Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 MAYIS 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
J V LJ M.J M. LJ M\ kultur(g cumhuriyet.com.tr 15
Shema Tek Gösterimleri başfeyor
• ANKARA
(ANKA)-
Ankara Sinema
Derneği'nin
1999 ve 2000
yıllannda
gerçekleştirdiği
'Sinema Tek
Gösterimleri'
bügünden
itibaren yeniden
başhyor.
Kavaklıdere
Açüış 'Masumiyet'le.
Sineması'nda izleyenlerle buluşacak ilk
filmse 'Masumiyet' olacak. 'Yeni Türk
Sineması' adını taşıyan gösterimlerde,
1990'lann ikinci yansında çektikleri
filmlerle Türk Sinemasf na yeni bir soluk
getiren, yurtiçi ve yurtdışındaki festivallerde
önemli ödüller alan yönetmenlerin
fılmlerinden oluşan bir seçki sunulacak. Bu
kapsamda Zekı Demirkubuz'un
'Masumiyet' ve 'ttiraf; Nuri Bilge
Ceylan'ın 'Uzak' ve 'Mayıs Sıkıntısı';
Derviş Zaim'in 'Tabutta Rövaşata' ile 'Filler
ve Çimen'; Semih Kaplanoğlu'nun 'Herkes
Kendi Evinde'; Yeşim Ustaoğlu'nun
'Güneşe Yolculuk'; Handan Ipekçi'nin
'Büyük Adam Küçük Aşk' ve Aydın
Sayman ile Ümit Cin Güven'in yönettikleri
'Sır Çocuklan' adh filmleri izlenebilecek.
Gösterimler her pazartesi ve çarşamba günü
saat 19.00'da başlayacak. (0 312 467 29 71)
Işsizfkten metra şariocısı okfedar
• NEW YORK (AA) - ABD'deki
11 Eylül olaylan yüzünden işlerini
kaybeden yaklaşık 100 sanatçı,
New York Toplu Taşım tdaresi'ne
(MTA) başvurarak aldjklan belgelerle
'resmi metro şarkıcısı' oldular.
Yetkililer, söz konusu 'resmi şarkıcılann'
metro trenleri ve istasyonlarda halkı
eglendirmek için müzik yapabileceklerini
ve 'şapkayla para toplayabileceklerini'
belirttiler. Polis de ellerinde 'New York'un
altında müzık' yazılı resmi belgeleri
bulunan bu şarkıcılan rahatsız etmeyecek.
Metro müzisyenlerinin günde ortalama
20-25 dolar kazandıklan ifade ediliyor.
Ellerinde resmi belgeleri olmayan ve
yolculan rahatsız eden müzisyenlerse polis
tarafından metronun dışına çıkanhyor.
Üzkan'dan deneysel saptamabr
• Kültür Servisi - Süha Özkan, yann saat
17.00'de Maçka Sanat Galerisi'nde açılacak
sergisiyle 14 Haziran'a kadar Istanbullu
sanatseverlerin konuğu oluyor. ODTÜ ve
Londra Mimarlar Birliği Okulu'nda
mimarlık. kentsel tasanm ve kuramı eğitimi
gören Özkan, plastik sanatlarla ilgisini
1965'ten bu yana sergilediği heykel,
fotoğraf ve resimleriyle sürdürüyor.
1990'dan bu yana 'Siyah Beyaz' sanatçılan
arasında yer alan ve tüm işlenni özellikle ve
öncelikle bu ortamda sergileyen sanatçının
sanatsal saptamalan genelde 'deneysel'
diyebileceğimiz belirli bir saptama ve
dışavurum iletisinin özgürce sunulmasını
amaçlıyor. 1965 'de minimalist heykellerini
ilk kez ODTÜ Müzesi'nde sergileyen
Özkan'ın makro - fotoğraf tekniğiyle
gündelik yaşamımıza kanşmış minik
nesnelerdeki gizil heykelsi varoluşu
belgelediği ya da tuval üzerine fotoğraf
tabanına yağlı boyayla gerçek ortamlann
yeni bir varoluşa getirilmesini denediği
işleri, soyut dışavurumlann kışınin
izlenimleriyle parçalanarak kesilip
çıkarılmasını amaçlar.
Yahya Kemal Sempozyumu
• Kültür Servisi - TC Kultür ve Turizm
Bakanlığı ile Bilkent Üniversitesi Türk
Edebiyatı Merkezi'nin düzenledikleri
'Hayal Şiir: Yahya Kemal Beyath
Sempozyumu' yann saat 18.30'da Ankara
Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde
yapılacak 'Şiir ve Musiki Akşamı' ile
başlayacak. Daha sonra Yahya Kemal'in
fotoğraflanndan, orijinal kitap
baskılanndan ve kartpostallardan oluşan
bir sergi açılacak. Kültür ve Turizm Bakanı
Erkan Mumcu ve Bilkent Üniversitesi
Rektörü Prof. Ali Doğramacı'nm yapacağı
konuşmanın ardından Ankara Devlet
Türk Musiki Korosu, Yıldız Kenter ve
Talat S. Halman, Beyath'nın şiirlerini
seslendirecekler. 28 Mayıs Çarşamba günü
10.00-12.00 saatleri arasında yapılacak
ilk oturuma ise Prof. Dr. Sadık Kemal Tural,
Taha Akyol, Yrd. Doç. Dr. Mehmet
Kalpaklı, Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün,
Prof. Dr. Iskender Pala, 13.45'te başlayacak
ikinci oturuma Ebubekir Eroğlu, Doğan
Hızlan, Yrd. Doç. Dr. Laurent Mignon,
Prof. Dr. Orhan Okay, Sermet Sami Uysal,
16.00-18.00 saatleri arasındaki son
oturuma da Beşir Ayvazoğlu, Vural
Bahadır Baynl, Kemal Bek, Prof. Dr. tnci
Enginün ve Doç. Dr. Rahim Tanm
bildirileriyle katılacaklar.
(0 312 290 23 17)
Türk Film Günleri' 28 Mayıs-6 Haziran tarihleri arasında Brüksel, Hasselt ve Anvers'te düzenleniyor
Etkinlik
kapsamında Ömer
Kavur'un 'Melekler
Evi', 'Akrebin
Yolculuğu',
Zeki Ökten'in
'Güle Güle',
Nesli Çölgeçen'in
'Oyunbozan',
Barış Pirhasan'ın
'O da Beni Seviyor',
Serdar Akar'ın
'Dar Alanda Kısa
Paslaşmalar',
Reha Erdem'in
'Kaç Para Kaç\
Guido Zurli'nin
'Yumurcak Küçük
Şahit' adlı filmleri
gösteriliyor.
Türk sineması Belçika'daASLI SELÇUK
'Yurttaşlarımızın Belçika'ya
Gelişinin 40. Yıldönümü' kapsa-
mında 28 Mayıs-6 Haziran 2003'te
Brüksel. Hasselt \e Anvers kentle-
rinde "Türk Film Günleri" gerçek-
leştınlıyor. Bu genış açılımlı kültür
etkinlıklennde TC Brüksel Büyükel-
çisı R. Erkan Gezer'uı başkanlığın-
dakı komıte, de\ let sanatçısı Idil Bi-
ret pıyano resıtalı, Ahmet Özhan
ve Semazenler konsen, folklor ve tı-
yatro göstenlen, edebıyat günlen,
sempozyum, konferans, panel, fo-
toğraf, resım, heykel, kankatür, kı-
tap sergılen, şiir \e resım yanşma-
lan, futbol turnuvası düzenlemıştı.
Ekim 2002'de Gent'tekı 29. Ulus-
lararası Flandr Film Festıvalı'nde
göstenlen 'Yazgı', 'ttiraf, 'Do-
kuz', 'Büyük Adam Küçük Aşk'
filmlenyle Türk sineması ile tanışan
Belçıkalı sinemaseverler ikinci kez
de Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın
seçkısınden oluşan bir programı iz-
leyecekler. TC Anvers Başkonsolos-
luğu"nca gerçekleştınlen etkınlıkte
Ömer Kavur'un 'Melekler Eyi',
'Akrebin Yolculuğu', Zeki Ök-
ten'in 'Güle Güle', Nesli Çölge-
çen'in 'Oyunbozan', Barış Pirha-
san'ın 'O da Beni Seviyor', Serdar
Akar'ın 'Dar Alanda Kısa Paslaş-
malar', Reha Erdem'in 'Kaç Pa-
ra Kaç', Guido Zurli'nin 'Yumur-
cak Küçük Şahit' adlı çalışmaian
Türk ve Belçıkalı ızleyıcılerle bulu-
şuyor.
Festıval süresınce Brüksel Kine-
polıs, Hasselt Kınepolıs ve Anvers
Metropolıs sınemalannda gösterile-
cek olan fılmlenn yanı sıra bir de
sergı var. Her üç sınemanın fuayele-
nnde Gazi Üniversitesi Iletişim Fa-
kültesı öğretım üyelerinden Yrd.
Doç. tbrahim Demirelin 150 yapı-
tından oluşan 'Sinemayı Yazanlar'
adlı fotoğraf sergisı açılıyor. 31 Ma-
yıs'ta Anvers Metropolis sinemasın-
da düzenlenecek 'Türk Sineması
Paneli'ne ünlü Belçikalı oyuncu-yö-
netmen Stijn Coninx, aylık sinema
dergısı Film en Televisie'nın başja-
zan Ronnie Pede, Yrd. Doç. îbra-
hım Demırel ile Cumhuriyet gazete-
sı sinema yazan, Yıldız Üniversite-
si Sanat ve Tasanm Fakültesi öğre-
tım görevhsi olarak ben de katılı-
yorum.
Stijn Coninx, Belçika sinemasuıın
önemli adlanndan. ilk komedı filmı
'Hector'u 87'de çeken Coninx, ikin-
ci komedisi 'Koko Flanel'ı 90'da
yaptı. 92'de Louis Paul Boon'un 71
tarihli romanı 'Pieter Daens'i uyar-
larken biçeminde köktenci bir değı-
şiklik yaptı. 'Daens' adlı bu filmın-
de 19 yy. işverenlerince sömürülen
bınlerce tekstil işçısinın yaşamlan-
nı düzeltmek amacıyla kıliseye ve
Aalst burjuvazisine karşı gözüpek
bir savaşım veren papaz Adolf Da-
ens'in destanını gerçekçı ve lınk bir
anlatımla vurguladı.
Coninx, 'Daens'te Aalst'taki sos-
yal, polıtık ve ekonomık değişimi,
halkın bilinçlenmesinde bir silah gı-
bi kullanılan yazılı basının önemıni,
sosyal ıdealizmi, tüm insanlann öz-
gürlük arayışını, sosyalızmin doğu-
şunu yansıttı. 92'de Belçika'dan
Akademi Ödüllen'ne yabancı film
adayı olarak göstenlen çalışma Ve-
nedik Film Festıvalı'nde en iyı Ka-
tolik film özel mansiyonunu, Gent
Festivah'nde de Altın Mahmuz'u
kazandı. 98'de gerçekleştirdiği
'When the light comes'da yönet-
men, Ellen adlı bir öğrencinin yaz
süresince Iskandınavya'yı geçen bir
gemide iş bulmasını, sert kutup ko-
şullan içinde kürk avcısı Lars ile bu-
zullardaki bir kulübede kısılıp kal-
masını konu aldı. Uzaklaşma, insan
duygulannın karmaşıklığı, güç ko-
şullardakı ıkı ayn bıreyin ılışkısinın
gelişimıne eğılen, tncelıkle örülmüş.
bu çalışma Münıh Bıberach Film
Festıvali'nde ödüllendınldı.
Küratör Lewis Johnson sanatın artıkyaşamı biçimlendiren bir öğe olmadığını söylüyor
Sanatın ruhunu aramak.OZLEM ALTUNOK
ÜL
Sanat, gezegenımızde varlığı kanıt-
lanmış bir gerçeklığe sahıp mıdır, yok-
sa hayaletı dıyar dıyar dolaşan bir bı-
linmez güç müdür? Temsıl eder mı
kendını, gölgesı var mıdır yaşantılan-
mıza düşen?..
Sanat adına kafamızın artık hep ka-
nşık olduğu zamanlarda yaşıyoruz.
Levvis Johnson da bu kanşıklığı Plat-
formdakı 'Gölgeler ve Hayaletler'
sergisiyle pekıştırerek sana-
tı öldüren katılı ya da katil-
leri anyor. Dokuz güncel sa-
natçı aracılığıyla, izleyiciyi
geleneksel ile yeni sanat üs-
luplannın ışığında bakış ve
ınancın sınırlarını zorlayan
işleri izlemeye davet ediyor.
Kim ve ne olduğumuza, sa-
natın ne olduğu ve nereye
yönelebıleceğıne ilişkın
inançlar...
Sanatın öldüğü
Iddlasına katılmıyorum'
- Bir yandan sanatın öl-
düğüne ilişkin "Sanatı Kım
Öldürdü?' gibi ironik bir
söylemle yola çıkarken, bir
yandan da gölge ve hayalet
kavramlarıyla sanatın ya-
pısını sorguluyorsunuz. Bu
iki yaklaşım nasıl yan yana
geldi?
LEWIS JOHNSON - Sa-
natın öldüğü ıddiasına katıl-
mıyorum, çünkü zaten yaşa-
yan, canlı bir şey olduğuna
inanmıyorum. Yine de bu ıd-
dianın üzerinden sanatın ha-
yaletimsi yapısını. ilışkısıni
gündeme getırerek, belkı de
tam ne olduğunu bilemediğı-
miz, varlığından bıle emın
olamadığımız şeyle olan bir
ilişkı türü var bu yaklaşımda.
Bu anlamda sanatçılann sa-
natın öldüğü ıddiası ya da ha-
yaletımsi mekânlarla ilişki
kurması oldukça zordu. Ama
medyanın. televizyonun,
görselliğin yönettığı yaşamı-
mızda, sanatın kendını açma-
ya çalıştığı yer böyle hayale-
tımsi bir yer.
- Sanat, Tıyatro ölüyor', 'Tuval res-
mi öldü' gibi söylemlerle kurcalanır-
ken, bir yandan da popülerleştirili-
yor. Bu dengesizlik de başlı başına
bir çelişki değil mi?
JOHNSON - Populerleştirilmesı ka-
çınılmaz, ama sanat, yapısı gereğı bu-
na her zaman direnır. Bu sergı için bu-
nun çağnşımlannı düşünürsek, sergi
$>opüler bir galeride herkesin girebile-
ceği bir mekânda yer alıyor. Dolayısıy-
la böyle demokratik bır şey sunması ve
herkese seslenmesi, ama aynı zaman-
da da uzak durması gerekiyor.
- Sanat üzerine bir tür dengesizli-
ği ölçü alıyorsunuz...
JOHNSON - Söz ettığimiz denge-
sizlik ashnda sergiye katılan sanatçılar
tarafından kavranmış, algılanmış bır
dengesizlik anlayışı. Kültürün her ala-
nında karşımıza çıkabılecek bir denge-
sizlik bu. Bu sergiyle gündeme getiril-
'ewis Johnson, Platform'daki 'Gölgeler
ve Hayaletler' sergisiyle sanatı öldüren katili
ya da katilleri anyor. Dokuz güncel sanatçı
aracılığıyla, izleyiciyi geleneksel ile yeni
sanat üsluplarınm ışığmda bakış ve inancın
sınırlannı zorlayan işleri izlemeye
davet ediyor.
meye çalışılan geleneksel yöntemlenn
kullanımı açısından ortaya çıkan. geç-
miş kültürle geleceğe bakış ve şimdikı
sanat yapma yollan arasındaki denge-
sizlik. Bunlar sanatçılann farkında ol-
duklan \ e bir bıçımde işlennde geriye
getırmeye çahştıklan dengesizlikler.
Kısacası olumlu anlamda bır dengesiz-
lik üzerinden yola çıktık.
- Kinıse gölgesiuden kaçamaz ve
hayaletlerin olmadığını -inanmasa
da- kamtlayamaz. Serginin vermek
istediği bu rahatsızlık duygusu, ser-
gideki işlerle ne kadar geçerli kılın-
dı sizce?
JOHNSON - Gölgelerimizden ka-
çamayız ama onlara istediğimiz kadar
yaklaşamayız da. Hayaletlerinse varh-
ğını kanıtlayamasak da bu yine de bizi
neyi bildiğımıze ilişkin bir tür düşün-
ce ağının içine düşürür. Burada yap-
maya çalıştığımız da gölgeleri görün-
tüler olarak almak ve sanat-
çılann görüntülerle çalıştığı-
nı iddia etmek. Hayaletler
konusundaysa aklunda daha
kavramsal bir oluşum vardı.
Hayaletı, sanatın çevresinde
dolaşan kavramsal bir varlık
olarak ele aldım. Önceki ser-
gi 'Deri ve Yüzeyler'de de
aynı mantıktan yola çıkmış-
tım. Rahatsızlık sorununa
dönecek olursak, tek tek iş-
lerle değil de her bir işin kul-
landığı yöntemlerle ilgili ola-
rak öyle bir duygu vermeye
çalıştık. Mesela "Resmin sı-
nırlarını ne çizer?", "Res-
mi heykelden ayıran ne-
dir?", "Yerleştirme nerede
başlar, nerede biter?" gibi,
kategoriler arasındaki sınır-
lann üzerine giderek... Ben
kendı adıma bu duyguyu ya-
şadım; eskiden hayaletlere
ınanmadığunı düşünürdüm
ama şımdi emin değilim...
'Sanatçılar arasında
bir geçlsl amaçladım'
- Sanatçüar nasü yan ya-
na geldi?
JOHNSON - Sergiyle bir-
likte otomatik olarak aklıma
gelen sanatçılar oldu. Mese-
la Mithat Şen; onun işleriy-
le ganp bir biçimde ilişki
kurduğunu düşündüğüm Eb-
ru Özseçen, Türkiye'de en
tutarlı sanatçılardan biri olan
Hale Tenger, fotoğraf sanat-
çılan arasında farklı bir yere
İcoyduğum Hüseyin Alpte-
kin... Bu sanatçılarla genç
sanatçılar arasında geçişlilik
kurabilecek orta kuşak sanat-
çılar Mürüvvet Türkyıl-
maz, Esra Ersen ve onlan izleyen
Kutlu Gürelli, Şükriye Sarı ve Işıl
Önal gibi genç sanatçılar yer aldı. On-
lann da bedenin sunumu ve ne oldu-
ğuyla ilgili sorunsallan olan genç sa-
natçılar olduklannı düşünüyorum. Bü-
tün bu sanatçılar arasında bır geçişi
amaçladım.
(Sergi 31 Mavıs'a kadar Plat-
form 'da. Tel: 0212 293 23 61)
Kemer'de 4 kategoride yapılan ve 80 yarışmacının
kahldığı sualtı görüntüleme yarışmaları sonuçlandı.
Sualtındaki
yaşam
Kültür Servisi - Kemer
Tanıtım Vakfı (KETAV),
Arkeolojik Sualtı
Araştırmalan Derneği
(ASAD) ve Y Yapım
işbirligiyle, TC Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nın
himayesinde 16 Mayıs'ta
başlayan 2. Uluslararası
Kemer Sualtı Günleri
(16-19 Mayıs) Mirage Park
Resort'ta yapılan ödül
töreniyle sona erdi.
4 kategoride yapılan sualtı
görüntüleme yanşmalanna
toplam 80 yanşmacı katıldı.
Alanlannda uzman değerli
sanatçılann adlan altında
yapılan yanşmalarda
12 yanşmacı Antah/a Vali
Yardımcısı'ndan ödüllerini
aldı. 16 Mayıs'ta Türkiz
Hotel'de yapılan açılış
kokteyliyle başlayan
etkinük de 17 Mayıs'ta
Üçadalar ve Phasalis
açıklannda yapılan
yanşmalara fotoğraf
görüntüleme alamnda
62, video görüntüleme
alamnda 18 yanşmacı
katıldı. Yanşmalara sadece
etkinlik su^sında çekilen
saydam ve video
görüntüleriyle
katılabiliniyor.
2. Uluslararası Kemer
Sualtı Günleri, 18 Mayıs'ta
sualtı görüntüleme konulu
konferanslar, paneller,
saydam ve video
gösterimleriyle sürdü.
19 Mayıs'ta KETAV, ATAV,
AKTOB.ÖgerTurve
Aquasun yetkih'lerinin
katıldığı 'Alternatif
Turizm ve Tanıtım'
konulu panelde 'alternatif
turizm ve tanıtımı' vakıflar,
acenteler ve tur operatörleri
açısından değerlendirildi.
Yanşmayı kazananlar
ödüllerini Antah/a Valisi
adına Vali Yardımcısı
Necdet Özeroğlu'ndan
aldılar. Kazanan
yanşmacılar şu şekilde
sıralandı: Nurdoğan
Özkaya Doğa Fotoğraf
Yanşmasf nda Levent
Konuk hem bınnci, hem de
ikinci olurken Ferda
Büyükbaykal üçüncülüğe
seçildi. Jale İnan
Arkeoloji Fotoğraf
Yanşması'nda birinciliği
Levent Albaş, ikinciliği
Levent Konuk, üçüncülüğü
Rıza Birkan kazandı.
Emre Omur Doğa Video
Yanşması'nda Alper
Küçükkaramıku bınnci,
Bengiz Özdereli ikinci,
Tahsin Ceylan üçüncü
oldu. Ekrem Akurgal
Arkeoloji Video
Yanşması'nda ise
birinciliği Bengiz
Özdereli, ikinciliği Tahsin
Ceylan, üçüncüğü Tan
Büke elde etti.
(0 242 322 1080)