmeli. "(18 Nisan
2004)
Hollanda'nın Avrupa Işleri Bakanı Atzo Nicolai:
"Referandumda Türk tarafindan 'evet', Rum tarafin-
dan 'hayır
1
çıkması durumunda Kuzey Kıbns'ı açıkta
bırakmayacağız. Durumun sonuçlannın ne olacağını
AB içindeyeniden değerlendireceğiz." (20 Nisan 2004)
überal Grup Başkanı Graham Watson:
"Referandumda Türklerin 'evet', Rumlann 'hayır'
demesi halinde KKTC'nin tanınması yolundaki baskı-
lar artacaktır. Rumlann 'hayır
1
demesi halinde KKTC
daha fazla tecrit edilemeyecek ve Türkyönetiminin meş-
rulaşması yolunda gerekli adımlar atılacaktır." (20 Ni-
san 2004)
AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilci-
si Javier Solana:
"Referandumda güney tarafının 'hayır', kuzey tara-
fının 'evet' demesi halinde kuzeyle ilişkiler fan\lı ola-
caktır. Kuzey daima soğukta bırakılamaz." (23 Nisan
2004)
AB Komisyonu:
"Rumlann 'hayır' demelerinden büyük üzüntü du-
yuyoruz. Türklerin tavnadada çözüm istediklerinin açık
işaretidir. Bundan sonra Kıbns'ın kuzeyinin ekonomik
gelişmesine katkı yollannı incelemeye ve değeriendir-
meye hazınz." (25 Nisan 2004)
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Schvvimmer
"Kıbns'tayapılan referandumlann sonucu, artıkKıb-
nslı Türklerin yalnızlığının da sonu olarak görülmesi
gerekir. Bu sonucun olumsuz faturasının mağdurolan
tarafa yüklenmemesi için gerekli çalışmalar başlatıla-
caktır." (25 Nisan 2004)
Avusturya Dışişleri Bakanı VValdner
"Rumlann referandumda 'hayır' demesi esefverici-
dir. Kıbnslı Türklerin referandumda 'evet' oyu kullan-
dıklan gerçeğigözardı edilemez ve bu davranışın ulus-
lararası toplum tarafindan ödüllendirilmesigerekiyor."
(25 Nisan 2004)
Avrupa Pariamentosu Başkanı Pat Cox;
"Kuzey Kıbns'a uygulanan ekonomik izolasyonun so-
na ermesi gerekir. Avrupa Pariamentosu, Kuzey'eyö-
nelik en geç bu yılın sonuna kadar yeni açılımlarya-
pacak." (1 Mayıs 2004)
• • •
KKTC'ye verilen ve havada kalan sözleri okuyunca
insanın aklında Türkiye'ye verilmekte olan sözlerin akı-
beti hakkında da kuşkular yeşeriyor.
Hem de "Kırkyıllık Kâni, olurmu Yani" deyişine uy-
gun olarak.
oerinc@ cumhuriyet.com.tr
ONUK YAZAR / LATİF M U T L U htanbul Bügl Üniversitesi Kurucu ve VakıjBaşkanı
16. yy'da Türk imparatoriuğu, üç kıta-
da; Asya, Afrika ve Avrupa'da 20 ayn ırk-
tan,21 devlet ve 15 milyonnüfusu ile dün-
yanın en güçlü devletlerinden biri idi. Av-
rupalı olmayı değil, Avrupa'yı fethetmeyi dü-
şünüyordu.
Kanuni'den sonra medreselerin gerici
akımlann etkisine girerek bozulması, dev-
letin tüm kurumlanna aksederek, impara-
:oriuğun duraklamasına ve giderek gerile-
mesine yol açtı.
Avrupa'da başlayan fiyat artışlan tstan-
Dul'a sıçrayınca, Osmanlı hükümeti 1566'da
<üçük, 1584'te ilk büyük devalüasyonu
/apmak zorunda kaldı. Bu olaylar için ta-
ih profesörü F. Braudel şöyle diyordu:
'1566 devalüasyonunun Türk imparator-
uğunun yorulduğuna dair ilk işaret olup
ylmadığını anlamak ilginç olacaktır. 1584'te
liç kuşku yoktur; vahim birpara bunalımı
'jncirierinden boşanmıştır."
Enflasyon canavannı, dört yüz yıl bo-
/unca bir dahazincire vuramadık. Ta ki 2001
/ılında bağımsız para politikalan kurulu ku-
uluncaya dek. Kurul, para basmadığı ve
ıükümete avans vermediği için; 2002 ta-
ihinden beri fiyatlar yükselmiyor.
15 ve 16. yüzyıllarda Avrupa'da meyda-
la gelenfiyatartışlanna hükümetler deva-
lüasyonlaryaparak, halkın zaranna kendi-
lerini kurtarmışlardı. Venedik, Fransa ve
yöresi 50-60 yıl içinde paranın ayannı dü-
şürmenin, fryatlan daha azdırdığını fark
ederek, devalüasyon yapmaktan vazgeç-
tiler. Kuzeyde Elizabeth tarafindan topar-
lanan Ingiliz parası, 1600'den sonra artık
yerinden kıpırdamıyordu.
Osmanlı hükümeti bütçe açıklannı Tağ-
şiş adı verilen, paranın ayannı düşürerek
kapatmayı sonuna kadar sürdürdüğü gi-
bi, cumhuriyet hükümetleri de bu gelene-
ği devam ettimiişti.
1838 Ticaret Anlaşması, Osmanlı sana-
yi ve ticaretini Avrupa'nın denetimi altına
sokmuştu. 1854 yılında çaresiz kalınca,
istemeyerek Avrupa'dan borç almaya baş-
ladıktan sonra irademizi kaybertik. Avru-
palılann isteklerine uymayı görev sandık.
1856 yılında Avrupalılann hazıriadıklan
haklar bildirgesini; Islahat Fermanı olarak
dünyaya duyurarak Avrupa'ya uyum sağ-
layacağımızı söz verdik. Vereceğimiz ödün-
lerin karşıhğı olarak, 30 Mart 1856'da Pa-
ris'te tüm Avrupalı devletlerin katılımı ile im-
zalanan banş anlaşması ile Osmanlı dev-
letinin, Avrupa Biriiği'ne alındığını kabul ve
ilan ediyoriardı.
Avrupa Devletleri Konseyi'ne alındığı-
BizKimleriz?..
mızı bildiren Paris Antlaşması'nın 7. mad-
desi;
"Haşmetlû Fransa Imparatoru, Haşmet-
lûAvusturya Imparatoru ve Haşmetlû Bri-
tanya Kraliçesi, Haşmetlû Prusya Kralı,
Haşmetlû Rusya Imparatoru, Haş-
metlû Sardunya Kralı, Saltanat-
ı Saniyenin (Osmanlı Impara-
torluğu), Avrupa devletleri
haklanndan ve Avrupa dev-
letlerikonseyinden faydalan-
masını kabul ettiklerini ilan
ederier."
Avrupa Devletleri Konse-
yi'ne alınmamız üzerine,
Fransız ve Belçika yasalan-
nı, uyum yasalan diyerek
almaya başladık. (Ceza,
CMUK, Ticaret, Deniz Ti-
caret, M. Usul, lcra Iflas,
Danıştay, Notertik, Avukat-
lık Kanunlan ve Anayasa
gibi kanunlar...)
Avrupalılann kendi yaşam
biçimlerine göre hazırladıkla-
n yasalan, tercüme ederek çok az bir de-
ğişiklikle yürürlüğe koymamızın, sonradan
birçok toplumsal ve siyasal yönden olum-
lu ve olumsuz etkileri olmuştur.
Avrupalı olma uğruna kabul ettiğimiz ya-
bancı yasalar, devlet için kötü sonuçlar ver-
mış ise de toplum ıçin yarariı sonuçlar
verdiği görülmüştür. Bu sonuçlan şöy-
le özetleyebiliriz:
Imparatoriuk için; Yabancılar ka-
nunlannı kabul ettirdikten sonra, içişle-
rimize daha çok kanşmaya baş-
layarak, bizi yan sömürge duru-
muna getirmişlerdi.
Yabancılara doğrudan yatınm
izni verilince, demiryolları, de-
nizyollan, limanlar, posta, Te-
kel, havagazı, su işleri gibi
altyapı işletmeleri ve piyan-
go yabancılann yönetimine geç-
ti.
Yabancılann Osmanlı ülkesinde
toprak satn almasına izin venldik-
ten sonra, ülkenin en verimlı
topraklan yabanalann eline geç-
meye başladı.
Yabancılara ülkemizde toprak alma hak-
kı konusunda, Times gazetesi 12 Şubat
1856 tarihli nüshasında şunlan yazıyordu;
"Yabanalann toprakalmasında her tür-
lü engelin ortadan kalması, sağlıklı birma-
il sisteminin kurulması, yol ve köprülereya-
tırılan sermayenin güven altına alınabil-
mesi için verilen teminatlar ardından bü-
yük sonuçlar getirecek olan önemli dip-
lomatik başanlardır. önümüzde işlenme-
miş ve zengin bir toprak bulunmaktadır;
Batı sanayii bu toprağa nüfus etrneli ve ona
sahip çıkmalıdır."
Ardından Ege'de verimli büyük tanm
arazileri yabancılann mülkiyetine geçme-
ye başladı.
Devlet borç yüzünden hızla iflasa sü-
rüklenirken, yabancılar maliyeye de el ko-
yarak imparatoriuğu çökerttiler. Sonunda
1856 Paris Antlaşması'nın şartlanna aykı-
rı olarak, 1920'de Sevr'de temsilcilerimi-
zin gözyaşlan arasında yeni bir anlaşma im-
zalatmışlardı.
Toplum yönünden; Devletin eğitimle il-
gisi yoktu. Eğitim kadrosu ve bütçesi de
yoktu. Fransa hükümetinin birnotası ile Is-
tanbul'a gelen, Fransa Eğitim Bakanı Pro-
fesör Vıktpr Duruy Istanbul'da 10 yıl ka-
larak, eğitim bakanhğı kurdu ve eğitim ya-
sası çıkardı. Galatasaray ve diğer modem
devlet okullan açıldı. Eğitim yasasının ver-
diği izinle ülkenin her yanında, yerii ve ya-
bancı kişi ve kuruluşlar özel okullar açtılar.
Birçok aydınımız ve genç Türkler bu okul-
lardan yetişti. Mustafa Kemal'in, düşün-
ce temeli, Selanik'te Şemsi Efendi'nin
kurduğu ilkokulda atjldı. Toplum bu okul-
lar sayesinde aydınlanmaya başladı. Mo-
dern ve Çağdaş okullardan yetişen aydın-
lar Atatürk'ün önderiiğinde Türk devrimi-
ni yarattılar.
Bu kadrolar, Avrupalılann hazırladığı
Sevr'i reddederek, Lozan Banş Antlaşma-
sı'nı kabul ettirerek tam bağımsız Türkiye
Cumhuriyeti'ni kurdular.
Bu devrimci kadrolar, kapitülasyonlan
kaldırdı. Yabancılann elindeki bütün altya-
pı tesislerini (Tekel, denizcilik, havagazı, li-
manlar, demiryollan, PTT, Tekel vepiyan-
goyu) alarak devletleştirdilerveya millileş-
tirdiler.
Atatürk'ün sağlığında dünyada benzeri
az olan bir kalkınma ile sanayi ve ticaret
kuruldu. Amaç, modemleşmek ve çağdaş
uygartık düzeyinin üstüne çıkmaktı.
SÜRECEK