03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 2003 CUMA 4 HABERLER DUIYİADA BUGUN ALİ SİRMEN Yine Başkanlık Sistemi Deneyimli politikacılığı kadar, aydın ve de- mokrat kişiliği iledesaygınlıkkazanmışolan Nec- det Uğur'a. yıllar önce bir gün, Süleyman De- mirel ile ilgili görüşlerini sorduğumda, - O sistemin yetiştirebildiği, en iyi politikacı- dır, ama orayı aşamadı, demişti. Zaman zaman içinde bulunduğumuz güçlük- lerin çoğunun sorumlusu olarak Süleyman De- mirel'i suçlarken, bu sözü çok düşündüm. Evet bunca sorunluluğumuzun önemli bir kıs- mından Süleyman Bey sorumluydu; ama aca- ba düzenin hiç dahli yok muydu bu olguda? Ne var ki, düzeni düzeltecek olan politikacıy- dı; gel gör ki, politikacıdan da, ürünü olduğu dü- zeni düzeltmesini beklemek ne kadar akıllıcay- dı? Düzenin yapısını ve temelindeki aksaklığı gör- meden politikacıya veryansın ederken biraz in- safsız ve çokça hatalı davranıyorduk galiba. Kısacası, tavuk ve yumurta öyküsü benzeri bir durum. Nitekim, Süleyman Bey, başbakanlıktan Çan- kaya'ya çıkıp 9. Cumhurbaşkanı olduktan son- ra, eski günahlarına yenilerini ekleyen kimi alış- kanlıklarını beraberinde sürüklerken, bir yan- dan da, daha cumhuriyetçi ve çağdaş bir gö- rünüme de bürünüyordu. Demirel, 28 Mayıs tarihli Radikal'e yazdığı il- ginç yazıda bir kez daha çokça üzerinde dur- duğu başkanlık sistemini gündeme getiriyor. • • • Artık aktif siyasetten çekilmiş olduğuna gö- re, "Kendim için bir şey istiyorsam, namerdim" derken "hep bana hep bana"y\ kasteden Sü- leyman Bey'in önerisinin kişisel çıkara yönelik olduğu kuşkusunu bir yana bırakabiliriz. Zaten sistemin tıkanıklığı yüzünden, başkan- lık sisteminin birçok kişi tarafından dile getiril- diğine de tanık olduk. Doğaldır. Sistemimizin kliantelizm denen, ahbap ça- vuş ilişkisini aşabilmesi, politikacının popülizm- den kurtulmasının sağlanabilmesi açısından başkanlık sisteminin, hele hele yedi yıl için ve tek defa seçilme koşuluyla iyi bir çare olacağı- nı düşünenler az değil. Sayın Demirel, söz konusu yazıdan da anla- şılacağı gibi, aslında Amerikan tipi başkanlık sisteminden çok, günümüz dünyasında en iyi örneğine Fransa'da rastladığımız "başkancı" ya da "yarı başkanlık" sistemini savunuyor. llk bakışta bu sistemi savunanların savlannın yabana atılır cinsten olmadığını düşünmek müm- kündür. Ama unutulmaması gereken nokta, sistemin kendi içinde büyük sakıncaları barındırıyor ol- masıdır. Fransa'da, dolaylı bir askeri darbe ile işbaşı- na geldiğini hep unuttuğumuz General De Ga- ulle'ün getirdiği yan başkanlık sisteminin demok- rasi içinde yürümesi ve parlamentarizm ile bü- yük çelişkileryaşamaması, ülkenin demokratik gelenek ve kültüründen kaynaklanmaktadır. • • • Birnoktayı iyi vurgulamak gerekir: BugünTür- kiye'de yürürlükte olan anayasa ve yasalar, de- mokrasi kültürü ve geleneği daha gelişmiş olan başka bir ülkede uygulanırsa, çok daha de- mokratik bir sonuca ulaşmak mümkündür. Ay- nı şeyi yargı için de söyleyebiliriz. Bu durumda sanırırn, sistemin özündeki ak- saklığa eğilmek daha doğru olacak. Türkiye'de, demokrasinin tüm kurum ve ku- rullarıyla bir türlü oturamamasının temelinde üç neden yatıyor: 1 - Artık sanayi ötesi toplum aşamasına gel- diğimiz halde, Türkiye'nin değil onun ötesine geç- mek hâlâ sanayileşmesini tamamlayamayıp, köylü bir toplum olarak kalması. 2- Cumhuriyet'in ilk yıllarında büyük önem verilen eğitim seferberliğinin aksatılması ve ge- çen zaman içinde 8, hatta 11 yıllık kesintisiz te- mel eğitime doğru dürüst dönüştürülememesi, eğitimin kalitesinin çağdaşlaştırılamaması. 3- Hızlı nüfus artışının, popülizmle birleşerek bizi ürettiğinden çok üreyen, üretmediğini tüke- ten bir topluma dönüştürmesi. Bu üç etkenin birbirleriyle yakın ve girift bir iliş- ki içinde olduklarını da görmezden gelemeyiz. Sanırım, bu üç ana nedeni, iyice irdelemeden yapılacak bir rejim tartışması sonuç vermeye- cektir. Bununla birlikte, sistemin büyük aksaklığı, yine de başkanlık sistemini rejim arayışlan gün- deminin baş sıralannda tutmaya devam ede- cektir. Türkiye'nin en eski üniversitesi Istanbul Üniversitesi 550. yaşını kutluyor İstanbul Haber Servi- si-İstanbul Üniversitesi (ÎÜ) bugün 550. yıldönü- münü kutlayacak. lÜ'nün kutlamalarına dünyanın çeşitli ülkele- rinden rektör, bakan, baş- konsolos ve büyükelçi katılacak. tÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alem- daroğlu. tÜ'nün Türki- ye'de çağdaşlığın sem- bolü olduğunu belirtti. Rektör Alemdaroğlu, kutlamalann iki gün sü- receğini, konuk rektör- lerin katılacağj, "21. Yüz- jılda Üniversite'' ve "Bi- zans ve Osmanh Kültü- rü" isimli iki forumun yapılacağını söyledi. İkinci gün saat 18.00'de depremden sonra yeni- lenen ve "Büün ve Sanat Merkeri" olarak adlandı- nlan rektörlük bınasının açılışının gerçekleştiri- leceğini anlatan Alem- daroğlu, Fatih Sultan Mehmet'in Istanbul'u fethinin hemen sonrasın- da Ayasofya'nın yanın- da bulunan ve papaz ye- tiştiren biryeri, bilim ku- rumu haline getirdiğini anımsatarak 1933'te üni- versitenin, tstanbul Üni- versitesi adıyla Cumhu- riyet tarihinin de ilk üni- versitesi olduğunu söy- ledi. ÎÜ'nün Türkiye'de çağdaşlığın sembolü ol- duğunu belirten Alem- daroğlu, "Çağdaşhk Ata- rürkçülüktür. Atatürk- çülükiseakdcılıkür, çağı yakalamaktır. Bugün Türkiye'de tarüşdan ko- nu Atatürkçülükanlayı- şında bir yaşam biçimi ve karşıdevrimciliktir" diye konuştu. Sivil toplum örgütleri, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in özel okul projesini protesto etti: Hizmetdeğil baükkurtarmaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sivil toplum örgütleri (STÖ), Mil- li Eğitim Bakanı Hüseyin ÇeHkın yoksul öğrencileri özel okullarda ücretsiz olarak okutma projesine tep- ki göstermeyi sürdürüyorlar. Eği- tim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, projeyle, iflas noktasına ge- len özel okullann kurtanlmaya ça- lışıldığını söyledi. Eğitim-Sen ile Çağdaş Yaşamı Des- tekleme, Eğitimciler, Ögrenci Veli- leri Dayanışma, Tüm Öğretim Üye- leri, Gazi Üniversitesi Öğretim Üye- leri ve ODTÜ Öğretim Uyeleri der- nekleri temsilcileri dün Milli Eğitim Bakanlığı önünde Bakan Çelik'in özel okul projesine ilişkin ortak bir açıklamayaptılar. Eğitim-Sen Genel ÖSS'DE KADEMELİ GECİS ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, önümüzdeki yıldan ıtibaren ÖSS'ye "giriş biçimini" de- ğiştireceklerini açıkladı. TED Ankara Ko- leji Vakfi Okullan' nca düzenlenen "11. Kül- tür ve Sanat Günleri" kapsamında ilköğre- tim öğrencileriyle söyleşi yapan Çelik. "Onü- müzdeki yüdan itibaren ÖSS'nin bu şekHni değiştireceğiz. Kadenıeü bir geçiş hazirlaya- cağız. Bugün lise 1. ve 2. sınıfta olan çocuk- lanmızkendini bugünkü sistemegöre hazır- ladıklan için onlaruı da mağdur olmaması, sıkıntıya girnıemesi için 1-2 yü geçiş dönenü haariayacağız. Ondan sonra8. sınıftan itiba- ren bu sınavlan yayma düşüncesindeyiz" dedi. Çelik, Yükseköğretim Yasa Taslağı'nın da önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplan- tısında tartışılacağını açıkladı. Başkanı Dinçer burada STÖTer adı- na yaptığı açıklamada, özel okullara değil, nitelikli kamusal eğitime kay- nak aynlması gerektığinı söyledi. Hükümetin eğitim projelennin "ha- yalci, popülist, takıyyeci, kayırmacı ve özelleştinneci" olduğunu ifade eden Dinçer, iflas noktasına gelen özel okullann, tıpkı batık bankalar- da olduğu gibi devlet eliyle kurtanl- maya çalışıldjğını söyledi. Dinçer, eğitime ilişkin kararlann tek taraflı alındığına da dikkati çekerek, eğitimcilerin görüşleri alınmaksızın atılacak adımlann asla başanlı ola- mayacağını vurguladı. Dinçer, AKP'nin tercihini açıkça belli ettiği- ni belirterek "Terahlerieğitiın,öğren- ci değil özel okullara ve tarikatyuva- lanna destek vermektir" dedi. Din- çer şunlan söyledi: "Kamu okullanna tek kuruş para göndermiyorsunuz, ünh ersite kapüa- nnda bekle> en yüz binlerce ögrenci Eski miJJenekiDeri Mehmet GüL, Recai Yıkünm, Bozkurt Yaşaröztürk, Susurluk hukümlüsü Ayhan Çarkm ve Drej Ali lakapfa AüYasak'ın da kabkugı cenaze törenine MHP Genel Başkanı DevietBahçeK, Bahçefievier katnamı hukümlüsü ve yine Barut'un iş ortağı Haluk Kırcı, Susurluk da\asında ceza alan Sanıi Hoştanile Fenerbabçe Altyapı Derneği sorumlusu Davut Dişü ise çeienk gönderdi için küuuzı kıpırdarmıyorsunuz, eğ>- tim emekçilerinin yaşam standardı- nı yükseitecekhiçbirçabaıuz obrıadı, kalkıp özel okullar için 15 trüyonluk kaynak ayınyorsunuz. Soğuktan tit- reyen, depremde enkaz altında ka- lan, 60 kişiKksınıflartla eğitimgörme- ye çataşan çocuklann, sefalet ücnetinin altında ücret alan öğretmenkrin yü- züne nasıl bakacaksınız?" Dinçer, aynca özel okullarda dev- let desteğiyle ögrenci okufulmasına ilişkin kararla ilgili olarak 3 Haziran Salı günü Danıştay'a iptal başvuru- sunda bulunacaklannı söyledi. Bakan- hk önündekı açıklamanın ardından bil- dirinin alnnda imzası bulunan STÖ "ler Sıhhiye'ye doğru yürüyerek okunan metni dağıttılar. Demiröz icin kararname Çatlı'nın iş ortağı olan MHP'li Efraim Barut ile Ibrahim Uçar dün toprağa verildi 'Stısıırhık'a övgü, I>asnıa tehditECEVİTKnJÇ ERHAN KEMAL ÖZMEN Kocaeli'nde önceki gün meydana gelen ve "SusurhıkkazasmTçağnş- tıran trafık kazasında yaşammı yiti- ren, katliam hukümlüsü Abduflah Çatn'nın iş ortağı MHPTi Efraim Barutile MHP istanbul tl Başkan Yar- dımcısı tbrahim Uçardün toprağa ve- rildi. Cenaze töreninde konuşan MHP İstanbul ll Başkanı thsan Banıtçu, basının BarutTa ilgili ölüm haberi- ni çarpıttığını savunarak bunun he- sabının sorulacağını söyledi. Kocaeü 'nin Gebze ilçesinde TEM otoyolunda meydana gelen trafık ka- zasında Mercedes'in içinde ölen Ef- raim Barut ve tbrahim Uçariçin Mar- mara Üniversitesi llahiyat Fakültesi • Susurluk hukümlüsü Ayhan Çarkın ve Drej Ali'nin de katıldığı cenaze töreninde konuşan MHP istanbul II Başkanı thsan Barutçu, Susurluk kazasında ölen Abdullah Çath'yı savundu. Barut'un ölümüyle ilgili haberler nedeniyle medyayı suçlayan Barutçu, "Hesap soracağız" dedi. Camii'nde cenaze namazı kalındı. Barut'un cenazesi Şile Mezarlığı, Uçar'ın cenazesi ise Kocatepe Me- zarlığı'nda toprağa verildi. 'CMülerimizden korkuyorlar' Cenaze töreninde konuşan MHP İstanbul ll Başkanı Üısan Barutçu, medyanın yaptığı haberlerle milliyet- çileri rahatsız ettiğini iddia ederek "Medya, Efraim Barut'un ölüm ha- berini çarpıtn. Bunun nedeni ölük- rimizden bile korkmalandır. Kork- mayadevametsnler. Çünkü,yaşaysut- larmuz bunlann hesabıru soracak- or. Suskan olduğıunuzu zannetme- sinler'' diye konuştu. Susurluk ka- zasında ölen Abdullah Çath'yı kas- tederek "Mücadefemiz içinde yer alan arkadaşlanmız kim oiursa ve ne yaparlarsa yapsuılar onlarta gu- rur duyuyoruz. Onlar şerefabkteie- rimizdir" diyen Barutçu, son zaman- lara ülkücü hareketin önemli isün- lerinin yaşammı yitirdiğini söyledi. Eski milletvekiHeri Mehmet Gül, Recai Yıldınm, Bozkurt Yaşaröz- türk, Susurluk hukümlüsü Ayhan Çarkm ve Drej Ailakaplı Ai Yasak'ın da katıldığı cenaze törenine MHP Genel Başkanı Devlet BahçeB, Bah- çelievler katliamı hukümlüsü ve yi- ne Barut'un iş ortağı HahıkKra, Su- surlukdavasında ceza alan Sami Hoş- tan ile Fenerbahçe Altyapı Derneği sorumlusu Davut DişK ise çeienk gönderdi. Kazada ölen Efraim Barut, 1995 yılında Abdullah Çatlı ve Yaprak TV'nin sahibi MehmetABYaprak'ı kaçıran çete lideri Turgay Maraş- h'yla birlikte GSC şirketini kurdu. Efraim Barut gibi Çatlı ve Yaşar Öz'ün oğlu tlke Öz de ayn ayn tra- fik kazalannda yine birMercedes'in içinde hayatlannı kaybetti. Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM Başkanı Annç ve Başbakan Erdoğan mesaj yayımladı Lstaııl>ııl\uı fethînin 550. yddönümü tstanbul Haber Servisi- Istanbul'un fethinin 550. yılı törenlerle kutlandı. Fatih Camii'nde, Fatih Sultan Meh- met'in türbesinde düzenlenen ilk tö- rene, istanbul Valisi MuanunerGüler, 52. Zırhlı Tümen Komutanı Tümge- neral Metin YavuzYalçın, Büvükşehir Belediye Başkanı Ali MülîtĞürnına, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile askeri ve sivi] erkan katıldı. Törene katılanlar daha sonra yürü- yerek Saraçhane'deki Fatih Anıtı'na geldiler. Anıta çelenklerin konuhna- sırun ardından saygı duruşunda bulu- nuldu ve Istiklal Marşı okundu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer, Istanbul'un fethinin 550. yıldönü- mü dolayısıyla yayımladığı mesaj da, "Kıtalan ve kültürleri birleştiren, uy- garhklann beşiği tstanbul atalanmızuı bizlere emanetidir. Bu emaneti koru- makvegekcekkuşaklaraaktarmaken büyük sorumluluğumuzdur" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da "tstanbul'un.fethindengünümüze dek farkh inanç, kültür ve fUdıierin hoşgörü ve güven içinde bir arada ya- şadıklan örnek bir düırya kenti oldu- ğunu" belirtti. TBMM Başkanı Bülent Annç da tstanbul'un fethinin 550. yıldönümü dolayısıyla birkutlama mesajı yayım- ladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçe- li ise İstanbul'un fethinin, sadece Türk- ler açısından değil, bütün insanlık açı- sından yeni bir dönemin başlangıcının adı olduğunu belirterek, tt Fetih,Ban'nm karanhk çağını aydınlanmaya dönüs- rüren ilk büyük ışıknr" dedi. TRTye de 'belediyecV müdür ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, tartışmalara yol açan TRT Genel Müdürlüğü için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın tstanbul Belediyesi'nden çalışma arkadaşı ve Atarürk'süz Çanakkale Belgeselinin mıman olan Şenol Demiröz'ü seçti. Demiröz'ün TRT Genel Müdürlüğü'ne atama kararnamesi hazırlanarak onay için Çankaya Köşkü'ne gönderilirken Ciimhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in atamaya itiraz edebileceği öğrenildi. TRT Genel Müdürlüğü'ne istanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal Işler Daire Başkanı Şenol Demiröz'ün atanmasına ilişkin kararname önceki günkü Bakanlar Kurulu'nda imzalandı. TRT Genel Müdürlüğü için başından beri en güçlü isim olarak gösterilen Demiröz, belediyedeki görevine Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Belediye r Başkanlığı döneminde atandı. Demiröz'ün AKBtL soruşturmasında da Erdoğan ile birlikte adı geçti. Prof. Dr. Bardakoğlu Diyanet'e sürpriz isim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, Diyanet tşleri Başkanlığı "na Mannara Üniversitesi'nden Islam Hulcuku Uzmam Prof. Dr. An" Bardakoğlu'nun atanması kararnamesinı dün Cumhurbaşkanlığı'na gönderdi. Bu isim, Diyanet çevrelerinde "sürpriz" olarak değerlendirildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tbrahim Kafî DÖnmez'in başkanlığına getirilmesini istemiş, ancak Cumhurbaşkanlığı kararnameyi geri göndermişti. Önceki günkü Bakanlar Kurulu'nda, Diyanet Işleri Başkanlığı'na Bardakoğiu'nun getirilmesine ilişkin kararname ırnzaya açıldı. Imzalann aynı gece tamamlanmasının ardından kararname dün Çankaya Köşkü'ne gönderildi. Bardakoğlu, AKP lîıillervekili ve eski Diyanet Işleri Başkanı Prof.Dr. Tayyar Alökulaç a yakınlığı ile tanınıyor. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Avrupa Işçi Sendikalan Konfederas- yonu'nun (ETVC) 10. kongresi bekle- nenden de tartışmalı geçiyor. Bekle- nenden üıyorum, çünkü bu kongrenin ön hazırlıklan aylarönceden başlamış, neyin ne olacağı çoktan kararlaştırıl- mıştı. Bu nedenle tartışma olmazmış gi- bi bir izlenim içindeydik. Dün işveren ör- gütünün temsilcisinin ve Giscard D'Es- taing'in konuşmalanndan sonra yapı- lan tartışmalara yenileri eklendi. Orne- ğin emeklilerte ilgili yeni birönerge ve- rildi. Polonya'nın karşı çıktığı bu öner- geye diğer ülkelerin yanı sıra Almanlar da katılınca tasarı bloke oldu. Kararın engellenmesine kızan ülkelerin dele- geleri Almanları eleştiriyorlardı: "Gö- rûldüki, AJmanlaristerferse burada ka- rarlan bloke edebiliyorlar. Onlaıia çok işimiz var." Kongrenin ilginç delegasyonları ise Kıbns Rum ve Türk kesiminin sendika- cılanydı. Kıbrıs Rum kesimi temsildsi kongrede yaptığı konuşmada, Türki- ye'nin kendilerine vizeyi kaldırmış olma- Prag'da Kleopatra İzlemek sından duydukları mutluluğu dile getir- di. Türk kesimindeki meslektaşlanyla 30 yıl aradan sonra Kıbrıs'ın her iki tara- fında da buluşma olanaklan buldukla- nnı ifade etti. Rum konuşmacıyı dinler- ken Kıbrıs Türk-Sen'in Genel Başkanı Önder Konuloğlu yanımdaydı. Duygu- larını şöyle dile getirdi: "Oral Bey, za- ten iki tarafın sendikalan ve işçileri ola- rak aramızda bir sorvn yok. Yıllardır biraraya geliyoruz. Ancak herede bi- liyor musunuz, Brüksel'de. Çünkü Denktaş hiçbir şekilde bizim onlaha biraraya gelmekiçin istediğimiz geçi- şe resmen izin vermedi. 1999yılından buyana böyle birengelle karşılaşıyor- duk. Hatta size ilginç bir şey söyleye- yim; Denktaş, sınırlan geçişe açtığı 23 Nisan 2003'ten bir gün önce, yani 22 Nisan 'da bizim Rum kesimindekisen- dikacılarla buluşmak için yaptığımız başvuruyu reddetmişti. Türk ve Rum kesimi arasında bizim bir sendikalar forumumuz var. İki taraftan 17-18 sen- dika bu foruma katılıyor." Konuloğlu'na, KKTC'de aralıkta ya- pılacak seçimleri sordum. Şunlan söy- ledi: "Eğer 'Bu Memleket Bizim' plat- formu ortakbir cephede birleşir ve or- tak listeler hazıriayarak seçime girer- se seçim kesin olarak kazanıhr. Bakın size bir şey söyleyeyim, Kıbns'ta ya- pılan mitinglerdeyalnızca solcular de- ğil, banş isteyen, AB 'ye katılmayı iste- yen sağcı olsun, solcu olsun bütün ke- simler yer aldılar. Seçimde de buna benzer bir ittifak gerçekleşirse büyük birbaşan sağlanır. Çözümü engelleyen güçler de böylece iktidardan indirilir. Aralık seçimlehnde Türidye'nin tutumu da önemli. Eğer Türkiye daha önce ol- duğu gibi bu seçimleri maniple etme- ye kalkmazsa herşeydaha olumluyön- de seyreder. Umanz halkımızın irade- sine saygılı bir tutum alınır." • • • Kongreden boş kalan zamanlarda, Prag'ı gezmeye, bu ilginç ve sevimli kenti keşfetmeye çalışıyoruz. Geçen akşam "Divadlo Broadway"de Kle- opatra müzikalini izledik. Beş yüz kişi- lik salon ağzına kadar doluydu. Biz iki gün önceden bilet aldığımız halde an- cak kenarfardan yer bulabildik. Prag turistik bir kent olduğu için bu müzika- le de hertıalde turistler geliyor diye dü- şünmüştük. Yanılmışız, izleyicinintama- mı Çeklerden oluşuyordu. Seyirci ile oyuncular arasında çok sıcak ve içten bir ilişki kurulmuştu. Sahne düzeni mükemmeldi. Kleopat- ra rolündeki oyuncunun sesi etkileyici ve güzeldi. Oyun bütünüyle Çekçe idi. Fakat daha önce öyküyü bilmemizden mi, yoksa oyunun görsel ve müzikal ağırlığının etkisinden mi, sanki Çekçe- yi biliyormuşçasına her şeyi anladık. Büyük bir zevk ve heyecanla iki saat- likoyunu gözümüzü kırpmadan izledik. Biletlerin fiyatı Türk parasıyla 40 mil- yon civanndaydı ve salon çok önceden dolmuştu. Bu tür çok sayıda tiyatro Prag'ındört biryanınaserpilmiş durum- da ve çoğu kapalı gişe oynuyor. Prag'ın nüfusu 1.2 milyon. Bu kadar kültür ve sanat zenginliği ve halkın bunu destek- leyip yaşatmasının nedenleri üzerinde düşünüyorum. Sosyalist sistemin bu ülkede olumlu izlerinden birisi belki de kültüre yapılan yatırımdı. Kleopatra oyununun bitiminde, se- yırci ile oyuncular arasında sevimli bir atmosfer oluştu. Kleopatra, onlara bir kez daha şarkı söyledi ve perde indi. Biz de artık bu etkileyici ve güzel ken- tı terk edip ülkemizin sorunlanyla baş oaşa kalmak üzere Istanbul'a dönüyo- oız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle