Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2004 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Ipotekli Maç ve
Basının Abartısı
Beğenelım ya da beğenmeyelim, bugün fut-
bol günü. Bugün Şükrü Saracoğlu Stadı'nda
Türkıye-Kazakistan maçı yapılacak ve çoğunluk,
ülkenin hangi köşesinde olursa olsun, televizyon
başına çakılacak.
Sel vurdu, yıktı, geçti; artık çoğunluk tarafın-
dan unutuldu.
Rapor açıklandı, kimi gafillerin sevinci coştu
taştı, ama artık geride kaldı.
Sel unutuldu, rapor ve Avrupa rüyası bir gün
için bir yana dürülüp bir süreliğine dolaba kon-
du, maç birinci konu oldu.
Geçenlerde, kadim bir dostum, Cumhuriyet
Meyhanesi'nde, konukolarakgittiğim, ünlülerin
"Çarşamba Toplantısı "nda, gazetemizde spor
sayfası dışındaki yazariann da futboldan fazla söz
etmelerini eleştiriyordu.
Futbol, istesek de istemesek de, otuz, yirmi,
hatta on yıl öncesinden de daha önemli bir sos-
yal konudur artık.
Hatta TV ekranlanna göz attığınızda, ona ay-
rılan süreyi, herhangi bir siyasal, sosyal veya
ekonomik konuya (örneğin işsizlik ve enflasyo-
na) ayrılan süreyle kıyasladığınızda, toplumu-
muzun en önde gelen konusudur artık futbol.
Futbolu görmezden gelerek değil konuşarak,
irdeleyerek vurgulayabileceğiz çarpıklığı.
• • •
Evet, bugün milli takım Şükrü Saracoğlu'nda,
Kazakistan ile Dünya Şampiyonası Eleme Gru-
bu'nda Kazakistan ile karşılaşıyor. önceden ya-
pılan hazırlıklar, maçın tribün görselliği olarak da
çok şenlikli geçeceğini gösteriyor.
Kazakistan görece zayrf, pek büyük bir savsak-
lama olmazsa kolaylıkla üstesinden gelinebile-
cek bir takım. Ne var ki bundan sonraki önemli
maçlar gibi bu da ipotekli bir maç olacak ve kar-
şılaşmanın üstünde hep Hakan Şükür'ün haya-
li, kendi kusuru olmaksızın, dolaşacak.
Milli Takım Teknik Direktörü Ersun Yanal, Ha-
kan Şükür'ü maç kadrosuna almadı. Ve kıyamet
koptu. Ersun Yanal, önce Galatasaraylı yöneti-
cilerden birinin başlattığı salvoya maruz kaldı.
Dünyanın başka yerierinde de zaman zaman
yıldız oyunculann kadroya alınmadığı oluyor. Ama
orada böylesine kıyamet kopmuyor. Takımın kad-
rosunu oluşturmak, oyunun taktiğini vermek,
oyuncuları ona göre hazırlamak Ersun Yanal'ın
işi. Bu durumda medyanın, Galatasaray Kulübü
yönetiminden bir üyenin başlattığı tartışmayı böy-
lesine büyütmesini anlamak mümkün değil.
Tartışma o boyutlara ulaştı ki artık Hakan Şü-
kür'ün kadroya alınmaması, maçın kendisini
aşan boyutta bir önem kazandı.
•••
Biliyorsunuz, kulüp takımları gibi, milli takım-
larda da binlerce kadro oluşturulur. Tribünden,
sahaya çıkan takıma bakan, TV ekranından ma-
çı izleyenlerin çoğunun, kendi kafasından geçen,
kendi gönlünde yatan bir takımı vardır. Tabii ki
spor yazarlarının da, takımın oluşturulması ko-
nusunda, gerekçelere, form grafiklerine dayanan
önerileri ve eleştirileri olacaktır, olmalıdır da.
Ama Hakan Şükür konusu biraz değil, çok
fazla abartıldı.
Kişisel görüşüm olarak Hakan Şükür, ilerle-
miş yaşına karşın son iki yıldır hem Galatasaray'da
hem de milli takımda çok başarılı; kimi zaman
kurtancı oluyor, tek başına oyunu değiştirecek
bireleman...
Bütün bunlan kimse göz ardı edemez. Ama bir
ülkenin ulusal takımını yöneten bir kişiyi tek bir
oyuncunun ipoteği altına sokmak da aklın ka-
bul edeceği bir davranış değil.
Tekrar ediyorum; Ersun Yanal iyi ya da kötü yap-
tı demek istemiyorum, yalnızca "Yanal'a bu ka-
dar çok müdahale yanlıştır"\ vurgulamaya çalı-
şıyorum.
Türkiye'de, dünyanın her yerinde spor yazar-
lığı yapacak yetkinlikte, bilgide, zekâ kıvraklı-
ğında spor yazarı var; sayıları da az değil, hatta
sanıldığından daha çok. Ama spor medyasının
genel görüntüsü hiç de öyle değil.
Burada da bir yanlış anlamayı önlemek iste-
rim. Spor medyası öbür medyadan ne daha iyi
ne de daha kötü.
Her ikisinde de sansasyon, duygusal değer-
lendirmeler, derinliği olmayan görüşler, hele he-
le abartı ön planda.
AB Komisyonu llerleme Raporu da aynı şekil-
de ele alınıyor, Hakan Şükür'ün durumu da...
Abartıda iki uç da birleştiğine göre, acaba ay-
nı zamanda, bu işten medyanın müşterisi deso-
rumlu değil mi?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
CHP ile birleşmeye tepki
YTPDenizliil
örgütü istifa etti
İZMİR (Cumhuriyet
EgeBürosu)-CHP- YTP
birlikteliği, tabanda
tt
&rldı'' etkiler yaraüyor.
CHP Izmir Örgütü, bü-
tünleşmeye yardımcı ol-
ması amacıyla YTP'den
isimJeri kadın ve genç-
lik kollan yönetimlerine
almayı kararlaştırdı.
CHP tzmir tl Başkanı
Alaattin YülcseL prensip
olarak bu kurulların her
ilçedeki ve ildeki yöne-
timinde YT?"den gele-
cek isimlerİE bulunması
yönünde kararaldıklan-
nı söyledi. YTP Denizli
yönetimi ise CHP Genel
Merkezi'ni topa tutarak
partiden istifa etti. YTP
II Başkanı AKAsker Kan-
tûrk ve yönetim kurulu
üyelerinin imzasıyla ya-
yımlanan bildiride, bir
"bizipgrubu" yönetimın-
de olduğu için CHP'den
istifa ettikleri anımsatı-
larak, solun asıl sorunu-
nun "birieşememe değü,
soiunenköktüpartisiolan
CHP'nin ohımsuz yöne-
timi olduğu" görüşünü
dile getirdiler.
Peker liderliğindeki çetenin bazı istihbaratçı, yargı üyesi, asker ve polislerle de ilişki kurduğu ortaya çıktı
Korku imparatorluğuH Baştarafi 1. sayfada
katı Şirin Berk daha önce Umit'in
avukatlığını yapmıştı. Cmit kaybol-
madan hemen önce ve en son Şirin
Berk'ı aramıştı.
Ümit"in kayboluşuyla ilgıli Peker'e
sorular yönelten polis, Peker"in ağus-
tos ayının başında Tarık Ümit'ın ka-
til zanlısı olarak gözaltına alınan Ay-
han Çarkm'la sık sık görüştüğünü
de belırledı. Polisin tespit ettiği gö-
rüşmelerden bir süre sonra da Çar-
kın. polise mukavemet suçundan gö-
zaltına alınıp tutuklandı.
Peker'in adamlannın üzerinde bu-
lunan ruhsatlı silahlarla ilgili araş-
tırma yapan polis, bazı ruhsatlann
5 Mart 1999 tarihinde bombalı sal-
dından kurtulan Cankın Valisi Ay-
han Çevik tarafindan verildiğini sap-
tadı.
Çıkar amaçlı eylemler
6 ilde eşzamanlı olarak düzenle-
nen operasyonla ilgili Organize Suç-
lar Şube Müdürü Ayhan Buran, em-
• Çete lideri Sedat Peker ve adamlarına yönelik operasyonda ele geçirilen silah
ruhsatlannın 1999'da saldınya uğrayan Çankırı Valisi Ayhan Çevik tarafindan verildiği
ileri sürüldü. 1998 yılında yapılan Fenerbahçe kongresinde etkili olduğu belirtilen
Peker'e ortadan kaybolan MİT muhbiri Tank Ümit'le ilgili sorular da yöneltildi. Peker'in
de aralannda bulunduğu 24 kişi tutuklanmalan istemiyle mahkemeye sevk edildi.
niyette açıklama yaptı. Organize
Suçlar Şube Müdürü Buran, çete-
nin bir dizi yaralama, gasp, haraç, şan-
taj. yıldırma, tehdit, adam kaçırma
suçlanna kanştığını ifade ederek
Şedat Peker ve adamlannın siste-
matik bir şekilde çıkar amaçlı birçok
eylem yaptıgını söyledi.
Organize Suçlar Şube Müdürü
Buran. "Örgüt üyelerinin, örgöt B-
deri tarafindan düzenh' olarak kar-
şüanan paralaıia örgütfc bağlantıla-
nnın devam ettirildiği, ancak hiçbir
sosyal güvenlik kuruluşu ile bu ldşi-
lerin bağlanülarmm bulunmadığı.
örgüt Bderinden aldıklan talimatlar
doğrultusunda eyiemlerde yer akuk-
lan anlaşünuştır.
OrgütBderinin koordinesinde, mu-
vazaah hisse alımı yohıyla kendileri-
ni şirket ortağı gibi gösterip gerçek-
te yasal nitehkleri taşımadıJdan hal-
de silah ruhsaö alarak çıkar amaçb
suçörgütünü sDahh bir suçörgütü ha-
line getirerek faaliyet gösterdikleri
beürlenmiştir" dıye konuştu.
'Dlnlenmekten kurtuldu'
Savcıhğa göndenlen 83 sayfalık
suç dosyasında Sedat Peker'in 2'si
bürokrat 20 kişiye "özel haflı tele-
fon dağıttığı belirtildi.
Bu telefonlardan yalnızca Sedat
Peker'in aradığı ve telefonlann ya-
kınlan üzenne kayıtlı olduğu belir-
tilen dosyada, böylece Sedat Pe-
ker'in dinlenmekten kurtulduğu be-
lirtildi. Bu telefonlann verildiği 2
başkomiser hakkında soruşturma
başlatılırken dosyada Sedat Peker'in
6 yargı mensubuyla sık sık Ankara'da
bir araya geldiği de ifade edildi. Hâ-
kimJer ve Savcılar Yüksek Kurulu
da bu yargı mensuplanyla ilgili in-
celeme başlattı.
Peker ile adamlannın ev ve işyer-
lerinde yapılan aramalarda 2 ruh-
satsız tabanca, 15 ruhsatlı tabanca,
1 ruhsatsız av tüfeği. 4 ruhsatü av tü-
feği, bu silahlara ait çok sayıda şar-
jör ve mermiler ele geçirildi.
Darp CD'si ele geçirlldl
Peker ve adamlannın telsizlerle
iletişım kurduğu belirlenen operas-
yonda 978 CD ve kaset, 6 bilgisa-
yar, 38 cep telefonu, örgütsel amaç-
lı kullanılan çok sayıda otomobil,
çok miktarda döviz ve ziynet eşya-
sına el konuldu. Bu CD ler arasın-
da 2 kişinin bizzat Peker tarafindan
darp edilmiş halde sorgulandığını
gösteren görüntüler de var.
Kelebek operasyonu
"Kelebek" adı verilen operasyon
kapsamında Istanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nda sorgulanan 35 ki-
şiden 11 'i serbest bırakılırken Se-
dat Peker ve kardeşi AtiOa Peker'in
aralannda bulunduğu 24 kişi, tu-
tuklanmalan istemiyle Istanbul Nö-
betçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne
gönderildi.
Operasyon kapsamında önceki
gün avukat Çağatay Özdemir tutuk-
lanırken avukatlar Şirin Berk ile
HakkıKurtuhış'un yakalanması için
çalışmalar sürüyor. Hâkimler ve Sav-
cılar Yüksek Kurulu, suç örgütüy-
le ilişkisi olduğu ileri sürülen biri sav-
cı 6 yargı üyesi hakkında soruştur-
ma başlattı.
Polis, çeteyle ilgili yüzkrce sayfadan oluşan evrak ve belgeleri 28 klasörde toplayarak tstanbul Cumhuriyet Savcıhğfna teslim etti. (Fotoğraflar: AA)
Çete, adam kaçırma, tehdit, ihaleye fesat, işyerlerine el koymakla suçlanıyor
Kiıral tanımayan çetenin eylemleri
• 24 ve 25 Şubat 2004 tanhınde
bir şahsın kaçınlarak alıkonulması
ve gasp amaçlı darp edilmesi.
• 28 Nisan 2004 tanhinde bir
kişiye silah teşhiri ve ölümle
tehdit edibnesi.
^ Bu yıl içerisinde Balıkesir
Bengiler Köyü'nde faaliyet
gösteren maden ocağının işletme
ruhsatı sahibinüı ölümle tehdit
edilerek ışyerine el konuhnası.
%/ Ümraniye'de faaliyet gösteren
bir fabrikanın sahibinin 2003 yılı
içerisinde ölümle tehdit edilerek
fabrika hisselerinin ele geçirilmesi.
• Geçen yıl içerisinde yine bir
işadamı ile Bulgar ortağı
arasındaki ihtilafın çıkar
karşılığı çözülmesi, zorla
para talep edibnesi.
• Sıvas'ta 2003 yılında belediye
tarafindan açılan 250 bin dolarlık
altyapı ihalesine fesat
kanştınlmaya teşebbüs edilmesi.
^ Şanlıurfa'da silahlı çahşmaya
kanşan bir şahsa yardımcı
olunarak, olayın içeriğinin
değiştiribnesi ve şahsın isminin
örtbas edilmesi suretiyle adli
mercüerin yanıltıhnası.
• Istanbul Büyükşehir
Belediyesf ne ait hayvanat
bahçesinin geçen yılki 1 milyon
dolarlık ihalesine fesat
kanştınlmaya teşebbüs edibnesi.
• Şıle'de, 28 Ağustos 2004
günü bır şahsuı kaçınlarak
darp edibnesi.
VKadıköy'de 7 Ağustos 2004
günü bır kişinin darp edibnesi.
DOĞRUDAN HÂKlM KARŞISINA ÇIKACAK
Çahcı sorgulanmayacak
ANKARA(CumhuriyetBûiDsu)
-Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcü-
sü Ramazan Er. Alaattin Çalacı
hakkında gıyabi tutuklama karan
olduğu için pobs tarafından sorgu-
lanamayacağuıı bildirdi. Sözcü Er,
Viyana Eyalet Mahkemesi'nin Tür-
kiye'ye iadesine karar verdiği Ça-
hcı'nın yurda getirildiğinde doğru-
dan yetkili hâkim önüne çıkanlaca-
ğını kaydetti.
Emniyet Genel Müdürlüğü Söz-
cüsü Ramazan Er, düzenlediği ba-
sın toplantısında, anayasanın 84.
maddesine istinaden Damştay'rn
1995 yılında Ahmet Tûrk ve Snn
Sakık'la ilgili verdiği karar doğrul-
tusunda Leyla Zana. Orhan Doğan
ve Hatip Dkk'ye yeşil pasaport ve-
rildiğini belirtti. Er, eski Rize Be-
lediye Başkanı Şe\1dYıfanaz'ın Köbı
Başkonsolosluğu aracıhğıyla yeşıl
pasaport abnak için başvurduğunu
söyledi. Er, Yılmaz'ın 23 olaydan
arama kaydının bulunduğunu, söz
konusu başMiru üzerine Adalet Ba-
kanlığı ve adli makamlarla yapılan
yazışmalann ardından bu arama ka-
yıtlanrun şartb salıv ermeyi düzen-
leyen yasa ile kalktığının bildiribne-
si üzerine Yıbnaz' ın talebine olum-
lu görüş bildirdiğini kaydetti.
KART: YASAMA GÖREVtME MÜDAHALE ETTİ
Erdoğan 'a i
kar§ı dava'
A^fKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-CHP Korrya Milletvekib AnHaKart.
"Yargıtav-Hükümet- MÎT-Çakıcr
ilişkileri konusunda TBMM Baş-
kanlığı 'na verdiği soru önergesi ne-
denıyle hakkında dava açan Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan'a, karşı
dava açtı. Kart, Meclis denetim yol-
lannı kullanarak TBMM Başkanlı-
ğı aracıhğıyla yanıt istediği soru
önergesini Başbakan Erdoğan'ın
mahkemeye taşımasının ardından
karşı atağa geçti.
Kart, "Yargıtay-MİT-Çakıcı-Hü-
kümet" ilişküerini araşnrma amacıy-
la verdiği soru önergesinin Meclis
Başkanhğı'nca işleme konulduğu-
na dikkat çekti. Erdoğan'ın ise bu
önergenin kişüik haklannı ihlal et-
tiği ve kendisine iftirada bulunduğu
gerekçesiyle aleyhine 15 milyar li-
ralık tazminat davası açtığını anım-
satan Kart, kendisinin "milfctvekili
olarakyasama denetimi hakkmı kul-
landığını" belirtti. Kart. yaptığı açık-
lamada, "sorumhı muhalefet anla-
yışundan rahatsızolan Başbakan'm,
kürsü dokunulmazhğı ve yasama de-
netimi görevime müdahale niteügin-
de olan da\Tanışlanna karşı aynı be-
dd üzerindentarafimdan mukabflda-
va açıbnışûr" dedi.
Emniyet sözcüsü Er.-
Ankam'dan
düğmeye
basıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü
Ramazan Er, Sedat Peker'in polis
ve üst düzey bürokratlarla
bağlantılanna ilişkin iddialarla ilgili
olarak hiçbir kamu görevlisinin suç
işleme ayncalığnım bulunmadığmı
söyledi. Peker operasyonunda adı
geçen kamu görevlilerinin sorubnası
üzerine Er, "Haarhk sonışturması
sürü>or. 4422 sayıh yasaya göre ne
ben konuşabUirira. ne siz
yazabiUrsiniz. Aksi takdirde suç
işlenmiş olur" dedi. Emniyet Genel
Müdürlüğü Sözcüsü Ramazan Er,
düzenlediği haftalık basın
toplantısında, Sedat Peker ve
adamlanna yönelik operasyon
hakkında bilgı verdı. Ramazan Er,
operasyonun Ankara. Izmir. Adana,
Balıkesir illerinde de bağlantısmrn
bulunması nedeniyle Emniyet Genel
Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize
Suçlarla Mücadele Daire
Başkanlığı'nın eşgüdümünde
başlatıldığını vurguladı. Er, Istanbul
Emniyet Müdürlüğü'nün Sedat
Peker'i, 3 avukatı ve 40 kişi ile
birlikte gözaltma aldığını kaydetti.
'Suç Isleme avrıcalığı vok'
Gazetecilerin Sedat Peker ile bazı
polis ve üst düzey bürokratlann
bağlantılı olduğu iddialannı
anımsatması üzerine Er, Türkiye
Cumhuriyeti'nde hiçbir kamu
görevlisinin suç işleme ayncahğının
bulunmadığmı vurguladı. Sözcü,
"Eğer suç işleyen kamu görev lisi
olursa müsamaha görmeden
hakkmda adh' ve idari soruşturma
j^pıhr" dedi. Sedat Peker
operasyonu sırasında hangi kamu
kuruluşlarından görevlilerin adımn
çıktığının sorubnası üzerine de
Ramazan Er, "Hazırbk sonışturması
sürüyor. 4422 (Çıkar Amaçb Suç
Örgütlerryle Mücadele Yasası) sayıh
yasaya göre ne ben konuşabilirim. ne
siz > azabüırsiniz. Aksi takdirde suç
işlenmiş olur" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Onur öymen, bölgemizdeki ülkele-
rin en büyük zaafının demokrasi ol-
duğunu söyledi. Eski Doğu Bloku ül-
kelerinde, Latin Amerika'da ve hat-
ta Afrika'da bile son yıllarda demok-
rasinin önemli mesafeler aldığını, ne
yazık ki bölgemizdeki ülkelerde; bu
konuda bir ilerieme olmadığını söy-
lerken, bölgenin bir açmazına dikkat
çekiyordu.
Doğu Konferansı Girişimi'nin ''Tür-
kiye Buluşması" başlıklı üç gün sü-
recek çalışması dün Istanbul'daGol-
den Age Oteli'nde başladı. Doğu Kon-
feransı, bu köşede zaman zaman di-
le getirdiğimiz gibi, bir grup insanın
Irak'ın ABD tarafindan bombalanma-
ya başladığı dönemde bir araya gel-
mesiyle oluştu. Bu insanlık dışı du-
ruma nasıl tepki verebiliriz ve ne ya-
pabiliriz, diyerek bir araya geldik. Bir-
çoğumuzfarklı siyasi gelenek ve kül-
türden geliyorduk. Islamcı, solcu, li-
beral diye anılan bu insanlar, bölge-
nin dertleri konusunda birşeylerya-
Batı'ya Dönerken Doğu'yu Düşünmek
pabilmenin endişesi içindeydiler.
Ne yapabiliriz, sorusuna kendimi-
ze göre bir cevap bulduk: Biz doğu-
muzdaki komşu ülketeri neredeyse hiç
tanımadığımızı fark ettik. 0 zaman
Doğu'ya gidebilirdik. Bu ülkelerin ay-
dınlanyla konuşup, görüşüp, ortak
bir şeyler yapabilirdik. Bu ülkelerle
ilgili bütün bilgi dağarcığımızın Batı
kaynaklı olduğunu bildiğimiz için ilk
elden onlardan öğreneceklerimizin
bile çok yarariı birikimler yaratabile-
ceğine inandık.
İlk durağımız Suriye oldu. Onu Iran,
Mısır, Lübnan, Ürdün izledi. Şimdiki
hedefimiz ise Gürcistan, Azerbaycan
ve Ermenistan. Onlan başka ülkeler
izleyecek. Bütün bu ülkeleri ziyareti-
mizden, oradaki aydınlarla görüşme-
mizden çok şeyler öğrendiğimizi iti-
raf etmeliyim. örneğin Iran'daki de-
mokratik muhalefetin gücünü ve de-
rinliğini oraya gitmesek anlayamaz-
dık. Iran, artık toplumdan kopmuş
küçük bir despotik yönetimden kur-
tulmak istiyordu. Demokrasi isteğiy-
le her adımda karşılaştık. Kadınıyla,
genciyle, geçmişte bu rejime destek
vermiş Islamcı militanıyla hepsi bir
safa geçmiş ve değişim için müca-
deleye girişmişti. Emperyalizme kar-
şı olmanın yetmediğini, demokrasi
olmadan bir halkın emperyalizme de
direnemeyeceğini Iranlılann dilinden
bir kez daha dinleme olanağı bulduk.
Irak'taki işgale karşı direniş bölge
ülkelerini acıya boğarken, aynı za-
manda ciddi bir direniş ruhunun doğ-
masına da vesile oluyordu. Mısır'da,
Lübnan'da, Ürdün'de demokrasi ve
özgürlük isteğinin yükselişine tanık ol-
duk. Bu ülkelerin halklanyla olan de-
rin bağlarımızı fark ettik.
Türkiye Büyük Mıllet Meclisi'nin 1
Mart 2003 tarihinde ABD askerieri-
nin Türkiye'de konuşlanmasını red-
deden karan, Doğu dünyasında bü-
yük bir sevgi yaratmıştı. Gittiğimiz
her yerde, bize gösterilen ilginin ar-
kasında bu karann da bir rolü oldu-
ğunu hissettik.
Bir şey daha hissertik. Ortadogu'da
Islamcı akımlar da bir değişim yaşı-
yorlardı. ABD'ye karşı yükselen öfke,
halk içinde demokrasi ve özgürlük
düşüncesinin gelişmesini de sağlı-
yordu. Islamcı akımların bir kısmı bu
nedenle çoksesliliğe, demokrasiye
yatkın bir eğilim içine girmişlerdi.
Işte bu gezilerimizin genel bir de-
ğerîendirmesini yapabilmek, ülkemiz
aydınlarıyla bugüne kadarki süreci
paylaşabilmek amacıyla bu buluş-
mayı düzenledik. Amacımız 2005 yı-
lı Eylülayı içinde bütün bu dolaştığı-
mız ülkelerin aydınlanyla, Istanbul'da
büyük bir buluşma gerçekleştirip,
enine boyunatartışıp, ortak noktalar
üretmek.
Doğu Konferansı Glrişimcileri adı-
na konuşan Mehmet Bekâroğlu,
toplantıya katılanlara "Gelin bu sü-
reci birlikte inşa edelim" çağnsında
bulundu. AKP adına konuşan Sakar-
ya milletvekili Süieyman Gündüz de
kendisini bir "Doğu Konferansı" gi-
rişimcisi olarak kabul ertiğini söyle-
di. 1 Mart tezkeresinin oylanmasın-
da da ret oyu vererek, bu konferan-
sın bir parçası olduğunu kanıtladığı-
nı vurguladı.
İki gün boyunca çalışma gruplan
içinde önümüzdeki hedefleri beiirle-
meye, bölge aydınlanyla oluşturaca-
ğımız diyaloğu nasıl ve hangi temel-
ler üzerinde geliştirmemiz gerektiği-
ne ilişkin tartışmalar yapacağız.
Türkiye'nin AB ile yürüttüğü üyelik
müzakereleri Doğu komşulanmızı çok
yakından ilgilendiriyor. Gittiğimiz her
ülkede bu konudaki duyarlığa tanık
olduk.
Biz de burada Batı'ya yönelen Tür-
kiye'nin Doğu ile olan bağlannı anla-
maya ve anlatmaya çalışacağız.