Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2003 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul _Y 9 Sinop Y 13 Adana Y 20
Edime Y 10
Kocaeli Y 11
Çanakkale Y 10
Izmir B 14
Manisa Y 12
Aydın B 14
Denızlı Y 13
Zonguldak Y 10 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
15
16
15
15
14
14
16
Y 16 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
21
20
21
18
18
10
14
Butun boigelenmız
parçalı çok bulutlu, kıyı
Ege dışında kalan tum
yurt yağrTiur ve yer yer
sağanak yağışlı geçe-
cek. Yağıştar Akdenız, Iç
Anadoiu nun guneyı,
Guneydoğu Anado-
iu 'nun batısı ıle Ooğu
Anadolu'nun batısında
yeryef etkılıolacak Ha-
va sıcaklığı yağış alan
yerlerde bıraz azalacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
B
B
B
B
B
B
B
B
14
9
11
12
16
14
18
11
Beriın Y 16 Moskova B 13
Budapeşte Y 16 Aşkabat
Madrid Y 15 Astana
B
Viyana
Belgrad
Y 15 Taşkent
B 16 Bakû
Sofya Y 8 Bişkek
Roma B 19 Tıflis
Atına B 18 Kahire B 27
Münih Y 15 Zürih B 15 Şam
Ç>Açtk X Parçalı Bulutlu SısJ Bulut'L t
Çok bUutiu
GUNCEL CUNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Amerika'nın, koalisyona üye saydığı ülkelere "ne
kadarkatkıda" bulunabileceğini sonması bizimkilerin
heyecanlanmasına yetti de arttı bile.
Tartışma hemen açıldı. Ortada fol yok yumurta
yok. Irak'ta güvenliği sağlayacak olan uluslararası
güçlere ne kadar askerle katkıda bulunabileceğimi-
zi tartışmaya başladık.
Oysa geçen ayın sonunda gönderildiği söylenen
listede asker de var, balistik füze uzmanı da binala-
nn onanmı için gerekli teknik eleman da... K. Irak'a
asker göndermeyi bir türlü beceremeyen kudret sa-
hipleri şimdi Bağdat'ta kısrtlı sayıda asker bulundur-
mayı arzuluyor.
Değinmeden geçmeyelim: CNN Türk'ün başanlı
muhabiri Kemal Yurteri'nin Tempo dergisine yazdı-
ğı haberde; hava sahalanmızı ABD'ye açma karan-
nın alındığı 21 Mart gecesi Başbakanlık'taki toplan-
tıda RTE ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök
arasındakı diyalog dikkat çekici.
Başbakan, hava sahasının açılmasını istediği sıra-
da; Orgeneral özkök, kamuoyuna verilen mesajlar-
dan söze giriyor ve RTE'ye, "Biriiklerimizin K. Irak'a
girişi konusunda talimatınız varmı" sorusunu yönel-
tiyor. Kısa bir sessizlikten sonra "salonda buzgibi ha-
va estiren" bir yanıt geliyor: "Hayır girmesin!"
• • •
Bu diyalog; AKP ve RTE iktidannın halka verdiği
nice sözlerden çark edişine bir ömek. Son günlerde
RTE'nin vaatleri yalanlayan uygulamalan dorukta.
Tek bir gazete, Cumhuriyet, RTE'nin devlet kad-
rolannı allak bullak ederek AKP anlayışına uygun bir
yönetim yaratma çabalannın üzerine gidiyor, olan bi-
teni sergiliyor.
Sözünün eri Kasımpaşalılık taslayarak iktidara ge-
len RTE ise parti ve hükümet programlarına hemen
herçevrenin onaylayacağı ilkeler yerleştirdi. örneğin
"siyasi iktidar değişikiiğinin üst kadrolar dışında bü-
rokratikyapıyaetkisienaza indirilecek, yönetimdeis-
tikrar ve süreklilik sağlanacak"t\.
RTE Başbakanlık kottuğuna oturur oturmaz, önce-
likle "bûrokratik yapıyı etkileyecek" karariar almaya,
Çankaya Köşkü'nün başını döndürecek hızla ata-
malara girişti. "Objektif khterier" unutuldu. Değeri
ancak RTE ve kadrosundan menkul enişteler, bira-
derier, Istanbul Belediyesi'nde "başkana sadakatle
hizmet verenler" devletin odak noktalanna yerieşti-
rilmeye başlandı.
Başkenti ele geçirme operasyonlanna koşut ola-
rak yurt kapsamında parti örgütünün "tavsiyesi ûze-
rine" Milli Eğitim müdürleri, okul müdürieri, savcılar,
Köy Hizmetliler görevlerinden alındı.
RTE pişkinliğe vurarak kadrolaşmayı olağan bir
uygulamaymış gibi savunuyor. "Eski başansız kad-
rolardaAKP'nin ulusa vaatettiklerinigerçekleştirme-
sine imkân olmadığı için" elbette kilit noktaJara iş bi-
lir kişileri getireceklerini söylüyor.
Uluslararası konularla uğraşmaktan başını dışar-
dan içerideki sakıncalı gidişe çeviremeyen medya-
mıza gelince; AKP'nin kadrolaşma hareketi karşısın-
da adeta duvar.
• • •
RTE bir yandan kadrolan AKP'leştiriyor, beri yan-
dan devletin üniter yapısını temelden değiştirmeye
girişiyor.
Kamu yönetimi reformu adı altında devlet yapısı-
na zarar verecek hazırlıklar içinde. Hazıriığın çeşitli
marifetleri arasında, örneğin eğitim ve sağlık gibi hiz-
metleri yerelleştirmesi de yer alıyor.
Olası pratik sonuca bakalım; tabii Türkiye'yi ken-
dilerine benzetecekleri süre iktidarda kaJmayı plan-
layan AKP, seçimle gelen türbanlı baş hevesJisi ken-
dilerinden belediye başkanlarına Milli Eğitim'i, Sağ-
lık'ı teslim etmeyi düşünüyor.
RTE'nin cumhuriyet ilkelerinden, üniter devletten
sapacağı irdelenen reformu "kesinleşmiş bir tasan
yok" diye yalanlar görünmesine aldanmamak gerek.
Biliniyor ki; AKP'nin üst kadrosu bugün söylediği-
ni ertesi günü ya paçası sıkıştığı ya da o gün doğru-
lamak işine gelmediği zaman yalanlar, yalanlıyor.
Onlann inancına göre hedefe varmak için yalana
başvurmak, hemen her olanağı kullanmak doğal de-
ğil mi?
Fransa'da FIDK
seçimleriyapıldı
UĞUR HÜKÜM
PARtS - Fransa'da
yaşayan 5 milyon
Müslüman ve Müslü-
man kökenlileri tem-
sil edecek, topluluğun
resmi kurumlarla iba-
det ve din ilişkilerini
düzenleyecek Fransız
Islam Dini Kurulu
(FIDK) seçimleri 6 ve
13 Nisan'da yapıldı.
Fransa'da yaşayan
Müslüman nüfusu 25
ayn bölgede birleşti-
ren yapıya göre daha
önceden belirlenmiş 4
bin delegenin seçtiği
yönetimi, Fransa
Müslümanlan Ulusal
Federasyonu (FN-
MF), Islam Örgütleri
Fransa Birliği (UO-
IF), Büyük Paris Ca-
mii (GMP), Fransa
Müslüman Türkleri
Koordinasyon Komi-
tesi (CCMFT) örgüt-
leri ve atama yoluyla
gelen temsilciler pay-
laşacak. Konseyin ge-
nel kurul ve yönetim
kurulu dağılımlan
şöyle:
Resmi makamlann
atadığı temsilciler 44
ve 22, Faslı çevrelere
yakınlığıyla bilinen
FNMF 52 ve 16, Müs-
lüman Kardeşler çı-
kışh UOIF 42 ve 13,
TC Diyanet Işleri bağ-
lantılı olduğu ileri sü-
rülenCCMTFdestek-
li, Cezayir hüküme-
tince finanse edilen
GMPgrubu32ve6,i-
ki bölgede güç birliği
yapan Milli Görüş ve
Türkiye kökenli kuru-
luşlar da 2 sandalye.
« • I Yağnurfu Sulu nar > Gök gürutfjlü
Cumhurboşkanı anayasa değişikliğiniMeclis'e iade etti: Orman yağması artar
Sezer talana geçit vermediANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, orman arazileri-
nin satışına ilişkin anayasa deği-
şikliğini bir kez daha görüşülmek
üzere TBMM'ye iade ederken
hükümete de hukuk dersi verdi.
Ulusal zenginlik olan ormanlann
kamu malı olduğunu belirten Se-
zer, ormanhk alanlann tahribi ve
orman varhğının sona erdınlme-
sine yönelik eylemlere anayasal
dayanak kazandınlmasının, or-
manlann yağmasını arttıracağını
vurguladı. Sezer, "Suç işleyerek
ormandan yer elde etmiş kişi
ya da kurumların bu yolla
ödüllendirilmesi. ormana zarar
vermeven, vasalara ve anayasa-
ya saygılı yurttaşlann devlete,
hukuka ve vasalara güvenini
sarsacaktır"dedi. Sezer, orman
arazilennin satışı ve milletvekili
yaşının 25'e indirilmesine ilişkin
anayasa değişikliğini hukuka ay-
kın bularak bir kez daha görüşül-
mesi için TBMM'ye geri gönder-
di. Sezer, iade gerekçesınde özet-
le şu saptamalara yer verdi:
Ormanlar kamu malıdır
Ulusal zenginlik olan ormanla-
nn "devletin hüküm ve tasarru-
fu altındaki kamu malı" oldu-
ğu sonucuna varmak zorunludur.
Devlet, bu mallan başkasına dev-
redememekte ve satamamaktadır.
tncelenen yasa Türk hukukunda
kabul gören "ormanlann dev-
let eliyle işletilmesi" ilkesi ile
bağdaşmamaktadır. Ormanlann
gerçek ya da devlet dışındakı tü-
zel kişilerce işletilmesi durumun-
da, ormanlann düzenlemelerle
güvence altına alınarak korunma-
sı güçleşecektir. Değişiklik, ka-
mu yaranna da uygun düşme-
mektedir.
- Ormanlar yağmalanır: Or-
manlann özel sektörce ışletilme-
sine izin verilmesi ormanlann
yağmalanması nskini de birlikte
getirmektedir. Orman niteliğini
tümüyle kaybetmiş ve orman sı-
nırlan dışına çıkanlmış yerlerin
devri, tahsisi, terki, kiraya veril-
Kanadoğlu 'ndan Erdoğan 'a ziyaret SJ
Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Başbakan Recep Tavyip Erdoğan'ı ziyaret etti.
Başbakanlık Merkez Binası'nda gerçekleşen görüşme yaklaşık 25 dakika sürdü. (AA)
mesı, üzerinde sınırlı aynı hak te-
sisi ve satışı sorumlulann ödül-
lendirilmesi anlamı taşımaktadır.
Yasadı$ı kazanç kapısı
1990'lı yıllarda yapılan orman
sımrlan dışuıa çıkanlmış yerle-
rin çeşitli çıkar gruplannın yasa-
dışı kazanç sağlama yolu duru-
muna geldiği bilinmektedir. Sı-
nırlar dışına çıkanlmış yerlerin,
kullanıcılanna öncelik verilerek
de olsa satışınınyapılabilecek ol-
ması, orman yağmasını arttıra-
cak, yağmalanan bu taşınmazlar-
daki kaçak yapılar için yeni "i-
mar afîi" umudu doğuracaktır.
- Bedelsiz elden çıkarmaya
vize: Bu alanlann, orman köylü-
sü gözardı edilerek ve bir sınır çi-
zilmeden üçüncü kişiler yaranna
elden çıkanlması, bu alanlann
kabulü olanaksız yollarla gerek-
li görüldüğünde bedelsiz olarak
elden çıkanlmasının da önünü
açmaktadır. Bu, gelir sağlamaz.
Adaletle bağdaşmaz
Bir yerin orman niteliğini yi-
tirmesi, insan eliyle kasten or-
manlann tahrip edilmesi ve bu
alanlann bu kişilerce işgali biçi-
minde gerçekleşmektedir. Bu
davranışlar, suç oluşturan eylem-
lerdir. Yeni düzenlemeyle işgal-
cilerin bu yerlerin yasal sahibi
olabilmelerine olanak tanınması
hukuk devleti ve adalet ilkesiyle
bağdaştınlamaz. Onnanlık alan-
lann tahribine ve orman varlığı-
nın sona erdirilmesine yönelik
eylemlere anayasal dayanak ka-
zandınlması, işgale ve ormanla-
nn tahrip ve yağmasına sürekli-
lik kazandıracaktır.
Milli Görüş'e devlet protokolü
H Baştarafı 1. Sayfada
dan desteklenmesi için harekete
geçti. Dışişleri Bakanı Abdullah
Gûl, 16 Nisan tarihinde yurtdı-
şındaki büyükelçiliklere gönder-
diği iki resmi yazıyla, Milli Gö-
rüş Teşkilatı ile Fethullah Gülen
okullannın desteklenmesıni iste-
di. AKP hükümeti, irticai çewe-
lerle bağlantısını güçlendiriyor.
Bu yöndeki resmi ilk admıı, Dı-
şişleri Bakanı Abdullah Gül attı.
Geçen aylarda Ahnanya ile imza-
lanan terör örgütleri anlaşması-
nın gerekçesinde Avrupa Milli
Görüş Teşkilatı'na (IGMG) yer
verihnesi tartışma yaratmıştı. Hü-
kümetin girişimi ile "Radikal di-
ni örgûtler" olarak sıralanan
Milli Görüş Teşkilatı ve Kaplan-
cılar gerekçeden çıkanünıştı.
Tabanma karşı zor durumda
kalanAKP'nin, bunu telafı etmek
amacıyla 16 Nisan günü Gül ara-
cılığıyla yeni bir destek girişımin-
de bulunduğu belırlendı. Cumhu-
riyet'in ulaştıgı bilgilere göre,
Gül'ün ımzasını taşıyan, 16 Ni-
san 2003 tarih ve 3846 sayılı ya-
zı Avrupa'dakı Türk büyükelçi-
lıklerine gönderildi. Yazıda özet-
le şu değerlendirme yapıldı:
"Milli Görüş teşkilatı zararlı
bir organizasyon değildir. Fa-
aliyetleri büyükelçiliklerce des-
teklenmelidir. Organizasyonla-
ruıa gerektiğinde büyükelçiier
ve diplomatlar da gitnıelidir.
Resmi heyet programlarına
bundan sonra bu teşkilat da da-
hil edilmelidir."
Cülen cemaatına da
destek
Gül, sadece kendisinin de için-
den yetişerek geldiği Milli Gö-
rüş"le sınırlı kalmayarak 28 Şubat
sürecinden sonra gündemde yo-
ğun olarak tartışılan Fethullah
Gülen cemaatıne de destek verdi.
Gül, yine büyükelçiliklere gön-
derdiği resmi mesaj ile Gülen
okullanmn desteklenmesini iste-
di. Gülen okullanna ilişkin resmi
Bakan Celik, Bostancıoğlu'nun genelgesini iptal etti
KitaplardaArapça Türkçefarketmez
MAHMUT GÜRER
ANKARA - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik, Metin Bostancıoğlu'nun bakanlığı
döneminde yayımlanan ve yabancı kelimelerin
"Törkçenin yapısını bozduğuau" belirten
genelgesini iptal etti. Çelik, yabancı
kelimelerin Türkçeyi zenginleştireceğini
savlarken verdiği örneklerin tümünün Arapça
olması dikkat çekti. Çelik tarafindan Talim ve
Terbiye Kurulu Yayın ve Kültür Dairesi
Başkanlığı'na gönderilen genelgede,
Türkçenin bir çatışma alanı haline getirildiği
belirtilirken Türkçenin diğer dillerden
etkilenmesinin doğal olduğu kaydedildi.
Genelgede tüm dillerin birbiriyle iç içe geçtiği
anlatılırken, bu kelimelerin Türkçeye zarar
vermeyeceği ve dili zenginleştireceği ileri
sürüldü. Genelgede Çelik'in verdiği
örneklerin tümünün Arapça olması ise dikkat
çekti. "Sorun
n
yerine "mesele" sözcüğünün
kullanılmasında bir salonca olmayacağmı
savlayan Çelik, kelimeler arasında bir seçim
yapmanın ise anlamsız olduğunu öne sürdü.
Çelik'in yabancı kelimelerin eğitim
araçlannda kullanılabilmesine olanak tanıyan
genelgesinde şunlar yer aldı: "Kalp kelimesi
kölrii itibanyla Arapça, yürek ise
Türkçedir.Âncak ikisinin farklı kullanım
alanlan vardır. Kalpsiz ile yiireksizin aynı
anlama gelmediğini herkes bilir. Akılh ile
uslu aynı şey değildir. Hâkimiyet-
egemenlik, hürriyet-özgürlük, istiklal-
bağımsızlık vb. kelime ve kavramlann
birlikte var olması dilimiz açısından bir
zenginlik unsurudur."
yazı da 16 Nisan 2003 tarih ve
3847 numarasını taşıyor. Gülen
yandaşlanna ait bu okullann Mil-
li Eğitim Bakanlığı'nca destek-
lendiği dile getirilen resmi yazı-
da, bu okullarda görevlı öğret-
menlenn de yine Milli Eğitim Ba-
kanlığı'nca atandığı vurgulandı.
Gül'ün savunduğu Milli Görüş'e
Almanya"nın bakışı daha farklı.
AlmanyaAnayasayı Koruma Teş-
kilatı'nın 2002 yılı raporunda
Milli Görüş, "güvenliği tehdit e-
den aşın uçlar" arasında yer al-
dı. Raporda. Türkiye başlığı al-
tında "Hilafet Devleti ve Islam
Toplumu Milli Görüş GGMG),
PKK- K.\DEK ile Türk Mark-
sist- Leninist" örgûtler incele-
nirken Islamcı örgütlerin son dö-
nemde gençlere yönelik faaliyet-
lerini arttu-dığı, iç güvenlik açı-
sından risk oluşturduklan kayde-
dildi. Bavyera Eyaleti Anayasayı
Koruma Örgütü'nün 2002 yılının
ilk 6 ayı için hazırladığı güvenlik
raporunda "Yurtdışından Kay-
naklı. Güvenliği Tehdit Eden
Aşın Uçlar" mercek altına alın-
dı. Raporda Milli Görüş ıle ilgili
olarak şu bilgilere yer venldi:
- Son dönemde IGMG'nin
gençlere ve çocuklara yönelik fa-
aliyetlerini arttrrdığı görühnekte-
dir. IGMG, çocuk kulüplerindeki
üye sayısıru 3 binden 6 bine çıkar-
mayı hedeflemektedir.
Radikal örgûtler
arasında
- Kamuoyunda sürdürülen ya-
saklama karan tartışmalan nede-
niyle IGMG aşın söylemlerden
kaçınmakta, ancak Islam dünya-
sına hâkim ohna amacmdan vaz-
geçmemektedir. AKP kadrolan-
nın önemli bir bölümü Necmet-
tin Erbakan tarafindan kurulan
Milli Görüş hareketinden yetişti.
Erbakan'ın kurduğu 4 partiden
3'ü anayasanın laiklik ilkesini
hedef aldıklan gerekçesiyle Ana-
yasa Mahkemesi'nce kapatıldı.
Milli Selamet Partisi ise 12 Ey-
lül 1980'deki askeri darbe sıra-
sında kapatıldı. 28 Şubat sürecin-
de Milli Görüş. irticai örgütlen-
meler arasmda göstenlerek etkl-
li mücadele edilmesi gereken ör-
gûtler arasmda kabul edildi. Tür-
kiye'deki Milli Görüş Vakıflan
28 Şubat'tan sonra yoğun olarak
soruşturuldu. Avrupa'da Türkiye
Cumhuriyeti yurttaşlan arasında
yoğun olarak örgütlenen Milli
GörüşTeşkilatı'nm (IGMG) yak-
laşık 30 bin üyesi bulunuyor.
Abdullah Gül'ün devlet deste-
ği verilmesini istediği Gülen
okullan da 28 Şubat sürecinin ar-
dından devlet tarafindan aynı
kapsamda değerlendirildi. Hak-
kındaAnkara DGM'de açılan da-
vası "faaliyetlerini askıya aldı-
ğı" gerekçesiyle ertelenen Fet-
hullah Gülen halen ABD'de bu-
lunuyor. Gülen yandaşlannın Or-
taAsya, Balkanlar, Uzakdoğu ve
Ortadoğu'da çok sayıda okul ve
üniversitesi bulunuyor. Gülen
yandaşlarmın son dönemde Av-
rupa'da da aynı faaliyetler içine
girdiği ileri sürülüyor.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
kirse:
ABD istediği için! En azından göz yumduğu için!
Her iki kabile reisinin geçmişine bakıldığında bu-
günü görmek daha da kolaylaşır. Geçmiş derken
çok gerilere gitmeyelim, bu yılın içindeki duruşla-
rına bakalım...
Türkiye ile ABD arasında Irak'ın geleceğine iliş-
kin zaman zaman yüz yüze görüşmelerin yapıldı-
ğı günlerde aynı kişiler şu demeci vermişlerdi:
"KuzeyIrak Türkiye'yemezarolur... Çokkanakı-
tınz..."
Bu demeçler doğal olarak Türkiye ile peşmer-
geler arasında buzlaşmaya neden oldu. Araya
ABD'nin girmesi gerekti!
2003 Şubatı'nda iki liderin ABD Başkanı Bush'a
yazdığı mektubun özeti şuydu:
"Biz Irak'ta yabancı bir güç istemiyonız. Ameri-
kan askerterinin bizi böyle bir olasılıktan konıma-
sını istiyoruz."
Arkadaşlar yabancı güç gelmemesi için Ameri-
kan askeri istiyor. Yani ABD, onlar için "yabancı
güç" değil! Zaten böyle yaklaştıklan biliniyordu.
Bunu yazılı hale getirip Bush'a sundular.
Bush'a mektup yazılmasını kim istedi? Bush!
Neden? Yeri geldiğinde, "bakın oradakiler beni
çağınyor, Türkiye ve benzer güçler böyle bir şeye
girişmesin, istemiyoriar" demek için!
1 Mart günü TBMM'den Irak'a Türk askerinin
gitmesine ve topraklarımızda ABD askeri bulun-
durulmasına ilişkin tezkerenin geçmemesinin ar-
dından Erbil'de 100 bin kişinin katıldığı Türkiye
aleyhtarı miting düzenlenmişti. TBMM zaten bu-
na hayır demiş, arkadaşlar da Türkiye'yi isteme-
diğine göre "iyi oldu, teşekkür ederiz" demek ye-
rine Türkiye'ye hakaret etmeyi yeğlediler.
Hangi dilde?
Ingilizce...
Yeri gelmişken vurgulamadan geçemeyeceğim.
Ben Erbil Ingilizcesine hayran kaldım. Oxford'a,
Harvard'a fark atar!
Kullanıla kullanıla—
Hafta başından beri Barzani ve Talabani Türki-
ye'ye tahrik ve hakaret nöbetinde!
Arkadaşlara nöbet gelmiş, tutuyorlar!
Bu nöbet sırasında ABD katlannda ne konuşu-
luyor?
Irak'ın geleceği...
Her ikisinin "Kerkük bizimdir... Başanmızın yüz-
de90'ı Türkiye'nin K. Irak'a girmemesini sağlamak
olmuştur..." türünden demeçleri yakın gelecekte
başka biçimlere de dönüşebilir!
ABD, bu demeçleri verdirerek, iki taşla pek çok
kuş vuruyor. K. Irak, ABD açısından Irak'ın bütü-
nünü kapsayacak yönetim modelinin laboratuva-
n... Aynca buradaki denekleriyle, Türkiye'nin ne-
ye nasıl tepki vereceğini ya da vermeyeceğini öl-
çüyor. Barzani ve Talabani bir bakıma, ABD'nin
önüne çıkabilecek mayınların yerinin saptanması-
nı sağlıyor.
Türkiye'nin elle tutulur, uygulanabilir bir Irak po-
litikası görünmediği için ABD en uç tahrikleri de
deneyerek reflekslerimizi ölçmeye çalışıyor!
İktidarda, martta "ABD tezkeresigeçmezse ma-
aşlan dahi ödeyemez hale geliriz" diyen, nisanda
ise "Tezkerenin geçmemesi ne kadar hayıriı oldu,
bu konuda olumsuz yorum yapanlar haindir" diyen
çok kararlı bir hükümet var. O kadar kararlı ki, ay-
nı konuda günde 3-5 karar birden alabiliyor! Bu-
günkü çaresiz duruşun ana nedeni bu.
Barzani ve Talabani'nin temel işlevlerini sırala-
dık ama, kendileri açısından pek çok hak elde et-
tiklerini de kabul etmek gerek. Ankara'da gelişme-
leri izleyen, her iki liderle de görüşen bir yetkilinin
Barzani-Talabani yorumu da şu:
"O kadar çok kullanıldılarki, kullanıla kullanıla bi-
raz da kullanmasını öğrendileri"
ankcum@ttnet.net.tr
BTK vşlevsiûeşÛYÜiyor
EBRUTOKTAR
ANKARA-28 Şubat
sürecinin ardından irti-
cai etkinlikleri izlemek
ve buna karşı gerekli ön-
lemleri almak üzere ku-
rulan Başbakanlık Takip
Kurulu (BTK), AKP hü-
kümetinin kuruhnası ile
birlikte çalışma alanını
daralttı. AKP hükümeti,
Türkiye'deki rahiplerin
Hıristiyanlık misyoner-
lik çalışmalarını İcapsa-
mına alarak, kurul gün-
demini irticaya odaklan-
maktan uzaklaştırdı.
AKP hükümeti ile bir-
likte BTK'nin işlevi ve
çalışma alanı değiştiril-
di. Daha önce okullar-
dan üniversite ve dini
kurumlara kadar tüm is-
tihbaratlan inceleyen
BTK, artık sadece adli-
yeye ve mahkemeye in-
tikal eden dosyalan
gündeme almaya başla-
dı.
Kurulun 3 ayda bir
Milli Güvenlik Kurulu
Genel Sekreterliği'ne
gönderdiği raporlarda,
irticai etkinlilderin ista-
tistiklerinde büyük bir
düşme olduğu görüldü.
Raporlar, istihbari bilgi-
lerin yansıtılmaması ne-
deniyle irtica tehlikesi-
nin neredeyse kalmadı-
ğı izlenimi doğurması-
na neden oldu. Misyo-
nerlik çalışmalannın
artmasına \iirgu yapılan
BTK raporlannda, bu
konu neredeyse irtica
sorununun önüne geçi-
rildi.
AKP hükümeti ile
birlikte bir ilk daha ger-
çekleşerek, BTK'nin
başı olan Başbakanlık
Müsteşan Fikret Üç-
can, TBMM Insan Hak-
lan tnceleme Komisyo-
nu'na çağnlarak hesap
soruldu. AKP tabannıın
da Üçcan'dan rahatsız
olduğu, Üçcan'ın gö-
re\den ahnacağı ve ye-
rine Danıştay üyesi Hö-
seyin Karakulluk-
çu'nun getirileceği ku-
lislerde konuşulmaya
başlandı.
www.denizweb.biz
HALA WEB SİTENİZ YOK MU?
KENDİ SİTENİZİ KENDİNİZ YAPIN
SÜPER KAMPANYA 47 MİLYON