Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 HAZİRAN 2003 PA2AI
OTOMOBtL DÜNYASI
Pirelli'den taksitli
lcampanya
ınırlannı hergeçen gün geniş-
leten Türk Pirelli Lastikleri
AŞ, 21 Mayıs-30 Haziran 2003
tarihleri arasında müşterilerine pe-
şin fıyatına taksitle lastik sahibi ol-
ma olarıağı sunuyor.
Kaınpanyaya katılan satış noktala-
nndan Worldcard, Bonus Card, lş
Bankası kredi kartlanyla alışveriş
yapanmüşteriler, otomobil, 4x4, ha-
fif ticari araç ve ağır vasıta lastikle-
rini alırken peşin fiyatuıa 8 ay taksit
ya da nalrit ahmlarda yüzde 15 indi-
rimden yararlanabilecekler. Aynca
tüm araç sahiplerine lastik kontrolü
hizmeti de ücretsiz olarak verilecek.
Shell Club Smart
Card 1 yaşında
hell Club Smart Card, birin-
ci yaşını kutluyor. 2 Haziran
2002 tarihindepiyasaya sunu- j
lan Sheli Club Smart Card, bu heye- j
canmı "SheU Club Smart Card 1. !
yaşını kutluyor" sloganıyla düzen-
lediği karnpanyayla üyeleriyle pay-
laşıyor.Shıell Club Smart Card'ın do-
ğum günü kutlamalan çerçevesinde
üyelerine özel sundugu bu kampan-
yada kart sahipleri 4 adet BMW 316
Sedan otomobil, 200 adet Nokia 3510
cep telefonu ve 140 adet Bianchi bi-
siklet gibi sürpriz hediyelerden biri-
ni kazanma şansını yakalıyor.
Zafira'ya en iyi
görünüm ödülü
O
pel Zafira, otomobil dergi-
si okuyuculan tarafından
kompak sınıfta en iyi görü-
nümlü van seçildi. Otomobil dergi-
leri 'AUTOStrassenverkehr' ve
'Mot'un 46bin'den fazla okuyucusu-
nun oylan sonucunda Opel Zafira, Al-
manya'nın en başanlı, çok- yönlü ve
en becerikli vanı olmakla kalmadı,
aynj zamanda en iyi görünümlü va-
nı da seçildi.
Art arda dördüncü kez, yüzde 40.8
oranında çok geniş bir okuyucu kit-
lesi tarafından 'Kompak Van' kate-
gorisinde 'Almanya'da en iyi görü-
nfimJü otomobil' seçildi.
Nissan Canton
fabrikasını açtı
~jk T issan 1,4 milyar dolarlık ya-
J \ l tınmyaptığıCantonfabri-
Â. V kasını 27 Mayıs'ta Nissan
Başkanı Carios Ghosnun katıldığı
bir törerde açtı. Yıllık 400 bin araç
üretim kapasitesine sahip olan Can-
ton fabrikasında Nissan Quest Mi-
nivan, Nissan Pathfinder Armada
SUy Nissan Titan Kıng Cab, Nis-
san Altima Sedan ve Infiniti SUV
üretilecek.
Nissan'ın geleceğinde önemli bir
rol oynayacak olan Canton Fabrika-
sı'nda 2 bin'e yakın işçi çalışacağı
2004 yılı ortasında ise tam üretime
geçildiğinde çalışan sayısının 5 bin
300'e ulaşacağı vurgulandı. Nis-
san'm dünyanın çeşitli ülkelerine
yayılmış fabrikalannda 125 bin ki-
şi çahşıyor. Yetkililer2003 yılı için-
de 190'dan fazla ülkede 3 miryondan
fazJa binek ve ticari araç üretmeyi ve
satışını planladığını açıkladı.
Tarzınızı belirleyıp
düğmeye dokunun
Sürücü, konfor ve spor ayarlarından birini seçerek aracın kullanım şeklini belirleyebiliyor.
Akîifşasi teknolojisi özellikle bozuk yollarda son derece rahat bir sürüş sağhyor.
/
sveçli otomobil üreticisi Vol-
vo, lüks segmentteki temsilci-
si S80 modelini tepeden tırna-
ğa yeniledi. Beş yıl önce Avrupa
pazanna tanıhlan S80 modeli, fir-
manın beklentisini karşılamadığın-
dan, bu modelini gelişrirmeye ka-
rar veren Volvo bu kapsamda ara-
cın ön ve arka tasanmını daha za-
rif bir görünüme kavuştururken, iç
mekânda R konseptinden esinle-
nen kapı panelleri ve yenilenen gös-
tergelerle araca farklı bir kimlik ka-
zandırmış.
Diğer biryeni özellik Alman uz-
man ZF'nin hidrolik direksiyonu. Bu
özellik Volvo S80'in direksiyon ha-
reketlerine daha kolay karşıhk ver-
mesini sağlayarak, sürüş keyfini
arttınvor.
Aracın tasanmının yanında geliş-
tirilen teknolojik özelliklerinden bi-
ri de 2002 yılında S60 ve V70 R mo-
dellerindetanıtılan FOUR-C (Con-
tinuously Conrroüed Chassis Con-
cept/Sürekli Kontrol Edilen Şasi
Konsepti) aktif şası sistemi...
Gövde ve tekerlek hareketleri
otomobilin içindeki birdizi sensör-
le sürekli olarak kontrol ediliyor.
FOLTR-C sisteminin hızı sayesinde
otomobil, tekerleklerin ıstikrannı
kaybetmesine yol açmadan gerçek-
ten zor "ondüleli" yüzeylere de
uyum sağhyor.
FOUR-C, Volvo S80'de opsıyo-
nel olarak sunuluyor. DSCT sensör-
leri otomobilin davranışı hakkında
gerekli bilgilerin birkısmını sagla-
dığı içüı FOUR-C sistemi, otomo-
bilin DSTC - Dynamic Stability
and Tracöon Control- Dinamik Den-
ge ve Yol Tutuş Kontrolü - ile do-
natılmış olmasını gerektiriyor.
Volvo S60 R'de olduğu gibi, sü-
rücü; konfor ve spor ayarlarından
birini seçerek aracın kullanım şek-
lini kendisi belirleyebiliyor. Aktif şa-
si teknolojisi özellikle bozuk dü-
zeylı yollarda son derece rahat bir
sürüş sağhyor.
Otomobilin yolda sanki akıyor-
muş gibi gitmesi için damper, yol
yüzeyınin kalitesine cevap vermek
üzere sürekli ayarlanıyor. Mesela
lavnlarak giden manzaralı bir kıryo-
lunda tüm yapmanız gereken FO-
UR-C düğmesine hafifçe basmak;
böylece şasi ayarlan daha zevkli
bir sürüş tarzı için hemen ayarlanı-
yor. Sportif ayar, direksiyonun da-
ha hızlı cevap vermesini ve otomo-
bilin yolu daha sıkı kavramasını
sağhyor. Sürücü hangi ayarı seç-
miş olursa olsun, otomobil her za-
man en kötüsü için hazır. Çarpışma-
dan kaçınmak için ani bir manevra
yapıldığında, otomatik sistem dev-
reye giriyor ve minimum kayma,
etkıli yol kavrama ve en kısa
mesafede durabilme gibi mümkün
olan en emniyetli sürüş özelliklerini
sağlamak üzere süspansiyon sis-
temini ayarhyor.
Fren yapma ve hızlanma sırasın-
da, govde seviyesini yol yüzeyine
uygun olarak korumak için burnu
öne itmeden veya arkayı yere yapış-
tırmadan sistem otomatik olarak
çahşıyor.
Dizel araçlam
özel servis
BOSCH
Türkiye'nin
dizel
araçlara ilk
özel servisi
"Bosch Diesel Center"
Ankara OSTfM'de
düzenlenen törenle
açıldı. Törene Sanayi ve
Ticaret Bakanı Ali
Çoşkun, Bosch Genel
Müdürü Dr. Klaus
Peter Fouquet ve
URAZ AŞ Yönetım
Kurulu Başkanı
Necmettin Uraz katıldı.
Bosch'un dizel araç
sahiplerine profesyonel
ve kurumsal hizmet
verebilmek amacıyla,
ilkini Ankara'da açtığı
Bosch Diesel Center'da
tüm dizel araçların
bakım ve onanmı
yapılabilecek.
Bosch Genel Müdürü
Fouquet törende yaptığı
konuşmada; "Yeni nesil
dizel sistemlerin
sunduğu yüksek sürüş
keyfine
rağmen
düşük yakıt
rükerimi,
özellikle binek araç
parkında dizel araçlan
giderek ön plana
çıkanyor. Bu sebeple,
trafiğe çıkan dizel
motorlu araç sayısı her
geçen gün artıvor.
Bosch'un geliştirdiği
üstün performansh
yüksek basınç
sisıemleri bu başannın
sağlanmasında kilit rol
oynuyor" dedi.
Yıl sonu hedeflerinin
Türkiye çapında 7
Bosch Diesel Center ve
50 Bosch Car Service
hizmete sokmak
olduğunu söyleyen
Bosch Genel Müdürü.
bu sayının 2006 yılı
sonuna kadar 30 Bosch
Diesel Center ve 200
Bosch Car Service'e
ulaşacağını belirtti.
A nında Otomobil Servisi segmentin-
/ • de Avrupa lideri olan Speedy, 2003
JTM. yıhnı Türkiye yılı olarak belirledi.
Avrupa'da 15 ülke ve 10 bin personelle yıl-
da 7.500.000 otomobil ve ticari araca ser-
vis veren Speedy üçüncü servisini 29 Ma-
yıs'ta Bayrampaşa Carrefour'da hizmete
açtı. Avrupa'daki ülkelerde olduğu gibi Spe-
edy, servis merkezlerini büyük alışveriş mer-
kezleri ve akaryakıt istasyonlan olarak be-
Speedy
üçüncü
servisini
açtı
lirleyerek kolay ulaşılabihr ve anında sen'is
hizmeti sunabilecek şekilde tüm Türkıye'ye
yaymayı planhyor.
Hızla büyüyen servis ağıyla Speedy, pe-
riyodik bakım, yağ değişimi, lastik satış ve
tamiri, fren sistemi, egzoz, amortisör, akü
ve diğer tüm servis hizmetlerinde sadece
orijinal ürünler kullanarak eğitimli uzman
kadrosuyla otomobil sahiplerine büyük ko-
layiık sağhyor.
Fiat Palio ve Albea yenilendi
Tofaş'ın 2002 yılının ni-
san ayında tanıttığı Fiat Pa-
lio ve Fiat Albea'nın yeni-
lenmiş versiyonlan satışa
sunuldu.
Geçtiğimiz ay düzenlenen
Otomobil Fuan'nda görü-
cüye çıkan kabin içleri ye-
nilenmiş versiyonlan büyük
beğeni kazandı. Pazar araş-
tırmalan sonrasında geliş-
tirilen güvenlik sistemi ve
konfor özellikleri Fiat Palio
ve Fiat Albea'yı çok daha şık
ve kullanışla hale getirmiş.
Yenilenen iki modelinde ka-
bin içlerinde çok daha yumu-
şak dokulu plastik kullanı-
hrken, çift renkli "Soft To-
uch" kokpit, kullanıcılara
standart olarak sunuluyor.
Bu yenilikle uyumlu kol-
Formula 1
tuk döşemeleri, açık renk ta-
van kapiaması ve ön kol da-
yanağı her iki modelin EL
ve HL versiyonlannda stan-
dart olarak sunuluyor.
Fiat Albea"nın 17570R
14 boyutundaki lastikleri de
göze daha hoş ve sportif gö-
rünen 185 65 R 14 ölçüsün-
deki daha kahn lastilderle
degiştirümiş.
e.murat yığcı
Belki de siz bu yazıyı okuduğunuzda bu soru-
nun yanıtı "Eyvah değil, e\et, Ferrari kazandı"
olacak. Sezona bıraz şanssız başlayan Ferran eki-
bi ve MichaeJ Schumacher. son 3 yanşta da finiş
çizgisını ilk sırada geçınce. tüm Fl severler soğuk
terler dökmeye başladı. Aslında Ferrari'nin yeni
otomobıli F2003 GA'nın. selefi F2002'nin bırak-
tığı yerden devam etmesı bir sürpnz değil, sonuç-
ta bu otomobil yapılan tüm testlerde çok hızlı ol-
duğunu kanıtlamıştı: piste planlanan tarihten geç
çüanasının nedeni biraz daha güvenilırhk kazan-
ması ve belki de F2002 gibi efsanevi bir otomo-
bilin kanyenne zaferle son verimesinin ıstenme-
sıydı. Ferran'ninrakiplerinınneyapacağını tah-
min etmek kolay değil ama Formula l 'in varolu-
şunda büyük katkısı olan Ferrari'nin, bu gidişle For-
mula l "in prestıjini kaybetmesinde de büyük rol
oynayacağını söyleyebilinz. Tabü kı çok iyi olmak,
her sporcunun takimın hedefı ama şu da bir ger-
çek, herhangi bir spor dalında mücadele yoksa, o
sporun ızleyici sayısı da azalıyor. Unutmayın, ge-
çen yıl katıldığı tüm yanşlan domıne eden Ferra-
ri, sezon sonuna doğru kendi seyircisınden bile bek-
lediğı ilgiyı göremez olmuştu.
2001 yılında mücadeleyi farklı bir kulvara çe-
ken, 2002 yılında ise yok eden Kırmızıhlar. 2003
YaFerrarikazanırsa...
yılının ilk 3 yanşında beklenen performansı gös-
teremeyerek herkesi sevındirmişti. Ama sürekh
yinelediğimız bir şey var: "Iji bir takun, her za-
man hı bir takınıdır."
Bu cümleyi bu hafta biraz daha gehştirebiünz.
lyı bir takımı yenmek için sizin de iyi bir takım
kurmanız ve bu takımı aynı istikrarla uzun süre ha-
tasız çalıştırmanız gerekir. Pistte şu anda bunu ba-
şaran fazla takım yok; Ferrari ise adeta geçen yı-
lın takımıyla yanşır bir performans gösteriyor.
Sezonun kısa özetini yapalım:
1) Yeni kurallann pistlere heyecanı ve seyircivi
gen getirdiği bir gerçek. Zaten yapılan araştırma-
lar. Ferrari 'nin inanılmaz büjiik üstünlüğüyle so-
nuçlanan 2002 sezonunda da seyirci sayılannınpek
de söylendıği kadar düşmediğini göstenyor. 38 ül-
kede Fl "in izlenme verilerini toplayan bağunsız
medya araştırma şirketi Initiative Media Futu-
res'un raporuna göre, tele\izyon ızleme oranlann-
da 2002'de görülen aşın düşüş, korkulandan daha
az: 2003 verileri de artış gösteriyor.
2) Ferran yine eskı Ferran. Cok iyi anlaşan, yıl-
lardır beraber çalışmanın \erdıği güvenle, her ya-
nşa aynı cıddıyetle hazrrlanmayı başanyor Ital-
yan takımı. Hepsınden önemhsı, bu kadar büyük
başanlar yaşamalanna karşın her yanşa sanki ka-
riyerlennin ilk yanşı gibi motrve ohnayı başanyor-
lar, aynı kazanma hırslannı koruyorlar.
3) McLaren sezona çok iyi bır başlangıç yaptı;
bu çıkışlannı sezonun tümüne yaymak en büyük
dileklen. Yeni otomobilin ne yapacağını, F2003
GA'ya rakip olup olamayacağını şimdilik kimse
bilmiyor. Otomobilin iyi olduğu söylenıyor ama
önemli olanpistte göstereceği performans. McLa-
ren kurmaylan çok iyi (hatta güzel) bır otomobil
yaratmışlar ama bir otomobıhn sadece görüntüsü
değişti diye hızlı olacağını söylemek, F l ıçın doğ-
ru bir yaklaşım değil.
Otomobilin ne kadar hızh ve dayanıklı olduğu-
nu önümüzdekı yanşlarda piste çıktığında göre-
ceğiz.
4) Renaultbeklenen çdasını, beklenenden i>ı ger-
çekleştırdi. Bu yıl olmasa da gelecek yıl şampı-
yonluk için yanşan takımlar arasında yer alacak-
İar. Wılliams, BAR, Toyota gibi takımlann da zir-
ve hedeflerinden vazgeçmeyeceklenni düşunürsek.
bu yıl olmasa da büyük ihtimalle önümüzdeki yıl-
larda daha çok sayıda takimın zirve mücadelesı ver-
diği bir şampıyona izleyeceğımize kesin gözüyle
bakabilinz.
5) Geçen yıl güçlü motoruylabüyük avantaj ya-
kalayan Williams, bu yıl mücadeleye renk katma-
yı başaramadı. Takımda bir huzursuzluk olduğu,
birtürlüahenk tutturamamalanndan anlaşüıyor. Ye-
ni otomobilleri F25 'teki istikrar sorununu aşama-
dılar. Unutmayın, Fl 'in köklü takımlanndan Wil-
liams'm iyi performans göstermesi, mücadelenin
daha da iyi olması için olmazsa olmazkurallardan...
6) McLaren'ın yeni otomobilinin beklendiği gi-
bi çıkmadığı, Williams'ın mücadeleden uzak kal-
dığı, Renault'nun gelişimini de\am ettirmedıği ve
diğer takımlann figüran olmaktan uzaklaşmadığı
bır ortamda ne olur?
Hayır, bu 500 milyarlık soru değil; çünkü siz za-
ten bu sorunun yanıtını biliyorsunuz. Çünkü so-
runun yanıtmı geçen yıl yaşananlaria zaten almış-
tık. Ferrari tek tabanca ohnayı sürdürmüş ve Fer-
ran taraftarlan bile Fl 'ı eskisi gibi coşkulu birbi-
çimde ızlememeye başlamıştı. Kim bılir, belki
Ferrari yönetimı bile, McLaren'ınyeni otomobilinin
ıyı performans göstermesıni dört gözle beklıyor-
dur...
PAZAR
ORHAN BURSALI
Uzak
Ülkemiz sanatını, dolayısıyla Türkiye'yi, Cannes
festivalinde kazandığı Büyük Ödül aracrlığryla Avru-
pa'yavedünyayataşıyan Uzak, henüzgösterimegir-
memışti ve bir sinemada gelecek programlar arasın-
da parçalarını seyredıyorduk. Filmden bir iki dakika-
lıkbölümlergösterildi;yanımızdakigenç"V7neö/rbu-
nalım fılmi" diye söylendi. Arkadaşı da onu onayladı.
Belli ki fîlmin müşterisi olmayacaklardı.
Genel çevrenin "öf, sıkıntılı, sıkıa"vb. gibi yorum-
lan, büyük birolasılıkla iyi bırfilmi kaçırmakta olduğu-
nuz anlamına gelebilir.
Ama bu "kaçırmayı" Uzak için söylemiyorum. Çün-
kü filme imza atan yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın da-
ha önceki Kasaba, Mayıs Sıkıntısı gibi, çok sade, du-
ru, hayatın ta içınden, insana ve yaşama dair öyküler
anlattığı filmleri, sonrakıfilminıseyretmek için de çok
güçlü referanslardı.
Belli ki Ceylan'ın elinden, seyredilemeyecek kadar
kötü bir ürün çıkması mümkün değil... İyi sanatçı, dü-
zeyı ve kalıteyi belirii bırçızgıden aşağı düşürmez. Kö-
tü ürünü de dolaşıma sürmez...
• • •
Uzak'ı nihayet geçen gün seyrettım C) ve çok sev-
dim.
Ceylan, önceki filmlerinı aşmış.
Ceylan, "az"ileyetinen birsanatçı. Parayı, sözü, ha-
reketi, insanı.. hep az kullanıyor. Galıba, "azlar" ile çok
şey yapabilen, ortaya büyük bir iş çıkartan insan, iyi
ve usta sanatçı oluyor.
Çünkü sanat her şeyden önce birdüşünce, birduy-
gu, birbaşkafarkındalıkyaratmaktır, genelin içinde...
Kimsenın kolay beceremedığı kendine özgü biran-
latımı gerçekleştırmektır, özde ve biçimde...
Uzak, bunu başanyor.
Bildik biröyküyü, bıldık ılişkileryumağını, yaşamak-
ta olduğumuztoplumsal gerçeklıklerle ilişkilendirerek
kendine özgün bır sinema dili kuruyor.
Bu özgün dil ne?
Bu dilı anlatmak zor. Çünkü filmın bütünlüğü içinde
gizli. Seyrettikten sonra ınsanda bıraktığı, sadece o fil-
me ve o yönetmene ılişkin bir tat o.
öteyandan, bu özgün dile ilişkin bazı noktalan vur-
gulamak mümkün. örneğin, fazla söz gerektirmeden,
sözsüz bir dıyaloglar halinde akıyor film. Kahraman-
lannın bakışıyla, duruşuyla düşünce akışının ıçine gi-
rebiliyorsunuz; birlikte düşündürtüyor, hissettiriyor
film.
Bu, Ceylan'ın dili. Ama bu kadar değil.
• • •
"Uzak" için bazı yazarlar, "kasvetli film" dedi.
Bana hiç öyle gelmedı. Hem de hiçbir karesini ka-
çırmamaya dikkat ettırecek kadar uyanık tuttu. öykü-
de kasvet yoktu.
Ceylan'ın sanatında beni çok çarpan bır özellik, in-
sanı doğayla birlikte ele alması, insanı doğanın bir
parçası görmesı.
Ceylan'ın filmlennde salt insan hayatı, ilişkileri yok;
bunlar doğa ile birlikte var.
Filmleri bu nedenle "İnsan merkezli" değil.
Dünyanın, evrenın devınimiyle örtüştürüyor filmini.
Bu nedenle, doğa, bütün filmlennde büyük ölçek-
lerle insana eşlik ediyor. Tabü, fotoğraf sanatçılığının
da bu dilin ve bakışın oluşmas/nda etkilı olduğunu dü-
şünüyorum.
Belki, bazılanna ve büyük çoğunluğa "kasvetli, sı-
kıcı, bunalım filmi" olarak gözükmesinin nedeni bu-
dur.
"Kitlesel sıkıntı" ve filme karşı az ilgi aslında anla-
şılabilir.
Çünkü kent insanı olarak doğadan kopmuş durum-
dayız. Onunla ilişkılerimizi minimumda tutuyoruz. Ne
kar, ne yağmur, ne gök gürültüsü, ne güçlü birrüzgâr..
bize bir şeyler anlatıyor. Hatta çoğumuza öff dedirti-
yor...
Buna bağlı olarak, "içe dönük" yaşamın esırleriyız.
Yoğun ve hızlı olarak, insan ılişkılennı tüketmeye alış-
tık, alıştınldık.
Amerikan filmleri de, özellikle doğadan kopuk ve içe
dönük karakteriyfe toplumu mahvetti. Bakışımızda,
düşüncelerimizde, değerlendirmelerımızde Ameri-
kan tarzı referanslar oluşturdu.
Aynca, yine Hollyvvood, sınemayı sanat aracı ol-
maktan önemli ölçüde kopardı ve esas eğlence ara-
cına dönüştürdü. Amerikan tarzı, kitleler için kötü bir
eğıtim aracı.
Uzak ise sahıp olduğu özellikleriyle tamamenHolly-
vvood'a karşı bir film. Hollyvvood eğıtimiyle dolayısıy-
la hiç uyuşmuyor.
Uzak, çok başanlı bir film. Bizden... Sinemaya ev-
rensel bir "biz" katkısı. Seyretmeliyiz.
Uzak, aynı zamanda, Ceylan'ın buradan nereye gi-
deceğini, gidebileceğinı de doğrusu merak ettıren bir
film...
(*) "Kadıköy" gıbı, ses, seyır sistemi bu_kadar bo-
zuk birsinema var mıydı Istanbul'da hâlâ? Özen Film,
nasıl olur da hem de Büyük ödüllü bir filmini en kötü
teknik olanaklarla seyrettırir? Yoksa kopya da mı ber-
battı?
obursaliCn cumhuriyet.com.tr.
BELEDİYE-İŞ
TÜRKİYE BELEDİYELER VE GENEL
HİZMETLER İŞÇİLERİ SENDfKASI
GENEL KURUL İLANI
Sendıkamızın 7. Olağan Genel Kurulu aşağıdakı gün-
demı goruşmek uzere 27 Haziran 2003 Cuma gunü sa-
at 10.00'da Sendıkamızın Genel Merkez bınası toplantı
salonu Necatıbey Caddesı Numara 59 Kızılay-Ankara
adresınde toplanacak, 29 Haziran 2003 Pazar günu so-
na erecektır.
Bu toplantıda çoğunluğun sağlanamaması halinde,
ıkınci toplantı yine aynı adreste 4 Temmuz 2003 Cuma
günü saat 10.00'da yapılacaktır.
Tüm delegelere ve ılgılılere duyururuz.
Belediye-lş Sendikası
Genel Yönetim Kurulu
GÜNDEM
1- Yoklama ve açılış.
2- Genel Başkan'ın açış konuşması.
3- Dıvanın seçimı.
4- Saygı duruşu ve Istıklal Marşı.
5- Konukların tanıtımı ve konuşmaları.
6- Komisyonların seçimı.
a) Tüzuk Komısyonu
b) Tahmını Butçe Komısyonu.
c) Hesap Tetkık Komısyonu.
d) Mevzuat ve Onerıler Komısyonu.
7- Raporların muzakeresı.
a) Yonetım Kurulu.
b) Denetım Kurulu.
c) Dısıplın Kurulu.
8- Komisyon raporlarının gorüşülmesı ve onaylanması.
9- Genel Yonetım Kurulu'nun eleştırılere cevabı.
10- Kurulların aklanması.
11- Seçımler.
aj Genel Yonetım Kurulu.
b) Genel Denetım Kurulu.
c) Genel Dısıplın Kurulu.
d) Türk-lş Delegelerı.
12- onerıler ve kapanış.
Basın- 26383