Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 -4 HAZİRAN 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
\blsuzluklan Araştırma Komisyonu'na bilgi veren eski başbakan Yılmaz, hakkındaki iddialan reddetti
Mahkemedeyüzleşeceğim
işadamı Hayyam Caripoğlu:
H Baştarafı 1. Sayfada
Eciinilen bılgiye göre; eski başbakan
ve eski ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın
komisyonda yaptığı değerlendirme-
ler ana başlıklanyla şöyle:
Kasım-şubat krizleri: Kn-
zin nedeni ekonomik programda ge-
rekli kararlıhğın gösterilmemesıdir.
Koalisyon ortaklan arasındakı uyum-
suzluktur.
MCK krİZİ: Bakanlar Kurulu'nda
bir degerlendırme yaptık. Basm açık-
laması yapılması gerekiyordu, çünkü
MGK erken bittiği için basın bizden
bir açıklama bekliyordu. Ama Ecevit,
bizim beklentilerimizin ötesinde kes-
kinlıkte bir açıklama yaptı. Bu kadar
ileri gideceğini tahmın edemezdik.
Etİbank IhaleSİ: (Hazine'nin
3 farklı raporu nasıl olabilir, sorusu
üzerine) Özelleştirme Yüksek Ku-
rulu karan olması lazım. (Yok, anım-
satması yapıldı.) O zaman sözleşme-
de olması lazım. (O da yok. sözleri
üzerine) O zaman ortada bir yanlış-
lık vardır. Araştınlması lazım.
Zekeriya Temizel:
Konuşmam
çarpıtıldı
EfconomiServTsi-Eskı BDDK
Başkanı Zekeriya Temizel,
TBMM Yolsuzluklan Araşürma
Komisyonu'na bilgi verirken
yaptığı konuşmanın basında bi-
İinen çevreler tarafindan bilinç-
li olarak çarpıtıldığını öne süre-
rek "Türkiye'de bağımsız ve ta-
rafaz kaımıbürokraü kavramı-
nı birileri bir türlü kabul etmi-
yor. OzeDikle de bütiin yaşamı-
nıkamununydnın\evıkannıgö-
zetmeye adamış, genei ekono-
mik dengeyi koruması için uğ-
raş vermiş insanlara saldırmak
için nrsat koHanrvor" dedi.
Komisyon üyeleriyle basın-
da geçen şekilde aralannda bir
diyalog geçmediğini savunan
Temizel, konuşmalann içinden
sözcüklerin cımbızla çekilerek
konunun saptınldığını belirtti.
Iktisat Bankası odaklı tartış-
malarla ilgili olarak Temizel şu
açıklamayı yaptı:"Ordabanka-
ya tebüğ edOen olay, bankalar
yeminli murakıplanıun yazdığı
raporlardır. Bankalar yeminli
murakıplannın banka ile ilgili
olarak yapüklan önerileri ban-
kaya göndermek asia suçlanıla-
cakbir konudeğfldir. Kanıugü-
vencesinden yoksun bir banka
flekamugüvencesindekibirban-
kanın birleştirümesi önerisi mu-
rakıptarafindan kesMkteyapıl-
manuşûr. O nedenle güvencesiz
bir banka ile güvencedeki bir
bankanın büieştirilmesi iddiası
doğru değüdir."
• Eski başbakan ve eski ANAP lideri Mesut Yılmaz, soruşturma komisyonlannda
eski DYP lideri Tansu Çiller'le karşılıklı aklanmalan konusunda, "Benim bilgim
dışında milletvekilleri anlaşmışlar" dedi. Yılmaz, anayasa kitapçığının fırlatma
olayının yaşandığı MGK toplantısından sonra "dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in
çok keskin konuştuğunu, bu kadar ileri gideceğini tahmin etmediklerini" söyledi.
Türkbank ihalesi: Korkmaz
Yiğit'le 2 kez doğrudan görüştüm.
Kasetler yayımlanmca da telefonla
aradım, 'Buişbitti'dedim. Emniyet
ve MİT raporlan bana ihaleden son-
ra ulaştığı için ihale ona venldi.
Raporlar ulaşınca ihaleyi iptal et-
tik. Yiğit ile eylül ayında mahkeme-
de yüzleşeceğiz. (Korkmaz Yiğit gi-
bi hakkında istihbarat raporlan bu-
lunan biriyle niye görüştünüz, soru-
su üzerine) Ben bilinenden daha ce-
saretle görevimi yaptım. O nedenle
işin doğrusu için uğraştım.
POAŞ Ve CarİpoğlU: Mafya
ile irtibatlı olduğuna ılışkin rapor-
lar geldi. istihbarat raporlan doğ-
rultusunda davTandık.
1 BMM
Yolsuzluklan
Araştirnıa
Komisyonu'na
avukab Erden
Ansoy'la birlikte
gelerek bilgi
veren Mesut
Yılmaz,
Korkmaz
Vığit'le2kez
doğrudan
görüştüğünü
söyledi. Yılmaz,
"Kasetler
yayımlanmca da
telefonla
aradım, 'Bu iş
bitti' dedim.
Emniyet ve MİT
raporlan bana
ihaleden sonra
ulaşüğı için ihale
ona veriİdi" diye
konuşru.
(Fotoğraf:AA)
Tantan'ın alınmasi: Tantan
görevi sırasında önyargılıydı. Ayn-
ca kadrolaşma konusunda başansız
bir örgütlenme yaptı. Ben de bu ne-
denle görevden aldım. Görevden al-
madan bir ay önce kendisini aradım,
'Bu kadar müphem şeyleıie ugraş-
ma, bu- şey varsa uğraş' dedim.
Enerjİ ihaleleri: Gerekenya-
pıldı. 1990"lıyıllaritibanylaTürki-
ye'nın yıllık yüzde 8 talep artışı ola-
cağına göre hesaplar yapıldı.
Ancak ekonomik kriz ve deprem
gibi nedenlerle arz fazlası oldu. (Tür-
kiye "nin Mavi Akım bağlantısıyla
yüzde 70 oranında Rusya'ya bağım-
İı hale getirilmesi yanlış değil mi, so-
rusu üzerine) Belki Rusya tek alıcı
olarak Türkiye'ye bağımlıdır. Bu-
nu problem olarak görmüyorum.
Doğalgaz boru hatlari: A>-
nntı bılmıyorum. Be ı açanm, baka-
na soranm. Muhatabı ben değilim.
Elinizde bir belge varsa suç duyu-
rusunda bulunun.
Çiller'le karşılıklı aklama:
Benim bilgim dışında milletvekille-
ri anlaşmış. Bu aklamalar oldu. Do-
kunulmazlıklann kaldırılması ve
herkesin yargıda aklanması gerekir.
Mal varllğl: 20 yılda malvar-
lığımda çok ciddi artış olmadı. Ba-
banun ölümünden sonra bir işhanı
kaldı. Eşimin kardeşimle olan pasif
ortaklığından dolayı da mal varlı-
TBMM DIŞINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN TOPLANTIDA TUTANAK TUTULMADI
Korkmaz Yiğit'legizligörüşme
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu üyeleri, işadamı
Korkmaz Yiğit ile TBMM dışında gizli bir görüşme
yaptı. tşadamı Korkmaz Yiği, 2 Haziran 2003 günü
TBMM'ye gelerek komisyona aynntılı açıklamalar
yapmıştı. Yayımlanmamış yeni bir kaset bulunduğunu
bildiren Yiğit, "O benim hem tehdidim. hem sigortam.
Öhnem halinde yayımlanacak" demiştı. Yiğit, bazı
eski siyasetçilerle "yüzleşmeye" hazır olduğunu
söylerken, bu toplantıdan sonra komisyon çalışmalan
iyme kazandı. Eski bakanlar GüneşTaner \ e Hüsametnn
Ozkan ile eski başbakan MesutYılmaz'ın da komisyona
çağnlması kararlaştınldı. Yiğit. daha sonra da komisyon
üyeleriyle sık sık telefon görüşmeleri yaptı ve belge
göndermeyi sürdürdü. Bazı komisyon üyeleri, 9 Haziran
günü, Yiğit'le TBMM dışında yeniden görüştü. Bu
görüşmede tutanak tutuhnadı.
Korkmaz Yiğit, dün Mesut Yılmaz komisyondayken
de telefonla arayarak, "anmda" yalanlamalar yaptı. Bazı
televizyonlar Yılmaz'ın avukatı Erden Arısoy' un
"Yiğit hakkında açüğımız 3 davayı kazandık" dediği
haberini verdı. Bunun üzenne komisyonu arayan Yiğit,
"Ssadece bir dava açıldL Onu da ilgilenmedigimiz için
kaybettik" açıklamasını yaptı.
ğunda artışlar oldu. Yoksa, millet-
vekili maaşıyla artış olmaz.
Alaattin Çakıcı ile görüş-
me: Direkt veya dolaylı hiçbir gö-
rüşmem olmadı.
Yolsuzluklarla mücadele:
Devletin ekonomideki rolünün azal-
tılması ve devierin hakem rolünde ol-
ması gerekir. Yolsuzluklar tamamen
bitmez, insan faktörü var. Iskandi-
nav ülkelerinde bile yolsuzluk var.
TİCarl Sir: Bizim dönemimizde
bürokratlar ticari sunn kaldınlması-
na karşı çıktı. Bizi korkuttular. Dün-
ya ekonomik sistemi içinde yer ala-
bilmek için özellikle bankacılık sek-
töründe ticari sır kavramı ohnalı.
Kardeşimi de çağırın: Tur-
gut Yümaz'ın adı da çeşitli iddiala-
ra konu oldu. Neden onu çağırmı-
yorsunuz. Çağınn, bilgi versin. (Ko-
misyon üyeleri, buna gerek olmadı-
ğını bildirdi.)
Yılmaz, 6 saat süren toplantıdan
sonra bir basın toplantısı düzenledi.
Siyasetçilerle ilgili yolsuzluk savla-
n konusunda milletin her zaman bü-
yük hassasıyeti olduğunu vurgulayan
Yıhnaz, "Türldyegibiyeterinceaçık
oimayan bir ülkede bu gayet doğaL
Ben 20 sene süreyle Türkiye'de aktif
pob'tikanm içinde oldum. Sorumlu-
İukdönemimle ilgili olarak benimle,
ailemle, partimle ilgili bütün iddiala-
n her zaman, her yerde cevaplama-
ya hazmm. Bunlann hesabuu her
yerde vermeye hazmm" dedi.
Yıhnaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
" Yabuz bir şeyin gözden kaçmama-
sı lazım. Siyasetçileri siyasetçiler
yargılayamaz. Karan neticede yargı
verir. Siyasetçiye düsen görev, bu id-
dialaıia ilgili kesin detilkr varsa bun-
lan yargıya üıtikal ettirmek, yarguun
önünü açmakör. Bugün Türkrye'de
yolsuzluk iddialanmn önündeki en
önemh' engel yasama dokunulmazh-
ğıdu-. Ümit ediyorum ki, bu komis-
yonun genel kurula gerirecegi öneri-
lerin başında yasama dokunulmaz-
hğuım sınırianması veya kaldınhna-
sıgeür.
Dokunulınazlıklar
sınırlandırılmair
Bu, iki partimizin de esasen bu se-
çim kampamasında miDete yapök-
lan taahhüdün gereğidir. Italya'da
nasd bir başbakan görevi sırasuıda
V'argıönüne çıkabürv orsa, Türkrye'de
de çıkabilmeti. Ortaya aülanlann
hepsi ash esası obnayan, uydurma. if-
tira olan suçlamalar nedeniyle gerek
ben, gerek partim büviik zarar gör-
ûûk. Bugünkü düzen devam ettiği sü-
rece, bu kadar geniş bir dokunul-
mazhk olduğu sürece, gelecekte de si-
yasilerin kaderi farkh ohnayacaktır.
Dokunuhnazhk ashnda siyasileri ko-
rumak için konuldu ancak srvasile-
re >'argı yohınu kapatan bir müessese
haüne geldi. Eğer yolsuzluklarla
mücadelede samimiyseler ilk adım
dokunulmazlıklann sınııiandırıl-
masıdırr
intikam
abndı
• "Mesut Yılmaz uluslararası bir
bankacıyı yok etti" diyen Hayyam
Garipoğlu, "POAŞ'a girme, uyansını
keşke dikkate alsaymışım, bunlar
başıma gelmezdi" diye konuştu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - işadamı Hay-
ywa Garipoğlu, TBMM Yolsuzluklan Araşûrma Ko-
misyonu'na bilgi venrken. "Dönemin başbakanı.
bir sanaviciyi, uluslararası bir bankacnı, 7-3 bin ki-
şi\i istihdam eden bir bankacryı yok etmiştir; tanı-
madığı. bibnediğt efmediği bir kişiyi kendi amaç-
lanuğruna yok etmiştir" dedi. Dönemin başbaka-
nı Mesut \ümaz'ın yeğenı Mehmet Kurman'ın
"POAŞihaksineginne'' uyansını dikkate almadı-
ğına pişman olduğunu bildiren Garipoğlu, "Keşke
alsaymışım, bugün başuna gelen bu feJakeÖerin hiç-
birisi gelmezdL Petrol Oftsi'ne gimıesevdim ben bi-
lâ bugün muteber bir bankacı olarak devam eden
bir müteşebbis olacaküm. Onun intikamı ahndı
benden" açıklamasını yaptı
işadamı Garipoğlu'nun TBMM Yolsuzluklan
Araştırma Komisyonu'nda yaptığı açıklamalann,
tutanaklara yansıyan bazı bölümleri şöyle:
• 1995 senesinde 17 fabrikanın sahibiyken, be-
nim diğer sanayicilerden farkım şuydu: Ben, hiç-
bir bankaya, ne kamu bankasına, ne özel bankaya,
ne de birşahsa birtek lira kredı borcu oimayan, Tür-
kiye'de parmakla gösterilecek enderfirmalardan,sa-
nayicilerden biriydim. Biz Sümerbank'ı öyle aldık.
POAŞuyana
• Benim hiçbir siyasiyle ne o gün görüşmem ol-
du, ne bugün. Sadece ihaleye (POAŞ) gireceğimiz
zaman, girdiğimizde ihale başlamadan önce Baş-
bakan Mesut Yılmaz'ın yeğeni Mehmet Kutman
bana geldi, "Bu ihaleye girme, gjrersen, kazansan
dahi sana vermeyeceğiz*' dedi.
•Ben Sayın Mesut Yıhnaz'ı ne tanınm, ne gör-
düm, ne bir yerde rastgeldik. ettik. Bugüne kadar
görmedim etmedim, el dahi sıkışmadık... Partinin
puan kaybetmesi gibi bir düşünceye girerek bana
herhalde bir düşmanhk besledi ki, olaylar ondan son-
ra gelişti. (..) Ben sanayiciyim, itibarlı bir banka-
cıyım. Ellerim kelepçelı organize şubeye götürdü-
ler. Garipoğlu N'esimMaDd cinayetiyle ilgili gözal-
tına alındı diye gazeteler manşet attı. Benim Mal-
ki cinayetiyle ne ilgim \ar, ne alakam, tamamen bir
senaryoydu. Bu, Petrol Ofisi'nden iki-üç ay sonra
oldu. Bence bunun intikamı alındı benden. (...)Öy-
le elektrik vermeler falan gibi duyduğumuz işken-
celer değil ama işkence gördüm tabii, vuruldu, kü-
furler edildi, ağza alınmaz sözler söylendi.
• ("Başbakan siyaset adamı, tkarede, sana>iy-
le uğraşmıyor, sizin raldbiniz değil. Neden sizin-
le uğraşryor" sorusu üzerine) Herhalde biriieri
bunu almaya niyetliydi, belki de onlar alacaktı,
ben fiyatlan yükselterek.Bu rakamın 600-700
milyon dolara gideceği bekleniyordu. 600-700
milyondolarasatılacakbiryeri,ben 1 miryar 160
milyon dolara çıkardım. Yani devlete bir yerde
400-500 milyon dolar ek gelır temin etmiş gibi-
yim. Kızgınlıklan bundandu" kanaatindeyim.
(...)Bu, Petrol Ofisi'ne girmeseydim ben hâlâ bu-
gün muteber bir bankacı olarak devam eden bir
müteşebbis olacaktım.
SABİHKANADOĞLU
Yargıtav Onursal Cumhuriyet Başsavcısı
Yolsuzluklann, ulusal itibanmıza verdıği zarar
bir yana, ekonominin çökmesine. toplumu yozlaş-
tırarak çürütecek biçimde, toplumsal dayanışma ve
uzlaşmarun ortadan kalkmasına yol açtığı bilınen
bir gerçektir.
Yolsuzluklar, örgütlü suçlar kapsamında, uygun
ortam bulduklannda gelişir ve çoğalırlar. Bu uygun
ortam, şefFaflığa yer vermeyen yürütmenin, dene-
rim yollan çeşitli nedenlerle tıkanmış yasamanın,
bağımsız oimayan etkisiz ve güçsüz yargının, işle-
vinden uzaklaşmış ve sahiplerinin ekonomik çıkar-
lanna yönlendirildiği için özgürlüğünü kaybetmiş
basının bulunduğu ortamdır.
Yolsuzluklarla mücadelede başansız kaknması-
nın öncelikli nedeni. uygun ortamı yaratan koşul-
lan ortadan kaldırmadan sonuç alınamayacağı ger-
çeğinin gözardı edilmesidir. Bu nedenle yolsuzluk
eylemleri süregehnekte, suç işleyenlerin tamamı
yakalanıp yargılanamamakta ve yakalananlar da
cezalandınlmamakta \e bu gerçeği gözlemleyen
toplumun infıale kapılması kaçınılmaz olmaktadır.
Avrupa Parlamentosu'nun 05.06.2003 tarihinde
kabul ettiği "Türkiye RaponTnda, yolsıızluklarla
mücadelede "daha şeffaf bir toplum, özgür basın,
bağımsız yargı ve etkfli bir yargı sjstemi"nin önemi
\Tirgulanmistir. Bu raporun, A\Tupa Birliği Komis-
yonu'nun ekim ayında açıklanacak Türkiye ilerle-
me raporuna etkili olacağında kuşku yoktur.
Gösterilen ve önerilen çareler dış kaynaklı olma-
sı nedeniyle üzücü ve giderek kıncı nitelikte ise de
doğrulan ifade etmektedır.
Srvasi irade kayitsz
Sonımlu Türk hukukçulan tarafindan yıllarca
birçokkez söylenen ve yazılan bu doğrulara, reform
adı altında uyum paketleri hazırlayan ve üstelik
bunlan Avrupa Bırliği'ne girmeye değil, Türk top-
lumunun gereksinimine bağlayan siyasi irade sahip-
leri kayıtsız kaldılar.
Kuşku yok ki yolsuzluklarla mücadele; öncelik-
le ciddi, samimi, kararlı ve inandıncı bir siyasi ira-
YoLsaızhıldaıla Saııal Mücadele
rV
de ıster. Bu iradenin aynı zamanda objektif ve ka-
rarlı olması da gereklidir. Yolsuzluklann üzerine
gidiliyorgörüntüsü \ermenin, kısa vadede siyasi ka-
zanç sağlaması olanaklıdır. Ancak sonuçta karşıla-
şılacak yenı bir başansızlığın, toplumda yarataca-
ğı hayal kınklığı ıyi hesap edilmelıdır.
Son günlerde, TBMM tarafindan görevlendirilen
"Yolsuzluklan Araşûrma Komisyonu'na işle\' ve yet-
kilerinin üstünde bir misyon \aiidenmekte ve hazır-
layacağı raporun yolsuzluklar sorununu kökten çö-
zeceği inancı topluma yayılmak istenmektedir.
Meclis araştırması, TBMM'nin denetim yollann-
dan sadecebirisidırve Anayasa'nın 98 3'üncü mad-
desine göre, belli bir konuda bilgi edinebilmek için
yapılan incelemeden ibarettir. Komisyon görevini;
kamu kurum ve kuruluşlanndan. bankalardan, ka-
mu kurumu nıteliğındeki meslek - — - - -—
kuruluşlanndan ve kamu yaran-
na çalışan derneklerden bilgi ıs-
teyerek. buralarda inceleme ya-
parak, ilgililerden ve uzmanlar-
dan bilgi yönünden yararlanarak
yenne getirir. Hazırlayacağı rapor
hakkında TBMM Genel Kuru-
lu'nda genel görüşme açılır.
Meclis araştırması etkili bir denetim yoludur. Bir-
çok bilgi ve belgeye ulaşmayı sağlayabileceği için
yararhdır. Ancak devlet sırn ve ticari sır sınırlan-
dırmalan bilgi toplamayı engelledikçe yolsuzluk-
larla mücadelede başan için yeterli olduğu söyle-
nemez.
Yolsuzluklarla mücadelede, yolsuzluklann üç
ayağını oluşturan siyaset - bürokrat - işadamı üçge-
nini kıracak yasal düzenlemelerin bütünlük içeri-
sinde yapılmasıyla başanya ulaşılabilir. Gerekli
olan, bu yönde gösterilecek siyasi iradedir. Yargı-
nın bağımsız kılınması ilk hedef olmalıdır. Yargı-
nın bağımsızlığı, Anayasa'da yer alan kimi hüküm-
ler nedeniyle zedelenmiştir. Hâkim ve savcılann
idari yönden yürütmeye bağlı olması, denetimleri-
nin Adalet Bakanı'na bağlı müfettişler tarafindan
yapılması, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuru-
lu'nun kuruluş ve çalışma usulleri bu şekliyle sür-
dükçe, yargının bağımsız olduğundan söz edile-
mez. Anayasa'nın 140/6,144 ve 159'uncumadde-
leri bir an önce değiştirilmeridir.
Yargı etkin olmalı
Yargının bağımsızlığı yanında, güçlü ve etkin ol-
ması da gereklidir. Yasamanın binde yedi pay ayır-
dığı bütçe ile yürütmenin. 1980 sonrasında yargı aley-
hine sağladığı kazanımlan kıskançlıkla koruma ar-
zusu birleştiğinde ortaya çıkan sonuç, güçsüz yar-
gı olmaktadır.
Yolsuzluklarla mücadelede yargının etkinliğini
1 ürkiye, yolsuzluklardan çok çekti. Uğradığı maddi, manevi
kapıların boyutları ortadadır. Oysa ki yolsuzluklar Türki-
ye'nin kaderi olamaz. Türkiye, yolsuzluklarla birlikte yaşa-
maya ve anılmaya da layık değildir.
sağlamak için yeni kurum ve kuruluşlara ve usul-
lere kesin gereksinim ^'a^dır. Örgütlü suçlarla, bu
arada yolsuzluklarla mücadelede tüm savcılıklar
arasında eşgüdümü sağlamak için Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcılığı, Türkiye Cumhuriyeti Başsav-
cılığı olarak anayasal bir kurum haline getirilmeli,
kurulacak adli kolluk Başsavcılığa bağlanmalı ve
MASAK ile bu yönden işbirliği sağlanmahdır. Ko-
nu ili ilgili bilgi donanımı tamamlanmış hâkimler-
den oluşan, araç ve gereç eksiği bulunmayan uzman-
lık mahkemeleri kurulmalıdır.
Dokunulmazlıklan sımrlandırmadan yolsuzluk-
larla mücadele edilemez. Bu mücadele, seçim kay-
bettiği için dokunulmazlığı kalmayanlarla sınırlı
blınamaz. Ciddi, samimi ve inandıncı olma iddi-
asındaki siyasi iradenin aynm yapma lüksü yoktur.
"MecKs soruşturması'' denetim yolunu düzenleyen
Anayasa'nın 100'üncümaddesininkesirdikledeğiş-
tirümesi gerekmektedir. Görevde olan veya göre\-
den aynlmış Başbakan yahut Bakanlann görevle-
rinden doğan veya görevleriyle ilgili işlem veya ey-
lemlerinitı soruşturulmasının veyürürlükteki yasa-
larda öngörühnüş suç tipine uygun olduğu ithamı
ile Yüce Divan'a sevk edihnelerinin yolsuzluklar-
la mücadelede önemi büyüktür.
Soruşturma önergesi verilmesinden başlayarak,
soruşturma açıhp açılmamasına üişkin kararlarda,
açıhnası halinde, soruşturma konüsyonlanrun ça-
lışmalannda ve sonunda suçlamanın Yüce Divan'a
sevk edilip edilmemesindeki kararlarda bugüne ka-
"~~~~~ ~ dar göriilen uygulama, tamamen si-
yasi düşünce ve yararlarla, partiler
arası uzlaşma ve anlaşmalara bağh
olmuş ve bu önemh kurum inandı-
ncılığını tümüyle kaybetmiştir. Tek
partinin iktidar olduğu günümüzde,
Meclis soruşturması kurumunu bek-
I leyen başka bir tehlike vardır.
Ahnacak her türlü karann, siyasi
hesaplaşmaya, öç alma duygulanna bağlanması ve-
ya gösterilmesi yadsınamayacak bir olasılıktır.
Bu olasılığı da ortadan kaldıracak biçimde Mec-
lis soruşturması kurumuna yeniden inandıncılık
kazandırmak olanaklıdır. Meclis soruşturması, so-
ru, Meclis araştırması, genel görüşme ve gensoru
gibi diğer denetim yollanndan niteliği ve sonuçla-
n nedeniyle aynlır.
Soruşturma yapmak ve itham ederek Yüce Di-
van'a sevk karan vermek yargısal bir faaliyettir. O
halde kurumun soruşturma bölümüne yargının ka-
tıhnasını sağlamakta yarar vardır.
Soruşturma komisyonunun yaptığı soruşturma,
bir biçimde "Hazırhk Soruştnrması''dır. Soruştut
ma, konunun uzmanı olan tarafsız, bağımsız ve gü-
venceli Yargıtay (Türkiye) Cumhuriyet Başsavcısı
tarafindan yapılmaladır. Adı geçenın en geç üç ay
içinde yapacağı soruşturma sonunda düzenleyece-
ği, düşüncesini de taşıyan rapor TBMM Başkanlı-
ğı'na sunulmah ve karar TBMM'ce verilmelidır. Bu
raporun siyasal düşüncelerle değerlendinlmesı ola-
sılığı yok denecek kadar azdır. Hukukun gereği,
toplumun bilgi ve ıradesine rağmen gözardı edile-
mez. Hiçbir çoğunluk milletin güvenini kaybetme-
yi göze alarak bu yolu tutamaz.
Adfl yargılanma
Yargılama sürecinde itham edilenlerin adil yar-
gılanma haklan mutlaka sağlanmahdır. Insan Hak-
lan ve Ana Hürriyetlerinin Korunmasına Dair Av-
rupa Sözleşmesi'nın 21 "incı maddesinde Avrupa In-
san Haklan Mahkemesi yargıçlannın hukukçu ol-
ması koşul olarak gösteriİmektedir. Aynı ölçüt, söz-
leşmenin 6'ncı maddesinde yer alan "bağunsız ve
tarafsız'" mahkeme nıtelendırmesinde de geçerli ol-
malı ve Yüce Divan'da yargılanacak kişiler bu gü-
venceden yararlandınünalıdır.
Yolsuzluklarla mücadelede yürütmenin tüm işlem
ve eylemlerinin şeffaf olması sağlanmalı, yazıh ve
görsel basının, çatışan ekonomik çıkar sahiplerinin
elinde silah olarak kullanılmasının mutlaka önüne
geçilmelidir.
Türkiye, yolsuzluklardan çok çekti. Uğradığı
maddi, manevi kapılann boyutlan ortadadır. Oysa
ki yolsuzluklar Türkiye'nin kaderi olamaz. Türki-
ye, yolsuzluklarla birlikte yaşamaya ve anılmaya da
layık değildir.
Bu nedenle yolsuzluklardan bıkmış olan kamu-
oyu, samimi ve kararlı bir biçimde yolsuzluklann
üzerine giden siyasi ıradeye her türlü desteği ver-
meye hazır olup, çözüm beklemektedir. Ancak sa-
yılan temel koşullan yerine getirmeden, yolsuzluk-
larla mücadeleye giriştiğini ileri süren her siyasi
iradenin, bir yeni başansızlıkta güven duygusunu
kaybetmiş, umutsuzluğa ve yılgınlığa düşmüş top-
lumun büyük tepkısıyle karşılaşması kaçınılmaz
olacaktır. -,-