04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2003 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edime Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denizli Y B Y B Y Y Y Y 7 10 8 6 11 11 14 9 Sinop 6 Adana B 22 Zonguldak Y 6 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y PB PB Y Y Y B 16 14 15 9 7 10 14 16 Mersin PB 22 Diyarbakır Y Şanlıurfa B Mardin Y Siirt Hakkâri Y 20 Kars Büiun bölgelenmız parçalı çok bulutlu, Mar- mara'ntrı doğusu Guney ve Iç Ege, Batı Akdenız, Iç Anadolunun batısı Batı ve Orta Karadenız ıle Doğu ve Guneydoğu Anadolu'nun doğusu ya- çışlı geçecek. Yağışlar yağmur. yer yer sağanak, Marnara'nm doğusu Iç Ege ıle Batı Karadenız'ın ıç kesımlen karia kanşık yağmur şeklınde olacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B PB PB B B B B B 6 3 2 12 9 8 13 4 Münih PB 6 Zürıh Berlın Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y B Y Y Y PB B ö 6 20 6 8 8 12 15 PB 8 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K B B Y PB PB Y B b 23 4 25 25 8 10 30 PB 29 0Açık Parçalı bulutlu fc Çok oulutlu Bk Yagmurlu ! Sulu kar ı Gök gürjltiüü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada me operasyonunu bu hafta yaşama geçirmesi bekleniyor. Ya da tasarruf edebiyatı ile örneğin memura pa- halı reçete gibi çeşitli kazıklar hazırlıyor. RTE'ye, ki- mi bakanlara yakınlığı bilinen şirketlere (Albayrak gi- bi) trilyonlarca liralık "vergi kolaylıklan" sağlanıyor. Geçenlerde Habertürk'te yayımlanan, önemsen- meyen, ne ki yalanlanmayan haberde ABD Dışiş- leri Bakanı Colin Povvell'ın Ankara'dan ayrıldıktan sonra uçakta gazetecilere RTE'deki "değişimden" söz ettiği, Başbakan'ın gösterişli Batıh çizgisinden Islam dünyasına kaydığını söylediği yer aldı. Bu, ABD'nin nihayet takıyye üslubundaki iktida- ra teşhis koyduğunu gösteriyor. Iki ülke arasındaki "güven bunalımrnm siyasal alandan rnalialanayayıldığınıngöstergesi IMF! Ka- nıtı son karan. Dördüncü gözden geçirmeden (denetimden) sonra serbest bırakılması beklenen 1.7 milyar do- larlık krediyi bugünkü "yönetime güvenmediği" için IMF taksitlendiriyor. llk taksit olarak 700 milyon do- lar gönderiyor. ABD, önceleri AKP kurucularının Batılılaştığı ka- nısına vardı. Şimdi AKP'ye başka bir gözle bakıyor. Iktidar ön- celeri asker konuşlandırmaya yeşil ışık yakacağı işaretlerini verdi. Fakat sonra tabandan ve gruptan gelen Islamcıl tepkiler karşısında, özellikle Müslü- man bir ülkenin Müslüman bir ülkeyi vurmasını be- nimsemeyen, onaylamayanlann baskısına boyun eğdi. Bu sonuç, ABD'nin gelecek günlerde Türkiye'ye ikinci, hatta üçüncü dost ve müttefik ülke gözüyle bakmasına yol açtı. ABD; AKP ve RTE ile ilgili takıyye uyanlannı za- manında dikkate almamanın cezasını çekiyor. • • • Ankara; ABD'nin Kuzey Irak sorununda verdiği sözlere inanmakla inanmamak arasında. "Yeni 'bir şeyler 1 anyor". Bakan Gül, Iran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi ile görüşüyor. Hafta sonu Şam'a gidiyor. Konu, I- rak'ın toprak bütünlüğü, elbette adım adım yakla- şan olası Kürt devleti. Çoğu yorumlara göre, Türkiye-lran-Suriye arasın- da Kürt devletiyle ilgili görüşmeler Harrazi'nin ge- lişiyle başladı. Oysa, üç devlet arasında konuyla il- gili görüşmeler yıllarca önceden, "üçlü koordinas- yon" başlığı altında, 1990'lardan beri sürüyor. Üçlü koordinasyondaki görüşmelerden Bağdat, sürekli bilgilendirildi. A. Gül-K. Harrazi-Faruk el Şara üçgeni görüş- melerin son halkası. • • • Bugünkü aşamadaki gelişmelerin danışma me- kanizması adı altında açıklanmasına Ankara soğuk bakıyor. Neden; bilinen bir neden: Eski kıvamında olmayan ABD ile ilişkilere olumsuz yeni bir ivme ka- zandırmamak! Amerika Kürt aşiretlerinin Musul-Kerkük'ü ele ge- çirmelerine karşı duracak mı? Soruya olumlu bir ya- nıt bulamayan Ankara'da kuşkular yoğunlaşıyor. Komşu iki devletle -geç kalmış- yeni bir hamle, is- tediği ölçüde sonuç vermiyor. Üç devlet Kürt dev- letine karşı, ama "çareye" gelincerivayetmuhtelif. Türkiye, Amerika'ya bir kez daha yinelediği gibi peşmergelerin Musul ve Kerkük'ü ele geçirmesini "müdahale nedeni" sayıyor ama; iran, ola ki Suri- ye müdahaleye karşı. Türkiye, iki arada bir derede. • • • AKP hükümeti, Kıbrıs'ı verip kurtulamıyor, öte yandan Kıbrıs sorununu AB üyeliğine ayak bağı olarak görüyor. Dışişleri Bakanı Gül'ün Lefkoşa'da karşılaştığı şu soru, hükümetin içinde bulunduğu ikilemi yansıtı- yor: "Denktaş'/n öldü dediği Annan planıntn ma- sada olduğunu söylüyorsunuz. Aranızda görüş ay- nlığı mı var?" Gül'ün yanıtı "önemliolan Kıbns'ta çözüme ulaş- maktır" gibi, ne şiş yansın ne de kebap cinsinden. Bizim ikili (RTE ile Gül) bugün yarın Belgrad'da düzenlenmesini önerecekleri beşli bir toplantıda Kıbrıs sorununa çözüm yolları arayacak. Önlerin- deki model (Rum kesiminin reddettiği) 1959'daki başarılı beşli Londra Konferansı. Eskiye rağbet olsaydı bitpazarına nur yağardı! Ormana kadro budaması• Baştarafı 1. Sayfada Orman Bakanlığı'nda yaşanıyor. Orman Ba- kanı Osman Pepe, göreve gelmesinin ardın- dan bakanhğın bürokrat yapısını neredeyse tamamen değiştirdi. Değişikliklerin birço- ğunun Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in onayına gerek olmadan vekâletle ger- çekJeştirilmesi ise dikkat çekti. Pepe'nin gö- reve gelmesinin ardından ormanlann satışı- na karşı çıkan bakanlık müşaviri, Orman Mü- hendisleri Odası Başkanı Salih Sönmezışık Sankamış'a tayin edilirken Necati Uyar müsteşarhktan alındı, yerine de vekâleten Nuri Uslu getirildi. Pepe, bakanlığa bağlı 4 genel müdürü de değiştirdi. Buna göre, Müsteşar Yardımcısı Kurtuluş Gürses'in yerine Yaşar Dostbil. Orman Genel Müdürü Cahit Nasırlı run ye- rine Osman Kahveci, Ağaçlandırma Genel Müdürü Aü Cengiz Keskin ın yenne, Mus- tafa Yüksek, Milli Parklar Genel Müdürü Hösrev Özkara'nın yerine Kemai Yalınkj- lıç, ORKÖY Genel Müdürü Cabir Suba- şı'nın yerine Kocaeli Belediyesi'nde zıraat mühendisi olan Hüseyin Karaosmanoğlu getirildi. Bakanlık APK Başkanı Dursun Çetin görevden ahrurken yerine Halil tbra- him Yalçın atandı. Personel Dairesi Başka- nı Selçuk Önal'ın yerine RecepYaacı, Plan Proje Dairesi Başkanı Ertan Özuğurlu nun yerine ilahiyat fakültesi mezunu olduğu be- lirtilen Bünyamin Karaca, tdari Mali îşler Daire Başkanı AlaaddinToker ın yerine de yine Kocaeli Beledıyesi'nden Cemal Şiş- man görevlendirildi. Orman Genel Müdür Yardımcısı Vefa Al- tınçekiç düz mühendis yapılırken yerine Ali Yılmaz getirildi. Orman Genel Müdürlü- ğü'ne bağlı tşletme Pazarlama Daire Başka- nı Orhan Ülker mühendis kadrosuna çekı- lirken yerine Erdem Kaplan atandı. Ağaç- landırma Genel Müdür Yardımcısı Ali Cen- giz Keskin, Planlama Koordinasyon Daire- si Başkanı Ersin Tipi, Ağaçlandırma Daire- si Başkanı Nuri Özker, Fidan Dairesi Baş- kanı Muhterem Bulut. Erozyon Dairesi Başkanı Osman Nuri Öztürk görevlerin- den alındılar. Milli Parklar Genel MüdürYardımcısı Ra- sih Kuboğlu görevinden alınırken yerine Planlama Koordinasyon Dairesi Başkanı Me- sut Kamiloğlu getirildi. Planlama Koordi- nasyon Dairesi Başkanlığı'na ise Fikret El- çi atandı. Ormaniçi Dinlenme Yerleri Daire- si Başkanı RahmiTekin mühendis kadrosu- na alınırken yerine Hüseyin Erer getirildi. Değişiklikler kapsamında ORKÖY Genel Müdür Yardımcısı Ergin Zumiu da göre- vinden alındı, yenne Davut Odabaşı atan- dı. Orman ve Çevre Bakanlığı'nın birleştiril- mesine ilişkin tasannın yasalaşmasıyla iki bakanhğın merkez ve taşra teşkilatlanndaki üst düzey bürokratlann görevi de sona erecek. Patriot'lar suııra yerleşecek AKIN BODUR / MAHMUT ORAL İSKENDERUN / DÎYAR- BAKIR - Iskenderun Lima- nı'ndan İncirlik Üssü'ne sevk edilen Patriot hava savunma sis- temlerinin bir bölümünün Tür- kiye sınınnda, diğerlerinin de Kuzey Irak'ta konuşlandınlaca- ğı belirtildi. Finlandiya bandırah "Cetam Victoriae" adlı gemi ile Isken- derun Limanfna indirilen 12 Patriot sisteminin 3'ü önceki gün, kalanlar da dün 08.00 ile 09.00 saatleri arasında iki kon- voyla incirlik Üssü'ne gönderil- di. Patriot sisteminin bazılannın Türkiye sınırlannda, diğerleri- nin de Kuzey Irak'ta konuşlan- dınlması bekleniyor. Bu arada Amerikan askerinin "moderni- zasyon" kapsamında kurduğu ve daha sonra boşalttığı Mardin Kızıltepe'deki üslerden yola çı- kan 42 araçlık T1R fılosu dün saat 10.00 sıralannda Iskende- run Limam'na ulaştı. Malzeme- lerin arasındaki konteynırlann bazılannda "patlayıcı madde" ve "mermi" işareti bulunurken TIR şoförleri taşıdıklan yükün mühımmat olduğunu savundu. Kızıltepe'den çok sayıda araç da tncirlik'e göndenldi. ABD'li- ler, boşalttıklan tesislerde kalan az sayıdaki beton bariyerler ve tel örgüleri de sökerken tahri- batlan da gidermeye çalışıyor- lar. Çahşmalann tamamlanması- nuı ardından tesislerin sahipleri- ne teslim edilmesi bekleniyor. Tehlikeli tarih: 16 NisanSERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - ABD'nin Irak'a saldınsıyla gün- demde geriye düşen Kıb- ns konusunda, Türkiye ve KKTC'yiönemlitehlike- ler bekliyor. Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin (GKRY)KıbnsCumhuri- yeti adı altında birliğe gir- mesine ilişkin olarak 16 Nisan'da imzalanacak protokol, adanın tek sahi- binin Rumlar olduğunu iddia ediyor. AB dönem başkanı Yu- nanistan'ın başkenti Ati- na, 16 Nisan'da önemli bir toplantıya ev sahipliği ya- pacak. 2002 sonundaki Kopenhag Zirvesi'nde birliğe davet edilen aday ülkelerin katılım anlaş- malannm ımzalanacağı 16 Nisan'da sorunlu Kıb- ns için de ek bir protokol hazırlanıyor. AB Komisyonu'nun hazırladığı protokol met- ni, 40 yıllık Kıbns soru- nunun gidişatmda önem- li bir dönüm noktası ola- bilir. Bu nokta, Türk tara- findan çok Rumlann işine gelecek. Edinilen bilgilere göre 16 Nisan protokolüyle il- gili bazı unsurlar şöyle: - AB Komisyonu, 10 a- day için tek bir anlaşma ile buna ek bir Kıbns pro- tokolü hazırlıyor. Ek protokol hazırlama- nın nedeni adanın BM Güvenlik Konseyı günde- mınde bulunan uluslara- rası bir sorunu olması ve ateşkes hattıyla ıkıye ay- nlması. Bu protokol, GKRY tarafından temsil edilen "Kıbns Cumhu- riyeti" kavramı üzerine oruruyor. - Protokolün, AB mük- tesebatımn. Kıbns Cum- huriyeti'nin kontrolünde olan kesimde uygulanabi- ür olmasını ifade etmesi bekleniyor. - Protokolün bu yönde- ki ifadeleri, Türk tarafı açısından büyük önem ta- şıyan "adanın ortak sa- hibi, eşit statü" gibi kav- ramlann AB gündeminde yer almadığını gösteriyor. - Protokolün bu şekliy- le çıkması durumunda, 16 Nisan sonrasında BM çö- züm sürecinin tamamen gündemden düşeceğı de- ğerlendirmeleri yapıhyor. Rumlann, AB'ye katılım Kıbns Türkleri için "iyi- leştinne paketi" açıkla- yacak olması, AB Komis- yonu'nun da Türkleri ba- zı fonlardan yararlandıra- cak olması, "16 Nisan projesinin" tamamlayıcı unsurlan olarak görülü- yor. - Türkiye, 16 Nisan pro- tokolünün bu şekilde çık- maması için başta AB ve BM nezdinde girişımleri- ni sürdürüyor. - Türk tarafının proto- kol metninin nasıl yazıl- ması gerektiğine ilişkin düşüncesi "Bu protokol, BM süreciyle paralel ol- malı. BM Genel Sekre- terliği'nin iyi niyet mis- yonunun önünü kapa- mamah. Kıbns Türkle- rinin de adanın ortak sahibi olduğunu ifade etmeli" şeldinde. G U N D E M Ml STAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada hesaplamaya çalışıyorlar? Ankara'nın genel görünümü böyle... Irak'a odaklanıp ayrıntılara geçelim. 1 - ABD'nin Türkiye politikası artık iyice netleş- ti: Oyalama! ABD Dışişleri Bakanı Povvell, Ankara'yı ziyare- tinde Türkiye'nin Irak'taki hiçbir gelişmeye katıl- mamasını sağlayacak bir iklim hazırlayıp gitti. Po- vvell, Türkiye'nin kırmızı çizgilerini anladığını söy- ledi, bu konuların sahibinin "kendisi" olduğunu vurguladı. Ziyaretten hemen sonra Bush'un Irak özel temsilcisi Zalmay Halilzad, Türkiye'ye gele- cekti, hassasiyetler yazıya dökülmeye çalışılacak- tı. Halilzad'ın Afganistan'da işleri uzamış, gelemi- yor! Yoksa Irak'ta her şey bittikten sonra Halilzad ge- lip, "Nerede kalmıştık" mı diyecek! 2- Ankara'nın kırmızı çizgileri arasında Kerkük ve Musul'un durumu, burada yaşayan Türkmen- lerin can güvenliği de vardı. Peşmergeler usul usul Musul'a doğru ilerliyor, Kerkük önlerine geldiler, ABD'den ses yok. Sorulunca şunu söyleyecekle- ri anlaşılıyor: - Haa, biz oraya gidiyorduk da, yol gösterdiler. Sen merak etme, kırmızı çizgilerden geçmeden buraya geldiler! 3- Bush hafta sonu açıkladı: "Kürtlerte kuzey cephesini açtık!" Bu tümcenin arkasının nasıl geleceğini kestir- mekzordeğil. Gelinen noktadaAnkara'nın, savaş öncesi duruma göre çizdiği planlarını gözden ge- çirmesi gerekiyor. Ankara, askerinden siviline ka- daröncelikle bu savaşın olmamasını istiyordu. Ol- du... Sonuçlar ortaya çıkmaya başladı. O zaman, aklın yolu bu gerçeğe göre hareket edilmesi. 4- Bu yollardan biri Türkiye'nin Suriye ve Iran'la işbiriiği yapması. Bunu, geçen hafta da yeri gel- dikçe irdeledik. Ancak bu işbiriiği yetmez. Iran ve Suriye'yi kesinlikle küçümsemiyoruz.. ama Türki- ye, yerini, salt bu ülkelerle diyalog kurup çıkış ara- ma noktası nda tutamaz. Batı rol arıyor 5- Başta vurguladığımız benzetmeden yola çı- karsak, AKP hükümeti inandırıcılığını ne yazık ki yitirdi. Zaten, dünyaTürkiye'yi anlamak istemiyor. Bunun üzerine bir de zikzaklar eklenince, iş iyice rotasından kaydı. AKP'nin gündeminde ulusal sorunlarımızdan çok kendi iç konuları var. Ormanlan niye satama- dım?.. Kadrolaşmaya nasıl kılıf uydururum?.. Mil- li Görüş'e nereden bakayım?.. Kamu düzenini na- sıl değiştiririm?.. Bunca dış konu varken gündemine bunlan alan bir hükümetten güven verici adımlar beklemek zor.. ama yine de "devlet refleksi" oluşur mu di- ye sormadan edemiyoruz. 6- Bağdat ve Irak'ın güneyindeki şehirlerde bü- yük bir yıkım yaşanıyor. ABD'nin ve Ingiltere'nin Irak'a demokrasi getirmek için başlattığı savaşın kanlı birişgal olduğunu görmeyen yok.. amasöy- leyen de yok. Özellikle AB'nin son dönemde şu tür demeçler vermesi dikkat çekiyor "Irak'ta artık BM'nin rol almaya başlaması ge- rek!" Bunun Türkçesi şu: Irak'tan bizim payımıza da bir şeyler düşsün! Batı, Irak'ta elbirliğiyle kesin bir hâkimiyet kur- mak için Irak'ın içindeki etnik, dini her türlü ayrı- mı kullanacak. O güne hazır mıyız diye sormak is- tiyoruz ama, bugünkü halimize bakınca, soru an- lamsızlaşıyor. 7- ABÖ-lngiltere planlanandan uzun süren sa- vaştayeni bir aşama olması için, başlangıçta Bas- ra merkezli olmak üzere bir geçici hükümet kur- maya hazırlanıyor. Kurar kurmaz Bağdat'ın değil, bu hükümetin tanınması için harekete geçebilir- ler. Ister misiniz o gün AKP hükümeti şu adımı at- sın: Her iki hükümet de bizim kardeşimizdir! [email protected] A L GÖZÜM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK Savaş ve film atölyesinde kotar- maya çalıştığımız "savaş karşıtı kırk kısa film projesi", beni iyi- ce alıp götürmüş; oysa sevgili dostum Gülsen Tuncer'in Dünya Tiyatro Günü nedeniyleAksanat'tasunacağı "Zaman Aktı-Söz Uçtu-Bellekler Silindi" baş- lıklı, beş bin yıl öncesinin Sümer şiirin- den seçmeler sunacağı gösteriye mutla- ka gitmek istiyordum. Günü şaşırmışım ama bu şiirlerin küçük bir bölümünü on- dan Afyon Klasik Müzik Festivalı sıra- sında dinlemiştim. Binlerce yıl önce Mezopotamya'nın kırmızı toprağında pişmiş tuğla tabletlere yazıhnış bu şiir- ler, çok alçakgönüllü bir sesle, bizi. şim- diyi anlatıyorlardı. Tabletlerdeki şiirleri gün ışığına çıkaran Sümerolog Muaz- zez tlmiye Çığ'a ve bunlara sesini, ru- hunu veren Gülsen'e, özellikle bu savaş günlerinde teşekkür etmek istiyorum. Bombalara rağmen şiirler yaşamaya de- vam ediyor. Neyse ki bu telaş içinde, dünyanın dört bir yanında kendi deyimiyle taş yontup gelen, heykeltıraş dostum Ke- mal Tufan'ın ayağının tozuyla açtığı ye- ni sergısine gitme fırsatım oldu. Kemal, gene dere boylanna gitmiş ve okşayarak ele geçirdiği taşlara çok küçük müdaha- lelerle etkileyici anlamlar yüklemişti. Serginin adı, Jngilizce bir kelime "Pro- tection: Koruma". Daha çok tıp ala- nında kullanılan bu kelime özellikle se- çilmiş. Bu kaos ortamında her şeyi ko- Dost Iklimlerde rumalıyız! En çok da kendimizi, gide- rek renkleri silinen bu dünyada en çok da kendi kültürümüzü, kendi inançlan- mızı korumalıyız. Gerçekten sergiden taşlan yontan Kemal'i bir kez daha kıs- kanarak çıktım; bazen sözcükler yeterlı değil, taş söylenecek her şeyi daha iyi söylüyor. Bu arada bana bir kuş heyke- li armağan etmeye uzun zaman önce söz vermişti, burada herkesin gözü önünde anımsatıyorum. Bugün yazımın tümü dostlanma ait. Bu savaş günlerinde onlann yaptıklan, söyledikleri içimi biraz olsun ferahJatı- yor. hâlâ yaşıyoruz diyebiliyorum. Hâ- lâ kendimi yeni şeyler üretmek için yo- la çıkmaya hazır hissedebilıyorum, ger- çekten yaşasınlar! Ama bir daha o oyuna gitmem, daya- namam. Oyunun adı "•Yargı". Orta Av- rupalı yazar Vukhov'un gerçek bir olay- dan yola çıkarak yazdığı bu tek kişilik oyunu Zafer Diper tam on beş yıldır oynuyor. Ben on beşinci yıla rastgeldim. Tannm, savaşın, insanı nasıl insanın kur- du haline getirdiğinı görmek fazlasıyla ağır geldi bana, yer yer soluğum kesil- di. Bu akıl almaz gerçeği on beş yıl her hafta yeniden yaşayan Zafer'e hayretle baktım. Oyunun sonunda kendinde de- ğildi. Nasıl kendinde olabilirdı ki, oyun savaş sırainda bir manastırda unutulan sekiz adamın hikâyesiydi. Yaşamak için birbirlerinin bedenlerini yiyen, içen sekiz adamın hikâyesı. Geriye kalan tek adam, anlatıyordu ve sizden bir yargı bekliyordu. Oyunun sonunda kimse kendini bir yargıç gibi görmedi, bu hayata ve savaşa ait bir dramdı ve in- sanoğlunun bu tür maceralan ne yazık ki az değildi. Canım Sennur Sezer'le bir akşamüs- tü radyo programım nedeniyle buluştuk. Çoktandn-birbirimizi görmemiştik, ona "Hem bir kadın, hem bir anne, hem bir şair olarak, şu savaş günlerinde radyodan bir şeyler söyle" dedım. Oğ- lu askerdeydi ve yüreği sadece oğlu için değil, aynı coğrafyada yaşadığı tüm in- sanlar için iki misli daha fazla atıyordu. Bir saat boyunca şiirler okudu, sıradan bir yurttaş gibi annelere, babalara, ço- cuklara seslendi ve son şiirini elime sı- kıştınp gitti. Şu sözler kaldı bana: "Bir su verin bu/ Gönlûm serinle- mez/ Gülbahçesine dönüşmedikçe örenler/ Sıvas'ta, Çorum'da, Ma- raş'ta. Bir \udum suyunuz yok mu?/ Yanmasın daha güller/ Tunceli'nde, Lice'de, Diyarbakır'da..." Sevgili okurlar, bugün kendi coğrafyamda öz- gürce dolaşmak istedim. Benim özgür- lüğüm de dostlanmın yaptıklan işler, hepsi sağ olsunlar. seyreyleisil(â yahoo.com [email protected] Yunanistan Basbakani: Türkiye'yiAB'den yeşühatayınyor ATİNA (AA) - Yunanistan Baş- bakanı Kostas Simitis, "Kıbrıs bölünmüş kaldıkça, Türkiye'nin AB'ye giremeyeceğini" savundu. Simitis, "Lefkoşa'yı ayıran yeşil hat, Türkiye'yi de AB'den ayır- maktadır" dedi. Türkiye'nin AB üyesi olmasının koşullan arasın- da, komşu ülkelerle sorunlannı uluslararası hukuk ve AB ilkeleri çerçevesinde çözmesinin de bu- lunduğunu ifade eden Simitis, "Bu nedenle politikanın değişmesi la- zım.Taktik manevralar ve göste- rişe gerek yok" diye konuşru. Si- mitis, Türk tarafının sunduğu öne- rileri ise "Annan plamnın başa- nsıziığa uğramasmdaki sorum- luluğu örtbas etme çabaları" olarak değerlendırdi. Orman kampanyası Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. EMÎNE AYYILDIZ Marmara Üniversitesi'ne ait öğrenci kimlik kartımı ve IETT kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. MERl 'E NJMBJYIKOĞL U ANKAR.A (Cumhuriyet Bürosu) - Orman ve çe\Te alanında faaliyet gös- teren oda, dernek. vakıf ve birlikler, AKP'nin ormanlann satışına olanak ta- nıyan anayasa değişikliğine karşı ulu- sal kampanya başlatıyor. Cumhurbaş- kanlığına yasanın sakıncalanna ilişkin bilgi notu gönderen 27 sivil toplum ör- gütü (STÖ) Ahmet Necdet Sezer'den de randevu istedi. STÖ'ler, Cumhur- başkanı Sezer'in halkoylamasına gitme karan vermesi durumunda başta Anka- ra olmak üzere yurt genelinde çeşitli etkinlikler düzenleyerek AKP'nin ger- çek amacını anlatacaklar. Ormanlann talanma olanak tanıyan anayasa değişikliğine karşı tepkiler çığ gibi büyüyor. Cumhurbaşkanı Sezer'in yasa üzerinde 15 günlük inceleme sü- resi bulunuyor. Sezer yasayı hukukçu- lanna incelettirdikten sonra karannı ve- recek. Cumhurbaşkanı'mn yasayı veto etme ya da onaylayıp, halkoylamasına götürme yetkisi bulunuyor. 27 STÖ, anayasa değişikliğinin sakıncalannı içeren bir bilgi notunu Çankaya Köş- kü'ne gönderdi. Geçen hafta sonu bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapan 27 STÖ'nün temsilcileri Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den randevu istemeye karar verdi. Talebin kabul edilmesi durumunda bu örgütler, Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (OR-KOOP), Tanm-Or- kam-Sen, Türkiye Ormancılar Demeği, Orman Mühendisleri Odası ile Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunlan .Araş- tırma Derneği temsilcileri Çankaya Köşkü'ne çıkacak. STÖ'ler, Cumhur- başkanı Sezer'in anayasa değişikliğini halkoyuna götürme karan vermesi du- rumunda ise Türkiye genelinde çeşitli etkinlikler düzenleyecekler. Etkinlikler kapsamında Ankara'da da bir forum dü- zenlemeyi amaçlayan STÖ'ler, kadro olanaklannı bir araya getirerek ulusal kampanya düzenlemeyi planlıyorlar. AKP'liboşkonda sahtedolarçıku KONYA (Cumhuriyet) - Kon- ya'da aralanndaAKP'nin Istanbul Kavaklı_ Belde Orgütü Başkanı Orhan Özbenli ile Belediye Mec- lisi üyesi Sercan Sezeroğlu'nun da bulunduğu 6 kişi, sahte dolar operasyonunda suçüstü yakalan- dı. Güvenlik güçleri, ahcı gibi dav- ranarak Orhan Özbenli, Sercan Sezeroğlu. Doğanay Tunca, Mus- tafa Yenli, Özer Kuş ve Yakup Bars ile bir evde pazarlık yaptı. Güvenlik güçlerine sahte 400 bin dolan satmak isteyen 6 kişi suçüs- tü yakalandı. Sezeroğlu'nun ayn- ca karşılıksız çek ve senet vermek suçlanndan Istanbul'da polis tara- findan arandığı da belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle