Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&AYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 2003 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt SİRMEN
light Tiirk' Olmaz mı?
Hani bir ara "Acaba bütün bunlar sıcaktan mı
o/uyor?" diye düşünmedim değil.
Ama sonra, kenidi kendime "Yokcanım"dedim,
"yani hava serinlese herkes aklını başına topla-
yrp, 'Biz neler söylüyoruz' diyecek değilya..."
Cola Turka'nın yeni çıkacak light ürünü ile ilgili
tartışma.
Biliyorsunuz, Ülker'in çıkardığı yeni kola ürünü
Cola Turka.
Reklamı da toplumu müthiş etkiledi. Doğrusu,
iç«riğini fazla düşünmezseniz hoştu da.
Ama Serdar Erener'in "pozitif milliyetçilik" ile
neyi kastettiğini tam anlamış değilim.
Kolalı ürünleri ağzına koymayanlar kategorisi-
ne de girmiyorum, bayılanlandan da değilim. 0
yüzdendir ki bir yudum tattığım yeni gazozun öbür
kolalardan ne farkı olduğunu söyleyemem.
Yaşadığımız olaylar, küreselleşen dünyada ka-
pitalizmin kurallan, öyie ulusal semnaye rüyalan-
na dalmamı engelliyor. Aklıma hep bir zamanlar
kimi ülkelerin markalarına uyguladığımız boykot-
lar geliyor. Ne saçmalıktı, Italyanlara kızıp, alma-
d»ğımız Italyan markalannın sahipleri artık Ameri-
kan firmalan olmuştu, Alman diye aldıklanmıan
bir kısmında da Italyan kökenli sermaye daha
egemendi.
Bu yüzdendir ki Cola Turka bana Coca Co-
la'dan ne daha yakın, ne de daha uzak.
Milli sermaye dediğimiz kimi sermayenin Tür-
kiye'nin benim anladığım anlamda çağdaşlığına,
esenliğine, biriiğine, yabancı kimi sermayeden
daha karşı olduğu da düşünülürse...
*••
Bütün bu nedenlerden dolayı, Cola Turka ola-
y» bende ne heyecan, ne de tepki uyandırdı.
Ama bu ürünün, yeni çıkacak şekersiz, kalori-
siz türü için başlatılan tartışma karşısında gülme-
li miyiz, yoksa ağlamalı mı bilmiyorum.
Ülkerfirmasının fakslan kilitlenmiş son zaman-
larda, yeni çıkacak ürüne Light Cola Turka ya da
Cola Turka üght denmemesi için.
Neden mi? Çünkü Cola Turka Türk'ü simgeli-
yormuş ve Türk'ün "light"ı, yani "yumuşağı, ha-
fifl" olmazmış.
Neden olmasın?
Türk'ün light'ı yok mu? Türk light olamaz mı?
Türk, soft diskli laptop'ında yazdığına, Lux'u
özlediğine, sex'e bayıldığına, hard-porno seyre-
dip süpenmarketten alışveriş yaptığına, light ko-
la içtiğine göre, kültür bakımından light olabilir.
Lightolmamakla iftiharetmeyi düşünürken, light
yerine kendi dilinden bir sözcük bulmayı bile dü-
şünmemiş bir toplum light srfatına nasıl kızabilir?
Türkter, ulusal geliri yahşi değil de mafiştoplum-
lar arasında yer almıyoriar mı?
Yani ulusal gelirimiz light değil mi?
• • •
'Bir Türk dünyaya bedeldir" diye kasım kasım
Kasılır, şişim şişim şişinirken hiç düşünüyor mu-
yuz ki bir Yunanlı için yapılan sağlık harcaması al-
tı Türk için yapılana eşittir.
Bu durumda, bu konuda biri çıkıp da "Bir Yu-
nanlı altı Türk'e eşittir" dese verecek ne yanıtımız
olabilir ki?
Toplumun ortalama tahsil düzeyi üç buçuk yıl,
yani light.
Demokrasimiz, eksikli özüriü, light.
Üretkenlikte dünya ülkeleri yanşmasında nal
topluyoruz, ihracatta da...
örnekleri çoğaltmak mümkün, ama gereksiz.
Eğer light sözcüğü son zamanlarda kimilerinin
kullandığı gibi kimi cinsel tercihleri çağnştırdığı
için tepki uyandınyorsa, bunu da anlamak imkân-
sız.
Hiçbir bilimsel veri, Türklerin cinsel tercih ko-
nusunda, öbür ülkelerden daha farklı olduklannı
göstermez.
Tarihimiz ve günümüz, değişik cinsel tercihle-
rin bizde de öbür toplumlar kadar var olduğunu
gösteriyor. Belki de kimi baskılar bunlann başka
toplumlarda olduğu kadar açığa çıkmasını önlü-
yor.
Ama bir zamanlar Tanzimat'ın önde gelen kişi-
lerinin, tuhaf bir biçimde, çok tercihli bir cinsel ya-
şamı biryana bırakıp, yalnız kadınlara ilgi duyduk-
lan için eleştirildiklerini unutmayalım.
Şöylebiraraştıralım,Boğaz'ınincisiEmirgan'ın
adının nereden geldiğini.
Yalnızca şu iyiden iyiye light tartışma bile nasıl
light bir toplum olmaya başladığımızı gayet güzel
açıklamryor mu?
ŞNn'tfen komisyona eleştîri
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
Istanbul Mılletvekili Emin Şiıin, partisinin grup
başkanvekillerine yazılı başvuruda bulunarak
Yolsuzluklan Araştırma Komısyonu'nun
çalışması ile ilgili grupta bir görüşme
yapılmasını ve komisyon başkanına bazı sorular
yöneltilmesini istedi. Şirin, başvurusıında,
TBMM Araştırma Komisyonu'ndan bilinen ve
bilinmeyen bütün yolsuzluklann araştmlmasının
istendiğıni ancak, kamuoyuna yansıyan
bilgilerden, sadece belirli konulann üzerine
gidildığinın anlaşıldığını kaydetti.
ÜP Resmi Gazete'de yayımlandı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin
"AB yol haritasını" oluşturacak Ulusal ProgTam
(UP), Resmi Gazete'de yayımlandı. Hükümet,
AB'ye taahhütlerini sıraladığı UP'yi 1 ay
gecikmeyle tamamlarken programın AB'ye
iletilmesi de gecikti. Ulusal programda siyasi
kriterler başlığı altında, daha önce hazırlanan
taslaktaki ifadeler değiştirilmeden kaldı.
Mıhçak'm Açıklaması
I Gazetemizin 19.6.2003 günlü nüshasuıda
yayınlanan 'Kadrolaşma Çahşmalan Sürüyor'
başlıklı haberle ilgili olarak, Yargıtay Üyesi
Muhittin Mıhçak. eşinin Sağlık Bakanlığı'nda
vekâleten sürdürdüğü göreve asaleten atanmasmın,
iltimasla değil liyakatle olduğunu bildirdi. Mıhçak
açıklamasında, eşinin genel müdürlük görevine
bürokrasinin basamaklannı normal şekilde çıkarak
geldiğini, bu atama ile 5 yıl önce yazdığı muhalefet
şerhinin ilgisı olmadığını vurguladı.
Hükümet, 'vekiF bürokratların 'asil'le aynı özlük haklanndan yararlanması için yasayı değiştiriyor
Gizlikadrolaşmaya altyapıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP iktidan, Cumhurbaşkanı'nı dev-
re dışı bırakarak atadığı "vekü'' bü-
rokratlann tt
asfl"le aynı özlük hakla-
nndan yararlanması için yasayı değiş-
tiriyor. Hükümet böylece, Çankaya
Köşkü'nden kaçınlan "örtülü'' kad-
rolaşmayı sürekli kılmaya dönük alt-
yapıyı hazırhyor. CHP Grup Başkan-
vekiİi Oğuz Oyan "Anayasal zemini,
sistemi çok zoıiayan bir hükümetle
karşı karşryayız. Bu, takryye ve hu-
kuk tanımazhktır'' sözleriyle düzen-
lemeye tepki gösterdi.
Anayasa Mahkemesi'nin yürürlü-
ğünü durdurduğu bütçe hükümleriy-
le ilgili boşluğu doldurmak için Mec-
BCP'nin kurultayı
Soysalyine
genel başkan
adayı oldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Bağımsız Cumhuriyet Partisi'nin
(BCP). 1. Olağan Büyük
Kurultayı bugün toplanacak. Prof.
Dr. Mümtaz Sovsal'm yeniden
genel başkan adayı olduğu
kurultay raporunda BCP. "karşı
devrim, Cumhuriyet'i yeniden
Osmanh'nın son dönemlerine
götürürken bu gidişi sessizce
izlemeyi zül sayanların hareketi"
olarak tanımlandı. BCP'nin bugün
Gençlik Parkı içindeki Kemal
Sunal Salonu'nda başlayacak
kurultayına 466 delege katılacak.
12 karar tasansı ek ahnacak
Kurultay sonunda genel
başkanlığın yani sıra 40 Parti
Meclisi ve 7 Merkez Disiplin
Kurulu için seçim yapılacak. 12
karar tasansının ele ahnacağı
kurultayda BCPnin düşünceleri
ile uyuşan partı ve gruplarla
birlik olma konusu da gündeme
gelecek. BCP'nin kunıltayına
sunulacak raporda, 1980 ve
199O'lı yıllarda. kimisinin adlan
"sol" olsa bile hükümetlere
giren partilerin izlediği
politikalann hep sağ politikalar
olduğu kaydedildi.
'by-paSS' Iktidar, Anayasa Mahkemesi'nce yürürlüğü durdurulan
bütçe hükümleriyle ilgili yasa tasansma bütçeyle ilgisi olmayan kalıcı bir hüküm ekledi. Buna
göre Cumhurbaşkanı'nı devre dışı bırakmak için vekâleten atanan bürokratlar da asille aynı
zam ve tazminatı alacak. CHP Grup Başkanvekili Oğuz Oyan, "Hükümet, sistemi. anayasal
zemini çok zorluyor. Bu, takıyye ve hukuk tanımazlıktır" dedi.
lis'e yeni bir yasa tasansı gönderen
hükümet, Bütçe Yasası ile ilgisi bu-
lunmayan ve CHP'nin iptal başvuru-
sunda yer almayan bir hükmü de dü-
zenlemeye ekledi.
Devlet Memurlan Yasasf nın 175.
maddesini kalıcı olarak değiştiren ta-
san maddesinde "BakaıüarKuruluka-
ran veyamüşterekkararnameik ata-
ma yapdacak kadro ve göreviere ve-
kâletedenkre bu ödemelerin (zam \e
taznıinat) yapüabilmesi için, asilde
aranan şartian taşıması kaydıyla ata-
manmflgflibakantaraftndanyapdma-
sı yeterndir* hükmü öngörülüyor.
Bu hükme göre iktidar, Cumhurbaş-
kaıu'nca onaylanmadığı için ''vekâ-
leten" atanan bürokratlan asil olarak
atamaya gerek duymayacak. Böyle-
ce Çankaya Köşkü devTe dışı bırakı-
larak "vekâleten" göreve getirilen bü-
rokratlar, asille aynı haklardan yarar-
lanarak görevini sürdürebilecek.
'Sistemi çok zorhryoriar'
Düzenlemeye tepki gösteren CHP
Grup Başkanvekili Oğuz Oyan, "Hü-
kümetböyleceGyakatesaslan,koşul-
lan uymayan kişhi5yıl boyunca asil-
le aynı özlük haklanna sahip olarak
ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtV
oradatutabilecek" dedi. "Bu,takıy-
ye, hukuk tanunazhk değil de ne-
dir?" diyen Oyan, şu görüşü dile ge-
tirdi:
"Anayasalzeminiçok zorlayan, sis-
temiçok zorlayanbir hûkümetle kar-
şı karşıyayız, Böylece atamalarda
Cumhurbaşkanı'nıby-passsüreklikı-
hnabilecek. ManyeBakanı, kendiçı-
karlannı konımak için gösterdifi
gayretivatandaşmçıkannı korumak
için de göstersin. Düzenkmeyi Dev-
let Memurlan Yasasrnda yapryor-
lar. Kamu\önetimsistenüneyeni bir
âdetgetiriyorlar. Bu herhangibir ka-
mu yönetim sisteminde olmaması
gereken bir âdettir."
Anayasaya aykırı savı
Turizm için
'talan'yasası
Meclis'ten çıktı
ANKARA (Cumhurijet Bürosu) -
"Turizme teşvik" gerekçesiyle
orman arazileri ve tarihi yörelerin
yatınmcıya açılmasını özendiren
yasa TBMM Genel Kurulu'ndan
geçti. 12 Eylül döneminde Danışma
Meclisi'nce çıkanldığı için geçmişte
anayasaya aykınlığı ileri
sürülemeyen yasa, anayasaya aykın
yeni hükümlerle donatıldı.
Yasaya karşı çıkan AKP Istanbul
Milletvekili Recep Koral,
Ş-aşanabiKr kender ve çevre için"
yapılması gereken planlarla ilgili
yetkinin Kültür ve Turzim
Bakanlığı'na verilmesine tepki
gösterdi. TBMM'de önceki gece
kabul edilen tasan ile 12 Eylül
döneminde Danışma Meclisi'nce
çıkanlan Turizmi Teşvik Yasası
değiştirildi. Anayasadan önce
çıkanlan bu yasa hakkında,
anayasanm geçici 15. maddesi
nedeniyle geçen yıllarda "anayasaya
aykınhk* iddiasındabulunulamadı.
îstanbul'da tarihi yerlerdeki
tartışmalı pek çok otel ile Ege
bölgesindeki antik ve doğal sit
alanlan ile Akdeniz bölgesinde
orman alanlanndaki çok sayıda
tesis, yasanın eski hükümlerine
dayanılarak yapıldı.
TBMM Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu Başkanı Azmi Ateş, tarafsız çalıştıklannı söyledi:
Ecevit dürüst ama sorumhıTÜREYKÖSE
TBMM\bbuzhıklanAraşurma
Komis\onu Başkanı AzmiAteş.
ANKARA - TBMM Yolsuzluklan
Araştırma Komisyonu Başkanı Azmi
Ateş, "partflerinden hiçbirbaskı görme-
den çahşüklaruu,tarafsızdavrandıklan-
nı ve devri sabıkyaratmadudannı" söy-
ledi. Ateş, eski başbakan Bülent Ecevit
için soruşturma istenmesi konusundaki
eleştirilere "Ecevit'in ismi dürüsdükle
özdeş hale gelmiş. Ben de, dürüst oldu-
ğu,bir şeyyemed^i kanaatini taşn'orum.
Ancak Özelleştirme Yüksek Kurulu
(ÖYK) kararlannedeniylesorumhıdur"
karşılığım verdi.
CHP'lilerin karşı oy yazısının "siya-
si'' olduğunu savunan Ateş, komisyon-
lanna Başbakan Tayyip Erdoğan'lailgi-
lihiçbir belge gelmediğini söyledi. Ateş,
"Mifletvekfllerinin de bürokraüann da
dokunuhnaztağı kaldırümah. Dokunul-
• Azmi Ateş, komisyonlanna Başbakan Tayyip Erdoğan'la ilgili
hiçbir belge gelmediğini söyledi. Ateş, "Milletvekillerinin de
bürokratların da dokunulmazhğı kaldınlmalı. Dokunulmazlık
kimsede kalmasın, bunu istemiyorsam namerdim" dedi.
mazhk kimsede kahnasuL, bunu istenü-
yorsam namerdim" dedi. Ateş, sorula-
nmızı yanıtlarken komisyon raporunuba-
sın toplantısıyla açıklamamasuıın "bir
fedakârhk olarak değerlendirilmesi ge-
rekn^^nukrofonımcaarjesinekapüma-
dıklarmı" söyledi. Başbakan Tavyip Er-
doğan'ın^obuzhıkrakarnlanacıklanın-
cayeryerindenoynavacak'' açıklaması-
nı anımsatarak yönelttiğimiz sorulara
Ateş, şuyanıtı verdi:
"Ben, yer yerinden oyna>'acak, deme-
dim. Çok ses getirecek, dedim. 1132 say-
fahk rapor çok zengin bdgelere dayanı-
\Dr. Hislerden annmış, hâkün- sava gi-
biyargdamamanöğuıdanannnuş,taraf-
sız bir rapor. Birçok önemli bilgi ve bel-
geveulaşük. Türkhe,küdüpamukta bir
görevzaran olajı yaşadı 1993'te. Bunun
bedeli 18^ mih^rdolar. Buparayla dün-
yada üretüen pamuğunhepsinisaon ala-
bttirsffiiz, Bu olayı A'dan Z'ye tespit et-
tik. Ama yüreğiınizsızlayarak,hiçbirta-
leptebuhinamadık. Bir ibretvesikaaola-
rak koyduk. ÇünküAnayasa Mahkeme-
si'nin karanvar, Bakanlar Kurulu si>>-
seten sorumhıdur, hukuki sorumluluk
yokhır, diye. Bu nedenleyasalolarak bir
sorumluluk gösteremedik, hiçbir talep-
tebuhinamadık.Trusgazolayıbu komis-
yonla Türidye gündemine oturdu. Bu
formül değişikliğinin Türkiye'ye manye-
ti 388 müyon dolar. Biz fotogran ortaya
koyduk. Tkari sır. zaman aşımı gibi ko-
nularda da sıkıntılanmız oldu. Ancak
bunlara rağmen ses getirecek bir rapor
hazırladık."
Ateş, başta eski başbakan Ece\it ol-
mak üzere bazı isimlerle ilgili soruştur-
ma istemlerinin tepkilere yol açması ko-
nusunda "Devri sabıkyaratmadık. Ece-
\it'in ismidürüsdükleözdeşhalegelmiş.
Ancak özelleştinnelerdeki erteleme ka-
rarlan ÖYK'ye bağlı. 8 erteleme de hiç-
bir talepolmadan yapılmış. \ltkomisyon
raponı görüşülürken, bu konuda hiçbir
muhalefet yoktu. Oytjirtiği ile karar ve-
rildL CHP'B arkadaşlar daha sonra ka-
naaderini değiştirmişler. ÖYTC'de 6 üye-
den Vi muhalefetetse,ertelemekararla-
n çıkmazdı'
1
açıklamasını yaptı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
ölüm orucunu bir siyasi mücadele
biçimi olarak doğru bulmadığımı bu
köşede çokça dile getirdim. Bundan üç
yıl kadaröncecezaevlerindeki bazı ör-
gütlere mensup siyasi tutuklu ve mah-
kûmlann ölüm orucu yapacaklannı öğ-
rendiğimde, bizzat onlan ziyaret ede-
rek, saatlercetartışarak ölüm orucuna
karşı olduğurnu belirtmiştim. ölüm
oruçlan başladıktan sonra, bu ölüm
orucunun bir uzlaşma ile sona ermesi
için çabasarf edenlerden birisi okdum.
Bizim cezaevindeki çabalanmızı ba-
zılan "içehdekilere" destekveren yan-
lış bir tutum olarak da eleştirdiler. Ne
yazık ki, bundan üç yıl kadarönce sür-
dürdüğümüz çabalar bir netice ver-
medi. Ardından beklenen oldu ve dün-
ya tarihinde eşine ender rastlanan bir
operasyonla cezaevleri, güvenlik güç-
leri tarafından "yeniden kurtanldı". 33
kişinin büyuk ölçiide güvenlik güçleri-
nin silahlanndan çıkan kurşunlarla öl-
düğü, cezaevterinin yakılıpyıkıtdığı ope-
rasyona zamanın Başbakanı, "Haya-
ta dönüş" adını verdi.
0 günden bugüne 107 tutuklu ve
Ölüm Oruçlarmda 1000 Gün
mahkûm ölüm orucunda yaşamını yi-
tirdi. Cezaevinde hâlâ ölüm orucunun
sürdürüldüğüne ilişkin haberler geli-
yor. önümde mektuplarvar. Engin Ço-
ban, Izmit Kandıra Cezaevi'nden yaz-
mış. Engin, 20 yaşında cezaevıne gir-
miş şimdi 23 yaşında. Engin, hangi ne-
denleıieyargılanmış, ne kadarcezaal-
mış mektubunda belirtmiyor.
Uzun mektubunun bir bolümünü ak-
tarmak istiyorunr. "Ben 23 yaş/nda-
yım Oral abi. Dışandayken iyi bir işim
vardı, iyide para kazanıyordum. Göz-
lerimi kapayıp yaşayabiiirdim bu sis-
temde. Ben yaşardım da, ya yaşaya-
mayanlar deyince ınsana hapishane-
nin, ezânın, türlü türlü belanın yolu
görünüyor. Yanıbaşımdainsanlarkur-
şunlandı inanamadım. Diri diriyakılan
insanlanmıza da tanıkoldum inanama-
dım. Açlıktan ölenlerimize de inanama-
dım."
Engin Çoban, ölüm oruçlannın 1000
günü doldurduğunu söylüyor ve buna
gösterilen ilgisizlikten, duyarsızlıktan
yakınıyor. Naciye Önder'in mektubu
da ölüm orucu üzerine: "Sizinle ilk ta-
nışıkiığım Bayrampaşa hapishanesin-
de olmuştu. Belkihatıriamazsınızara-
dan üç yılı aşk/n zaman geçti. Sizinle
görüşmemiz sırasında yanımda Nilü-
fer Alcan da vardı... Siz bir Selim
Açan'/a birbizimle sohbet etmeye, o
kısacıkzamana tüm bunlan sığdırma-
ya çalışıyordunuz. Kadınlann gelişimi,
kadın sorunu üzerine renklibir sohbe-
timizolmuştu. Işte bundan kısa birsü-
resonra 19Aralık2000'deküfürler, ha-
karetlereşliğinde, yüzlerce bomba ve
kurşun yağmuruna maruz kaldık. Diri
diriyandık. 21. yüzyılda kadınlanmıza
reva görülen şey ortaçağ alevleriydi.
Bu saldında Nilüfer dahil altı arkada-
şımızyandı. Kömüre dönen bedenle-
rini aylarsonra gazetelerde gördöm."
ölüm orucunun hâlâ sürmesini an-
lamıyorum. Bunu ziyaretime gelen ai-
letere, eskiden ölüm orucu yapmış tah-
liye olmuş olanlara söylüyorum. Işin
bir başka boyutu ise F tipi cezaevle-
rindeolanlar. Tekve üç kişilikhücre sis-
temi aynen devam ediyor. Gün boyu
hücrede kalan genç insanların bir ço-
ğu ciddi psikolojikhastalıklarayakalan-
mış durumdalar. Cezaevinden çok sa-
yıdaşikâyet mektubu geliyor. Ailetergö-
rüşyerierinde, içeriye girerken yaşadık-
lan sıkıntılan anlatıyorlar. Sağlık sorun-
lan had safhada
• • •
Bu sorunlara insani çözümler üret-
mek yerine hâlâ sırf bir bildiri dağıttığı,
bir pankartın sapından tuttuğu, bir afiş
yapıştırdığı, bir mitinge veya gösteriye
katıldığı için yüzlerce gençtutuklanıyor.
Başka ülkelerde suç sayılmayan birçok
eylem, Türkiye'de "terör örgütü üye-
si", ya da "terör örgütüne yardım ve
yataklık" gerekçeleriyte ağırcezalık bir
suç olarak kabul ediliyor. Çogunluğu li-
se ve üniversite öğrencisı bu gençler,
banka hortumcusundan da, adam öl-
dürenden de, gasp yapandan da, ırza
geçenden de çok daha ağır cezalara
çarptınlıyorlar.
Bu adaletsizliği giderecek yasal dü-
zenlemeleryapılması gerekirken, henüz
hiçbir cezası olmayanlar bile hücrele-
re atılırken, cezaevleriyie ilgili yeni so-
runlaryaratacak düzenlemeler günde-
me geliyor. Cezaevlerindekilere tek tip
elbisegiydirmeyi amaçlayan yeni birtas-
laktan söz ediliyor. 12 Eylül askeri dar-
be döneminde denenen ve çok sayı-
da insanın ölümüne neden olan tek tip
elbise o zaman bile uygulanamamıştı.
Şimdi bunun neden yeniden günde-
me getirildiğini anlamak gerçekten çok
zor. Cezaevlerine, yaşadığımız bunalım-
lı dönemlerin bir parçası olarakbakma-
dan, orada yaşayan gençlerin tepkile-
rini öfkelerini, çaresizliklerini anlamadan
bir çözüm üretmek mümkün değil.
• • •
Bir gruptutukluve mahkûm ailesi, ce-
zaevlerindeki uygulamaları yeniden
gündeme getirmekamacıyla hafta sonu
Ankara'ya üç günlük bir yürüyüş
yapacaklannı açıkladılar.