22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 EKİM 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nu değerlendirdi: Geleceğimizlekumar oynanıyorANKARA (Cumhuriyer Bürosn) - CHP istan- bul Milletvekili Şükrii Elekdağ, AB'nin "mü- zakereler başlasm, ama sonucun başanh ola- cağmı garanti edemeyiz" yaklaşımının ka- bul edilmesinin, Türkiye'nin geleceğiyle ''kumaroynamak" anlamına geldiğini söy- ledı. Elekdağ, bu keyfi ve kıncı yaklaşı- mın, moral ve psikolojik açıdan Türkiye'nin tam üyelik yolunda azım ve şevkle çaba gös- termesini engellediğini kaydetti. Elekdağ, AB tlerleme Raporu'na ilişkin sorulannuzı şöyle yanıtladı: - Başbakan Erdoğan, AB Komisyonu'nun 6 Ekim'de vayımlanan raporunun ohımlu ve den- geü okhığunu, Türkiye'ye tam üyelik müzake- relerinin yolunu açtjğmı. rapordaki mü- zakerelerin sonucunun garantiedil- memesL müzakerelerin çoğunhık oyuyla askrya alınması gibi koşul- lann önemli olmadığmı. bunlarm zaman içinde haJ yoluna gireceği- ni söylüyor. Bu konuda ne düşfi- nüyorsunuz? ŞÜKRÜELEKDAĞ- Başba- kan'ın söyledikleri gerçeği tam anlamıyla yansıtmıyor. Doğru olan şu: Avrupa Birlıği Komıs- yonu raporuyla, Kopenhag si- yası kriterlenni yeterince ye- rine getirmiş olduğu görüşü ile AB'nin Türkiye ile katı- hm ortaklığı müzakerele- rine başlamasını konseye tavsiye etmış bulunuyor. Komisyonun tavsiyesi ışı- ğında 17 Aralık'ta Avrupa Konseyi, Türkiye ile mü- zakerelerin açılması hu- susunda nihai karan ala- cak. Ancak, tümüyle ele alınırsa raporun dengeli ve ükrü Elekdağ, Türkiye'nin ağzıyla kuş tutsa bile üyeliğinin önlenmesine çalışılacağını, önüne "ayncalıklı ortaklık" gibi seçenekler çıkanlarak AB'den tam anlamıyla kopmamasına gayret edileceğini söyledi. CHP milletvekili Elekdağ, 17 Aralık'ta Türkiye ile müzakerelere başlanması konusunda nihai karann olumlu olmasına ciddi bir olasılık olarak bakılabileceğini belirterek, "Yegâne tehlike Kıbnslı Rumlann vetoya başvurmalan. Ancak Rumlann olumsuz bir tutum içine girmeleri zor gözüküyor" diye konuştu. olumlu olmadığı açık. Çünkü raporda, müzakere süreci- ne ilişkin son derece olumsuz ve Türkiye'ye tam üyelik yolunu kapatmaya yönelik unsurlarmevcut. Dahası, rapo- run birçok yerinde bu müzakere sürecinin üyelikle sonuç- lanmayacağı ısrarla vurgulanarak Türkıye'nın umutlan kınlıyor ve tam üyelik belirsizliğe erteleniyor. 'OLUMLU KARAR OLASILICI YÜKSEK' - Peki 17Arauk'ta müzakerelere başianmasınaiSşkin oto- rak atanacak karann ohımlu olması olasınğı nedir? Bir de müzakerelere ne zaman başlanacağı önemlL ELEKDAĞ -17 Aralık'ta konsey karannı komisyonun tavsiyesi ışığında verecek. Bu bakîmdan Türkiye ile mü- zakerelere başlanması hususundaki nihai karann olumlu olmasına ciddi bir olasılık olarak bakılabilir. Yegâne teh- like Kıbnslı Rumlann vetoya başvurmalan. Ancak Rum- lann olumsuz bir tutum içine gırmelen zor gözüküyor. Kon- sey daha önce 2002 Aralık ayında almış olduğu, Türkiye'nin üstüne düşeni yerine gerirmesi halinde "gecikmeden" mü- zakereler başlanacağı yolundaki karanna uyarsa, AB Tür- kiye ile katılım müzakerelerine 2005 yılında başlayabılır. -Raporda, Türkiye'ye, müzakerelere başlarsuıız, ama so- nuçta üye olanıayabihrsiniz denüdiğini söyfedmiz. Böyle bir ifade diğer aday ûlkeler için kuHanıldı mı? ELEKDAĞ- 'Raporun Sonuçlarve TavsiveJer' bölümü- nün 8. maddesinde aynen şu ifade yer alıyor: "Müzakere- ler doğası nedeniyle açık uçlu ve sonucu garanti edOeme- yecek bir süreçtir. Müzakerelerin veya onu izleyecek onay- lama sürecinin sonuçlan ne olursa olsun, Türkiye ile AB arasmdaki ifişldlerin nitetiği Türkiye'yi Avrupa yapuarma demirleyecek şekilde ofrnahdır." Buradaki temel fîkır, "mü- zakerelere başlansın, ama müzakereler sonucunda Türki- ye'ye tam üyetik veriftp verümeyeceği hususunda bir şeysöy- lenemez" yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, keyfi ve kıncı oldu- ğu kadar, moral ve psikolojik açıdan Türkiye'nin tam üye- lik yolunda azun ve şevkle çaba göstermesini engelleyici niteliktedir. Şimdiye kadar, tüm aday ülkelerle müzakere- ye başlanırken Türkiye'ye yapılan benzer bir koşul ılen sürühnemişti. Sözünü ettiğün 8. maddenin metnı dikkat- le okunursa, bunun yazılışmdan Türkiye ağzıyla kuş tut- sa bile üyeliğinin önlenmesine çalışılacağı- , ancak önüne "ayncahkh ortakhk" gibi başka alternatif- ler de çıkanlarak AB'den tam anlamıyla kopmamasına gayret edileceği anlamı çıkmaktadır. Türkiye, bu koşulla- n kabul edemez. Ettiği takdirde, şundıden tam üyehk dı- şında başka alteraatiflere de sıcak baktığı mesajını verir ki bu da Türkiye'nin AB yolunu saptınr. Türkiye'nin ge- rekli girişimlerde bulunarak bu koşulun 17 Aralık konsey karanna kaydedilmemesinı sağlaması lazım. UcÖNEMLİ TEHLİKE - Başbakan Erdoğan'm açddamalanndan bu durum- dan hiç endişe duymadığı aıüaşdıyor. Müzakereler bir ke- re başiasın işler düzelir diyor. tktidar bu kadar önemli bir konuda bövlesine bir hata yapar mı? ELEKDAĞ - Maalesef yapıldığına tanık oluyoruz. Bu hatayı önlemek için de uyarma görevimizi yapıyoruz. "Müzakereler başiasın, ama sonucun başanh obcağmı ga- FRANSIZ BASINI 'Avrupa'nın hasta adaını' PARİS (AA) - Fransız basınında dün çıkan haberlerde. ulusal meclis genel kurulunda Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili önceki akşam yapılan tartışmanın "nuOetvekiHerini yabşarmadığı" yorumu yapıldı. Liberation gazetesindeki başyazıda, Fransa'da çıkan tartışmanın gıderek "histerik bir hal akhğT belirtildı ve "Fransa'nın Avrupa'nın hasta adamı gibi davrandığı" ifade edildi. Fransa'nın korkuya dayalı bir politika izlemesınin eleştirildiğı yazıda, "AB'nin genişlemesinin hazmedüememesiy le sos\ al ve kimlik sorunlannın da Türkiye taruşmasında etküî olduğu" yorumu yapıldı. Yazıda, "yeni üyeler ve değişen kuraHarla birlikte Fransa'nın. bhük üzerindeki eski kontrolünü kaybetme korkusunun da bu taroşmada önemli rol oynadığr anımsatıldı. Fransız milletvekıllennın, tam üyelik yenne Türkiye'ye "ayncahkh ortakhk" önermelerinin eleştirildiğı yazıda, "Bu tür bir ortakhk zaten 40 yıldır var" denildi. LeFigaro 1 gazetesinde yer alan başyazıda, "Ankara ile müzakerelerin başlamasının, Fransa'da AB Anayasasf run da reddedihne tehfikesini beraberinde getirdiği" yorumu yapıldı. Cumhurbaşkam Jacques Chirac'ın Türkiye'nin üyeliğine verdiği desteğe dikkat çekilen yazıda. "AB Anayasası'nın Fransa'da reddedümesinin. seçmenlerin ve yakın arkadaşlannın itirazuu dinlemeyen Chiracın Türkiye inatçüığma fatura edüecegi ve cumhurbaşkanmın bu inatçıhğı vüzünden tarihe Avrupa mşasmı engeüeyen Kder olarak geçme tehiikesi yaşadıgr yorumu yapıldı. WASHINTGON TIMES: RaporKıbrıs'ı gölgede huiiktı WASHINGTON (ANKA) - AB Komisyonu'nun, Türkiye ile müzakerelerin başlamasım tavsiye eden belgede. Türkiye'nin Kıbns'taki askeri varlığından söz edilmemesinin. Rum siyasi çevrelerinin büyük tepkisini çektiği ifade edildi. The VVashington Times gazetesinin haberine göre Rum yönetimi, AB Komisyonu'nun Türkiye'ye ilişkin raporu nedeniyle büyük bir şaşkrnlık yaşadı. Haberde, Türkiye'nin Kıbns'taki askeri varlığından söz edilmemesinin, Rum siyasi çevrelerinı "şoke ettiği" belirtilirken, Rum lider Tasos Papadopulos'un, Türkiye ile müzakerelerin başlamasını veto etme hakkı olduğunu anımsattığına dikkat çekildi. Haberde, bunun uzak bir ıhtimal olduğu yorumu da yapıldı. Diyarbakır, Almanya'nın Bav- yera Eyaleti AB işleri Baka- nı Eberhard Siner (sağda) ile Bir- leşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'm insan Hakları Savu- nucuları Özel Temsilcisi Hina Jila- ni'yi (üstte) ağırladı. (Fotoğraf: AA) İlerleme Raporu'nun açıklanmasının ardından Güneydoğu ziyaretleri sıklaştı Avrupalı heyetleri Diyarbakır'da DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Üerleme Raporu'nun açıklanmasının ardından Avrupa- lı heyetler, başta Diyarbakır ol- mak üzere Güneydoğu Anado- lu Bölgesi'ndeki ziyaretlerini sıldaştırdılar. Diyarbakır dün de Alman- ya'nın Bavyera Eyaleti AB İşle- ri Bakanı EberhardSinerile Bir- leşmiş Milletler Genel Sekrete- n Kofi Annan'm İnsan Haklan Savunuculan Özel Temsilcisi Hi- na Jilani'yi ağırladı. Almanya'nın Bavyera eyaleri- nin 3 milletvekili ve bakanlığı- nın üst düzey bürokratlanyla bir- likte Diyarbakır Valisi Efkan Ala'yı makammda ziyaret eden Siner, kenti en son 1989'da gör- düğünü söyledi. 17 Aralık'taki AB zirvesinden olumlu sonuç çıkacağma inandı- ğını anlatan Eberhard Siner, "Türkiye'nin Güneydoğusu'nu görmek için geldik. Bu bölgede- ki gefişmeleri de merakla öğren- mekisti>'oruz''dedi. Bakan Siner, daha sonra Bü- yükşehir Belediye Başkanı Os- man Baydemir i de makamında ziyaret etti. Eski DEP milletve- kili Leyla Zana'mn önceki gün Avrupa Parlamentosu'nda yap- tığı Türkçe ve Kürtçe konuşma- sıyla tüm dünyanın gözlerini Di- yarbakır'a çe\irdiğini anlatan Siner, "Leyia Zana, konuşma- smda geçnuşte yaşananlara de- ğmirken bundan sonra olması gerekenlere de değindL Bunlar önemuydLÖnümüzdeki dönem- de Türldyeve AB arasuıda sıcak bir süreç var. Dhaloğun önemli olduğunu düşünüyoruz. Uma- nm 17.\rahk'tagereklj raylardö- şenir" diye konuştu. Siner, Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesine ilişkin Alman- ya'da referandum yapılması yö- nündeki görüşlerle ilgili soru üzerine şu yanıtı verdi: "Bu konusijasi parnlerarasm- da tarnşün-'or. Halkda bu tarüş- maya kaülr>or. Türkrye'w karşı düşmanca bir davTanış yok. Bi- tindiği gibi Fransa'da da halkoy- lamasına gidilmesi tartışüıyor. Fransa'da, daha önce de tngüte- rewİskandmasülkelerinnıAB\e kaühmı için halkoylamasına gi- dümişti. Bu tür önemli kararlar- da halkm görüşü ahnmahdır.'' İmza kampanyasına muhalefet engeli Angela Merkel geri adım attı FRA.NKFUKT (Cum- huriyet Bürosu) - Tür- kiye'nin AB üyeliği- ne karşı çıkan ve Tür- kiye için "ayncahkh ortakhk" formülü öneren CDU Başkanı AngelaMerkeL Türki- ye'nin AB üyeliğine kar- şı açmayı düşündüğü imza kampanyasından vazgeçti. Sosyal Demokratlar ve Ye- şüler tarafmdan sert bir şekil- de eleştirilen imza kampanya- sına Merkel'in kendi partisi içinden de etkin sesler itiraz ettüer. CDU içinde krmi po- liükacdarTürkiye'nin AB üye- liğine karşı çıkmanın anlam- sız olduğunu savunurken ki- milerideımzakampanyasının terstepeceğinibelirttiler. Hes- sen Eyalet Başbaka- nı'nın da da itiraz et- mesinden sonra Mer- kel, imza kampan- yasından vazgeçti. Konuyla ilgili bir açıklama yapan CDU Parlamento Grubu Sekreteri \tAer Kauder, "Bu kampanya yapıhnaya- cak ve artık üzerinde konu- şuhnayacak" dedı. Merkel'in kampanyadan vazgeçmesinde parti içi itiraz- lann yanı sıra neonazi parti- lerinkampanyayasahıpçıkrna- lannm rol oynadığı belirtiliyor. Neonazi partiler, kampanya- yı desteklediklerini; CDU'nun vazgeçmesi halinde kendileri- nin imza kampanyasını sür- düreceklerini açıklamışü. Tasos Papadopulostan tarihi itiraf BM 'evef için 'para' verdi LEFKOŞA (AA) Kıbns Rum Yönetimi lideri Tasos Papado- pıdos, "BM'nin, re- ferandumdaAnnan Planı'na 'evef çık- ması için Rum taran- na para verdiğmi" ıd- diaetü. Rum gazetelerinde çıkan habere göre Papadopulos, BM Genel Sekreteri'nin eski Kıb- ns Özel Temsilcisi Alvaro De Soto'nun. kendısıne bu konu- da bir mektup gönderdiğini söyledi. Papadopulos mektupta, "Re- ferandumdan önce Kıbns'ta para dağrtıkhgını, çünkü BM vedjğerleritarafindan,Annan Ptanı'nm geri götürühnesinin fld tophnnhı bir mesde oJdu- ğunun ve güçkridirflıne- si gerektiğinin düşü- nüldüğünün" belır- tildiğini kaydetti. Papadopulos'un jd açıklamasını "şok" olarak duyuran Rum gazeteleri, haberi şu ^ yorumlarla aktardı: Allthia: tt Ev*fin ya- bancı fınansmanını eleştiri- yor... / Papadopulos, kamu- oyunun dikkatini sürekli ola- rak yaptığı gaflardan, çıkmaz- lardan ve içteki çözümsüz so- runlardan başka yöne çekmek çabasıyla başka bir cephe aç- maya çalışıyor. Simerfnl: Şok açıklama... / Tasos: "Evet bazrian referan- dumda para aldı", "Elimde De Soto'nun yazık itirafi vaıf ranti edemeyiz" şeklmdekı bir yaklaşımın kabulü Türki- ye'nin geleceğı ile kumar oynamaktan başka bir şey de- ğildir. Bu yaklaşım, üç bakımdan Türkiye'nin AB'ye gir- me çabalannı köstekleyicidir. Birincisi, Türk halkınnı AB'ye desteğinı za\ıflatır. Bu durumda, hükümetin, Türk halkını. AB ile bütünleşmek amacıyla egemenlik hakla- nndan feragat etme>'e, siyasi ve ekonomik fedakârlıklar- da bulunmaya ikna etmesı çok zor, hatta imkânsız olur. Öcin- cisı, üyeliğin müphem hale getinlmesi bürokrasinin şev- kini kû^r ve ülkenin tüm enerjisinin ve kaynaklannın AB müktesebatma uyum sağlamak amacıyla seferber edilme- si iradesıne ölümcül bir darbe ındirir. Üçüncüsü, AB yo- lunun tanımlanabılır olmaktan çıkanlıp sonunun da belir- sizlik ve karanlık içinde buakılması, Türkiye'nin bekle- diğı avantajlardan yararlanamamasına yol açar. AB çıkar da resmen "Her şey olumlu gitse bfle, kimse Türkiye'w tam üyelik sözü veremez" derse, yabancı yatınmcılann Türki- ye'ye yatınm yapmaya heveslen kalmaz. TÜRK İSÇİLER SORUNU - Türkrye'ye yapılan bir haksızhk da işçilerimize AB ka- pılannın ilelebet kapatümasma ilişkin değil mi? ELEKDAĞ - Evet rapor. Türk ışçilerinin AB ülkeleri- ne gumelerini engellemek için sürekli ve kalıcı önleyici tedbirlenn düşünülebıleceğini belirtıyor. Hatırlanacağı üzere, dığer bazı üye ülkelenn işçilerinin serbest dolaşı- mına geçıcı bir dönemi kapsayan kısıtlamalar gehrilmiş- ti. Örneğin Polonya için bu süre yedi yıldı. Buna rağmen AB'nin kapılannı Türk işçisine ilelebet kapamayı tasarla- ması, insan haklannın ihlali anlanuna geleceğı gibi Roma Antlaşması'nın ruhuna da aykındır. - Cüne> Kıbns Rum Yönetimi'nden çatlak sesler gefi- yor. Konseyden 17Arahk'ta Türkiye'nin müzakerelere baş- laması hususunda olumlu bir karar çıkarsa bunu veto ede- ceklerini belirterek şimdiden şantaja başlamış buhınuyvr- lar. Bu koşullarda müzakere sürecinin normal ve sağhkh olması nıümkün mü? ELEKDAĞ - Komisyon raporu, Türkıye'run üyeliğine karşı olan devletlenn veya Türkiye'den bazı imtiyazlar el- de etmek isteyen ülkelerin eline müzakereleri durdurmak ve yavaşlatmak imkânını veriyor. Komisyon, Türkiye'nin reformlardan sapması veya geriye gitmesi durumunda, AB'nin müzakereleri askıya alabileceğıni ve bunu nite- lıklı çoğunlukla yapabileceğinı öngörmüştür. Bu koşulun raporda açıkça zıkredilmesi, Türkiye açısından ayınmcı bir muameledir. AB ilk defa olarak böyle bir şartı ileri sür- müş bulunmaktadu-. 17 Aralık'ta Türkiye ile müzakerele- re başlama karan oy birliği ile alınacaktır. A>TU şekilde, askıya alma karan da oybirliği ile olmalıydı. Müzakere- lerin de çoğunlukkaran ile alınması büyük birhatadır. Çün- kü bu durumda, Türkiye ile sorunu olan AB üyeleri ülke- mize kendı çözümlerini dayatmak amacıyla anılan yön- temi istismar edeceklerdır. ' AYRIMCILIK YAPILIYOR' - Durumun ciddiyet ve vahameti siz konuştukça ortaya çüayor. Böyle olunca müzakere sürecinde çok zaman geç- meden işlerin sarpa saracağı besbeUL Hükümetin bundan hiçbir endişe duymanıası düşündürücü değil mi? ELEKDAĞ-Daha her şeyi ortaya koymuş değılim, ko- misyonun raporunda Türkiye için oluşturduğunu gördü- ğümüz müzakere mekanizması bugüne kadar dığer aday ülkelere uygulanandan değişiktir ve son derece katı bir de- netım mekanizmasuıı içermektedır. Bu mekanizma dik- katle incelendiğinde, Türkiye'yi AB yolunda sürekli tö- kezletme niyetiyle hazırlandığı kuşkuya meydan bırakma- yacak şekilde ortaya çıkıyor. Nitekim, katılun müzakerelerinin, bütün üyelerin katı- lacağı ve kararlann oybirliğiyle alınacağı bir hükümetler arası konferans çerçevesmde ve konferansm yakın izle- mesı ve denetimi altında sürdürülmesi ve müzakerelere ilişkin revize bir katılım ortaklığı belgesi hazırlanarak Ni- san 2005 'te yürürlüğe konulacak olması, Türkiye'nin ayı- nmcılığa tabi tutulduğunun somut kanıtlandır. Hükümet- lerarası konferans, normal olarak müzakerelerin yürütül- mesinden sorumludur. Ancak, teknik nitelikteki ve aynn- tıya ilişkin sonınlann dahi ona götürühTiesine yol açacak derecede öncelıklı bir rolün konferansa verihnesi, müza- kerelerin hkanmasına neden olacaktır. Bu bakundan, hü- kümetler arası konferansın müzakerelerin >âirütühnesin- deki rolü geleneksel düzeyine indirgenmeüdir. 'FRANSAYLA SORUN ÇIKMAZ' - Fransa'da Türkrye'nin AB üyeliğine ilişkin taruşma- lar büyüdü. Türkiye'nin üyeliğinin referandum konusu yapdması doğru mu? ELEKDAĞ - Fransa'da hükûmet, parlamento tartışma- lannda Fransa'nm 17 Aralık'ta takınacağı tutumun sap- tanması amacıyla Türkiye karşıtlannın ısrarla istediği oy- lamayı olumsuz bir sonuçla karşılaşmamak için yaptırma- dı. Ankara'dakı Fransız Büyükelçisi Bernard de Garda, Cumhurbaşkanı Chirac'ın Türkiye ile müzakerelerin açıl- masına olumlu baktığı hususunda teminat veriyor. Evvel- si günkü görüşmemizde bunu bana söyledi. Bu bakımdan arahk zirvesinde Fransa cenahından bir sorun çıkacağını zannetmiyorum. Ancak, bir de Başkan Chirac'ın müza- kereler bittikten sonra Türkiye'nin tam üyeliği hususun- da Fransa'nın referanduma gitmesi önerisi var. Bu tutum çok tehhkelı. çünkü diğer devletlere ömek oluşturuyor. Tür- kiye 10 yıl müzakere edecek, her türlü engeü ve zorluğu aşacak, başanh bir sınav verecek ve tam bu noktada Fran- sa Türkiye'nin üyeliği konusunu halkoylamasına sunacak. Bunu ıyi nıyeth bir davranış olarak görmek mümkün mü? 'KOŞUL DAYATILMASI SAÇMALIK' -Peki bu durumda TürkiyeAB'ye karşı nasıl bir tutum takınmah? ELEKDAĞ - Bugüne kadar aday ülkelerden hiçbirine üyelik müzakeresi başlatılu-ken "Uyettk müzakerelerine başhyoruz, ama sakm ola ki sonuçta üye olacağmız umu- duna düşmeyin, çünkü üye otmamanızolasıhğj da var" de- nıhnemıştı. Türkıye'ye böyle bır koşul dayatılmak isten- mesı bir saçmalık olduğu kadar, büyük bir haksızlık, la- ubalilik; bu rencide edici ve kabul edilemez bir tutumdur. Bu bakundan başta bu koşul olmak üzere, daha önce be- lirtmiş olduğum diğer koşullann 17 Aralığa kadar değiş- tirümesini sağlamak amacıyla AB makamlan ve uygun görülecek AB üyeleri nezdinde yoğun girişunlerde bulu- nuhnalıdır. Amaç, 17 Aralık'akaranndabukoşullannyer almasının önlenmesı ve herhangi bır şekilde raporun bu maddelerine atıfta bulunuhnamasını sağlamak olmalıdır. Türkiye'nin isteyecegi, tam üyelik için müzakere süreci- nin kendisüıden önceki aday ülkeler için uygulanan çer- çeveye oturtulmasıdır. Çünkü Türkiye'ye adaylık statüsü tanıyan 1999 Helsinki zirvesinde, ülkemize diğer aday ül- kelerle eşit muamele yapılacağı karan aluımıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle