Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 I—IAZİRAN 20O3 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
'Mnkovmm
çomaksoktm."
BtfMım, Iftı tfato
Ç8U-ÇMUİC devrssMt!
KonserEDüzce'nin
Çiminli ilçesinde
Malk Eğitim
NAüdüriüğü Türk
tasavvuf müziği kursu
açıyor... Kurs brtince
b»ir konser
diüzenleniyor... llçede
"imam" lakabıyia
tanınan Milli Eğitim
Müdürü Musa Çelik
üzerinde cami resmi
v « Atatürk'ün "Sanat
g üzelliğin rfadesidir.
Ru ifade söz ile olursa
şiir, nağme ile olursa
rnüzik olur" sözünün
bulunduğu konser
davetiyesi dağıtıyor.
Ç iminli Öğretmenler
Lokali'nde düzenlenen
konserde "tasavvuf
müziği"nden şu
örnekler
seslendiriliyon Kuranı
Kerim... Mevlit...
Sabah ezanı... Mehter
Marşı... Öğle ezanı...
Suc mu?
ei: 0.212.512 05 05 Faks: 0J212.512 44Elektrontk posta: denizsomecumhuriyetcom.tr www.<JefKzsom,com
- Irak'ı ABD yönetecekmiş...
"Amerika'nın son evaleti!"
T
ürkiye Türklere bırakılamayacak kadar
önemli bir ülkedir, demişti Türkiye'de "ay-
dın" geçinen birisi... Haftalık analitik bülten
' 1 Jeo-Kritik bu sözün ne anlama geldiğini an-
latan bir yorum yapmış... Ayrıntılannı "www.se-
sar.com.tr" adresinden bulabileceğiniz yazıdan alın-
tılar:
"Temelde bu söz; Anadolu'yu Türksüzleştirme,
Türkleri de millet bilincinden sıyırma operasyonunun
bir parçasıdır... ABD-lngiltere-lsrail üçlüsünün Orta-
doğu operasyonunun Anadolu topraklan üzerinde
yaşanan 'Türksüzleştirme' operasyonunu iyi tahlil et-
mek gerekiyor. Bu operasyonun üç ana kulvan bu-
lunmaktadır: Sermaye Yabancılaşması: Operasyo-
nun en kolay ıcra edilen ayaklanndan biridir. Pazar di-
namikleri maskesi altında; 10 milyon dolarla borsa-
nın oynatılabildiği, her köşe başına özerk kurullann
hâkim olduğu bir ekonomide, geriye sadece gayri
milli sermaye odaklaşması kalmaktadır... Türkiye'nin
TÜPksüzleştirme
üretim tabanının gayri milli odaklara devredilmesi sü-
recinde en önemli unsurlardan biri finans sektörünün
teslimiyetidir ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulu bu alanda bazıları için paha biçilmez bir rol oy-
namıştır... Finanssermayesi alanındayapılan operas-
yonun tamamlayıcı ayağı üretim alanında gerçekleş-
mektedir ve bu alanda Türkiye burjuvazisi maalesef
milli bir burjuva olmaktan çıkıp, küresel kraliyetçileri-
nin taşeronu konumuna düşmüştür... Türkiye'nin ma-
dencilik, tanm ve hayvancılık alanında geldiği nokta
ise hiçbir örneği gerektirmeyecek kadar açık bir şe-
kilde ortadadır. Sonuçta; Türkiye ekonomisi, komp-
rador burjuvazinin kendisine verilen küresel görev
çerçevesinde; yeıii sermayenin belirlenen çerçevede
üretim yapmasını sağlamakla görevlendirilmiştir.
Toplumsal Yabancılaşma: Türkiye, cumhuriyetin
80. yılına girilirken, ulus devlet olrna yolunda sürekli
gerilemiş ve bugün gelinen noktada AB propagan-
dası altında neredeyse nüfusunun üçte birini teşkil e-
den bir etnik grup azınlık olarak kabul edilme nokta-
sına gelmiştir...Türkiye yabancı istihbarat örgütlerinin
rahatlıkla televizyon kanalı kurabildiği, partilerin içine
sızabildiği, çeşitli fonlardan besledikleri kanaat önder-
leri aracılığı ile toplumun önüne her türlü polemiği,
kavramı ve tartışmayı sürebildiği ve devletin gözü
önünde devletin aleyhine propaganda yapılabildiği bir
psikolojik savaş sirkine dönmüştür.
Coğrafi Yabancılaşma: Türkiye'de strateji üreten
çevreler ve kurumlar üzerinde uygulanan yabancılaş-
ma operasyonudur. Küresel kraliyetçilerin bizzat ken-
di ağızlanndan ve/veya bunlann maşalannın ağzından
duymaya başladığımız 'Türkiye'nin en önemli ihraç
ürünü ordusudur' ifadesi bu yabancılaşmanın bayra-
ğı haline gelmiştir..."
Akrf Kökçe
soruyon "Vergi
ödemek yüz
kızartıcı suç mudur ki,
Maliye Bakanlığı'nın
her yıl yayımladığı, en
çok vergi ödeyenler
listesinde bazı
mükellefler adının
açıklanmasını
istemezler?"
SESSÎZ SEDASIZ (!)
Yüksek Yerilim Hatb
erdincutku ' yahoo.com Manşetlerin seviyesi gittikçe düşüyor: ManSHITÎEP
Bir öğretmen nasıl emekli edilmez?
Afyon'un Çay Lisesi öğretmenle-
rinden Süleyman Ekim'i anımsaya-
caksınız... 1995 yılında, bir basın
açıklaması ile enflasyon düşmezse
intihar edeceğini bildirince başına gel-
meyen kalmamıştı... Liseden ilköğre-
tim okuluna sürgün edilmiş, kademe
durdurma cezası verilmiş ama mah-
keme karanyla da cezalan iptal edil-
mişti...
Süleyman Ekim, meslekte 25 yılını
doldurunca ve sağlık nedenleri de ağır
basınca 10 Mart 2003'te bir dilekçe
verip emekliliğini istedi... 18 Nisan
2003'te de görevinden aynldı... Mayıs
geçti, Haziran geldi, Süleyman Ekim'e
ne emekli maaşı bağlandı, ne de
emekli ikramiyesi ve sağlık karnesi ve-
rildi...
Ekim, dosyasının peşine düşün-
ce sorunun 1995 yılında Çay Lise-
si'nde düzenlenen evrakta olduğu-
nu gördü... Çünkü dönemin okul
müdürü, Ekim'in dosyasınagörevden
uzaklaştınldığını yazmış ve o sıra ma-
aş ödenmediğine karar verilmişti. Oy-
sa Ekim maaşını alıyordu. Afyon Milli
Eğitim Müdürlüğü de yanlış bilgi içe-
ren dosyayı Emekli Sandığı'na gönde-
rince Süleyman Ekim'in emekliliği çık-
maza girmişti... Ekim, maaşında ke-
sinti yapılmadığını belgelemek için üç
dilekçe yazdı...Sayısız faks çektL.An-
kara'ya defalarca telefon etti; Afyon
Valiliği ile Çay ilçe Milli Eğitim Müdür-
lüğü arasında sayısız kez gidip geldi...
Yaklaşık yanm milyar lira masraf etti...
Hâlâ emekli olmayı bekliyor...
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCt
Akçaabat'ın "Kimlikli Zaferi..."
Karadeniz Bölgemızdeki
eski mimari dokusunu yaşata-
bilen en en eski yerleşmelerin-
den biri de Akçaabat...
Trabzon'un 35 bin nüfuslu
bu güzel ilçesindeki gelenek-
sel evleri gösteren fotoğraflar,
bir süredir gazetelerde...
Ne var ki bu kez hafta sonu
eklerindeki gezi yazılannı ya
da kültür ve çevre konulannı
süslemiyorlar... Belki de ilk
kez "spor sayfalan"nda ve
hatta televızyonlardaki "fiıt-
bol programİan''nda, mimar-
hk ve kentsel mirasımızın öz-
gün ömeklerine ait görüntüle-
re deyerveriliyor...
Çünkü, Akçaabat Sebat-
spor, artık bir "süper ög" takı-
mı... Gerçekten "sebat" reko-
ru da denilebilecek bir çalış-
kanlık ve disiplin içindeki ça-
balan sonucunda, 4 yılda 4 kü-
me yükselerek,
bir Anadolu ta-
kımı için yaşa-
nabilecek en
mutlu başan-
lardan birini el-
de etti...
Sadece Ak-
çaabatlılar ve
Trabzonlular
değil, tüm Ka-
radenizliler ve
aynı bölgemiz-
le gönül bağla-
n olan herkes
bu sevinci pay-
laşryor... Spor
medyasını izle-
yenlere de Ak-
çaabat'ın nasıl bir ilçe olduğu,
"eski evteriyte" tanıtılıyor...
Tarihsel başvuru
Bu yazının amacı ise Akça-
abatlıların sadece bu başanla-
nnı değil, belki de aynı zaferi
hazırlayan "kentsevgflerinin''
bir ürünü olarak, Tarihi Kent-
ler Birliği'ne (TKB) üyelik
başvurulannı da kutlamak...
Çünkü, heyecan verici ve
anlamlı bir zamanlamayla,
Akçaabat'ın futbol zaferi ile
TKB'ye katılma süreci "aynı
gûnlerde" gerçekleşti...
Belediye meclisi 7 Şubat
2003 tarihli karanyla TKB'ye
katılma karan aldı. Belediye
Başkanı Şefîk Türkmen, bu
karan 31 Mart 2003 tarihli bir
yazıyla TKB'ye iletti. Mimar-
lar Odası Trabzon Şubesi ve
Başkanlan Bekir Gerçek, bu
üyelik için gerekli koşul olan;
"kültürel mirasın dununu ve
korumaçabalan" konusunda-
ki dosyalann hazırlanmasına
destek verdiler. TKB Danış-
ma Kurulu ve Encümeni bu
dosyalan inceleyerek, başvu-
ruyu "uygun görûşle" TKB
Meclisi'ne iletti. 1 Haziran
2003 günü Bursa'da toplanan
TKB Mechsı de Akçaabat Be-
lediyesi'ni 11-13 Temmuz
2003'te Van'da yapılacak top-
lantıda; "Geçmişten Geleceğe
Akçaabat" konulu bir sunuş
yapmaya davet ederek üyeliği-
ni kabul etti...
Işte, bir yandan bütün bu gi-
rişimler ve kararlar için coşku-
lu bir süreç yaşanırken bir yan-
dan da Sebatspor umut ve ge-
rilim dolu maçlarla sonuca u-
laştı. TKB Encümeni'nin;
"Evet, aranuzda olmalısınız.."
demesinin ardından yaptığı
son maçla da süper lig takım-
lannm arasına katıldı...
Karadeniz'in yüz akı
TKBnin son meclisinde,
ülkenin değişık bölgelerinden
başvurulan uygun görülen 15
tarihi kentimızle birlikte üye-
liğe kabul edilen
Akçaabat, sade-
ce 10 km. mesa-
fede olduğu
Trabzon'un ve
hatta tüm Doğu
Karadeniz'in
şehircilikte de
"yüz ala" sayı-
labilir...
Çünkü, tarihi
mahalleleri olan
Dürpinar ve
Nefsipulatha-
ne'deki kültür
varlıklannın ya-
nı sıra, özellikle
geleneksel yer-
leşme merkezini
içeren ve 1988'de bütünüyle
SlT gü\encesine de alınan ün-
lü OrtamahaDe'sini, yıllardır
doğal ve kültürel dokusuyla
birlikte yaşatıyor...
Bedri Rahmi'nin duygulu
betimlemesiyle "zindan yeşi-
K" yamaçlara gizlenmiş özgün
Karadeniz evleri, taş kaplı es-
ki yokuşlan, merdivenli so-
kaklan ve meydancıklan;
Rumlardan hatıra kalmış kili-
se binalan; konaklan ve resmi
yapılan ile bütün bu değerleri
kucaklayarak yaşamlannı ay-
nı dokuda sürdüren "güleç ve
pembe \üzlü insanları". Ak-
çaabat'a kimlikli ve görmüş
geçirmiş bir yerleşme aynca-
lığı kazandınyor...
Şimdi bu ayncalık, Karade-
niz kıyı kuşağının TKB'ye
üye "iUi kenti" olmasıyla taç-
lanırken aynı bölgede süper li-
ge çıkan "ilk flçe" unvanıyla
da doruğa tırmanıyor...
Sebatspor hep süper kala-
cak; çünkü Ortamahalle'siyle
de birlikte artık hep "gerçek
ve kimlikli Akçaabafın takımı
olarak yaşayacak...
Oekinci y cumhuriyetcom.tr
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
H A R B t SEMİH POROY semihporoy ı yahoo.com
BULUT BEBEK NIRAYÇİFTÇI bulutbebeka hotmail.com
Unicef- ar?yo...Yernei:7erm/n
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 4 Haziran
TELGB4F TELLERIIÇIN..
13OZ'D£ BUGÛN, İLK K£Z SAJAC SİS-
TEMİYLE TOPGAt: ALT1NA TEUZEAF
TBLİ DÖŞENHtEYE BA$LANM(ŞTl..
İMŞİLİZ kAÜHENDİSİ ALgeeT
BAJAC 'IN İCAOI OLAU ALET,
MOTORLU Big <4£AÇL/l Ç£Kİ-
; S(ÇA<-
8O-iÖOcm
PE&NÜ6İMDB ÇUKÜ/S AÇIP, OTO_
MATİK OLARAK TBLİ YBGLEŞT'
&.İYO&.OU. DiĞER PeueUMİŞ YOL-
LAfSPAN ÇJOIC OAHA UGUZA TEL~
KAP TBLİ PÖŞEYEN ALET, BÜ-
YÜK İLGİ TOPLAM/fT/..
TÇ
FATİH 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DÜZELTME
İLANI
DosyaNo:200l'l996Tal.
21.05.2003 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan Basın: 24076
No'lu satış ilantnda,
Satış şartlanmn 2. maddesının 3. sırasında:
"...olup, atacı damga resmini ihale\e müteakip odemeve mecburdur.
Saüş peşin para iledir_^ alıcı" yazılması gerekirken sehven yazılmadığı
hususu tavzıhen ılan olunur. Basın Tashih
TC
KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2003 171 Vasi Tay
Mahkememizce verilen 6.5.2003 tanh ve 2003 171 E, 2003'287 K.
karar sayılı ilamı ile Ömer Naıl kızı, 1933 d.lu Saime Seniha Uygut ra-
hatsızlığı sebebiyle 4721 s. TMK'nun 405. maddesı gereğınce vesayet
altına alınarak kendisine kızı Şükran Kara vasi tayin edılmıştir. Keyfiyet
ılan olunur. 6.5.2003Basın: 26794
Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
SEDATEKMEN
KİRALIK - SAJILIK
DEVRE - MÜLK
Bodrum - Turgutreis
AVTA'da
16-31 Ağustos, 16-31 Mart
1-10 Kasım
Cep: 0532 223 92 76
BEBEKTE YALI TERASI
Imarlı, genişletme müsaadeli, 240 m.2
çekme kat sahibinden satılıktır.
Tel: 0532 - 334 74 72
SATILIK 0T0
1998MODELTOYOTA
SAHİBİNDEN SATILIKTIR
Tel: 0 532 -287 52 73
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Almanya Notları
On gündür Hamburg'daydım. Çocuklanmı, torunla-
nmı, dostlanmı gördüm. Bir gün de eski Cumhuriyet
okurlannın yazılannı mutlaka anımsayacaklan arkada-
şım Güner Yüreklik geldi Berlin'den. özlem giderdık.
Acısıyla tatlıstyia eski günleri andık. Arada üç günlüğü-
ne bir zamanlar Alman sanayiinin enerji ambarı olan
Ruhr Havzası'na da indim. Duisburg'dan Dortmund'a
kadar çok geniş bir bölgeyı kapsayan kömür maden-
lerinden genye yalnızca yeni kuşaklar için artık hiçbir
anlam ıçermeyen çelık kuleler, vinçler, bir de üzerleri-
ne kat kat toprak dökülerek çimlendirilmiş kömür te-
peleri kalmış.
Hamburg da, Ruhr Havzası da çok değişmiş son on
yılda Kentler yenilenmiş, dört bir yanda yeni yapılar
yükselmiş, yollar yeşillenmiş. Insan bunlan görünce
sosyal demokrat - yeşiller hükümetinin sosyal güven-
lik ağını delik deşik etmek üzere aldığı önlemlenn ge-
rekçelerinden haklı olarak kuşku duyuyor. Dev tekelle-
rin, holdinglerin, sanayi kuruluşlannın, bankaların ya-
yımlanan bilançolanda hep "arf/"gösteriyor. Iflaseden,
çarklannı durduran irili ufaklı mağazalar, fabrikalar yok
mu? Doğal ki var, fakat bunlann yerine daha büyükle-
rinin açıldığı da bir gerçek. Mark'tan Euro'ya geçılirken
parsayı toplayanlar da yine özel girişimciler olmuş. Söz-
gelimi 100 Mark'lık bir ürüne 100 Euro etiketı koyunca
ikiye katlayıvennişler girdılerını. Şimdi de tüketicilerin
alım gücünün zayrfladığından yakınıyorlar. Sosyal de-
mokratlar ise mal bulmuş Mağnbi gibi sanlmışlar bu ne-
deni açık yakınmalara. Sendikalann kendılerinı hiçbir
zaman terk etmeyecekleri, Hıristiyan Demokratlan des-
teklemeyeceklerı varsayımından hareket ederek Al-
man emekçilerinin yüz elli yılhk savaşımlannın ürünü
olan sosyal güvenlik haklannı tırpanlıyorlar. Böylelikle
büyük sermaye ile uzlaşarak, orta sınıflan kendi safla-
nna çekerek ıktıdarlannı güçlendıreceklerini düşünüyor-
lar. Başbakan Gerhard Schröder'in gınşımiyle geçen
hafta sonunda toplanan olağanüstü Sosyal Demokrat
Parti kongresınde onaylanan "2010 Takvimi" bu bağ-
lamda tarihsel bır belge niteliğı taşıyor.
Son on yıl ıçınde Almanya'daki Türklerin "yerieşik-
lik" niteliği daha fazla belirginlik kazanmış. Birincı ku-
şağa özgü bakkallık, manavlık, döner büfeciliğı, tadı-
lat terzilıği, lokantacılık gibı okul eğitimı gerektırmeyen
serbest uğraş alanlan ikinci kuşakla birlikte genişlemiş.
Kalonfertesisatçılığı, oto tamircıliği, elektronik eşya ba-
kımı, bilgisayar servisi gibı uzmanhk alanlannda artık
çok sayıda ikinci kusakTürk'e rastlanıyor. Üçüncü ku-
şağın ise hiç de azımsanmayacak bir bölümü üniver-
sitelerde, liselerde, meslek okullannda eğitim görüyor.
Onlann arasından yannın "Türk kökenli Alman" bılim
adamlan, akademısyenleri, uzmanlan, sanatçılan çıka-
cak.
Adlannı sıkça duyduğumuz Vural Öger, Kemal Şa-
hin gibi büyük işadamlannın, Ozan Ceyhun, Cem Oz-
demir, Leyta Onur gibı polıtıkacılann ya da Fatih Akın
gibi sanatçılann yanı sıra ünleri henüz Türkiye'ye ulaş-
mamış daha birçok Türk kökenli, başanlı ışadamı, bı-
lim insanı, sanatçı ve her meslekten düzgün insan ya-
şıyor Almanya'da. Fakat tüm bunlar Almanlann "Türk
imgesi"ne perdeli bakışını hâlâ düzeltememış. Orhan
Pamuk'un Dublin'de aldığı edebıyat ödülü, Nuri Bil-
ge Ceylan'ın Cannes Film festivali'nde kazandığı ba-
şan Alman basını için hâlâ "haber" değerı taşımıyor. Al-
man gazetecıleri, televizyonculan için varsayoksaTür-
kiye'deki "insan hakkı ihlalleri". Türkiye söz konusu
olunca, evrensel hukuk değerieri ile mesleki değerleri
bir türlü dengeleyemiyor Almanlar.
Fakat bu "perdeli bakış"m tek suçlusu onlar değil.
Almanya'da kendisıni Türkiye'den bilinçli olarak ko-
panmış ya da koparmak ısteyen "okur yazar" ağıriıklı
bir kesim yaşıyor. Bu kesim oradaki varlıklannı Türki-
ye'dekı olumsuzluklaria gerekçelendiriyor. Kafalann-
ca, Türkiye ne kadar "kötü" olursa, onlann oradaki var-
lıklan da daha fazla "haklılık" kazanacak. Bu nedenle
ağızlannı açaraçmazTürk/ye'yı kötülemeye, yeni yurt-
lannı, Almanya'yı övmeye başlıyorlar. Eğer karşılann-
daki bir Alman ise bu yergilerin de övgülerin de dozu
artıyor. Almanlann Türklere ve Türkiye'ye "perdeli ba-
kışı" büyük ölçüde bu "sorunlu" kesimin yergı ve öv-
gülenyle beslenıyor. Çok sayıda doktorun, mühendisın,
öğretmenin, öğretim üyesinin, gazetecınin oluşturdu-
ğu bu etkili kesim, ayn bir yazı konusu olacak kadar
önemli.
(e-posta: dkavukcuoglu ı superonline.com)
(Faks:0212-234 68 73)
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/Marmarisil-
çesinde, Tür-
kiye'nin en
büyük orman
yangımna da
sahne olan,
doğal güzelli-
ğiyle tanınmış 6
birköy yeyö- 7
re. 2/ Özsu...
"Şu dünyanın 8
— imiş kapı- 9
sı/Geldi geçti
ak günümün hepisi"
(Karacaoğlan). 3/Ça- 1
resiz, zavallı... Vila- 2
yet. 4/ Öğütülmüş ta- 3
hıl... tzmir'in bir ilçe-
4
si. 5/Elyazması kitap- 5
lann sonuna, güveden 6
koruyacağına inanıla- 7
rak yazılan ve tılsım- 8
h sayılan sözcük. 6/ 9
Fotoğraf duyarlığını belirtmekte kullanılan sayısal
değer... Kuran'da bir sure. II Yahudilikte, bır yiye-
ceğin dinsel amaçlara uygunluğu. 8/ Içi pamuk ya
da yün vatka ile doldurularak dikilmış, döşemelik
ya da giyim eşyası yapımında kullanılan kumaş. 91
Dikişte kullanılan pamuk ipliği... Atlas Okyanu-
su'nda, Portekiz'e ait takımada.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Marmaris-Datça arasında, doğal güzelliğiyle
tanuımış bir koy. 2/ Içe doğmayla akla gelen ya-
ratıcı duygu... Japonlann ulusal içkisi. 3/Hüküm-
dar başlığı... San renkte ve tekerlek biçiminde bir
peynir. 4/Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme
gücü... Eskrimde kullanılan üç silahtan biri. 5/
Genellikle Uzakdoğu ülkelerinde B vitamini ek-
sikliğinden doğanbirhastalık. 6/"lnsan bir—mi-
sali/Seni eken biçer bir gün'" (Karacaoğlan)...
Uzaklık işareti. 7/Lityum elementinin simgesi...
Yunan mitolojisine göre uçmayı başaran ilk insan.
8/ însanı istenmeyen seçeneklerden birini izle-
meye zorlayan durum... Numaranın kısa yazılışı.
9/Erzincan'ın bir ilçesi.... Deriden sızan sıvı.