Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2003 CUMARTESİ
HABERLER
Bingöllüler yardımlann partililere verilmesini protesto etti, polis halka ateş açtı
Çachrlaryandaşlam• Bingöl'de geceyi sokakta
geçiren yurttaşlar, çadırlann
AKPBingöl Milletvekili
Fevzi Berdibek'in yakınlanna
dağıtıldığını ileri sürerek
valilik önünde eylem yaptı.
MAKVflJTORAL
BtNGÖL - Bingöl'de meydana ge-
len depremin ardından geceyi soğuk-
ta geçiren yurttaşlar, yardımlar ve ça-
dır dağınmındald sorunlar nedeniyle va-
liliğin önünde protesto gösterisi yap-
tı. Halkın tepkisi yüzlerce kurşunla
karşılık buldu. Polis araçlan hızla yurt-
taşlannüzerine süriilürken çok sayıda
kişi yaralandı.
Valilik önünde dün sabah saatlerin-
de toplanan yaklaşık 2 bin kişi açıkta
kaldıklannı belirterek yetkililerden ça-
dır istemınde bulundu. Çadırlann AKP
Bingöl Milletvekili Fevzi Berdibek'in
yakınlanna dağıtıldığını ileri süren
yurttaşlar, Vali Hüseyin Avni Coş'la
görüşmek istediler. Bir grup Valilik
binasına girmeye çalışırken kimliği
Doç. Dr. Serdar Değirmenc
Insanların kızgın olması normal
İSTANBUL (ANKA) - Tûrk Psikologlar Derneği (TDP)
Istanbul Şubesi Başkanı Doç. Dr. Serdar
Değirmencioğlu, özellikle deprem sonrasında
insanlann gergın ve kızgın olabileceğini söyledi.
Özellikle afetten değil, insan hatası nedeniyle kayıplar
olduğu dönemde kızgınlığın artabileceğini belirten
Değirmencioğlu, depremde yıkırrdann ve kayıplann
devlet binalannda yaşanmasının kızgınlığı ve
gerginliği arthrdığını da vurguladı. "Orada çahşan
devlet görevtflerinin anlayışh olarak
davranması gerekir. Hizmetin gideceğine ilişkin ve ne
zaman gideceğine ilişkin net yanıtiann verilmesi
gerekiyor. Bir şeyin gideceğuiin söylenip de gitmemesi
haünde güven sarsuacakür" diyen Değirmencioğlu,
Travma ve Insan Haklan Çalışma Grubu'nun yapnğı
toplantıda deprem bölgesüıde ilk aşamada çalışacak
eldpleri oluşturduğunu, deprem bölgesüıde
yürütülecek çalışmalann Genel Merkez ve Izrnir
Şube ekipleriyle beraber, Kızılay'la işbirliği içinde
yürütüleceğini söyledi.
belirsiz bir kişi de soyunarak olayı pro-
testo edince gözaltına alındı. Vatan-
daşlann alkışlı protestosunu sürdür-
mesi ve dağılmaması üzerine, özel tim
görevlileri havaya ateş açtı. Yüzlerce
mermi sıkılırken bir polis aracı yurt-
taşlann üzerine hızla sürüldü. Bu sıra-
da bazı kişiler yaralarurken kitle ara-
sından polis aracına su şişeleri firlatıl-
dı. Valilik önünde toplanan yurttaşlar
barikah zorlayınca özel tim görevlile-
ri havaya ateş açtı. MG 3 silahlarla
sıkılan yüzlerce mermiye sıkılan yurt-
taşlar taş ve sopalarla karşılık verdi. Ger-
ginlik iyice nrmanırken yurttaşlar "Ber-
dibekistfaVŞerefsizErdoğanVKa-
til pofis" sloganlan attı.
Olaylann büyümesi üzerine araya
girenjandarma birükleri alkışlarla kar-
şılandı. "Enbüyükaskerbizimasker''
sloganlan atılırken, yurttaşlara saldı-
ran birpolisejandarma görevlilerinden
birinin tokat attığı görüldü. Halkı sa-
kinleştirmek için bir konuşma yapmak
isteyen AKP Bingöl Milletvekili Fev-
zi Berdibek de yuhalanınca vilayet bi-
nasına girmek zorunda kaldı. Bu sıra-
da Berdibek yurttaşlann fıziksel sal-
dınlanna da uğradı. Daha sonra kitle
arasında 10 halk temsilcisi seçilerek vi-
layet binasına alındı. Sert tartışmala-
nn yaşandığı toplantıda söz alan Ber-
dibek, "Cipi insanlann üzerine süren
de silah sıkan da tespit edflecek, hesap
verecek, Söz veriyonım'' dedi. Milli
Savunma Bakam Vecdi GönüTü ara-
yan Berdibek, "Bu sizin en büyükyüz-
karanızdır" diyerek çıkıştı. tl Jandar-
ma Alay Komutanı Kurmay Albay Ata
Kalkan da polise duyulan tepkı nede-
niyle emniyet güçlerinin bir saat sürey-
le alandan çekilmesini istedi.
Halk temsilcileri ise polisin uzaklaş-
tınlmasını, yardım dağıtımında ada-
letli olunmasını istediler.
Görüşmenin ardından kitle dağılır-
ken, bazı kişilerin polise taş atması
üzerine yeniden gerginlik yaşandı. Özel
harekât görevlileri yeniden yüzlerce
mermi sıkarken 2 jandarma, 1 polis
ve 4 gazeteci yaralandı. Yurttaşlar ara-
sında olaylar sırasında 4 kişinin öldü-
ğü iddialan yayıldı ancak yetkililer
herhangi bir açıklama yapmadı.
Cuma namazı çıkışında da 500 kişi
yeniden valiliğe yürüdü. Emniyet Mü-
dürü Osman Nuri Özdemir'ın görev-
den alınmasının ardından kitle bu kez
"V&fiistifa" sloganlan atmaya başladı.
Polisin alandan çekilmesi üzerine yurt-
taşlar dağıldı.
KUSURUNU KABUL ETTÎ
Emniyet Özdemir'i
merkeze çekti
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Bingöl'de
yurttaşlann kendilerine çadır verilmemesini
protesto eyleminde çıkan olaylarda, polisin
halkın üzerine araç sürmesi ve ateş açması
nedeniyle Bingöl Emniyet Müdürü Osman
Nuri Özdemir merkeze çekildi. Özdemir'in
yerine. Diyarbakır Emniyet Müdür Yardımcısı
Adnan Kaçaroğlu vekâleten görevlendirildi.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah
Arslan, Bingöl'de meydana gelen olaylarda
hatası buluaan emniyet mensuplannın
cezalandınlacağını bildirdi. Arslan, "Polisin
böyle bir ortamda kötü davranmasını manük
kabuletmez" dedi. Içişleri Bakanlığı Basın ve
Halkla Uişkiler Müşavirliği'nden verilen
bilgiye göre, kentte Valilik önünde meydana
gelen olaylann ardından, Bingöl Emniyet
Müdürü Özdemir, îçişleri BakanıAbdulkadir
Aksu'nun onayıyla Emniyet Genel
Müdürlüğü'nde görevlendirildi. Aksu, Bingöl
Emniyet Müdürlüğü için, Diyarbakır Emniyet
Müdür Yardımcısı Adnan Kaçaroğhı'nu
vekâleten atadı. Ankara Özel Harekât Daire
Başkanlığı'ndan Cemil Yfortseven de daha önce
bulunmayan Bingöl Özel Harekât Şube
Müdürü olarak görevlendirildi.
îçişleri BakanJığı'nca göreviendirilen Şırnak
Vali Yardımcısı Osman Beyazyüdız, Erzurum
Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Siirt Vali
Yardımcısı Ahmet Aydın, Elazığ Vali
Yardımcısı Neşet Akkoç, Mardin Vali
Yardımcısı Kemal İnan. Eruh Kaymakamı
Mustafa Yıldız ve Diyarbakır Vali Yardımcısı
Vekili Vahdettin Ozkan'm Bingöl'de çahşmaya
başladıklan bildirildi. Emniyet Genel Müdür
Yardımcısı Feyzullah Arslan, Bingöl'de valilik
önünde yurttaşlar ile polis arasında yaşanan
gerginliğin anımsatılması üzerine, "Polisin,
böyie bir ortamda kötü davranmasını manük
kabul etmez" dedi. Arslan, hata yapan
polislerin cezalandınlacağını beürterek "İçinde
aa hisseden böyk bir teşkOat, kötü
davranmamabdır" dedi.
HÜSEYtN AVNİCOŞ
Protesto edilen vali
belediyeyi aklamıştı
ANKARA/BİNGÖL (Cumhuriyet) -
Bingöl'de yurttaşlann, kendilerine çadır
verihnemesi nedeniyle protesto ettiği Bingöl
Valisi Hüseyin Avni Coş, AKP hükümeti
tarafindan bu göreve getirildi. Coş, Istanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na bağlı
Belediye İktisadi Teşekkülü (BÎT) olan
KÎPTAŞ'a ilişkin soruşturma yürütmüş,
ancak işlem yapılmasma gerek görmemişti.
Olayın ardından, Coş'un şikâyetçilerin
görüşünü almadan rapor hazırladığı iddialan
gündeme gehnişti. Görevden alınan Bingöl
Emniyet Müdürü Osman Nuri Özdemir'in
de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın uzun
süre politik yasağa uğramasına yol açan
Siirt mitinginde "hükûmet komiseri" ohnası
dikkat çekti. AKP hükümetinin valiler
kararnamesi ile Bingöl 'e atanan mülkiye
başmüfettişi Coş, Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı'na bağlı BİT olan
KÎPTAŞ'a ilişkin soruşturmada görev
almıştı. Coş hazırladığı raporda "işlem '«
yapıhnasma gerek olmadığr görüşünü
belirtmişti. Rapor üzerine îçişleri Bakanlığı
da soruşturma için izin vermemişti. Olayın
ardmdan Coş'un şikâyetçilerin görüşlerini
almadığı, tek yanlı rapor hazırladığı
iddialan gündeme gehnişti.
32 ceset ve 97
yaralmın
çıkanldığı
Çeltiksuyu Yaüta
İlköğretim Bölge
Okulu'nun
enkazmda
bulunan 69
çocuktan umut
kesildL
Başbakanhk
Kriz Yönetim
Merkezi'nden
ahnan bilgiye
göre Bingöl'de
meydana gelen
depremde 115
kişi yaşamını
yitirdi, 500 kişi
varalandı.
Çeltiksuyu Yatılı ilköğretim Okulu enkazmda ağır iş makineleri çahşmaya başladı
BingöFde ıımutlar tükeniyor
tBRAHİM KARAASLAN
Bingöl'de önceki gün meydana gelen 6.4
büyüklüğündeki deprem sonrasında enkaz kal-
dırma çahşmalan sürdürülürken umutlar da
tükenmeye başladı. Önceki gün yapılan ince
arama, 'canlı bulma' umudunun tükenmesi
üzenne ağır iş makineleriyle yapılan kaba ça-
hşmaya bıraktı. Ağır iş makineleri, halen al-
tında 34 öğrencinin bulunduğu Çeltiksuyu Ya-
tıh Ilköğretim Bölge Okulu (YtBO) enkazın-
da da çalışmaya başladı.
Başbakanhk Kriz Merkezi, depremde 127 ki-
şinin öldüğünü, 537 kişinin yaralandığını açık-
ladı. Kriz Merkezi, Çeltiksuyu Yatılı îlkögre-
tim Bölge Okulu'nun (YİBO) enkazı altında
halen 34 kişi bulunduğunu duyurdu. Deprem-
de 18 binanın yıkıldığı; 144'ü ağır, 564'ü or-
ta ve 458'i de hafif olmak üzere toplam 1184
binanın hasar gördüğü belirlendi.
YİBO enkazındaki arama-kurtarma çahş-
malan gece de devam ederken enkaz altında-
ki öğrencilerin aile ve yakınlan da enkaz ba-
şında endişelı bekleyişini sürdürdü. Depremin
ilk gününe göre. bazı öğrencilerin cesetlerinin
çıkanlması ya da yarah olarak kurtanlması
bekleyışlerini sürdüren ailelerin sayısını da
azalttı. Enkaz çevresinde bekleyen aileler ka-
rasal iklimin hâkim olduğu bölgede gece ya-
şanan aşın soğuktan yaktıklan ateşlerle ko-
runmaya çalıştı.
Ailelerin akşam enkazın bulunduğu alan-
dan canh yayın yapan televizyon araçlanrun ba-
şında çember oluşturarak haber merkezlerine
iletilen son bilgileri öğrenmeye çalıştı. Yî-
BO'dan depremden 30 saat sonra öğrenciler-
den Enes Günce kurtanldı. Günce'nin kurta-
nlmasını sivil savunma ekipleri alkışlarla kut-
larken vatandaşlann umutlan bir kez daha art-
tı. Ancak yine aynı bölgeden bir ögrencinin ce-
sedinin çıkanlması, bu kısa süreli sevince göl-
ge düşürdü. Hassas dinleme çalışması yapan
ekipler çağnlanna yanıt alamadılar. Arama-kur-
tarma uzmanlan "Canh betirtisi ahnamamıza
rağmen. içerdecanh\armış gil» çahşmanuzıde-
vam ettireceğiz'' dedıler.
Özel Kuvvetler Doğal Afetler Arama Kur-
tarma Tabur Komutanı Binbaşı Oğuz Tozak,
binanın blok halinde çökmesi nedeniyle kur-
tarma çalışmalannın güçlükle sürdürüldüğü-
nü belirtti. Türk Silahlı Kuvvetleri bölgeye
Doğal Afet Kurtarma taburlannı sevk ederken,
2 ambulans uçağı ile 3 nakliye uçağını hazır
tutuyor.
Gönen yardımlann yerine ulaşmamasından yakındı, Erdoğan 'provokasyona' sığındı
Valilik çadır altında kaldı
RecepTayyip Erdoğan II
ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Hükümet,
Bingöl'deki depremin ardından yeterli sayıda ça-
dır ve gıda gönderilememesi nedeniyle yaşanan
olaylar karşısında "provokasyon" bahanesine sı-
ğındı. Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan, bölgeye yeterli çadırın sev-
kedüdiğini savunurken, Kızılay Ge-
nel Başkanı Ertan Gönen. olaylann,
gönderdikleri çadırlann dağıtılma-
Y" masından kaynaklandığını söyledi. Baş-
| bakan Erdoğan, polislerin ateş açmasını
«^*^ ise "duruma hâkim olmak için tüm toplum-
sal olaylarda yapılan uygulamaiar" olarak değer-
lendirdi.
Erdoğan, dün düzenlediği basın toplantı-
sıyla Bingöl'de meydana gelen olaylara iliş-
kin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, aldık-
lan istihbarat verilerine göre Bingöl'de pro-
vokasyona yönelik ciddi hareketler oldu-
ğunu söyledi. Depremlerin Türkiye'de bir-
çok istismara neden olabileceğini anlatan
Erdoğan, "Oraya akşam intikaleden çadır
sayısı 1250. Bu sa>ı, biraz önce 2 bin 494
çadıra ulaşo. Eğer ola\; sükûnede izlense, sorunu bö-
yük ölçüde çözecek bir rakam bu" dedi.
Erdoğan, emniyet güçlerinin Bingöl Valiliği önün-
leki olaya yönelik müdahale tavnnı da, "Orada o psi-
ıjik durumu, sosyolojik yaprvı m değerlendirmek
suretrylekontrolaltına abnalangerekirdi'' sözlenyle eleş-
tirdi.
Kızılay Genel Başkanı Ertan Gönen ise halka ça-
dırlan ulaştırmanm kendi görevleri olmadığıru, bu- \-
nu müUd amirlerin yapması gerekti- \ , -.•
ğini söyledi. Çadırlann Bingöl Valili- j y
ği'ne teslim edildiğini belirten
Gönen, Kızılay'm olaylann ne-
deni ohnadığmı bildirdi. Gö-
nen, dün saat 09.00 itibanyla
deprem bölgesine toplam 3 bin
714 çadır, 13 bin 717 battani-'
ye, 7 seyyar mutfak, 5 jenera-
tör, bir seyyar hastane, 5.5 ton ku-
ru gıda maddesi, 3 bin 800 adet
ekmek. bir seyyar klinik ile 75 adet
sobamn ulaştınldığını bildirdi.
Gönen, yardımın doğru yerde doğ-
ru kişilere yapılmasının esas olduğu-
nu belirterek olaylann kendisini şüp-
heye düşürdüğünü kaydetri. Gönen,
"Çadırlar,ka>Ttsızdağıölırsa.vannkim-
lerin elinde ve nerede çıkacağı beüi ol-
maz. Mağdur olan v^tandaş her zaman hakbdır ama.
hakhhğuı da bir disiplini ve ölçüsü vardu*. Elinde kazma '
küreklerlearabay? vunn'oıiar. Çadn*isteminin yolu bu mu!
Mağdurolan vatandaş sabırla bekler, kızar, bağınr, isvun eder
ama evienı, çadır isteme şekn' degildir" dedi.
• Kızılay Genel
Başkanı Ertan Gönen,
halka çadırlan
ulaştırmanın kendi
görevleri olmadığını,
bunu mülki amirlerin
yapması gerektiğini
söyledi. Çadırlann
Bingöl Valiliği'ne
teslim edildiğini
belirten Gönen,
Kızılay'ın olaylann
nedeni olmadığını
bildirdi.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
'Dışsallıklar' İktisadın
Kimyası Değil mi?
Iktisatta iki artı iki dört etmediği zaman "iktisa-
dın kimyası" işin içine girmiş demektir. Hatta bi-
raz daha ileri giderek, "İktisadın kimyası her za-
man vardır" diyerek ortaya koyarsak hiç de yan-
lış söylememiş oluruz. Zaten bu nedenle az geliş-
miş ülkelerde iki artı iki, dört değil, üç hatta iki bu-
çuk eder. örneğin Türkiye'de eğitilmiş insan var-
dır, para vardır, teknoloji vardır, deneyim vardır
ama bütün bunlar arasında bütünleşme sağlana-
rak "ekmek" yapılamaz.
- Para dışarıdaki bankalara gider, hatta Maca-
ristan'da fabrikaya, Florida'da eve dönüşür.
- "Aydın", kendi toplumunadeğil "dışanya" ba-
kar. Ingilizin, Amerikalının, Almanın ne "matah bir
şey olduğunu " yirmi dört saat tekrarlar durur. Rad-
yolar, televizyonlar, gazeteler Türkçe'yi boş verip
tarzanca konuşmaya ve yazmaya başlarlar.
- Izmirli bir sanayici kendısine gerekli olan mal-
lan Izmir'deki "yerli" sanayiciden değil de Ati-
na'daki işadamından alır.
- Medya olaylara kendi halkının gözü ve çıkan
ile bakmaz, dışardaki güç odaklannın istekleri yö-
nünde eğilir. Bazı büyük sermaye çevreleri 70 mil-
yon yerine Brüksel'i ve New York'u gözlerler.
- Ankara'daki bazı siyasiler, bürokratlar sorun-
lanmızı, "çiftçimiz, işçimiz, ulusal ekonomimiz,
politikamız olarak görmezler", VVashington gü-
cenmesin, Brüksel alınmasın, önemli olan onlar-
dır, içerdekileri nasıl olsa hallederiz, başkaldıracak
halleri yok ya diye bakariar.
- Işte o zaman da iki artı iki Türkiye için dört de-
ğil dördün "altında" değer alır. Burada dışsallık
"e/cs/"çalışıyor demektir. Sızıntı vardır, kovadade-
lik vardır, ekonomi "su kaçınyor" demektir. Onun
için iki artı iki dört etmez; kaçak su "kaçan su" de-
mektir.
- Dışanya götürülen paradır.
- Gereksiz yere dışardan alınan maldır, hizmet-
tir; kendi toplumumuz yerine "diğer toplumlara
yarar sağlamaktadır".
Oysa iktisadi olarak gelişmiş toplumlarda dış-
sallıklar "artı" çalışır; iki artı iki dört değil beş, hat-
ta artı eder. "İşin kimyası" devreye girer. Belki de
"biyoloji" demek daha doğru olur. Alman, Ame-
rikalı, Fransız kendi sanayiini, ekonomisini "ko-
rur". Bunu niçin yapar? İki artı iki üç etmesin, beş
etsin diye yapar.
- Ulusal sanayiini, teknolojisini geliştirmeye ça-
lışır.
- Dış dengesini düzeltmeye, iyileştirmeye çalı-
şır.
- Dışan bağımlı olmak yerine dışarıdakini ken-
dine bağlamaya çalışır.
Politikası, bürokrasisi, düzeni buna göre ayar-
lanmıştır; iki artı iki dördün altında kalmasın, hat-
ta beş, altı etsin diye hesaplar yapılır.
Somut örnekler mi?
- Davos'ta AKP hükümetinin bakanı, "AB'nin
para sistemine ve Euro'ya, AB dışında olsak da
girelim" demekte, "iki artı iki bizim için üç etsin,
hiç önemli değil" dediğinin farkında olmuyor. Ay-
nı sözleri zamanında Kemal Derviş de söylemiş-
ti.
- Ege'de bir sanayici aynı malı Izmir'den alaca-
ğına, Yunanistan'dan ithal ediyor. Televizyon ek-
ranlannda, "yabancılar ulusal tesislen satın alsın-
lar, hiç önemli değil" diyebiliyor.
- Türkiye 1995'te gümrük birliği ile dışanya tek
taraflı bağlanırken, "iç düzen ve sistem, toplum-
sal çıkarlan koruma refleksi gösteremiyor".
Ülkede öyle bir iç ve dış ilişkiler düzeni kurulmuş
ki Türkiye için iki artı iki dört değil üç ediyor. Tür-
kiye kendi ampul fabrikalannı kapatıp ampul ithal
ediyor. Bu örneği bütün sektörlere hatta elmaya,
keke, maden suyuna kadar götürebiliriz.
O zaman biz azgelişmiş ülke oluyoruz. İki ile iki-
yi topluyoruz, sonuçta üç çıkıyor. Siyaset, iktisat,
kültür, eğitim olarak bindiğimiz dalı kendi elimiz ile
kesiyoruz.
Ve sonra, niye geri düştük? Kim düşürdü bizi di-
ye suçlu anyoruz. Suçluları önce içimizde arama-
mız gerekiyor.
- Dışansı ile siyasette, iktisatta, kültürde işbirli-
ği yapıp içeriyi çökerten "işbirlikçileri" görmemiz
ve siyasi olarak onlan "tasfiye" etmemiz gereki-
yor.
- Dışanya her alanda bağımlı bir "e//r" yaratıp 70
milyonu da bağımlı hale getirmek isteyen çevre-
leri 70 milyona teşhir etmemiz gerekiyor.
Dışandan icazet, nasihat hatta emir alanlarla
"idare edilen " ülkeler azgelişmişlikten kurtulamaz-
lar. Bu ülkelerde iki artı iki mutlaka, dördün altın-
da bir sayıda kalır. Aradaki fark da dışanya giden
bir kayıptır.
- Bazen dolar veya Euro cinsinden bir değer,
- Bazen dil, kültür, din,
- Bazen de "biryurt toprağı" ve insan kanı ola-
rak görülür.
Onun için iktisadın kimyası olan "dışsalhklar"\ iyi
anlamamız gerekiyor galiba...
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
YİTİRDİK
1947 Dönemi Pazarören Köy Enstitüsü
mezunu, Cumhuriyetimizin aydın
bekçilerinden, Atatürkümüzün memleketi
emanet ettiği fedakâr öğretmenlerinden,
Em. Öğretmen Babamız
NURİ YILDIRIM,
80 yıllık onurlu bir yaşamdan sonra,
Mersin'de yitirdik.
Ömrünün sonuna dek değerlerine sahip
çıkarak onurlu yaşadın.
Seni hep yüreğimizde yaşatacağız.
Kızlan Y. Doç. Dr. Nihâl YILDIRIM-MIZRAK,
Tarih Öğretmeni: Mefharet yıldırım-SEYHAN.
Oğlu. Yük. Ziraat Mühendisi Şener YILDIRIM.
Damatlan Doç. Dr. B. MIZRAK, A. SEYHAN.
Gelını: Necmiye ÜYE-YILDIRIM.
Torunlan. Kutlu, Hande, A. Kağan, Burak, Murat
ve
Eşi: Ayten YILDIRIM