Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 MAYIS 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab(5 cumhuriyet.com.tr 11
Powell, geçen haftalarda 'Washington'ın, Irak'tan sonraki hedefi' olacağı söylenen Şam'a gitti
Suriye'yekritikziyaret• Şam'da Devlet Başkanı
Beşir Esad ile görüşen
ABD Dışişleri Bakanı
Povvell, Suriye'nin, îsraü'i
hedef alan eylemler yapan
örgütlere desteğini
kesmesini istedi.
Dış Haberier Servisi - ABD Dışışlen
Bakanı CoBn Povvell, Washington'ın
henüz Irak savaşı bitmeden okJannı yö-
nelttigi ve art arda sert uyanlarda bu-
lunduğu Suriye'ye gitti.
Suriye'yi Irak'tan kaçan yetkilileri
banndırmak ve terör örgütlerine destek
vermekle suçlayan ABD, daha sonra
Şam'uı da geri adım atmasıyla söyle-
mini yumuşatmış, "Irak'tan sonra sı-
rada Suriye'nin olduğu" iddıalannı ya-
lanlamıştı. Dün akşam saatlennde Şam'a
ulaşan Povvell, Devlet Başkanı Beşir
Esad ile görüştü. Powell, Irak'ta Sad-
dam Hüseyin rejımınin bitişinin ardın-
dan ortaya çıkan yeni dinamiklere dik-
kat çekerken Şam yönetımıne eski politikala-
nnı gözden geçirmesi gerektiği mesajı verdi.
Powell'ın bu çerçevede Esad'dan, îsrail'e yö-
nelik saldınlarda bulunan örgütlere desteğini
kesmesini istediğı kaydedildi.
ABD Dışişleri Bakanı, Şam'dan önce, Ispan-
ya ve Arnavutluk'a da gitti. Ispanya gezisın-
de Suriye temaslanna ilışkın mesajlar veren
Povvell, Arnavutluk'ta da Başbakan Fatos Na-
no ile görüştü.
Tiran'dakı temaslannda Povvell, Arnavutluk
ile Amenkan askerleri ve vatandaşlan hakkın-
da Uluslararası Ceza Mahkemesı'nde (UCM)
açılabilecek olası tahJakatlarakarşı dokunulmaz-
lık sağlayan bır anlaşma unzaladı. Povvell, Is-
panya'da yaptığı konuşmada ıse, "Saddanı Hü-
lYUMSFELD'lNSONDURAĞIKÂBİL:
Sıcakçatışma bitti
Rumsfeld, KâbiTde Afganistan Bderi Karzai ile yemek yedL (Fotoğraf: AP)
Dış Haberier Servisi - Körfez
ulkelerine yaptığı bir haftalık
geziyi Afganistan'da noktalayan
ABD Savunma Bakanı Donâtd
Rumsfeld, Kâbıl'den îngiltere'ye
geçerek Başbakan Tony Blairle
görüştü. Rumsfeld, Kâbil'de
yaptığı açıklamada,
Afganistan'da sıcak çatışmalann
sona erdiğini, artık yeniden
yapılanma ve istikrarı sağlama
aşamasına geçildiğini söyledi.
Devlet Başkanı Hamid Karzai ile
görüşen Rumsfeld, güvenliğin
önemli ölçüde sağlandığını
belirtti. Rumsfeld 'in, Blair ile
yaptığı görüşmede, Afganistan
\e Irak'ta insani yardımlarla
yeniden yapılanma çabalanna hız
verilmesi yönünde ABD'nin
ısrarlı tutumunu gündeme
getirdiği bildirildı. Bakan'a eşlik
eden Pentagon kaynaklan,
Washington'ın başta Fransa ve
Almanya olmak üzere, savaş
öncesinde ılişkilen soğuk olan
ülkelerle ilişkileri normalleştirme
çabalannı da gündeme taşıdığını
belirtti. Görüşmede Belçika,
Almanya, Fransa ve
Lüksemburg'un AGSP ile ilgili
olarak hazırladıklan yeni planın
da tartışıldıgı kaydedildi.
Rumsfeld, Londra'da
bulunan Ürdün Kralı Abduflah
ile de görüştü.
seyin rejiminin devrilmesi, FiKstin'de hüküme-
tin kuruhnası ve' yol haritası' nın açıklanmasıy-
ta bölgenin stratejik durumu değişti. Surnelile-
ri bu değişiktikleri hesaba katmalan konusun-
da teşvik edeceğun" dedi.
ABD Başkanı George Bush'un ulusal gü-
venlik danışmanı Condoleezza Rice da,
ABD'nin Suriye'den, Lübnan'da faaliyetgös-
teren Hızbullah örgütünü dağıtmasını ıstedi-
ğini söyledi.
Rice, Israil'de yayımlanan Yediot Ahro-
not'a yaptığı açıklamada, "Suriye'den her
firsat olduğunda terorizme arük destek ver-
memesiniHKbuflah'ıdagıtnıasınLterorgrup-
lannın Şam'dald karargâhJarını kapatması-
nı ve Lübnan'ın güneyindeki roketlerin tsra-
il'e karşı ohışturduğu tehdidi bertaraf etme-
smüstiyoruz" dedı. Rıce'ın Tükettehdkh" söz-
leriyle, Israıl-Lübnan sınınna uzun menzilli ro-
ketlere sahip Hizbullah milislerinin konuş-
landınlmasını kastettiği belirtildi.
'Hizbullah siyasi biraktör'
Bush yönetimi, Irak savaşı sırasında Suri-
ye'yi, Arap gönüllülerin Irak'a gitmesini teş-
vik etmek ve Iraklı yetkililerin ülkeye sığın-
masına ızin vermekle suçlamıştı. Washington
ile diyalogdan yana olduklannı söyleyen Su-
riye Dışişleri Bakanı FarukEI Şara ıse, bu ül-
timatomu kabul etmeyeceklerini belirtmiştı.
Suriye, Hizbullah'ın Lübnan siyasetinin bir ak-
törü olduğunu savunuyor ve bölgesel sorun-
lar çözülmeden önce bu örgüte verdiği deste-
ği kesmeyı düşünmediğını söylüyor.
Suriye'nin ardından Lübnan'a geçmeyi plan-
layan ABD Dışişleri Bakanı Povvell, önümüz-
deki hafta ziyaret edeceği Israil ve Filistin'de
de, taraflara önceki gün sunulan ve kalıcı ba-
nşın sağlanmasını hedefleyen "yol harita-
a"nın uygulanmasını teşvik edecek.
Povvell'ın, tsrail ve Filistin ziyaretlerini, ta-
raflara yol haritasını değerlendirmek için za-
man tanımak amacıyla bir hafta sonra yap-
mayı planladığı belırtiliyor. Povvell, Filistin'e
yapacağı zıyarette, Filistin'in yeni göreve ge-
len Başbakanı Mahmud Abbas'la görüşecek,
ancak Fihstın lıden Yaser Arafat'la bir araya
gelmeyecek.
TÎKRlT
ABD'den
evlere
baskın
• Baas Partililerin
evlerine yapılan baskında
20 kişi yakalandı.
ABD'nin arananlar
listesindeki 3 Iraklı
yetkilinin de tutuklandığı
bildirildi.
Dış Haberier Servisi - ABD'nin
arananlar listesınde bulunan 3
Iraklı üst düzey yetkilinin işgal
güçlerinin elinde bulunduğu
bildirildı. Tikrit'te Baas Partisi
yetkililerini tutuklamak içın
evlere baskın yapan Amerikan
güçlerine direnen bir
Iraklı öldürüldü.
ABD Merkez Komuta
Karargâhı'ndan yapılan
açıklamada, eski Irak
Başbakan Yardımcısı ve
Askeri Sanayileşme Bakanı
Abdültevab MoDa Huveyş ile
Devlet Başkanı Yardımcısı ve
Devrim Komuta Konseyı üyesi
Taha Muhiddin Maaruf'un
gözaltına alındığı kaydedildi.
Amerikan 5. Kolordusu'ysa,
Baas Partisi'nin liderlerinden,
Devrim Komuta Konseyi üyesı
Misban Kadir Hadi'nın de
yakalandığını kaydetti.
Baas'a operasyon
Irak'taki ABD güçlerinin,
Saddam Hüseyin'in doğduğu
Tlkrit kentinde
gerçekleştirdikleri
operasyonda ise 20 kadar
Baas Partisi yetkilisüıi
tutukladıklan bildirildi.
Operasyon sırasında bir
Iraklının bir Amerikan
askerinin tüfeğini almaya
çalışırken vurularak
öldürüldüğü belirtildi.
6 tankın, bir mahalleyi giriş ve
çıkışlara kapattığı, ardından da
ABD askerlerinin, evlerin giriş
kapılannı ve duvarlannı
parçalayarak evlere girdikleri
kaydedildi. 20 kadar
kişinin, gözleri ve elleri
bağlı olarak çıkanldıklan
bildirildi. Bağdat'taki bir
benzin istasyonunda önceki
gün benzin yüklü bir
tankerin patlaması sonucu
7 kişi öldü ve 15 kişı
yaralandı. Başkentte meydana
gelen bir başka patlamadaysa
bir Ingiliz askerin öldüğü
açıklandı.
Yağmacı
karga
tulumba
Yasave
düzenin,
güvenliğin hâlâ
yeterince
sağlanamadığı
başkent
Bağdat'ta
yağma vetalan
sürüyor. tşgaki
Amerikan
askerleri,
yakaladıklan
yağmacüan
karga tulumba
götûrüyor.
(Fotoğraf:
REUTERS)
Başkan Bush, terörle mücadelenin henüz sona ermediği uyansmda bulundu
Irak savaşı sadece başlangıçDış Haberier Servisi - ABD Baş-
kanı George Bush, Irak'ta asıl sava-
şın bıttığıni ılan ederken Washing-
tonın, terorizme karşı savaşta diğer
"yasa tammayan" ülkelerle yüzleş-
mekten kaçınmayacağı uyansında
bulundu.
Basra Körfezı"nden ABD"ye dö-
nen The USS Abraham Lincoln uçak
gemisinde dün yaptığı konuşmada,
Irak'taki savaşın bittiğini duyuran
ancak kesin bir zafer kazanıldığını
söylemekten kaçınan Bush. halen
yapılması gereken çok ış bulundu-
ğunu belirtti.
"Irak savaşının, terorizme karşı
11 EylüTde başlayan ve halen devam
eden savaşta bir zafer olduğunu"
söyleyen Bush, "Teröristörgütierie
bağlan olan ve kitk imha silahı ge-
nştiren veya getiştirmev e çahşan tüm
yasa tanımavan rejimler, uygar dün-
yaya büyük bir tehdittir ve onlaria
yüzleşmekten çekinmeyeceğiz'' şek-
linde konuştu. VVashington'ın, dün-
ya çapındaki terör örgütleriyle mü-
cadelesinin bitmediği mesajını ve-
ren Bush "Teröristieri banndıran
veya konıyan tüm insanlar, örgüder
ve hükümetier, srviDerin ölümünde
suç ortağıdıriar dedı.
'Ozgür birfllkebırakacağız'
Bush, yapılacak işlerin arasında
Irak'a düzen getirmek, ülkedeki kit-
le ımha silahlannı bulmak, demok-
Petrolyazın
yeniden akacak
WASHINGTON (ANKA) - Irak'ın
komşulannı rahatsız eden petrol akışının
kesılmesi durumunun, yeni yönetimin
kuruhnası halinde sona erebileceği ileri
sürüldü. The Washington Post'ta yer alan
haberde, Irak'ta yönetimden uzaklaştınlan
ve Pentagon denetıminde bulunan
çevrelenn, Irak'taki Petrol Bakanlığı"nı
yeniden faaliyete geçirme hazırlıklan
devam ederken, komşulannın durumu
yakından izlediğine dikkat çekildi.
Petrol kuyularının yavaş yavaş faaliyete
başladığı belırtilen haberde, yasal veya
diplomatik engel kahnaması ve güvenlik
koşullannın izin vermesı halinde, petrol
ihracının bu yaz başlayabileceği bildirildi.
Bush konuşmasuu, USS Abraham lincoln uçak gemisinde yapü. (AP)
ratik bir hükümet kurmak ve Sad-
dam Hüseyin de dahil yıkılan reji-
min liderlerini bulmak olduğunu
söyledi. Koalisyon güçlerinin, ça-
lışmalar sona erene kadar Irak'ta
kalacaklarını vurgulayan Bush,
"Diktatörlükten, demokrasiye ge-
çiş zaman alacakOr, ancak buna de-
ğer. Arkamızda özgür bir Irak bı-
rakarakçekfleceğiz'' dedi. Bush söz-
lerine şöyle devam ettı:
"Terorizme karşı yürüttüğümüz
sav-aş sona ermedi ama bu sonu
olmayan bir savaş değfl. Kesin za-
fer gününü bümiyoruz ama akı-
şın yön değiştirdigini gördük. Te-
röristlerin hiçbir eylemi bizim
amacunızıdeğiştiremez. Davala-
rmı kaybettiler. Ozgür uluslar za-
fer kazanmak için basOracak."
Bush, El Kaide örgütüne yö-
nelik olarak da. "MifitanlanPa-
kistan'dan Fflipinler'e, Afrika'ya
kadar taldp edeceğiz. El Ka-
ide'nin bir müttefikini ortadan
kaldırdık" şeklinde konuştu.
Konuşmasında Afganistan'a
da değinen Bush, "Afganistan
savaşında Taleban'ı, pek çok te-
röristivçkanıplannıyokeöik.Af-
gan halkına yol yapmalan, has-
tanelerini kullaiuhr hale getir-
meleri ve çocuklarmı eğhmeleri
için yardım etmeye devam
edeceğjz" dedi.
AÇIKÇA
ŞÜKRÜ SİNA GÜREL
'Alman Kentlerinin
En Alman Olanı
7
Bireyier gibi toplumlar da geçmişleriyle yüz yü-
ze gelmekten, hesaplaşmaktan çoğu kez çekinir-
ler. Hele bu geçmiş, kanıtlanmış insanlık suçlany-
fa kirlenmişse, bu kiriilik paylaşılmışsa, gözlerönün-
de olanlara tepkisizce razı olunmuş ve pek çok
suç "gûdülen", sessizteştirilen birtoplum olarak "top-
luca" gerçekleştirilmişse, ortak bellek bulanmaya,
mümkünse unuimaya hazırdır.
Gunter Grass'ın son romanı "Yengeç Yürüyü-
şû"nü öven eleştirisinde Richard Eder, şu soaı-
lan da soruyor: "Şimdiye kadar Alman yazarlar ve
entelektûeller, savaş boyunca kendiinsanlannın çek-
tiklerini araştırıp yazmaktan, acaba kendi ulusla-
nnın başkalanna çektirdiklerinden ötürû duyduk-
ları suçluluk duygusu yüzünden mi kaçındılar? Bu
sessizlik, Almanlann zaten geçmişleriyle yüzleşme-
de çektikleri davranış zortuk ve bozukluklannı, da-
ha da kötüleştirmedi mi?" Sonra da Santaya-
na'nın sözünü anımsatıyor "Geçmişi anımsayama-
yanlar, tekrar etmeye mahkûmdur."
1980'lerde Beriin'deki eski Reichtag Müzesi'ni
gördüğümde, Alman halkının topluca hafıza kay-
bına uğradığını düşünmüştüm. Neredeyse taş dev-
rinden bu yana AJmanlann geçirdıkleri aşamalan ay-
nntılanyla sergilenirken, 1933-1945 arasına küçük
bir duvarda geçiştirilerek yer verilmişti.
Nümberg, 1933'te iktidarageldikten hemen son-
ra, HitJer tarafından "Alman kentlerinin en Alman
olanı" diye nitelendirilip "Parti'nin Kenti" adı veri-
lerek ödüllendirilmişti. Hitler iktidara geldikten he-
men sonra, anayasayı değıştirme yetkisini de par-
lamentodan aldığı için, kendisininkinden başka
hiçbir parti ortada kalmamış, sendikalar, öteki top-
lumsal örgütler hep yerierini Nazi Partisi'nin yö-
nettiği örgütlere bırakmıştı. Nürnberg, "arileştirilen"
Almanya'nın "en an" kenti olarak, partinin, Naziz-
min merkezi olmuş, Hitler en büyük gösteri ve top-
lantılannı bu kentte gerçekleştirmişti. Hitler'in mi-
man Albert Speer, burada, havaalanı, stadyum ve
pek çok görkemli binayı içeren bir "merkez" inşa
etmeye başlamıştı.
Bu yapılardan bıri de, Almanlann dünya ege-
menliği gerçekleştiğinde bir çeşit Birieşmiş Millet-
ler olarak işlev görmesi planlanan Kongre Merke-
zi idi. Bitirilememiş olan bu binaya, adeta bir han-
çer gibi saplanan yeni bir müze kurulmuş. Burada,
Berlin'dekinin tersine Alman faşizminin gelişimi ve
sonuçlan aynntılanyla sergileniyor. Belki de geçmi-
şiyle artık yüzleşmeye hazırlanan bir "yeni" toplum
var Almanya'da... Bu gelişmenin Almanya'da ve Av-
rupa'nın genelinde özellikle 1990'lardan beri yük-
selen ırkçı, faşıst eğilim ve akımlan dizginleyici de-
mokrat eğilimlere güç verebilmesini diliyoruz. Çün-
kü, Avrupa'daki Türklerin ve Türkiye'nin Avrupa ile
ortak geleceğinin buradaki siyasal eğilimlerle doğ-
rudan ilgili olduğunu biliyoruz.
Geçmişin "en Alman" kentinde, şımdi 30.000
Türk yaşıyor. Şimdi düşünelim ve soralım: Nürn-
berg'deki yeni müzenin, hem de 1933-1945 ara-
sında yaşananlann antitezi gibi duran bu yeni bel-
leğin oluşmasında buradaki Türklerin variığı bile do-
laylı da olsa bir olumlu etki yapmamış mıdır? Ya da
1960'lann başından beri, Almanya'daki Türk var-
iığı, yalnızca Alman ekonomik "mucizesinin" ses-
siz bir unsuru olmakla kalmayıp, aynı zamanda bu
toplumu dünyaya açan, daha açık ve hoşgörülü lo-
lan bir "terbiye" unsuru olmamış mıdır?
1960'lardan 1980'lerin başlanna kadar, Alman-
ya'daki Türkler, bu ülkeden en uygun zamanda ay-
nlacaklannı, ulkelerine döneceklerini düşünerek
yaşadılar. Ne Türkler kendilerini kalıcı sayıyorlardı,
ne de Almanlar onlan. 1980'lerde, Alman hükü-
metleri, artık eskisi gibi gereksinım duymadıklan "ko-
nuk işçiler"] özendirerek geri yollamaya çalıştı. Ama
o zaman görüldü ki, yalnız ekonomik nedenlerle de-
ğil, toplumsal nedenlerle de Türklerin büyük bölü-
mü, yeni bır kuşak yetiştirmeye başladıklan bu ül-
keden aynlmak niyetinde değildi. 1990'larda, Al-
man hükümetleri bu durumu kabullendi. Işte "en-
tegrasyon" sözü o zaman edilmeye başlandı.
Geçen yıl Alman Içişleri Bakanı "entegrasyon"
ile ne demek isteoiklerini de ağzından kaçırdı: "Asi-
milasyon". Yani, Türkler ancak kimliklerinden vaz-
geçerek ve Alman "baskın kültürü"nü benimseye-
rek bu ülkede kalabilecekler. Şimdi de Alman hü-
kümeti, hem de Avrupa Insan Hakları Mahkeme-
si'nden bir ön onay alarak Türkler için aynmcı bir
yasanın hazırlığını yapıyor: Başka yabancılar, ülke-
lerindeki çocuklannı 18 yaşına kadar Almanya'ya
getirebilecekken Türkler için yaş sının 12 olacak.
Ne diyelim? Müzelerin ve geçmişe bakışın yeni-
lenmesi acaba etkisini mi geç gösteriyor, yoksagös-
termelik mi? Nürnberg artık "en Alman" kent de-
ğil ama, kafalarda bir değişiklik yok mu? Umanz
yanılınz.
Almanya'da, Avrupa'da yürekleri Türkiye için çar-
pan insanlanmızın durumu ve geleceğini bir baş-
ka yazıda ele almak üzere...
El bombası havaalanında patladı
Gazetecinin savaş
hatırası kan döktü
Dış Haberier Servisi
- Ürdün 'ün başkenti
Amman'daki uluslara-
rası havaalanında, bir
Japon gazetecinin
Irak'tan ülkesine dö-
nerken "savaş haürası"
olarak aldığı el bomba-
sının patlaması sonucu
bir kişi öldü, 3 kişi de
yaralandı.
Mainiçi gazetesi için
çalışan foto muhabin Hi-
roki Gomi, etkısız hale
getirildiğini düşündüğü
iki el bombasını ülkesi-
ne götürmeküzere bavu-
luna koydu. Havaalanın-
daki güvenlik yetkılile-
ri, X-ray aygıtındabom-
balan fark ederek ara-
ma için çantayı açtırdı.
El bombasının, ne oldu-
ğunu anlamaya çalışan
güvenlik memurunun
elinde patlaması sonu-
cu memur öldü ve iki
güvenlik memuruyla bir
sivil yaralandı.
Ürdün Enformasyon
Bakanı, Muhammed
AflFaş Advan, olayla il-
gili yaptığı açıklama-
da, Gomi'nin el bomba-
sını Irak savaşı sırasın-
da hatıra olarak aldığı-
nı söylediğini kaydetti.
Advan, sorgulanmak
üzere gözaltına alınan
gazetecinin Ürdün'de
mahkemeye çıkanlaca-
ğını belirtti. Bir güven-
lik yetkilisi ise Japon
gazetecinin el bomba-
sının yanı sıra, antıka-
lar, tablolar ve küçük
halılan da "haûra" ola-
rak aldığını kaydetti.