18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümetin, üniversiteleri kadro kullammı konusunda umutlandıran adımı 'göstermelik' çıktı AraşünnayaAKPengeli»1RATKOZOK ANKARA- AKP hükümeü, üniver- sitelerin araştırma görevlisı kadrola- rmın kullanımında kolaylık sağlayan yasayı genelgeyle "işJevsz" hale ge- tirdi. Üniversitelerin araştırma görev- lisi alımlanndaki engelleri kaldıran yasanın Resmi Gazete'de yayımlan- rnasından 2 gün sonra hazırlanan ge- nelgeyle, yalnızca görevden aynlan kadrolann yerine "gerekli makamlar- dan izin ahnarak" eleman alınabilece- ğı duyuruldu. Üniversitelerin araştırma görevlisi alımlannı donduran AKP hükümeti, bu kez de yasayla getirdiği düzenle- meyi genelgeyle daralttı. TBMM'de ka- Sezer'e destek • tSTAIŞTBUL (AA) - Ünıversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜÖ- ÜD) Başkanı Prof Dr. Kadir Er- din, "Cumhurbaşkanımızın 'çağ- daş üniversite' çağnsıru destekli- yoruz" dedi. Prof. Dr. Erdin, yap- tığı yazılı açıklamada, Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'in Karaelmas Üniversitesi'nin yeni eğitim yılı açılış töreninde yaptığı değerlendirmenin 'umutverici" olduğunu belirterek "Üniversitele- rin özerk, demokratik, akademik, etik normlan içselleştirmiş ve bi- limsel açıdan üretken bir yapıya kavuşması ıçin her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu kamu- oyuna duyururuz" dedi. Öğrencier Berfin'de • Eğitim Servisi - Türkıye"deki 6 okuldan öğrenciler, Çevre Koru- ma ve Ambalaj Atıklan Değerlen- dirme Vakfi'nın (ÇEVKO) yürüt- tüğü, "2. Geri Dönüşüm Kongre- si" kapsamında Berlin'de düzen- lenen "Avrupa Gençlik Çevre Par- lamentosu'na katıldılar. FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi'nden Günçe Saygı "Su", Özel Şişli Te- rakki Lisesi'nden Arda Kara "Atık", Enka Okullan'ndan Kaan Pekin "Enerji", Darüşşafaka Okullan'ndan Beytullah Kokoç "Hava" ve Özel Usküdar Ameri- kan Lisesi'nden Aysu Aliefendi- oğlu "Gıda" konulanndaki çalış- masını Avrupa Komisyonu Çevre Direktörlüğü'ne sundu. Tanık müdüplere ceza' • SAMSUN (Cumhuriyet) - Sam- sun'da Eğitim-Sen üyelerini "va- tan hainliği"yle suçlayan Milli Eğitim Müdûrü Cevat Aydın'ın, hakkında açılan davada aleyhine tanıklık yapan okul müdürlerini görevden aldığı iddia edildi. Eği- tim-Sen Şube Başkanı Nezir Kel- leci, son olarak Samsun Fen Lisesi Müdürü Ismail Yavuz'un görev- den ahndığını belirtti. Aydın'ın AKP kadrolaşması kapsamında göreve getirildiğini ifade eden Kelleci, müdürlerin asılsız rapor- lara dayanılarak görevlerine son verildiğini vurguladı. 5 bin kişi yerleştirildi • ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - 2004 Kamu Personeh Seçme Sınavı yerleştirme sonuçlan dün açıklandı. Devlet Bakanı Mehmet AJi Şahin, 714 bin 957 kişinin sı- nav sonuçlanna göre yerleştirme talebiyle başvurduğunu ve bu adaylardan 5 bin 4'ünün ataması- nın yapıldığını belirtti. Şahin, ÖSYM'nin kasım ayında ek yer- leştirme yapacağını ve adaylardan tekrar başvuru alınacağını bildirdi. • Üniversitelerin araştırma görevlisi alımlanndaki engelleri kaldıran yasal düzenleme. AKP hükümeti tarafından yayımlanan genelgeyle işlevsiz hale getirildi. Genelgeyle, yalnızca görevden aynlan kadrolann yerine personel alımına izin verildi. YÖK, hükümetin yasayla çelişen genelgesine karşı yürürlülüğü durdunna davası açmaya hazırlanıyor. bul edildikten sonra 21 EylüTde Res- mi Gazete 'de yayunlanarak yürürlüğe giren "Bazı Yasa ve Yasa Hükmünde Kararnameierde Değişiklik Yapılma- sına Dair Yasa"nın 13. maddesiyle üniversitelerin araşürma görevhsi kad- rolannın profesör, doçent ve yardım- cı doçent kadrolannda olduğu gibi YÖK'ten onay alınarak kullanılabile- ceği hükme bağlandı. Gelişme yaklaşık 2 yıldır kadro aça- mayan ünıversitelerde olumlu karşı- landı. Ancak ühiversiteler yasanın uy- Öğrenciler okuttarını gulanmasını kolaylaştıracak genelge beklerken tam tersi bir durumla karşı karşıya kaldılar. Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tara- fından 23 Eylül'de yayımlanan genel- geyleüniversitelerin, yalnızca lisansüs- tü eğitimlerini tamarnlayarak 23 Ey- lül 'den sonra görevden aynlan araştır- ma görevlilerinin yerine kadro açabi- lecekleri belirtildi. Genelgede aynca kadro kullammı için Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye'den gerekli izın- lerin alınması gerektiği bildirildi. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Aybar Ertepmar. "TBMM'den geçen ve Sa- \mCumhurbaşkanırnBcahernenonay- lanarak yürürtüğe giren ve bizieri bir ölçüde sevindiren yasanın bu önemH maddesuun yürütme tarafindan bü- yük bir hızla bu derece iştemez hale ge- tirUmesini yadırganiaınak eMe değfl" dedi. YÖK'ün konuyla ilgili inceleme- lerini sürdürdüğü ve hafta içerisinde yürürlülüğü durdurma davası açacağı öğrenıldi. Hükümetin "göstermefikadnnr üni- versitelerde de şaşkınlık yarattı. OD- TÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut genelgeyle kadrolann, 23 Eylül 2004"ten sonra "üniversiteden ayn- lanlar olursa" kullamlabileceğinin hükme bağlandığım anımsatarak, öğ- rencilerin çoğunun şubat ve haziran ay- lannda tezlennı bitirdiklerini ve bir- çok kişinin bu tanhlerde ünıversıteden aynldığını kaydetti. Akbulut. "Dolayısıylaeylükien son- ra üniversiteden aynbniann saydançok düşük otacaknr" diye konuştu. Ana- dolu Ünıversıtesi Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç da gelecek yıllarda öğren- ci sayısının katlanmasıyla birlikte çok ciddi bir akademısyen sıkıntısının or- taya çıkacağına işaret etti. istiyor tstanbul Valfliği tarafindan depreme dayanıkh olmadığı gerekçesyie boşaltümasma karar verilen Beykoz'daki 60. Yd Üköğretim Okulu'nun veti ve öğrencüeri karan protesto etti. EDerindeki "Bize sahip çıkan yok mu", "Önce yap, sonra yık" yaah dövizlerle Cağaloğhı'ndaki \Iiffi Eğitim Ü Müdürlüğü önünde toplanan öğrend ve veliler, burada yaptiklan acddamada. "1999 depreminden sonra okulumuza 'Eğtöm-öğretim görühnesinde sakmca yoktur' yazıa asıtanışti. Riskliyse neden eğitime devam edildi'' dcdiler. Öğrenci vehsi Aziz Aydın, çocuklann gönderildiği çevre okullarda sınıf mevcutiannın 60-70 kişjye çıküğını betirterek "Çocuklannuza bodrumlarda, barakadan bozma yerlerde eğitim verflmeye çahşıhjor" dedL Açıklamanın arduıdan MüTi Eğitim Müdürlüğü \etküUeri>1e görüşen veliler. yeni okul yapılana kadar prefabrike bir okul yapümasını takpettiler. (Fotoğraf: TAYLAN SlGlRCI) HAKHIMIZIEGITIM ÜRGÜN FURYASIGENİŞLİYOR MEB kadrolaşmada 'hizntetliyi' unutmadı ANK\RA (CumhuriyetBürosu) - Son dönemde çok sayıda öğret- menin görev yerini değiştiren Mil- li Eğitim Bakanhğı, "hizmeÖUeri" de sürgün etmeye başladı. Niğ- de'dekı çeşitli ilk ve ortaögretim okullanndaki 14 hizmetli, görev- lerinden alınarak başka okullara gönderildi. Edinilen bilgilere göre, Niğde'nin Çiftlik ilçesinde görevli 14 Türk Egitim-Sen üyesi hizmetli, görev yaptıklan okullardan alınarak baş- ka okullara gönderildi. tlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Eryaman imzasını taşıyan yazıyla, çeşitli ilk ve ortaögretim okullannda görev yapan DavutGündoğan, Habip Ba- ki, Vasfı Bakan, Kadir Baki, Sela- miAteş.NahnAkba\;MahmutAcar. HaKtAkbay. YaşarÖcal, Tahsin Çe- lik, Turgut YükseL, Hızır Avcı ve Mustafa Balcan, görevlerinden alı- narak başka okullara gönderildi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şua>ip Ozcan, "Bir bakanuğm, amacı hizmet olan. aldığı maaşla geçinmekte zoıianan. hafta sonlan ek iş yapabilmek için inşaatiarda çahşan, memuriyetin en altkademe- sindeki üısanlara adeta hınç ahrca- suıa davTanmasını yadırgrvonım" dedi. Başka okullara gönderilen elemanlann gittikleri yerde önem- li sorunlarla karşılaştıklanna dikkat çeken Özcan. "Bakanhk adeta hiz- metiisine kadar sürgüne tabi tuta- rak çabşanlardan bir intikatn al- maya çaîışıj'or'' diye konuştu. Bakanlık, göre\'den alma ope- rasyonlanndan birini de Samsun"da gerçekleştirdi. Eğitim-Sen üyesi Samsun Fen Lisesi Müdürü tsma- il Yavuz, Personel Genel Müdürlü- ğü tarafindan hazırlanan kararna- meyle Samsun il emrine öğretmen olarak atandı. Okulda 2001 yılı mart ayından bu yana müdürlük görevi- ni yürüten Yavuz"un görevden alın- masuıa, hakkında daha önce veri- İen uyan ve kınama cezalan gerek- çe gösterildi. SYM'DE YARIMAĞANDÖNEMt YOK GenelKurulu'nda Centelgerginliği ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - YÖK Başkanı Prof. Dr. Er- doğan Teziç, Prof. Dr. Savaş Kü- çük\^\Tiz dan boşalan ÖSYM baş- kanlığına Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ahmet Unal Yanmağan' ı atadı. ÖSYM başkanhğına atanacak ismi belirlemek ve bazı fakülte- lere dekan atamalannı yapmak üzere dün toplanan YÖK Genel Kurulu'nda 8 üniversite ve polis akademisine 21 dekan ataması yapıldı. Genel kurul aynca, Is- tanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Tankut Centel'in vekâ- leten atanmasına ilişkin bilgiyi de Cumhurbaşkanlığı'na gönder- di. Edinilen bilgilere göre, bazı üyeler, Prof. Centel'in atamasına eski rektör Prof. Dr. Kemal Alem- daroğhı döneminde üniversite yö- netim kurulunda yer aldığmı ve uygulamalarda imzasmuı bulun- duğu gerekçesiyle karşı çıktılar. Eleştirilerin artması üzerine YÖK Başkam Prof. Dr. Erdoğan Teziç, atamayı genel kurulda oylamak- tan vazgeçti. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in, yasal olarak atamayı ge- nel kurulun onayına sunma zorun- luluğu bulunmamasına karşın. bazı üyeler geçmişte benzer du- rumlarda genel kurulda oylama yapıldığı gerekçesiyle duruma tepki gösterdiler. Yeni başkan Yanmağan YÖK Genel Kurulu. Prof. Dr. Savaş Küçükyavuz'un Yürütme Kurulu üyeliğıne getirihnesiyle boşalan ÖSYM başkanhğına Prof. Dr. Ahmet Ünal Yanmağan'ı ge- tirdi. Halen Hacettepe Üniversi- tesi Bilgisayar Mühendisliği bö- lümünde öğretim üyeliği ve ana bilim dalı başkanlığı görevini sür- düren Ahmet Ünal Yanmağan, 1942'deKilis'tedoğdu. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ KKTC Örneğine Bakmca... Avrupa Biriiği'ne (AB) alınışımızı(?) neredeyse davul- lar çalarak ve dahi zil takıp oynayarak duyuranlann da ayaklan yere basmaya başladı. Kâğrt, davul ve zil seslerini yansrtmryor olsa da man- şetlerde kullanılan sözcüklerden gazetecilere ilişkin yu- kandaki yorumun pek de haksız oldugunu sanmıyooım. Çünkü her şey ayan beyan ortada... Büyük başannın miman olarak sunulan politikacıla- nmız da, rapor konusundaki ilk değeriendirmelerinden yavaş yavaş dönmeye başladılar. Artık onlar da yoaımlannı, ilerieme raporunu daha dik- katli okudukça, raporun cümleleri arasına sıkıştınlmış olan "ama, ancak, gelişme olursa" gibi sözcük ve iba- releri konuşmalannda yinelemeye giriştiler. Hayra alamet olup olmadığını göreceğiz. • • • Avrupa Birtiği rüyaa, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriye- ti'nin (KKTC) yaşadığı zor dönemi de unutturdu. llerie- me Raporu'ylaTürkiye'nin önüne sıralanan engellenden birini de Kıbns sorunu oluşturuyor. Annan Planı'nın oylanmaa öncesinde, KKTC'de evet oyu verilmesi konusundaki çaba ve baskılara destek vermek için AB yetkililerinin vermiş olduklan sözlerden yapılmış olan bir deriemeden bu köşenin uzunluğuna uygun seçmeleri aşağıda sunuyorum. Annan'ın Kıbns özel Temsilcisi Alvaro De Soto: "Kıbnslı Türklerin uzun yıllar sûren tecridi sona ere- cek, yalnızca AB ile değil tüm dünya ile entegrasyon- lan sağlanacaktır." (31 Mart 2004) AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Gürrter Vertieugen: "Rumlar olumsuz bir tavır içerisine girerterse ulus- lararası baskı göreceklerdir." (31 Mart 2004) Belçika Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Lo- uis Michel: "Referandumda 'evet' diyen taraftarihibirfırsatya- kalayacaktır." (1 Nisan 2004) ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman: "Referandumda Türk tarafindan olumlu, Rum tara- findan olumsuz sonuç çıktığı takdirde KKTC ile olan ilişkilerimizolumluyönde değişecektir." (16 Nisan 2004) Türkiye - Avrupa Biriiği Karma Parlamento Komis- yonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk: "Bana hep 'Eğer Kıbnslı Türkler evet, Rumlar hayır derse ne olacak' diye soruyorlar. Benim için bu soru- nun cevabı çok açık ve net; Kıbnslı Türkler attıklan bu cesuradımdan dolayı ödüllendirilmeliler, yaptınmlaror- tadan kalkmalı ve KuzeyKıbns'ta büyükyatınmlarger- çekleştihlmeli. Ikinci yansıması ise Türkiye ile bağlan- tılı olacaktır. Türkiye, anlaşmaya vanlmadı diye herhan- gibirşekilde cezalandınlmamalı. Çünkü elinden gele- ni yaptı. Sadece Rum kesimi hayır dediği için Türkiye cezalandınlmamalı veAralık'ta Türkiye'ye dairkararve- rilirken tamamen kriteriere uyumlu olup olmamasına bakılarakkendi içerisinde değeriendirilmeli. "(18 Nisan 2004) Hollanda'nın Avrupa Işleri Bakanı Atzo Nicolai: "Referandumda Türk tarafindan 'evet', Rum tarafin- dan 'hayır 1 çıkması durumunda Kuzey Kıbns'ı açıkta bırakmayacağız. Durumun sonuçlannın ne olacağını AB içindeyeniden değerlendireceğiz." (20 Nisan 2004) überal Grup Başkanı Graham Watson: "Referandumda Türklerin 'evet', Rumlann 'hayır' demesi halinde KKTC'nin tanınması yolundaki baskı- lar artacaktır. Rumlann 'hayır 1 demesi halinde KKTC daha fazla tecrit edilemeyecek ve Türkyönetiminin meş- rulaşması yolunda gerekli adımlar atılacaktır." (20 Ni- san 2004) AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilci- si Javier Solana: "Referandumda güney tarafının 'hayır', kuzey tara- fının 'evet' demesi halinde kuzeyle ilişkiler fan\lı ola- caktır. Kuzey daima soğukta bırakılamaz." (23 Nisan 2004) AB Komisyonu: "Rumlann 'hayır' demelerinden büyük üzüntü du- yuyoruz. Türklerin tavnadada çözüm istediklerinin açık işaretidir. Bundan sonra Kıbns'ın kuzeyinin ekonomik gelişmesine katkı yollannı incelemeye ve değeriendir- meye hazınz." (25 Nisan 2004) Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Schvvimmer "Kıbns'tayapılan referandumlann sonucu, artıkKıb- nslı Türklerin yalnızlığının da sonu olarak görülmesi gerekir. Bu sonucun olumsuz faturasının mağdurolan tarafa yüklenmemesi için gerekli çalışmalar başlatıla- caktır." (25 Nisan 2004) Avusturya Dışişleri Bakanı VValdner "Rumlann referandumda 'hayır' demesi esefverici- dir. Kıbnslı Türklerin referandumda 'evet' oyu kullan- dıklan gerçeğigözardı edilemez ve bu davranışın ulus- lararası toplum tarafindan ödüllendirilmesigerekiyor." (25 Nisan 2004) Avrupa Pariamentosu Başkanı Pat Cox; "Kuzey Kıbns'a uygulanan ekonomik izolasyonun so- na ermesi gerekir. Avrupa Pariamentosu, Kuzey'eyö- nelik en geç bu yılın sonuna kadar yeni açılımlarya- pacak." (1 Mayıs 2004) • • • KKTC'ye verilen ve havada kalan sözleri okuyunca insanın aklında Türkiye'ye verilmekte olan sözlerin akı- beti hakkında da kuşkular yeşeriyor. Hem de "Kırkyıllık Kâni, olurmu Yani" deyişine uy- gun olarak. oerinc@ cumhuriyet.com.tr ONUK YAZAR / LATİF M U T L U htanbul Bügl Üniversitesi Kurucu ve VakıjBaşkanı 16. yy'da Türk imparatoriuğu, üç kıta- da; Asya, Afrika ve Avrupa'da 20 ayn ırk- tan,21 devlet ve 15 milyonnüfusu ile dün- yanın en güçlü devletlerinden biri idi. Av- rupalı olmayı değil, Avrupa'yı fethetmeyi dü- şünüyordu. Kanuni'den sonra medreselerin gerici akımlann etkisine girerek bozulması, dev- letin tüm kurumlanna aksederek, impara- :oriuğun duraklamasına ve giderek gerile- mesine yol açtı. Avrupa'da başlayan fiyat artışlan tstan- Dul'a sıçrayınca, Osmanlı hükümeti 1566'da <üçük, 1584'te ilk büyük devalüasyonu /apmak zorunda kaldı. Bu olaylar için ta- ih profesörü F. Braudel şöyle diyordu: '1566 devalüasyonunun Türk imparator- uğunun yorulduğuna dair ilk işaret olup ylmadığını anlamak ilginç olacaktır. 1584'te liç kuşku yoktur; vahim birpara bunalımı 'jncirierinden boşanmıştır." Enflasyon canavannı, dört yüz yıl bo- /unca bir dahazincire vuramadık. Ta ki 2001 /ılında bağımsız para politikalan kurulu ku- uluncaya dek. Kurul, para basmadığı ve ıükümete avans vermediği için; 2002 ta- ihinden beri fiyatlar yükselmiyor. 15 ve 16. yüzyıllarda Avrupa'da meyda- la gelenfiyatartışlanna hükümetler deva- lüasyonlaryaparak, halkın zaranna kendi- lerini kurtarmışlardı. Venedik, Fransa ve yöresi 50-60 yıl içinde paranın ayannı dü- şürmenin, fryatlan daha azdırdığını fark ederek, devalüasyon yapmaktan vazgeç- tiler. Kuzeyde Elizabeth tarafindan topar- lanan Ingiliz parası, 1600'den sonra artık yerinden kıpırdamıyordu. Osmanlı hükümeti bütçe açıklannı Tağ- şiş adı verilen, paranın ayannı düşürerek kapatmayı sonuna kadar sürdürdüğü gi- bi, cumhuriyet hükümetleri de bu gelene- ği devam ettimiişti. 1838 Ticaret Anlaşması, Osmanlı sana- yi ve ticaretini Avrupa'nın denetimi altına sokmuştu. 1854 yılında çaresiz kalınca, istemeyerek Avrupa'dan borç almaya baş- ladıktan sonra irademizi kaybertik. Avru- palılann isteklerine uymayı görev sandık. 1856 yılında Avrupalılann hazıriadıklan haklar bildirgesini; Islahat Fermanı olarak dünyaya duyurarak Avrupa'ya uyum sağ- layacağımızı söz verdik. Vereceğimiz ödün- lerin karşıhğı olarak, 30 Mart 1856'da Pa- ris'te tüm Avrupalı devletlerin katılımı ile im- zalanan banş anlaşması ile Osmanlı dev- letinin, Avrupa Biriiği'ne alındığını kabul ve ilan ediyoriardı. Avrupa Devletleri Konseyi'ne alındığı- BizKimleriz?.. mızı bildiren Paris Antlaşması'nın 7. mad- desi; "Haşmetlû Fransa Imparatoru, Haşmet- lûAvusturya Imparatoru ve Haşmetlû Bri- tanya Kraliçesi, Haşmetlû Prusya Kralı, Haşmetlû Rusya Imparatoru, Haş- metlû Sardunya Kralı, Saltanat- ı Saniyenin (Osmanlı Impara- torluğu), Avrupa devletleri haklanndan ve Avrupa dev- letlerikonseyinden faydalan- masını kabul ettiklerini ilan ederier." Avrupa Devletleri Konse- yi'ne alınmamız üzerine, Fransız ve Belçika yasalan- nı, uyum yasalan diyerek almaya başladık. (Ceza, CMUK, Ticaret, Deniz Ti- caret, M. Usul, lcra Iflas, Danıştay, Notertik, Avukat- lık Kanunlan ve Anayasa gibi kanunlar...) Avrupalılann kendi yaşam biçimlerine göre hazırladıkla- n yasalan, tercüme ederek çok az bir de- ğişiklikle yürürlüğe koymamızın, sonradan birçok toplumsal ve siyasal yönden olum- lu ve olumsuz etkileri olmuştur. Avrupalı olma uğruna kabul ettiğimiz ya- bancı yasalar, devlet için kötü sonuçlar ver- mış ise de toplum ıçin yarariı sonuçlar verdiği görülmüştür. Bu sonuçlan şöy- le özetleyebiliriz: Imparatoriuk için; Yabancılar ka- nunlannı kabul ettirdikten sonra, içişle- rimize daha çok kanşmaya baş- layarak, bizi yan sömürge duru- muna getirmişlerdi. Yabancılara doğrudan yatınm izni verilince, demiryolları, de- nizyollan, limanlar, posta, Te- kel, havagazı, su işleri gibi altyapı işletmeleri ve piyan- go yabancılann yönetimine geç- ti. Yabancılann Osmanlı ülkesinde toprak satn almasına izin venldik- ten sonra, ülkenin en verimlı topraklan yabanalann eline geç- meye başladı. Yabancılara ülkemizde toprak alma hak- kı konusunda, Times gazetesi 12 Şubat 1856 tarihli nüshasında şunlan yazıyordu; "Yabanalann toprakalmasında her tür- lü engelin ortadan kalması, sağlıklı birma- il sisteminin kurulması, yol ve köprülereya- tırılan sermayenin güven altına alınabil- mesi için verilen teminatlar ardından bü- yük sonuçlar getirecek olan önemli dip- lomatik başanlardır. önümüzde işlenme- miş ve zengin bir toprak bulunmaktadır; Batı sanayii bu toprağa nüfus etrneli ve ona sahip çıkmalıdır." Ardından Ege'de verimli büyük tanm arazileri yabancılann mülkiyetine geçme- ye başladı. Devlet borç yüzünden hızla iflasa sü- rüklenirken, yabancılar maliyeye de el ko- yarak imparatoriuğu çökerttiler. Sonunda 1856 Paris Antlaşması'nın şartlanna aykı- rı olarak, 1920'de Sevr'de temsilcilerimi- zin gözyaşlan arasında yeni bir anlaşma im- zalatmışlardı. Toplum yönünden; Devletin eğitimle il- gisi yoktu. Eğitim kadrosu ve bütçesi de yoktu. Fransa hükümetinin birnotası ile Is- tanbul'a gelen, Fransa Eğitim Bakanı Pro- fesör Vıktpr Duruy Istanbul'da 10 yıl ka- larak, eğitim bakanhğı kurdu ve eğitim ya- sası çıkardı. Galatasaray ve diğer modem devlet okullan açıldı. Eğitim yasasının ver- diği izinle ülkenin her yanında, yerii ve ya- bancı kişi ve kuruluşlar özel okullar açtılar. Birçok aydınımız ve genç Türkler bu okul- lardan yetişti. Mustafa Kemal'in, düşün- ce temeli, Selanik'te Şemsi Efendi'nin kurduğu ilkokulda atjldı. Toplum bu okul- lar sayesinde aydınlanmaya başladı. Mo- dern ve Çağdaş okullardan yetişen aydın- lar Atatürk'ün önderiiğinde Türk devrimi- ni yarattılar. Bu kadrolar, Avrupalılann hazırladığı Sevr'i reddederek, Lozan Banş Antlaşma- sı'nı kabul ettirerek tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdular. Bu devrimci kadrolar, kapitülasyonlan kaldırdı. Yabancılann elindeki bütün altya- pı tesislerini (Tekel, denizcilik, havagazı, li- manlar, demiryollan, PTT, Tekel vepiyan- goyu) alarak devletleştirdilerveya millileş- tirdiler. Atatürk'ün sağlığında dünyada benzeri az olan bir kalkınma ile sanayi ve ticaret kuruldu. Amaç, modemleşmek ve çağdaş uygartık düzeyinin üstüne çıkmaktı. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle