04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2003 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUSLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Dışlanan Denider TÜRKİYE'NİN birkaç yeri varki, çok merakedi- lir. Daha doğrusu, televizyondan başka eğlencesi olrnayan yaklaşık üçte iki nüfusumuz oraları çok merak eder; çünkü, özellikle yaz akşamlan "tele- vo>emsi" bütün programlan o yerier doldurur: Is- tanbul'un Boğaziçi'nde birkaç gece kulübüyle Bod- rurn başta olmak üzere, Assos, Çeşme, Marma- ris Göcek ve Antalya'nın Kemer'i. Türkiye kıyılannda merak edilecek, görülmeye de- ğer başka yer yok mu? Dünya kadar: Karadeniz'in Şile ve Ağva'sından tutun da Hopa'sına vanncaya kadar bütün kıyısı, Marmara'nın vaktiyle pek moda olan Erdek ve Av- şa'sı, sonra kuzeyden güneye Ege'nin tümü, her bin içerilerdeki tarih turizmi noktalanna uzanan Ak- deniz limanlan. Ama, insanlanmız özellikle manken ve starcık ad- lannın dedikodulara kanştığı o yerieri görmek, ora- larda hiç olmazsa birkaç saat geçirip "Biz de git- tik" diyebilmek isterler. Bilmezler ki, o yerier, şiş- kın cüzdanınız ve yanınızda "dam"ınız, "kaval- ye"niz olmadıkça giremeyeceğiniz ve "kûnh"Qne varamayacağınız köşeleıie doludur. Ama olsun, gitmek ve görmek yine de büyük çoğunluğun öz- lemıdir ve böyle olduğu için otobüslere doluşulur, arabalara atlanır ve gidilir. Oysa, halk yığınlan için, Türkiye gibi bır ülkede iyi örgütlenirse pekâlâ ucuza gelebilecek, üs- telik yalnız o yerieri değil, çok daha fazlasını gezip görmeye olanak verıp aynca da dinlendirecek bir başka yol vardır: Deniz. Gelgelelim, yolculuk ve taşımacılık için denizi kullanmayı başaramayan Türkiye, ondan bu amaç- la yararianmayı bile becerememiştir. Milyarder kruvaziyerierinin pahalı transatlantik- lerinden söz etmeye gerek yok. Ucuz, fakat asga- ri konforiu, servisi lüks olmayan, rahat ve kullantş- lı gemilerie orta halli insanlanmızın deniz turizmi öz- lemlerini gideremez mıydik? Heryıl yetiştirilen on- ca gemi inşa mühendisi bizim kıyılara ve insanla- nmıza uygun bu tip gemiler tasartamak için neden kafa yormaz? Haydi iktidarlar bu konuda havlu at- tı diyelim, armatörier neden zahmet edip de bu ko- nuya el atmaz? Vaktiyle Istanbul'dan kalkıp Karadeniz'e ve Ak- deniz kıyılarının sonuna kadar gidip gelen gemiler vardı; yüksek geliri olmayan çiftler, yaşlılar, emek- liler onlara biner, özlem giderirdi. Başka amaçlar için yapılmış olan gemiler mi elverişsizdi, yer ayır- ma ve bilet işleri mi becerilemezdi, başarma niye- ti mi yoktu? Nedense, onlar da bitti. Vaktiyle, deniz üzerinden Istanbul'a mis kokulu limon, portakal ve mandalina taşıyan "narenciye posfa/an"nın, yerlerini kamyonlara bırakışı gibi. Deniz, tarih boyunca insanları kıyılanna ve ora- lardan da uzak ufuklanna çekmiş olan bir do- ğa nimetidir. Ama, bu nimetin ortasına "kısrak ba- şı gibi" uzanan bir ülkenin şimdiki insanlan, yani çağdaşlık ve Batıhhk iddiası taşıyan biz "modern" Türkler, denizle kucaklaşmak yerine, denize sırt çevirmek ve denizi dışlamakta eşi emsali olmayan hilkat garıbesi bir ulus olduk. Captain Eragırt GÜMÜŞLÜK - BODRUM Bodrum'un doğal kalan son koylanndan KOYUNBABA'DA ' 10 Temnıuza kads ı 1 Kişi T.P - 29.900.000 TL(+k.d.v.) 0-6- yaş ücretsiz, 6-12 yaş % 50 indirimli, açık büfe kahvalb öğle yemeği, 5 çayı, açık büfe akşam yemeği, Çocuk ve büyülder için havuz, TV Salonu - Bar - Şark köşesi Gazeteniz, kitaplannız bizden Tel: (252) 388 66 27 GSM (0532) 265 78 45 WORLD CARD VE BONUS CARD'INIZA 4 TAKSİT OIANAĞ) 80.VILIHDA LOZAti Türkiye'ye bağımsızlığı kazandıran; 24 Temmuz 1923 saat 15.15'i Lozan Barış Antlaşması nı unutmayalım. V ISMÇT PAŞA Ali Naci Karacan'ın Kaleminden LOZAN KONFERANSI ve İSMET PAŞA YAYINEVİ-Ankm 0.312.4M49»»/F»kl: 0.312 43177SS OAâlTIM - isUnbuf 0.212522S201 / F*ks: 0.212.S274119 KİTABEVİ - Ankar* 0.312.434410» / Flkl: 0.312.4331*36 E mperyalizmî karşı çı- karak sömürgeciliğin ortadan kı.lkması sü- recini başlatan, yurti- çinde bağnazlığın, ca- hilliğin, geri kalmışlığın ortadan kaldınlıp gelişmenin sağlanabıle- ceğini, banşçı yöntemler kullanı- larak hakça bir düzenin kurulabi- leceğini, uluslar arasında banş or- tamının yaratılabileceğini kanıt- layan "Kemaliznrin, tarihsel sü- recin belli bir anında, çok sayıda- ki etkileşünlerin sonucu billurla- şan bilinç düzeyinin ürünü olarak: Toplumlann ve bireylerin yaşa- dıldan olgulan ve sorunlannı boş inançlarla ya da dogmalara daya- narak yorumlamanın, tarihin so- nuönceden betirienmişbir süreç (A- duğuna inanmanuı yanlışlıgının ayırdına varan; Gerçeğin yalnızca aklın yardı- mıylakavranabileceğinin, olgular arasındaki nedensellik ilişkisinın ancak ve ancak akılcı yöntemler kullanılarak bulunabileceğinin, yaşamda tek yol göstericinın bılim oldugunun bılincine eren: Bu nitetikleriyle algüadığı dün- yadaki yaşanan koşullan, karşı karşıya bolunulan sorunlan, bu soruıdarm nedenlerini de kavraran bir derinlikte yorumlayarak yaşa- nan olumsuz koşullan olumluya çevirecek,yaşanan sorunlan orta- dan kaldıracak çözüm önerileri- nin ohışturduğu, birbiriyle bağ- lanüh düşünceler bütününü oluş- turan, bu bağlamda toplum yaşa- mında ve ülke yönetiminde geçer- H olacak ve her birinin öbür beşi- nin ışığuıda yorumlanabildiği. her birinin öbür beşinin sınırlaması içinde geçerli olduğu; Cumhuriyetten önceki dönemin tüm kurum ve kurallannı dışlama ve egemenliğin sınırsız ve koşul- suz olarak ulusa ait olduğu anla- mında cumhuriyetçilik; Ülke suurlan içinde yaşayan tüm bireyierin, herhangi bir din, mez- hep, soy ve>a budunfarlagözeönek- sizin. eşit haklara sahip asd üyele- rini oluşturduğu, ortak geçmişe, ortakdileveortakekinesahip olan toplumu "ulus" olarak kabul et- me, bu ulusun her bir bireyinin ve tüm ulusun sahibi olduğu ülkenin doğal kaynaklannın, varhğınuı ve insanlaruun sömürülmesine kar- şı çıkma, bunun ohnazsa obnaz bir gereği olarak "tam bağımsız" bir deviete sahip olmayı isteme. kendi ulusunun çıkarlaruu savunurken başka uluslara da, onlann çıkar- lanna da sayguı olma, genişleme- Çağn... Prof. Dr. Naci KEPKEP ci olmama. ülke insanlannın ulus olarakyaşama hakknu savunurken bunu geçmişten gelen herhangi bir dogmaya dav^ndırmama. tam ter- sine gerçekçi ve uscu bir yaklaşun- la,bunu ulusu oluşturan bireylerin ortak çıkaıiarmm bir gereğiolarak görmeve bu doğrultuda tophunun herkesimindeveherbireyinde ulu- sal kimlik büincini canh ve geçerli bir inanç olarakyaratma ve yaşat- ma anlammda ulusalcıhk; Toplum ve devlet yaşamının ak- la ve bilime dayandınlması, aklın iman karşısında özgürleştinlmesi, hiçbir kimseye din; ;1 ayncalık ve üstünlük tanınmaması, bazılan- nın din adına yapabileceği baskı ve zorbalığa izin veriln ıemesı, dın- le devlet işlerin; n a>Tilması ve bu- nunla birlikte dinin de siyasetten aynlması, yasalann dıne göre de- ğil, toplumun gereksinmelerine göre yapılması anlammda laiklik, GeneJde ekonominin heralanın- da devletin her türlü yönlendirme yetkisine sahip olnıası. özelde ise de\1etin ürctime katılnıa \oluyla ekonomhiyöntendirmesi anlanun- dadevletçüik; Emeğin en yüce değer olduğu- nun bilincınde olma, herhangi bir sınıfin egemenliğini reddetme, ayncahksız, smıfsız bır kitle ol- ma özlemi, gelir dağılımında ve de\ letin veya ulusun sahip oldu- ğu olanaklann kullanılmasında halkın yarannı gözetme, toplum- sal düzeru toplumun yaranna har- canan emeğin temel ölçüt olarak benımsendıği bır anlayışa dayan- dırma ve bu bağlamda devlet ör- gütündeki her oruna bu orunun ge- rektirdiği niteliklere sahip olan herhangi bir yurttaşın gelebilme- sine olanak sağlama, ulusal sorun- lara ilişkin görüş bildirme hakkı- nı her yurttaşa açık tutma, bireyi tek \e büyük bir aile olarak algı- lanması geTeken ulusun bır par- çası olarak görerek her yurttaşın sağlık içinde yaşaması. yetenek- leri ölçüsünde eğıtim ve öğrenim görmesi, ailenin bir bireyi olarak ulusun toplam gelirinden pay al- ma hakkına sahip olması anla- mmda halkçılık; Değişen, getişen koşuHar karşı- sında kahplaşmayi, durağanhğu iş- levini yitirmeji, başka bir deyişle, toplumun ve toplum gereksinme- lerinin gerisinde kahnayı önlemek, ça§daşhgısaglamakla>ıetinmemek, çağdaşohnanınve çağdaş yaşama- nın sürekliügini sağlamakamacrv- la devingen bir de\TÜn anla>ışmı benimsemek ve bu bağlamda ge- rtktiğinde, Kemalist tdeoloji'nin terneldoğrultusundanan.TÜrnadan, akhn ve bifinıin önderhğinde yeni çözümler bulma ve uygulama an- lamında devrimcilik; Ilkelerini benimseyen bir ide- oloji olduğunu ve bu çağdaş nite- likleri nedeniyle Kemalist tdeolo- ji'nin yırminci yüzyıhn düşünce- de yanlışlanamayan. eylemde ye- nilmeyen tek ideolojisi olarak kal- dığınu Ancak Kemalizmin elH \ılı aşan bir süreden beri, yoğunhığu gide- rek artan çok yönlü bir saldırryia karşı karşı>a bulunduğunu; bu sal- dınlann bazılannın değişik tür- lerdekisapkınlardan\ç'muhıp'ler- den. enternasyonalist solculardan geldiğini bunlardan daha tehüke- li olan saldınlann ise emperyalizm > önünden ve karşıdevrimcilerden geldiğini, bir başka önemli terdike- nin de sinsi bir saldından ka>nak- landığını; Dünya siyasal konjonktüründe- ki gelişmelerden rahatlayan ve bu- nun sonucu daha da azgınlaşan emperyalistlerin saldınlannı bu kez açıktan yapmaya başladıkla- nnı, bazı sözde bilim adamlannı, bazı politıkacılan kullanarak Ke- malizmi ortadan kaldırma ginşi- mim başlattıldarını, bu eylemleri- nin değişik yöntemlerle sürdürül- mesinin beklenmesi gerektiğini: Çok partili shasalyaşama geçil- diği dönemden başlayarak ödün üzerine ödün koparan 'karşıdev- nm" eyleminin 1950'degerçekkşen iktidar degişikliginden hemen son- ra ezanın Arapça okutuunasıyla başlayan önemli kazanurunı adım adun geüştirerek Kemaüzmin ku- nımlanm bir bir ortadan kaldır- dığuu, günümüzde ise anayasayı değiştirebflecek parlamento çoğun- luğuna çokyaklaşan bir güce ulaş- oğuıı ve hiç kuşkusuz bununla ye- tinme>ip düzeni tümü\1e değiştir- me çabasıru sürdüreceğini; Gelişmiş ülkelerin emekçi sı- nıflannın çıkarlannı savunma ge- rekçesiyle dünya siyaset sahnesi- ne çıkmış olan ve yüz yılı aşan ta- rihi içinde, hem düşünce hem yön- tem bağlamında birçok değişik- liklere uğrayan 'sosyal demokra- si'nin tkinci Dünya Savaşı'nı izle- yen evrede Kemalizme bazı ko- şutluklar göstermesine karşın yet- mişli yıllardan günümüze gelen evrede karşısında savaşım vermek savıyla ortaya çıktığı •HberaKzm'le neredeyse özdeşleştiğini ve bir dö- nemde yerden yere vurduğu 'ser- best piyasa ekonomisi sistemi'ni savunur dunıma geldiğini, bu ni- telikleriyle de Kemalizmle hiçbir ortak noktasının kalmadığını, an- cakbazı kişilerin ve partüerin sos- yal demokrasinin köklerinden kop- muş bugünkü türünü Kemalizmin evriminin doğal bir sonucu olarak benimsetmeye çahştığını, bu sin- sıce yöntemle de Kemalist Ideoloji'yi Türk halkımn bilincin- den silebüeceklerini, onun yerine kökü dışarda. kökü dışarda olduğu için de hiçbir derde çare olması olanağı bulunmayan bir görüşü koyabileceklerini sandıklannı; Oysa Kemalist tdeoloji'nin her- hangi bir ideolojinin ya da siyasal düşüncenin arkasına takılmasının söz konusu olamayacağını. ideolo- jilerin ortaş-a çıkmasma neden olan koşullar \ar olduğu sürece onlann da v^r olma>i sürdürecekleri ger- çeğinden dobyı,tarihi hakhhğı olan kemaöstİdeok)ji'ninNİrminci\üz- yılda olduğu gibi,yirmi birinci yüz- yılda da insanhğin yolunu aydın- latacağmı,onun «şığmda yurdumuz- da empen^üizme, sömürüye, bağ- nazhğa,dogmatiane,karşıdevTİm- ciliğe karşı savaşın sürdürülmesi gerektiğini; Ancak, Kemalist tdeoloji'nin gereğınin yurtiçinde tam anlamıy- la yerine getirilmesinin yeterli ol- madığını, onun ışığının başka ül- kelerin halklanna da yalnızca em- peryalistlerin sömürdüğü geri bırakılmış ülkelerin halklanna değil, aynı zamanda emperyalist ülkelerin liberahzm gibi, rekabet- çilik gibi deyımlerin arkasına sak- lanarak kandırdıklan kendi halk- lanna da tanıtılmastnın kaçınıl- maz bir görev olduğunu düşünen- ler bir araya gelmelidir. Not 1) 'Kemafizm' ve 'Atatürk- çülük' benim görüşüme göre an- lamdaştır ve birbirleri yerine kul- lanılabilir. 2) Bu çalışmada birçok yapıttan yararlandım ve bazı şeylen aynen aldım; bu bağlamda bu çalışmanın herhangi bır ilksellik (orijinallik) savı yoktur. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ Kutluyoruz! Yeditepe Üniversitesi olarak ÖSS'de başan gösteren öğrencilerimizi kutluyoruz. Yardımcı Oluyoruz! Psikolojik danışman Yrd. Doç. Dr. Ülkü Tosun koordinatörlüğünde uzman rehberlerimiz ve CNBC-e program yapımcı ve sunucusu Sadık Gültekin ile birlikte tercihlerinizde sizlere yardımcı oluyoruz. Tanıtıyoruz! Üniversitemizi ve ilgüendiğiniz bölümlerimizi öğretim elemanlanmızla sizlere tanıtıyoruz. Bekliyoruz! Sizleri, Üniversitemizin Rektörlük binasında. hem yardımcı olmak hem de tanıtmak için bekliyoruz. Tarih: 21 Temmuz - 05 Ağustos (Cumartesi-Pazar dahil) Saat: 09:00- 19.00 Yer: Yeditepe Üniversitesi 26 Ağustos Yerleşimi /Kayışdağı Sadık Güüekin'in kaülacağı günler 25 Temmuz Cuma 09.00 - 16.00 27 Temmuz Pazar 09.00 - 19.00 29 Temmuz Salı 09.00 - 19.00 31 Temmuz Perşembe 09.00 - 16.00 03 Ağustos Pazar 09.00 - 19.00 Tel: (0216) 578 02 24 - (0216) 578 02 25 Faks: (0216) 578 02 44 - (0216) 578 02 49 E-posta: tanitı[email protected] ULAŞIM: Hergün Yeditepe Üniversitesi san midibüsleri ile ücretsiz olarak; Taksim: Geliş: 11.00 de AKM önünden Dönüş: 14.00 /15.00 Yeditepe Üniversıtesinden Taksim'e Kadıköy: Geliş: 10.30/11.30 Haldun Taner Tiyatrosu önünden Dönüş: 14.00/15.00/16.00 Yeditepe Üniversitesinden Kadıköy'e Aynca, Üniversitemize toplu taşıma araçlan ile Kadıköy'den her 30 dakika ara ile kalkan 19 no.lu Belediye otobüsleri ve Küçükbakkalköy (Kayışdağı-Yeditepe) minibüsleri ile ulaşüabilir. PENCERE Girişimci Diye Biri.. Tatara litiri.. "Anadolu Aslanlan Işadamlan Derneği" (AS- KON) Genel Başkanı Mustafa Koca demiş ki: "- Şu andaki durum itibarıyla TL üzerinden iş- lem yapan faiz lobisi ve devlet üzerinden çokyağ- lı olarak geçinen iç borç aktörieri durumdan çok memnunlar; belki de medyada fazla aleyhte ses çıkmamasının sebebi budur." (Yeni Şafak, 18.7.2003) Ve eklemiş: "- Yatınm olmayınca üretim ve istihdamın kalı- cı dayanakları inşa edilmiyor demektir." Demek ki Türkiye'de üretmek yerine "paradan para kazanmak" bugün de en iyi iş... • Mustafa Kemal Türkiye'yi düşmandan kurtar- dıktan sonra bakmış ki.. Kahraman çok.. işadamı yok.. 17 Şubat 1923 günü -dahaCumhuriyet ilan edil- meden-Izmir'de, 'Türkiye Iktisat Kongres/'ni top- lamış; kürsüden liberal görüş ve serbest piyasa nu- tuklan atılmtş; ama, bu görüşleri hayata geçırme- yegelinceşınanay... Peki neyapmalı?.. Ekonomide devletçiliğe yönelmek Türkiye'de bir zorunluktu. • Çok partili rejime geçildikten sonra Anadolu'da halk yer yer Adnan Menderes'ı karşılarken bağı- nyordu: - Fabrika isteriz!.. Menderes'in mirasçısı sayılan Süleyman De- mirel bile Sovyetler ile anlaşarak büyük kamu gi- rişimlerinın temellerini atmıştır; ama, bu süreç ken- di içınden kundaklanıp bozuldu... Nasıl?.. Çok partili rejim yozlaştınldı, ıktıdar partisinin ye- rel kodamanı KİT (Kamu Iktisadi Teşekkülü) üze- rinde siyasal egemenlik kurdu. Devlet fabrikasının başına kendi adamını getirip kadrolannı da sana oy verecek yandaşlaria doldur- dun mu, KİT artık KİT olmaktan çıkıp iktidar parti- sinin bir siyasal şubesine dönüşmez mi?.. Neyse bu fasıl da bitti... • Günümüzde devlet elindeki kuruluşlan satıyor, ye- ni KlT'ler için yatınm yapmıyor... Bütçe borç faizleriyle memur aylıklannı ödemek- ten gayrı bir işe yaramıyor... Peki, yatınmı kim yapacak?.. "özel girişimci" değil mi!.. Oysa gerçek özel girişimci iki arada bir derede kalmıştır; çünkü iki düşmanı vardır: 1) Siyasal iktidar.. 2) Medya!.. Vaktiyle KİT'lerı çökerten çirkin politikacının çı- kargüdüsü, bu kez gerçek girişimcinin başında be- ladır; banka düzeni çirkin politikacının elindedir, par- tisine hizmet etmeyen girişimcinin defterini dürmek yolunda gözü karadır iktidann... Ya medya?.. Medya iş dünyasında şantajcılığı kendi çıkan yo- lunda yayın politikasına dönüştürüyor, medya pat- ronu kendisine rakip işadamını vuruyor... • Vaktiyle iyi kötü işleyen devletçiliği batırdık; şim- di özel girişimcinin canına okumak için elimizden ne gelirse yapıyoruz... Girişimci, iktidar ve medya makası arasında çır- pınıyor... Serbest piyasanın kurallan işletilemezse, iktida- nn siyaseti liberal ekonomiyi baltalarsa, yatınm ya- pılamazsa, Türkiye nasıl kalkınacak?.. Üfürükçü hocanın nefesiyle mi?.. Ogzala DOĞU KARADENİZ yayla turizmi her hafta kesin hareket www.ogzala.com Tel: 0.212. 293 91 95 252 30 39 günübirlik doğa yürüyüşleri için arayınız. LtMoypt difjlouıcılicfuetı'irkive Labirentler gözünüzü korkutmasın. Çıkış o kadar kolay ki! ABD-t$«AİL VE GERÇEK "YOL HAfiİTALARI" Le Monde Diplomatique Türkiye, 16. sayıayla bayilerde IRAK SAVAŞI VE BÜYÜK DEVLET YALANLARI IGNACtO RAM0NE1 OOSYA: TURKIYEOC YENİ MUHAFA2AKÂRUK- STRAIEJI VE FaKFE M.Ü.'nden aldığım pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. GVLŞAH ÇALIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle