Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 NlSAN 2003 CUMARTCSİ CUMHURlYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Türkmenler
destek arıyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Irak Türkmenlerini
Destekleme Heyeti,
TBMM'yi ziyaret etti.
TBNIM İnsan Haklannı
Inceleme Komisyonu
Başkanı Mehmet
Elkatmış ile görüşen
heyet. bölgedeki
yağmalama olaylannın
durdurulması, Kerkük
doğumlulann bölgeye
girişine izin verilmesi,
mülkiyet hakkının
korunması ve
Türkiye'nin Kerkük'te
konsolosluk açması için
Meclıs"ten destek istedi.
Bölgedeki işgal sona
erdikten sonra bir
inceleme gezisi yapmayı
tasarladıklannı belirten
Elkatmış, Kerkük
konsolosluğu konusunda
çalışma yapıldığını
vurguladı.
Blair: Ailem hep
yammdaydı
• LONDRA(AA)-
Ingiltere Başbakanı
Tony Blair, "Savaştan
önce çocuklanma. bu
dununun işime ve siyasi
geleceğime mal
olabileceğini anlattım"
dedi. Blair. The Sun
gazetesine verdiği
röportajda, "Siyasi
hayatımı riske attım"
dedi. Ailesinin hep
arkasında olduğunu
anlatan Blair. en büyük
oğlu Euan'ın üniversite
eğirımi nedeniyle
aileden ayn yaşadığını
hatırlatırken, "Normalde
pek aramayan çocuk her
gece telefon edip hatır
sordu" diye konuştu.
Güvenlik Konseyi
Bush'a direniyor
• NEWYORK(AA)-
BM Güvenlik Konseyi,
Irak a 13 yıldır
uygulanan ambargonun
kaldmlmasını ısteyen
ABD Başkanı George
Bush'a olumsuz tepki
verdi. Konsey
üyelerinden çoğu,
"ambargo kaldınlmadan
önce Irak'ın
onanlmasında BM'nin
rolûnün ne olacağı
konusu ile kitle imha
sılahlannın aranması
meselesinin çözühnesi
gerektiğini" ifade etti.
Onceki kararlar,
yaptınmlann Konsey
karanyla
kaldınlabileceğini hükme
bağlıyor. Bunun için de
denetçilerin, Irak'ta kitle
imha silahı
bulunmadığını
belgelemesi gerekiyor.
Arjantinli kalkan'
eve dönüyor
• BAĞDAT (AA)-
Bağdafta 1 ay elektrik
santralında kalan
Arjantinli canlı kalkan
evine dönüyor. "ABD'nin
tak'ta işlediği suçlara
nnıklık ettim" diyen 36
«şındakı şirket müdürü
Sergio Sahara, "Irak'ın
isgali, halk için bir
sldındır ve ülkenın
Mkılmasına yol açmıştır"
cedi. Sahara, "Belki orada
clmasaydık da santral
hombalanmayacaktı ancak
cnemli olan, halk için
tayati önemdeki bir şeyi
brumuş olmak" dedi.
krail,
basını kovdu
I KUDÜS (AA) - Filistin
mnlısı banş
pnüüülerinin işgal
îitındaki topraklarda
larşılaştığı zorluklan
anlatan röportaj yapmak
steyen 2 Fransız
azeteci, Tel Aviv'deki
5en Gurion
Kavaalanı'nda önceki
sün gözaltına alındı.
rransız Canal Plus
tlevizyonu kameramanı
tfnaud Muller ve
tuhabir Harold
Bellanger, AFP'ye
tlefonla yaptığı
ıçıklamada. geceyi bir
lücrede geçirdiklerini,
onra da Fransa'ya
önderildıklerini anlattı.
Yüz binlerce kişi başkentte namazın ardından ABD işgal güçlerini protesto etti
Bağdat'ta cuma öfkesiDış Haberier Servisi - Irak'ta reji-
min devnlmesinden sonra Bağdat'ta kı-
lınan ilk cuma namazının ardından
binlerce kişi ABD'yi protesto etti.
Bağdat'taki Amerikan deniz piyade-
lerinin, 22 Nisana dek kentten aynl-
ması bekJeniyor.
5 milyon nüfuslu Bağdat, 9 Nisan
Çarşamba günü işgal güçlerinin eline
geçti. Kentte yaşanan kargaşa ve yağ-
malamalar yüzünden geçen cuma çok
az kişi namaza katılmıştı. İlk büyük
çaplı cuma namazı dün kılındı. Kent-
teki yüzlerce camiye yüz binlerce ki-
• Rejimin devrilmesinin ardından kılınan ilk cuma
namazında Bağdatlılar ABD'ye tepkilerini dile getirdi.
Başkentteki Amerikan deniz piyadelerinin 22 Nisan'a
kadar çekileceği bildirildi.
şi akın ederken imamlar Amerikan
karşıtı vaazlar verdi. îmam AhmedEl
Kubeyşi. ABD'nin, îsraıl'i savunmak
için Irak'ı işgal ettigini belirterek ül-
kede kitle imha silahı bulunduğunu
reddetti ve ABD saldınsını protesto et-
ti. Hutbenin ardından camiden çıkan
binlerce kişi, "Amerika'ya hayır. La-
ik devlete hayır. Şeriat devletine evet"
yazılı pankartlar taşıyarak ABD kar-
şıtı sloganlar attı. Göstericiler, Ame-
rikan askerlerinin derhal ülkeyi terk et-
mesini istedi. Bağdat'ın düşüp reji-
min devrilmesinin ardından ilk bırkaç
gün Saddam Hüseyin'in baskısından
kurrulduklanna memnun olduklannı
söyleyen Bağdat halkı, Amerikan as-
kerinin yağma ve talana seyirci kalma-
sı. yasa ve düzeni sağlayamaması,
elektrikle suyun hâlâ kesik olması yü-
zünden işgal güçlerine tepkd gösterme-
ye başladı. Namaz sonrası gösteriler
bu hoşnutsuzluğun giderek büyüdüğü-
nün göstergesi oldu.
Enformasyon Bakanhğı yakıktı
Yağmanın sürdüğü kentte dükkânla-
nn çoğu hâlâ kapalı, hastaneler yeterli
hizmet veremiyor. Bağdat'ta dün bir
grup Iraklı trafik polisi işbaşı yaptı.
Iraklı polislerle Amerikan as-
kerleri, 3 gündür Bağdat'ta bir-
likte devriye geziyor.
Bağdat'ta bazı devlet dairele-
rinde çıkan yangınlar söndürü-
lemezken caddelerde çalınh eş-
ya çok ucuza satılıyor. Yağma-
cılar 10 katlı Enformasyon Ba-
kanlığı binasını da ateşe verdi.
Piyadeler aynlryor
Amerikan deniz piyadelerinin
22 Nisan'a kadar kentten çeki-
leceği bildirildi. Bir ABD'lı su-
bay, .AFP'ye yaptığı açıklama-
da, "Deniz phadderine 22 Ni-
san'dan önce kenti terk etmele-
ri emriverikfi. Bazüan dün kent-
ten aynkü, bazılan 19 Nisan'da
aynlacak ve gelecek hafta baş-
ka Amerikan askerleri kente ge-
lecek" dedi.
Amerikan 4. Piyade Tüme-
ni'ndekı 30 bin Amerikan as-
kerinin, gelecek günlerde ülke
genelinde güvenliği sağlamak
için Kuveyt'ten Irak'a gelece-
ği belirtiliyor. Bu askerlerin,
mılisler ve ıntihar komandola-
nnın yok edılmesıne yönelik
"temizlik operasyonlan" ya-
pacağı bildiriliyor.El Reşid Hastanesi'nde, yağmacuann talan ettigi, hemşirelerin terk ettiğj kimsesizier koğuşundakiler şimdi bun olarak kimsesiz. (REUTERS)
Sürgündeki Şii lider, Iraklılan yabancı hâkimiyetine karşı bir araya gelmeye çağırdı
Kerbela'da ABD karşıtı toplanb
Dış Haberier Ser\isi- Irak'taki en büyük muhalif
grup olan olan Irak îslam Devrimi Yüksek
Konseyi'nin (IÎDYK) sürgündeki lideri, Iraklılan
ABD liderliğindekı geçici yönetime karşı
çıkmaya ve Irak'ın bağımsızlığını savunmaya
çağırdı. Tahran televizyonunun haberine göre,
IÎDYK lideri Muhammed Bekir El Hakim.
"Irakhlan, her çeşit yabancı hâkimiyetine karşı
çıkmaya tüm Irakhlar için bağımsızİığı,
özgüriüğü, adaleti koruyacak bir Irak
hükümetüün kunılmasma destek vermeye,
Kerbela'da toplanmaya çağırrjorum" dedi.
Çağn, önümüzdeki salı günü için yapıldı.
Washington kaygüı
IÎDYK sözcüsü Ebu Eslam El Saldr, söz konusu
açıklamayı doğrulayarak, Irak halkı için ABD
egemenlığinin Saddam rejıminden daha iyi
ohnadığını söyledi. Hakim'in liderliğindeki
ÖDYK, Irak muhaliflerinin toplantısını, ABD
tarafından örgütlendiği için boykot etmişti.
Grubun Iran'a yakın oluşu, ABD'yi
kaygılandınyor. Kerbela'da toplanma çağnsı,
Hazreti Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin
Kerbela'da katledilmesinin yıldönümünün 40.
gününe denk geliyor. Irak'ın 24 milyon nüfusunun
yaklaşık yüzde 60'ını Şiiler oluşturuyor.
'StNEK DÖRTLÜSÜ'
Baas lideri
ElNecim
yakalandı
ESSEYLİYE KAMPI (Ajanslar) - Dev-
rik Baas Partisi'nin üst düzey liderlerin-
den SamirElAzizElNecinı'in önceki ge-
ce yakalanarak Amerikalılara teslim edil-
diğı bildirildi. Türkiye 'de büyükelçilik de
yapan El Necim, Amerikalılann hazırla-
dığı iskambil kâğıdı destesinin "sinek
dörthısü"nü oluşturuyor.
Amerikah Tuğgeneral YTncent Brooks,
Baas liderinin Musul yakınlannda IraJdı
Kürtler tarafından Amerikalılara teslim
edildiğini söyledi. Brooks, El Necim'in,
Baas Partisi'nin Bağdat'ın doğusundan so-
rumlu komutanı olduğunu ve partinin
merkezi yapısı hak-
kındailkeidenbilgi-
lere sahip olduğunun
sanıldığını söyledi.
El Necim, 1991
Körfez Savaşı'ndan
sonra birkaç yıl ge-
neUcurmay başkanlı-
ğı yapmıştı. Aranan
Iraklı yetkililerin fo-
toğraflannın yer al-
dığı iskambil kâğıdı
destesinin "sinek
SAMIRABDAHZEAL-NAJIM
Ba'dı Par* Repou! Commmd
dörthısü" olan El Necim, bu yılın başına
kadar Petrol Bakanhğı da yapmıştı.
Türkiye, Mısır, Rusya ve Ispanya'da
büyükelçilik görevlerinde de bulunan El
Necim'in. 1959 yılında Başbakan Ab-
dülkerim Kasmı'a düzenlenen suikast gi-
rişimiyle bağlantısı olduğu bildiriliyor.
Iraklı yetkili, arananlar listesinde
bulunan 55 kişiden, yakalanan 4'üncü
kişi oldu. Daha önce Saddam Hüseyin'in
üvey kardeşleri Barzan tbrahim Hasan El
Tikriti ve Vatban tbrahim Hasan El Tık-
riti ile Saddam'ın bilim danışmanı Amir
Hammudi El Saadi yakalanmıştı.
Başkent düşerken oradaydıAbu Dabi televizyonu, Saddam
Hüse\in'in, Bağdat'ın dûştüğü 9 Nisan
günü halkuı arasmda çekilen
görüntülerini ve ka>dedüen "son
konuşmasuu' ymınladL Görüntüierde.
yeşil asker ünHbrması içindeki Saddam
coşkuhı bir kalabahk çe\ nesini sararken
korumalann \ardımrvia bir aracuı
tepesine çıkarak Iraklılan selamlrvor.
Saddam'ın yanında duran kişinin de
küçük oğlu Kusa> olduğu belirtiliyor.
Abu Dabi televizyonu, Azamiye
bölgesinde çekilen gönintülerin,
Amerikan güçlerinin Bağdafa girdiği 9
Nisan gününe ait olduğunu biktirdL
Munabir Cabir Ubejd, kaseti veren
kişinin. görüntülerin 9 Nisan'da çekildiği
konusunda garanti verdiğini söyledL
"Kendi sesinden ka>dedüen son
konuşması" olduğu biJdirilen
konuşmada da Irakh lider "işgaki
Amerikan güçlerine karşı zafer
kazanacaklanndan enıin olduğunu" ve
"iktidariaruun sarsıhnaz" olduğunu
söyhıyor. (Fotoğraf: AP)
Silahlar ille bulunacakDış Haberier Senisi-ABD, Irak'ta
"bir rürlü bulamadjğı ldtle imha si-
lahlannı bulabilmek için" ülkeye
bin kişilik özel bir ekip göndere-
cek. Savunma Bakanı Donald Rums-
feM, ABD'nin Irak'a kitle imha si-
lahı "yerieştirmekle" suçlanabile-
ceğini söyledi.
Washington ve Londra Irak"a sal-
dırmak için kitle imha silahlannı
gerekçe göstermişti. Ancak, bugü-
ne kadar var olduğu iddia edilen bu
süahlann izine rastlanmadı. Güç du-
ruma düşen Washington da, kitle
imha silahlannın bulunması için
aralannda askeri personel, istihba-
rat uzmanlan ve bilim adamlannın
bulundugu bin kişilik bir ekibi Irak'a
gönderiyor. Pentagon, "IrakDenet-
leme Grubu"nun öncü elemanlan-
nın Irak'a gittiğini bildirdi.
Rumsfeld, kitle imha silahlanyla
ilgili "manipülasyon" suçlamala-
nyla karşı karşıya bulundukJannı
ABIİD, savaş gerekçesi
olarak gösterdiği ancak
bulamadığı kitle imha
silahlannı bulmak için Irak'a
bin kişilik ekip gönderiyor.
söyledi. Rumsfeld, "Bu süahlann
bulunduğuna dair gerçek olmayan
senar>olar ortaya atmakla suçlana-
bitiriz. Bu bizi kav gılandımor" de-
di. Uzmanlann bulabildiklen her
türlü kanıtı titizlikle inceleyeceğini
ve doğrulatacağuıı belirten Rums-
feld, "Yine de bazı ülkeler ve bazı ki-
şiler bu süahlan bizim \ erleştirdiği-
mizi söjieyecek" dedi.
Siyasi gözlemciler, ABD'nin kit-
le imha silahı "bulmak zorunda ol-
duğunu" söylüyor. Silahlar buluna-
mazsa ABD'ye yönelik eleştirilerin
dozu artacak ve saldırınm arkasında
siyasi ya da jeostratejik nedenler ol-
duğunu söyleyenlerin eli güçlene-
cek. ABD bu silahlara sahip olduğu
için Irak'ın tehdit oluşturduğunu da
öne sürmüştü. Silah bulunamazsa bu
gerekçe de ortadan kaUcacak. Ancak
ABD bu kez de, "Irak, bu süahlan
üretnıe kapasitesine sahip olduğu için
tehdit oluşturuyordu" dıyebılir.
AÇIKÇA
ŞUKRU SINA GUREL
Ütme' ve Uyutma'
KuHamaları
AB'nin Kıbrıs Rumlannı "Kıbrıs Cumhuriyeti"
olarak üyeliğe kabul edişi, Atina'da ve Yunanistan'ın
dış temsilciliklerinde kutlandı. Kutlamalar ne ka-
dar "pariak" geçti, bilmiyoruz; amaşimdiki gibi °ya-
nm enosis" değil de "tam" olabilseydi, herhalde
bu kutlamalar "dillere destan"olurdu. Aslında AB
ve Yunanistan'ın gerçekleştirmek istedikleri, An-
nan Planı'nıTürkiye ve KKTC'ye kabul ettirerek "tam
enosis"'ı gerçekleştirmektı. Bu amaçlarından vaz-
geçmiş olamazlar. Şimdi, Kıbns'ıntümünü "ütme"
ereklerine ulaşmak içinTürkiye'yi "uyutma" uygu-
lamalanna yeni yöntemlerle devam edeceklerdir.
AB'nin Türkiye ile ilgili belli başlı yaklaşımı, za-
ten kendilen için gerekeni "vermiş" olan Türkiye'yi
"uyutarak, kenarda tutmak", gereğinde "uyanp, hi-
zaya getirebilmek için, belli bir uzaklıktan öteye git-
memesini sağlamak" olarak özetlenebilir. AB, Tür-
kiye'ye karşı bu tutumunu sürdürürken, hukukta-
nımazlık ve samimiyetsizlik içınde olmuştur. Hu-
kuk tanımazlığın ıki belli başlı örneğini kısaca şöy-
le açıklayabiliriz: 1 - AB, Kıbns konusunda ulusla-
rarası hukuku, hakkaniyeti ve uluslararası antlaş-
malan hiçe saymıştır. Hatta, kendi hukukunu ve ya-
pılagelişini (teamülünü) dahi bu konuda görmez-
likten gelmeyi seçmiştir. 2- Türkiye, AB ile olan
ilişkilerinde bütün yükümlülüklerini yerine getiren
taraf olsa da, AB, sürekli yükümlülüklerini ertele-
yen, rafa kaldıran ve ilişkilerin ilerletilmesini her
zaman yeni koşullara dayandıran taraf olmayı ade-
ta bir davranış biçimi olarak benimsemiştir. Türki-
ye ile ilişkilerinde böyle bir hukuk tanımazlık için-
de olan AB'nin, bir yandan da Türkiye'yi "kolme-
safesinde "tutabilmesi için ise, mutlaka içtenlikten
ve açıklıktan uzak bir yaklaşımla, Türkiye'den asıl
niyetlerini gizlemesi de gerekmiştir. Ikiyüzlülük, hu-
kuk tanımazlığı; hukuk tanımazlık da ikiyüzlüiüğü
beslemiştir.
Bu genel görünümü tamamlayan, çıkarlan ge-
reği Türkiye'de "uzantı" olmayı seçen çevreler ol-
muştur. Yani, içerde "AB'ye girdik, giriyoruz" sa-
tışı yapan politıkacı, üretmeden "acentelik"yapan
sermayedar ve bunlann "medya"sı...
AB'nin, bundan sonra daTürkiye'ye ve Kıbns Türk
halkına karşı aynı bıçimde davranacağından ve
bunu en azından Kıbrıs'ın geri kalanını da "ütün-
ceye" kadar sürdüreceğinden kuşkunuz olmasın.
Şimdiden olup bitene bakarak, bundan sonra ne-
ler yapılacağını kestirebiliriz:
1 - AB ve Yunanistan, Kıbrıs konusunda Türki-
ye'de ve KKTC'de yılgınlık ve yenilmişlık duygu-
sunu kökleştirmek, ama buna karşılık "çıkış"\n, yi-
ne Yunanistan'ın ve AB'nin göstereceği yoldan
olacağı inancını yaygınlaştırmak isteyeceklerdir.
Bunun için Simitis, hiç zaman yitirmeden Kıbns'a
gidip, KKTC'dekiteslimiyetçi odaklarla "temas "lar
gerçekleştırmiyor mu? Bunun için Yunan Başba-
kanı ikide bir "Türkiye 'nin AB üyeliği Kıbns 'takiye-
şil hattan geçer" demiyor mu? Bunun için, KKTC
Cumhurbaşkanı ile Türkiye Cumhuriyeti Başbaka-
nı ve Dışişleri Bakanı arasmda hâlâ Annan Pla-
nı'nın masanın üstünde mi, altında mı olduğu ko-
nusunda görüş zrtlıklan yaratılmıyor mu?
2- Türkiye'deki AKP iktidanna AB-Türkiye ilişki-
leri konusunda içerde "satılabilecek" yeni umutlar
sağlanırken, öte yandan da Türkiye'nin AB üyeliği-
nin biraz daha yokuşa sürülmesı, AB'nin temel ama-
cı olacaktır. Bu, AKP iktidarının amaç ve gereksinim-
leriyle de örtüşecektir. Çünkü, başından beri dışa-
nya hoş görünme gereksinimini belli eden ve bun-
dan sonra da dış destek gereksinimi artacak gibi gö-
rünen AKP iktidarı, AB ilişkilerini istediği gibi kulla-
nabılirse, aynı zamanda da "reform yapıyoruz" di-
ye diye, siyasal ve toplumsal yapıda istediği deği-
şiklikleri yapabıleceğinı de düşleyebilir.
Gazetelere bakılırsa, ABD'deki Yunan Bükelçi-
liği'ndeki kutlamalara katılan ABD Dışişleri Baka-
nı Powell, "Türkiye'yirahatlatan sözlersarfetmiş".
"Uğraşırsanız, AB den tarih alırsınız", demiş. Yi-
ne gazetelere bakılırsa, hazirandaki Selanik doruk
toplantısında, AB, Türkiye'ye "bir sürpriz yapabi-
lir ve erken birgörüşme tarihi verebilir"m\ş\ Daha
Rasmussen-Möller "r>e/gese/"inin sesleri kulak-
lanmızdayankılanır, görüntüleri gözümüzün önün-
de uçuşurken, nasıl kolayca "uyutulmak" istene-
biliyoruz?
önümüzdeki dönemde, eğer. 1- AB'nin hukuk
tanımazlığını ve samimiyetsizliğini gözler önüne
sererek "uyutuiamayacağımızı" belli etmezsek, 2-
AB ile ilişkilerimizi açık, içten ve eşit bir biçimde
sürdürmek istediğimizi, ama başka niyetler varsa,
bunlara fırsat vermeyip, AB ile ilişkilerimizi baştan
veyeniden düzenleyeceğimizi açıklamazsak, 3- bir
yandan KKTC ile bütünleşmenin hızlı ve köklü
adımlannı atarken, öte yandan da başkalanna, ar-
tık Kıbns'ta bölünmüşlüğü kesinleştirdikleri için, ya
KKTC'yi tanıma ya da Türkiye ile bütünleşmesine
bakakalma seçenekleriyle karşı karşıya olduklan-
nı anlatmazsak, yalnız Kıbns'ı değil, başka değer
ve variıklanmızı da kaybederiz.
Belki de, "Elenizm"'m bundan sonraki kutlama-
lanna, eski ve yeni belediye başkanlannın katılımry-
la istanbul'da ev sahipliği yapanz...
ABD istemiyor
Türkiye'nin banş
gücü sıkmtısı
ANKAR4 (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türkiye,
ABD'nin çekinceleri ve
BM'nin sınırlamalan
nedeniyle, bak için plan-
lanan uluslararası gü-
venhk gücüne katılımda
sıkınh yaşıyor.
ABD. Türkiye'nin gü-
ce katılunına soğuk ha-
kıyor. BM teamülleri de
"komşu ülkelerin'" ba-
nş ve güvenlik güçleri-
ne kahlmalannı suıırla-
yarak Türkiye için engel
oluşturuyor
Diplomatik kaynak-
lar, bu durumun hükü-
meti zor bir seçenekle
baş başa bırakabilece-
ğini belirtiyorlar. Türki-
ye'nın uluslararası gü-
cün dışuıda bırakılması
ya da Kuzey Irak dışın-
da görev verilmesi duru-
munda, hükümetin bu-
nu kamuoyuna anlata-
mayacağına işaret eden
kaynaklar, ABD'nin
beklentilerinin karşılan-
maması durumunda ise
ilişkilerin daha da olum-
suz bir atmosfere girebi-
leceğini kaydediyorlar.
Dışişleri Bakanı Ab-
duflahGül, ABD'nin ta-
leplennin "şu kadar as-
ker veşuişleri yapmanı-
zıjstiyoruz" şeklinde ol-
madığını söyledi.