04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2003 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Akılsa Komutanlar AKILLI bombalar ve güdümlü füzeler yalnız askeri hedefleri ve resmi binaları vurmuştu. A-dsız işgal ko- mutanlan da uygarlığı vurdular. Müzelem ve ortaçağ Islam uygarlığından kalma kütüphaneler-ı yağmasına göz yummak vahşetin en çağdışı, en yüz kızartıcı ola- nı değil midir? Kendi açılanndan bakınca, önce akılsclık sayılma- mış olabilir. Hatta, işgalci psikolojisiyle se'ki pek akıl- lıca bulunmuştur: Sadece yerli toplumun dayanışma bağlannı kopararak daha kolay hükmecılebilir bir in- san top/uluğu yaratmak amacıyla değil; aynı zaman- da, dünyaya dönüp "Bakın, bizim bombaıadığımız, el- lerinden ülkelerini ve petrollerini aldığım<z kışiler işte bu çeşit yaratıklardır" diyebilmek için de Ne var ki, asıl akılsızlık tam da bu noktadadır. Çün- kü, ne yağmalanmasına göz yumulan başkent rasgele bir yerleşim merkezidir; ne de orada oturanlar sıradan biruygarlığın mirasçısı. öytesineiarihyüklü bir yerde yağmaya göz yumuş, tarihin kana sayfalanna geçecek bir hoyratlık değil mi? Amerika bunun leke- sini yüzyıllar boyu silemez. Haydi, bu komutanlar, Amerikahlann oek çoğu gibi hiç tarih okumadılar diyelim; ama Binbir Gece Masal- lan'nı konu alan hiç mi Hollyvvood filmi seyretmemiş- lerdir? Dekolte göğüslü ve saydam şalvariı Amerikalı aktrislerin güzelliğinden mi ibarettir Abbasılerçağının o görkemi? 0 filmlere de yansıyan parlak bir uygariık yok mudur? Daha öncekilerı, Sümerleri, Asurlulan bir yana bıraksanız bile, Harun Reşrtzenginl §i müthiş bir kültür mirasının da zenginliği demek değı midir? Bu kadar çok ve birbirinden farklı müz= başka kaç Şark başkentinde vardır? llkçağ Araplığı, Antikâ Silah- lar ve Etnografya müzelerı ile Abbası Sarayı Evkaf Kü- tüphanesi gibi her biri tarih yükiü yüzlerct yapı. Kent köşelerine nöbetçi dikecek kadar askerinc olmasa da, bu yapıların kapısına silahlı ikişer adam koyamayacak kadar da mı sıkıntıdaydınız? Yoksa, başlangıçta tahmin edilenin üstünde biraz- cık direniş gösterdilerdiye, hınç almays yönelik bir Moğol yıkıcılığı mı? Ingiliz gazeteci Robert Fısk, "On üçüncü yüzyılda Cengiz Han Bağdat'ıyaktığında kitaplar- mürekkebi yüzünden Dicle simsiyah akmıştı" diye yazmış. Yanılı- yor. Bağdat'ı yık/p yağmalayan Hüiâgû'ydu Cengiz, kar- şı konursa taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırak- mayacağını önceden duyurarak insanları korkutur, ço- ğu kenti yıkmadan teslim alırdı. Behl yıkırıı hariç. Yıkık Irak kentlerinin yağmalanmasıyla z riikte Ame- rika'nın çağdaş dünyaya öncülük iddias da yıkılmış- tır. Akılsız komutanlar, akıllı silahlara daya zaferlerini unutulmaz bir uygariık yenilgisine dönüştürrreyi başar- mış sayıiırlar. ISTAN rkağaçlarınş Denizlerimizden Bir Ses... Denizlerimize, denizlerimizdeki zenginliğe sahip çıkanlan içtenlikle kutluyoruz ve elimizden geldiğince yanlannda olacağız. Anayasamızın bilmem kaçıncı kez delinerek hepimizin ortak mülkü olan ormanlann. deniz servetimizin yataklan olan kıyılanmızın satıhğa çıkanlacağı günlere dogru gidiyor olsak bile... Oktav SÖNMEZ Denizci,yazar S avaş denilen çılgınlık ve yıkımın yanı başımızda dünyanın Türki- ye denilen biryerinde, bir hafta so- mı (5-6 Nisan 2003) Istanbul'da gü- zel bir marinanın konferans salonunda uluslararası bir çalışma toplantısı vardı. Dünyanın ayn ayn yerlerinden bir avuç bi- lim adamı (1) ve konunun değişik yönJe- rinde ünlenmiş uzmanlan bir araya gelmiş, yaptıklan ilginç araştırmaların sonuçlan- nı ve bundan sonra nelerin yapılması ge- rektiğini anlatıyorlardı. Konu neydi? Bir yandan yaşamın, ilk canlının yaratjdığı de- nizler. en geliştirilmiş çeşit çeşit bomba- larm patJamalan ile içinde artık canlı or- ganizmalann yaşayamayacağı karanlık ve verimsiz bir dünya olurken bu bilün adam- lan denizlerin nesini konuşuyordu?.. Hepimizin bıldiği gibi yerkürenin dört- te üçünü kaplayan denizler, bu küre üze- rinde yaşayan insanlan besleyecek en di- namik ve dönüşümlü dev bir zengjntikJer deposu'dur. Konuşulan, bu zenginlikler- den sadece biri olan ve eskil (antik) çağ- lardan bu yana ınsan soyunun temel besin- lerinden bın olagelmiş ton babğı (orkinos) türünün daha fazJa ve geliştirilerek üretil- mesi, bir değer olarak ülkelerin ekonomi- lerine enjekte edilmesiydi. Doğal olarak bu değerli balık türünün korunması, uluslara- rası piyasasındaki dengeler ve üretici dev- letler arasındaki avlanmayı denetleyen ko- ta anlaşmalan. üretimin dışsatım olarak arttınlması, türniteliğınin (kalitesinin) ge- liştirilmesi konusundaki bilimsel çalışma- lar, uzmanlann hazırlandığı bildirilerle açıklandı. Toplantıya konu olan bu doğal zenginliğin dünya denizlerindeki dağılı- mı, göçleri bir deyimle biyososyal denile- bilecek toplu eğilim ve özellikJerinin in- celenmesiydı. Bu zenginliğin arttınmı ve tür niteliğinin geliştirilmesi için 1970'ler- de ilk kez Japonya ve Kanada'da kurulan orkinos (ton) çiftlikJeri 199O'lı yıllarda ABD, Meksika, Panama, Avustralya, Ispan- ya. Hırvatistan, Malta ve Fas'ta açılmış, Tür- kiye'de ise bu yatınmlara ancak 2002 yı- lında başlanabılmıştir. Bundan önceki sü- rede denizlerimizdeki orkinos avcıhğı açık denizde geleneksel yöntemlerle yapılagel- miş, doğal olarak da avlanmadaki toplam ürün hiçbir zaman öbür ülkeler orkmosçu- luğu ile yanşacak düzeye ulaşamamıştır. Bu değerli deniz ürününün başta doğa dışı çeşitli etkenler ve özellikle denizlerin kirletilmesi nedenleriyle düşündürücü bo- yutlarda azalması saptandıgından, 1966'da, orkinos türünün korunması amacı ile ku- rulan uluslararası komisyonda (ICCAT) (2) Yunanistan, Cezayir, Libya ve Mal- ta'nın bile katıldığı otuz bir deniz ülkesi- nin aktıf üye olmasına karşın Türkiye he- nüz üye değıldir. Sadece devletler arası ıl- gili anlaşmalar sınırlan içinde Dışişleri Bakanlığı ve doğrudan ilgisi yönünden de Tanm Bakanlığı'nın konuyu Meclis Baş- kanlığı 'na kadargötürdüğunü öğrendik. Bu uluslararası komısyon üyelerüıin dışında ancak "öbür ülkeler" adıyla anılan kate- gorisi içinde bulunan Türkiye, gerek açık deniz avcıhğı ve gerekse yeni kurulmaya başlanan orkinos çiftliklerindekı başanlı üretimleriyle sadece 2002 yılındakı dışsa- tımdan altmış milyon dolar girdı sağla- mıştır. Açık denizde yapılan av ve çiftlik- lerde üretilen miktar, giderek artarken Tür- kiye, ICCAT'a üye olmaması nedeniyle bu başanlı avlanma ve çiftlik üretimi sonu- cuna karşın ambargo tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu konuda aşın avlanma sonu- cu bir de uyan cezası almıştır. Bunu ilgi- li bakanlık düzeyinde ikinci bir uyannın da izlemiş olması, üçüncü bir uyan duru- munda Türkiye"nin bu üründeki dışsatımı- na ambargo konulmasını getirecektir. Tür- kiye orkinosunun en önemli ahcısı Japon- ya'dır ve böyle bir durumda anılan ülke- ye orkinos satışı yasaklanmış olacaktır. Parasal kaynak yaratma çabalan ile türlü çeşit yeni vergiler getirmenin, hatta söy- Haliç'î temizledik, şimdi de ağaçlandırıyoruz.. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak İstanbul'a 50 milyon m2 yeşil alan kazandırdık. Hedefimiz 100 milyon m2 . Haliç Havzas^nda başlattığımız "Erozyonu Önleme Projesi"için herkesi ağaç dikmeye davet ediyoıvz. Yer : Küçükköy yolu Istanbul Cad. Oto Sanayi karşısı, Gaziosmanpaşa Tarih : 19 Nisan Cumartesi Saat : 12.00 /A çıçek gıbı İstanhut Ali Müfit OORTUNA istanbu! Bûyûkşehır Beledıye Başkanı lentilere göre yurttaşlannın cebindeki pa- radan. neredeyse hanımlann kolundaki bı- lezik ya da takılanndan özvenler bekleyen bir yönetimin böyle bir gerçeğı, özellikle bu koşullar içinde göz ardı edemeyeceği- ne inanmak istiyoruz. Unutmayalım, de- niz zenginliklerimizden biri olan ton ba- lığı (orkinos) eskil çağlar yönetimlerinde de ekonomik bir değer olagekniştir. Yaşa- dığımız 21. yüzyılda da bu deniz ürünü- nün insanlık için değerinden hiçbir şey yi- tirmedığı bir gerçek. Bu ortam içinde denizcilerimizden bir ıdealist, yurtsever bilim takımının sesı yükselmekte, kuruluşunun beşinci yıhnı ya- şayan bir örgütün savaşçılan bilinçli. ça- lışkanlık ve üretkenlikleri ile şaşırtıcı ba- şanlar sergılemektedir. Bu ses Türkiye Deniz Araştırmalan Vakfı'dır (TÜDAV). ICCAT'a hâlâ üye olmayan Türkiye'nin bu yorulmaz genç bilim adamlan bu konular- da dünyanın neresinde olursa olsun yapı- lan toplantılara çağnhnakta, bildiriler sun- makta. durmadan çalışmaktadu"lar. Artık denizle ilgili ve kendi çalışma alanlann- daki uluslararası önemli toplantılar birbi- n ardından Türkiye'de yapılmaktadır. Özel- likle deruz geçitleri ile Ügıli uluslararası top- lantıların sonuncusu da Istanbul'da yapıl- mış, bundan böyle çok üst düzeydeki uz- man ve bilim adamlannın katıldığı bu ko- nu ile ilgili toplantılann sürekli yeri Istan- bul olarak karar altına alınmıştır. TÜDAV'ı benzeri atılım ve girişımler için ömek ola- rak göstermekten. yurttaşhk ve cumhuri- yet kuşağında yetişmiş olmanın da bilin- ci ile gurur duymaktayız. Yazımıza konu toplantı da TÜDAV ın bir başansıdır. De- nizciliğin ve denizlerimizın çe\Te, doğal deniz zenginlikleri, kıta sahanlığı gibi, pek çok önemli konulannda bundan böyle TÜ- DAV'ın Birleşmiş Milletler'ın bu konular- daki toplantılannakatılunı ve Türkiye de- ki danışmanı ohnasını da TÜDAV'ın bu- günkü küçük ama gerçekten bilinçli ve idealist kadrosu ile toplantılann lokomo- tifi, çalışkan, üretken ev sahibi Prof. Bay- ram Oztürk sağlamıştır. Bu örgütün "5. yü- da TÜDAV" başhğı ile yayımlanan bildi- risinde, istenilirse bu ülkede ne zorlukla- nn başarıya dönüştürülebıleceğıni gerçek- ten mutlulukla ve umutlanarak okuyoruz. Denizlerimize, denizlerimizdeki zenginli- ğe sahip çıkanlan içtenlikle kutluyoruz ve elimizden geldiğince yanlannda olacağız. Anayasamızın bilmem kaçıncı kez delıne- rek hepimizin ortak mül- kü olan ormanlann. de- niz servetimizin yatakla- n olan kıyılanmızın sa- tıhğa çıkanlacağı günle- re doğru gidiyor olsak bi- le... İ S K İ İ S T A N B U L B Ü Y Ü K Ş E H İ R B E L E D İ Y E S İ (1) Katılımcı bilim adam- larından kimileri: John Mark Dean, PH.D (Uni- versıty ofSouth Carolina, USA Belle W. Barnch Ins- tıtutefor Marine and Co- astal Sciences), Frances- ca Ottovelli, Alessandro Lotavelli (AkdenizKonsor- siyumu, FAO RomaJ, han Katavic, Leon Grubisıc (Hırvatistan Oceanografı veBalıkçılıkEnstitüsü, Ta- nm Bakanlığı), J.M. de La Serna (îspanya Oceanog- rafı Enstitüsü), Abdullah Hattour (Libya Denız Bi- volojisiAraştırmalan Mer- 'kezij, Prof. Işık Oray (I. Ü, Balıkçılık Fakültesi ve KKTCLefke Üniversıtesi), SaadetKarakulak(l.Ü. Ba- lıkçılıkFakültesi, TÜDAV). Barbara A. Block (Ton Ba- lığı ve Korunması Merke- zı, Stanford Üniversıtesi. Hopkins DenizAraştırma- lan Istasyonu), Persofoni Megaofonou (Atina Üni- versıtesi, Deniz Bıyolojisi Bilim Dalıj. Chnstopher R. Brıdges (Düsseldorf Üniversıtesi, Zoo Fizyolo- jı Enstitüsü). (2) ICCAT: Internatıonal Commission for Conser- vation ofAtlantıc Tunas. KULTUK • SANAT www.perareklam.com.tr • (0212)293 89 78 • 18 - 04 - 20O3 - CUMA TAM 6 Milyon TL OĞRENCI 3 Milyon TL. SES-1863 ORTAOYUNCULAR İSTtKLAL CAD. N0:140 TEL: (0 212) 251 1S 65-4* F U : (0 212) 244 43 27 www.ortaoyuncülar, corn Ferhan Şensoy'un BİRİ BİZİ DİKİZLİYORRONTGENCILERE ==10 INDIRIMLI GULDURU CUMA-CUIİARTESİ 20.00 / PAZAR 15.00 ve 18.00 Kultuf B.ıoı'irgi Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLEJ 24 NİSAN Persembe Saat: 20.00 Bilet Satış/Rezervasyon: Ortaoyunctılar Gisesi / 0 212 25118 65-66 HALİC İN ÖTE YANINDA TİYATRO ^ ^ ^ ^ ^ ^ _ ^ ^ ^ ^ SADBCB SINEMAMIZPA CM Ivı BCI rcccı A c r A ( f 7 l C B D R I C KLAPlSCH-denTureklerlml»i, |N IYI BELGE5EL0SCAFI|İRnh ı>nn ,,m Uıtacmk, Sıın«c»k Bir PUm HERKES KENDİ KEDİSINİ VALNIZLIĞIN TARIFİ OLMAZ KUSLflR iftliSi ÇEVRE TIYATROSU KOCAA\USTAFAPASA . i ( . w Ferıdüddin-i Attar j 0 ' Yo'itr.tj * ; Işıl Kasapoğlu * Karınj Cheres 3 Misan-Pefşemtıe/20 30 - 4 Nisan-Cum#2ft30 7 NJsan-PetşenöeCO'30 -18 Nısaı-CumaPOSO 1995-2003 Resimleri ile ADNAN ÇOKER MİNE SANAT GALERİSİ'NDE 7 Nisan -15 Moyıs 2003 Ogin Sok. Refah Ap. 0.2 C«Mebostn CADDEBOSTAN www.IBil,esanot.co,n PENCERE Dışarıya Bağlanmaktan İçimiz Kurudu... Medyamız nicedir karalar bağlıyor.. Rum K/bns Avrupa Bırliği'ne girdı, giriyor; Türkiye Kuzey Irak'a girdi, girerniyor dıye hüzzam faslından yaklaşık kırk gazetede yüzlerce köşenin yorumu toplumu ağla- ma duvarının önüne sürdü sürecek... Bittik.. Mahvolduk.. öldük.. mü?.. • iki derdimiz var, biri Kuzey Kıbns.. öteki Kuzey Irak.. Ikisi de "Milli Misak" sınırlarının dışında değil mi!.. 9O'lı yıllarda içimizdekı terörle uğraşıyorduk, dış- tan körüklenen etnikçi teröre kurban üstüne kur- ban veriyorduk; eşkıyanın icabına bakıldı, gereği yapıldı, 2000'li yıllarda Anadolu sütliman, insanı- mız banşın tadına vanyor, güven içinde yaşıyor ama, bu kez de Kıbns'ta ya da Kuzey Irak'ta yaşayan soy- daşlanmızın sorunlarına sardık... Dünyada Türkî" haritasına göz attığımız zaman, anlıyoruz ki az buz değiliz... Onlann derdi, bizim derdimiz... Ama, bizim derdimiz onların derdi olamıyor... Anadolu Türklerinin kurduğu laik Cumhuriyet ne yapsa ne etse çoğu zaman dünyada yaşayan Türk- lere yaranamıyor. Talihimize mi küselim?.. Tarihimize mi?.. • Eskiden Batı'yı "komünizm tehlikesi^tehdit edi- yordu; Türkiye'nin yeri başkaydı; Avrupa ile Ame- rika Anadolu'nun "stratejik" önemini biliyoriardı, bir 'Dünya Savaşı'nda Batı bloku cephesinde "ileri karakol"duk\ Sovyetler yıkılınca tüm dengeler altüst oldu... Avrupa artık Türkiye'yi ne yapsın?.. Başına bela mı alsın?.. Ortadoğu'nun sorunlarını dataşıyan yetmiş mil- yonluk bir Müslüman ülkeyi "Hıristiyan biriiği" na- sıl içine sindirsin?.. Hem zaten "Gümriık Birtiğrne kattığı Anadolu'dan alacağını almıyor mu?.. • Kıbns'ta, Kuzey Irakta, Avrupa Birliği'ne karşı dav- ranışta, Amerika ile işbirliğınde kendimizi sürekli ku- surlu sayarak dış dünya karşısında aptessiz namaz kılar gibi secdeye gelmek bize hiçbir şey kazan- dırmaz... Şamaroğlanıolduk.. Bugünkü Başbakan Tayyip Erdoğan, daha hiç- bir resmi sıfatı yokken neden ABD Başkanı Bush'a koşup 'dehalet' eyliyor, ne idüğü belirsiz sözler veriyor?.. Dünyada şu kadar ülke var; ama Türkiye gibi bir devletin ortaya dökülen hal-i pür melâli nedir?.. Adına 'Dünya' denen gezegen Avrupa Birli- ği'nden mi oluşuyor?.. • Toplu bir çılgınlığın akıl almaz körlüğüne kendi- mizi sardırmış gibiyiz; ekonomik kalkınmasını dış çevrelere bağlamış, var oluşunu dış örgütlere ve dış kurumlara dahil olmakla özdeşleştirmiş, dış Türklerin sorunlannı birincil dert edinmiş, dışarda- ki egemenlerin Türkiye'ye ilişkin yargılarını tartış- masız gerçek sayan kafalarla kendi kendimizden geçmişiz... Dış dünyaya kendimizi saydırmak için önce ken- dimize gelmeliyiz. INGILIZCENIZ İNGİLİZCENİZ sorun yaratıyor ise... veya... gelecekte, sevdlKlerlnlzln bu sorunları yaşamaiannı istemlyorsanız... The Cnglish Centre Dil Okulu size akılcı çözümler öneriyor genel ingilizce programlan çocuklara özel programlar şirketler ve kurulujlar için özel programlar ij ingilizcesi programlan konu^ma sınrfları bire-bir egitim TOCFL - IELT5 - KPO5 hazırhk programlan IMaylı BMgi içkı İSTANBUL Rumoll Cad. No:S2 80220 Osmanbey TeJ (0212) 225 91 72-247 09 83 maH sr>glıshcentr»@superonllne.co'n Intarnst http^'www eoglıshcwıtrecom http^/www onglahcentre.net ENGLISH CENTRE KIRMIZI BALIK ÇOCUK EVİ 12. YIL AİLE OKULU-6 Dr.ErdalATABEK "NEDEN DUYCUSAL ZEKÂ ECİTJMİ YAPIYORUZ" Yer • Kadıköy Evienöırme Salomj ustü - Sögütlüçeşme Tantı • 20 Nısan 2003 • Pazar Saat • 1200-1400 İLGİDUYANLAR ÇAĞRILIOIR. 0-* vaş-BostaiKi 02164P lb36- Faks-Tel 0216366 1431 'J-6\^-Mecıdı;eko> 0212 21315 SS -Faks-Tel 02122138740 f-mail: kirmi/jbalik c superonlioe.conı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle