Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2003 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edime
Kocaelı
Çanakkale
Izmır
Manısa
Aydın
Denizli
Y
B
Y
B
Y
Y
Y
Y
7
10
8
6
11
11
14
9
Sinop 6 Adana B 22
Zonguldak Y 6 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
PB
PB
Y
Y
Y
B
16
14
15
9
7
10
14
16 Mersin PB 22
Diyarbakır Y
Şanlıurfa B
Mardin Y
Siirt
Hakkâri
Y 20 Kars
Büiun bölgelenmız
parçalı çok bulutlu, Mar-
mara'ntrı doğusu Guney
ve Iç Ege, Batı Akdenız,
Iç Anadolunun batısı
Batı ve Orta Karadenız ıle
Doğu ve Guneydoğu
Anadolu'nun doğusu ya-
çışlı geçecek. Yağışlar
yağmur. yer yer sağanak,
Marnara'nm doğusu Iç
Ege ıle Batı Karadenız'ın
ıç kesımlen karia kanşık
yağmur şeklınde olacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
PB
PB
B
B
B
B
B
6
3
2
12
9
8
13
4
Münih PB 6 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
B
Y
Y
Y
PB
B
ö
6
20
6
8
8
12
15
PB 8 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
B
B
Y
PB
PB
Y
B
b
23
4
25
25
8
10
30
PB 29
0Açık Parçalı bulutlu fc
Çok oulutlu Bk Yagmurlu ! Sulu kar ı Gök gürjltiüü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
me operasyonunu bu hafta yaşama geçirmesi
bekleniyor.
Ya da tasarruf edebiyatı ile örneğin memura pa-
halı reçete gibi çeşitli kazıklar hazırlıyor. RTE'ye, ki-
mi bakanlara yakınlığı bilinen şirketlere (Albayrak gi-
bi) trilyonlarca liralık "vergi kolaylıklan" sağlanıyor.
Geçenlerde Habertürk'te yayımlanan, önemsen-
meyen, ne ki yalanlanmayan haberde ABD Dışiş-
leri Bakanı Colin Povvell'ın Ankara'dan ayrıldıktan
sonra uçakta gazetecilere RTE'deki "değişimden"
söz ettiği, Başbakan'ın gösterişli Batıh çizgisinden
Islam dünyasına kaydığını söylediği yer aldı.
Bu, ABD'nin nihayet takıyye üslubundaki iktida-
ra teşhis koyduğunu gösteriyor.
Iki ülke arasındaki "güven bunalımrnm siyasal
alandan rnalialanayayıldığınıngöstergesi IMF! Ka-
nıtı son karan.
Dördüncü gözden geçirmeden (denetimden)
sonra serbest bırakılması beklenen 1.7 milyar do-
larlık krediyi bugünkü "yönetime güvenmediği" için
IMF taksitlendiriyor. llk taksit olarak 700 milyon do-
lar gönderiyor.
ABD, önceleri AKP kurucularının Batılılaştığı ka-
nısına vardı.
Şimdi AKP'ye başka bir gözle bakıyor. Iktidar ön-
celeri asker konuşlandırmaya yeşil ışık yakacağı
işaretlerini verdi. Fakat sonra tabandan ve gruptan
gelen Islamcıl tepkiler karşısında, özellikle Müslü-
man bir ülkenin Müslüman bir ülkeyi vurmasını be-
nimsemeyen, onaylamayanlann baskısına boyun
eğdi.
Bu sonuç, ABD'nin gelecek günlerde Türkiye'ye
ikinci, hatta üçüncü dost ve müttefik ülke gözüyle
bakmasına yol açtı.
ABD; AKP ve RTE ile ilgili takıyye uyanlannı za-
manında dikkate almamanın cezasını çekiyor.
• • •
Ankara; ABD'nin Kuzey Irak sorununda verdiği
sözlere inanmakla inanmamak arasında. "Yeni 'bir
şeyler
1
anyor".
Bakan Gül, Iran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi
ile görüşüyor. Hafta sonu Şam'a gidiyor. Konu, I-
rak'ın toprak bütünlüğü, elbette adım adım yakla-
şan olası Kürt devleti.
Çoğu yorumlara göre, Türkiye-lran-Suriye arasın-
da Kürt devletiyle ilgili görüşmeler Harrazi'nin ge-
lişiyle başladı. Oysa, üç devlet arasında konuyla il-
gili görüşmeler yıllarca önceden, "üçlü koordinas-
yon" başlığı altında, 1990'lardan beri sürüyor.
Üçlü koordinasyondaki görüşmelerden Bağdat,
sürekli bilgilendirildi.
A. Gül-K. Harrazi-Faruk el Şara üçgeni görüş-
melerin son halkası.
• • •
Bugünkü aşamadaki gelişmelerin danışma me-
kanizması adı altında açıklanmasına Ankara soğuk
bakıyor. Neden; bilinen bir neden: Eski kıvamında
olmayan ABD ile ilişkilere olumsuz yeni bir ivme ka-
zandırmamak!
Amerika Kürt aşiretlerinin Musul-Kerkük'ü ele ge-
çirmelerine karşı duracak mı? Soruya olumlu bir ya-
nıt bulamayan Ankara'da kuşkular yoğunlaşıyor.
Komşu iki devletle -geç kalmış- yeni bir hamle, is-
tediği ölçüde sonuç vermiyor. Üç devlet Kürt dev-
letine karşı, ama "çareye" gelincerivayetmuhtelif.
Türkiye, Amerika'ya bir kez daha yinelediği gibi
peşmergelerin Musul ve Kerkük'ü ele geçirmesini
"müdahale nedeni" sayıyor ama; iran, ola ki Suri-
ye müdahaleye karşı.
Türkiye, iki arada bir derede.
• • •
AKP hükümeti, Kıbrıs'ı verip kurtulamıyor, öte
yandan Kıbrıs sorununu AB üyeliğine ayak bağı
olarak görüyor.
Dışişleri Bakanı Gül'ün Lefkoşa'da karşılaştığı şu
soru, hükümetin içinde bulunduğu ikilemi yansıtı-
yor: "Denktaş'/n öldü dediği Annan planıntn ma-
sada olduğunu söylüyorsunuz. Aranızda görüş ay-
nlığı mı var?"
Gül'ün yanıtı "önemliolan Kıbns'ta çözüme ulaş-
maktır" gibi, ne şiş yansın ne de kebap cinsinden.
Bizim ikili (RTE ile Gül) bugün yarın Belgrad'da
düzenlenmesini önerecekleri beşli bir toplantıda
Kıbrıs sorununa çözüm yolları arayacak. Önlerin-
deki model (Rum kesiminin reddettiği) 1959'daki
başarılı beşli Londra Konferansı.
Eskiye rağbet olsaydı bitpazarına nur yağardı!
Ormana kadro budaması• Baştarafı 1. Sayfada
Orman Bakanlığı'nda yaşanıyor. Orman Ba-
kanı Osman Pepe, göreve gelmesinin ardın-
dan bakanhğın bürokrat yapısını neredeyse
tamamen değiştirdi. Değişikliklerin birço-
ğunun Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in onayına gerek olmadan vekâletle ger-
çekJeştirilmesi ise dikkat çekti. Pepe'nin gö-
reve gelmesinin ardından ormanlann satışı-
na karşı çıkan bakanlık müşaviri, Orman Mü-
hendisleri Odası Başkanı Salih Sönmezışık
Sankamış'a tayin edilirken Necati Uyar
müsteşarhktan alındı, yerine de vekâleten
Nuri Uslu getirildi.
Pepe, bakanlığa bağlı 4 genel müdürü de
değiştirdi. Buna göre, Müsteşar Yardımcısı
Kurtuluş Gürses'in yerine Yaşar Dostbil.
Orman Genel Müdürü Cahit Nasırlı run ye-
rine Osman Kahveci, Ağaçlandırma Genel
Müdürü Aü Cengiz Keskin ın yenne, Mus-
tafa Yüksek, Milli Parklar Genel Müdürü
Hösrev Özkara'nın yerine Kemai Yalınkj-
lıç, ORKÖY Genel Müdürü Cabir Suba-
şı'nın yerine Kocaeli Belediyesi'nde zıraat
mühendisi olan Hüseyin Karaosmanoğlu
getirildi. Bakanlık APK Başkanı Dursun
Çetin görevden ahrurken yerine Halil tbra-
him Yalçın atandı. Personel Dairesi Başka-
nı Selçuk Önal'ın yerine RecepYaacı, Plan
Proje Dairesi Başkanı Ertan Özuğurlu nun
yerine ilahiyat fakültesi mezunu olduğu be-
lirtilen Bünyamin Karaca, tdari Mali îşler
Daire Başkanı AlaaddinToker ın yerine de
yine Kocaeli Beledıyesi'nden Cemal Şiş-
man görevlendirildi.
Orman Genel Müdür Yardımcısı Vefa Al-
tınçekiç düz mühendis yapılırken yerine Ali
Yılmaz getirildi. Orman Genel Müdürlü-
ğü'ne bağlı tşletme Pazarlama Daire Başka-
nı Orhan Ülker mühendis kadrosuna çekı-
lirken yerine Erdem Kaplan atandı. Ağaç-
landırma Genel Müdür Yardımcısı Ali Cen-
giz Keskin, Planlama Koordinasyon Daire-
si Başkanı Ersin Tipi, Ağaçlandırma Daire-
si Başkanı Nuri Özker, Fidan Dairesi Baş-
kanı Muhterem Bulut. Erozyon Dairesi
Başkanı Osman Nuri Öztürk görevlerin-
den alındılar.
Milli Parklar Genel MüdürYardımcısı Ra-
sih Kuboğlu görevinden alınırken yerine
Planlama Koordinasyon Dairesi Başkanı Me-
sut Kamiloğlu getirildi. Planlama Koordi-
nasyon Dairesi Başkanlığı'na ise Fikret El-
çi atandı. Ormaniçi Dinlenme Yerleri Daire-
si Başkanı RahmiTekin mühendis kadrosu-
na alınırken yerine Hüseyin Erer getirildi.
Değişiklikler kapsamında ORKÖY Genel
Müdür Yardımcısı Ergin Zumiu da göre-
vinden alındı, yenne Davut Odabaşı atan-
dı. Orman ve Çevre Bakanlığı'nın birleştiril-
mesine ilişkin tasannın yasalaşmasıyla iki
bakanhğın merkez ve taşra teşkilatlanndaki
üst düzey bürokratlann görevi de sona erecek.
Patriot'lar suııra yerleşecek
AKIN BODUR /
MAHMUT ORAL
İSKENDERUN / DÎYAR-
BAKIR - Iskenderun Lima-
nı'ndan İncirlik Üssü'ne sevk
edilen Patriot hava savunma sis-
temlerinin bir bölümünün Tür-
kiye sınınnda, diğerlerinin de
Kuzey Irak'ta konuşlandınlaca-
ğı belirtildi.
Finlandiya bandırah "Cetam
Victoriae" adlı gemi ile Isken-
derun Limanfna indirilen 12
Patriot sisteminin 3'ü önceki
gün, kalanlar da dün 08.00 ile
09.00 saatleri arasında iki kon-
voyla incirlik Üssü'ne gönderil-
di. Patriot sisteminin bazılannın
Türkiye sınırlannda, diğerleri-
nin de Kuzey Irak'ta konuşlan-
dınlması bekleniyor. Bu arada
Amerikan askerinin "moderni-
zasyon" kapsamında kurduğu
ve daha sonra boşalttığı Mardin
Kızıltepe'deki üslerden yola çı-
kan 42 araçlık T1R fılosu dün
saat 10.00 sıralannda Iskende-
run Limam'na ulaştı. Malzeme-
lerin arasındaki konteynırlann
bazılannda "patlayıcı madde"
ve "mermi" işareti bulunurken
TIR şoförleri taşıdıklan yükün
mühımmat olduğunu savundu.
Kızıltepe'den çok sayıda araç
da tncirlik'e göndenldi. ABD'li-
ler, boşalttıklan tesislerde kalan
az sayıdaki beton bariyerler ve
tel örgüleri de sökerken tahri-
batlan da gidermeye çalışıyor-
lar.
Çahşmalann tamamlanması-
nuı ardından tesislerin sahipleri-
ne teslim edilmesi bekleniyor.
Tehlikeli tarih: 16 NisanSERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA - ABD'nin
Irak'a saldınsıyla gün-
demde geriye düşen Kıb-
ns konusunda, Türkiye ve
KKTC'yiönemlitehlike-
ler bekliyor. Güney Kıbns
Rum Yönetimi'nin
(GKRY)KıbnsCumhuri-
yeti adı altında birliğe gir-
mesine ilişkin olarak 16
Nisan'da imzalanacak
protokol, adanın tek sahi-
binin Rumlar olduğunu
iddia ediyor.
AB dönem başkanı Yu-
nanistan'ın başkenti Ati-
na, 16 Nisan'da önemli bir
toplantıya ev sahipliği ya-
pacak. 2002 sonundaki
Kopenhag Zirvesi'nde
birliğe davet edilen aday
ülkelerin katılım anlaş-
malannm ımzalanacağı
16 Nisan'da sorunlu Kıb-
ns için de ek bir protokol
hazırlanıyor.
AB Komisyonu'nun
hazırladığı protokol met-
ni, 40 yıllık Kıbns soru-
nunun gidişatmda önem-
li bir dönüm noktası ola-
bilir. Bu nokta, Türk tara-
findan çok Rumlann işine
gelecek.
Edinilen bilgilere göre
16 Nisan protokolüyle il-
gili bazı unsurlar şöyle:
- AB Komisyonu, 10 a-
day için tek bir anlaşma
ile buna ek bir Kıbns pro-
tokolü hazırlıyor.
Ek protokol hazırlama-
nın nedeni adanın BM
Güvenlik Konseyı günde-
mınde bulunan uluslara-
rası bir sorunu olması ve
ateşkes hattıyla ıkıye ay-
nlması. Bu protokol,
GKRY tarafından temsil
edilen "Kıbns Cumhu-
riyeti" kavramı üzerine
oruruyor.
- Protokolün, AB mük-
tesebatımn. Kıbns Cum-
huriyeti'nin kontrolünde
olan kesimde uygulanabi-
ür olmasını ifade etmesi
bekleniyor.
- Protokolün bu yönde-
ki ifadeleri, Türk tarafı
açısından büyük önem ta-
şıyan "adanın ortak sa-
hibi, eşit statü" gibi kav-
ramlann AB gündeminde
yer almadığını gösteriyor.
- Protokolün bu şekliy-
le çıkması durumunda, 16
Nisan sonrasında BM çö-
züm sürecinin tamamen
gündemden düşeceğı de-
ğerlendirmeleri yapıhyor.
Rumlann, AB'ye katılım
Kıbns Türkleri için "iyi-
leştinne paketi" açıkla-
yacak olması, AB Komis-
yonu'nun da Türkleri ba-
zı fonlardan yararlandıra-
cak olması, "16 Nisan
projesinin" tamamlayıcı
unsurlan olarak görülü-
yor.
- Türkiye, 16 Nisan pro-
tokolünün bu şekilde çık-
maması için başta AB ve
BM nezdinde girişımleri-
ni sürdürüyor.
- Türk tarafının proto-
kol metninin nasıl yazıl-
ması gerektiğine ilişkin
düşüncesi "Bu protokol,
BM süreciyle paralel ol-
malı. BM Genel Sekre-
terliği'nin iyi niyet mis-
yonunun önünü kapa-
mamah. Kıbns Türkle-
rinin de adanın ortak
sahibi olduğunu ifade
etmeli" şeldinde.
G U N D E M Ml STAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
hesaplamaya çalışıyorlar?
Ankara'nın genel görünümü böyle... Irak'a
odaklanıp ayrıntılara geçelim.
1 - ABD'nin Türkiye politikası artık iyice netleş-
ti:
Oyalama!
ABD Dışişleri Bakanı Povvell, Ankara'yı ziyare-
tinde Türkiye'nin Irak'taki hiçbir gelişmeye katıl-
mamasını sağlayacak bir iklim hazırlayıp gitti. Po-
vvell, Türkiye'nin kırmızı çizgilerini anladığını söy-
ledi, bu konuların sahibinin "kendisi" olduğunu
vurguladı. Ziyaretten hemen sonra Bush'un Irak
özel temsilcisi Zalmay Halilzad, Türkiye'ye gele-
cekti, hassasiyetler yazıya dökülmeye çalışılacak-
tı.
Halilzad'ın Afganistan'da işleri uzamış, gelemi-
yor!
Yoksa Irak'ta her şey bittikten sonra Halilzad ge-
lip, "Nerede kalmıştık" mı diyecek!
2- Ankara'nın kırmızı çizgileri arasında Kerkük
ve Musul'un durumu, burada yaşayan Türkmen-
lerin can güvenliği de vardı. Peşmergeler usul usul
Musul'a doğru ilerliyor, Kerkük önlerine geldiler,
ABD'den ses yok. Sorulunca şunu söyleyecekle-
ri anlaşılıyor:
- Haa, biz oraya gidiyorduk da, yol gösterdiler.
Sen merak etme, kırmızı çizgilerden geçmeden
buraya geldiler!
3- Bush hafta sonu açıkladı:
"Kürtlerte kuzey cephesini açtık!"
Bu tümcenin arkasının nasıl geleceğini kestir-
mekzordeğil. Gelinen noktadaAnkara'nın, savaş
öncesi duruma göre çizdiği planlarını gözden ge-
çirmesi gerekiyor. Ankara, askerinden siviline ka-
daröncelikle bu savaşın olmamasını istiyordu. Ol-
du... Sonuçlar ortaya çıkmaya başladı. O zaman,
aklın yolu bu gerçeğe göre hareket edilmesi.
4- Bu yollardan biri Türkiye'nin Suriye ve Iran'la
işbiriiği yapması. Bunu, geçen hafta da yeri gel-
dikçe irdeledik. Ancak bu işbiriiği yetmez. Iran ve
Suriye'yi kesinlikle küçümsemiyoruz.. ama Türki-
ye, yerini, salt bu ülkelerle diyalog kurup çıkış ara-
ma noktası nda tutamaz.
Batı rol arıyor
5- Başta vurguladığımız benzetmeden yola çı-
karsak, AKP hükümeti inandırıcılığını ne yazık ki
yitirdi. Zaten, dünyaTürkiye'yi anlamak istemiyor.
Bunun üzerine bir de zikzaklar eklenince, iş iyice
rotasından kaydı.
AKP'nin gündeminde ulusal sorunlarımızdan
çok kendi iç konuları var. Ormanlan niye satama-
dım?.. Kadrolaşmaya nasıl kılıf uydururum?.. Mil-
li Görüş'e nereden bakayım?.. Kamu düzenini na-
sıl değiştiririm?..
Bunca dış konu varken gündemine bunlan alan
bir hükümetten güven verici adımlar beklemek
zor.. ama yine de "devlet refleksi" oluşur mu di-
ye sormadan edemiyoruz.
6- Bağdat ve Irak'ın güneyindeki şehirlerde bü-
yük bir yıkım yaşanıyor. ABD'nin ve Ingiltere'nin
Irak'a demokrasi getirmek için başlattığı savaşın
kanlı birişgal olduğunu görmeyen yok.. amasöy-
leyen de yok. Özellikle AB'nin son dönemde şu
tür demeçler vermesi dikkat çekiyor
"Irak'ta artık BM'nin rol almaya başlaması ge-
rek!"
Bunun Türkçesi şu:
Irak'tan bizim payımıza da bir şeyler düşsün!
Batı, Irak'ta elbirliğiyle kesin bir hâkimiyet kur-
mak için Irak'ın içindeki etnik, dini her türlü ayrı-
mı kullanacak. O güne hazır mıyız diye sormak is-
tiyoruz ama, bugünkü halimize bakınca, soru an-
lamsızlaşıyor.
7- ABÖ-lngiltere planlanandan uzun süren sa-
vaştayeni bir aşama olması için, başlangıçta Bas-
ra merkezli olmak üzere bir geçici hükümet kur-
maya hazırlanıyor. Kurar kurmaz Bağdat'ın değil,
bu hükümetin tanınması için harekete geçebilir-
ler. Ister misiniz o gün AKP hükümeti şu adımı at-
sın:
Her iki hükümet de bizim kardeşimizdir!
[email protected]
A L GÖZÜM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
Savaş ve film atölyesinde kotar-
maya çalıştığımız "savaş karşıtı
kırk kısa film projesi", beni iyi-
ce alıp götürmüş; oysa sevgili dostum
Gülsen Tuncer'in Dünya Tiyatro Günü
nedeniyleAksanat'tasunacağı "Zaman
Aktı-Söz Uçtu-Bellekler Silindi" baş-
lıklı, beş bin yıl öncesinin Sümer şiirin-
den seçmeler sunacağı gösteriye mutla-
ka gitmek istiyordum. Günü şaşırmışım
ama bu şiirlerin küçük bir bölümünü on-
dan Afyon Klasik Müzik Festivalı sıra-
sında dinlemiştim. Binlerce yıl önce
Mezopotamya'nın kırmızı toprağında
pişmiş tuğla tabletlere yazıhnış bu şiir-
ler, çok alçakgönüllü bir sesle, bizi. şim-
diyi anlatıyorlardı. Tabletlerdeki şiirleri
gün ışığına çıkaran Sümerolog Muaz-
zez tlmiye Çığ'a ve bunlara sesini, ru-
hunu veren Gülsen'e, özellikle bu savaş
günlerinde teşekkür etmek istiyorum.
Bombalara rağmen şiirler yaşamaya de-
vam ediyor.
Neyse ki bu telaş içinde, dünyanın
dört bir yanında kendi deyimiyle taş
yontup gelen, heykeltıraş dostum Ke-
mal Tufan'ın ayağının tozuyla açtığı ye-
ni sergısine gitme fırsatım oldu. Kemal,
gene dere boylanna gitmiş ve okşayarak
ele geçirdiği taşlara çok küçük müdaha-
lelerle etkileyici anlamlar yüklemişti.
Serginin adı, Jngilizce bir kelime "Pro-
tection: Koruma". Daha çok tıp ala-
nında kullanılan bu kelime özellikle se-
çilmiş. Bu kaos ortamında her şeyi ko-
Dost Iklimlerde
rumalıyız! En çok da kendimizi, gide-
rek renkleri silinen bu dünyada en çok
da kendi kültürümüzü, kendi inançlan-
mızı korumalıyız. Gerçekten sergiden
taşlan yontan Kemal'i bir kez daha kıs-
kanarak çıktım; bazen sözcükler yeterlı
değil, taş söylenecek her şeyi daha iyi
söylüyor. Bu arada bana bir kuş heyke-
li armağan etmeye uzun zaman önce söz
vermişti, burada herkesin gözü önünde
anımsatıyorum.
Bugün yazımın tümü dostlanma ait.
Bu savaş günlerinde onlann yaptıklan,
söyledikleri içimi biraz olsun ferahJatı-
yor. hâlâ yaşıyoruz diyebiliyorum. Hâ-
lâ kendimi yeni şeyler üretmek için yo-
la çıkmaya hazır hissedebilıyorum, ger-
çekten yaşasınlar!
Ama bir daha o oyuna gitmem, daya-
namam. Oyunun adı "•Yargı". Orta Av-
rupalı yazar Vukhov'un gerçek bir olay-
dan yola çıkarak yazdığı bu tek kişilik
oyunu Zafer Diper tam on beş yıldır
oynuyor. Ben on beşinci yıla rastgeldim.
Tannm, savaşın, insanı nasıl insanın kur-
du haline getirdiğinı görmek fazlasıyla
ağır geldi bana, yer yer soluğum kesil-
di.
Bu akıl almaz gerçeği on beş yıl her
hafta yeniden yaşayan Zafer'e hayretle
baktım. Oyunun sonunda kendinde de-
ğildi. Nasıl kendinde olabilirdı ki, oyun
savaş sırainda bir manastırda unutulan
sekiz adamın hikâyesiydi. Yaşamak
için birbirlerinin bedenlerini yiyen,
içen sekiz adamın hikâyesı. Geriye
kalan tek adam, anlatıyordu ve sizden
bir yargı bekliyordu. Oyunun sonunda
kimse kendini bir yargıç gibi görmedi,
bu hayata ve savaşa ait bir dramdı ve in-
sanoğlunun bu tür maceralan ne yazık
ki az değildi.
Canım Sennur Sezer'le bir akşamüs-
tü radyo programım nedeniyle buluştuk.
Çoktandn-birbirimizi görmemiştik, ona
"Hem bir kadın, hem bir anne, hem
bir şair olarak, şu savaş günlerinde
radyodan bir şeyler söyle" dedım. Oğ-
lu askerdeydi ve yüreği sadece oğlu için
değil, aynı coğrafyada yaşadığı tüm in-
sanlar için iki misli daha fazla atıyordu.
Bir saat boyunca şiirler okudu, sıradan
bir yurttaş gibi annelere, babalara, ço-
cuklara seslendi ve son şiirini elime sı-
kıştınp gitti. Şu sözler kaldı bana:
"Bir su verin bu/ Gönlûm serinle-
mez/ Gülbahçesine dönüşmedikçe
örenler/ Sıvas'ta, Çorum'da, Ma-
raş'ta. Bir \udum suyunuz yok mu?/
Yanmasın daha güller/ Tunceli'nde,
Lice'de, Diyarbakır'da..." Sevgili
okurlar, bugün kendi coğrafyamda öz-
gürce dolaşmak istedim. Benim özgür-
lüğüm de dostlanmın yaptıklan işler,
hepsi sağ olsunlar.
seyreyleisil(â yahoo.com
[email protected]
Yunanistan Basbakani:
Türkiye'yiAB'den
yeşühatayınyor
ATİNA (AA) - Yunanistan Baş-
bakanı Kostas Simitis, "Kıbrıs
bölünmüş kaldıkça, Türkiye'nin
AB'ye giremeyeceğini" savundu.
Simitis, "Lefkoşa'yı ayıran yeşil
hat, Türkiye'yi de AB'den ayır-
maktadır" dedi. Türkiye'nin AB
üyesi olmasının koşullan arasın-
da, komşu ülkelerle sorunlannı
uluslararası hukuk ve AB ilkeleri
çerçevesinde çözmesinin de bu-
lunduğunu ifade eden Simitis, "Bu
nedenle politikanın değişmesi la-
zım.Taktik manevralar ve göste-
rişe gerek yok" diye konuşru. Si-
mitis, Türk tarafının sunduğu öne-
rileri ise "Annan plamnın başa-
nsıziığa uğramasmdaki sorum-
luluğu örtbas etme çabaları"
olarak değerlendırdi.
Orman kampanyası
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
EMÎNE AYYILDIZ
Marmara Üniversitesi'ne ait öğrenci
kimlik kartımı ve IETT kartımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
MERl 'E NJMBJYIKOĞL U
ANKAR.A (Cumhuriyet Bürosu) -
Orman ve çe\Te alanında faaliyet gös-
teren oda, dernek. vakıf ve birlikler,
AKP'nin ormanlann satışına olanak ta-
nıyan anayasa değişikliğine karşı ulu-
sal kampanya başlatıyor. Cumhurbaş-
kanlığına yasanın sakıncalanna ilişkin
bilgi notu gönderen 27 sivil toplum ör-
gütü (STÖ) Ahmet Necdet Sezer'den
de randevu istedi. STÖ'ler, Cumhur-
başkanı Sezer'in halkoylamasına gitme
karan vermesi durumunda başta Anka-
ra olmak üzere yurt genelinde çeşitli
etkinlikler düzenleyerek AKP'nin ger-
çek amacını anlatacaklar.
Ormanlann talanma olanak tanıyan
anayasa değişikliğine karşı tepkiler çığ
gibi büyüyor. Cumhurbaşkanı Sezer'in
yasa üzerinde 15 günlük inceleme sü-
resi bulunuyor. Sezer yasayı hukukçu-
lanna incelettirdikten sonra karannı ve-
recek. Cumhurbaşkanı'mn yasayı veto
etme ya da onaylayıp, halkoylamasına
götürme yetkisi bulunuyor. 27 STÖ,
anayasa değişikliğinin sakıncalannı
içeren bir bilgi notunu Çankaya Köş-
kü'ne gönderdi. Geçen hafta sonu bir
araya gelerek durum değerlendirmesi
yapan 27 STÖ'nün temsilcileri Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den
randevu istemeye karar verdi. Talebin
kabul edilmesi durumunda bu örgütler,
Türkiye Ormancılık Kooperatifleri
Merkez Birliği (OR-KOOP), Tanm-Or-
kam-Sen, Türkiye Ormancılar Demeği,
Orman Mühendisleri Odası ile Kırsal
Çevre ve Ormancılık Sorunlan .Araş-
tırma Derneği temsilcileri Çankaya
Köşkü'ne çıkacak. STÖ'ler, Cumhur-
başkanı Sezer'in anayasa değişikliğini
halkoyuna götürme karan vermesi du-
rumunda ise Türkiye genelinde çeşitli
etkinlikler düzenleyecekler. Etkinlikler
kapsamında Ankara'da da bir forum dü-
zenlemeyi amaçlayan STÖ'ler, kadro
olanaklannı bir araya getirerek ulusal
kampanya düzenlemeyi planlıyorlar.
AKP'liboşkonda
sahtedolarçıku
KONYA (Cumhuriyet) - Kon-
ya'da aralanndaAKP'nin Istanbul
Kavaklı_ Belde Orgütü Başkanı
Orhan Özbenli ile Belediye Mec-
lisi üyesi Sercan Sezeroğlu'nun
da bulunduğu 6 kişi, sahte dolar
operasyonunda suçüstü yakalan-
dı. Güvenlik güçleri, ahcı gibi dav-
ranarak Orhan Özbenli, Sercan
Sezeroğlu. Doğanay Tunca, Mus-
tafa Yenli, Özer Kuş ve Yakup
Bars ile bir evde pazarlık yaptı.
Güvenlik güçlerine sahte 400 bin
dolan satmak isteyen 6 kişi suçüs-
tü yakalandı. Sezeroğlu'nun ayn-
ca karşılıksız çek ve senet vermek
suçlanndan Istanbul'da polis tara-
findan arandığı da belirtildi.