Katalog

8 NİSAN 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 AKP,imGerü?'ö kt bn etalf.. j M r - *?«• f Kışla Bağdat'a giren Amerikan as- kerleri Sad- dam'ın sarayla- nndan birine Amerikan üniversitelerinin bayra- ğını dikmiş... Amerikan üniversitelerinin mis- yonu belli oldu: Emper- yalizmin kışlası! Kapatma Amerikan tanklarının içinden yayın yapan ve "embedded" denen gazetecilere, "iliştiril- miş" gibisinden Türk- çe karşılık bulunmaya çalışılırken, Ondokuz Mayıs Üniversi- tesi'nden Prof. İDr. Süleyman Çelik, bir Ana- dolu deyiminden yola çıkarak, "kapat- ma gazeteci" denme- sini öneriyor. Çelik, ya- bancılar için böyle bir öneri getirirken "Bi- zimkiler için ne deme- li, onu bilemiyorum" diyor. Kolay: Içgüveysi gazetecileri EJektronik posta: demzsomecumhw1yatcom.fr - Hükümet, IMFye tam teslim olmuş. "Bağdat'tan önce Ankara düstü!" aşlıktaki sözcük bir uyarı; kanma anlamın- da... Yoksa süregelen aldanışın birsaptama- sı mı? Galiba ilki... Aynı zamanda "AJdan- ma", bir kitap adı... Erbil Tuşalp'in son krta- tn... Günizi Yayıncılık'tan çıkan "Aldanma"da, Erbil Tu- şalp, 20'li yaşlardaki biricik kızına yazıyor ama aslın- da günümüzün tüm gençlerine sesleniyor... Erbil Tuşalp, 12 Eylül'ün farkına varamamış, Susur- luk'u kavrayamamış, ülkenin nasıl soyulduğunu akjf- layamamış dünün bebek ve çocuklanna, o günleri an- latıyor: "Sevgili kızım, hem işkencenin dur durak bilmedi- ği, sonunun gelmediği bir ülkede yaşıyonjuk hem de işkenceyi görmüyor, duymuyorduk. Üstelik büyük bir koro olarak susuyorduk. '0 zaman siz de suçlusunuz' demelisiniz... Korkmayın, suçlayın." "Sevgili kızım, bunca yıl susturulmak hangi suçun karşılığıydı bilmiyorum. Bunca güzellik vari<en, dün- yayı acılanyla anlatmaktı belki suçumuz. Ama söz sı- Aldanma rası geldi yavrum... Onca savruluşa, onca çürümeye karşı durarak yürümek, onca değişime, dönüşüme, yükselen yeni değere karşı direnerek yürümek; acı çe- kerek, 'söz sırasının gelmesini beklemek' bilmelisin ki öyle sanıldığı gibi kolay değil. Umanm ne sen, ne sev- gili arkadaşlann yaşamınızda böyle bir durumla kar- şılaşırsınız." "Inanılması güç ama, Istanbul'da müsadere edilen 39 bin 280 kilo kitap 18 Aralık 1986 tarihinde kamyon- lara doldurularak hamur yapılmak için SEKA'ya yol- landı. SEKA'ya gönderilenler arasında Eylül karanlığı- na kurban edilen siyasi partileıie ilgili belgeler bile var- dı. Böylece senin ve sevgili arkadaşlarının geçmişi öğ- renme hakkınız engellenmiş oluyordu. Tarihe onlann belgeleriyle bakmanız isteniyordu. 16. yüzyılda yaşa- yan halk ozanı Pir Sultan Abdal'a 21. yüzyılın eşiğin- de tiyatro sahnesini yasaklayan valiler, kaymakamlar, yargıçlar, polis mûdürieri Türkiye'nin yasak tarihinin si- vil özneleri oldular yavrum." "Sevgili kızım, kimse ayırdında değil ama, Türk yeral- tı dünyası 'bir Lucky-S ya da Kısmetim-1 yükünü' kar- şılığı kadar küçük bir harcama ile istediğini istediği an başkan yapma gücüne erişmiş bulunuyor. 1990'lann sonunda kendini 'TBMM çatısı altında 15 değerli üye ile temsil ettirme gücüne' erişen yeraltının, siyasal are- nada ulaştığı etkinliği hesap etmeyenlerin başkanlık sistemi inadı, Türkiye'yi bir uyuşturucu cumhuriyetine doğru sürüklüyor. Yasaması, yürütmesi ve yargtsı iie ye- raltına teslim olan rejimler için başkanlık sistemi; uyuş- turucunun, kumann, fuhuşun, karaparanın iktidar ol- ması anlamına geldiği her nedense unutuluyor." "Sevgili kızım, bizi hep böyle şaşırttılar, kafamızı hep böyle kanştırdılar. Sizi de öyle şaşırtacaklar, sizin de kafanızı öyle kanştıracaklar." AMERİKAN MALIALMA IRAK HALKINA BOMBA ATMA SESStZSEDASIZÇ.) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku»" yahoo.com Savaş yanlılannın beyinleri cüzdanlannda, yürekleri de popolannda! Burası Türkiye: Minareyi de çaldılar! Zonguldak'ın Devrek ilçesinde ya- yımlanan Devrek Postası gazetesinde 2 Nisan'da bir duyuru yayımlanıyor: "Çay camisinin minaresi çalınmıştır." Minareyi çalan, kılıfını hazırlar denir ama bu söz mecazi anlamdadır... Bu- güne dek gerçekten bir minarenin ça- lındığı görülmemiştir. 2 Nisan'da yayımlanan duyuruyu okuyanlar, "Birileri acaba 1 Nisan şa- kası mı yapıyor" diye düşünürken, Devrek'teki arkadaşımız Ibrahim Tığ, Yenimahalle Muhtarı Durmuş Akpı- nar'ı bulup konuşuyor: "Caminin imamı, minareyi oksijen tüpüyle kesip caddeden geçen hurda- cıya satmış. Durumu öğrenir öğren- mez müftülüğü aradım. Müftülükten gelecek cevabı bekliyoruz." Duyuruda, minarenin nasıl kesildiği anlatıyor: "Minarenin özelliği şöyledir. AJtı metre uzunluğunda, demir, sac ve profilden yapılma, uç kısmında bi\ai vardır. Yerini bilen ve görenlerin, ça- lanların bir kılıfını bulmadan, muhtar- lığımıza insanlık namına haber ver- meleri rica olunur." ÇAY CAMÎStNÎN MİNARESİ ÇALINMIŞTIR Mûumaa talüfi «iyledit Mn neffc mnkıtında, Dtos. S K vt profıMe» jtfûot, oÇ banmdi bikl «wdt£ Ybıni bOaı t ıfanlerin. Cılaslmıı bit bb- finı bah>ıdro,ımı>ıaı(ıfımıa bmâkııtımsalubovcnacleriria olunur. Magluptur Bu Yolda Galip! RIDVAN BUDAK Irak savaşı sürüyor. Irak hal- kı, ABD ve Ingiltere'nin ulus- lararası hukukaaykınbirşekil- de ülkelerini işgaJ etmesi kar- şısında, farklılıklanna ve Sad- dam yönetimine rağmen yurt- severce direniyor. Görünen o ki ABD bütün direnmelere rağmen Irak'ı işgal edecek. Sonra sıra Iran'a ve Suriye'ye mi gelecek? Fransa, Almanya, Çin, Hin- distan, Rusya gibi devletleri ve esas olarak dünya insanlı- ğını karşısına alan ABD, dün- yadaki yıllık 900 milyar dolar- lık silah harcamasının yansını tek başına yapıyor. Oysa bu 450 milyar dolann yüzde 1O'u bile yerküre üzerindeki açlık ve yoksulluk sorununu çöz- meye yetiyor. Böylesine adaletsiz bir kü- reselleşmeye insanlık daha fazla tahammül edemez. ABD en güçlü devlet olarak kay- naklarını adaleti sağlamaya yöneltmedikçe, sadece güce dayalı bir egemenlik kuramaz. Bu yaşanacak ve görülecek- tir. ABD'nin saldırgan politika- sı terorizmin ekmeğine de yağ sürüyor; milyarlarca insanın düşmanlığını üzerine çekiyor. Artık dünya üzerinde hiçbir Amerikalı rahat gezemez. Keşke bu savaş hiç olmasay- dı, bunlar yaşanmasaydı. Olan olmuştur; ABD belki bu işgali istediği gibi tamamlaya- cak, galip gelecektir. Ama bu yolda magluptur galip! • • • Türkiye bu savaşın dışında kalmalıdır. Daha binlerce yıl biriikte yaşayacağımız kom- şulanmıza yönelik saldınya or- tak olmak vicdanımızın kabul eoeceği bir şey değildir. Kısa vadede ağır sorunlar yaşaya- biliriz, ama savaşın dışında kalmak uzun vadede Türki- ye'nin lehinedir. Türkiye için olumsuz geliş- me Musul ve Kerkük'te, yani petrol bölgesinde bir Kürt he- gemonyasının kurulmasıdır. Ttrkiye Irak'ın toprak bütünlü- ğü içinde, Musul ve Kerkük petrollerinden bütün Irak yurt- taşlannın adil yararlanmasın- dan yana birtutum izlemekte- dir. Bunun için de bir tedbiri sürdürmektedir. Ama unutulmamalıdır ki Türkiye hiçbir zaman saldır- gan bir ülke olmamıştır, hep banşı savunmuştur. "Yurtta banş, dünyada banş" vazge- çilmez ilkemiz olmuştur. Kuşkusuz ağır bir bedel ödeyeceğiz. Habur kapısın- daki alışverişin kesilmesi ve bölge ülkelerine ihracatın azalmasının ötesinde, özellik- le turizmin ve hizmet sektörü- nün kayıplarla karşılaşacağı, reel sektörün zorlanacağı bel- lidir. Çare kapanan fabrikalan açmak, insanlan iş sahibi yap- mak, ekonomik hayatı can- landırmak, demokratik geliş- me sürecini kesintisiz devam ettirmektir. Türkiye ekonomisini ve de- mokrasisini güçlendirmedik- çe, bugünlerde olduğu gibi zorlamalar ve dayatmalarla karşı karşıya kalacaktır. ABD her an sıkıştıracaktır; bugün IMF diyerek, Irak diyerek, ya- nn belki Iran diyerek, Ermeni soykınmı diyerek.. Oysa Türkiye'nin ABD'ye diyet borcu yoktur. Savaşa karşı çıkan Fransa ve Alman- ya bile Ikinci Dünya Sava- şı'ndan kurtulmalannda aske- ri ve maddi açıdan kendileri- ne yardımcı olan ABD'ye borçludur, ama soğuk savaş dönemi dahil, Türkiye hiçbir zaman böyle bir borç altına girmedi. Soğuk savaşta Türkiye ko- runan değil, koruyan ülke ol- du; içine girdiği ekonomik so- runları çözmek için yüksek fa- izle aldığı borçlan da kuruşu- na kadar ödedi; ödemeye de devam ediyor. Bu bakımdan, kara habercilerin, "öldük bit- tik" diyerek savaş şamatası yapanlann iddialan da geçer- li değil. Her şeye rağmen kötü olan savaş, iyi olan banştır. Tür- kiye toplumu tercihini banştan yana yapmıştır. ÇİZGtLtK KÂMİL MASARAU HARBf SEMtH POROY semihporoy o yahoo.com BULUT BEBEK MRAYÇİFTÇİ bulutbebek" hotmail.com Irak'fca heheler SO henim ~bo\ _st-ry?3 TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 8 Nisan Louyre. MIL0 VENUSU8ULUNDU!. İ82O'P£ 8U6UN,ÜULÛ YUUAU H£Y<£Ü UIN0U- SÖYL£NTİYe GÖSE, MILOS AOASl'nOA, Y0K6İ ADLl 8İK ÇİPTÇİ •mOOPINCiAAl T&UADA SUUJUAN HeYK£L, O Sl- KADA IİMAMI ZİYAKET €PEN F8AMSIZ *ESTAF£77B"SA- VA$ SeMİSİNİN 8İR SaeAY^ OLIVIER VOUTIER 'HİH OİK- MATİAIPEfJ KAÇtAAMlÇn. HEY/c£LİH SATrN ALIUMASl İÇİN, İSTAMBUL'PAKJ BLÇİYİ HASERDAB. £V£N SılSAy, Bİ&C4Ç GİM SOURA, YAPfT İÇİN SSO FRAUK ÖPEUMESİNİ SA6- LAMIŞTI. DAHA SONRA FBAAISA'YA eöTüKüLEN ney- KELİKI PAKerj AÇtLDlĞIHM, İKJ KCLUNUU OLMA&IĞt GÖ&ÜLMÜÇTÜ !. KDLLAIHN NASIL KOPTUĞU ANLAÇlLA - MAMIŞ, ÇEÇİTLI YOÜUULAR YAPlLMlŞTt. M. Ö. 11O-86 ARASINDA YAPİLDIĞI SANtlAN HEYKEL, EN iyi PAROS YONTULMUÇ OLUP SANATÇlSl BİÜN- . YAPIT SİR SAUAT HARlKASI SAY!lM#C7AP/e. Miio VtMÜcü, Yunamichım Osmon ELAZIĞ SULH HÜKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo:200l/778 Adnan Seyrek vekıli tarafından davalılar Tahir Ersan, Cevdet Er- >an, Emine Ersan ve Fatma Ozan aleyhine ıkame olunan izaleyi şüyu lavasuıda davalılar aduıa çıkartılan teblıgatlann bıla teblığ olarak ia- ie edilmiş olmakla biriikte yapılan araştırmada davalılann adresleri- ıe rastlanmadığından bahısle Elazığ ilı, Merkez Harput beldesi, Ho- :a Mescit Mahallesi me\'kıinde Sayfa: 630, Ada: 80, Parsel: 8'de ka- • r ıtlı bulunan arsanın üzerindeki muhtesat ile biriikte satılarak ortak- ığııı gıderilmesıne. Elazığ Sulh Hukuk Mahkemesi'nın 06. 02.2003 arih ve 2001/778- 2003' 190 sayılı karan ile karar venlmiş olduğun- lan, ışbu ilan metnınin gazetede yayın tarihinden itibaren yedi gün çerisinde temyiz için mahkememıze yukanda isimleri yazılı olan da- 'alılanü müracaat etmeleri, aksi halde karann kesinleşeceği hususu '201 sayılı tebligat kanununun ilgili maddeleri gereğınce ilanen teb- iğ olunur. 25.03.2003 Basın: 15717 FATİH 4. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 2002/357 Karar No: 2002/827 Davacı Istanbul Ünfversitesi Rektörlüğü tarafından davalılar Serdar Dnr- maz ve Zeynep Özçelik aleyhine açılan alacak davası sonunda. Mahkememizin 2002/357 esas, 2002/827 karar sayılı 7.11.2002 tarihii ilamı ile davanın kabulüne, 3.092.125. OOO.-TL'nin 16.6.2001 tarihinden ge- çerli yasal faizi ile biriikte davalılardan tahsiline, harçlar kanunu gereğince 166.974.000.-TL ilam harcının davahlardan tahsiline, davacının yapmış ol- duğu 100.000.000.-TL mahkeme masraflan ile 287.360. 000.-TL ücreti ve- kâletin davalılardan alınıp davacıya verilmesine yasa yolu açık olınak uzere karar verilmiş olup, karann davalılar Serdar Durmaz ve Zeynep Özçelik'e tebliği yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 07.02.2003 Basın: 15805 Ehliyetimi ve nüfiıs cüzdanımı kaybettım. Hükümsuzdür. YAŞARBOZDAĞ Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. HARUN KÖROĞLU ANKARA 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 200Z767 Davacı Mecbure Demiralay tarafından davah Şenol Demiralay aleyhine açılan boşanma davasının yapılan yargılamasında: Davah ŞENOL DEMİRALAY adına çıkartılan tebligatlar tebliğ edile- memiş ve adresi de zabıtaca saplanamamış olduğundan bu kişi hakkında ilanen tebiıgat yapılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle duruşma günü olan 22.05.2003 saat: 09.55'te duruşmada ha- zır buJunmamız veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirmeniz gerekmekte- dir. Aksi takdirde HUMK"nun 213-377. maddeleri gereğince yoklugunuz- da yargılamaya devam olunacağı ve hüküm verileceği tebligat yerine kaim olniak üzere ilan olunur. 19.03.2003. Basın: 15469 KARTAL 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLfĞİ'NDEN 2001 739 Esas Davacı Scher Bozkurt vekili tarafından davalı Tura- bi Bozkurt aleyhine açılan tenfiz davasının yapılan duruşmasında: Gerekçesi dosyada mevcut kararda belirtildiği üze- re: 1. Davacı Seher Bozkurt, davalı Turabi Bozkurt Di- eburg Sulh Mahkemesi 20.10.1998 dosya no: Az 50 F 78 90 karar ve kesinleşme tarihi yabancı mahkeme ilamının (Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanununun) 34 ve müteakip maddeleri uyannca ta- mamen TENFİZÎNE. 2. Karann kesinleşmesi halinde yabancı mahkeme ilamının altına yazılmasına, 3. Ba- İciye (4.640.000) lira ılam harcuıın davacıdan tahsili- ne. 4. Davacı giderlerinin üzerinde bırakıhnasına, is- tenmediği bildırıldiğinden avukatlık parası tayinine yer olmadığına, Yasa yolu açık olmak üzere 20.02.2003 tarihinde karar verilmiştir. Adresi meçhul kalıp kendisine duruşma günü ile dava dılekçesi ila- nen tebliği yapılan davalı TURABl BOZKURT'a ka- rar tebliği yerine geçerli olmak üzere hüküm özeti ila- nen tebliğ olunur. Basın: 15446 KALEM METİN ERKSAN Cumhuriyet Gazetesi 10Haziran1925 Cumhuriyet Gazetesi'nin kurucusu/sahibi/baş- yazan Yunus Nadi Bey'in; (1880-1945) Cumhuri- yet Gazetesi'nin 10 Haziran 1925 tarihii sayısında bir yazısı yayımlanmıştır. Bu yazı; Yunus Nadi Bey'in Ingiltere Devleti'nin TC Devleti katındaki Büyükel- çisiyleAnkara'da yaptığı bir konuşmadır. Yunus Na- di Bey'in 78 yıl önce "Türkiye - Irak SınırTna ve "Musul Sorunu"na ilişkin olarak yaptığı bu konuş- ma, TC Devleti'nin şimdi içinde bulunduğu dünya topludurumu'nun da yetkin bir açıklamasıdır. Ko- nuşmanın bir bölümü şöyledir: "Düşünebilirsiniz ki ıngiltere'nin bu emper- yalist ^ayılmacı) siyasetine sahne olan alanlar, ateşli veya ateşsiz savaş meydanları gibidir. In- gittere imparatorluğu'nun esenliği için, gerek- tiğinde içinde yerli halktan ingiliz ordulan oluş- turulan Hindistan'da silahsız halk, tırnaklanyla birbirlerinin gırtlaklanna sanlmaktadır. Dün Hicaz'da Ingiliz/er tarafından Osmanlı yönetimine karşı isyan ettirilen Şerif Hüseyin Kral yapılır. Bugün bir Ibni Suud gelip Şerif Hü- seyin'i Hicaz'dan kovarak, İngiliz dostluğuna dayanıp yeni bir Krallık icat eder. Bugün Ktb- nsta sürgün hayatı yaşayan Kral Hüseyin'in ço- cuklan, şurada burada ingiliz Kralcıklandır. Ve nihayet Ingiltere'yi Musul sorununda karşımız- da buluruz. Bu durumdan ötürü Türkiye mustariptir (acı içindedir). Rusya mütevahhiş (korku içinde) ve Iran mütehayyirdir (şaşkınlık içindedir). Ne olu- yor, ne olacak. Ingiltere'yle çözümlenen her so- run ancak bir aşamadır. Işte Musul sorununun çözülmesine ilişkin olarak Ingiltere Büyükelçi- si Sir Linsday'e söylediğim ingiliz siyaseti bu- dur. Bu siyaset gerçekten bütün dünya için bir sorundur". Düşünür, yazar, gazeteci ve politikacı olan Yunus Nadi Bey; Kemalist, Atatürk'çü, Cumhuriyetçi, Devrimci ve dirençli bir Yurtseverdir. Osmanlı Mec- lisi Mebusanı'nda değişik seçim dönemlerinde Itti- hat Terakki Partisi Muğla Mebusu olan ve İTP Mer- kez Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Yunus Nadi Bey, Atatürk'ün yakın arkadaşı ve düşündaşıdır. Bu ko- nuşmayı yaptığı sırada TBMM'de Milletvekilidir. 1924 Mayısı'nda Istanbul'da yayımlamaya başladı- ğı Cumhuriyet Gazetesi bir yıllık bir gazetedir. Yunus Nadi Bey; TC Devleti'nin 1924 tarihii Ana- yasası'nı kaleme alnnış ve Atatürk'le biriikte hazır- lamıştır. 1923'te kurulan TC Devleti iki yıllık bir dev- lettir. TC Devleti'nin bu sıradaki nüfusu on milyon- dur. 1923'te Lozan'da saptanamayan Türkiye/lrak Sının ve çözülemeyen Musul Sorunu, Türkiye ve In- giftere arasında yapılacak konuşmalar kapsamın- da çözülmek üzere 1924'te gündeme gelmiştir. Türkiye ve Ingiltere arasında Istanbul'da süren konuşmalan etkilemek için, Ingiltere'nin parasaJ ve siyasal olarak desteklediği Kürt ve Nasturi isyanla- n Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da başlamıştır Türk Ordusu bu isyanlan bastırmak için savaşmaktadır. Ingiltere Devleti yayılmacılığının kışkırtmasıyla, Ingiltere Devleti yayılmacılığının siyasal ve parasal desteğiyle yüzyıllardır Osmanlı Devleti yönetimine karşı isyan eden ve savaşan Arap uluslan, gene In- giltere Devleti'nin kışkırtmasıyla, Ingiltere Devle- ti'nin siyasal ve parasal desteğiyle bu kez bağım- sız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne saldırmaktadır. Ingiltere'nin kışkırtması ve desteğiyle Kral Ibni Su- ud'un önderliğinde toplanan Arap ulusları, Musul'u ele geçirmek için saldınya hazırianmaktadır. Petrol kokusu almış Ingiltere Devleti, Arap uluslannı TC Devleti'ne karşı savaşmaya yönlendirmektedir. TC Devleti sınıriarı içinde Saltanat ve Hilafet yan- daşlan, şeriat yandaşları, geçmiş dönem siyaset- çilerinin kalıntılan, Atatürk ve Cumhuriyet düşman- lan; TC Devleti ve Hükümetine karşı, TBMM içinde ve dışında, etnik ve dinsel yapılı siyasal bir muha- lefet yapmaktadır. Sovyet Rusya'nın buyruğunda olan, gizli ve açık sol düşünce görünümlü birtakım kuruluşlar ve kişi- ler ilericilik maskesi takarak, TC Devleti ve Hükü- metine karşı düşmanca saldınlar düzenlemektedir. TC Devleti tarafından ortadan kaldınlan kapitü- lasyonlann gelirierinden yoksun kalan Avrupa dev- letleri, Türkiye içindeki işbirlikçileriyle biriikte TC Devleti ve Hükümetine karşı birtakım kirli ve lekeli oyunlar kurmaktadır. Atatürk'ün düşündaşı olan Yunus Nadi Bey, bu durum ve koşullar içinde bu konuşmayı gerçekleş- tirmiştir. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Eşcinselliğe karşı önyargılı tutum ve dav- 3 ranış. 2/ tri bir hıyar cinsi... Türlü neden- lerte başanlı olamayankim- se. 3/'Tabut... Divanedebiya- tında manzum 9 bilmece. 47 Ja- ponJara özgü çiçek dii- zenlemesanatı.5/Yay- la ya da bahçe kulübe- 2 si... Takımlar grubu, 3 küme. 6/ Tutsaklık... 4 Bir nota. II Bir cetvel türü... Islam inancına göre, şeytanın Tann ya başkaldırmadan önce- ' ki adı. 8/Hint müziğı- ne özgü telli bir çalgı... Hatay ilinde bir ırmak. 91 "Zeki, yaman, becerikli" an- lamında argo sözcük. YUKARIDAIV AŞAĞn'A: 1/Bir yiyecek ya da içecekten sağlanan yarar. 2/Taş ya da maden çıkanlan yer... "Ben gelmedim dava için/ Benim işim — için" (Yunus Emre). 3/ Matadorun bo- ğayı yormak için kullandığı kırmızı kumaş parçası... Köpek. 4/Müstahkem yer... Pirinçli ve yoğurtlu ispa- nakyemeği. 5/Lale bahçesi. 6/Mevki, makam... Tan- tal elementinin simgesi. II "Ümmid-i vefa eyleme her şahs-i dagalde/ Çok hacılann çıktı haçı zir-i —'de" (Zi- ya Paşa)... Bir şeyın fiyatını artırma. 8/Verme, öde- me...*Süsen" de denilen, güzel görünüşlü ve kokulubir \süs bitkisi. 9/Kırmızı mercimekle yapıkn bir çorba. 1